22 Ekim 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6
la ne yapacağım bil - A, anne! Ne yapacağın: öğretme- Balıkyağı — Anne, balık yağı bu gün ba- na çok fena gelmedi. | — Ya! Neden acaba? — Bilmem ama çatalla içtiğim | için olacak galiba... Kaşık bulama dım da!., muhakkak.. rum, Fakat size elli W- n o zaman benim ha - | — İhtiyacımız olduğu Halinize acr Ta'borç'veri Bme acımak gelecek! Denizlere hakim On sekizinci asır İngiliz diplo- matlarından Lort Harvey Avrupa- da seyahate çıkmış; Venedik'de bir gondolla gezerken parmağımı suya batirrıp ağzına götürerek ta- dıma bakmış ve; — Vay cânina! demiş, su tuzlu. | | Demek bizim!... iki görünce Fena halde sarhoştu, yoldan ge çen birine hızla çarptı. Adamcağı- zin canı yanmıştı, hiddetle söylen- di: — Dikkat etsenize!.. Önünüzü görmüyor musunuz? Sarhoş cevap verdi: | - Görüyorum, hem de bir kişi- | yi iki görüyorum! | — Peki öyle ise ne diye bana çarptınız? — Aranızdan geçmek istedim! rüyünüz! — Ya! Demek seyirciler şimdiden uyudular| Abraham, Le yiye dert yandı: — Midemden müthiş rahatsı - | zum, ne yapaca « ğm bilmem, Levi de hastalıktan hatsızdı; o hemen bir çare buldu: — Bak azizim; madem ki, ikimiz de ayni hastalık - | tan rahatsızız. Ben! doktora giderim. | Parasını (o ikimiz | ortaklaşa veririz. ve | ayni ra» Tavsiyelerini ilâçlarmı beraber kullanırız! Nasıl | mükeramel değil | 2 | Tehdit! Sütnine Hanı mn yanma gel » di: | — Çocuk bir türlü uyumuyör! Hanım * cevap | verdi: — Peki öyley- | se şimdi ben ge lir, ninni söyle » vg rim. l — Tesir etmi: | yor, Hanmmefen - | di! Ben, şimdi an- nen gelir, ninni söyler diye kor - | kuttum, gene u « yanl nasıl girmek istiyor? Hizmetçi | Beyefendi hiz metçiyi çağırdı: nim sabaha karşı eve geldiğimi ha- nima ne diye söy- ledin? Ayşe telâşlandı: — Vallahi söy- lemedim Beye - fendi. Hanım ba - | in kaçta gel- sordu. DA diğinizi Ben de “Beno zaman (kahvaltı hazmlamağa uğ - raşıyordum, $aa - te bakmadım,” de- dim! Merak Akil © Efendi belediye dairesi - | nin önünde dur - Erkek — Üzülme 8 i iz olduğu de bir otomobilimiz oldUğ i i ceti larınkinin modası geçe Hatır için# — Büyüdüğün zama siyapi irle Ba caksın yavrum telerini (dikkatle okuyordu. o Onu gören bir arkada şı — Annemi memnu € doktor, babamı memati çin avukat, nihayet ke ! Haşa | etmek için de kap” ayırola! Dedi, bu ne dik - | kat böyle? İ Akil şöyle dedi: Statistiğe İ merak saldım, a» zizim. o Listeleri tetkik ediyorum, | bakalım erkekler mi, yok- sa kadmlar mı da» Efendi evlenen Açık sözlü! Hamburg Müzesinde ziyaretçi- ler bir deftere, bilhassa eyi görmek için ziyaret $ttikleri- İ ni yazarlar. müzeyi Bü'ürüdü bike da gürilari Şüs- mış: “Müzeyi ziyaretimin sebebi | ağmurun şiddetli oluşudur!,, — Ben size bu bir ay oldu. Bu kadar geç lur mu? Şimdi ben bunu ne yapayım, Ibiseyi » modası geçti ça; diye taşı - yorsun? Nümune Esbabı müşeddede Hâkim (maznuna) — Sizi da- ha evvel gördüm galiba? | Maznun — Kızınızı piyano öğ- rTenmeğe teşvik eden benim... Hâkim — Ya!,. Cezanız esbabı müşeddede ile on senedir! -- Bak yavrum, neslimiz ne kadar tereddi etmiş! (o Vaktiyle atalarımızı böyle iğnelerle yakalarlarmış! Israr etmiyor! İlk şiir kitabını “üstat,, a götür- müştü, Bir kaç gün sonra sordu: — Çok rica ederim, nasıl buldu nuz, fikrinizi açıkça söyleyiniz? | | İ Üstat şöyle dedi: — Fikrimi açıkça mı söyliye- | yim? Demek fikrimi öğrenmek is- | tiyorsunuz? Genç şâir telâşla atıldı: — Yok hayır! Mademki ısrar etmem! canına, amma dolabını delmi öyle, ip ğ — Doktor, galiba artık — Çok güzel. Neden — Miraşçılarım pek nüyorlar! Günler Birinci sınıfta mualli#* beyi kaldırdı: — Haftanm günlerini “9 say, Çocuk saydı: — Evvelki gün, dün, P rın, öbür gün, daha öbür Cuma! N Hakiki bir vak Mübalâgayı pek seve” gün Senegal'de (Seneg” memiştir!) başından $©Ü vak'ayı anlatıyordu: ” — Bir gün deniz ban! i ken bir köpek balığını “di ğ i da görmiyeyim mi? — E.. Ne yaptın? — Ne yapacağım, g3? « Hemen köpek balığını yakalayıp dibe daldım İ soğuluncıya kadar dipt# unutmak Garson — O halde rakı peşin veriniz! parasını ay bir hayvan postu istiyor! — Desene seni yüzüyor! Mektepte Muallin — Söyle bakayim Şa- kir Efendi, ay mı daha yakındır, Avustralya mı? te Talebe — Tabii ay daha yakın || | E > muallim Bey! gd Muallim — Neden, - Elbisem nasri? Bed ; e “hg, | sıma girdiğim zaman —Cünkü ay buradan görülüyor. pri ei Halbuki Avustralyayi göremiyo- — Ne dayanıklı, ruz bile!.., mışi | | | | |
