ıı k , K y kur'a ile evvelâ Yugoslav alta düş tü, Bulgar oyun yapmıya başladı. Ve 11 dakika 55 saniyede tuşla galip geldi. ORTA 79K. Zamot (Yunan) Yaneş (Yugos- alv) Hakem: Seyfi bey. Aşağı yukarı berabere bir gü - reşten sonra neticede Yugoslavyın ekseriyetle hükmen galibiyetine karar verildi. Nuri — Kostantinof (Bulgar) Hakem Dekusis (Yunan) İlk saniyelerde Türk rakibini altına aldı. Ezmeğe başladı. Son- ra yerden bir oyunla 3 dakika 32 saniyede tuşla rakibini yendi. YERİ AĞIR 87 K. Mustafa — Yorgiyef (Bulgar) Hakem: Her Rihter. Mustafa ilk anda (yer) gibi hasmına saldırdı. Ve derhal altı- na aldı. Bir an ezdi ve (Çift kle) ye takarak çevirdi. 1 dakika 42 sa. niyede tuşla mağlüp etti. Birger (Yugoslav) Stratuda- kis (Yunan) Hakem: Milânof İik devre müsavi şerait altında ve çok sade geçti. İkinci devrede Yugoslav kur'a ile alta düştü. Bir şey yapılamadı. Sırası gelince Yu- nanlı alta geçti ve Yugoslav ant bir hamle ile rakibini çevirdi. 14 “dakika 47 saniyede tuşla yendi. AĞIR; Nagi (Yugoslav) Lalas (Yu- nan) Hakem: İsmail Hakkı Bey. Devre iki rakibin biribirine çok sıkı hamlelerle saldırmasiyle başladı ve güreş çok keyifli oldu. Seyircilere sonuna kadar hoş va- kit geçirten bu müsabakanın ilk devresi, müsüvi şartlar altında be- raberlikle bitti. İkinci devre Yunanlı kur'a ile alta geçti ve Yugoslav çok seri o- yunlarla rakibini yenmek için ça- lışmıya başladı. Ve bunda muvaf- fak olarak 11 dakika 32 saniyede | tuşla gâlip geldi. Çoban Mehmet — Dimitrof (Bulgar) Hakem: Her Rihter. Mehmet birkaç hamle ile raki- bini yokladıktan sonra, birden ka- - fasından kaptı ve (13) üncü sani- — yede tuşla galip geldi. Herkesin kalbinden gelen çıl - gnr bir alkış, bu göz açıp kapayın- caya kadar kazanılan güzel mu - | ” vaffakıyeti karşılıyordu. .“.*** Gönüllerimiz ferah, göğüsleri - miz ifliharla kabarmış, çılgın bir sevinçle sahneye atılıp aslanlarıku | — caklamamak için kendimi zor tut- Ü b Eminier ki dür akşam benim — gibi kendini tutanlar çok, hem de — pek çoktu. Bu akşam son gece Balkan güreş müsabakalarının soön gecesi bu akşamdır. Biriğiriy— — le karşılaşmıyan bütün müsabık - lar karşılaşacak ve kat'i birincilik — neticeleri alımarak tevzii mükâfat — yapılacak, birincilik alanlar mü - — kâfatlarımı alırken millt marşları — da çalmacaktır. Yıpılıuk müsabakalar şunlar- Ki 56 k: Yugoslav - Türk 61 Yugos- “Sav - Yunan. 66: Yugoslav - Eürk 'n- Bulgar - Türk. 79 Türk - Yu - nan. 87: Yugoslav - Türk. Ağır | h Wuıoılıv Türk. izzet Muhittin Japonyayı iki gün- de mahvedebiliriz (Baş tarafı 1 incide) dikkat etmeliyiz. Nasıl ki İngilte- arruz imkânlarını düşünmekte - dir.,, Ceneral Miçel, daha sonra A « merika tarafından elli askeri tay- yare daha yapılırsa, iki taraf ara- sında harp vukuu takdirinde, Ja- ponyanım iki günde imha edilebi - leceğini anlatmıştır. Japonya harbiye nezareti Ja - pon milletine neşrettiği beyanna- mede millt müdafaayı sağlamlaş- tırmak meselesini anlatarak millt menabii ve sanayii buna göre in - kişaf ettirmek lâzımgeldiğini izah ettikten sonra Amerikanın taarruz kuvvetlerine işaret ve — nihayet “Uzak şarkm sulhünü ihlâl eder mahiyette olan Sovyet askeri ha- zırlıklarının devamından,, bahset- mektedir. Büyük gün (Baş tarafı | incide) Bey Cümhuriyet âbidesine — şehir namına büyük bir çelenk koydu. Bu esnada bir bahriye müfrezesi | tarafından bayrak çekme merasi - mi yapıldı. Harbiye mektebi ban- dosu İstiklâl Marşını çaldı. Bundan sonra Şehir Meelisi â - zasından Refik Ahmet Bey çok al- kışlanan nutkunu söylemiştir. Nu- tuk oparlörle bütün — meydanda dinlenmiştir. Refik Ahmet Bey: “Saygı değer yurttaşlar! Türk, tek başına da olsa, yer yüzünün neresinde olursa olsun değer biçil- mez bir yarlıktır; onun karşısında sevgi ve saygı duymıyacak kimse yoktur.,, Diye başlamış ve: “İstanbulun kurtuluşunu kut- Tulamakla ulusun kurtuluşunu kut lulamış oluyoruz. Çünkü İstanbul Türkten ve Türk, İstanbuldan ayrı ve başka değildir. İstanbulun acı | günlerini yüreği kanaya kanaya | yaşamış biri olarak diyorum ki iyi günler tatlıdır. Fakat, Türk yenil- mmiye göre, yenilmiye gör.,, diye bi tirmiştir. Bundan sonra köprü, Tepebaşı yolu ile Taks'me gelen alay tribü- nün önünden fevkalâde bir — inti- zamla geçmiştir. En önde Harbiye, sonra Bahri- ye, onu takiben Kuleli Askert Li - | sesi, asker, itfaiye, polis, üniversi« te, izciler kız liseleri erkek liseleri Ve cemiyet otomobilleri munta- zam bir yürüyüşle geçmişler ve Yer yer yollara biriken halk tara- fından şiddetle alkışlanmışlardır. | Orta tedrisat muallim- lerinin ders saatleri Orta tedrisan * muallimlerinin ders saatleri hakkında hazırlanan yeni kanununun tatbikine bu yıl - dan itibaren başlanmıştır. Bu:kanuna göre orta tedrisat muallimleri haftada 24 saatten fazla ders okutamıyacaklardır. Şimdiye kadar orta mektep mu- allimleri haftada 18, İlise mual - limleri de haftada 15 saat ders okutuyorlar ve diğer günlerde de hususi mekteplerde dersveriyorlar dı. Vekâlet bu sene her mual - Hime haftada on sek'z saat ders termektedir. İhtiyaç hasıl oldu - ğu takdirde haftada bir kaç saat İ'te ilâve şube dersleri verecektir. | — Muallimler bu vaziyet karşı - | sında hususi mekteplerde dersle- re tayyare yaptıkça Avrupaya ta- ! Heybeliada açıklarında otuz üç kişi boğuldu (Baş tarafı 1 incide) yükten kurtulan motör şilebin ö - nünden yana kaçabilmiştir. Fakat motörden ayrılan ve ne kürek, ne yelken, velhaşıl hiçbir tahrik vası- taşına malik bulunmıyan — kayık olduğu yerde kala kalmıştır. Nihayet şilep yolunu kesmesi -« ne rağmen' kayığa doğru ilerliye- rek çarpmış ve içinde 56 kişinin bulunduğu kayığı bir saniyede ba- tırmıştır. Kazadan sonra şilep durmuş, sandallarını indirerek de- nize dökülen yolcuları toplamıya başlamış, kurtardıklarını — alarak yoluna devam etmiştir. Motör de denizde araştırma yapmış, kimse bulamadıkları için Heybeliadaya gelerek vak'adan zabıta haberdar edilmiştir. Faik kaptanın ve tayfaların verdikleri bu ifade üzerine hemen motörlerle zabıta memurları şile- bi takibe çıkmışlardır. Şilep kaza- dan sonra dümenini Kartal istika- metine çevirmiş ve Kartal sahiline giderek yanaşmıştır. Şilebin çi - mento almak üzere Kartala gittiği anlaşılmıştır. Keyfiyetten nöbetçi müddeiu - müumisi Nurettin bey, emniyet be- şinci şube müdürlüğü ve liman da- iresi de haberdar edilmiş ve müş- tereken tahkikata başlanmıştır. Büyükada kaymakamlığından Kartal kaymakamlığına telefon e- dilmiş, şilebin ve içindeki yolcula- rın bir yere gönderilmemesi bildi- rilmiştir. Sant on bire doğru şilep Kar- taldan zabıta memurlarının neza- reti altında kaldırılarak Heybeli - ada önlerine getirilmiştir. Şilebin kurtardığı yolcuların 23 kişi oldu- ğu anlaşılmıştır. Müddeiumumi muavini Nuret- tin bey, liman idaresinden Sabri bey, Adalar kaymakamı Reşat bey bizzat tahkikatı yapmaktadırlar. Şilebin ismi Füruzandır. Hüs - nü bey kaptanın gemiyi idare et- tiği anlaşılmıştır. 56 kişiden 23 ü kurtarıldığına göre boğulanlar 33 kişidir. Hüsnü kaptan da nezaret altı- na alınmıştır. Motördekilerle şilep tayfasının ve şilebin kurtardığı yolcularmın ifadeleri alınmaktadır. Diğer taraftan Heybeliadaya giden bir muharririmiz, saat on dörtte şu malümatı vermiştir: “Kaza tahkikatı ehemmiyetle devam ediyor. — kurtulanların ve boğulanların isimlerini bildiriyo - rum: Kurtulanlar Yalovanm Akköyünden Ahmet oğlu İsmail, Yalovanın Kadıkö - yünden Salih oğlu Harun, Yalova- nın Hacı Mehmet köyünden Ha - san oğlu Mustafa, batan kayığın kaptanı Gemlikli Karacaali kö - | yünden İrfan, Yalovanın Kurt kö- yünden Mustafa oğlu Safer, Yalo- vanın Kadıköyünden Mevlüt oğlu İshak, Yalovanın Kurt köyünden Hüseyin oğlu Kadir, Yalovanın Safran köyünden Hasan oğlu Sa- Jih, Yalovanın Kadıköyünden 'Tevfik çavuş oğlu Hüseyin, Niğ - denin Semendire köyünden Hane- fi oğlu Mahmut, Bursa Yenişehir rıni bırıltıııık ıne:bıınyıhnde ka- lacaklardır. Bu muallimler Ma - arif Vekâletine müracaat ederek bazı isteklerde bulunmuşlardır. kazasınım Ocak köyünden İsmail ağlu Necip, Bursa Yenişehir ka - zasının Kaya Çınar köyünden Mustafa oğlu Salih, Yalovanın Ka dıköyünden Hüseyin oğlu Yusuf, Yalovanın Kadıköyünden Ali oğ- lu Hüseyin ve Elmas oğlu Meh - met, Kütahyalı, İstanbulda ye - mişte tüccar Hüseyin oğlu Hakkı, Kütahyalı Mehmet oğlu Ali, Ya » loyanın Çınarcık nahiyesinden Mustafa oğlu Hüseyin ve Mustafa oğlu Kâmil, Yalovanın Akköyün- den İsmail oğlu Raif, Yalovanın Safran köyünden Mustafa oğlu | Hasan, Yalovanın Kadıköyünden Hüseyin oğlu Ahmet, Kıvılhisar | kazasından İsmail oğlu Ahmet. Boğulanlar Yalovanın Kadıköyünden Be- sim oğlu Mümin, Şaban oğlu ço « lak Ali, Hüseyin oğlu Ali, Hasan oğlu İsmail, Yalovanın Hacı Meh- met köyünden Süleyman, Süley - man oğlu Hüseyin, Yalovanın Ka- dıköyünden Halil ağlu Salim, Sa- lih oğlu Ahmet, İznikli Arap Meh- met, Yalovanın Kadıköyünden Hüseyin oğlu Hasan, Yalovanın Hacı Mehmet köyünden Tahir oğ- lu Naci, Musa oğlu çolak Hüse - | yin, Hüseyin oğlu Ömer, Osman oğlu Ahmet, Mümin oğlu sapancı Ali, Yenişehirli Ali Köse oğlu Mehmet, Bursanın Karaköyünden Rıza çavuş, Karaköyden çoban Mustafa oğlu Hüseyin, Bursanın Yenişehirinden, Babasultan ma - hallesinden İzzet oılıı .M ha Yalavanın Safran k fik efendi, Safran knyunden Mol- la paşanın Hasan, Yenişehir Kı- vılhisarından Mehmet oğlu Aziz, Yenişehir Seymen köyünden Nâ - zım ile Bursanın Yenişehir Top - rak Ocak köyünden Hediye ve ay- ni köyden Şerife, Menteşe köyün- den Kabak Alinin baldızı Hayriye hânımlardır. Diğer bir kadın daha varsa da onun hüviyeti ve — diğer boğulanların hüviyeti henüz meç- huldür. Firuzanın kaptanı ne diyor? Heybeli, saat 14.15 (Muhabiri- miz telefonla bildiriyor) — Füru- zan şilepinin kaptanı Kartallı Ha- sân kaptanla görüştüm. Bana dedi ki; — Saat 2 buçukta Beşiktaş ön- lerinden kalktım. Kartalda Yunus çin:ento fabrikasından çimento almıya gidiyordum. Heybeliada | burnuna geldiğim zaman 20 met - | re ileride kırmızı bir fener gör - düm, Men'i müsademe nizamna - mesine göre arkasında bir vasıta bağlı bulunan herhangi bir mera- kibin ön direğine sağlı, sollu iki beyaz fener takması icap eder. Halbuki gemiye doğru gelen me - rakipte böyle şey yoktu. Kırmızı feneri görünce ikinci kaptana: — Aman tehlike var, dedim. Fakat mesafe pek kısa olduğun - | dan herhangi bir suretle manevra yapmama imkân yoktu. Bu sırada motör yan tarafa kaçtı, arkasın - daki kayıkta da hiçbir ışık olma- dığından onu göremedim. Şilep de bindirdi. ... İki muharririmiz Heybel! Adı— İ da kaza tahkikatile meşgul olmak | tadırlar. Yarın bu feci hâdiseye * dair en yeni haberleri bugünkü g'- | bi gene gazetemizde okuyacaksı - nız, Çıllflnc l ü Belediye seçimi ; faaliyeti — Dün belediye muhıbıtml | beşinci günü idi. Günlerden Cumiâ | olması büyük bir halk kütlesinin intihabata iştirak etmesini ve Tef vermelerini temin etmiştir, Dün bilhassa Fatih ve Üsküdar" daki sandıkların başımda bü bir kalablık vardı. Cümhuriyet Halk Fırkasımın halk hatipleri sa* bahtan akşama kadar intihap san* dıklarının başında — bulunmuşlar ve halkı rey vermeğe teşvik eden, intihabm faydalarından bahsedef nutuklar söylemişlerdir. yapılmıştır. Günün en şayanı dik * kat noktası Ermeni Patriği Noro * yan Efendinin de Ermeni cemaati le birlikte gelerek reyini kullan: masıdır. Beyoğlu intihabatı da çok hara: retli olmuş, bilhassa Kurtuluştâ kalabalıktan dolayı intihap heye- tinin takviyesi lâzrm gelmiştir. Burgaz Adasımda ve Bakırkö- yünde yapılan intihabat ta — ayni hararetle devam etmiştir. İntihap müddeti bitmekte olduğundan hâlk reyini kullanmak için istical etmektedir, İntihabata bugün de devam edilecektir. Odun, kömür ucuz taşınacak Haber aldığımıza göre, Nafi: Vekâleti, şark denıiryollımdı o dun ve kömür nakliyatı ücretini yüksek bulmüş ve tenzilât yapıl masın: şirkete bildirmiştir. Şirk vaziyeti Paristeki merkezine yuk mıştır. Merkezden şirkete ne yol: — da ealimas vasilacaği hentz Ma)l değildir. Geçen ay içinde Sinekli mevkiinde 600 metre boyunda 200 metre enindeki bir arazinin yanması Vekâlet baş müfettişliğis nin dikkatini celbetmiş, tahkikata girişmişti. Şark demiryolları baş müfettişi Faik Bey yangın etrafın" daki raporları tetkik etmiş, ve Si- nekli hükümet memurlarına, — ve kazada şahit olanları — bir araya getirmesini bildirmiştir, | Baş müfettiş Faik Bey bir iki güne kadar Sinekliye gidecektir. YAVUZ Kadın ve erkek terzisi Bütün şıklar hep orada giyi- A nirler. Her keseye ve her arzu- ya uyguün elbisenizi ancak ora- | da yaptırabilirsiniz. | İstanbul Yenipostahane kar- şısında İetafet Han. Ankarada AKBA kitap evinin birinci şubesi modern bir şekilde Maarif Vekâleti karşısında açılmışlır. AKBA kitap evleri her dilde kitap, mecmua, gözete ihtiyaçlarına cevap vermektedirler. Gerek kitaplarınızı gerek kırtasiye: nizi en ucuz olarak AKBA, kitap evlerinden tedarik ede- bilirsiniz. —Devlet Matbaaisi kitapları ve VAKIT' m. neşti" yatının Ankarada satış yeri AKBA kitap evleridir. AKBA Merkezi Telefon Binnci Şube NeniŞube — Saman Pazat ASA TAAURAKINDAKMAR UNK ASl! 3187 1761 — ALNYT T bayat e-w