bi b aa —— blrinci teştin 1986 — RRme O aisam Postası sında, güzel manzaraya ve güru: ba krarşi, Hd kadın oturuyordu. İki aşağı yukarı yirmi sekiz yaş - larmdaydı; ikisi de güzeldi, zarif- ti. Geçen sene, İstanbulda, sosye - tede tesadüf etmişlerdi. Evvelce, T*"mh isimlerini işitmişler - : Şadiye ile Adalet olduklarmı HW Kocaları, ticaret ve sanayi ile meşguldüler; epeyce bol para lardı. Şimdi, bu güzel ve şirin kasaba da yazı geçiriyorlardı. Plâjlardan :;f:dı ediyorlardı. Tesadüfen bu kımdan tanıştırdı. Fakat, siLâlya kadar; daima Şadiyenin kocası yanmda m Ve Adaletinki se- lip .hıı—diı.:m' bir araya ge- İnşaali Ciniz yanmızda değil mi?.. lah rahatsız değildir. — — Hayır, 'Ktıf aslâ hastalan- Baz. İstanbula çağırdılar, gitti Pek nadiren benden ee y Tı'dikkatinizi celp etmedi mi? Ben Mutat olarak serb y -n' i"ı: ise birlikte yemek karşı öyle LH: yiyelim... Size kete — Zaten sizinle dostuz... Ne za: mandanberi, bakışa bakışa kaynaş : Fakat daima zevciniz yanmız- olduğu için fırsat bulup dertle- mk- Herkes, sizin ne mü- U | bir çift olduğunuzu bilir. niz? — Yedi seneden beri, ı.— ı"- râğmen kocanız sizi öy nı:."î' ki asla yanmızdan ay- —E":.ı.ı._. ÇN de benimki gibi değil. — Zevciniz Istanbulda mı? ü;:u—' “Ihtimal,, dedim ü yüzüme İ::mıyıı.... _Zln, Ülrbiricniiden Böl “"'—-_-hıı._smnmı *'-w'.b:ülı diye isminiz , Diz e lareli €© uyuşamıyan karı Zun zamandan beri mi evlisi- * Aynı şehirdi iken bile, ayda yirmi ,::: ĞD .; Yab A yer,.. Sözde işleri varmış... vermedi. ; tehdit ettim; fayda lik ta. Bu sene, biraz değişik- yorum, Bi ğ i . İhti- bözlelikle S blemeklan, muhabbet besledims | XOT Hulâsa, katiyyen yalnız ka- lamıyorum... Bütün yaptıklarını eşekkür ederim... Davetini- bana anlatıyor ve bütün yaptıkla- yor... Bundan istifade ederek beni boşayacak... — Allahallah... Fakat mademki sizi tamamiyle hür bırakryor; bun dan istifade edin... (Biraz kıza; Tarak) o kadar çok erkek var ki... — Nerede?.., Ben, hür bir. ka- dm değil, metruk bir kadınım... Bu iki şık aynı değildir... Muradr | hâlâ sevdiğimi söylemiyorum... AL tı sene ihmal edildikten sonra bu- nu söylemem garip olurdu... Lâkin bir âşıkım olması kabil değil... Gelişi güzel bir jigolo bulamam Güreşçilerimiz, altısı tuşla olmak üzere, yedi güreşi de kazandılar Kahraman Türk çocukları, kıy- metli güreşçilerimiz, dün gece de milletlerine, Türk gençliğine yakı- şır parlak bir muvaffakıyet ka- ya.., Bu, benim ne tabıma, ne de zevkime uyar... Demek ki, sevece- ğim birini aramalıyım... Âynı su- retle sevilmeliyim... Erkekler, ta- bit şekilde evli bir kadınla müna- sebet tesisini isterler. Böyle bir kadm, kendilerine kaçamak tarzın || da gelirse iyidir. Fakat, - “kocam her şeyi öğrendi. boşanıyoruz. Sa- k na kaldım!,, dememizi - istemez- ler.., Bunu istiyen birini tanıyorsa- nız bâna gösterin. Ah, hanımefen- diciğim... Bakm size neler anlatı- " | yorum... Beni affedin! — Ah efendim ah... Benim mu- kadderatım sizinkinden daha mı iyi sanryorsunuz? Sizin kocanız çok fena; anlaşıldı... Fakat benim ki de lüzumundan fazla iyi... Val- lahi alay etmiyorum... Murat Bey asla yanmızda değil; öyle mi?... Benimki ise asla benden ayrılmı- yor... En ummadığım, beklemedi. ğim sırada karşıma çıktveriyor!... Sabahleyin, yahut öğleden sonra, işine gitmiştir. Fakat, biraz sonra, hop, gene odadan içeri giriveri- rımıt benden soruyor. Dişçiye, ter- Zziye gittim mi, orada şıp karşıma çıkar, Sadık bir köpek neşesiyle Yüzüme bakar... Bu akşam, bura ya geldiğimizden beri ilk defa o- larak yalnız... Oh, yarabbi şükür... Hürtiyetimin zevkini sizin yanı- nızda alıyorum... Bari şu anda ol- sun onu düşünmeyip başka lâf e- deyim... Fakat, â... İşte, merdiven- leri çıkıyor. Yanımıza - geliyor... Nasıl da sırıtryor... Bakm... —Alla- harsmarladık... Halime acıym... :luıdı yalnız kalan kadın! — Bununki de işkence... -diye düşündü.- Fakat, hiç değilse İ kavuklar cînıindq:ı!ç___” Ku Nakili: (Hatice Süreyya) Holantse Bank-Uni N. V. Holantse Bank - Uni N. V. ban- kası Müdiriyeti umumiyesi tara - fından 22 Teşrinievel 934 tarihin- de Amsterdam'da vukubulacak hissedaran heyeti umumiyesi içti- mamda Öp 3 hissei temettü tevzii teklif edileceği haber alınmıştır. Felemenk Bahrisefit Bankasile vaki olan ittihattan dolayı bekle - nen semereler tamamen elde edil- miştir. Bütün şubeler nezdinde muamelât adedi tezayüt etmiştir. Malüm olduğu veçhile —mezkür banka tarafından ahiren Hayfa (Filistin) de yeni bir şube açılmış ve 1 Teşrinievvelde icrayı faaliye- te başlamıştır. — (3319) ZAYI — 1932 senesinde Gazi Osman Paşa orta mektebinden la- dığım tastiknameyi zayi ettiğim- den yenisini alacağımdan eskisi- nin hükmü yoktur. Fethi (3203) zandılar. Bir gece evvel yedi müsaba- kanım yedisini de kazanan çocuk- lar, dün gece de gene ye- di müsabakanım hepsini toptan kazandılar, Hem bu seferki kaza- nış, bir gece evvelden çok daha parlak ve güzel oldu. 7 güreşten 6 tanesini rakiple - rin sırtını yere getirerek kazandık. Istanbula ayak bastıkları gün, her seneden daha iyi neticeler a- labileceklerini, takımlarının her seneden daha mükemmel olduğu- nu, kafile reislerinin - gazetemize olan beyanatlarında söyliyen ra - kipler karşısımda kazanılan bu parlak ve şerefli muvaffakıyetler, şüphe yoktut, ki Türk spor tarihi- nin altınla yazılmış bir sayıfasını teşkil edecektir. Var olun çocuklar, sizi tebrik sizi takdir etmek için ne söyliye- yim bilmem. No desem, ne yazsam az, çok az olacak. Size bütün büyük bir mil- letin şerefiyle mütenasip kazandı- gınız muvaffakıyetler, yedisinden | yetmişine kadar her Türkün kal- binde aldığınız mevki en iyi mü- kâfattır.. ... Dün, Balkan güreş olempiya- dının ikinci gecesinde müsabaka- lar yapıldığı esnada, heyecan zevk ve iftihar dolu bir haelti ruhiye a- rasında, aldığım notlar, işte aynen şunlardır: FİLİZ. 56 Klg. Hüseyin (Türk) — Muşalof (Bulgar). Hakem M. Dekusis, Sert bir didişme ile hasmı ez- meğe başlıyan Hüseyin, 4 dakika 46 saniyede biraz evvel altına ab dığı rakibini çevirdi ve tuşla yen- di. Biris (Yunan) Şteberger (Yu- goslav) Hakem: Sadullah Bey. İlk devre Yunanlının hakimi - İ â. İkinci devre gene e- yy'ıxık&h Fakat hemen ilk dakikada Yumanlı bir kafakol kap ma ile rakibini yere attı ve 11 da- kika 23 saniyede tuşla galip geldi. EN HAFİF 61 k. 'Tot (Yugoslav) Moşalof (Bul- gar) Hakem: Sadullah Bey. İlk dakikadan itibaren hâkim güreşen Yugoslav rakibini 2 daki- ka 3 saniyede tuşla yendi. Yaşar (Türk) Salis (Yunan). Hakem: Her Rihter (Yugoslav) Zarlu bir çekişme ile başlıyan müsabaka ilk devrede tam bir mü- savat içinde geçti. İkinci devre kur'a çekilerek evvelâ Yaşar alta düştü. Biraz sonra Yunanlı alta düşünce, Yaşar acar bir güreş yapmıya başlad ve 15 dakika 16 saniyede rakibini tuşla mağlüp et- ti. HAFİF 66 k. Deluka — (Yugoslav) Spasof (Bulgar) Hakem Saip Bey: Bulgarın âdeti olduğundan çok sert bir hava içinde müsabaka baş ladı. İlk anlarda alta geçen Yu - goslav bir salto tehlikesinden son- ra ayağa kalktı. Ve birinci devre beraberlikle bitti. İkinci devre kur'a ile alta geçen Yugoslav, dün akşamkinin yarısı kadar gü - reşemiyordu. Bulgar bir oyunla 11 dakika 20 saniyede rakibini tuşla yendi. Saim — Pangofulos (Yunan): Hakem: Mösyö Milânof (Bulgar) Sıkı birkaç hamleden sonra Sa- im rakibini altına aldı. Ezdi, ezdi ve 3 dakika 47 saniyede tuşla ye- niverdi. Saim bir kere daha aslan- lar gibi güreşmiş ve muzaffer ol- muştu. 10 dakika iştirahatten — sonra güreşler tekrar başladı. YARI ORTA 72K. Hüseyin — Zaharya (Yunan) Bohemians - Hakem: Her Rihter (Yugoslav) Başı ve yarası sarılı olduğu halde, Hüseyin acar birkaç hamle ile Yunanı altına aldı ve az daha tuş yapıyordu. Yunanlı üç kere — köprü ile tuştan — kurtuldu. Ve bi- rinci devre Hüseyinin tam bir ha- kimiyetiyle geçti. İkinci devre ayakta başladı ve tam bir müsavat içinde geçti. Ne- ticede ilk devre çok hâkim güreş- miş olan Hüseyin hükmen maçı kazandı. Sarini (Yugoslav) Kaef (Bul- gar) Hakem: Sadullah Bey. Müsabakanım birinci devresi çok sert hamleler, fakat müsavi şerait içinde geçti. İkinci devrede izzet Muhittin (Lütfen sayrfayı beviriniz) Fenerbahçe Maçı 2-0 Çek takımı kazandı. Oyun beklendiği kadar güzel olmadı Fenerbahçe dün kendi sahasın- da Çekoslovakyanın Bohemian ta- kımt ile karşılaştı. Kalabalık bir seyirci kütlesi önünde yapılan maç beklenildiği kadar zevkli ve gü - zel olmamakla beraber, gene se - yircileri tatmin edebildi. Çek takımı, teknik ve kombine bir oyun oynamaktan ziyade vü - cut kabiliyetleri sayesinde canlı we nefesli bir oyun oynuyordu. Bo hemianda söylenildiği kadar bir fevkalâdelik bulamadık. Daha zi- yade Çekoslovakya için vasat bir takım hissini veriyordu. Maçın ilk dakikaları Fenerin birkaç tehlikeli akını ile geçti. Çekler, çok seri olan sol açık - lariyle bunlara mukabele etmeğe çalışıyorlardı. Fener birkaç fırsat kaçırdı. Bizim muavin hattı iyi değildi. Bu yüzden, Çekler hiç beklenilmiyen bir anda ilk golle - rini otuz beş metreden bir frikik cezasiyle yaptılar. Bundan sonra Fenerin oyunu bozulmıya, Çekler ise açılmıya başladılar. Birkaç tehlike, ancak Fener kalesinin talii olmasından kurtuldu. Bohemians, beş on dakika sol taraftan günün yegâne kombine - zonlarını yaparak Fener kalesini sıkıştırdı. Bu aralık Fener direği bir iki gol tehlikesini kurtardı ve birinci devre böylece bitti. İkinci devre Fenerden Reşadım yerine Necdet geçmişti. Devre başlar başlama, daha beşinci da- kikada Çek sol içi, soldan aldığı bir pası nefis bir wuruşla Fener kalesine soktu. Günün ikinci ve son göolünü yaptı. Artık oyunun bundan sonrası - nn 15 dakikası, rasgele ve şuur - suz bir tarzda geçti. Biraz sonra Fenerin akınları tekrar başladı .Şaban ve bilhassa Şilt maçları 934 - 935 senesi İstanbul — şilt maçlarınnı ilk haftası dün İstan - bulda mevcut federe (22) klübün karşılaşmasiyle başladı. Hemen hepsi bir zayıf, bir kuv- vetli takım arasında olan maçlar: da alman neticeler şunlardır: Şeref stadında: Beykoz (5) - Beylerbeyi (1)' “Beşiktaş - Sümer. Sümer gelme diği için Beşiktaş hükmen galip. (1) Kasımpaşa - Topkapı (3) Süleymaniye - Anadoluhisar. A - nadoluhisar lisans getirmediğin - den Süleymaniye hükmen galip. Aralarında bis hususi maç yap- mışlar fakat iki taraf da sinirli — oynadığından oyun yarıda kalmış- tır. - Taksim stadında: (3) Eyüp- Karagümrük (6) (6) Vefa » Feneryılmaz (0) (8) Galatasaray - Doğanspor (1) Fener stadında saha verilme - diğinden şilt maçları yapılama- mıştır. ——— —- dılar, Niyazinin bir şütü, boş kal- mış olan Çek kalesinin birkaç san- tim üstünden kaçtı, gitti. Ve oyun böylece 2 - 0 Fenerin mağlübiyeti ile bitti. ... Dünkü oyunda Fener fena oy- nadı denemez. Çeklerin vasat oyu nuna karşı, daha iyi bir netice al- mak mümkündü. Fakat muavin hattında aksaklık olması ve birçok fırsatların kaçırılması buna mâni oldu. Dünkü oyuna nazaran: Pazar günü Çekler daha iyi bir oyun gösteremezlerse Fener karşsır — ; sında bu neticeyi bile alamamala. —