İ | _' maarif cemiyetine alınacak H - — Bana drahoma lâzım değil, Kİ $ — de vazife almak üzere müracaat edenlerin sayısı sekseni geçmiştir. B E — darıldik. Dargınlığımızdan E 12 Eylül 1934 HABER — Akşam Postas/ Ankara tele;onu Eir gümrüE Her parçası ayrı bir heyecanla okunacak macera: (Baş tarafı 1 incide) la) — Musiki muallim mektebin- de kabul imtihanları bu ayım yir- . mi ikisinde yapılacaktır. Talebelerin musikiye olan isti- datları tercih sebebi sayılacaktır. kaçakçılığı Gümrük muhafaza teşkilâtı ta- rafından mühim bir vergi kaçak- çılığı meydana çıkarılmıştır. Bü - yük kaçakçılıkla alâkadar zanne- dilerek haklarında tahkikat ya - pılmakta olan birçok eski ve yeni memurlar vardır. Hâdise şu şekil- de olmuşutr. Birkaç sene evvel Karadenizde Androas isminde bir. Yunan ge- misi karaya otlurmuş ve dümeni kırılmıştı. Mesele, bu karaya oturan ge - minin batmış şekilde gösterilme - siyle başlamıştır. Bu gemi, düme- ni kırılarak kurtarıldıktan - sonra vapuru elinde bulunduran bir si - gorta şirketi, Hampapulos efendi- ye yirmi bin liraya satmıştır. Fa - kat bu satış esnasında geminin muallimler Ankara, 12 (Hususi, Telefon - la)— Türk maarif cemiyeti bu yıl yirmi altı muallim alacaktır. Şim- diye kadar cemiyet müesseselerin Bunlar araşında yabancı bir dili bilenler tercih edileceklerdir. Aşk yuzunden (Baş tatafı 1 incide) Dün bizim bayramımız vardı. Bayramdan bir kaç gün evvel Ra- şelin annesi anneme kızının dra- | Türkiyeye kaydı lâzımgelmiştir. homası olmadığı için bana verme- | Bu kaydın yapılabilmesi için yedi Bi muvafık bulmadığını ve zaten | bin tonluk olan geminin beher ton kendileri fakir olduğundan bana | icin ikişer liradan on dört bin lira kızlarmı verirlerse mes'at olmı- | gümrük resmi ve üç bin lira Ka — yacaklarımı ileri sürmüş ve kat'i | dar da muamele vergisi verilmek Tet cevabını dayamıştır. lâzımgeliyordu. Bunun için gemi- ; Akşam oldu, eve geldim. An - | nin battığına dair bir kayıt teda- — nem meseleyi bana anlatlı. Der - rik edilmiş ve bilâhare tekrar çı- hal yanlarına koştum: karıldığı hakkında bir rapor alın- mıştır. Türk sularımda batarak çıkarı- lan gemiler nısıf gümrük resmine tâbi olduğundan Andreas için ve- rilmesi lâzimgelen on dört bin li- ralık gümrük resmine mukabil ye- di bin lira verilmiş ve muamele vergisi ve saire de verilmediğin - den bu şekilde hazineden on beş bin lira zıyaa uğratılmıştır. Satış muamelesi böylece ko - H < bunu vaktinde düşünmediniz mi, — gonradan böyle bir şey yapacak - tınız da bana neden nişanladınız, “dedim. Sizde şayet drahoma en - — dişesi var da onun için böyle ya - — piyorsanız, benim sizden draho - ma istediğim yok.. Raşelin annesi bu sözüme de | 0 razı olmadı ve o gün epeyce ağız patırtısr vaptık. Bu yüzden gerek — ben ve gerekse annem - bunlarla | Jaylaştırıldıktan sonra gemi, bu rı iki | sefer de Vasilyadis efendi ismin- gün sonra,'yıırayân;beu arnemı ) de alarak apartımanın alt katında o- utrdukları odaya gitlim. Annem bunlardan çok büyük olduğu hal- ; "de ayaklarına kadar giderek el öp “lük ve barıştık. Ben işime - gittim akşam üsüt eve döndüm. Raşelin Haber alındığına göre ihtisas mahkemesi istintak hâkimi Hakkı Şükrü bey bu meseleye el koymuş tur, Bu işle alâkadar olanlar din- lenmiştir. Meselenin bugün ihti - sas mahkemesine intikali ümit e- — annesi bana: a fljım!lıloib. | mm— Kıztmr sana veremiyece- Yug""—os"—lav"—__ya tek- Zîp j Dedi ve hişanlım Raşeli baş - ediyor — kasına nisanladığını, bu sefer ni - — şanlandığı Çoctuğun zengin oldu - — ğumu da ilâve etti. Ben itidalimi — gürlükle müuhafaza ettim, fakat dün geceyi pek zor geçirdim, bu ““gabah erkenden dükkârnrma gel - “dim. Rasel de gelmişti. Doğru Ra- şelin dükkânma giderek kendisi - — ni aşağıya cağırdım. Bir defa da | — kendisinin fikrini almak maksa - diyle: y “— Raşel, yazık değil mi?. Bir — büçuk sene sevistik, Bu kadar za- — man nişanlı kaldık.. Ortaya ko - nan sebepleri de kabul ettiğim halde beni bırakarak başkasiyle — mişanlanmıya nasıl muvafakat et- — Hin, beni hatırlamadın mı?. de - dim. (Baş tarafı 1 incide) Gazino ve İtalya kontoloskanesini mubafaza eden polis dün gece yarısı - na kadar ve bugün bir çok mütaarrız- 'arı reddetmiş ve bazı kimseleri yaka- Tamıştır. Yugoslayya siyasi mahfelleri Bal « bonun ziyaretini ve bilhassa Ttalyan kolonisinin hareket tarzını çok mev » simsiz bulmakta-dırlar. -Beograd, 11 (A.A.) — Avala ajansı tebliğ ediyor: Bir ajans tarafından Mareşal Balboya kaür$ı nümayvişler yapıldı- ğ tarzında işae edilen havadisi tekzibe resmi mahafil tarafından mezunuz. Mareşalin Spitteki ika- meti esnasında hic bir nümayiş vaki olmamıştır. Yalnız on ka - K dar nasyonalis İtalya tabiiyeti le- < /Raşel: hine rey vermiş olanların hareke - — — Ben ne yapayım, annem öy- | tinden müteessir olarak İtalya a - — le istedi, öyle oldu. Kumanda be- | Jeyhine bağırmışlardır. Mareşal — nim elimde değil ki,. Balboya ne hakaret edilmiş, ne Deyince gözlerim karardı. Ça - | de her hangi bir tehlike ila teh - — kayı çekerek üç yerinden sapla - | dit edilmistir. Kendisin'n Sinlit- — dım. Kız da öldü. ten harekete mecbur edildiği de Bundan sonrasını vak'a mahal- | AnXwe AaXi!4 e Tinde tahkikat yapan muharriri - Ğ H cölntiyort Leon, çakıyı kızım Üüç yerine — Ölen kızın ismi yukarda ya -| yapladıktan sonra kaçmak iste- lrdır. Vuran çocuk da Leon is - miş ve fakat karşısına Sevket e « — mindedir. Krz Tahtakale cadde -| fendi isminde biri çıkarak yaka - sinde İbrahim bey isminde birine lamıştır; Cocuk bu zatâ-da çakıyı — mit Şaza bisleii mağazasında ça * | saplamak istemişse de Şevket e * k h'-"" fendinin bir tokatiyle yere yu - darik ederek bu işi yıp;ı_ıçtır. Leon dün gece müstakbel kay- | varlanmış ve hayılmıştır. Hadise- |. İ ıııııımdın ılâııı bıı mlphll*_dııı ıdliye hıberdıx ıdılmlıllr, N A kıskançlık, kuvvet, aşk ve seyahat romanı ASLANLI HÜKÜMDAR SÜLEYMANIN OGLU ı% ” şırdı. Yol boyunca, ormanlardan Tefrika No. 33 Gatadan bu maksatla — ayrıldı ve onu dönüşte gene Dingalılarda | devrilmiş bir kütüğü andıran — bu ? bulacaktı. hayvanın yanınma daha fazla soku- Bir taraftan da Gata, — yanma | lamadı, aldığı otuz kırk kişiyle vakit ge- Başını görmüyordu; muhakkak çımek için fil avına çıkı:ılm tâ ilerideki taşım arkasına saklan- « #W '“ mış olacaktı. ç 1 — likönce aldandığını sandı, İ ORMANLAR İÇİNDE KOR- | dikkatle tetkik etti. Hergülle, Bi BCi UN KUNÇ BİR MÜCADELE şa göstermeden evvel, bu —yılanın | — Alfret dikkatle baktı. Süleyman, en küçük teferruatı- | cinsini anlamıya çalıştı. — Bu hayvan değil. na kadar, uzakta gördüğü şeklin | — Musırda tesadüf ettiği yılan ter- | “ — Naşı bayvan değil, kuyru * hatlarını kafasında tesbite çalışı- | biyecilerinden bu hayvanlar hak- | - geee eli Sakal kında malâmat almadığına baya - | Tera Sınallığını sörmelin mi Bu, ıim:iyehkıdır tesadüf etti- | &r l;:r :iıwlık ;uvdw Bi T Dikkat 'e ği yılanlardan hiç birine benzemi- leden sonra Hergüle seslendi: ok di yordu. Boyu ve kalınlığı karşısın- — Alfret, buraya gel.. Fil::r:ııâhııî::ıdk':::?.dm ğı insan kafasının durmamasına Alfret yaklaştığı zaman, — hay- de, canlı |.,;, mahlük olduğunu an- imkân yoktu. van kuyruğunu oynatmıştı. Yalnız | |atacak kadar bir hareket vardı. Sultan- ölmemiş — bulunsaydı, | bir kuyrük oynayışmdan onun aza Süleymanla arkadaşları, bu şıınılı, bununla ne candan karşıla- | metini ölçmek kabil olabilirdi. girdaba düştükleri ıüııdı;ıbırî. gündüzleri yöl alıyorlar, geceleri nu yazmaktadır. Ölü miktarının üzere, Morokasıl'a bindikleri şa- 200 le 400 arasında olduğunu bil- yiasını tahkik ile uğraştıklarımı,, haber vermektedir. Vak'anın akabinde, Nevyorkta da hükümetçe bir tahkik komis - yonu kurulmuş ve derhal şahitler Önce, geminin vekil kaptanı Varms dinlenmiştir. İçersinde 576 kişi ile büyük bir felâkete uğrıyan geminin, — İki gün evvelki tel - graflarda bildirildiği gibi — asıl süvarisi bir kalp durmasından öl- müş ve geminin kumandası ikinci kaptan Varms'a verilmişti. İkinci kaptan Varms, gemi sü- yarisinin nası| ve ne korkunç bir fırtına anında öldüğünü hükümet komisyonuna anlattıktan sonra, gemideki feci yangının sebepleri- ne geçmiş ve bunun kasten yapıl- dığı kanaatinde olduğunu - söyle - miştir. Anadolu ajansının bu sabahki bir diğer telgrafında, Yeni Jersey meb'uslarından birinin, “yangını tahkik komisyonu,, na gönderdiği bir mektup meali de intişar etmek tedir. Mektupta şu bildiriliyor: “Yangına kâğıt sepetlerine yan- fasının tamamen disiplinsiz. ve yeni almmış gemicilerden mürek- kep olduğuna daâir malümatım vardır.,, Yangmn ikinci kaptan Varms'a saat 2.45 te haber verilmiş ve 3 te tayfalar harekete geçirilmiştir. Kaptan Varms tahlisiye san - dallarında ahalive nispetle daha çok tayfa bulunduğunu saklama- mış, bununla beraher yolculardan bir kısmının sarhoş olduğunu söy- lemiştir. Kaptan Varms diyor ki: “Kazadan evvel, aksam üzeri, tamamen sarhos bir halde bulu - ı nan altı yedi kadın, kabinelerine koltukla götürülmüştü..,, Begley isminde bir tayfa: “Yangın, kâğıt sepetlerine yan- mış sigaralar atan sarhoş yolcu - lar sebebiyet vermiştir.,, Diyor. Bu sabahki postayla gelen İn- ıîlix gıııtılnîııdın "Suıdey Bb- - olarak gemi laşılacak kadar zayıflamıştı. Hergül bile, kuvvetinden kay - bettiğini hissediyordu. Şu kuyru- ğunu oynatan hayvanı - seyrettiği antla kafasından geçen düşünce, onunla boğuşmak mecburiyetinde up olamıyaca" ğt idi. m Hergün güneş çekildikten son - ra aslanların kükreyişlerinden gökleri kapıyan ormanlar içinden çatırdıyarak devrilen ağaçlardan ve sık sık, bir daldan öteki dala atlıyarak kendilerile alay eden maymunlardan Afrikanın en teh - Vıl;'ı mahalline tayyareler, İngiliz Bermuda gemisi ve diğer birçok Amerika gemileri yetişmiş- Fakat gemi korkunç bir “Baca gibi yanarken ve dumanlara bo - gulmuş bir halde görülmüştür. İlk imdat işareti şöyle gelmiş- tir: “S. O, S, Morokasıl yanıyor.,, Bundan iki saat evvel, Nevyork radyo deniz istasyonuna, “Moro - kasıl gemisinin, Nevyork - Hava- na yolu üzerinde olduğuna dair,, bir telsiz gelmiştir. Kazazede gemiden gelen üçün- cü ve son telgraf şudur: “Alevler telsiz odasının altına kadar geldi. Fazla duramıyaca - Ve bu ara yolcular, camları, pencereleri kırıp kendilerini suya atmıya başlamıştır. S.O.S. işaretini alan İngiliz gemisi son süratle kaza yerine geldikten ve denizdekileri kurtar- | tan sonra bu ümidi daha fazlalaş- mıya başladıktan sonra gönderdi- | mıştı. ği telsiz şudur: Senelerdenberi, terbiyesi altın- “Morokası!'dan 65 kisi kurtar- dık. Daha da kurtarmak için gemi civarında duruyor ve çalışıyo - ruz., Kurtarmıya gelen Amerikan gemisi: “22 yolcu kurtardik.,, Diğer bir Amerikan gemisi: *30 yolcu...,, diye Bbir telsiz çekmiştir. Yolculardan birçoğu denize a- tılmaktan korktuğu için yanarak ölmüştür. lunduklarını anlıyorlardı. Fakat ne yapabilirlerdi, Bir de- fa bu tehlikenin içine atılmış bu- ni kesmişti: O, artık, tekrar Avru- paya dönebilmelerine küçücük ol- sun bir ihtimal görmüyordu. Süleyman, ümitliydi. O, nasıl olsa, bir yolunu bulup selâmete e- receklerine kaniydi. Süleyman, bir gergedanla yap> yıunıııwulllımu bekle- meleri lâzımdı. Süleyman mücadeleye taraftar den aldığı bir taşı, hayvanın üze * mâni olmasından anlamıştı: — Niçin mâni oluyorsun, de“ di. Yol açılsın, geçelim. — Hayvanı huylandırmak doğ" ru olmaz.. Az duralım, şimdi ner * deyse kendi kendine çekilir gidefı dedi. — Vakit gecikiyor. Güneş #” Bir ayı (Baş tarafı | incide) ise adliyeye intikal etmiştir; tah - kikat yapılmaktadır. Bu işi yapan lar daha evvel karşı tarafın ken - di koyunlarını kestiğini, onlara mukabele ettiklerini iddia ediyor- lar. Bunların bahsettikleri koyun- lıımı Inmlır uıı-ıfındııı pırçılın- L—ı—— min görebileceğimiz bir yere 8H İmaya çalışmalıyın. li ae L GDN Piras,, Mik mallma sürenler de de ekseriya istirahat etmeğe çalır — Deniz ortasında facia ::7 Blanş tanınmıyacak kadar de - (Baş tarafı 1 incide) | mevcudundan 182 kişinin kurtul- | <: — <e Yüzünü süzgünlüğü da- çıkarmak ve gemiyi mahvetmek | duğunu, 394 kişinin kaybolduğu - :'.":.:m: bir ılirüşl:ı:ıl- likeli ormanlarından birinde bu » — lunuyorlardı. Zaten Blanş ümidi - tıkları mücadeleden galip çıktık- — meleri yahut ta mücadeleye girit' — görünmüyordu. Bunu, Hergül, yef rine atacağı sırada Süleymanm — mamile çekilmeden kendimizi © * —