Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
.— * ——— v ee e T T ” ger e— — yer v — —- » — .- .- vi K ?:'"l bir iştir. Belki karilerim- ”. * .. * İDceE II 1934 — W D'l inkılâbına dair — bir hasbuhal K 26 Eylül, birinci — Kurultayın |>, “nümüne rastladığı için Dil — “Yramr olacak. O gün, bütün ga- ( ı N in ilk sayfaları Öz Türkçe Bu münasebetle, ben de, “Sa- ih Barışa,, yani “harpten sul- (A İsimli bir kitabrmr Öz Türkçe İ h“! bitirip bastırmağa uğraşı - | , Bir arkadaşımla birlikte çalıştı- w ı'll eseri hazırlarken, ne vazi- " Tetlerde kaldığımı anlatayım: F, şîvelâ derhal şunu söyliyeyim . .D.,T. C. tarafından sekiz ki- 0 % olarak neşredilen “Osmanlı- - W Türkçeye söz dergisi,, , mu İ lh coğu henüz bilmiyor; onun İ u, bu Derginin ne olduğunu | ı—h edeyim: Bütün mevcut lü- | ler Türkiye içinde ve dışında | h"llmç Türkçe mühim eski ki- | lılıll-l' araştırılmış ve adetleri dok |a baliğ olan bu eserlerde kul- |Pznlan bütün Öz Türkçe kelime- w l"ı fennt usullerle toplanıp tasnif , dilmiştir. Diğer taraftan memle- *tin her kısmındaki münevverler leferber edilmiş; ayrıca gazeteler |* de ilânlar verilerek dilimize gi- "9 yabancı kelimelere karşılık ol |Gak üzere, halk arasında neler | “amlıyor diye sorulmuştur. Ge- n cevaplar, keza, tasnif edilmiş |e ilmt mihekke vurulmuştur. — , İste bu sekiz ciltlik dergi böy - |'İkle elde edilmiştir. Maamafih, — daha da bir çok mükim eserlerin DMirert kulunduğunu, bunlara da S 1cap ettiğini, Sövyet pro- Ç *s5*4 Samailovicin İkinci Kurul- ' 'h.v'laki raporunda saydığı İsim- . *ren öğrendik. Bundan maada, | MWni tarz anketlerin Türkiye dışm aki Türkler arasında da yapıl- Masriktiza eder ki iş, büsbütün | “ört başr mamur olsun... Hoş, dergi şimdiki Kalinde bi- | Türkçenin en kıymetli eseridir. ke rf srrasile aradığmız yabancı | limelerin Öz Türkçe karsılığı- &ı —Htap ve şehir. mehazlarıy- ü buluyorsunuz. Ayrıca bir de ör _thldi endeks yapılmıstır. | :îîı da aksi: Öz Türkce bir ke- B Buıîn Osmanlıcadaki karşılığı- uyorsunuz. ıı Kurultay münasebetile yazılan İ alar arasmda 'da şüphesiz bu â ::vıum'dıki tafsilât zikredilmiş K Lükin, 26 Eylül dolayısile ay - J ıı!;yleri tekrarlıyarak münevver ' izin dikkatini bu iki mühim ğ Üzerine celbetmek — istedim. ! n"lllünew'er bunlardan edinme- Rh,—'s.m Barışa,, yı hazırlar- dergilerin ne büyük itina ile :?üdtkhrmı görüyorum. Hele | sık Syle mükemmel kelimelere ""Yorm_ ki, bir okuyuşta aklım İ & kalryor ve benimseyorum. e U meyanda bir iki tanesini sa- | wN “saldırım — Hücum,, , n İ:;::." — hissedar,,, “vurak — », Mmanevi mânada — olursa Yaş.. Nh.. kln'lhluı şimdiye kadar nasıl .ı_'“mwormuçuz diye — şaşaca- geliyor. M haddi zatında zayıf ]h.’îl;ı:nraber. bir kaç yüz ke- : den öğreniverdim. Bun- * ı;;ı"î!îm zaten malrmız olduğu .ııl’ kan rsmryor; o kadar kolay da tutuluyor ki, tarif ede- e Tiyatro mevsimine pek az kal- dı. Şehir tiyatrosu hazırlıklarına başladı. Resmen provaların baş- langıç tarihi on beş eylüldür. Şe- hir tiyatrosunun operet — ve dram diye iki kısma ayrılış şayiaları ta- hakkuk etmiş bulunuyor. Şu hale göre artistlerde ikiye ayrılacaktır. Şehir tiyatrosu ile alâkadar ve salâhiyet sahibi bir zatın bize ver- liği malümata göre, şehir tiyat- rosunda operet ve dram diye tam bir ayrılma vaki değildir. — Artist kıtlığı buna imkân vermemekte- dir. Hem operette hem dramda işe yarıyan artistler münavebe ile her iki tarafta oynıyacaklardır. Bilfarz . Galip Bey bu katagoride bir artisttir. Operetlerde — daha fazla temayüz edenler tamamiyle Firka merkezinde bir büro Belediye intihabatını sevk ve idare etmek için fırka merkezinde bir büro tesis edilmiştir. Bu büro- nun başına idare heyeti âzasından Galip Bahtiyar bey tayin edilmiş- Mumaileyh, mülhakattaki inti- hap faaliyetini yakından takip için Silivriye gitmiştir. Galip Bah- tiyar Bey, Çatalca civarında da tetkikatta bulunacaktır. Kazalar - daki intihap encümenleri, defter - ler üzerindeki son tetkikatı bitir- mek üzeredirler. Haber alındığı- na göre defterlerin asılması için Ankaradan emir beklenmektedir. Defterler, memleketin her tarafın- da ayni günde asılacaktır. fi... Meşgul olunca da, iptilâ halin de insanı sarıyorlar... Ben de bu müptelâlardan biri oldum... Tabit, dergide bizim zevkimize aykırı olanlar da var. Esasen çok defa ayni kelime sekiz on muhte- lif mânaya geliyor. Bunların hu - dudunu meharetle tayin etmek lâ- zım, Bazantek kelime üzerinde yarım saat tereddüt etmek, mâna ve lâfız arkadaşları arasında bir intihap yapmak icap ediyor. Herhalde, T. D. T. C. nin iler- deki faaliyeti esnasında, yürüye - ceğimiz yol, daha ziyade aydınla- nacaktır. Hele kat'i lügat yapılıp, mekteplerde, dairelerde hâkim o- lunca, matbuatın önünde bir kari tabakası belirecektir. Veyl o zamana kadar tereddüt- süz surette Öz Türkçe — yazmak için kalemlerini — alıştıramıyanla- ne muharrilik, ne memurluk, ne de... Ne bileyim hiç bir sey yapa- mıyacaklardır. Bereket versin ki bu korku yok..Zira, Öz Türkçe, Türkler için çok kolay... Hele besş on kelimeyi öğrenin; yirmi otuzu, onun arka- sından çorap söküğü gibi geli- YOT Ü İ _.—' Azıcık meşgul olmak kâ- (Vâ-Nü) ıstılahlar tespit edilip Öz Türkçe | ra.., Bu münevverler, ne hocalık, | operetin dandır. Muammer Beyle Feriha, Şevkiye, Semiha hanımlar ve bale heyeti zaten şehir tiyatrosunun ©- peret kısmı için angaje edilmişler- dir.. Bununla beraber Muammer gibi bazr artistler icap — ettikçe dramlarda da rol alabileceklerdir. Öperet kısmı — için Fransız ti- yatrosu kiralanacaktır, Şehir tiyatrosunun fiatları bu sene çok ucuz olacaktır. Geçen yıllar gibi talebe ve zabitan gece- leri yapılacak, herkes ucuz bir fi- atla sanat tiyatrosuna — gidebile- cektir. Fiatların 75 kuruştan faz- la olmaması düşünülmektedir. Operet kısmının fiatları — şehir tiyatrosunun eski fiatlarıdır. Tasavvura nazaran sanat tiyat- rosunda altı ay zarfında altı büyük eser çıkarılacaktır.Bunlar, beynel- milel şöhreti haiz büyük ve kültüre hizmet edecek sanat eserleridir. Oynanması kararlaşan eserler şun- lardır: Faust (Seniha Bedri hanı - mın tercümesi), Hamlet (Ertuğ- rul Muhsinin tercümesi), Makbet, (Mehmet Şükrü Beyin tercümesi), Madam Sanjen, (Seniha Bedri ha- nımın tercümesi) Dostoyevskinin cürüm ve ceza (Reşat Nuri Beyin tercümesi) ismindeki eserleriyle, Reşat Nuri, Hüseyin Rahmi Bey- lerin birer telifi. Tiyatro mevsimine Cürüm ve Cezanın temsiliyle başlanılacak- %p;Ü/_TE Çabuk ele geçti Dün İzmirden gelecek olan oğ- lunu beklemek üzere köprüde do- laşan Saniye hanım isminde bir. kadmım koynundan altı yüz lira - sını çalan Sadık yakalanmıştır. Pazardan aşırırken Rumelikavağında, Köprü so - kağında oturan Fatma hanım, Sa- riyer pazar mahallinde seyyar es- naftan bazı şeyler aşırırken yaka- lanmıştır. Simit satarken minde sekiz yaşlarında bir çocuk Talimhane meydanınmda simit sa- tarken yere düşmüş ve ağırca ya- ralanmıstır. : Motör battı Salınazarı açıklarında Osman Cemal Efendinin motörüne bir kum kayığı sarpmış ve moetörü batırmıstır. İnsanca bir zayiat ol- mamıstır. Çok çalmışlar Atrye ve arkadası dün Fatih Çarsşamba pazarında Pakize is - minde bir kadından 70 kuruş ça - larken vabtalanmıslardır. Halı çaldı Beşiktaşta, Abbas ağada Re- fet Beyin evine dün Mithat ismin- de biri girmiş ve bir takım elbise ile iki adet halr çalıp kaçarken yakalanmstır. 2TE HLi ŞA Ti ÇA PP yt S di aa P sanat eseri temsil edilecek malı olacaklardır. Vas- fi Rıza ve Hazım Beyler bu kısım- tır, Öperet kısmında üç veya dört operet oynanması kararlaşmıştır. Öperet kısmının repertuvarında şunlar vardır: Yarasa (Ekrem Re- şit Beyin), Jirofle Jirofla (İ.Galip Beyin, opera komik), Cemal Reşit Beyin yeni bir opereti. Operetler iki ayda bir değişe - cektir. Operet kısmı için Sovyet- lerden gelecek rejisör Tayrof mev- sim başlangıcında burada buluna- mıyacak, bir müddet sonra gele- bilecektir, Şehir tiyatrosunun yeni kadro- sundan bahsetmiş, maaşları indi- rilenlerin isimlerini yazmıştık. Sanatkârlardan Semiha hanımın maaşr elli beş İiradan yetmiş beş liraya çıkarılmıştır. Feriköyünde oturan İsmail is- | | lenti Fakült.; Dekanları toplandı Dün öğleden sonra saat ikide Rektör Cemil beyin rTiyasetinde bütün fakülte dekanlarının iştira- kile bir toplantı yapılmıştır. Top- lantıya ilk defa olarak Hukuk Fakültesinin yeni dekanı Sıddık Sami Bey de iştirak etmiştir. Toplantıda fakültelerin ihti- | yaçları hakkında görüşülmüştür. Fakültelere almacak muhtelif i - limlere ait kitaplar Avrupa kü- tüphanelerine ısmarlanmıştır. Ki- taplar yakında gelecektir. Bunla- rın mühim bir kısmı fransızcadır. Fakültelerdeki ikmal imtihanla- rma 15 eylülden itibaren başla- nacaktır. 10 teşrintevelde bütün imtihanlar bitmiş olacaktır. Haziran devresinde, bilhassa Hukuk fakültesinde şifahi imti - hanlara dahil olan talebe adedi.- nin fazla olması dolayısıyle uzun müddet imtihanlara devam edil- mişti. Bu devredeki şifahi imti- hanların çabuk bitmesi için imti- hana duhul cetvelleri ona göre tanzim edilmiştir. Bir talebe ayni günde iki imti- hana birden girecektir. Fakülte - lerde kayıt ve kabule şimdiden başlanmıstır. -N Bakırköy H'lâliahmeri bir eğlenti yapıyor Bakırköy Hilâliahmeri yakın- da Florya' plâjında güzel bir eğ - hazırlamaktadır. Bununla hastalarım sıhhi gıdalarına ve fa- kirlerin kışlık ihtiyaçlarıma yar - dım edilecektir. İdare heyeti her gün Sükrü beyin riyasetirde top- lanarak işin mül:emmel nlmasma çalışmaktadır. Rircok aila'as ida- re heyetine vyardım etmektedirler, Yeni teşeklil eden Bakırkör Hi- heyetine — muvaffakı- yetler dileriz. Saf e G Romen gambotu gitti 100 deniz talebesini şehrimize getiren Romen mektep gambotu dün Pireye hareket etmiştir. Ge- mi Pirede birkaç gün kaldıktan sonra Âkdeniz seyahatine devam AF SS edecektir. | # LÂhrta SİYASET Harp olamaz! Umumi harpte İngilterenin başında bulunduğu için, herbin ne demek oldu- ğunu herkesten daha' iyi bilmesi ikti- za eden Loit Çorç şu kanaatini ilân et- mekten çekinmemişti: “Dünya matbuatı ve bir çok siyasi« ler, pek yakında muharebe çıkacakmış gibi idarei kelâm ediyorlar ve tavur ta- kınıyorlar. Halbuki, dünya iktisadiya- tını tetkik edince, şu kat'i surette gözü- kür ki milletlerin harp etmelerine imkân yoktur. Ben, şahsen on sene müddetle harp zuhur etmiyeceğini bütün dünya efkârı umumiyesine temin ederim.,, Meşhur Yunan siyasisi M. Çaldaris te aşağı yukarı ayni mutaleayı ileri sür- Bir çok devletlerin harp yap- mıya her ne kadar isteği varsa da kabis liyeti yok, demiştir.,, Fikirleri yabana Aatılmıyacak olan bu iki siyasi hakikati görmüş değiller midir? Dünya ahvalini iyice göz önün« de bulundurursak, Loit Çorçla Çaldari- sin haklı olduklarını anlarız. Filhakika kürrelarz üzerinde herp etmiye kalkışa« cak devletler kimlerdir?. Evvelâ bizim de dahil olduğumuz zümreyi ele alalrmt Fransa, Sovyetler, küçük itilâf, Balkan misakı devletleri... Bunlar, mevcut mu« ahedelerin, mevcut siyasi vaziyetin de« gişmemesini istihdaf ettikleri için kens dilerine hücum vaki olmadıkça sağa so« la saldırmıyacaklardır. — Sulhperver ve emniyet misakı taraftarı olduklarını ga- yet açık ve samimi olarak söylüyorlar.., Fransanın karşısında, gerçi, vaziyete ten memnun olmıyan ve değişiklikler işe tiyen bir Almanya var.. Fakat o da, et- rafını çeviren çemberi, yakın bir zaman- da, parçalamağı, ümit edebilir mi? Al- manya, 1914 te o derec kuvvetliyken bi- le, malüm akibete düçar oldu. Halbuki müvazene bugün, Fransanın elbette kat kat aleyhinedir. Statistikler çıkarılıyor: Gerçi bugün Fransa ve uzlaştığı devlet- ler hava küvvetlerinde Almanyaya kat kat faik imişler ama, Almanya şu, şu, şu tedbirlere baş vurursa, şu kadar zas« manda, şu kadar tayyare yaparsa, bütün dünyayı tehdit edebilirmiş... > Evet, teknik imkânlar Almanyaya, o söylenen miktardaki tayyareleri bah- şedebilir, lâkin bir de iktisadi ve içti« mai imkânlar var. Bakalım Almanya o söylenen miktardaki tayyareyi yap- mak için harp bütçesinde para bulabile- cek mi?.. İşsizlerin ve vergiyi veren aha« linin yirmi bin bombardıman tayyaresi yapmak hususundaki fikri ne olacak?.« Ve diğer cihetten, Almanyanm paçaları sıvayıp tayyare yaptığını gören Fransa ve arkadaşları e'leri kolları bağlı mı du- racak?... Görülüyor ki, Almanya cihetindeti yakın bir zaman için korku yoktur. Av- rupada mühim iğtişaşlar çıkmıyacağı « nı $on Avusturya hâdiseleri de ispat et- miştir. Birbirinden haşlanmıyan devlet- ler, yekdiğerlerine dişlerini göstermiş- ler, fakat neticede gemiazıya almamışlar dir. İtalyanın münferit bir tarzda Yu- goslavyaya yahut diğer bir devlete hü- cum edeceğini tasavvur etmek Musoli- ninin kendi devletini rakipleri olan dü« velimuazzamadan aşağı bir dereceye düşmesini kabul edeceğine kail olmak- tır. Ayni suretle, Japonya, Uzak Şark- ta Sovyetlerle muharebeye girişmiye- / cektir. Zira, farzımahal Orta Asyaya ettirse, harpten sonra tahakkuk bile ettirse, herpten sonra — zayıf çıkacağı için, diğer devletlerle müvazenesi bozu- lacaktır. Bir harbin istilâcıları nasıl zayıf dü« şürdüğü 1918 — 1919 senelerinin tecrü- beleriyle meydandadır. Hulâsa, ne Avrupadâ,' ne Asyada münferit harp olamaz. Yeni bir umumi harbe ise, bütün devletlerin mecali yök-« Hüseyin Faruk Necip Ali Bey geldi Tedavi ve tetkkiat için Parise lâmentolar Birliği Türkiye grupu Reisi Necip Ali Bey şehrimize dönmüştür. tur... (« a ve oradan İsviçreye gitmiş olan — Denizli meb'usu Beynelmilel pars — z SİZA ÜŞ Bi A W ah T CMLR d Te aZ -ÜK BAA ' sük Tp ei ğ d NL