Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
âuııoı 1934 5(,, ğ | l’ç' cemiyetleri q ve u'f mücadelesi Bimy m'myet rejimi, memleket - ı|. ':':::llı:sı olmasını, ame- irbirine girmesi - %ez Plânsız kurulmuş Garp y *finin acı tecrübelerini :*h önünde tutmaktadır. Va “letçı olan ve daha da iliğe doğru giden Kemalist | 9p alın teriyle ekmeğini b hedu enön safta kıymet üleı—. ir, Memlekette büyük 'ü Yeti teşkil eden bunların, " 'll'lhatlı, tahsilli, mes'ut Üriyetli olması, hükümeti- bl:ette can ve gönülden is- M şeydir. tketi idare edenlerin şu arı dikkatini celbetmiş- tlerin ve kasabaların . bir ânlarında, uyumak saa- aç O ârta kalan bütün zaman- diyen çalışan insan - ir. Bu ise, havsalanın — al- SI bir istismardır. Ömrü - lş bir peyke arkasında, Gsizin, gezmeksizin, kör an başka bir şey yap- .. &». —. Şeıu C| Viye Dün Odsa Başkonsolos Rauf Hayri Beyin muhakemesine bakıldı Muhakeme, maznunların müdafaaları yapılmak üzere cumartesi günü öğleden sonraya bırakıldı Rusyadan getirdiği bavul ve sandıklarında kaçak eşya çıkan Odesa başkonsolosu Rauf Hayri beyle kavas Tevfik ve muhacir Mehmet efenidlerin muhakemele- rine dün de ihtisaş mahkemesinde devam edilmiştir. Evvelâ, kaçak eşyanın müfre- dat itibariyle hangi suçluya ait valiz ve sandıklarda bulunduğu - nu tesbit etmek üzere gümrüğe yapılan — istilâma gelen cevap o- kunmuştur. Bu cevapta her suç- luya ait eşya zikredilmekle bera - ber herbirinin bulunduğu valiz ve sandıkların numaraları tasrih e - dilmediğinden Müddeiumumi bey bunu kâfi bulmamış ve gümrük- . N geciren fertlerin ne ken- l n ne de evlâtlarından i, Maddeten ve manen sağ- "'" mevcudiyet beklemek dir. ı' İ vi - « 4 d Vi l I.. nları erken kapatmak a j “rinin ilk saikı, elbette bu fe- ş_ ı koymaktır.. Lâkin, t insafsız dükkân ve küçük e sahipleri de mukabil ! lln:ıışlaı'ch'ı" Kepenlderi sa- erken açıyorlar; ya.hut xş“hdı eskisine nııpetle da- h falısıyorsunuz; daha az pa- â' Ğ Saksınız.. - diyorlar. , P Yödide şikâyetler işitmeğe İi &. Eğer hal böyle devam © dükkânları erken kapat- Tedbirinden elde edilen i iyi ııeklıımıldıgı derecede elde yıettııılırl:u' Ma şartlarınm — birçok le'fl vardır. Bu veçhbhelerin ; _kontrol edilmesi, kimin ne F ÇU *i ve ne gibi ıslahat tasav- PK *esa söylemesi lâzımdır. â İ ; ol » tashihi ve tekâmülü müm | (&n birçok arızalı çalışma şe- f ' , Vardır. Netekim, kış ayları *Kazlıçeşme ve Haliçteki î:hltlerını gezerek yaptığı- V L'ı:nkette biz ,bu sütunlar- .f B ? yaralara dokunmuştuk. .k“' hariçteki bir adam, na- ( hoksan görür; hasta, dok- ı“"!lıma gittiği vakit, ken- b lnı kendi anlatıyor. işte, sanayicilerin de Var, Bu birlik, sınıf müca- Mm!hıdıyle mi kurulmuş- h'“îlerek ihtiyaçları el birli- İ "i | gayesini takip eden işçi .îç “SYh, " Smıf mücadelesine en N olan korporasyoncu fa- Milli sosyalist rejimlerinde V *Vcuttur. Hatta oralarda, h '“!"ehn temel taşları sa- KŞ e 1 l_[ı jj ik F“'hımm himayesinde j 'decek ve bütün çalışan Bı t atlarr altına alacak 3' İı,. “iklerinin taazzuvu, devlet- Eİ %etlerındendır Ancak, İ$ $eraitinin normalleşme- Bn; kapısı açacaktır. İn- Müzdeki yıl, iş kanunu h cıkacak. Fakat, eğer ğ'm'z birlikleri de ayni mebusunun sözleri | lerleyişiniz şayanı hayrettir. Bir Italyan Faşist yüksek meclisi âzasın- dan M. Onarelli üç gündür şehri- mizde bulunmaktadır. Kendisi bundan dört sene kadar evvel Türkiyeyi bir kere daha ziyaret etmişti. İkinci gelişi hakkında in- tibalarını anlatırken demiştir ki: — Dört sene evvel memleke- tinize gelmiştim. Arada mühim farklar gördüm. Kısa bir zaman- da müthiş adımlar atmışsınız. Bilhassa smai ve pratik sahada i- Türkiyenin istikbali büyüktür İnkılâbını çok müşkül bir zaman- da başardı. Müşkül zamanlarda böyle başarmalar hakikaten ha - rikadır.,, İtalyan meb'usu ayni azmanda | iyi bir müelliftir, Şark lisanların? aşinadır. Kendisi — şehrimizden Moskovaya oradan da Çine gide- cektir. Ö Radyo tango müsabakası açtı Tıirlı: gençleri arasmda Türk telsiz telefon şirketi tarafından bir tango ve vals müsabakası ter- tip olunmuştur. Müsabaka yalnız Türk — vatandaşları — arasında yapılacak, 934 eylül —nihayet'ne kadar devam edecektir. Müsaba- kanın hakemliği bizzat radyo din- leyicileri tarafından icra olunı - caktır. Tango ve vals nev'inden ol- mak şartiyle herkes bu müsabaka- ya istediği kadar eser göndereki - lecektir. şeraitinin hakkaniyetle tatbik edi- Hip edilmediğini, hükümet, ne su- retle anlıyacaktır?. Her işçiden ayrı bir anket yapmıya imkân ol- madığı gibi, çırağını ne fena şera- | itle çalıştırdığına dair, bir patron, Sanayi Birliği vasıtasiyle hükü- mete kendi aleyhinde - elbette ra- por vermiyecektir. Türkiye halkımın saadeti için icap eden bütün müesseseleri te- ker teker, — hayır üçer beşer — kuran Cümhuriyet rejimi, elbette. bu bahsettiğimiz işi de, uzak bir istikbale atmıyacaktır. , iş kanunu| ten tekrar malümat istenilmesine lüzum göstermiştir. Okunan listeler hakkında ne diyeceği sorulan maznun Rauf Hayri Bey, eski ifadelerini tekrar- lıyarak demiştir ki: “«— Bu İistede bana ait olarak gösterilen eşyanın hepsi benim değildir. Binaenaleyh gümrüğün iddiası yanlıştır. Vapur ambarın- da mevcut sandıklarımın çıkarıl- masiyle meşgul olmasını kavas Tevfik Efendiye ben söylemiş- tim. Fakat o gün bunun imkânsız olduğunu iddia ettiğinden eşya- nın bir kısmı ertesi güne kalmıs, bunun için eşya iki parti olarak çıkmıştır. Valiz ve sandıklar — açılmadan mevcut eşyamı gümrük memurla- “ına bildirmiştim. Zabıtlar tetkik edilince bu cihet anlaşılır. Yalnız bibloları söylemeği unutmuşum ! Tevfik efendiye çok itimadım vardı. Ona: “— Kitap ve çamaşırlarımı sen cıkar!,, demiştim. O da bunun i- çin çıkarmıştır. Benim kaçakçı- irkla alâkam yoktur.., Kavas Tevfik Efendi de, va- purdan çıkarken yanında bulunan şeyleri izah ederek bunların ken- disine ait zati eşya oldı.ıâıınu id - dia etmiştir. Müdafaa vekilleri, gümrükten mahkemeye verilen cevabın gay- rikâfi olduğunu ve mevzuubahis eşyadan her suçluya ait kısımların vazıh olarak göstermediğini söy- lemiştir. (Vâ-Nü) Ha rotlvre| Sabıkalı kadınlar Sabıkalr Hayriye ve Zeliha dün Beyoğlunda Beyker mağaza- sından bir top kumaş çalıp kaçar- ken yakalanmışlardır. : Rayıkta kumar Seyyar satıcı Nazım, İsmail, Zeki ve Fahri dün Hasır iskele - sinde karpuz kayıklarında kumar oynarlarken cürmümeşhut halin - de yakalanmışlardır. Kolu kırıldı Beyoğlunda Şimşir sokağında oturan Akonun oğlu 18 yaşların - daki Rafael, dün pencereden düş- müş ve kolu kırılarak hastaneye kaldırılmıştır. Kapı önüne bırakırken Mehmet paşa tekkesinin bir o- dasında oturan arabacı Bekirin dostu Makbule 3 aylık çocuğunu düşürerek kapısı önüne bırakır - ken yakalanmıştır. Başından yaraladı Yemişte Cümhuriyet iskelesin- de hamal Hüseyin ile Bekir kavga etmişler ve Bekir çekiçle Hüseyi- ni başmdan yaralamıştır. Bekir yakalanmıştır. ”- M Kimse alınmıyacak Adliyedeki münhal kâtiplikle- re ve gardiyanlıklara — şimdilik kimzenin almmaması hakkmda vekâletçe emir verilmiştir. Mahkeme, iddia makamının ta- lebini muvafık görerek gümrük- ten, kaçak eşyanın kimlere ait ol- duğunu ayrı ayrı listeler halinde, valiz ve sandık numaralarile bir- likte gösteren vazıh bir cevap is- tenilmesini kararlaştırmıştır. Mu- iakeme, maznunların müdafaala- rını yapmaları için 18 ağustos cu- martesi günü saat 14 e bırakıl- yrorştır. Bundan evvelki celsede müd- deiumumi bey maznunların tev- kif edilmelerini istemişti. Henüz bu hususta bir karar ittihaz edilmemiştir. Gelecek cel- sede muhakemenin neticelenmesi muhtemeldir. Sümerbank heyeti gidiyor Sümer bank yeni kuracağı fabrikalarının tesisatı için bir he- yet gönderecekti. Heyet buz”ı şehrimizden Moskovaya doğru yo la çıkacaktır. Heyet reisi Sümer bank mecli- si idare reisi Safa beydir. Umum müdür Nurullah Esat Beyle üç mühendis heyeti teşkil etmekte - dirler. Bir ay kadar sürecek olan seyahat için Berlin - Moskova yo- hu intihap edilmiştir. Halı kaçak'çılığı yapılı- yormuş İstanbul gümrük — muhafaza başmüdürlüğü tarafından mühim bir halır kaçakçılığı meydana çı - karılmıştır. Dün adliye — ihtisas mahkemesine verilm'ş - olan bu mesele ile muhafaza teşkilâtı, /— gümrükler Başmüdürlüğünün işti- raki ile on beş gündenberi meşgul olunmaktaydı. Kaçakçılık şöyle cereyan et- miştir: Gümrük muhafaza teşkilâtı u- zunca bir müddettenberi İstanbu- la gelip başka memleketlere gön- derilmek üzere transit antreposun da bulundurulan bir kısım halıla- rm kaçak olarak çıkarılmakta ol- duğundan şüphelenmişlerdir. Muhafazanın araştırmaları ne- ticesinde bu kaçakçılığın transit | halı antreposunda iyi mevkii olan birkaç halı taciri tarafından yapıl- makta olduğ:u tahakkuk etmiş bu: lunuyor. Tahkikat derinlestiril miş ve halrların şehre nasıl çık? - rıldığı tez>** edilmiştir. Hâdiseye el koyan ihtisar mahkemes' müddelumurA'i zi t kikat evrakımı müste>'ik!'fe ver- miştir. Tahkikata — ehemmiyetle devam edilmektedir. Ibrahim Tali bey geldi Trakya umumi mi'fettisi İb- rahim Tali bey, Bursadan şehrimi- ze gelmiştir. Mumaileyh Pursa - dan gelirken Yalovaya uğramış. Başvekil İsmet pasa hazretlerile dahiliye vekili Sükrü Kaya beyi Tesin akan nehirler Vaktile, cumhuriyet olan Arnavut« lağun krallık haline gelmesi üzerine, bir Türk muharriri “Tersine akan ne- hir,, diye bir makale yazmıştı. Şimdi, tersine akan nehirler çoğalıyor. Eskiden, birbirine bakarak bir çok memleketlerin hudutları içinde bir in- kılâpçılık hareketidir. baş. göstermişfi. Şimdi bunun aksi oluyor gibi: Avustur- yada krallık ihya edildi, edilmedi der- ken, şimdi bir de Arabistanın krallık ha- linde canlandırılması mevzuu bahsedi- liyor. Filhakika, Hicaz Veliahtı Emir Fey- salm Suriye tahtına getirileceği söyle- niyor. Son muharebede galebe çalma- ları üzerine, Vehabiler, Yemende tama- miyle hâkim addedilebilirler. Sulh şart- namesinin nelerden ibaret olduğunu, gene bu sütunlarda yazmıştık. Vehabi devleti, hariçte, Yemenlileri temsil hakkına maliktirler. Aralarında;, askeri anlaşmalar da vardır. Şimdi, Prens Feysal, Suriye tahtıma geçirilecek olursa, Hint denizinden, Ak- deniz kıyılarına kadar yekpare bir Arap devleti kurulmağa doğru adım atılıyor demektir. Bu da, İngilizlerin sevk ve idaresiyle olduğu muhakkaktır. Fran- sızların buna ne diyeceği henuz malüm değildir. Keza, dünkü gazetelerde okumuşsu- nuzdur ki, İspanya kralı, Avusturya tahtını ihya için çabalayıp duruyormuş. Bundan ilk maksadı, yıkılan tahtların yeniden kurulmasına kapı açmaktır. Dikkat edilecek olursa, dünyada tersine akan nehirler yalnız rejim bah- sinde değildir: Kadmların eve iadesi hakkında Alman rejimi ön ayak olmuş- tur, Onu takiben, M. Musolini de, ka- dınların her şeyden evvel evleriyle uğ- raşmaları iktiza ettiğini geçenlerde bir beyanat halinde bildirdi. Yugoslav ve diğer bazı devletlerde de ayni Aaksülâ- meller oldu. Bütün bunlar, dünyanın, bir müd- det inkılâpçı bir moda taklit ettikten sonra, şimdi irticaa meyletmesidir. Lâkin, şu da var ki, irtica, umumi o- lamaz. Zira, anhaminha, nehir tersine a- kamaz... Olsa olsa kenaralrında ana- forlar husule gelir... İşte bu kraliyetler ve kadmları eve iade etmeğe kalkışma- lar da, umumi inkılâp hareketi içinde a- naforlardır. Hüseyin Faruk ziyaret etmiştir. Kendisi bir haf- ta sonra Edirneye gidecektir. Vergilerin tahsili Buğday koruma kanunu muci- bince undan alınmakta olan ver - gi halka hiç yük olmamakla beraber devlete iyi bir varidat ge- tirmektedir. Hesap edildiğine göre İstan - bulda günde dört bin çuval un sarfolunmaktadır. Bu itibarla yal- nız İstanbulda senede iki milyoa lira vergi temin edilmiş olacak- tır. Verg'-v çok muntazam şekil- de tahsil olunmaktadır. öaeli — geğre Lâstik deri meselesi Ayakkabıcılarla lâstik- ©2 a « rasındaki ihtilâfı tetkik eden ko - misyon dün de bir içtima yapmış ve fabrikalardan gönderilen tez- kereleri tetkik ile meşgul olmuş- tur. ; öetnli Mlhe, «easşali Kitap sergisi Halkevi tarafından Galatasa- | ray lisesinde açılaca'"- kitap sergi- sine ait ha-ıs'ıklar tamamlanraış- tır. Sergi pazar günü öğleden son- ra merasimle açılacaktır. İ ieeip Japon fabrikatörü Şehrimizde b'r Japon iplik fabrikatörü tetkikat — yapmakta- dır. Kendisi şehrimiz'n ticari ma- hafili ile temasta bulunmu:tur. Buügün Remanya vapern ile Kös- tenceye hareket edecektir.