Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
v HABER — Akşam Postası Her parçası ayrı bir heyecanla okunacak macera, 'yer toplanan bulutlar, yağmur is- kıskançlık, kuvvet, aşk ve seyahat romanı * ASLANLI HÜKÜMDAR BİRİNCİ KISIM 1 | Yeni canbazhanenin aslan terbiyecisi Kahirenin oldukça serin günle- rinden biriydi. Öğleden sonra yer tidadı bile göstermişken, hafifçe esen bir rüzgârla yeniden dağıldı. Ve Kahireye ender nasip olan bir serinlik yayıldı. ÖOn gündenberi, dünya türnesini yapan en büyük canbazhaneler- den Yeni Sirk burada bulunuyor- du. Yalnız bir hafta kalacaklardı. FakatMısırlıların kendilerine gös- terdikleri fazla rağbet karşısında oyun müddetini uzatmak lüzumu- nu duymuşlardı. Sirk müdürü mösyö Ernest Mo- Tiye, şöhretinin hemen hepsini ken disine borçlu olduğu aslan terbi- yecisi Süleymanla müdürlük çadı- rında karşıkarşıya oturuyorlardı. Mösyö Moliye çadırın mikalı penceresinden dışarıya bakarak: — Süleyman, dedi, hava düzel- memiş olsaydı bugün için sarfetti- ğgimiz reklâmlar boşuna gidecekti. Bereketki açıldı. Süleyman: içEr Evet Ancnk bu gece çıdı- ceğiz... Ernest Moliye Süleymanı çok defa samimi olarak takdirden ge- ri durmazdı: — Zannederim, diye cevap ver- di. Süleymanım, katil aslanın ağ- zıma başmı nasıl sokacağını ben bile merak ediyorum. Süleyman müdürün bu merakı- nı öğrenmek istemişti: — Sebep? — Ben, katil aslanın yerinde olsaydım, Afrika toprağına ayak basttığımı anlar anlamaz, yabancı memleketlerde elinde bir esir gibi inlediğim terbiyecimi haklamayı ve elinden kurtulmayı düşünür- düm. Elbette Afrika toprağında bü- yüyenler dünyada ağzında insan başının bulunmasını hazmedebile cek uysal bir aslan görmeyi — me- rak ederler.. Yalnız: bukadar mı ya.. Süleymanın daha on iki yaşını doldurmayan oğlu Yavuz, babası- nın mesleğine Afrika toprağında bu gece başlıyacak... Herkesi bir hamlede tuzla buz edebilecek vahşi hayvanların, bir çocuğun kamçı şakırtıları karşısın da, perende attığını görmek az zevk midir? Süleyman cevap vermedi. O, terbiyesi altında bulunan hayvan- lardan her birinin bir kedi ve bel-) ki de onlardan daha yumuşak ta- biatte bulunduğuna kaniydi.Bunun için katil aslanın ağzı içine başı- nr uzatmasını okadar — fevkalâde bir şey bulmuyordu. Hattâ çok zaman, kendi kendine düşünür, Canbazhaneye, bilhassa aslanları görmeğe gelen halkın zavallılrkla- rına hükmedecek kadar ileriye gi- du-di. : | Avusturya başvekilinin Avustur- l,/ "__ Tefrika No. 1 Bir aslanın perende atması, boy sırasına girmeleri, çenberden atlamaları, bir kedi veya köpek gi- bi arka ayakları üstüne otürarak susta durmaları ve hattâ başını ağ zı içine koyması bukadar fevkalâ- de bir şey miydi ki, akın akın ge- İip seyrediyorlardı. Süleyman biran icinde bütün bu düşünceleri kafasından geçirerek insanların bukadar zavallı olaca- ğını da kabul edemedi; canbazha- nenin tıklım tiklim olacağının se- bebini ne kendisinde, ne öğlu Ya- vuzda buldu: — Zannetmem, dedi, sebep bu değil; belki, günün perşembe ve insanların eğlenceye düşgün oluş- larıdır. | — Öyle mi?.. Demek tehlıkelı hayvanları bir çocük oyuncağın- dan farksız buluyaorsun.. — Şüphesiz.. Bence, hiç bir hay van, kendisine zarar verılmezse tehlikeli değildir. — Ustan Fredrik Haym'ı unu- tuyorsun galiba? ! Canbazhane müdürünün, Süley- mana, bunu hatırlatması mânasız değildi.Çünkü Süleyman onun ye- rini, feci bir kazadan sonra almış- tr. Fredrik Haym aslen Yahudi ol- masına rağmen, vahşi hayvan ter- biyesinde çok istidat ve cesaret| Canbazhanele-| göstermiş biriydi. rinin Pariste bulunduğu birgün, o- yun esnısında, aslanların en hir- çınına kolunu kaptırmış ve kangı-| ran net'cesinde de gözlerini kapa- mıştı. Süleyman dudaklarında inte bir tebessümle cevap verdi: ; — Bu vak'a iddiamı çürütmez.. Ustamın kolunu koparan ve bu gün katil adını verdiğiniz aslanı- ma yaptığını yalnız ben bilirim. Arslan olarak yaratılmış bulunma Yazan: Şekip Rıza aa lelatelela llit kekekd sı, başka türlü mukabelesine im- kân vermezdi. — Ne yaptı? — Çatal zıpkını hayvanın ağzı- na batırdı. Mösyö Moliye ufak bir düşün- ceden sonra: — Ya Yavuz.. Ona ne diyelim? Süleymanın oğlu Yavuz, daha altı yaşındayken bir aslan yavru- su ile oynuyordu. Çocuğun hayva- na hiç bir şey yaptığı görülmemiş- ti. Yavru aslan, cinsinin. vahşili- ğini gizliyememiş olacaktı ki bir- denbire Yavuzun üzerine atladı, daha tam kuvvetini toplıyamamış pençesini indirdi ve pantolonunu | yırtarak baldırında üç tırnak ya- rası açtı. Çocuğun yavru aslandan aldığı bu yara aylarca geçmedi.Ve bu üç çizgi derin bir iz halinde Yavuzun baldırında kaldı ve ömrünün — so- nuna kadar kalacaktı da.. Süleyman: — Yavru aslan, oğluna, daha, küçük yaşında istirabın ne demek olduğunu öğretti. O da benim gi- bi, bugün atılacağı yeni hayatın- da, terbiyesine alacağı hayvanlara fenalık yapmazdan evvel bu acıyı hatırlıyacak ve onlara fenalık ya- pamıyacaktır. * . * D * * * * * YARIN Süleymanı çekemiyen Kim?.. “UEHHERUUUUGENKUUNAEUA GU KMK URUNURGARUMURRUNERNAKUUREARUNUNAAREU NUNUN UUURUUUGARUUKURARUKUNA Elâzizde tren (Baş tarafı | Demiryolunun ıçılını merasimi saat on altıda büyük tezahürler a- rasında yapılmış, bu münasebetle nutuklar söylenilmiştir. Elâziz sevinç içindedir. Servet membar Ergani madenlerine biraz daha yaklaşmış bulunuyoruz.. Avusturya isyanı (Üst tarafı 1 inci sayıfada) ile Peşteye hareket etmiştir. Ken- disi Macar başvekili M. Gömbösş ile görüşecektir. Berlin, 11 (A. A.) — Havas ajansı muhabiri bildiriyor: Bazı Berlin gazeteleri, M. Sch- İnc sayılacu.dadır ) uschnig'in, Peşte ziyaretini — dik- katle takip etmektedir. “Boersen Zeitung,, — gazetesi, ya Macaristan anlaşması çercevr si dahilinde umumi vaziyet hak - kında görüştüğünü söylemektedir. Habsburg'ların tekrar tahta ge- tirilmeleri hakkında, bu — gazete, Macar ve Avusturya Başvekilleri- nin tehlikeli bir teşebbüse girişil- meden harekete karar verdikleri- ni zannetmektedir. Viyana, 11 (A. A.) —M. Seh- ; Yeni bu memurlar uschnigg, Viyanaya dönmüştür. 15000 liralık suisti- mal nasıl yapıldı? (Üst tarafı 1 inci sayıfada) Suiistimalin yapılış tarzı, doğru - dan doğruya zimmete geçiriler .,paranın aylık cetvel yekünunun | kabartılması suretiyle ört bas e - dilmeğe çalışılmasından ibarettir. zimmetlerine geçirdikleri paraya mukabil evra- kı sarfiye gösterememişler ve yal- nız cetvel yekünunu kabartmış - lardır ki bu yüzden çok çabuk meydana çıkmıştır. Bu sabahki Milliyet — gazetesi — müfettişlerir teftişleri esnasında bu işin mey - dana çıktığını ve tahkikata defter dar Mustafa beyin vazıyet ettiği- ni yazmışsa da İstanbulda def-| terdar namiyle kimse mevcut ol - madığı gibi defterdarlık da mül- gadır. İstanbul maliye murakıbı Rüştü bey, kendisiyle görüşen bir muharririmize demiştir ki: “— Milliyet gazetesinin yaz - dığı doğru değildir. Tahkikatla heyeti teftişiye meşgul olmuş ve| failleri meydana çıkararak adli - yeye terketmiştir. Biz yalnız mali cepheden tetk'nat yapıyoruz. Bu işle Mustafa bayin alâkası yok - tur. [ | esseseleri Sporcularımız Leningrat'ta Leningrat, 11 (ALA) — Türk sporcuları şehirdeki âbide ve mü- gezmişlerdir. Cevdet Kerim Bey hariciye komiserliği- nin mümessili ve şehrin Sövyet re- isi tarafından kabul olunmuştur. Cevdet Kerim Bey demiştir ki: “— Sovyet dostluğunun nasıl doğduğunu her iki millet arasında da bilmiyen tek bir kimse yoktur. Binaenaleyh Türk sporcularının Sovyet Rusyada büyük bir misa - firperverlikle kabul edilmelerinin sebebi pek çabuk anlaşılır. Dost- larımızın geçen seneye nisbetle her sahada büyük terakkiler elde ettiklerini görmekle bahtiyarız. İ - ki memleket gençliğini karşılaştı- ran müsabakalar milletlerimizi birbirine daha ziyade makta ve Türk — Sovyet dostlu - ğunu teşvik ve tarsin eylemekte- dir.,, yv"ş ” Rana Bey döndü Şehrimiz muhafaza başmüdür: lüğü mıntakası dahilindeki mu - hafaza mevkilerinde umumi bi tetkikat yapılmak üzere — Şileye kadar giden gümrük ve inhisarlar vekili Rana bey dün avdşt etmiş: tir. Bükreş sefirimiz gitti Bükreş sefirimiz Hamdullat | Suphi Bey Yalovadan gelmiş Sofya yoluyla Bükreşe gitmiştir. yaklaştır- 11 Ağuılos 1954 ,; | Maslak olunda (Üst tarafı 1 ıncı sayıfada ) Arkadan gelen motosiklet, ö? de giden motosikletin solunda? geçmek istemiş ve tam vitese bas tığı zaman önden giden motosik” let te sola geçmek istemiştir. İşte bu manevralar esnasında iki M? tosiklet birbirine şiddetle çarP ” mış, birbirinden otuz metre uzaâF” İrğa düşmüşlerdir. Biraz sonra yoldan geçen 010 mobiller vak'adan jandarma ka!? kolunu haberdar etmişlerdir. müddet sonra da Sarıyer jandar” ma kumandanı Yakup Hilmi BeY” le müddei umumi muavini Ekref Bey ve zabrta doktoru kaza yerin? gelmişlerdir. Zühtü Galip ve Âdi Feyzi Beylerle M. Arman muhte” lif yerlerinden yaralandıkları için Etfal hastahanesine kaldırılmıs!â” dır. Parçalanan motosikletler hâ” lâ durmaktadır. Bugün keşif yaPp” lacaktır. e Mahlüllerin miktarı Sehrimizde bilâyaris vefat © den kimselerin emlâl: ve iratlar! evkafa kalmaktadır. Şimdiye ka * dar mülga evkaf idaresi bunları? — hakikt mevcudunu - bilmiyordu: Geçen sene faaliyete seçen l'ml'_" st bir komisyon bu mahlülleri" miktarımı kısmen tesbite muvaf * fak olmuşutr. Komisyon birkat güne kadar faalieytini bitirecek V* mevcut o zâaman tamamen anla ' şılmış olacaktir. —a — Yeni Kitapar ( DUN ve YAR'N) Tercüme Külliyatı Bütün milletlerin edebi, içtimal, iktısadi, mali... en muhal- let eserlerinden seçme kitapların tercümesi ve “DÜN ve YARIN,, tercüme külliyatı ismi altında, yılda muntazam fasılalarla, otuz cilt kadarının çıkarılması suretiyle yüz ciltlik bir kitaphane vü - cuda getirilmesi temin edilmiştir. En küdretli kafaların, kalem - lerin yardımlarına müracaat olunmuştur. İ—— Altıncı Kitab J. Rasin Külliyatı Ahmet Reşit (H. Nazım) 75 Kuruş Tevzi merkezi: VAKIT MATBAASI Fiatı: Şimdiye kadar basılanlar 1 — SAFO, Döde — Haydar Rifatf 2 — AİLE ÇEMBERİ, Morua — İ. H. Alişan 3 — TİCARET, BANKA ve BORSA, İktısat doktoru Muhlis Etem 4 — DEVLET ve İHTİLÂAL, Lenin — Haydar Rifat * 5 — SOSYALİZM: Katitski — Sabiha Zekeriya & — KÜLLİYAT J. RASİN, Yakında basılacak olanlar L — İŞÇİ SINIFI İHTİLALİ, Lenin — Haydar Rifat Piyer Loti — İ. H. Alişan $ — KAPİTALİZM BUHRANI, Profesör Piru — Ahmet Hamdi 4 — RIRMIZI ve KARA, Standal, DİZRAELİNİN HAYATI, A. Morua Balzak — Haydar Ritat & — İSA: Paris Ruhiyat mektebinde Profesör doktor Bine Sangle — Haydar Rifat 7 — ETİKA: Kropotkin — Ağaoğlu Ahmet 8 — İÇTİMAP KANUNLAR, Greef — Rauf Ahmet 9 — ENGEREK DÜĞÜMÜ: Peyami Safa 10 — RUHİ HAYATTA LAÂŞUUR, Dr. C. Yuüng — Prof. Dr. M. Hayrullah H — ÇOCUK DÜŞÜRTENLER H. Gonzalve, Menusler — Prof. Dr. M. Hay- 2 — İSFAHANA DOĞRU, 5 — GORİO BABA: rullah 12 — VERTER, Göte — AÂ. Kâml Gireson Jandarma mektebi kumandanlığından: H. Nazım ISTANBUL ANKARA CADDESİ 100 100 75 T5 75 15 Gireson Jandarma Mektebinin 934 senesi idaresi için müna” kasaya çıkarılan on bin kilo Patetesin 25/Ağustos/934 Cumartesl günü saat on dörtte ihale edileceği ilân olunur. (4215) Bi c I/' d — d