11 Ağustos 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

* .. .—. . A SXEM görüşüm: e ” li Şerbet Y ılan şerbetinden değil, alelü- Bil, l !el'_hetten bahsedeceğim... ?!In—mm $1Z sever misiniz? Ben ba - Erb BLkI abı zevk, şerbeti; bir dikişte ; —.. Dura dura, kokusunu gen| e . - ._ b: S€çire geçire “nuşeder;.. h*lıdı:înkta lâakal üc vakfe yap- Garplıların pa- üre dedikleri garip sözlerden " Beyj €p yazılar yazardı. Ali Na Âç in İkdam gazetesine yazdığı âe"_bet!ıt Mansurelerinden birinde n _'.âdetn iki vatan timsalin- M“lem olarak canlandırmıştı... Ti s?f son devirlerde bir çokla düny:"m bozulmakla beraber, hi OPin gene de en nefis yemiş- dlî Yetistiren Türkiyeyi, biraz iş €Yve usaresi temsil eder den- .di:ek yabana atrlacak söz değil- | düî'lhıkika, Türkiyedeki - şerbet, (p “Enin hiç bir yerinde yapıla- W “k*tadrr.._ Alafranga limona- M:' berbatlığını — “damağınızır ' &Asına getiriniz,, diyerek dur- Y üz yerde zevkinizi bozma- N gözünüzün önüne geti- % Keyifle içilmesi şöyle dur- " l' Azaptır, cezadır... Suyu, şeke- hı'!mohu insanın önüne “kendin Üü diye getirirler... Yahut ya- PN Ulssa bile ö' ağıza almır nesne üildir.,, ' Hllbuki, evlerimizde olsun, so- L:ll"tmız&a olsun, ne güzel şer- & leı. h4 apılır... Allah rahmet ey- p M annem, koruklusunu, nane- , Mi elceğiziyle bir hazırlardı ki, *ş% de yanında yat.... Şehrimi- 'Muhtelif yerlerinde . temizliği w, '* nefisliğiyle meşhur ustalar tiş r, Pisboğazlar arasmda tas - w %editımememe rağmen, önlerin- —hattâ itiraf edeyim civar | '*"kllrmdın-— ne zaman — geç- | l:n" Uğrar, ve ağzınıza lâyık, buz- lu sineye çekerim... ; ı:Iel'hı-lde, şerbet yapmak, zan- Nküdiği gibi basit olmasa ge- h. ş Bunun görenekleri, usulleri, : babadan evlâda geçen - sır- 1 Var ki, Yenipostahare soka- wl:n_dlki İzmirli şüphesiz âlâsını ıl'?or._ İ BW bir çok ecnebiler, şerbet- Mizi methetmiştir. Düşünüyo- h'hlkî’ müteşebbisler, büyük Av- bab; _!ehîrlerinde pek âlâ bu işi ya llk 'l_lrler... Cazip bir tabelâ ve ıı“ı"'r Türk köylüsü kılığında ça- t adamlarla açılmış bir. dük- n'_ €peyce kâr bırakır... Pariste, y inde, her milletin kendi husu- ulâtına dair müesseseler ı.ürı:-uttur.. Bizim zenaatkârlar $erbetini, mahallebisini, süt- ı,";n:ımk göğsü ve keşkülünü ta- h'h ak teşebbüsünü henüz gös- *mişlerdir. 'Çi, sön — zamanlarda, her mette, ecnebilerin para ka- a çıkh mı tahdit eden kanunlar JStır. Fakat, dört tarafımız- , Bk“m!ulırı bakm: Yunanlı- |ıl; “lllrlır, Kafkasyalılar, İran Dliyyi A"llplaı-.... (Rusları bir tara- _ %'hl orum... Onlar, ecnebi lüğ d:kette para kazanmak husu- a 'ç harika denecek bir kabili - t':"'t'el'dî.) PBilâistisna bütün tadı ıı]"""mzm yüz binlerce — ef- ; '€&cnebi memleketlere kendi ' dıiıl Mamulâtını satmak üzere | :!ıf_.l_:'_!t". İçlerinde servet kade- PORAlA, Sin en yükseğine erişmiş o- < Vürin ... Heyeti umuümiye- SA Ağustos 1924 ge Hikaş Şr Diryolaı Teavün cemiyeti fevkalâde kongresini yaptı ölen yedi âzanın ailelerine 1844 lira verilmiş, hastalanan âzalara da 1148 lira dağıtılmıştır. Şark demiryolları müstahde - min taavün cemiyeti dün Yediku- ledeki merkezinde fevkalâde bi köngre aktetmiştir. Bir ay evve toplanan senelik köngrede seçiler idare heyeti murahhaslarından be zıları istifa ettiğinden fevkalâde kongrenin toplanmasına ve yen' bir idare heyati intihabına lüzum görülmüştü. Fevkalâde kongreye 489 kişi iştirak etmiştir. Dünkü kongrede altı aylık fe aliyet hakkında heyeti umumiye - ye arzedilen bilânçoda — cemiye! varidatının 6353 lira olduğu ve bı Ecnebi profesör- A . # * lere vâsi salâhiyet Üniversitede yeni sene tedrisa- tı etrafında rektör Cemil bey tet- kikat yapmaktadır. Bu - tetkikler neticelendikten sonra maarif ve- kili ile görüşülecek ve mühim ka: rarlar verilecektir. — Haber aldığımıza göre bu sene üniversitede ecnebi profesörlerine tedrisat sahasında vâsi salâhiyet verilecektir. Bunlar tedrisatı ken - di tasniflerine göre yapacaklar ve imtihan şekli. —de. / profesörlerin tensibine bırakılacaktır. ; Doçentlerin maaşları meselele- ri bu ders senesi bidayetinde hal- ledilecektir. Hukuk - fakültesine yeni profesörler getirilecektir. Üniversite kadrosunda tebed - düller yaprlacağı hakkında çıkan sayialar da doğru değildir. Tik mekteplerdeki çocuklarır dişleri Geçen sene ilkmekteplere de - vam eden gocukların — dişlerinin muayenesi yapılmış, 29 bin çocu- ğun dişlerinin bozuk olduğu ve te- daviye muhtaç olduğu anlaşılmış- tı. Cocukların dişleri bu sene- de ayni suretle muayene edilecektir. Fakir çocukların dişleri tedavi et- tirilecek, diğer çocuk babalarına da tedavi ettirmeleri tebliğ edile- cektir. —liör .i Ealih Rıfkı Bey Moskovada toplanacak Sovyet müuharrirleri kongresine iştirak e- decek olan Bolu meb'usu Falih Rıfkı bey Odesaya gitmiştir. Pa- riste bulunan Mardin meb'usu Ya- kup Kadri Bey de öradan Mosko- vaya geçecektir. hdi ee F ea Bir Ingiliz yatı geldi İngiliz yat klübüne mensup Ferledi isimli bir yat dün limanı- mıza gelmiş, Dolmabahçe önün de demirlemiştir. Yatta dört kişi: lik bir aile vardır. Limanımızde birkaç gün kalacaktır. lerind. n «.ına vatanlarına oluk e- luk paralar akar.. Şerbet işi, Türklerin her yerde yapabilecekleri şerbet gibi bir iş- tir sanırım | 'a (Vlf"“) lanmıştır. paranın nerelere sarfedildiği gös- terilmiştir. Altı ay zarfında cemi- yete mensup yedi aza vefat etmir ve bunlardan bikes kalan dördü- nün ailesine 461 liradan 1844 |i - ra verilmiştir. Hastalanan âzaya yapılan yar dım ise 1148 Jlirayı bulmuştur Dünkü kongrede evvelâ muvak:- kat bir kongre heyeti seçilmesi vr derhal yeni idare heyvetinin inti habına geçilmek istenmiştir. Fa : kat Edirne murahhası Hakkı e - fendi kongreye arzedilecek birçol mesail bulunduğunu — söyliyerek evvelâ kongrenin âdi mi, yoksa fevkalâde mi olduğunun tesbit e dilmesini istemiştir. Bunun üzeri ne murahhaslardan Murat bey n' zamhamenin sarahati karşısında bu sualin sorulmasına lüzum ol - 'madığını, kongrenin fevkalâde ol duğunu ve ruznamede mevcut ©- lan idare heyeti intihabından baş- ka bir şey müzakere edilemiye- ceğini söylemiş, fakat bu esnada sağdan soldan sesler yükselerek gürültü yapıln.ıak istenmiştir. Ni- hayet müzakere kâfi görülmüş ve intihabata geçilmiştir. İntihaptan evvel tekrar söz alan Murat bey 'geçen seferki idare heyetinin sa- mimiyeti baltaladığını ve bu sefer iş başına getirilecek arkadaşların hassasiyetle seçilmesini tavsiye et- .m!.lîlfl—l Kolundan yaralandı Fatih Kıztaşında oturan Faik Efendi dün gece evinin penceresi- ni açmak istemiş, cam kırılınca kolundan ağır surette — yaralan:- mış, Cerrahpaşa hastanesine kal - dırılmıştır. " Direğe çarptı Karagümrükte oturan Zihni e- fendi dün Fatihten tramvaya bin- mek istemiş ve atlıyacağı sırade kafasmı elektrik direğine çarpa- rak ağırca yaralanmış, hastaneye kaldırılmışstır. Bir hamal boğuldu Unkapanı köprüsü altında ar- kadaşları Hüseyin Ali ve Bayram- la yrkanmak üzere denize girer hamal Salih yüzmek bilmediğin - den denizde boğulmuştur. Zabıta ca tahkikat yapılmaktadır. Yangin Galata caddesinde Yorgi efen: dinin kundura mağazasında yan gin çıkmssa da itfaiye tarafınd>» söndürülmüştür. Elinden yaralandı Galatada Vekilharç sokağındı oturan Mithat Efendi, dün Top- hanede Arap Cemal tarafından e- linden yaralanmış, Cemal yaka- Bir boğulma daha Beyazıtta Çatal handa oturan Nimet hanım dün Florya plâjı ha ricinde yanında bir kadınla deni: ze girmiş ve biraz açıldıktan son- ra bir daha dönmemiştir. Cesedi — namamıştır. ” miştir, Eski idare heyetinden Yu- suf Bey asabiyetle ayağa kalka- rak, Murat beyin “baltalamak,, kelimesini geri almasını istemiş ve gürültü tekrar başlamıştır. Nihayet münakaşanın uzayıp gitmesine müsaade edilmemiş ve intihaba başlanmıştır. Yapılan tasniflerde yeni heyetlere şu ze - vat seçilmiştir: Reis Sabri, ikinci reis Nuri, murahhas Rifat, azalar Nihat, Sat- vet, Abdürrahman, Necmi, Murat Mustafa Sıtkı, Asım, İsmail, Şa - kir beylerdir. Bir eroin şebekesi yakalandı Emniyet kaçakçılık bürosu bir eroin kaçakçılık şebekesini takibe başlamıştır. Şebekenin — merkezi Büyükdere civarındadır. İlk tah - kikatta bu işle alâkadar olmakle maznunen biri rum, diğeri Türk olmak üzere iki kadınla dört er - kek zan altına alınmıştır. Bunla - rın evlerinde yapılan aramade bir miktar eroin bulunmuştur. Za bıtaca tahkikat yapılmaktadı. Rıhtım şirketinin satın alınması İstanbul limanının muntazam bir şekle konması — düşünülürken rıhtım şirketinin de hükümetçe sa- tınalınarak liman idaresine veril- mesi ve bu suretle İstanbul lima- nının bütün işlerinin bir el ile ida- resi kararlaştırılmıştır. Öğrendiğimize göre Nafıa Ve- kâleti, şirket müdirleriyle bu hu- susta cereyan eden müzakerattan sonra bazı hazırlıklarla uğraş- maktadır. Rıhtım şirketinin satı - nalınması yakınlaşmıştır. İstanbu' Rıhtim şirketi hakkında öteden- beri birçok şikâyetler yapılmış ve şirketin fuzuli olarak birçok para- lar aldığı nazarı dikkati celbet - miştir. Bu şikâyetlerin başımda şirketin el'an almakta devam etti- ği rıhtımsız yerlerden rihtim üc - reti almak meselesi vardır. Şirket, Halicin dibinden Ka- vaklara, Sirkeciden Yedikuleye ve bütün Anadolu sahiline çıkarı- lan eşyadan gümrük — muameles' yapılır yapılmaz, rıhtım parası al: maktadır. Hatta eşya vapurdar vapura deniz üzerinden nekledil: se bile sıhtrm Ücreoli dır. Cönkü bu eşya için muzsrmele' rüsümiye yapılmaktadır. Sirke' müdiri son defa Ankara.'a bulun- duğu esnada şirket satın alınma - dığı takdirde bütün bunlara *lâ - veten yeniden bazı müsaar'e'erin verilmesi hususunda müracaatta bu'nnmuş'ur. — Altınhi'âl a Akmspor Bir spor mecmuasının gayri- müttefikler arasında yaptığı tuür - nuvada finale kalan Altınhilâl - Akınspor takımları dün carpış: mışlar ve neticede 2 — 4 Altınhi- ' &l her ne kadar aranmışsa da bulu lâl maçı kazanmıştır. | 3 _ İktisadi bir mesih bekleniyor ! Eski dinlerde bir Mesih beklen- mektedir. Yani, öyle bir adam gele - cek ki, dağılan, parçalanan bütün din- leri, akideleri birleştirecek... Böyle bir Mesihe, iktısat sahasın- da, ne kadar ihtiyaç var. Harpten sonra, inkılâplar yaparak ve zarar ve- ren kuvvetleri ezerek, bazı milletlerin başlarına nasıl reisler geçtiyse, Aayni halin de, bütün dünyada, iktısat saha- sında meydana gelmesine ihtiyaç his- sediliyor. İnsanların istihsal etme kuvvet ve vasıtaları var. İstihlâk etmek arzula- rı da mevcut... Buna rağmen, boş du- ran fabrikalar, kumaşa .ihtiyacı olup sayini arzeden insanları hem işsiz, hem de elbisesiz brrakıyor. Diğer taraftan iptidai maddeler anbarlarda çürüyor. Köylüler de, fabrika sahipleri de müş« terisizlikten kıvranıyor. İflâs ediyor- lar. Hükümetler, teker teker - tedbir almak suretiyle, katiyen bu manasiz- lığın önüne geçemiyorlar. Alınan ted- birler şu kabildir: Kapalı gümrük po- litikasının neticesi olarak, Rus top - raklarında sirke gibi portakallar yetiş- tirmek, milyonlarca halka hamiyet propagandasiyle fakat cebren bunları yedirmek ve Tarabulusun o canım portakallarını müşterisizlikten çürüt- mek... Buna mukabil, Filistinde ve emsali memleketlerde hudutları kapa- tarak, en incelmiş garp sanayiinin ma- mulâtını kaba saba taklit edip acemi- likler yüzünden ateş pahasına çıkan maliyet fiatini kurtaracağım diye hal- ka sekiz, öon misli Fatle gene hamiyet propagandasiyle r — on satmak.. Da- ha doğrusu, bu kötü iktısat şeraitiyle kimsede iştira kabiliyeti kalmadığı i- çin satamamak... . ! İşte dünya iktısadiyatının son va- ziyeti... İşte bir kelime ile buhran... Mustafa Kemal nasıl Türk mille- tine rehber, diğer bir çök #zulümdide | halklara örnek oldu da, müşküllerle çarpışa, çarpışa, hepsini yene yene bi- zi siyasi ve içtimai hayat noktasından selâmet sahiline ulaştırdı ise, bütün dünyayı da, ayni beceriklilik ile, bu iktısadi badireden kurtaracak biri lâ- zımdır. Yoksa, bügünün gelip geçici tedbir- leriyle, filanca milletin milli parasını müstakir seviyede tutmasiyle, yok döviz kaçakçılığınm — önüne geçmesi, yahut yüzde kırk nisbetinde inflation yapmasiyle, filânca Amerikan banka müdürünün Almanyaya kredi verme- si yahut krediyi kesmesiyle bu keş- mekeşin önüne geçilmiyecektir. Yeni dinler nasıl çıktıysa, bu iktr- sadi Mesih te öyle büyük bir mistik kudreti, hattâ üztelik maddi kuvveti haiz bulunarak tecelli etmelidir. Bü- tün mil'otler arasında, bütün devlet- ler üstüzde, hütüa sil*h tabrikaları - nım ve bu'rmuk suda balık avlıyan si« yasi fırkaların ve hali hezırdan mem- nün zümrelerin arzu ve gayreti hilâ- fında cihan iktısadiyatının başına ge- çecek, ona bambaşka bir mecra vere« bilecek küdret kim olabilir? On do - kuzuncu asırda, sösyalizm, beşeriyete bir çok şeyler vadettikten sonra, bun- ları yarine getiremedi. Sosyalizmin bazı kolları fakrüddeme uğrayıp sön- dü. Bazı kolları ise, kapalı hudutlar içinde, ilk gayesine hiç te benzemiyen fakat bir ha'ket devletin faaliyetini an- diran işlerle uğraşmağa saptı. Bugün- kü dünyada, iktisadi mesih vazifesini görecek hiç bir cereyan yoktur. Ce « miyeti Akvam, olsa olsa, karikatü « ristlere mevzudur... 4 Milletler, iklimler, mala susayan müsteriler ve müşteriye susayan fab- rika'ar arasındaki zaruri ve munta - zam rabıtayı temin edecek bir demir iradeli evlât vetistirmeğe, bugünkü başeriyet, umalım ki, müktedir ol « sun... a | Aksi takdirde: Tarihte, bence me- deniyetler, kurulmuş kurulmuş yıkıl- mıştır; ekserisi arkasında, nişane - bile bırakmamıstır;. — Avrupa — medeniyeti dediğimiz. bu muaşeret — tarzımızda, belki bunlardan biri olacaktır. Hüseyin Faruk

Bu sayıdan diğer sayfalar: