» M | Tni n a | "l"nn ehemmiyet verdiği Dün, Avrupadan beklediğimiz tel- Bafları alabilmek için, gazetemizi, bil- am bir saat kadar geç çıkardık. Tabij değil mi ya: Tstanbulun hakiki :;:—ıylı akşam gazetesi -Haberdir. * $ön telgrafları koymryacak olur- he kıymeti kalır?... Bahusus Avus- i"*v- Başyekili öldürülmüş! Buna da » En geniş malâmatı vermekle kendi- | Tizi mükellef addediyorduk. — Beyim.. Niçin geç kaldık? J — Son telgrafları bekliyoruz... — Ne telgrafları? K> Dolfusun öldürülmesinin tafsi- | , Müvezziler, başlarını salladı. “Hey Eidi heyl Bak hele! Nelere de ehem - | veriyorlar.." Gibi safiyetimize Rüldüler, — Canım, paşam... Bir kamyon bir Socuğu çiğnemişti.... Resmini de aldırt- Ya. Onu koyun... Bak nesıl sa- e Siz şimdi Dolfusu falan bıra- Te Ö, Avusturyada — olmuş bir iş.. Kendi kendime: “Cahil adamlar..” ik gülümsedim, geçtim... Fakat, sonradan, dimağım, müver- #ilerin dediklerini yavaş yavaş işleme- .'Wı. Bunların bir bakıma da | yok muydu?... ı Geçenlerde, Hitlere de bir suikast *ıışhı... Bu mevzu etrafında canla, başla çalıştık... En yeni haberleri ver. Meğe uğraştık. Verdik te... Fakat, ga- Zetenin sürümü, eh, şöyle, böyle, belli belirsiz kamıldadı.... Halbuki, İstanbulda, lâlettayin bir ferdin başma gelen bir kaza, efkârı u- ..lııiııııiıiv bir Avrupa hükümet ve- in dikkate şayan macerasından da- ha fazla alâkadar ediyor. Bunu gazete tatışlarından anlıyoruz. j Bir karış çocuğun sökakta ezilme- lümünden daha ehemmiyetli!... Mad - — Üeten ikisi de ayni boyda olan bu iki S kahsiyeti, manan de eş sanıyorlar... Bu düşüncelerin zihnimi kurcala - Ması üzerine, ser bayilerimizden Kâ- Mil Ağabeye sordum: — Dolfusu beş sütün üzerine koy- duk... Ezilen çocuğu, aşağıya, tek sü- | fun üzerine, mini mini yazdık... Aca- ba, gazetecilik noktasından yanlış mr Yaptık? Kâmil Ağabey, bu suale, ancak dü- | tündükten sanra cevap verebildi: < — Yok, hayır, fikrimce fena etme- diniz.. Dolfusun ölmesi de ihmal edi- lV-Iııı_. Vakın çocuğu kamyon ezme- *i pek ehemmiyetli amma... Göstermek istediğim: Halkımızın harici siyasete karşı ne kadar lâkayit Olduğudur. Onu ancak, gözlerinin ö - Bünde cereyan eden vakalar — alâka- far ediyor. Dilkati, böyle şeylere celp- $lunuyor. Ancak bunları yazmak su- Fetiyle onun eline gazeteyi vermek ildir. Evvelâ, çocuğun kamyon al- Hında nasıl ezildiğini okuyacak... Acı- Facak... Sonra, bunu okumak için al- ği gazetede, vakti olur, seviyesi mü- =lle ederse başka şeylere de göz ata- Yeni Matbuat kanununda, bu nevi lerin gazetelere derci bir çok ka- Ytt ve şartlara bağlanacakmış diye söy- iyor, Bunun umumiyetle gazete sa- Tışlarına (binaenaleyh diğer faydalı ya- okunmasına) ne kadar zarar Vereceğini anlatmak için yukarıki mi- tali yazdım. , Hayır, bu makalemle, alabildiğine Sİnayet, kaza tafsilâtı yazılsın fikrini :iıı-. etmiyorum. Netekim, biz, ge- M Dolfusu beş, kamyon kazaşmı bir _'“- üzerine verdik... Halkın insiyak- ,.._ıııxıı körükörüne takılmış deği- Wi Lâkin, bir hakikat varsa, geniş nazarında, Divan - yolunda ezilen lâlettayin bir çocuğun 'ı’—'l. Avusturya Başvekâlet daire - #aha Dolfusunkinden B ehemmiyetlidir. Bir çok insanla-, teyi, birinel havadis için alıyor.. (Va-nNüa) | dır. Altm arayan, petrol taharri-| Mallar Sergisini gezdi | | dan biri, Sosyalist demokratlardı. On “Sergiye iştirâk edenlerin mesaisi şayanı takdirdir, bu tarakki kemmiyette değil, aynı zamanda keyfiyettedir.., Dün, Galatasaray binasındaki| yerli mallar sergisini, İktisat Ve- kili Mahmut Celâl Bey ziyaret et-| miştir. İktısat Vekili Bey, bütün pav- yonları birer birer gezmiş, satıcı- ların dileklerini sormuş, hükı'ıme-i tin alacağı tedbirlerden bahset-| miş, sonra mektebin bahçesinde Milli Sanayi Birliği tarafından ler | tip edilmiş bir öğle ziyafetinde bu- lunmuşlardır. Vekil Beyin millit sanayiimize| büyük bir irşat olan sözleri şunlar- dır: Celâl Bey, Halkevi içtimaiyatı| Bir pröfesör daha | geliyor Berlin Üniversite profesörlerin den, dahiliye profesörü — doktor| Frank ile mukavele aktedilmiştir.| Profesör üç haftaya kadar şehri- mize gelecektir. Profesör Frank Tıp Fakültesi ikinci dahiliye seri-| riyatına tayin edilecektir. aet Razgrat hadisesi Razgrat hâdisesi dolayısile ya- pılan nümayişten doğan — davaya dün üçüncü ceza mahkemesinde devam edilmiştir. Duruşma- iddia serdi için başka güne kaldı. Mütehassıslar geldi Memleketimizde muhtelif sa - halarda iktisadi tetkikat yapan mütahassıslar tetkiklerini bitirmiş ler ve şehrimizde — toplanmışlar- yatı yapanlar da gelmişlerdir. Mütahassıslar dün gece Tarab- yada Tokatliyan otelinde lktiıılî Vekili Celâl Beyle birlikte yemek yemişlerdir. Çanakkale ziyareti Çanakkale şehitliklerini ziya - rtet edecek olan kafile dün akşam saat altırla Denizyolları idaresinın| Gülecmal vapurile hareket etmiş - tir. İstanbuldan bir çok kimseler her sene mutat olan ziyareti ifıî için şebitlikleri imar cemiyetinin! hazırladığı bu seyahate iştirak et- miş olduklarından Gülcemal va - puru çok kalabalıktı. Kafileye Cümhuriyet Halk Fır- kası İstanbul vilâyet heyeti âzasın dan Halkevi Reisi Ali Rıza Beyle, şehitlikleri imar cemiyeti idare heyeti âzaları, vilâyet, belediye ve kolordu erkânından bir çok zevat dahil bulunuyordu. Kafile vapurdan karaya çıka - rak şehitlikteki Mehmetcik âbi - desine kadar gidecek, burada ha- zırlanan program mucibince me- rasim yapılacaktır, Emir geldi Yeniden inşa edilecek paviyon- lara sarfedilmek üzere Telefon| Şirketinden alınacak fazla mükâ- leme ücretlerinin belediyece tah- sil edilmesi ve proje mucibince, sarfiyat yapılması için — Ankara- dan belediyeye emir gelmiştir. | zmn geldiği kanaatindeyim,, şubesi pavyonunu gezerken: “Dünyanın her yerinde sanayi- in ayrı bir hususiyeti vardır. Bu kısım sanayiin himayesi için bir; şekil tespit ediyoruz. Bu kısımda çalışanların da biraz daha modern bir tarzda çalışmaları lâzımdır...,, demiştir. Vekil Bey, modern mefhumu ü- zerinde hassaten durmuş ve halı pavyonunu gezerken: “Halılarımız çok nefis. Yalnız yeni desenler göremiyorum, - Siz- den yeni desenler isterim.,, demiş- tir. Kumaşların boyası hususunda: | “Tedbirler alacağız, burada bir| boya santralı vücuda getirmek lâ-| de-! miştir. Vekil Beyin, bütün satıcılara işaretleri şunlardır: “Şunu bilmek ve herkese öğret- mek lâzımdır ki Türk sanayii, yal- nız patrona menfaat temin etmez. Memleketin umumi refahını, işçi- nin doymasını ve umumi kalkın- mayı temin 'eder. Sanayi, bütçenin umümi vaziyeti üzerinde tufeyli bir unsur değil, bilâkis memleketo bir refah vasıtasıdır. Tamamen yandı İçerenköyünde Süreyya Paşa - ya ait ve Nâzım Beyin oturduğu köşkten dün gece yangın çıkmış, itfaiye gelinciye kadar köşk tama mile yanmıştır. Yangın lâmbadan oda perdelerinden birinin tutuş- ması yüzünden çıkmıştır. Ikisi de yakalandı Feriköyünde sakin Kadri ile İdris geçimsizlik yüzünden yekdi- ğgerile münazaa edip sarhoş olan Kadri sustalı çakı ile İdrisin üze- rine hücum etmiş, İdris te Kadriyi sopa ile yaralamıştır. Her ikisi de yakalanmıştır. Araba devrildi Şişlide sakin Ali arabası ile geçerken hayvanr ürkerek araba devrilmiş, içinde bulunan çocuk ile Ali başından mecruh — olmuş- tur, Yere itti Pire Mehmet sokağında kahve- ci Sefer, Ahmet isminde birisini yere itip başmdan yaralanmasma sebebiyet verdiğinden yakalan- mıştır. Eli sıkıştı Sultan Ahmette sakin Ahmet, Köprüden vapura bilet almadan bindiği görülmüş, kaçmak ister - ken eli zencire sıkışarak mecruh olmuştur. Ibrahim Tali bey geldi Ikinci Umum Müfettiş İbrahim Tali Bey dün şehrimize gelmiştir. Ibrahim Tali Bey, Pazar günü Bursaya giderek, Bursa kaplıca- sında romatizmalarını tedavi ede- cektir. | zarile bakılmamaktadır. Milli sanayi birliğinin bunu gös- termek ve tebarüz ettirmek başlı- ca vazifesidir.,, İktisat Vekili Bey bundan son- ra gazetecilere de şu sözleri söy- lemiştir: “Her şubede büyük bir terakki var, Sergiye iştirak eden sanatkâr- ların mesaisi şayanı takdirdir. Bu tarakki sadece kemiyette değil, ayni zamanda keyfiyettedir. Şa- yani memnuniyet olan da budur.,, Mektebin bahçesinde sanayici- lerin verdiği öğle ziyafetinde he- men tamamen, sanayiimiz üzerine hasbihaller yapılmıştır. Şoför Pol tevkif edildi Divanyolunda bir çocuğun kamyon altında kalarak parçalan dığını yazmıştık. Kamyonun şofö- rü Pol bir kaç saat sonra bulun- muş, Sultan Ahmet Sulh Ceza Hâ- kimi Salâhattin Bey tarafından sorguya çekilmiştir. Alman tebaa- sından olan Pol demiştir ki: | — Kaza esnasında ben kam-| yonda bulunmuyordum. Ayın yir- misinden beri kireç fabrikasında çalışmıyorum. Hâkim dosyayı gözden geçir- miş, Polün tevkifine karar vermiş tir. — Şirketihayriye zararda mı Şirketi Hayriyede tasfiye ya- pilmak istenildiği, — hissedarların| kazanmadıkları için — paralarını geri almak istedikleri hakkında intişar eden haberlere doğru na- Şirket halen ziyan vaziyetinde değildir.! “eğgiiğ Vasıf bey geldi Bir müddetten beri Ankarada ulunmakta olan Roma, sefiri Vasıf Bey dün sabah şehri-| mize gelmiş, buradan İzmire git- miştir. Vasıf Bey İzmirde bir kaç gün kalacak, oradan — memuriyet mahalline gidecektir. Kisğii Rana beyin tetkikleri Gümrük ve İnhisarlar Vekili A- li Râna Bey, dün inhisarlar idare- sine giderek geç vakte kadar meş- gul olmuştur. İnhisarlar Vekili şehrimizde Barut İnhisarının yeni bir teşkilât ve kadro ile inhisarlar umum müdürlüğüne raptı işlerile ve gümrükler idaresinde takas sui istimali tahkiaktile meşgul olmak tadır. Râna Bey, ayni zamanda inhi- sar memurlarının — tekaütlükleri hakkında önümüzdeki — devrede meclise verilmesi mukarrer olan! lâyiha etrafında tetkikatla meşgul bulunmaktadır. AAA Mehtap gezintisi Veremle mücadele cemiyeti| tarafından tertip edilen mehtap gezintisi dün gece yapılmıştır. Te- nezzüh saat beşe kadar devam et- miş ve çok eğlenceli olmuştur. mezunen | w -— SIYASET Dolfusun ölümün- den sonra... Dolfusun ne süretle öldürüldüğü « nü dünkü gazetemizde yazmıştık. Ma- lüm olduğu üzere, Avusturyada üç mühim kuvvet çarpışıyordu. Bunlar - sene evvel bütün dünyada altmış yet- miş azası olan bu müthiş — beynelmilel sosyalist teşekkülün en büyük kayna- ğt Viyana idi. İkinci kuvvet, Avusturyanın siyı si istiklâlini muhafaza etmek — istiyen Dolfusculardı. İtalyan usulü bir Fa - şizm ihdas eden Dolfus, ilk tedbir ola- rak, Sosyal Demokratların köküne kibrit suyu ekti. Fakat, üçüncü kuvvetle karşı kar- şıya kaldı. Bunlar, Almanyadan örnek alan ve iki Cermen memleketini bir - leştirmek, Hitlerin bayrağı altında top- lamak istiyen Milli Sosyalistlerdi. Bu üçüncü kuvvet, kısmen, Alman- yada, Bavyeraya tahassün ederek, A- vusturyanın ötesinde, berisinde ted- hişçi tezahürlerde bulunuyordu: Bam- balar patlıyor, isyancıklar tertip —edi « yordu. Hattâ, bir müddet evvel, Dik: tatör Dolfusun yazı masası Üüzerin » den bir mektupla bir bomba çıktığını bile yazmışlık. Böylelikle, Almanya, gayri resmi sürette, Avusturyaya karşı garip ve e- rijinal bir harp açmış gibiydi... Niha- yet, işte, iş büyüdü. Suikastçiler, bir hükümet darbesi veşebbüsünde bulun- dular. Bizzat Dolfusu ve bazı münte- siplerini öldürdüler... ş Buna rağmen, Avusturyada, hükü« met Milli sosyalistlere intikal edeme- di. Gene Dolfusçuların elinde kaldı. Almanya, zaten bozuk olan bharici si- yaşetinin büsbütün sarpa sarmaması için, Avusturya hudutlarını kapadığı- ı ilân etmiş, böylelikle, bu işlerle alâ- kast olmadığını bildirmek istemiştir. Avusturyadaki Milli sosyalistlerin kendi kuvvetleriyle hükümet başında tutunmalarına imkân yoktur. — Çünkü, hasımları olan Dolfusçular, diğer bü- tün devletlerin müzaheretiyle hükümet başında duruyorlar. Hattâ, onları mü- dafaa için İtalyanım hududa asker bile —— Ç sevkettiği, Fransa ile İngiltere muva- — — fık görürse bu askeri Avusturyaya sevkedeceğini de bildirdiği dünkü ga- — zetemizde yazılmıştı. ” Her halde, Avasturyanın Alman- yaya iltihakı, hiç kimse tarafından is tenmediği için, Mülli Sosyalistlerin hü- — kümeti ele almalarına devletler müsa- ade etmiyeceklerdir. Ancak, burada, büyük devletler arasında ihtilâf çıkma- sı da vardır. Fransa, İtalyanın Avus- — turyaya el atmasına razı olacak mıdır? — Bu takdirde, küçük itilâfa karşı, İtal- yanın hâkimiyeti artacaktır. Her bal- da, Fransa, Avusturyadaki — harekeli küçük itilâf vasıtahiyle yatıştlırmak is- tüyor... Buna da İtalya nasıl takacak- tır?.. d nın Avusturyayı ilbhak <ayesinde ge « nişlemek tehlikesi vardır ki, buna, hiç — bir devlet müsamaha ile bakmıyacak- — tır. Onun için, Dolfusun öldürülmesi- — ne rağmen, Dolfusçuların hâlâ hükü- meet başında kalacağını şimdiden — bir — emrivaki telâkki edebiliriz. 2 İleride, bütün Almanların gayri siya. — si teşekkül içinde birleşemiyecekleri tle bette iddia edilemezse de, bugünkü ziyette nazi idcalinin tahakkukuna dev » — letler şüphesiz mâni olacaklardır. y Hüseyin Faruk Damgasız menba suları Son günlerde şehirde satılan memba suları sıkı bir teftişten çirilmiştir. Bu teftişat esnasında damgasız memba sularına tesadüf edilmiştir. Bu vaziyet — belediye varidatma ve şehrin sıhhatine Za: rar vermekte olduğundan sul: | sıkı surette mürakabe edilmesi a « | lâkadar memurlara bildirilmiştir. — At yarışları Yazlık at yarışlarından birinet- si bugün yapılacaktır. Yarışlarda bahsi müşterek te bulunacaktır. — Fakat, her şeyden evvel, Almanya- — —