24 Temmuz 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ö — — EERMCTE - Bugün Lozan sul- hünün yıldönümü- nü yaşıyoruz Sergi içinde sergi Galatasaraydaki büyük yerli mallar sergisinin bir köşesinde bir başka sergi daha var ki bu sergiyi İstnbul halkevinin içtimat yardım şubesi açmıştır. Bu sergi içindeki sergide halka gösterilip satılan şeyler, bir takım “dul, kimsesiz ve fakir kadınların evlerinde biçip, diktikleri, işleyip ördükleri el işi mendiller, çorap - lar, yazmalar, çevreler, yastık ör- tüleri gibi şeylerdir. Büyük serginin diğer kısımları- na gösterilen rağbet arasında bu küçük elişleri sergisine hayli vardır. Halkevinin içtimai yar - grm şubesi ayni zamanda ve ge- ne orada evvelki akşam hayırlı bir iş daha yapmış, Beyoğlu sokakla- rında boşta gezen çocuklardan üç kisiye az miktarda sermayeler ve- rerek onlara bu sermayelerle ken- dilerine iş bulmalarmı söylemiş.. Bunun üzerine bu küçük çocuklar- dan birisi eline verilen 300 kuruş sermaye ile derhal gazete müvez- Öziiliğine, ötekiler de seyyar kare- mela ve çukulâtacılığa başlamış- lardır. İstanbul posta, telgraf ve tele- fon idaresi son zamanlarda Boğa- ziçi, Bakırköy, Eyüp, Maltepe, gi- bi yerlerdeki telgraf muhaberelri- ni akşam saat on dokuzdan sonra kaldırmıştı. Onun için ne zaman- dır bu gibi yerlerdeki telgrafhane- ler o saattan sonra kapanıyor, tel- graf servisi yapmıyorlardı. Buna mukabil saat on dokuzdan sonra acele ve mühim muhabereler için halk ta şehrin ötesinde berisinde- ki dükkânlara konulmuş olan u - mumi telefonlara baş vuruyorlar- dı. Fakat, bu umumi telefonlar da ihtiyacı gideremiyor. Çünkü umu- , mi telefonların bulunduğu bir bak kal, bir sütçü, bir mahallebici, bir manav veya bir aşçı dükkânı, bir çok semtlerde ekseriya saat yir - miden sonra kapanıyor; bunların içinde o saatte kapanmıyanlar ol- sa bile yirmi bir buçuk, yirmi iki- den sonra hemen hiç biri açık kal- mıyor. Halbuki — bu saatlerden sonra hastalık, doğum, ölüm, yan- gın falan gibi vakalar karşısında insan lâzım gelen yerlere ve kim- selere neyle haber vereceğini bile- miyor.. İşte bunun için; mademki pos- ta ve telefon idaresi iktisat — için bir çok yerlerde saat on dokuzdan sonra telgraf muhaberesini kaldır- mıştır, bari umumi telefon yer - lerini gece ihtiyaçlarına elverecek şekle soksa ne iyi olur. Meselâ bu gibi umumi telefon konulacak yerler eczahaneler gibi — sabaha kadar açık olan yerlere yerleştiri- lebilir. Eğer böyle yerler buluna- mryorsa o zaman dükkânlarına u- mumit telefon alacakların istenilen saatte dükkânlarını açması temin olunsa muhakkak ki çok iyi bir iş görülmüş olacaktır. “Bız bahçemızde nasıl kopeklere bekçılık ettırırsek Eskımo Hükümdarı da, sarayının bahçesinde Mamut beslermiş... işte bunu keşfettik!,, Yazısı bu nüshamızdaki (Haberin Hikâyesi) dir. Resimli hikâyele - rimiz birer günlüktür, yani mabaatsızdır. Gazetemizde her gün böy- le bir hikâye vardır. lspanyada Meb'uslar yumruk ve tabanca ile birbirlerine girdiler “The Times Weekly Edition,, yazıyor: 'İspanyol —meb'usan meclisi kavgalı ve gürültülü bir içtima- dan sonra teşrinievvele — kadar tatili faaliyet etmiştir. Meclis a- zaları sekiz saat bütün hırslarını içlerinde saklıyarak — oturduktan sonra meb'uslardan Sinyor Gil Robles'in sol cenah fırkaları - nr Katalonyanın ihtilâlkâr hare - ketine yardım etmekle itham et - mesi üzerine müthiş bir kavga başlamış ve bir an içinde meclis salonu — muharebe — meydanına dönmüştr. Savrulan yumruklar- ve tabancalar ortalığı — telâşa vermiştir. Meclisin tarihinde ilk defa olarak hatip dışarıya çıkmak mecburiyetinde kalmıştır. Bunun üzerine kavga başladığı gibi bri an içinde nihayet bulmuş ve me! uslar yerlerine oturarak sükünet- le cigaralarını içmiye koyulmuş - lardır. Şamper hükümeti 61 reye karşı 191 reyle meclisin itimadı - nı almış, fakat birçok fırkalar rey Seyyar haberci vermekten istinkâf — etmişlerdir. İngilterenin hava kuvvet- leri nasıl çoğaltılacak? İngiliz hava filosunu arttırmal programımı, Başvekil muavini M.; Baldvin, parlâmentonun yaz tati- linden evvel meclise verecektir. Bu program ezcümle şunları ih- tiva etmektedir: İngiliz hava harp kuvvetlerinin Fransız ha - va filosu ile müsavatı, bir- (beş senelik plân) ile 1940 senesine kadar elde edilecektir. Eğer bu program — beynelmilel siyasi va- ziyette vukubulacak bir tebeddül ile değişmiyecek olursa bu tarihe kadar İngiliz hava filosu 48 - 50 yeni filo, yani 500 tane yeni harp tayyaresi hizmete alacaktır. Bu maksatla İngiliz hava bütçesi ö- nümüzdeki senede bir milyon İn- giliz lirası kadar artacaktır, Mü- teakip senelerin bütçelerinde de artma olacaktır.,, İngiliz açık deniz - filolarınım hava muharebe kuvvetleri de ayni veçhile 400 - 500 tayyare arttırılacaktır. Hakiki miktar ö - t am?a —_-ı-ı—ı_ Hükümetin Katalonya meselesini bastırmak üzere verdiği — lâyiha ekseriyeti temin edemediği için reddedilmiştir.,, nümüzdeki senede yapılacak De- niz konferansının neticesiyle A- merika ve Japonyanınm kendi de- niz filolarının hava — muharebe kuvvetlerini İngiltere tarafından| arzu edilen miktarda indirmeğe razı olup olmıyacaklarına bağlı - dır. İngiliz İmparatorluğunun muh telif mahallerinde 12 -15 yeni harp tayyare meydanı tesis edile-| cek ve bunlardan üçü Londranın cenubu ile cenubu şarkisinde, ve kuvvetli bir surette — muhafazalı olacak olan dördüncü meydan da bomba tayyareleri için payitahtın şimali garbisinde tesis edilecek- tir. Ayni zamanda hava nezareti, arttırılacak hava kuvvetleri için faal bir surette mürettebat ye- tiştirme seferberliği — açacaktır. İngiliz kara ordusu da harp ve ta- kip tayyareleri ile teçhiz edilerek umumi hava müdafaa sistemi çerçevesi içersine alınacaktır. HABER gazetesi El yazısı tahlil kuponu ÜEİNÜ xi y) S aS W eee Atletizmde muvaf- fakıyet güne tabidir Yaptıkları organizasyonu her derde deva zannedenlerin kale * minden çıktığı apaçık belli bir yaâ" zı, bermutat ÖOlempiyat sütunla" rında göründü. İmza atamamak suretiyle ken” disini saklıyan bu atletizm mü" nekkidinin yeni bir keşfine nazâ" ran Galatasaray birinciliklerin" de ademi muvaffakıyete uğrıyan" ların Kollej müsabakalarma işti* rak etmemeleri başlıca bir sebeP teşkil ediyormuş.. Vücut kabiliyetinin en yüksek noktasından artık sukuta başlı * yan bir atletin hiç beklenmediği bir zamanda nasıl düşebileceğini anlamıyanların mütaleası — spor | bilgileri kadar basit oluyor. Nihayet, bir atletin senelerce formunu muhafaza ve ilelebet o* nu tütabilmesine imkân var mı" dır?. Milyonlarca insan kütlesi için" den çıkıp feykalbeşer adam is* mini taşıyan Fenlândiyalı (Nür * mi) nin bugün hayatından bile haberdar olamıyoruz. Nürmi uçan adam ismini taşı” dığı zaman bir gün bu cihanşüi * mul şöhretinin unutulacağı kolay kolay hatıra bile gelmezdi.. Bir müsabakada — mağlübiyete uğrıyan bir müsabıkın — mutlakâ ondan evvelki yarışlara — girme" mesi ileri sürülürse gülünç olur" Bizim çocuklar güya Kolldj_ müsabakalarımna giremedikleri |* çin formlarını kaybetmişler.. & temmuzda 200 metrelik yarış e$" nasında Yunanlı Lamburuda m! Kollej müsabakalarına girmediğ! için koşuyu yarı yolda terketmiş” ti?.. Bu nasıl muhakemedir ki: Kollej müsabakaları haseki iksiri gibi her fırsatta şöyle idi, boyl' | idi; Galatasaraylılar da Kollej müsabakaları gibi galiplere kuw pa verdiler şeklinde — gösteriliP duruyor. Atletik sporların o ka ' dar çok cilvesi vardır ki, buradaâ yazmakta bitip tükenmez, Fransız Sera Marten gibi g00 metre dünya rekorunu yapıp d? on beş gün sonra olempiyat oyun larımnda altıncılığa düşen atletler karşısında artık hiçbir şeye hay ret edilmez.., Kendi neşriyatlarından ga.yfl' sini kale almıyan üstatların bil sporcuyu ve onun bayrakları! şerefle taşıdığı klübü icabında n& sıl bir program tahtında yıkmıY? çalıştıklarını senelerce evvel y? zılan yazılarla bugünkü neşriyât ları karşılaştırıldığı zaman OYIO çabuk sırıtır ki insan kendini hayretten alamaz.. : Hulâsa biz öyle kırk kişiy” kil & ömer Besim Göz Hekimi Dr. Süleyman Şükrü Babıâli, Ankara caddesi No. 60 'Telelün : 292566 aear ” Zafiyeti umumiye, iştahsızlık ve kuv- vetsizlik halâtında büyük falde ve tesiri gör len Fosfatlı Şark Malt Hulasas Kullanını7” Her ecza“ nede satılı!” (295)

Bu sayıdan diğer sayfalar: