24 Temmuz 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

! — - sahillerinin fecaati Yi L T hlpıyor diye, yanındaki hamamın Kumkapı, Yenikapı (Baş tarafı 1 inci sayıfamızdadır ) Amut olarak denize doğru iler- ledik, Bayazıt meydanını geçtik; Soğan Ağa mahallesinden yürü- dük; Kumkapı, Yenikapı kıyıları- vibağ geldik... Orada, denize doğru, bir ahşap yapı uzatmışlar: Hem kahve, hem deniz hamamı,.. Ben, kahve tarafında otur- dum... Oh.., Biraz serinler gibi ol- dum.., gerçi, burnuma, münasebt- siz bir takım kokular geliyor ama, gözlerim oyalanıyor: Hamamın tepesinden kendini denize san'at- rane atan geçler var.. Yüzen Yüzene,.. Fakat, işin garibi şuydu: — Er- !îekler, denizden istedikleri — gibi Istifade ediyorlarsa da, yan taraf- ta bir kadınlar hamamı var.., Bu - Fadan, cavıltılı. cuvultulu — sesler Yükseliyor, Arada sırada, hbir baş görünüyor. Fakat, kahvede bak- iyen bir resmi polis memuru, ses- lenip azarlıyarak, denize çıkmak İstiyen kadını hamamın içine sü- rüyor. Meşrutiyet devirlerinden kal - Ma bir âdet!... Beş on kilometre ötedeki Flor- Ya plâjmda, kadın erkek ayni ha- Mamdan denize girebilsinde, bu- Yada, ayrı ayrı hamamlardan gir- dikleri halde, denizde yüzerken birbirlerini görmeleri, hem de res Mi polis tarafından musırrane ya- sak edilsin! Bu işin hikmetini bir türlü anlıyamadım... Memleketin her yerinde ayni usuller cart olma h değil midir?... Bugünkü şerait içinde, erkekler bir hamamda yı - miz metre murabbaı mesahasın- daki harem dairesine tıkmak mâ- hasız gibi görünüyor... Sanki bu Kumkapılar, Yenika- Pl!ar, Samatyalar, başka memle - kettir... Sanki buralarda Cümhu - tiyet hükümetinin tebaası oturma Maktadır... Biraz sonra, bunu büs- bütün anladım... Orada yıkanan müvezzi çocuk- ar, hamam sahibine bizim gaze- teci olduğumuzu söylemişler. A - âAmcağız, yanımıza gelerek dert Yandı: — Her sabah, belediyenin çöp Mavnaları muhteviyatlarını karşı- Mızda boşaltıyor. Biz, ayrıca bir Mavna tutarak, denizin getirdiği U çöpleri civarımızdan — toplatı- Yor ve yeniden, uzaklara döktürü- Yoruz, | Filhakika, deniz, baştan başa Bisliklerle doluydu. Demin — duy- :“ium koku, bunlardan geliyor - . Hattâ leşler bile yüzüyordu. k::lre adamlar, İstanbulun en ya- sahilinde bu şerait içinde yı - nryorlardı. dik iraz sonra, bir sandala bin- hen. _sirlıor.iye kadar kıyıyı - taki-| ilerledik... İşte o zaman, vazi- Tepuryek türyeeda)J UmyaL ;:ek kl!?îıl'o!;?ı:PBu sahilde, sür- 'ıh delerek biraz Marmara hava- * almak istiyen fakir mahalleleri ardır.., Bunları dolduranlar da l::_'* minha insandır. Onların da l iz ihtiyacını kimse inkâr ede - tîı-zm Nitekim, açıktan — denize bi:'ek , Memnuiyetine — rağmen, Seçtiğimiz esnada, sahillere B ç:: on bin kişi serilmişti... Ki - Mi de:'ğ“ Ç?Clliu ile gelmiş ve ki- d ize giriyor... Yanlış yazma- a: On bin kişi!.. diz ;k“ı bunların girdikleri de - Çi ' astan başa çöp doludur! Lâ- İstanbul bir noktadan son za- manlarda işlek bir seyyah şehri halini almışlar. Birtakım — posta vapurlariyle haftanın — muayyen günlerinde muntazaman — seyyah kafileleri gelmektedir. Bu meyanda Bulgar seyrisefa - in kumpanyası vapurunun hafta - lık seferleri vardır. “Çar Ferdinand,, isimli vapur her hafta pazar günü Varnadan limanımıza gelmekte, ve Macar, Kadıköyünde yeni bir mektep Kadıköyündeki Sen Lüi mekte- bi 20 bin liraya satın alınmış ve muallim kadrosu ikmal olunarak maarif idaresince tesellüm olun - muştur. Mektep binasında yapı - lan tamirat ve tadilât iki hafta kadar sürecek ve mektep — Eylül- den itibaren tedrisata başlıyacak- tır. — Asistanlığa rağbet yok! Tıp Fakültesi asistanlar kadro- su henüz ikmal edilememiştir. Simdiye kadar yapılan müteaddit davetlere rağmen asistanlık için “masesmüracaat etmemektedir. Asistanlığa genç — doktorların rağbet etmemesinin sebebi, maaş- larının çok az oluşudur, Asistan- larm eline geçen para ayda 41 li - radır. Kadroda mevcut asistanla- rın mühim bir kısmı da Sıhhiye Vekâletine müracaat ederek baş- ka vazifeler istemişlerdir. — Sergiyi gezenler Galatasaraydaki Yerli Mallar Sergisini gezenlerin sayısı 150200 kişiyi bulmuştur. Günde otuz bine yakın halk sergiyi gezmektedir. —— Ihtikâr komisyonu İhtikâr komisyonu bugün öğle- den sonra belediyede toplanacak- tir. Bugünkü toplantıda havayiçi zaruriyenin perakende — fiyatltrı tetkik edilecektir. HL hayvan cesedi gördük... Belediye, çöpleri dökecek baş - ka yer bulâmıyor mu?... Bu fakir halk, elbette hiçe sayılamaz... E- ğer: “Marmaranın her neresinden atılsa, sular, bütün kirleri buraya getiriyor!,, deniyorsa, bir romor- kör, mavnaları, Karadeniz Boğa - zından harice çeksin... Yoksa, bu sahil, hastalık membaıdır. Hattâ, hastanelerin bütçesinden keserek bu sahilin tanzimine para sarfe- dilse yeridir. Çünkü bir çok hasta- İlkları bu suretle önlemiş oluruz! Bizans ve Osmanlı sarayları burada imiş; Türk Marmarasının en güzel noktası burasıdır. Muhak kak ki bir dünya cenneti olan ve —İhtiyaç olduğu için— — rağbet gösterilen bir yeri bu derece müh- mel bırakmak, hattâ bu derece kahretmek yazıktır, günahtır! n on beş tanede muhtelif (Vâ-Nü) on binlerce vatandaş tarafından| Çekoslavak, Polonez ve Avustur - yalı olmak üzere asgari 200 sey - yah getirmektedir, * Pazar günü sabahleyin gelen seyyahlar hemen şehri — gezmeğe çıkmakta ve Salr günü — akşamı memleketlerine dağılmak — üzere tekrar Varnaya hareket etmekte- dirler. | Şimdi, bu tarifenin değiştiril- mesi ve — seferlerin hiç olmazsa haftada iki defaya çıkarılması dü- şünülmektedir. Gelen seyyahlar, üç gün zarfın- da Üsküdar, Çamlıca, Adalar ve İstanbul abidelerini görebilmekte- dirler. Bulgar vapuriyle — seyyahların sık sık gelmesine sebep; önce Var- na plâjlarının fazla reklâm edil - miş olması ve ucuzluk, sonra İs- tanbuldaki milli seyyah müessese- lerinin, pek az bir kârla seyyah - ları gezdirmekte oluşlarıdır. Bir seyyahın, üç gün; arabası, otomobili tercümanı ve diğer mas- raflariyle dört beş liraya gezdiri - lebildiği söylenmektedir. Taşla yaraladı Yeniköyde oturan Hüsnünün çocuğunu kavga yüzünden İbra- himin çocuğu taşla başından ya- ralamıştır. İbrahimin çocuğu ya - kalanmıştır. Demirle yaraladı Hasköyde Piripaşada sakin Ahmet efendiyi İbrahim demirle başından yaralamış ve İbrahim yakalanmıştır. Sahte memurlar Bugün Balatta sakin Mustafa Efendinin hanesine Mehmet ve Mustafa isminde iki kişi gidip kendilerine ocak temizleme me - muru süsü verdiklerinden yaka - lanmışlardır. Elektrik telinden.. Beykozda kundura fabrikası - nın kasabayı tenvir için aldığı e- lektrik hattt koparak Haticenin başına düşmüş ve yaralanmasına sebebiyet vermiştir. Hemen söndürüldü Fatihte tramvay durak ma- hallinde lâstik fabrikasının baca- sından çıkan kıvılermın — sirayeti ile yarıgın çıkmışsa da derhal söndürülmüştür. Otobüs çarpti Ortaköye gitmekte olan şoför Şükrünün otobüsü 6 yaşında bir çocuğa çarparak yaralamıştır. Şo- för yakalanmıştır. — Vecihi balosu Vecihi sivil tayyare mektebi şe- refine 26 Temmuz Perşembe ak - şamı Kalamışta Belvüde bir kır balosu tertip edilmiştir. Balo saat 22 de başlıyacaktır. Tertipk omitesi, balonun mükem- mel olması için icap eden ha- zırlıkları bitirmiştir. j senelere nazaran b çok seyyah geldi | senc Varna yolu ile hayli seyyah gelmektedir. Yakında İtalyan vapurları da iki binden fazla seyyah getirecektir Bundan başka Roma vapurile de 31 Temmuzda şehrimize 1000 seyyah gelecektir. İtalyan vapur - larından dördü de Ağustos ve Ey- İâl ayları zarfında iki bini müte- caviz seyyah getirecektir. Diğer taraftan Mısırdan da seyyah gel - mektedir. Mısırlı seyyahlar — Bo- ğazda yalılar tutmaktadırlar. Ey- lâl nihayetine kadar — İstanbula hayli seyyalı geleceği anlaşılmak- tadır. Madam Mari mahküm oldu 8 nci ihtisas mahkemesinde Madam Mari isminde bir kadın kaçakçılık cürmünden 6 ay hap- se 1021 lira 75 kuruş para ceza- sına mahküm olmuştur, Madam Mari bazan Fransaya seyahat etmekte ve avdetinde bir çok elbiseler getirmekteydi. Mah- keme heyeti kaçak eşya sokmak cürmünü tesbit ederek mahkü - miyetine karar vermiş ve kendisi tevkifhaneye sevkedilmiştir. _o— Üsküdar imar ediliyor Üsküdar kaymakamlığı tara -| fından tevsi edilmekte olan Üzs- küdar İskele meydanının istimlâk işi bitmek üzeredir. Meydan geniş ve güzel bir şekil almaktadır. Meydanın karşı cep - hesine ağaçlar dikilecek ve gene iskeleye cephe olan tarafında kü- çük bir park vücude getirilecek- tir. Meydanın deniz tarafındaki it- faiye garajı buradan kaldırılacak- tır. Çarşının nihayetinde — itfaiye garajı için asri bir bina yapılacak- tır. Önümüzdeki baharda — Üskü- darda Şemsi Paşa ve İhsaniye sırt- larına ağaç dikilecektir. Denizden limana girenler, burada güzel bir manzara ile karşılaşacakladır. —. Tayyare ile gitti İsviçrede Zürih şehrinde topla- nacak olan beynelmilel radyoloji kongresine iştirak edecekolan Tıp fakültesi radyoloji Daoçenti muh- terem Bey dün tayyare ile gitmiş - tir. ——— Ticaret ateşemiz gitti Bir müddetten beri şehrimizde bulunan Moskova Ticaret ateşe-| miz Mümtaz Bey Trabzona git- miştir. Burada ve diğer Şark vilâ- yetlerinde tetkikattâ bulunduktan sonra Moskovaya gidecektir. — Naci Bey dönüyor Liyonda M. Heryonun riyase - tinde toplanmış olan belediyeler birliği kongresi mesaisini bitirmiş tir. Kongreye Türkiye belediyele- ri namına iştirak eden vilâyetler idaresi umum müdürü Naci Bey bugünlerde şehrimize gelecektir. . Loan ,sulhı'i Bundan on sene evvel hayat hak- kımızı, istikbalimizi müdafaaya mec- bur ” edildiğimiz büyük ve şanlı cidal- den sonra Lozana hesaplaşmağa, deh- haş savaşın neticelerini almağa git- miştik. Elimizde bazı fili neticeler yok de- ğildi. Lâkin karşımızda hiç bir şeyi u- nutmamış, unutmağa niyeti olmıyan insanlar, mali, iktısadi, ve hattâ siya- si sahada en sarih haklarımızı teslim etmiyecek, uzun ve çetin mücadelenin neticesini hiçe indirmek istiyen adam- lar da vardı. Yalnız gibiydik. Kendimizden başka kimseye güvenmiyecek bir vaziyette i- dik. İngiliz heyeti murahhasasının ba- şında sabık Hindistan — valii umumisi Lord Gürzon vardı. 1907 de İranı Rusya ile taksim e- den, İmparator ikinci Nikola ve Kral Eduard'in Reval mülâkatlarını hazırlı- yan, Türklerin tekrar Avrupaya geçi- rilmesine şiddetle muhalefet edenlerin başında bulunan Lord Gürzon... Fransayi kapitülâsyonların mali ve iktisadi imtiyazlarım tesirlerinden bir — türlü âzade kalamıyan — sefirlerden Bonfard ve Baröre temsil ediyorlardı. — İtalyayi emektar bir iki sefir, Yu- nanistan ise otuz seneden beri şarkta olduğu gibi garp siyasetine de tesirden hali kalmyan Türk milletinin mühim ve hayati anlarında karşısına çıkan, lâkin pratik vaziyetleri olduğu gibi gör mesini bilen Venizelos temsil ediyor- du. Türk heyetine şimdi Başvekil olan İsmet Paşa Hazretleri riyaset ediyor- lardı. Cepheden siyasete geçeli çok ol- mamıştı. Vaziyet ciddi ve nazikti. Yu- nanistan ordusunu tekrar tanzim et « | meğe çalışıyor, İngilizler kabul ede « ' miyeceğimiz şerait teklif ediyor, Fran- sa mali ve iktısadi menfaatlere şiddet- le sarılıyor, İngiliz müstemlekeleri ica- bnda bize karşı ordu göndermeğe teş- ' N vik ediliyordu. O Büyük bir sabır, büyük bir cesaret, göstermenin, ne kadar büyük fedaltâr- lıklarla elde edilen neticelerin tasar - ruf edilmesi icap ediyor; yalnız ma - ziyi tasfiye, hali de düşünmek değil, istikbali hazırlamak lâzım geliyordu. Büyük Gazinin çizdiği programın hiç bir noktasında fedakârlık yapma- dan, onun elde etmek istediği netice- lerin hiç birini tehlikeye koymadan, İsmet Paşa, elde edilmesi kabil olan, bazı zamanlar aklımızdan bile geçirme« | diğimiz bütün şeraiti elde etti. ! Türk milleti siyasi, iktısadi, mali, adli istiklâlini tamıttırdı. Ve bu suret« le Türk tarihinin en şanlı muahedesi ve âbidesi ortaya çıktı. Lozandan on bir sene geçti. Türk yalnız bugün asırlardan beri mücadele T ettiği bir milletle, Yunan milletiyle, maziyi tasfiye etmiş bir halde, istik » — bale emniyetle bakarak, dost oldu. Türk milleti bu gün geçmiş zaman- larda aralarnda ne kadar mühim ihti- lâflar çıkan, büyük Rus milletinin en sadık, ve vefakâr dostudur. Türk milleti daha geçen gün Dip — burnu hâdisesinde yeni bir tezahürü- nü gördüğümüz İngiliz milletinin dos- tudur, onun hürmetini kazanmıştır. Fransızlarla her şeyi halletmiş bulu « nuyoruz ve yeni bir istikbal bekliyo « ruz. İtalya ile bir ihtilâfimız yoktur. — Ve en büyük emelimiz daima onun- la iyi geçinmektir. Amerika ile hakiki bir dostluğumuz ve ticari münasebatımız var. Her ta « rafta seviliyoruz. Çoktan beri görme- diğimiz muamelelere şahitoluyoruz. Bal — kan misakının banisiyiz. Dünyada en — mühim sulh âmillerinden biriyiz. *-';' Bugün tam manasiyle bir milletiz. Dahilde ve hariçte gayelerimiz ve on.- lart anlayanlar var. İnananlar var, Sulh için çalıştığımızı, her zaman ©- nun için çalışacağımıza herkes inanı « yor. Her 'sahada"yeni ve porlak bir-is' » tikbal hazırlıyorurz. Her Türk, bugünün plânçosundan cidden memnun olabilir. Lozanı hamhyanlüh Türk mille- ti bihakkın iftihar edebilir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: