zz Tzümen - Iki Yüzlü adam Bütün dünyaca tanınmış, fevkalâde meraklı zabıta ve tahlil romanı Tefrika N: 2 Geçen kısmın hülâsası tki arkadaştan biri, bir akşam gezintisinde, bu romanın en kör- kunç şahsiyeti olan adama dair, hatırasını anlatıyor: Bu adam, bir gece dokuz yaşın da kadar bir çocuğu çiğnerken ya- kalanmış ve kendisinden bir mik- tar para istemek kararlaşmıştı.. “Bu işten bir para çıkarmak ni- yetinde iseniz, dedi, elinizdeyim.. Bir centilmen, rezaletten mümkün olduğu kadar sakınır... Ne istiyorsunuz? Çocuğun ailesi için, 100 İngiliz istedik. İtiraz edecek sanıyorduk. Fakat çok sürmeden parayı sundu. Ve aziz dostum; parayı vermek i- çin, bizi nereye götürdüğünü tah - min edersin?!.. Şu tuhaf kapılı, penceresiz eve... Cebinden bir a- nahtar çıkardı. İçeri girdi. “Bir müddet sonra, elinde, 10 kadar altın para ve mütebakisi i- çin Coutts bankasından tahsil e- dilmek üzere “hamiline bir çek,, | verdi. Fakat, üzerine attığı im- zanın — her ne kadar anlattığım yak'aya mühim bir esas teşkil e- decekse de — ne olduğunu şimdi söylemiyeceğim. Ancak bu isim, hemen herkesçe tanmmış ve sık sık gazeteye geçmiş bir — isimdi.. Aldığım paranm yekünu hayli mü himdi. Ama, atılan imza, bu ye- künu hiç kabilinden ödiyebilecek bir adam imzasiydi... Bir mesele vardı: İmza hakikt mi?! “Tahammül edemiyerek, ada - ma bu vaziyetin garabetini anlat - tım. Böyle,'sabahın dördünde bir adamın, berbat, ev benzeri bir ye- re girip bir başkasının da, hemenî | kırılmış veya çıkmış, *ersine dön- müştü. Derhal bir sedye ile saha- dan çıkarıldı ve esasen bitmesine! bir dakika kalan oyun da bu müessif hâdise yüzünden lüzum- suz görülerek bitmiş addedildi. * * * W. A. C. ne kadar canlı, gü- zel ve bütün kabiliyetini gösterir bir oyun oynadıysa, Beşiktaş da elinden geldiği kadar çalıştı.. Fa- kat ne çare ki, esasen takımın en zayıf yeri olan muavin battı, dün hemen de hiç ortada yoktu. Ve bu da siyah beyazlılar için, bel kemiği felce uğramış bir adama dönmek demekti. Buna bir de genç kaleci Mehmet Alinin kendi hatası yüzünden yediği bir gol - den sonra şaşırması ve tamamen ambale olması ve bunun arkadaş-!| larının kuvvei maneviyesi üstün - de de büyük tesirlerinin görül- mesi inzımam edince; işte dünkü gayri tabil ve hiç beklenmiyen netice hâsıl oluverdi. Viyanalıların çok güzel ve Beşiktaşa faik bir oyun oynadık- ları su götürmez bir hakikat ol- makla beraber, biz Beşiktaş için dün çok talihsizdi diyeceğiz. Çünkü, kıymetli bir kaleci olan Mehmet Alinin maneviyatı boıul- masa ve bunun arkadaşları üze - rinde de (Bilhassa takım kapta - nı) büyük tesirleri olmasaydı, Beşiktaş dünkü maçı galibiyet ol- masa bile bambaşka bir netice i- le bitirebilirdi. Muavinler biraz toparlanabil- 8e ve fevkalâde güze! bir — oyun oynıyabilse ve muhacimleri hes- liyebilseydiler, dün birkaç kere 24.7.0 3) yüz sterline yakın çekini hamil o- larak karşımıza çıkışının akıl erer bir şey olmadığını söyledim. A - dam temin etti: — Hiç üzülmeyin efendim, de- di. Bankalar açılıncıya kadar si - zinle beraber kalacağım. Çeki, be- raber bozduracağız... “Bunun üzerine hep birlikte çık tık. Gecenin mütebakisini — bizim evde geçirdik. Ertesi günü kahve altıdan sonra, gene böyle grup ha- linde bankaya gittik. Çeki ken- dim verdim. Ve, sahte olduğuna kat'iyyen - kani — bulunduğum halde: — Bir kere denemek iste - diğimi, söyledim... Eseri bile yok - muş azizim!! Sahte ne demek.. Çek, halis çek!.. İmza, halis onun imzası.. Ve parayı aldık,, : Mister Aterson, kıs kıs güldü. İnfild: — Görüyorum ki, dedi, Sen de| meseleyi tuhaf bulmaktasın. Ber- bat'bir hâdise.. Çünkü bu adam, kimsenin baş edemiyeceği bir a- damdı. Çeke imzasını atan şahsi- yetse, zenginlerin ıenıını.. Meş- hur bir sima. İşin en kınıık cihe- ti adamın iyiliği sgever bulunması- dır, Sanki şantaj yaptık. Namus- lu bir adamdan, gençliğini herhan gi küçük bir hatası kefareti olarak göz göre göre para alma hâdisesi ve o evin adma da, hani “şantaj bucağı,, diyeceğim geliyor. Bunun | la beraber, bütün bu isimle meler vakayı olduğu gibi aydınlatacak mahiyette değildir.. Mister İnfild'in sözleri, bu son cümlelere doğru âdeta müstehzi bir hal almıştı. Avukat Aterson birden sordu: — Çeki imzalayan bu adam, bu Bir otobüs bir eşeği yere serdi Bugün sabahleyin Keresteci - ler — Eyüp arasında işliyen 3350 numaralı otobüs, Küçükpazarda, Burgazdan ot getiren Ali isminde bir köylünün iki eşeğine çarpmış- tır. Eşeklerden birisinin ayağı ezil miş ve hayvan kımıldayamıyacak bir hale gelmiştir. Bu kazayı yapan otobüs kaza- dan sonra geçip gitmiştir. Otobü- sün içinde bir de polis memuru- nun bulunduğ uşöyleniyordu. Köylü göz yaşları içinde Küçük pazar polis noktasına müracaat et miş, oradan mahkemeye istida vermesi söylenmiştir. Halbuki köylünün istidaya ya- pıştıracak pul parası değil, ekmek parası bile yokmuş. Şaşkm bir vaziyete düşen köy- lü mütemadiyen ağlamaktadır. meşhur Sestayı da atlatan Beşik- taş muhacimleri, rakiplerine, ken- di şahsi gayretleriyle — yaptıkları (3) gölden başka bir şey yapa - mazlar mıydı?.. Beşiktaş, beşinci golden sonra sinirlenip, oyunun gert havaşsına uymasa ve ikinci devre başların- daki oyununu devam — ettirirse, dünkü netice bu mu olurdu?.. İşte insan bütün bunları düşü- nüyor da: Beşiktaşa yazık oldu; dünkü güzel oyunun hakkı hiç de bu değildi, demekten kendini ala - mıyor.. izzet Muhittin Çevire, Hikmet Münir evde mi oturuyor? — Tam buldun.. Böyle bir ye- Maamafih adresşi — öğrendim. Londra meydanlarından birinde- dir... — Bu esrarengiz kapılı eve dair re tenezzül edecek hüviyet midir? malümat toplıyabildin mi bari?!.. — Hayır dostum. Üzerimde bir garip hassasiyet vardı.. Zaten so- | ruşturmalarım, pek tuhaf — olur... yüzü yamalı 2 Bir sual sormak, aynen yerinden bir taş kumıldatmak gibidir. Sessiz ce bir tümseğin üÜüzerine oturur, bir taş oynatırsın, haydi diğerleri takip eder... Derken bir de bakar- sın, bu taşlardan biri, hiç umma- dığın bir başa raslamış.. Ve haydi efendim.... Hayır, hayır!... Orası *“esrarengiz bir sokak,, halinde ne kadar fazla görünürse görünsün, ben, o nispette az soruşluracağım. — Mükemel bir usul!.. — Fakat orayı, kendiliğimden hayli tetkik etmedim değil... Bir | ev diyebilmek için, yüz şahit lâ - zım. O gördüğümüzden başka bir kapısı yok. Gördüğümüz kapıdan da kimse girip çıkmıyor. Yalnız, arada bir, maceramızın kahrama- nı olan bu adam... Evin avluya ba- kan cihetinde, yukarı katta üç pen cere yar. Alt kat ise, düz duvar. Pencereler daima kapalı duruyor.. Sonra, bir teviye tütmekte — olan baca göze çarpıyor.. Bundan da, orada bir adam, oturduğuna hük- medebilirsiniz. Fakat evler, o av- lu etrafında o kadar birbirine gir- miş bir halde ki, baca, onun ba - cası mıdır; görünen kısımlardan hangisi hangi eve aittir. Seçmek pek güç.... (Devamr var) Nafia vekilinin beyanatı (Üst tarafı 1 inci sayıfada) direcektir. Nafia Vekili Ali Bey dün akşam refakatinde Devlet De miryolları umum müdürü İbrahim Kemal Bey ve diğer bazı Demir - yollar erkânı olduğu halde İzmire doğru yola çıkmıştır. Ali Bey An- karadan ayrılmadan evvel şu be- yanatta bulunmuştur: “— Bu seyahat esnasında Eski- şehir, İzmir atelyelerini ve hatları teftiş edeceğim. Bunun için müta- hassıslar da beraber geliyor. Af- yon — İzmir, İzmir — Balıkesir hatlarını teftişten sonra Balıke- sir — Kütahya hattını teftiş ede - rek Ankafaya döneceğim; seyaha tim bir hafta kadar sürecektir. Bir müddet sonra da diğer hat- ları teftişe çıkacağım. İstanbul Rıhtım Şirketi ile mü- zakerat müsait safhada devam e- diyor. Demiryolu inşaatı program dahilinde bütün istikametlerde devam etmektedir. Tramvay Şir- ketile yapılmakta olan müzakere bildiğiniz safhadadır. Yalnız He- yeti Vekile Tramvay Şirkelile ya- pılan son mukavele yerine 923 mu kavelesinin tatbik edilmesine ka- rar vermiştir. ğer itiraz ederse mahkemeye mü- racaat edebilir. Heyeti Vekile ka- varı şirkete tebliğ edilir. edilmez 923 mukavelesinin tatbikine baş- lanacaktır. 923 — mukavelesinin tatbiki demek 923 teki bilet fiyat- larının tatbiki demektir. Yani ka- rarın tatbikile beraber tramvay biletlerinde 20 paradan 40 para - ya kadar tenzilât yapılacaktır.| (Bağ taralı 1 inc say -dil) dranın Banlieusünde birkâ& * Zelzele, sel ve sıcak i dedilmişti. 932 yılıııın en şıcak günü olan 19 temmuzda sıcaklık 35 santigrattı. Son.beş sene için- de en fazla sıcaklık 1929 yılında 22 ağustosta idi, o günkü sıcak - lık 36 dereceye kadar çıkmıştı. Sıcaklık bugün bunların hepsini geride bırakmıştır. Ve Ankarada, bugün saat 1 de hararet derecesi 33,5 idi. Şükretmeli, ki sıcaklık memleketi mizde bu kadarla kalıyor. Başka memleketlerde, bilhassa Ameri -| kada ise bir felâket halini almış- tır. Gelen telgraflar orada yüz - | lerce kişinin sıcaktan öldüğünü haber veriyor. Lehistanda da sular — taşmış, Japonyada feyezan binlerce ki - şiyi öldürmüş, Panamada zelzele gene binlerce kişiyi yersiz yurtsuz bırakmıştır. 'Bu hususta gelen haberler şunlardır: “Sıcak, sel, sağanak ve yıldı- rımın son günler içersinde öldür-| düğü adamların yekünu — yalnız birkaç memlekette 230 kişiyi bul- maktadır. Amerikada sıcak dalgasından ! 52 kişi ölmüştür. Romanyada 18 kişi selde bo-| ğulmuş, 4 kişi yıldırımla yanmış- tır. Rusyada, 6 kişiye yıldırım isa- bet etmiştir. ! Lehistanda 150 kişi selde bo - ğulmuştur. Bundan başka, Ro- manyada yüzlerce davar mahvl- muş, haşarat evlere kadar dol- muştur, Lehistanda selin verdiği za- râar 200 milyon lirayı mütecaviz- dir, Selin hükümet merkezi olan Varşovaya kadâr yayılması bek- leniyordu. Sel felâketiyle — İngilterenin uğradığı akıbet şudur: Yaz mevsiminin hiç umulma- dık hâdiselerinden biri, iki gün evvel İngilterenin de başına gel-| miş, birçok kimselerin ölümüne yaralanmasına, heyecanla kendi - ni kaybetmesine sebep olmuştur. Ingiltereyi, büyük bir fırtına kasıp kavurmuştur. Saatlerce — şimşekler çakmış, yıldırımlar düşmüş, bir çok yer - leri sel götürmüştür. Bir köylü at üzerinde gider- ken yıldırım isabetiyle derhal öl- müştür. Daha birçokları da - tarlada çalışırken, yol yaparken kazaya uğramışlardır. Londra da büyük bir sağanak tehlikesi geçirmiştir. Sokaklar, suyla dolmuş, geçi- lemez bir hale gelmiştir. Sığımdıkları yerden ın!leı-ce çıkamıyanlar olmuştur. Seyrüsefer, bazı yerlerde dur-| muştur. Birkaç otelin alt katına su dolmuş ve bilâhare pompalar- la bu suyu çıkartmışlardır. Şoförlerin çoğu, otcmobilleri- ni sokak ortalarında bırakmışlar- dır. » » # Londra, 23 (A. A.) — Fevka-, lâde şiddetli bir borayı müteakip| hızlı bir yağmur, dün gece Lon-ı | ——— X Tramvoy Şirketi e-| Bundan maada 923 senesinde şir- ; ket hattın mübayaası hakkını hı-; iz iken bu hakkı 926 seneşinden' sonraya kadar uzatmıştı. Tabiaki-| Te bu hüküm de ortadan kalkmak- tadır. Bundan başka yeni muka - velede şirket sermayeyi İsviçre frangı üzerinden yapmışlı. 923 mukavelesinin tatbikatı Üzerine| bunun Türk lirası olması lâzım -'ı dır.,, İ devam etmiştir. Memleketif telif yerlerinde ayni çidd’u. nalar kaydolunmuştur. Panama, 23 (A. A.) ” liz ve Amerika kadınları ** cukları Muerto « Armue"’ıı' y liye ederek Panamaya di reket atmişlerdir. Puerto » Armuelles'de örlk re ilân edilmiştir. Bütün takada sık sık zelzeleler ( tadır. Halk, korku içindedi!". Varşova, 23 (A. A.) — nehrinin seviyesi azalmayâ mış ve bu sabah normal nin 440 santimetre kadar düşmüştür. Bentler tahkim mektedir. İkinci ve — fakat kuvvetli yeni bir yükseliş€ zar olunmaktadır. Tokyo, 23 (A. A.) — ajansının bildirdiğine göre zanlar Korenin cenubundâ hiş tahribat yapmaktadır. ye kadar toplanan on kada! den başka dağlara iltica & lan binlerce kişinin akıbeti belli değildir. 400 evi su türmüş veya tahrip etmişt” bin kadar ev de su altında mıştır. Tökyo, 23 (A.A.) — cenubu şarkisinde Pakutiko nin taşması yüzünden İ basmış, yüzlerce ev mahv0 tur, birçok ölenler vardır: raf ve telefon muhaberatınım kati olması yüzünden fazl& mat alınamamaktadır. Bir gazetenin yazdığına 500 kişi kayıptır. Tokyo, 23 (A.A.) — ki su basmasından — zarar halk, 100 — bin kişiden f Yüksekçe bir yere sığınmıf bin kişinin akibeti moçhıılda' evi su götürmüştür. Bin evi # mıştır. n Nevyork, 23 (A.A.) — memlekette şiddetli ııcıh küm sürmektedir. Cuma denberi, 256 ölüm ve güneş çarpması vakası olf Kırk senedenberi bu kadaf lık olmamıştı. Mahsul tet! dir. Binlerce hayvan ö binlercesi mezbahalara sev” maktadır. Fiatlar düşmü: tün piyasalarda tenezzül Şikagoda hararet 38 de! Indianada hgraret 38 den İj çıkmıştır. Sen Luide 39, isda Springielde 41 derece ret kaydedilmiştir. Şikagoda cuma günü 7. © tesi günü 21, pazar günü şi ölmüştür. Hlinoisda 61, Oklahom Ohioda 12 kişi ölmüştür. Arkansasda mahsulde * 25 ten yüzde 50 ye kadar: aneda yüzde 40 dan yüly kadar zarar vardır. HABEB Akşam Postf İSTANBUİY darehanesir KARA CAR İSTANNUL & idare! Pelgrar Adresl: Felefon — Vasır GNT ABONE ŞERAİT ı x « l!,;’ Pürkiye 1290 350 G60 V B d rieier İLÂN TARİIFES! # Çcaret Uanlarının satırı * Kesmi Udnlar 10 kurt eee n Sahibi ve Neşriyat Mü' HASAN NAS'M Başıldığı yeri (VAKITI