K6 'ıv'l.l — Alfedersiniz, bir dakika.. Kocam çocukları uyutmakla meşgul!. Adını söylemiyen aşçı Büyük konaklardan birine ye- ni bir ahçıbaşı gelmişti. Bir kaç gün hiç kimsenin yüzünü bile gör- meden mutfakta çalıştı. Türlü türlü yemekler yaptı ve ev halkı- Na sanatımı beğendirdi. Eve gel- diği zaman eski ahçıbaşınım izi -| ninde yerine kalmak için geldi - ğinden kimse adıni sormaya lü - zum görmemişti. Bir kaç zaman sonra asıl ahçı- | başı artık köyünden dönemiyece- | ğini, yerine bıraktığı adamın a- lınmasmı yazıyordu. Bu haber üzerine,, evin hanı- mı, hizmetinde bulunan bir Al- man hizmetçiyi ahçıbaşının adını sorması için gönderdi. ** Hizmetçi az sonra dönmüştü. “Hüfim sordu: t — Adı ne imiş? — Söylemem, diyor. — Nasıl söylemezmiş.. — Söylemiyor.. — Bu sefer, ahçının ayağına kadar, hanım indi:; — Adını neye be adam, dedi. — Niden sülemen hanum, Sü- 'İwmen.. diye cevap verdi. söylemiyorsun | Meğer ne imiş Bir konferansçı bir doktor konuşu - yorlardı: — Bilmem dikkat ettin mi?. Arka sı- rada şişman kadının yanında — olturan| adam koönferansla çok alâkadar — oldu .. Gözünü bile karpmadan bana baktı. A - caba mesleği nedir?, Kendisiyle tanış « mak isterdim. | — O mu? kendisini gayet iyi tanırım. | Benden uyku ilâcı istiyen bir hastam. | — Baban milyoner olsun sen de onun Yegâne varisi ol da, bir de aşkımdan şüp- he et!.. Buna tahammül edemem!.. —-Komşunun bahçesinde kablettarihi bir iskelet bulunmuş. — Kimden şüpheleniyorlar?. om5>—AA A Müsaade ederseniz Saf bir kadın, çok uzun süren bir deniz yolculuğuna çıkmıştı. Ufacık bir de çocuğu vardı. Ço- Cuğuna hazır çamaşırlarını birer birer giydirmiş fakat, hepsi de kirlenmişti. Tayfalardan leğen is-) tiyerek bunları temizledi. — Asıp kurutması icap ediyordu. Güverteye çıktı. Etrafıma bı-l kındı, bunları asıp kurutacak biıl yer bulamadı. Gözüne ileride “f minin direğine muhtelif şekilde Üdraldak geçirilmli bir ipi-çeksel — tayfa ilişti ve yaklaştı: — Müşaade ederseniz - şunları Üa kurutayım, dedi.. Ekseriyet Sahnede berbat bir piyes oynanıyor- du. — Salondakilerin adedi o kadar az | idi ki sahnedekilerin mecmuu kendile - rinden daha fazla idi. | Bu esnada seyircilerden biri dayana- madı, bir 1slik çaldı. Bunun üzerine sah- | noede baş volü yapan arlist, ıslık çalan | seyirciye döndü ve sahnedeki artistleri göstererek: — Ekseriyetin menfaati namma seni ıslık çalmaktan mennederim, dedi. Kar yagamaz Bir kış günüydü. Rasathanele- rin birinde uzun uzadıya hesapla uğraşan âlim, o gün için kar yağ-| mıyacağı kanaatine varmış ve tes pit etöiği raporunu tebliğ memu- runa götürmüştü. Memur, âlimin raporunu okur- ken, dısarıda buram buram — kar yağıyordu: — Üzstat, dedi, siz kar yağmı- | yacak diyorsunuz amma, lütfen pencereden bir baksanız.. Alim, pencereye bile bakmağa lüzum görmeden; — Hesabımın yanlış olmasına imkân yoktur, dedi, bugün kar yağamaz.. — Hiç içmeden iki gün çalışan hay - vanlar varmış.. Meselâ deve!.. Iplik yetsin diye Saf bir hizmetçi, dikiş makine- si başma oturmuş bir şeyi dikmek le meşguldü. Bir ara makineyi çevirip çevir- memekte tereddüt eder bir halde yavaş, amma çok yavaş çeviriyor- du. Makineyi çevirmekte düt ettiğini gören hanım: — Makine mi bozuldu, kız.. Ne ye çevirmiyorsun, diye sordu. — Yok hanımım.. İplik pek az, diklecek yer de bir karış kadar kaldı. İplik yetsin diye yavaş çe- viriyorum. Yanlışlık olmuş Her zaman eski, yırtık elbiselerle ge- zerdi. Bir gün üstünde gayet iyi dikil - miş güzel ve yeni bir elbise gördüler. — Hayrola?, İşini yoluna koydun ga- KHiba, — Hayır, hayır.. Bir yanlışlığın kur- banı oldum. Plâjda iken birisi benim e!. biselerimi giyerek pitmiş.. Ben de onun- kilerini giymek mecburiyetinde kaldım. | recek ve iki haftalık bir atalet dev | dıkları neticeler ve bilhassa Sü- tered-| | lacak mıntaka şilt müsabakaları: | — İyi amma bunlar seninkilerden da ha, yeni, nasıl olur?. —Şey canım. Trampa tersoldu. Ben daha evvel giymişim.. Şilt maçları devam ediyor Yarın, Galatasaray-Vefa, Süleyma- niye - Beykoz, Beşiktaş - Eyüp karşılacaklar İki haftalık bir teahhürden son- ra İstanbul şilt maç'arı yarın tek- rar üç statta birden devam edecek tir, Taksimde oynanacak Galataşa-| ray — Vefa ve Kadıköyündeki| Beykoz — Süleymaniye müsaba- kaları oldukça mühimdir. Bilhassa Galatasaray — takımı- nıp, muhacim hattında genç oyun- cular oynatarak rakibinin karşısı- na çıkmak mecburiyetinde bulun-| ması, Vefa — Galatasaray maçı- na bir kat daha ehemmiyet verdi- resinden sonra, futbol meraklıla- ra, herhalde heyecanlı bir maç sey rettirmek vesilesini teşkil edecek- tir. Süleymaniye — Beykoz karşı- laşması da, iki takımın, en son al- leymaniye İstanbulspora galebesi- le bu maça da bir kat daha ehem- miyet atfettirmektedir. Beşiktaş — Eyüp maçına gelin- ce, bu sene birinci kümede en iyi netice almış takımla, ikinci küme şampiyonunun karşılaşması — her- halde güzel bir spor hâdisesi ve iki küme arasında iyi bir mukaye- se vesilesi olacaktır, Bu haftaki maçlar İstanbul, 5 (ALA) — İstanbul futbol heyeti reisliğinden: 8 — 6 — 934 Cuma günü yapı- Taksim Stadında: Galatasaray — Vefa - Kumka- pı saat 16 hakem Rüştü Bey. Fenerbahçe Stadında: Süleymaniye — Beykoz 16 hakem Sadi Bey, Beşiktaş (Şeref) Stadında: Beşiktaş — Eyüp saat 16 hakem Suphi Bey. Pera - Şişli Bu Cuma sabahı saat (9) da Taksim stadında, gayri — müttefik klüpler arasında, Jamanak gazete sinin tertip ettiği kama maçları- nın finali oynanacak ve gayri müt tefiklerin en kuvvetli iki takımı, (Pera) Rum takımı ile; (Şişli) Er meni takımı karşılaşacaklardır. Senelerden beri birbirine iki e- zeli rakip o'an bu takımların maçı saat ekseriyetle sinirlerin den yarıda kalırdı. Fakat öyle ümit ediyoruz ki, ya- rınki maç, mümkün olduğu kadar az sinirli bir hava içinde oynana- cak, seyirciler çok heyecanlı — bir maç seyredeceklerdir. Bu maçtan evvel de, küçükler arasında şampiyon çıkan T, Y. Y. Kurtuluş küçük takımı bir maç ya- pacak ve kupasını alacaktır. Serbes güreşler Galatasaray klübünün güreş şubesi - ni açması münasebetiyle 3l mayıs per - şembe günü klüp salonunda — yapılan serbest güreş müsabakaları büyük bir muvaffakıyet kazanmıştır. Memleketimizde ilk defa olarak tertip edilen bu serbest güreş müsabakalarına 32 güreşçi iştirak etti. unlardan bir kın- mı meşhur yağ güreşçilerimiz, bir kıs - mı klüplere kayitli ve müsabakalara mun tazam olarak devam eden tanınmış gü - reşçilerimiz, bir kısşmı da henüz teşkilâ- ta dahil olmamış, şurada burada güreş yapan gençlerdir. Galatasaray klübünün teşebbüsü kı- yıda köşede kalmış gençleri bulüp çı - karmak ve bunları teşkilâtımızla alâka- dar edip klüplere almak ve müsabakala- ra hazırlamaktı. Galatasaray klübü bu teşebbüsünde tamamiyle — muvaffak ol- muş addolunur. 31 Mayıs perşembe akşamı yapılan müsabakaların finalleri bu akşam yapı » lacaktır. « Gaçen hafta müsabakaya İştirak ede - ceklerini bildirmiş olan ağır sikletlerin hepsi gelmemişlerdi. Final müsabakala- vUnı gur siklette Çoban — Mehmet ve Mülâyimden maada diğer meşhur ağır siklet pehlivanlarımızı da göreceğiz . Müsabakalara bu akşam — saat 8 de Galatasaray salonunda devam oluna - caktır. Bu akşam Kenan, Ömer, İsmail, Ah met, Hilmi, Uzunköprülü Hüseyin, Sa- lih, Adnan, Basri, Selâhattin, Mehmet, Hüseyin, Hüsamettin, Nuri, Ali, Hicri, Hasan, Durmuş, Nihat, Ahmet, İbra » him, Necati, Haydar, Ahmet, —Osman, Hamza, Harun, Mülâyim, Çoban' Meh: met ve diğer güreşçilerin müsabakaları vardır. gerilmesin- Kongre Istanbul, 5 (A.A) — Hilâl Klü- bü kâtibi umumiliğinden: Klübümüz sene'ik adi kongresi 22 Haziran 1934 Cuma günü saat 10 da toplanacağından klübe ka- yıtlı âzanın yazılı gün ve saatte klüp binasını teşrifleri rica olu - nur, Bir Filistin takımı geliyor Hopoel takımı İlk maçını gelecek cuma Galatasarayla yapacak Gelecek hafta Cuma günü, ilk maçını Taksim stadında Galata- sarayla yapmak üzere, kuvvetli bir Filistin takımı şehrimize gele- cektir. Bir Filistin takımının Türkiyeye gelmesi ilk defa vaki olmaktadır. Gelecek takımın ismi Hapoel'- dir. Hapoel'li oyuncular hareket et- Â tiklerini evvelki gün telgrafla bil- dirmişlerdir. Filistin takımında bazı İngiliz oyuncular da olduğu - söy'enmek- tedir. Takımın ekserisi Musevi o- yunculardan müteşekkildir. Galatasaray takımı Hapoel'in karşısına en kuvvetli bir - şekilde çıkmak için şimdiden — hazırlığa başlamıştır.