h a mru OLALED Ğ oe * N 'at M l S Ür #SöRün v 4 7 Haziran 1934 Benim museviler ne diyor? Şehrimizde yahudi aleyhtarı bazı neşriyatın baş göstermesi ü- zerine, musevi cemaatinin en na- fiz bir iki şahsiyetiyle görüşerek ne dediklerini anlamayı ve kari- lerime bildirmeyi faydalı bulmuş tum. Meclisi cismani azasından Al. bert Barokas bey bana şunları anlattı: , — Balkan harbinde Edirne- nin, mütareke devrinde İstanbu- lun işgali esnasında birkaç muse- vi münasebetsiz hareketlere te- veşsül etmiştir, doğru.. Fakat Ali Kemalin arkasına takılan müslü- manlar da zukur etmemiş midir? Hüsnüniyetle aranırsa, musevtle- rin mspet taraflarını da bulmak mümkün olur. “Türkiyede, yahudilerin en ak-| sak cihetleri, türkçeyi iyi öğrene-| memiş, konuşamamış olmaları- dır. Bu, tarihin bir tecellisidir. | Şimdi, sağlam esaslar üzerine müstenit cemiyetler kurulmuştur. Bunlar sayesinde, Türk tebaası museviler, türkçeyi ana dili ola - Tak öğrenmektedirler. “Almanyadaki yahudi aleyhta- Tt harekete gelince, bunu hoş kar şılamadığımı derhal - söyliyeyim. Bir Türk ne kadar lâik olsa, gene| müslümanlığa ait bir mesele kar-| şısında tamamiyle lâkayt kala 4 maz. Bir yahudi için de mesele aynidir. Ben, ne kadar liberal ol- sam, filân yerdeki dindaşıma zu-| Tüm yapılıyor diye işitince elbet - te müteessir olurum, kalbim ka - nar, Türkiyemizdeki ekser yahu- diler de ayni tahassüste olsalar Tgerektir. *Fukat, Türkiyedeki musevi - lerin Almanar aleyhine kurulmuş hiçbir teşkilâtı yoktur. Ne de boy kotaj düşünüyorlar, Yahudi, pra-| tik bir insandır. Ben, evimde, al- man diş-macunu, Bayer aspirini, A. E.G. mamulâtı; kullanıyorum. “Alman mallarını Türkiyede satan komisyoncuların bir liste - sini çıkarsam, ekseriyetin hâlâ yahudiler olduğunu göreceksiniz. Esasen, bütün rivayetlere rağ- men, Hitlerci hareket, Almanya- da da yahudilerin iktısadi mev - cudiyetini baltalamamıştır. Onla- rın siyasi ve ilmi mevkiini sars - makla kalmıştır. İktısadi cihetten ise hatta son zamanlarda bir ric- at bile vardır: Yahudilerin müte- ahhitlik — yapabileceklerine dair Yüz liralık gayrimü üç liraya kadar düştü. a Bundan evvelki bonolar 36 liraya kadar düşmüştü, bu sefer onbin liralık bir istihkak yedi yüz İiralık bir borç için haczedilmiştir Son günlerde gayri mübadil bonoları çok düşmüştür. 100 lira- hık bir bono 13 liradan muamele görmektedir. Gayri mübadiller cemiyeti sa - | bık reisi İsmail Müştak bey bu hususta demiştir ki: “— Bonolar, akla hayret ve - recek bir surette düşmüştür. Gay ri mübadillerin daha yüzde otuz | bonolarını almadan bono kıyıııe—w ti yüzde yetmiş yedi nispetinde düşmüştür. Gayri mübadil deni- Memlçeketimize ne kadar seyyah geldi Türkiye turing ve otomobil klübü şehrimize gelen seyyahlar hakkında bir rapor hazırlamış - tır. Bu rapora nazaran grup halin de Avrupa ve Amerikadan gelen seyyah miktarı 14200 dür. Bu miktar geçen seneye nispetle | 6390 fazladır. Suriyeden ve şark | demiryollarıyle — Avrupadan ge- | len seyyahların adedi 15878 dir. Denizden gelenlerin miktarı ise 20909 dur. Glüümüğümilnüz” Komserlerin imtihanı Birinci, ikinci, üçüncü komi - serliklerle merkez memurlukla - rına terfi edecek zabrta memur - larının imtihan kâğıtlarının tet - kikine başlanmıştır. Netice bir - kaç güne kadar anlaşılacaktır. ——— Yeni adam dâvâsı Yeni Adam gazetesi aleyhine açılmış olan müstehcen neşriyat davasına dün üçüncü cezada baş- lanılmış, bazı şahitlerin celbi için başka güne kalmıştır. —ayjamm, Belediye kooperatifi Belediye memurları dün fev- kalâde bir toplantı yapmıştır. Bu içtimada nizamnamenin ikinci bür sirküler neşredilmiştir. D * . " Müsevi cemaati meclisi cisma- nf azasından Albert Barokas bey, | Almanyada başlayıp dünyanın | birçok yerlerinde sun'i aksi seda- lar çıkaran antisemit hareketini artık tavsamış addedyior. Ben de, kendi hesabıma, Tür-| kiyede, Alman taklidi bir yahu - di aleyhtarı hareketin yaratılmak istenmesini tamamiyle lüzumsuz ve zararlı bulduğumu bir kere daha ilâve edeyim. (Va-na ) Hamiş: Yazılarım — fransızca - ya ve diğer dillere “HABER,, ga- zetesinden diye menşe gösterilme den tercüme ediliyor. Bu cihetin ilmmal edilmemesini iktibas eden- lerden talep ederim, (V.N.) Refik bey gitti Bir haftadanberi — Istanbulda bulunan sıhhat vekili Refik bey dün akşam Ankaraya gitmiştir. Refik bey dün sabah Heybeliada sanatoryomunu Ziyaret elmiştir. a maddesi değiştirilmiştir. Tadil e- dilen şekle göre, belediye koope- ratifi diğer istihsal ve istihlâk ko operatiflerine iştirak edebilecek- tir. simaeeleininri, Caddeler sulanıyor Belediye sabah ve akşam ol - mak üzere büyük caddeleri sula- mıya başlamıştır. Kapalı çarşı —— Belediye kapalı çarşının tami- ri için yeniden tetkikata başla - mıştır. slnasiiküi Deniz kazaları Her sene yaz mevsiminde olan deniz kazaları için sıkı tedbirler almmasına başlanmıştır. Zabıta memurları deniz kenarlarında de nize girenleri menedeceklerdir. ——— Bu akşamki suvare Türk - Leh turizm komitesi bu akşam Dağ sporları klübünde bir suare tertip etmiştir. len smıfin senelerdenberi çek -| mekte olduğu ıstırap ve — sefalet, gözönüne getirilince bu defa elle| rine geçen bir kâğıdın adeta hiç mesabesinde inmesinin ne demek olduğunu izaha hacet yoktur. Ev- velce yeni tevziatta ufak istihkak sahiplerinin vikâye edilmesi lü- zumunu ileri sürenler ve böyle yapılmazsa yeni bonoların eski - lerden çok aşağı düşeceğini iddia edenler hak kazanmışlardır. Bundan evvelki bonolar hiç olmazsa yüzde 36 ya kadar düş- müş kalmıştı. Mesele cidden va - him bir şekildedir. 10.000 lira - hık bir istihkakın 700 liralık bir borç mukabilinde haczedildiğini haber aldım.., Diğer taraftan Ziraat banka - 81 İstanbul şubesi müdürü Ahsen bey de demiştir ki: BreYeYENAE VeT YeKREY UY CEYASEAR GARGENEE DERErENSEDERELer e » Atlar boğuldu Bakırköyün İkitelli köyünden Mustafa, bu sabah arabasiyle Fe nerde denize girmiş, denizde hay vanların ayağı kayıp uçuruma gi- derek her ikisi de boğulmuştur. Arabacı Mustafa kurtulmuştur. Ağaçtan düştü Üsküdar, Eski mahalle soka- ğında oturan Mustafa oğlu yedi yaşlarındaki Yakup çocuk, dün çıktığı dut ağacından düşerek tehlikeli surette yaralanmış, has- taneye kaldırılmıştır. TYramvay çarptı 717 numaralı vatman Hüseyin efendinin 53 numaralı tramvay dün Çarşıkapıda 9 yaşlarındaki Mardiros kızı Emanohiye çarp - mış ve yaralanmasına sebep ol - muştur. Vatman hakkında taki - bat yapılmaktadır. Pencereden bakıyordu Kadıköyünde İbrahim ağa ma- hallesinde oturan Fethi efendi kızı üç yaşlarındaki Turhan, pen cereden bakarken birdenbire 40- kağa düşmüş ve başından yara - lanmış olduğundan tedavi için Zeynepkâmil hastanesine kaldı - rılmışsa da orada ölmüştür. PROGRAM Köprü Üsküdar (*) Kadıköy Büyükada Yalova Yalova (hareket) | Büyükada Kadıköy Büyükdere Büyükdereden Beykoz Yeniköy Kanlıca Anadolu hisar Arnavutköy Censgelköy Ürküdar 24.38 Köprü (*) Besiktastan 8.15 te TIakti- dara harekct eden vapurdan aktarma almacaktır miştir. “— Müzayedeye çıkarılan ecm lâk miktarı eskisine nispetle art- tırılmıştır. Haftada 30 parça em lâk satışa arzedilmektedir. Müza yedelere gayri mübadillerden zi- yade bonoları satın alanlar işti- rak ediyorlar. Gaydimübadiller bonolarını satmamalıdır. Böyle yaparlarsa satış kıymeti yükse - lir. Gayri mübadillerin araların - da bir de şirket yaparak bono fi- atının düşmemesine çalışabilir - ler.,, ee Beyazıt üniversite mahallesi olmalı İstanbulun müstakbel plânı i- çin rapor veren mütehassıslardan en mufassal şekilde - fikirlerini söyliyen mösyö Lâmberdir. Lâm- ber İstanbuun bihassa bir hars ve ilim şehri olacağına işaret et - mekte, ve Beyazıt civarının mü - kemmel krokisini çizerek.burası- nın bir üniversite mahallesi ola - rak yapılmasını tavsiye etmekte- dir. Seyyah otomobilleri Seyyah otomobillerinin mu - yakkaten ithali için turing klüp tarafından verilmekte olan trip - tiklerin tayyareler hakkında da cari olması takarrür etmiş, keyfi- yet alâkadarlara bildirilmiştir. — Yeni motör Gümrük idaresi Almanyadan açık denizlere çalışabilecek cesa- mette yeni bir motörbot almıştır. Motör Akdenizde kaçakçılık ta - kibatında kullanılacaktır. iediğüiğl Ticaret odasında münakaşalar Dün saat 15 te ticaret odııı,ı hararetli bir içtima aktederek bir çek meseleleri münakaşa etmiş - tir. Bunlardan biri dericilerle lâs- tik fabrikaları arasındaki ihtilâf- tı. Dericiler ve lâstikçiler ayrı ay rı raporlar hazırlıyarak — oadya vermişlerdi. Mesele münakaşa ©- dildikten sonra meselenin müsta- celen tetkiki için raporların idare heyetine verilmesine karar veril- Bundan sonra elektrik fiatla - rının pahalılığından bahsedilmiş veen sonra hususi mekteplerin ticarethane addedilip edilmeme - si hakkında münakaşalar başla - ınışu:-. Gayet hararetli münaka - şalardan sonra bazı itirazlara rağmen Darüşşafaka gibi bir ha - yır cemiyeti tarafından işletilmi- | yen hususi mekteplerin ticaretha ne addedilmesine ve bunların sa hipl'grinin tüccar addedilerek o şekilde sicilli ticarete kaydolun - masına karar verilmiştir. Haşimin yıldönü- mü nasıl geçti? Pazartesi günü, Akademide, şair Ahmet Haşimin birinci ölüm yıl dönümü üzerine yapılan me - rasim, program itibariyle pek ta: mam göründüğü halde, hususi « yetsiz geçti.. Bu ne demektir?!... Bütün kütlenin ayaklanması ve “Piyale,, yi baştan ayağa kadar bir ağızdan htametmesi mi lâ- zım, Hayır. Bu nevi şairleri, zaten lisan ve üslübun kâmilen değişmekte olduğu bu zamanlarda, — anla « yış noktasından — kutlulıyacak, anacak, bir zümredir. Memleke- tin yüksek “ezkiya,, sıdır. İşte bu cihetten Haşim günü, eksikti; hu susiyetsizdi; kendine has tamami yeti maddeten olsun elde edeme- di, demek istiyorum. Akademi salonunun, — Haşimi ağırlıyacak bütün kimselere açık olduğu ilân edildiği halde, saat beş (*) gibi geç bir vakitte, yal- nız, yetmiş seksen hakşinas tale- be ve birkaç mutat edipten iba- ret bir heyet bulunuyordu. Mutat geliciler kimlerdir: Peyami Safa bey, Yusuf Ziya bey, Orhan Seyfi bey, Semih Lütfi bey (tabır) Nurullah Ata bey (Gelmemek- le müsavi), Ahmet Hamdi bey (Haşimin halefi.) Halit Fahri bey ve sonra İzzet Melih bey geldiler. Nurullah Ata bey için: (Gel- memekle müsavi) diyoruz. Çün - kü Haşim hakkında yapılacak bü tün büküm ve,kelime iktısadını çoktan tamamlamış olan bu mu « kattar zat, her zaman, hatiplerin sözünü kendiliğinden - çekiştirir. Ve Haşime dair, dört kelime tek- rarından gayri yapacak bir hayrı yoktur. Yusuf Ziya Bey, ayni me'alle, gelecek yıl söyliyecek pek söz bulamıyacaktır sanırım. Orhan Seyfi bey, bu defa bir az filozof ve muhrikti.. Peyami Safa beyde müthiş bir “organizatör,, meziyeti var. Me - rasimin bütün tabiiliğine, düz a- yak giderliğine rağmen istitratla- rı, hazırunu söze davetleri, Ha - şim için yazılan kitabın (**) sü- rümüne dair gösterdiği müslesna canlılık ve hüsnüniyeti ile cidden merakı celbedecek bir vaziyettey| di... Haşim üzerine yürütülen mü- talealardan birkaçı: “Hücuma uğramadan kendini müdafaa etmek istiyen..,, | Peyami Safa “Öyle bir suflördür ki, hayatı- mızın her sahnesinde bize bir şey fısıldar..,, Yusuf Ziya | “Şiir lisanını — arıyordu. Son günlerde bunu buldu..,, Nurullah Ata *“Ölüm, bu şen ve şatır şairi mah- kümu süküt etti. Gene ayni ölüm, | onu lüyemut ediyor..,, Hâmit (Gönderdiği mektupta) Hulâsa eden: Hikmet Münir (*) Merasim ,beş buçukta baş| ladı. (**) Hasılatiyle merhum Ha- şim ismine, Akademide bir sütun | dikilmek üzere Yakup Kadri Bey | bir kitap yazmıştır. Fiatı bir lira. ;