N rİ;ıl gl D Holivutta ! Âfrikalı artistler- İ den istifade!.. Bir çok filmlerde vahşt hayvan- TT yakından gösteren sahnelerin Taşıl çekildiğini merak etmiş, bu tahnelerde oynıyan artistlerle fil- /— Mi çeken operatörün cesaretlerine Yran olmuşsunuzdur. Halbuki mesele gayet basittir. | Tnema hilesi.. | Filhakika, pek nadir bir iki film| Müstesna, vahşi hayvanlarla mü-i Sadele sahnelerini gösteren filmler| p sinema hilelerine müracaat e-| Ülerek çevrilmiştir. Bu tarz - film- ler hemen daima Holivut civarın-| da çevrilmiştir. Burada sinema şir-| ketlerîno vahşi hayvanlar tedarik| edeni Büyük bir müessesenin hay- Vanat Bahçesi vardır. Ekserisi tambazhane hayvanları gibi terbi- ye edilmiş olan bu hayvanların her| birinin kendisine göre bir hususi- | Yeti, sinema şirketlerince bilinen| bir şöhretleri vardır. Meselâ aslan-| lardan birinin bağırışı “radioje-| hik,, tir. Diğerinin yürüyüşü çoh İş Rösterişlidir, bir başkası çok uy-| faldır, velhasıl hepsinin başka biri Meziyeti vardır. Bu suretle mües-| Sesede bulunan her vahşi hayvan| ayrr bir tarzda roller için ayrılmış-| l_."dn'.'nıüyır veya hüsust bir “Yı-r - at,, gösterememiş olan vahşi hayvanlar sinemada ancak bir de-:l fa rol alırlar: Kalın bir demir par-| Maklık arkasında kendisini muha-| Faza eden “kahraman,, lar bu hay-. Yanlarr avlarlar, * Film çekilirken de operatörle “ahşi hayvan arasında daima ka- hbir parmaklık vardır. Artistler- * vahşt hayvanları bir arada gös- Ten sahneler ya artisti ve hayva- N Ayrı ayrı filme almak veya iyi- - terbiye edilmiş, üstelik afyon TMtturulmuş hayvanlar kullarmak .l:’tlîle çekilir. Hattâ aslan postu- Sarılmış insanlara bile bazan .'ılı tolü oynatıldığı ve filmdeki kh'llnınlı boğaz boğaza getiril- Tti vakidir. Edvard %m'hyeu' tes'it ediyorlar ! En üstte: Mary Carlisle Ortada: Norma Shearer Altta: Jean Howard Arnold, Joan Crawford, rejisör Clarence Brovne ve Franchot Tone yeni filmlerinde _îjs'tediklerî roller Hemen her artist halin- den memnun değildir! Sinema artistlerinin bir çoğu, şimdiye kadar oynadıkları roller- den başka tarzda rolleri temsil et- mek arzusu beslerler. Hemen he- men hepsi vaziyetlerinden mem- nun değillerdir: Hep ciddi eserler- de oynamış olanlar komedi - rolle- ri, komik roller yapmış olanlar da ciddi rolleri temsil etmeği ister- ler. John Barrymoore'un - istediği “Hamlet,, i sinemada temsil et- mektir. “Plâtin saçlı,, Jeanne Harlow'- un en büyük emeli Shakespeare'in eserlerini sinemada oynıyabilmek-| ,..ecerccrrcocerorecrreeEcErLEEPPLAREDE! tir, Holivudun en talihli ve mes'ut insanı zannedilen bu sarışın yıl- TaŞköprüdekendir dız “Venedik taciri,, nde “Portia,, rolünü oynıyabilmek için elinden ne gelse yapacağını söyler.. Ramon Novarro'nun istediği si- nemadan çekilmek ve mügamnilik yapmaktır. Bütün filmleri şarkılı olan Jan- nette Mac Donald sinemadan çe- kilmek ve operet değil, opera mu- ganniyesi olmak arzusundadır. Myrma Lay İbsen'in “Bebekler evi,, ni, Philips Holmes “Carmen,, de Don Jos& rolünü, komik Jimmy Durante “Tom amcanın kulübe- si,, nde Tom amca rolünü temsil etmek arzusunu beslerler, İ kazandıkları Mütehassısımız “bir mektupta iki türlü yazı yazmayınız ve bir yazıda bir kaç türlü harf kullanmayınız,, diyor 1 — (Çarşı) 207 Ahmet: Velakâr; tiplerden, Hüsnüniyet ve azim sahibi. dir. Zekâsr yaşiyle beraber inkişaf et - mektedir. Hafızası hafiftir. İsrafa mey- K yoktür. Çabuk inanır. 2 — Muhterem Cihat: Biraz lâkayt. Fakat hafızası kuvvetli. Nefsine itima- dr vardır. Mübalâğaya meyyaldir. Sür- ati intikal sahibidir. Baran kararsız ve mütecessistir. Maddi işlerde muvaffak olur, 3 — Seniye Z.: Melânkolik ve asa - bi tiplerden. Müşkülpesenttir. Hurafa- ta inanır. Nefsine itimadı yoktur. Gös- terişi sever, İsrafa mütemayildir. 4 — (Vefa) 171 Turgut: Mübalâğa- yi sevmez. Ciddiyeti ve doğruluğu se- ver. İsrafa meyli yoktur. Hassastır. Fi- kirlerinde incisam vardır. Yaşl ilerle -| dikçe uzağı görlş kabiliyeti artacak - tır.. 5 — (Kasımpaşa) H. Muharrem: Maceraperest tiplerden, Cesur ve atıl - gandır. Asabidir. Çabuk biddetlenir. -İs rafa meyli vardır. Hotbindir. Bazan i - tilâfperver, ekseriya inatçıdır. Eğlence- yi sever. 6 — “Diga”: (Mektubunuzda iki türlü yazı var: Metni gotik harflerle, karşı sayfadaki de çarpık barflerle ya- zılmış. Arzunuz veçhile karşı sayıfada- ki yazıyı tahlil ediyorum.) mütecessis ve cüretkâr tiplerden. Maamafih her za- man ve her hâdise karşısında cesur ve metin değildir. Mizaçgirdir. Geçici bir Egolizmi vardır. En büyük kusuru: ge- batkâr olmayışıdır. Yaşı ileriledikçe is. rafa ve mübalağaya meyli artacaktır. — Şarmant (Şehzadebaşı) : Hafıza- sı zekâsmdan kuvvetlidir. Uzağı görüş kabiliyeti yaşından evvel inkişaf etmek- tedir. Mübalâgayı ve tabasbusu sevmez. Hayatınr maddi sahada kazanacaktır. İnatçı değildir, sebatkârdır. Doğruluğu sever, Biraz kıskançtır. Musikiye müs- tait değildir. 8— Kuzanten (Sütlüce) : sürati in- tikal sahibi tiplerden. Mütecessis değil- Taşköprü, (Hususi) Mayısın 7 inci günündenberi fasılalarla yağan yağ -| murlar zürram yüzünü güldürdü. Ken- dir mahsulünün tam suya ihtiyaç gös -| terdiği bir sırada bu müutrit bir halde — devam etmesi bu s0-| neki rekoltenin pek yüksek - olacağını| hattâ evvelki tahminlerin hilâfına (8)| milyon kiloyu bulacağı kuvvetle söy - leniyor. Elyevm maliyet fiatinden pek aşağı- ya satılan kenevirlerin su seneki alıcı - ları şimdiden köylüden Alivre mübaya- ata başladılar. Pek mahdut olan bu alı- çılara müstahsil eline bir iki ay son ge- çecek tarladaki malını pek ucuz fiate veriyor. Çünkü mali senebaşının gelmesi do- Jayısiyle bakaya vergi borçlarını — öde- mek mecburiyetindedir. Yalnız burada kooperatif - teşkilât: | yoktur. Çünkü bu işin önünde bulun - ması lâzım olan Ziraat bankası sandık- ları fasliyete geçemiyor. Biz pek iyi biliyoruz ki, Ziraat ban- kası geçen sencler Ankrada bütün san- dık memurları için kooperatifçilik kurs ları açtı ve bu kurslarda ameli koope - ratifçiliği öğretti. Türk iktısadiyatında şerefli bir mev ki tutan “Aydın Milli İktısat bankası" Türk kooperatifçiliğinin. muvaffak © . İunmuş bir eseridir. Ve o havalide yaptığı işleri reyül -| ayn görenlerdeniz. Binaenaleyh esasen sermayesini köy- Künün temin ettiği Ziraat bankasının | idarecileri kenevir mütehassıslarının ih tiyacına cevap verebilecek bir koope - ratif vücude getirilmesine gayret etme- lidir. Ziraat bankasının Varant usuliy- le yapılacak bir kooperatife ön ayak olmasını rica ederiz, / dir. Nefsine ve muhitine itimadı vardır. mübalâgayı sevmez. Çekingendir. mü- tevazidir. Baran müsriftir. İyiliği ve ha. tıralart unutmaz. Vefalıdır. 9 — Solmaz (Ortaköy): Melânkolik ve müvesvis tiplerden. Hayata karşı ce- saretsizdir, cüretkâr ve atılgan değil. dir. Zekâ ve hafızası kuvvetlidir Mu- hitine itimat etmez. Ekseriya mütehav- vildir. Fazla kıskanç değildir, biraz ha- suttur ve en büyük kusuru budur. İşle- 'Tinde sebat ederse muvaffak olur. 10— Papatya (Şehzadebaşı): İnatçı ve Egoist tiplerden. Hafızası zekâsın- dan küvvetlidir. Hâdiseler karşısında ekseriya soğuk kanlılığını muhafaza e- der. Fikirlerine müarir olanlara karşı kindardır. Ticaret işlerinde muvaffat olamaz. İtilâfperver değildir. Sefahate meyli vardır. En büyük kusuru: Fazla düşünmeden karar verişidir. Sevdikle- Tine kargı çok fedakâr ve vefalıdır. İl— Ali (Emirgân) : Asabi ve acele- ci tiplerden. Bazan evhamlr ve müte- cessistir. İşlerinde vuzuh ve İntizamı se ver, Hesap işlerinde muvaflak - olur. Nefsine itimadı vardır. Ekseriya vefa- hdır. Fazla kıskanç değildir. 12— Hanefi (Uluköy): Hafıza ve zekâsı yeni inkişaf ediyor. Hüsnüniyet ve itidal sahibidir. Mütecessis ve riya- kâr değildir. Nefsine itimadı başkaları. na itimadından fazladır. Yaşt ilerledik- çe kıskanç olacaktır. Sefahate meyli yoktur. 13— Necmünnisa Sait (Sarıyer): İnatçı tiplerden. Hiç bir şey beğenmez. İşlerinde de husust hayatında olduğu kadar dağnıktır. Kavgacıdır. 14— “Nadolyon Bonapart,,: Korkak ve mütereddit tiplerden. Dailma karar- sızlık içinde bocalar. Sebatsızdır ve is- lerinde muvaffak olamayışının sebebi budur.Zekâsı basit, hafızası zayıftır. Hayatta ancak sıkı bir disiplin altında çalışırsa muvaffak olur, Dr. W. Kuduran bir at Urla Kasabasında bir hayvan boğuş- ması olmuştur. Sağukpınar mevkiinde çayırda bağlı bulunan kaza kredi koop- eratifi müdürü Halil Beye ait kır tonda bir at bağlı olduğu yerden ipini kopa- rarak, çayır mevkiine doğru alabildigi- ne koşmağa başlamış bu mevkideki ça- yırda bulunan hayvanlardan Ali dede- ye ait hayvanın üzerine atılarak ağzıle hayvanı 1sırmağa ve boğazını kopar- mağa çalışmıştır. İ Gelen, geçenler bu iki hayvanı ayır mağa muvaffak olamamış ve yarım sa- at kadar devam eden boğuşmadan son- ra, zaten cılız bulunan Ali dedenin hay- vanı kendisini yere atarak derhal ölmü- tür. At, çayırda bulunan ve Muhasebei Hususiye tahsildarı Süreyya beye ait olan diğer bir hayvana da hücum etmiş ve iki yerini ısırdıktan sonra güçlükle | kurtarılabilmiş isede hayvanr yakala- mak kabil olamamıştır. Deli gibi sağa, sola saldıran hayvan yakın bulunan denize doğru koşmuş ve iskele mevkiinden denize girerek epi mesafe bulunan Klazomen adasına yüzerek geçmiştir. Hayvan, adadaki halk taralından tu- tularak bağlanmıştır. Hayvanın yanına hiç bir kimse yanaşmak cesaretini gös- terememektedir. Deniz gezintimiz Yapacağımız büyük deniz ge- zintisi için bu akşam bitecek olan kuponları değiştirme müddeti, w- zak yerde oturan bazı karilerimi- zin müracaati üzerine bir gün da- ha temdit edilmiştir. Muhterem - okuyucularımızdan henüz müracaat etmemiş - olanla- rin davetiyelerini almak üzere ya- rmm akşama kadar behemehal mü- racaat etmeleri lâzımdır. ,”