Bugün öğleden sonra Kayseri fabrikasının temel atma merasimi yapılıyor. Vahabiler ve Vahabilik (Baş tarafı 1 nci sayıfada) | Ferik Sıtkı paşa, bütün bu hâ-| diselere karşı, seyirci muhafazada devam ediyordu. vaziyetini Anlaşılan onun bu vaziyeti Ba- brâlinin hoşuna gitmedi. Ve onun yerine, o zaman Medinede bulu- nan Sami Faruki paşayı gönderdi. Sami Paşa alâkadarlarla görüşe- cek, meseleyi halledecekti Sami Paşa ilk önce Reşit oğlu Müt'apla görüştü. Müt'ap, Kasim vadisinin devlette kalmasıma ta- raftardı. Çünkü bunu kabul et- mekle bir şey kaybetmiyordu. Bu vadi Suut oğullarının eline geç- mişti. Sami Paşa, Reşit oğlu mümke»W relerini bitirdikten sonra öteki ta- rafla görüşmek üzere Kasima gel- di ve Suut oğlunu buraya çağırdı. ı Yerden l.ııçâlî: alin fişinrdı... Atılan kemendi Iki taraf burada karşılaştılar. Se| ortasından kesti.. Zalim herif, elinde kalan ip parçasını yere fırlatarak, yumruğunu hiddetle havaya kaldırdı: — Kaçırdım.. Eyvah, kaçırdım!.. Diye haykırdı. Artık aralarında, ateşden bir duvar hasıl olmuştu. mi Paşa anlattı: | — Kasim vadisinin halkı, doğ-| rudan doğruya devletin tabiiyeti altında yaşamak istiyorlar. Onun için bu mesele böyle halloluna-| cak! | Suut oğlu: — Kasim halkmın bu işte sözü yok. Onlar benim tebeam.. dedi. Münakaşa başladı ve Sami Paşa| cevap verdi: — Burada halkm senin tebean olmaları için, onların himayesine kudretin yetmeli. No sen, ne de Reşit oğulları onları himaye ede- miyorsunuz, — O halde devlet onları hima-| ye edebilir mi? Bununla beraber| Kasim halkının reisleri buradadır- lar. Kendilerine sorun! Kasim eşrafından biri açıkça: — Biz Suut oğlundan başkasını | | â menfaatinizi anla- yamıyorsunuz. Biz size devlete ih-| las ve itaati öğretmeği ik . İcap ederse kılıç ta kullanırlış. Münakaşa buraddeye varâıktan sonra iki taraf ayrıldılar. Suut oğlu Aziz tarafindan anla- tıldığına göre kendisi ayrılıp - git- tikten sonra Sami Paşa kendisine bir elçi göndermişKasim vadisinin| devlete ait olduğunu tanımak mu-| kabilinde her yıl kendisine 20.000| altın tahsisat verileceğini söylemiş fakat Suut oğlu bu teklifi reddet- miş! Reşit oğlu, Sami Paşanın bura- da bulunmasından istifade ederek devletin askerlerini Hailde yerleş- tirmek ve bu suretle hasmına karşı tefevvuk etmek fikrindeydi. Suut oğlu bunu sür'atle çaktı.| Ve Sami Paşava bu havaliden çe- tti. Kendisi, Sami lerinin Bağdada| dönmesini ve bir kilmeyi tek paşa ile a ve Medice kimseye dol masiını temin ediyordu. Paşa bu teklifi kabul etti ve as- kerlerin bir kısmı — Medineye, bir kısmı da Bağdada döndü. Bunla- rın hiç bir zarara uğramadan yer- H yorlerine Babaliyi hoşnut ettiği için, Sultan Hamit, varmaları Suut oğlu Azize teşekkürle İstan- bula bazı adamlarını göndermesi- ni irade etti, Suut oğlu İstanbula üç kişi gönderdi. Bunlarm hepsi de zatı şahanenin misafirleri sa- yıldılar, Hepsi de izaz edildiler. Kendilerine rütbeler, nişanlar, he diyeler verildi. Fakat hiç bir mesele konuşul- madı ve hiç bir karar verilmedi. Devletin askerleri Medine - ile Bağdada döndükten sonra Neci- din içinde galeyan, isyan yeniden baş gösterdi. Reşit oğullarile Suut oğulları tekrar biribirlerine meydan oku- yorlardı. Aylar, yıllar, sel gibi kanlar, bunların hırsını dindiremi- yordu. Şayet kabileler biribirlerile kavga edemiyecek hale gelirlerse, o zaman iş değişiyordu. Kabile- nin içinde harp başlıyor, kabile- nin uluları biribirlerini kesiyordu. | Şeyh Hazail kardeşini, Şeyh Mü- barek iki kardeşini, Reşit oğlu Bender amcasını, Reşit oğlu Meh-| met dört amcazadesini, kesmiş- lerdi, Bir taraftan emirlik raka- betleri bu had şekli alirken öte ta- raftan kabileler kabilelere yükle- niyorlardı, Fakat bu sıralarda başka bir hâdise de vuku bulmuştu. Türkiyede meşrutiyet ilân olun- muştu. Osmanlı devleti, mutlak saltanattan kurtulmuş, memleket yeni bir devre girmişti. Bu sıralarda ademi merkeziyet- çilik cereyanları başladı. Araplar, cereyandan istifade etmek istedi- ler, Bunun için fırkalar teşkil etti- ler, Basrada Nakip Seyyit Talip, Şeyh Maza:l Şeyh Mübarek te hep bu fikirde idiler. Fakat bunların hedefi, yalnız ademi merkeziyet değildi. Irakın istiklâlini temin et- mek ve oranın hükümdarlığını bu üç kişiden birine tevcih etmek, Bunların tuttuğu bu hattı hare- kete mukabil Osmanlı hükümeti, Sadun Paşanın aşiretlerinden bir kuvvet hazırlıyarak şeyh Mübare- ke karşı hareket etmesini emretti, Şeyh Mübarek fena bir vaziyet- te idi, Sağma soluna el uzattıktan sonra Suut oğlundan yardım dile- meğe karar verdi. Suut oğlu, sürgünlük ve menkü- biyet günlerini anun yanında Kü- veytte geçirmiş değil miydi? Gerçi Suut oğlu Aziz sürgünlük günlerini köyünde geçirmiş, Şeyi Mübareki adetâ bir “baba,, tanı- miştı. Fakat ara yerde ikisi arasın- da bir sürü hâdiseler geçmiş ve onların arasmımı açmıştı. Şeyh Mübarek iki yüzlü bir a- damdı. Onun için fırsat el verdik-| |" çe Reşit oğullarını Suut oğulları- na karşı geçiriyor, gene fırsat düştükçe bu rolün aksini yapıyor du. Onun için Suut oğlu, bu “ba- ba,, sından pek bizardı. Bununla beraber onun yardım dilemesi ü- zerine küçük bir kuvvetin başında hareket ederek Küveyt köyüne Yazısı dördüncü sayfanın — birinci ve ikinci sütunlarındadır. Mübareğin askerlerini feci mağlübiyete uğratmıştı. ömer Rıza bir v mzenün ae aa eammaşLa aa Hasan özlü un Vapur gezintisinde büfe kiralamak 'istiyenler Gazetemizin, Haziranın ilk haf tası içinde yapacağı büyük deniz gezintisine tahsis edeceği vapurun büfesi satılıktır, İstiyenler, Mayı- sın 28 nci günü akşamma kadar gazetemizin İdare Müdürlüğüne Glandokratin ADEMİ İKTİDARA, zafi- yeti umumiyeye vo asabi buh- ranlara karşı, meşhur Prof. Brovvn Seouard ve Şteinah'ın keşfidir. Eczanelerde 200 ku- ruşa satılır. Deposu: İstanbul Zaman ecza deposu — 16837 Diş Tabibi Halit Galip Istanbul ve Münih üniversite- ğ lerinden * diplomalı ETepebaşı: Necip apı 3 Birindi kat No (Majestik lokantası Üstünde) Herğün 10 -20 ye kadar Üirereeri —— Kimyager HUSAMEDDiN Tam idrar tahlili 100 kuruştur. Bilâmum tahlilât, — Bahçekapı, Emlâk ve Eytam Bankası kar- şısında İzzet Bey Hanı (16644) ları_ Beyâzmısır özü Bezelye — özü Yulaf özü Mercimek özü Irmik özü iÇavdar — özü Unlarını çocuklarmıza yediriniz. İstediklerini ve sevdiklerini brlr tırmıyarak — değiştire değiştire yediriniz. Vitamini ve kalorisi çok girdi, Şeyh Mübarek te hazırlan-| olan bu mükemmel özlü unlarla yavrularınız neşeli, sıhhatli, tom- mış bulunuyordu. Suut oğlu, Mü-| bul olurlar. Çabuk büyürler, çabuk diş çıkarırlar, kemikleri kuvvetle- bareği hareketten vazgeçirmek is-| nir, ishal olmazlar, çelik kollara, demir pençeye, taş adalâta, gra* nit vücude, pürnur -bir - dimağa, pembe ve tombul yanaklara, azim — Bizimle Sadun arasında ha-| ve iradeye malik olurlar. HASAN ÖZLÜ UNLARİLE YAPILAN kiki bir ihtilâf yok, İsterseniz sizil MAHALLEBİ ve ÇORBALARIN ve tatlıların ve pürelerin ve lerin lezzetine payan olmaz.Hasan Ecza deposu, Taklitlerinden $â” tedi: barıştırayım ! Şeyh Mübarek bu sözlerden memnun olmadı: — Hayır, oğlum, mak istemiyorum. Sen benim oğ-| lumsun, Hiç bir oğul babasının hakaret görmesine razı olur mu? Suut oğlu utandı ve: — Hayır, dedi, istediğinizi yap mağa hazırım. Fakat kuvvetim yok. Müsaade edin de kuvvet top- lıyayım. — Kuvvete ihtiyacım yok, Se- nin yalnız kumandanı istiyorum! — Fakat Sadun Paşa bizden çok kuvvetlidir. Müttefik âşiret- lerini toplayıp üzerimize yürüye- bilir. Onun için acele etmiyelim. Fakat Şeyh Mübarek israr etti. Suut oğlu da ona refakate mecbur| oldu. Bununla beraber Suut oğlu iki tarafın muharebesine iştirak etmedi. n Sadun Paşanın askerleri, şeyh! ( Â kınınız. E i £ - dedi. Barş| HASAN MARKASINA DIKKAT Gramofon Sahiplerinin Nazarı Dikkatine: İğne çeliğine matlup sertliği vermek çok müşküldür. Küçük bir fark plâğı bozar ve eskitir- Plâklarınızı daima yeni sakla- mak istiyorsanız yalnız: Sahibinin Sesi iğnelerini kullanınız. Taklitlerinden sakınınız. lll