, “eti Muhammedin ölmesin - daha bir asır geçmemişti. ik Orduları dünyanın dörtbir na yayılıyordu. Bu yayılan, ârtn birinide emir Kuteybe *diyordu. e e... i ar, bdülmelikin oğlu Velit ima Horasan valisi olarak | aşi €dilen bu kumandan, ekse- N ie müslüman olmuş Türklerin İki ettiği büyük bir ordu ile Çin yy içlerine doğru akmlır ya- du, i Aiakınlar, o derece müessir olu- Vi 8 ki binlerce kişilik Çin ordu - İF şey yapamıyor, ve selâme- . firarda bulabiliyorlardı , A, © mütemadi galebeler Oemir İk, beye büyük bir gurur ve ki. , yemişti, Haddi zatinde kendi- İş raber çalışan Türk askerle- İr eseri olan bu mütemadi , Takıyetleri tamamiyle kendi İn hası zannediyordu. Bu iti - Maiyetinde bu'unan hemen 1! tahkik ediyor, kırıyordu. ae ve sair ümera kendisinden iy X çekinirler, o kadar korkar- bakmağa| > ; i hiç biri yüzüne edemezdi. #ün yeni bir muvaffakıyet ka-| “Atlar, on bin kişilik bir Çin or- 4, yarım saat içinde bozup ön-| İş, vuşlar ve altı saat kovalar! , Salebenin şerefine emir Ku- İS, #€celeyin büyük şenlikler) *ihı emretmiş, bunun üze-| | tünç yüzlü neferler yüzlerce| İl, , Ateşler yakmışlar ve dağ * ib, Yeten nâralarlı © ortalığı » fakat mert ve asil bir © boğmuş'ardı. hi z Kuteybenin yıldırım sür- İiğin içlerine ( doğru savleti | LA i müthiş bir merak ve en-| i iş, Sötürüyordu. | 10 a, “yet o Çin yoğu — Hey bu SYamıyacağını kestirdikten| Ve Kuteybeye bir mektup yaz» Sp, Züsunun ne olduğunu 8or-| ye ir Kuteybe imparıtora ce » si için (o adamlarından! b, “tesi gün elçi (o olarak Çin *ünun yanını gönderdi. ve 8 elçileri büyük bir dep- k İh Taz da korku ile karşılar Pâratorla (o konuşmadan hdilerine ziyafetler ver - intilere, toplantılara da - N. > bir takım kıymetli he J t My ek istedilerse de üç , ni bir kat'iyetle bunların iN Sddetti, Nihayet onlar da , özlerini böyle şeylerle) Fi er kestirdikle » : an vaz geçtiler. il üç Mparatoru emir Kuteybe ia iü elçisini ertesi sabah İN, Yık bir tantana ile ka - A“ te, p Pârator bunların ö- , isini ağır satmak, imparatoru İ kuvvete 'd “20 Mayıs 1934 ee | kan dökmek istemiyoruz. Halbuki Üçilerin pervasızlığı Çin İm- baratorunu hayrete düşürdü böylelikle tesir yapmak istediğin- den bütün (o hazırlıkları ona göre yapmıştı. Elçiler, (baştan aşağı altıma ve gümüşten mürassa elbiri seler giymiş Çin ümerası arasın » dan geçip te göz kamaştıracak de recede pırlantalarla süslü olan im- paratorun tahtını gördükleri za - man gerçi biraz şaşaladılar, Fakat bu depdebeden kat'iyyen O hayret etmemiş gibi göründüler, İmparıtor kendilerine karşı hürmetini göstermek için onlara fazlaca iltifat etti ve neticede şu suali sordu: — Emir Kuteybenin bizim üze! rimize savletinden ve bizimle harp etmesinden maksadı nedir?. Biz - den ne istiyor?. Elçi imparatorun bu sözüne gayet kat'i ve tok bir sesle cevap verdi: — Halife Velit bin Abdülmeli- kin valisi emir Kuteybenin arzusu paytahtinizin toprağını ayağiyle çiğnemek, ordunuzun belli baş - h kumandanlarını önühde'zindire vurulmuş olarak görmek ve siz den haraç almaktır. Çin imparatoru elçilerin bu de- rece cür'et gösterebileceklerine kat'iyyen ihtimal vermiyorlardr , Onun için bu sözler karşısında e-| peyce afalladılar, (İmparator Şvan — Şu — Hey'in kendilerini derhal idam ettireceğini umuyor « lardı. Maamafih Çin imparatoru da ilk önce bunu düşündü. Fakat bul takdirde emir Kuteybenin ertesi günü bütün kuvvetiyle hücum e- deceğini ve korkunç (o katliâmlar yapacağını düşünerek buna cesa - ret edemedi. Açıkçası korkuyor - du. Elçilere cevap verdi: — Biz emirle © harbetmek ve siz kavgadan bahsediyorsunuz. A- caba aramızda Uyuşmamıza imkân yok mu?. — Ben size emir Kuteybenin söylediği sözleri söyledim. o Her halde malümatınız vardır. Emir söylediği sözü yapan bir adam - dır. OO bir şeye karar verdi mi, muhakkak surette yapmak ister . Nitekim, emir Kuteybe paytahtı - nızm İoprağını ayağiyle çiğneme- ğe aht etmiştir, A Çin imparatoru bu sözler üze- rine yanına devlet adamlarından bir ikisini çağırdı. Onlarla kafa kafaya vererek konuştu. Bir müd- det münakaşa ettiler. Bu esnada kısa boylu bir rahip imparatorun yanına yaklaşarak ona bazı sözler söyledi. (o Diğer adamlarda bu adamın sözleriyle çok (alâkadar oldular. Nihayet hepsinin yüzün - de memnuniyet hatları belirdi... Üç elçi Çince konuşmalardan bir sey anlamıyorlardı. Yalnız mese HABER — Akşam Postası .| Size bir sandık payıtahtımızın top- aklarından vereceğim,esir olarak ta 4-5 kumandan hediye edeceğim,, leye bir çarei hal bulduklarını his- sediyorlar, ve bunu merak ediyor- lardı. Çünkü emir Kuteyben'n fikri gayet kat'i idi. Ve onlara bu fikri gayet açıkçı söylemişlerdi. Bu kadar kat'iyyet karşısında Çinli- ler nasıl bir tevil yolu bulabilirler» di. Merakları uzun sürmedi. Biraz sonra imparator kendalerine dön- dü: — Meseleyi hallettik elçi efen » diler. İstediğiniz olacak, Emir Ku- teybe istediği şeylere sahip ola- cak, — Allahın izniyle biz de eminiz.. — Şimdi sözlerimi dinleyin .. Gene halen elimin altında e'li alt- mış bin kişilik muazzam ordular var. Emir Kuteybeye karşı mem- İeketimi müdafaa © edebilecek ve dayanabilecek bir vaziyetteyim. Bununla beraber harbetmek iste - miyorum. Sulhan uzlaşmayı tercih olacağına ediyorum. Halbuki sizin emir pay.) © tahtın toprağını ayağiyle çiğne * meğe yemin etmiş. Biz öyle bir çare bulduk ki hem çarpışmamıza mâni olacak, hem de sizin emir ahtini tutmuş olacak.. — Bu çare nedir?, — Gayet basit.. Size bir sandık içinde paytahtımızın toprakların- dan vereceğim. Ayni zamanda «& sir olarak ta dört beş kumandan hediye edeceğim. Bunları emiri » nize götürürsünüz. Toprağa basa» rak ve kumandanlarımızı zincire vurup öldürerek ahtini yapmış o - lur. Haraç meselesi de kolay. Bir şeyler verebiliriz. Elçiler kat'iyyen böyle bir ce » vabı beklemiyorlardı. Bundan do- layı şaşaladılar, Fakat imparator Şvang — Şu — Hey'in sözleri ga- yet açıktı. İtiraz edemediler. £ Ve bunları yüklenip Kuteybenin yanına var - dılar. Meseleyi olduğu gibi anlat: tılar. Osıralırda Halife Velit ölmüş ve yerine kardeşi Süleyman geç * mimarisi Ev işlerinin yeni ve döşemesi gün geçtikçe değişmektedir. Yukarki iki resimler, son gelen Avrupa gazetelerine dercolunan ev içi zev kini tasvir ediyor. Tavsiye etmiyeceği-, miz bir kıyafet Artist Mae Clarke, orojinal tu- valetiyle.. ös Öyle kıyafetler vardır ki, hem! sade pek mahdut kimselere yakı" şır, hem de, bunları giymek için pekçok paraya ihtiyaç vardır. Böyle elbiselerin pek usta terziler ee mn Horasana dönmesi için emir ver - di. Fakat artık Kuteybenin yıldızı sönmüştü. Halifenin değişmesin - den istifade ederek kenidsinden tirtir ttriyen balk tamamiyle a - leyhine dönmüştü. Halbuki Kuteybe bunun far » kında değildi. (O kendisini hâlâ çok kuvvetli zannediyordu. Bunun için bir gün kendisine halife tara- fından azledildiğine dair bir kâğıt geldiği zaman tereddüt etmeden; isyan etmiye ve ordusiyle halife - nin üstüne hareket etmeğe karar verdi. Emirin halifeye karşı isyan et- mişti. Süleymanın takip ettiği po- litika ağabeysininkinden büsbütün farklı idi. Meselâ Çin ve orta As- yada bir çok muvaffaıkıyetler ka zanan emir Kuteybeyi çekemiyor- İ du. Bundan dolayı Kuteybe vazi- yeti biraz tehlikeli buluyordu. Bu- nun üzerine Çin üzerine daha faz- la yürümeği ve askerini dağıtmayı muvafık bulmadığından geri dön» meğe karar verdi. Bir sabah erkenden çuvalla ge- len Çin paytahtı toprağını yere serperek üstünde atiyle dolaştı , Esir kumandanlara kat kat zincir vurarak işkence yaptı. Ve impara- torun ilk taksit ve hediye namiyle gönderdiği elmasları, altınları heybesine doldurarak (Ordusuna N pr tiği haberi yıldırım sür'atiyle etra- fa dağıldı. Fakat halkı kendisine sevdirmiyen bu kumandan az va - kitte ne dereceye kadar aldandığı- nı anladı. Çünkü meydana diktiği isyan bayrağının altına beş altı kişiden maada kimse toplanmadı. Bu vaziyet kendisinin çok ağırına gitti. Ve nihayet bir gün parmağının bir işareti ile binlerce kişilik ordu- ları harekete getiren büyük ku - mandan sarayında otururken üze- rine hücum eden halk, gerek ken - disini ve gerekse on bir oğlunu ve kardeşini bir dakikada parçala - dılar. Gözlüklü adam Bir akşam tuvaleti Gloria Swansonun giydiği bir ak» şam tualeti. Hafif bir giyiniş Sinema artistlerinden Mae Clar- ke'in bu siyah şapkası bu beyaz yakası ve siyahlı beyazlı entarisi şık değil mi? Basitlik içinde gü- zellik!.. —————— elinden çıkmış olması da lâzım- dır. Aksi takdirde, giyen gülünç mevkie düşer, Zira, az elbisesi o- lan biri, bunları uydurma kabilin. den yaparsa, güzel olmadığı gibi, daha ilk giyişte, beyaz yaka ve çiçekli bilezikler kirli bir sefalet manzarası arzeder,