Dilenciler arasında 19 Nisan 1934 wâ Bir yanda dilenirken bir taraftan resmimalınıyor Arkadaşlara haber vermek için evden çıkmam lâzımdır.. Bir ba» hane bulup ne yapıp, yapıp mat- | baaya gitmeliydim.. — Ayşe, dedim, bu tarassut ede ceğim ev nerede?. Oraya kimin- le gideceğim?.. - İŞilmıyle değil.. Yalnız gi deceksin, Bugün oralarda senden başka bizden kimse bulunmıya - cak... — Peki ev nerede?. — Samatyada — kilisenin arka- sında!,. — Yüzümü falan boyıyacak mı- yım?, — Onların hepsi sana ait.. Ben sana hiç yardım etmiyeceğim, ar | tık dersini öğrendin.. Bugün imti- 'an günü, elbiselerini al buradan git, Yüzüne boyıyacak mısın, ne | yapacaksan yap!... — Peki haydi Allah 1smarla- | dık.. — Uğurola Ahmet.. Soluğu doğru matbaada aldım. Arkadaşların hepsi — beni hayret biraz da meserretle karşıladılar.. — Yahu biz resim çektirecektik, sen görünmez oldun.. Cevap verdim: — Ben de bugün resim için gel- dim. Samatya — tarafında bir iş var... Ş —N — Neişi olur?. — Dilencilik işi.. Arkadaşlar israr ediyorlar: — Biz de beraber gelelim.. — Nasıl olur?. Ya anlarlarsı, a bizi gözetliyen olursa?, , — Canım sen yalnız gideceğim, :':" kimse gelmiyecek diyordun | > — Ne ise şimdi vaktim — yok.. B__en arka kapıdan çıkayım. Şu yü- Zümü de biraz boyıyayim.. — Neyle?, — Vallah ben de bilmiyorum.. Âyşenin odasında — bir toz vardı, onu sürüyordum amma, — bugün vermedi.. Ben bireczahaneye gideyim bizim suratı boyıyayım.. Sonra ge- lirâm.. Sokağa fırladım, Kaç cezaha- neye uğradımsa hepsi: — Bizimle alay mı ediyorsun.. Diye nazikâne sepetlediler.. Nihayet söra sora Şehzadebaşın- daki — tanıdık eczahaneler- | den birine girdim, derdimi anlat - tım, Eczacı katıla katıla gülerek: — Asitpikrik, dedi, asitpikrik- le yüzünü yıka.. — Ver bakalrm bir parça.. — Asitpikrike batırılmış bir pa- mukla yüzümü adam akıllı sildim. | Yüzüm hakikaten sap sarr olmuş- tu. Tekrar matbaaya geldim; bi. Yı: — Yahu, dedi, kulaklarının ar- | kasını unutmuşsun.. — Kim görecek. Aldırma... *— Sen bilirsin.. | Arkadaşlaır; bizde geleceğiz di- Y& imar ettiler. Evvelâ razı olma- dim: — Canım dediler.; Otomobille | gider biz seni Samatyada bir köşe- | d_e bırak:rız. Esaşen bu son gezi- şin.. Bunun — üzerine bir otomobile atladık.. Hava cok güzeldi.. Baktrm oto- mobil Sultanıhnede doğru gidi * yor.. ruz.. | Birkaç kişiden sadaka istiyecek - — Yahu dedim, nereye gidiyo- I | 1 Arkadaşlar ısrar ettiler: — İçimizde senin — dilendiğini | görmiyen var.. Şu parkın önünde | biraz dilen.. — Geç kalıyoruz amma.. — Yok canım geç kalmazsın.. sin.. Ayasofya merkezinin önünde otomobilden atladım.. Arkadaş- | lar da arkamdan atladılar.. Gene | ilk günkü aktörlükle yavaş yavaş | ayağımı sürüte sürüte — dilenerek parkın önüne geldim. Boynumu büktüm.. Avucum açtım.. Bir ta. raftan fotograf çekiliyor, arkadaş- lar uzaktan gülmeden kırılıp ge- çiyordu. Ne ise tekrar otomobile atladık. Beyazıttan Aksaraya doğru indik. Lâleli camiinin önünde Âli Bey: — Yahu, — dedi gelmişken bir bir kere de şuradaki imarete uğra- sak.. Hepsi: — Pek güzel dediler.. İçimizden birisi söze atıldı: — Biz evvelâ imarete gazeteci gibi gidelim. Sen sonra gel.. — Peki dedim.. YM yerinde beni otomobil: d.en indirdiler.. Kendileri imarete gittiler, Beş dakika sonra ayağımı sürüte sürüte imaretin kapısından giriyordum. İçeride arkadaşlar, oranın ahçı- sı olduğu anlaşılan birisiyle görü- şüyorlardı. Adam beni görür gör- mez: — Ne istiyorsun, dedi. — Karnım aç, param yok. İşit- tim burada fakir fukaraya yemek veriliyormuş, onun için geldim. — Biz sabahları yemek veririz. — Ama ahçı başı karnım çok AÇ — Yemek yok.. — Canım ahçı başı imarette ye- mek olmaz olur mu?. Arkadaşlar — gülmemek kendilerini zor tutuyorlardı. — Ne olur ahçı başı şuna ekmek olsun ver.. — Valahi yok beyefendi. Dedim ki: — Aman ahçı başı, hiç yok o« lur mu?, Fotografçı ilâve etti: — Hem senin resmini gazeteye koyarım., — Aman, benim resmimi gaze- teye koyayım deme... Malüm ya.. | Bizim gazetecilerle konuşmamız yasık.. Diğer bir arkadaş söze karış tız — Peki ahçı başı korkma, res- mini gazeteye basmayız. Ben artık sırnaşıklığı ele almış- tım: — Allah vizası için ahçı başı sen açlık nedir bilmez misin?.. Adamcağız homurdana homur dana içeri gitti. Yarım okka ek- için | mek getirdi, elime tutuşturdu. Ku: lağrma usulcacık: — Şu gazeteciler olmasaydı, de sen görürdün.. (Devamı var) Rusça dersleri Muallim Ömer Sami Bey tara: fından Rusça ders verilmektedir. Ders almak arzu edenlerin hergün saat dörtten sonra VAKIT gazete- si idarehanesinde Hasan Bedrettin | Beye müracaatları. ı . - Çocuk Sahifesi bilmecesinde he- diye kazananların İlistesi — Kasımpaşa dört kuyu fırın sokak No: 46 Lütfiye, 14 — Gelenbevi or« ta mektep A 2 den 277 Nanık, 15 — | Istanbul 15 inci ilk mektep snıf 5 ten 22 Kadri, 16 — Gelenbevi orta mektep A 2 den 22 Halil Ibrahim, 17 — le- tanbul kız lisesi A 2 den 725 Miki, 18 — Fener rum mektebi Sınıf 2 den 52 Leodoridis, sınıf A 1 den 540 Mesrüre, 20 — le- tiklâl lisesinde No: 2 Ismail, 21 — ls- tanbul kız lisesinden 405 Jale Yusuf, 22 — Istanbul kız lisesinden sınıf A- 4 ten 557 Nefiste Mehmet, 23 — Emin- önü No: 57 Necdet, 24 — Beşiktaş Kılıçalı Cisariye caddesi Çımar sokak mumara 15 Alâettin, 25 — Halbiye Al- tıen bakkal Eftade sokak No: 6 Ilhan Cevat, 26 — Çengelköy Halk cadde- | si Oymak sokak No: 12 Vasil, 27 — Senbano mektebi sınıf 8 ten numara 119 Flor Rair, 28 — Bakırköy 2 inci mektep 2 -2 den 30 Macide, 29 — Samatya Ağa- hamam No: 165 Kenan, 30 — Samat- ya tramvay caddesi kadim tekkesi No: 25 Halet Muzaffer, 31 — Senjan ba- nist mektebi sınıf 5 ten Mişel Spinokya 32 — Istanbul merkez telgraf tevzi- at dairesi Zafer, 33 — Usküdar Sinan paşa eczahanesi sokak No: 26 Nezahat 34 — Istanbul ticaret mektebinden 1081 Sadi, 35 — Beyoğlu İtalyan li- sesi smıf B 1 den 64 Mehmet İzzet, 36 — Şehremini tramvay caddesi No: 479 elektrik M. Cayit, 37 — Gedikpa- şa ermeni mektebi — No: 135 Vahan, 38 — Beşiktaş köyiçi mektep — sokak Na: 12 Nevhiz, 39 — Pertepniyal li- sesi sınıf C 4 te 649 Yusuf, 40 — Sent Kizabet Gransız mektebi 411 Şük riye, 41 — Davutpaşa 25 inci ilk mek- tep sınıf 2 den Şükriye, 42 — Uskü- dar 24 üncü ilk mektep sınıf 3 ten Ne- şet oğlu Fehmi, 43 — Kabataş lisesi € 9 dan 354 Sabahattin, 44 — Istan. bul 28 inci ilk mektep B 5 te 301 Se- niha 45 — Sultanahmet Uçler sokak No: 2 İzzet Mustafa, 46 — Taşka- sap Molla Gürani mahallesi Hayret- tin paşa sokak No: 48 Saracettin, 47 — Kadıköy 385 inci ilk mektep 1 -4 ten 251 Kadri, 48 — Eminönü Valde kı- raathanesi müsteciri Abtullah — çavuş torunu Mehmet, 49 — Cinmi oğlu Ardaş, 80 — Çapa tütün deposunda kantarcı Hasan . B1 — Haliç Feneri Ayakkabı cad- desi numara 192 Muhiddin, 52 — Ça- pa tütün deposunda 168 Niyazi, 53 — Kadıköy asma sokak numara 8 Hay- rettin, 54 — Çapa tütün — deposunda 270 Fethi, 55 — Uluköy orta mektep B 2 den 348 Necmeltin Nazif, 56 — Ortaköy 38 inci ilk mektep sınıf 4 ten 63 Kudret, 57 — Taksim fırın sokak numara 23 Firozan, 58 — Bakırköy- denM. Nüsret, 59 — Edirnekapı bağ- hane sokak numara 14 mütekait yüz- başı Adil bey kızı Muazzez, 60 — Us- küdar Bağlarbaşı Melâhat sokak nu- mara 46 Emin Lütfi, 61 — Tütün in- hisar Çapa deposunda 245 İsa, 62 — Kabataş erkek lisesinden 314 Şevket, 63 — Ortaköy dereboyu numara 92 Nizamettin, 64 — Samatya Ağaha- mam Hatuniye cami sokak numara 10 (Bitmedi) HABER Akşam Postası — CASTANBUL AN darehanesi —— KARA CADDESİ! Telgrat Aüresl: İSTANBUL HABER 'Telefön — Yazıı 28812 — Tünre: 24870 ABONE ŞERAITI ö 3 86 Itaylık Türkiye: 90 260 480 370 Kiş- Kenebi: 180 378 700 1200 ILÂN TARIFESİ Ticaret Hânlarının satırı 1230 Resmi lânlar 10 kuruştar. Sahibi: HASAN RASİM Neşriyat müdürü M. Gayur Basıldığı yeri (YAKIT) Matbaası HABER gazetesi El yazısı tahlil kuponu isim . - * 19 — İstanbul kız lisesi | : ——HABER — Akşam Postası — —— — Tramvay kıt'aları | bildirmek | bütün bu civar halkın yazıttan İ kuruşa gidebilmelidir. arasında (Baş tarafı 1 nci sayıfada) şiarını takip eden gaze temiz İstanbul şirketlerinin kanun venizama oymıyan — bu şayanı hayret suiistimallerini halkın gözü önünde birer birer teşrih edecek- tir. Gazetemiz ilk önce Tramyay şirketinden başlıdığı için bugün iddialarının bu şirkete taallük e- den bir cephesini neşrediyoruz. Ayni zamanda bu şirketler hak- kında leh ve aleyhte — vesikaya müstenit iddialara sütunlarımızın her zaman açık olduğunu ilân ede- riz. Bu zat diyor ki: “— Tramvay şirketinin muka- velesine göre beher kıt'a arasında:- ki mesıfe asgari 1000 metre ola- caktır. Şirket bu mesafeden da- ha az aralıklı istasyon — yapamaz. Kıt'alar bu mesafe ve ihtiyaç na- zarı itibara almarak tesbit olunu- yor. Nitekim Karaköy — Kabataş 1700 ve Beşiktaş— Ortaköy mesa- fesi 1900 metredir. Ve birer kıt'a» | lıktır. Halbuki Fatih — Edirnekapı a- rasındaki mesafe ne kadardır bilir misiniz? Ancak 1862 metre. Ve buna mukabil maalesef Fatih — Atik Alipaşa — Edirnekapı olmak üzere iki kıt'adır. Bu vaziyet karşısında acaba şir» ket aşağıdaki su3llerime nasıl ce- vap verebilir?. 1 — Resmit mukavelenamesine göre en az 1000 metre olması lâ. zım geldiği halde 1862 metrelik mesafeyi iki kıt'a addetmeğe şir- ket nasıl muvaffak olmuştur?. 2 — Beşiktaşla Ortaköy arası 1900 metre olduğu halde bir kıt'a oluyor da bu mesafeden daha kı- sa olan Fatih — Edirnekapı me- safesi nasıl oluyor da iki kıt'a olu- | yor?. /Zaten bu hat yeni yapıldığı za- man belediye reisi muavini Hâmit Bey kıt'aların — tesbiti hakkında bir çok itirazlarda bu- lunmuştu. Bunu kendileri de bilir- ler.,, Biz bu okuyucumuzun sözlerini çok yerinde ve doğru bulduk. U- mumiyetle fakir halkın ve amele- lerin ikamet yerleri olan bu civar- da tramvay kıt'alarının bu kadar sık olması çok mânasız ve yerin- de olmıyan bir harekettir. Doksan para noksan vermek için bir çok kimseler tâ Edirnekapıdan Atikali paşaya kadar — Karagümrük de değil — yaya gitmek mecburiyeti- ne kalıyorlar. - Uzun sözün kısası menfaati namına şirket derhal kat'iyen lü- zumsuz olan Atik Alipaşa kıt'asını | ortadan kaldırmak lâzımdır. Son | zamanlarda yola gelmeğe başla- | mış gibi görünen şirket eğer doğ- ru bir hareket — yapmak istiyorsa derhal bunu yapmalı ve halk Be- Edirnekapıya kadar 4,5 * . * Bu sabah saat 9,5 raddelerinde idarehanemize zahire borsasında çalıştığını söyliyen Bürhanettin B. isminde bir genç geldi. Pardesüsü- nün bir tarafı ve elleri makine bo- yasından sirasiyah olmuştu. Bize dedi ki: — Siz tramvay şirketinin yap- tığı yolsuz hareketleri garetenizde teşrih ediyorsunuz. Rica ederim benim bu vaziytimi de yazınız. Sa- bahleyin işe gitmek üzere Aksaray dan bir Topkapı — Sirkeci tram - 7 Halk masalları —Üs varafı 5 inel sayfada> mecburiyetindeydim. Ve işte beş senedneberi bu hayat böyle devam ediyor.. Hint padişahımın bu sözleri ü- zerine padişah da kendi hikâyesi> ni, karısını ve buraya gelmesinin sebeplerini uzun uzadıya anlattı. Karısına yaptığı işkencelerden do- laylı çok pişman olmuştu. — Hint padişahı kendisine: —- Senin melek gibi karın var- mış. Yanına koş ve kendisinden af Gile.. diye tavsiye etti. Padişah da bunu çok yerinde buldu ve ertesi sabah Hint padişahının — karısına vermek üzere hediye ettiği bir el- mas yüzüğü de yanına alarak kem- di memleketine döndü. Karısı kendisini büyük bir me- rakla bekliyordu. Padişah hemen ellerine sarılarak kendisinden af diledi ve Hint padişahının hediye ettiği elmas yüzüğü — parmağına taktı. Fakat a7.. Karısı yüzüğü ta- kar takmaz hemen bir güvercin o luvermiş ve açık duran pencere- den uçup gitmişti. Meselenin — mahiyetini ancak bir kaç hafta sonra — anlayabildi. Bir sıbah sarayma dört kişiyle bir merkep geldi. Kendisine bir mek- tup getirmişlerdi. İşte mektubun aslı: “Azizim, i Sözlerimden anlamış olduğuna ve sözlerinden anlamış olduğuma göre hakikatte senim karın bana ve benim de karım sana lâyıkmış. Ben maalmemnuniye değiştiriyo. rum. Hint padişahı,, Hanım Sultan Hint padişahına vardıktan sonra hakikaten dünya- Rinen mes'ut insanı — olmuştu. meselesi | Bundan dolayı verdiği ekmek | parçasiyle fakir - kadımın oğlu da | hemen iyileşmişti. Ayni azmanda | öğrettiği akıldan dolayı kendileri- nebin'altın hediye etti. Onlar da böylece mes'ut oldular. Gözlüklü adam ——————© Derdi ne? —aş tarafı $ Üncü sayfada> şamış olan harp zihniyeti yerine sulh ve müsalemet zihniyetinin hâ- kim olmasına hizmet eder. Paktın dört devlet tarafından memnuni- yetle imzalanmasında âmil olan düşünce bu olmuştur. Mösyö Venizelos rahat uyuyabi- lir. Balkan paktı harp - tehlikesini değil sulh ümidini yaratacak — bir vesikadır. : M. Gayur EEEMANSİ tüt ” Diş tabi!bi Kadıköy: Altıyol ağzındaki muayenehanesinde her gün hastalarını kabul eder. Telefon: 60760 EETTTLETTUDARSETUENNAĞİ vayma bindim. Ve buraya gelinci- ye kadar kapıların ve rın berbatlığından bu rum diye parmaklıkları ve kapıları boyamış ve kat'iyyen temizliği dü- şünmeden o şekilde depodan çıkar mıştır. Bu derece yolsuz ve insafsız hareket etmeğe tramvay şirketi na- sıl ceşaret edebiliyor?. — Tramyayın numarasını aldı- nız mı? Bileti bize verdi, 234 seri ve 5090 numaralı ikinci mevki, iki kıt alık kırmızı olan bu bilet yanımız- da mahfuzdur. — Hayır.. Fakat bilet nmııılıı i hale geldir , . | irket ikinci mevki araba - işletiyo- j