T S 5 Nisan 1934 " Benim göcüşüm: | Te T z —— ve .-. B_ll günkü Fransa ize gaye olamaz! Fransa, harpten galip çıktı; al- tınları da topladı. Tabiatın zaten zengin yarattığı bu memleket, dfh'! anın en müreffeh yerlerinden biri sayılmaktadır. Pek çok kim- 66: “Ah, keşke biz de Fransızlar gibi olsak!,,, der.. Fakat, size Cl&men! Vantelin bir yazısını ter- cüme edeyim; © azman frenk di. yarındaki vaziyeti öğrenirsiniz.. “Bir kaç gün — evvel, bi y torun kâtiplik — ve lılef::cuıdo:k yaptırmak üzere, bir kadın aradı- ğına dair verdiği şayanı esef ilâ- ni mevzuu bahsetmiştim.. Doktor, ayni kadını ev hizmetlerinde de kullanacağını bildiriyor. —Bütün bunlara karşılık, “beraber — yaşa> mağr,, vad K Bir kariim, mesleki bir meemu- adan kestiği aşağıki ilânr bana Yolladı; aynen dercediyorum: (İngilizce, Almanca — bilen ve makine satışı kısmında müdürlük :docık olan, ticaret işlerine vakıf ir mühendis aranıyor. — Aylık 1000 franktır) — Not: Bizim pyım ile, her ne kadar seksen lira gibi gözüküyorsa da, Pariste temin e- deceği hayat ancak buranın — otuz liralığıdır. Bu iş teklifi, bana ,birincisinden feci göründü. Zira, anhaminha, telefoncu, kâtip ve — hizmetçiden © kadar fazla ehliyetler aranmı- yor. Yazı yazacak, telefonda, sab- redecek, bolaşık yıkayacak. Buna lıfuılıbil de, çok ehemmiyetli bir cihet olan yemesini ve yatması :'emin ;;lilecek. Doktor, şüphesiz, eterikli bi PU n yen “_“ıh uj' bir !ııeı;):_âğc:;hhm: ğini düçuınüııür. u!(in. ayda 1000 frank kazan- mak için, bir adamdan, hem haki- ki mühendis olması, hem - İngiliz- €e Almanca bilmesi, hem de mü- dürlük edecek kadar ticari mezi- yeil_en sahip bulunması isteniyor ! Biçare aldığı para - ile, ev tuta: cak, kendi boğazma — bakacak, karısını, çocuklarını besliyecek; Müdüre lâyık bir kıyafette giyi- necek, Diplomalı ve dil bilgici bir a- damımn bir aylık — müdürlüğü için ayda bin frank ha?. Hey gidi Sta, vsikinin milyonları... Hediye ver. Eğer müdürler vukufa karşılık böyle bir para alırlarsa mühendis olmıyan ve ecenebi — dili bilmiyen idir, İlâve edeyim ki, içimai için de en büyük tehlikedir, Bunu görün de, — ey demokrat efendiler, halka mahsus ko camaaan mektepler açm! Ahali. nin maarife ihtiyacı varmış! Fa. kir adamların çocukları “ilim ma- bedine girebilmeli,, imiş.. — Peki, sonra?... Mühendis şahadetname- sinden maada, İngilizce, Alman Ca öğrenir ve ticarette bilgiç ke- silirse kendisine boğaz tokluğu ve ;'." pekliğini bile temin edemiyen in frank verilecek, öyle mi?. Tahsil da hazin... Bu lan duğunu gö, ettim. “Re muvaffak Yazıyı, vaktiyle ideal sanı- n ne hâalde bulun stermek için tercüme kabet serbesttir. Çalış, olursun!,, Al sana... Fransa, bu rejimin en yüksek | İstanbul üçüncü ceza mahkeme- si, birmüddet evel Razgratta olan mezarlık vakasından dolayı bura- daki Bulgar mezarlığında yapılan toplantıyı dağıtmağa gelen polis- leri dövdükleri iddasiyle dokuz ta- lebe aleyhindeki takibata esas teş- kil eden davaya, dün bakmıştır. Toplantı hadisesinden dolayı muhtelif noktalardan birçok tale- be hakkmda tahkikat ve takibat yapılmış, dövmek davasından başka davalar, af kanununa ta- bi olarak ortadan kalkmıştı. Döv- İamenalmaman di eien a DAT he ree tt masadean Profesör Malş memleketine gitti Maarif vekâleti Müşaviri | fesör Malş dün M.":!;_ tınkı:.;l: | memleketine dönmüştür. M. Malş memleketimizden ayrılırken şunları söylemiştir: “— Türkiyede kaldığım müd- detçe gördüğüm misafirperverlik beni cidden minnetar bırakmıştır. Türkiye parlak bir istikbale doğru | koşuyor. Memleketin ilim istikba- | linden çok ümitvarım. İstanbulda sek kuvyetli bir ilim merkezi tek essüs etmiştir., , Cenabın kütüphanesi Merhum Cenap Şehabettin Be- yin 3600 eserden mürekkep kütüp- hanesini varisleri üniversite kü- tüphanesine teberrua — karar ver- mişlerdir. Heyet döndü İş Bankasınca tesis edilecek €am ve kömür fabrikaları hakkın- da tetkikatta bulumnmak — üzere Zonguldak meb'usu Ragıp Beyin Teisliği altında Avrupaya gitmiş olan heyet bugün şehrimize dön- Hava vaziyeti 4 Son günlerde havalar gene boz- u. Bir kaç gündür — hayli soğuk '_"d"' Bugün de yağmur serpe Köylerde imtihan Memleketteki umum? ilk tahsil seviyesini anlamak üzere önümüz- deki hafta Türkiyedeki bütün ilk mekteplerde umumi bir imtihan yapılacaktır. — İmtihanlara sekiz Bulgar mezarlığında ya nümayişi davası İstanbul üçüncü ceza mahkemesinde dün Emniyet müdür muavini Hüsnü Beyle bazı komiser ve polisler dinlendiler muhakeme başka güne kaldı mek maddesinden yapılan dünkü muhakeme, dava edilen dokuz ta- lebeden ikisinin gryabında görül- müştür. Dava edilenlerin vekili o- larak avukat İrfan Emin Bey hazır bulunuyordu. Dün mahkemede on bir — şahit dinlenilmiştir. Bunlardan emniyet müdür muavini Hüsnü Hasan B. şunları söylemiştir: — Nümayiş vakasından — habe- rim vardır. Evvelâ şunu arzeedyim ki aradan azaman — geçtiğinden belki beyanatrmda muhalefet ola- |bilir. O vakit yapılan zabıt vara- kası, vakaya yakm olmak itiba- riyle doğrudur. Amirimden emir almıştım. Pan- galtı istikametine gittiklerini bil- dirdiler, yollarını çevirmemi söy- lediler. O civarda bulamadık. Fe- riköy mezarlığı civarında oldukla- yını öğrendik, koştuk, — yetiştik. Talebe, Bulgar mezarlığına ke- mali sükünetle — girip birkaç söz söylediler. Bundan sonra “Artık yetişir, dağılmız,, dedim. Talebe birliği reisini bir tarafa çekip bu ciheti — söyledim. Dağılmadılar. Tekrar başka bir yoldan önlerine | çıktık. Durmalarını ihtar — ettim. Durmadilar, yürüdüler. Pangaltı istikametinde giderlerken müdürü- müz geldi. Yürüyüşü orada tevkif ettik. Vaka esnasında olan biten teferruatı şahsan görmedim. — Bu | verecektir. hususta zabrt varakası — tutulmuş- tur. Başka malümatım — yoktur. Muvacehe zabıt varakasında ben bulunmadım. ” Eskiden Beşiktaş, şimdi Beyoğ- lu merkez memuru bulunan Sami , ©o zaman Pangaltıda nokta vrmeereeemenerarUran. Baldızının paraları Feriköyünde bayram yerinde oturan Emin baldızının bir beşi- biryerdesini çalıp bozdururken ya- kalanmıştır. Şakağından vuruldu İstiklâl caddesinde spor eğlen- ce salonunda çalışan Hamit — E- fendinin şakağına, müşterilerden on yaşlarında bir çocuk tarafın- dan hedefe atılan — saçma isabet etmiş yaralanan —Hamit Efendi hastahaneye kaldırılmıştır. Eşya çalarken seneevvel — mezun olan talebeler de girecektir. hoktasma ulaştı. Elde etiği netice, böyle olmuştur.. Bizim memleket, Müstakbel inkişafmda, — elbette | daha mes'ut olmanın yollarını ara- | tarzla değil, devletçilikle teminine | çalışryoruz. x Beşeriyete nümune olmak hu- susunda, Fransız usülü sermaye- dar cemiyetin top atmış bulundu- ğunu ,hararetli taraftarlarma, bir | kere daha haber verelim.. (Va-Na) Sabıkalı Hidayet, dün Topha- nede Kireçkapıda oturan Münire hanımım evine girip — birçok eşya çalarken yakalanmıştır. Iki yerinden Emin isminde birisi Sultanah- iyi şeydir, —lâkin, bazan | Makta haklıdır. Bunun da, liberal | Mette oturan Velioğlu Hüsenüyü a | ralarında çıkan bir kavga netice- sinde iki yerinden yaraladığından yakalanmıştır. Yuğurtçonon marifeti Yoğurtçu Sitrak dün Kumkapı- da oturan Haydarla kavga etmiş ve Haydarı sopa ile ağırca yara- lamıştır. Mecruh — hastahaneye, suçlu karakola götürülmüştür. pılan talebe görülüyor BErT - Eye T öf ariai ğğ ":- NEYTr /_M'; W İÇİNA : '/İ j! Kitapların sergiye Ü ll düşmesi,merak edi- lecek şey değildir Devrimizin pek yeni iki müelli- finin, açık sergilerde satılan kitap- luı dair şöyle konuştuklarını işit- Dlaini .. — Çok şükür, benimkiler işpors taya düşmedi!. — Benimkiler de... — Nefeci şey efendim! Sen yaz, dünyanm emeğini ver, Fiyat- lar tasarla! Sonra 10 kuruşa top- — BO Daa aa Ka aa a a e L lerak kitaplarile birlikte, Nuri; ©: Halil, Nusret Aziz, | tokak köşelerinde satılığa cıkarıl - Feridun Nurettin, Tevfik — Rıza, | sın. Nihat Abdurrahim Beyler dinlenil- | — — Cidden feci... diler. O günkü toplantının ve yü-| — — Insan, biraz kitabınm, hattâ rüyüşün muhtelif safhalarına dair Jüküs tabrlara kadar varmasını, izahat verdiler. Dövmek bahsin- | musavver şekilde çıkarılışımı, en -i de umumiyetle kati ve açık suret- / pahalı kütüphanelerin en mutena te bir teşhis yoktu. raflarını tezyin etmesini istiyor... Mahkeme, gelmiyen şahitlerin /| Biraz da zevk canım! Biraz da dinlenilmesi, İstanbul — haricinde | nadidelik... Yoksa bu, kampiyon bulunanların istinabe yolu ile ifa- | mal satmaktan farklı değildir. deleri almması karariyle muhake- meyi başka güne bıraktı. İki sandalcı altışer $ — Ona şüphe mi var!.. Bu iki yeni, hayalperest müel- lifin kitaplarını, böyle yüksek - fi- yatlarla, bir mutena kütüphanenin | en güzide raflarını, tezyin ederek Sene yat.acak tasavvur etsek —hakikatte de 16 yaşında bir kızm — ismetnii | öyle olsa— bilmem, lehlerine kirletmekle maznun Faik ve Âşir | bir vaziyet midir!?.. Dünya, besa- — isminde iki sandalcının muhake- | tete doğru gidiyor, Fikir, bilgi ucu- meleri dün ağır cezada nihayet- | za mal edilmeğe, herkese mal edil- lenmiştir. İki sandalcı altışar | meğe çalışılıyor. Her işe yarar şey, sene hapse, mücbbeden hidematı | herkesin gözü önünde, her an —a- âmmeden mahrumiyetine ve be- | lmması kabil bir hale sokulmak is- şer yüz lira tazminata mahküm ol- | teniyor. Böyle bir devirde, şu mü- muşlardır. zeyyen fanteziye kapılıp, sadece ğ kütüphane raflarmın, camekân di- | Belediyede konferans — gilerinin renk, renk veyaldız için- Üniversite iktısat — profesörü | de —ateş pahası— fiyatlarla, ca- | Noymark bugün 16 da — belediye nrm süsünü teşkil etmesi nasıl bir — | şehir meclisi salonunda belediye | arzudur? Ve bunun aksine uğra- — ı bütçesi hakkında bir konferans | mak, ne derece elim bir felâket e- , İ lur? Bana sorarsanız hiç! . Yeşil Hilâl ile İçki — aleyhtarı Bunu bir defa dıhıyıwıı'-—_ gençler cemiyeti tarafından bugün Wu:"""ı'î ';"m"ü:nq"w""' z saat 17 de Tepebaşında şehir - ti- vinliğa edişouhmıfyîtmıu_ K yatrosu binasında — konferans ve | , D y y | müsamere verilecektir. :;ıno :::e nızım' h =iw v erik. ziyafet —| yangın kulesinde satılır. Elverir ki — î:m ı::::_ m: zöpter| SLP u:;m L"ı. Kitabın, kütüpha- — - * nelerde elden ele dolaşarak, para- f““'*""".'!"““"“'. '.'""'“:: saz ve namuskâr mükaveleli bir te ların tazmini meselesini takibe Bi at 4 len Amerikalı heyet ıîref'ını.'l'iik ::k':":';;ı:"m:h:n* PP murahhas heyeti reisi Şevki Bey | , y balma bir satıştır; — tarafından bir ziyafet verilmiştir. r. Bu, t a Plâjlarda herhangi şekilde bir kazanç demek Plâjlar için geçen sene bir tali- tir. Hem, üzerine pek titrenen na- matname yapılmış, bazımaddele- | dide kaderli eserlerin, on kuruşluk ri tatbik edilmişti. Belediye şube- sergilere 'düınıııı kıyındlıııü_ lere gönderdiği bir emirde, mev- görülen bir tıne.ııüldaı do[lklğ—, sim gelmeden evel plâj sahiplerine | Ben, mükellef kitapçı dükkânları- kati tebligat yapılarak noksanların | nm düzgün rıflırvecımekiıılın- bitirilmesini, talimatname mad- | na dizilen, nice, kaymak kâğıdı ü- delerini tatbik etmiyenlere bıı.ene_ zerine basılmış arzuya muvafık fi- açılma ruhsatiyesi verilmiyeceğini | yatlarla da kitaplar görüyorum ki — bildirmiştir. —hiç kıymeti yok,— diyebilirim. — “ Bugünkü konser Ilk mekteplerde llk mekteplerde ikinci üç aylık yoklamalara başlanmıştır. Bu yok- lamada talebelerin geçip geçmiye- mektuplar cemiyecekleri ; Belediyece telefon abonelerine Ölçülerdeki yazılar — | dağıtılmak üzere şubelere rindeki yazıların — mutlak surette | 10174 tür. Mektuplar bütün şube- Türkçe olması hususunda — iktısat | Jeyce telefon abonelerine dağıtıl.. vekâleti tarafmdan İstanbul mam- | maktadır. Bazı yerlerden muva-