hikâyeleri mışlardı. Hepsinin de ya bir korku, ya bir şüphe veyahut ne bileyim, daha başka garip hisler okunuyordu. — dolu olarak duran rakı şii elime aldım. Ağzıma dayadım ve son damlasma kadar içtim.. Geçen kısimlârın hulâsası Iyi bir gece geçirmek, sonra ölmek istiyordum. Bu kararla İstiklâl cadde- sinde geziyordum. Bütün paramı o ge- €e zarfında yiyecektim. Bir eğlence evindeyiz... Tabancamı çıkardım. Birdenbi- —- re hepsi de gerilediler. Kendilerin- de değillerdi. Fakat can korkusu onları ayıltmış gibiydi. — “İşte, dedim, artık ölece- ğim.. Hayatta yalnız bir gece yaşa- dım. Fakat tam yaşadım. Ötesi vız gelir.. Yüz yıl sürünerek bir saat bile yaşamadan ölenlerin sayısı bi- linemez.. İnsan bir kıra çıkar ve ö- nüne gelen en güzel yerde oturur, — oradakalır.. Ben deişte bu gece — dekalıyorum. Bu geceden daha ileriye gitmiyeceğim. Bir ses bana diyor ki: — “Daha güzelleri var.. Daha yürüyelim!,, Fakat Hayır.. Gitmiyeceğim.. İş te bir samsa baklava yedim ve - ta- dını aldım. Tepsiler sizin — olsun.. Yedikçe tadı azalır bu zıkkımın!.,, Karşımdakilern hepsi şimdi ayıl gözlerinde Miras yedi arkadaşım yerinde doğruldu. Arka tarafıma düşen — kapıya doğru yürüdü. — “Nereye?,, Dedim.. — “Bir şey yok, dedi, şöyle ke- — mara çekileyim de, elin titreyip kur şun bana gelmesin!... Tabancadan korkarım pek!..,, — “Senin ne tabansız olduğunu — bilirim zaten!..,, Silâhın emniyetini kaldırdım fi- şeği namluya sürdüm. Makanizma nın sesi kadımları titretti. Erkekler de onlardan aşağı kalmıyorlardı. Hepsinin gözlerinin içinde ölümün karanlık ve döne döne derinleşen uçurumlarını görüyordum, İçlerinden biri: — “Delirdi!,, Diye kekeledi. — “Hayır, dedim, akıllandı..,, “Maşanın üzerinde yırıyı kadar şişesini sol 'Tam bu sırada kuvvetli bir el si- lâhı tutan bileğimi yakaladı. Kulaklarımda, bir yıldırımın — düşmesine benziyen sesler - var- — dı.Başıma döndü, masalar, — şeler ve mezeler, sonra etraftaki — yarı çıplak ve korkak bakışlı ka- dınlarla, sarhoş erkekler bir kasır- gaya tutulan kâğıt parçaları gibi — baoşlukta döndüler, döndüler ve da gıldılar.. R Hı şey karardı, hayat aslına S Kâbuslar ve ateşler içinde ne ka- — dar kaldığımı — hatırlamıyorum. Yalnız, kendime geldiğim zaman doktor bana içkiden zehirlendiği - — mi söyledi. Meşhur gecenin hatırası ağır a- 'şıı.—ıuııımçaka,oı — “Ya ölseydim!,, Diyordum. Zira dışarda bol ve - parlak bir güneş vardı. Bahçede kuşlar cıvıldaşıyor, de- / nizde ışıklar titreşiyor, insanlar ha jyata koşuyorlardı. — — “Hayat güzel, dedim, yalnız u, olduğu gibi kabul etmek Bir gece, bir gecedir... bir tacirdir. Şimdi onun dostluğu bana hayatımın başlıca saadetidir. * # * Ben gene bankadayım. Şimdi dosyalarla uğraşmıyorum ama bu- radaki işlerin hepsi de aşağı yuka- rı birbirinden farksız.. Otomatik ve taltsız.. Fakat zaten, hayatın kendisi de otomatik değil midir?.. Biz — bile | kurulmuş bir makine gibiyiz. Acık- | mak, yemek, gene acıkmak gene yemek... Susamak, içmek; gene su- samak ve gene içmek... Kendini bilen bir insan yarın ne olacağını pek kolay kestirebi- Hir... Halbuki otomatik olmasay- dık ne yaman bir şey olacaktı bu?. Acaba yarın acaba yarından son- ra..ne olacağız, nereye gidece- ğiz?.. Karanlıkta, meçhul bir yolda | gitmektense; aydınlıkta dar bir halkanım içinde dolaşmak daha kolaydır. . * * Şimdi karım var.. Kendini deli gibi sevdiren bir çocuğum var.. Yorgun akşamlarımı, evimin hava- sında, birdenbire parlak ve lekesiz bir sabahtan farksız buluyorum. Bir zaman, bir nevrasteniye tu- tulmuştu. O hasta kendini öldür- dü, Ben onun kılığına girerek yeni - den dünyaya gelen başka bir insa- nım şimdi.... Yazan: Kadir Can Pragda komünistler Prağ, (Hususi) — Çekoslovakya or- düsünda uzün — zamandanberi — kuvvetli bir komünist propagandası görülmekte we harbiye nezareti, siyasi polis ile bir- likte, derin tahkikatta bulunmakta idi. E'de edilen vesikalara göre bu hareket Çekoslovakya ordusunun maneviyatını bozmak ve ecnebi devletler hesabma ca- Siyasi polis son günlerde, bütün Çe- | koslovakyaya şamil olan bu teşkilât hak- kındaki tetkikatını bitirerek resmi bir teb- liğ neşretmiştir. Bu tebliğe göre: Ko-ı mânist ve casusluk teşkilâtmın bıdıı:ı mürettibi Prağda çıkan bir Komünist | gazetesinin müdürüdür. Bu teşkilâta bir çok'neşriyat müesseseleri, - sıhhi mücs- sesat ve avukat daireleri dahil bulunmak- tadır. Bu münasebetle gazeteci ve mlııı gibi yüksek şahtiyetlerden 43 kişi tevkif edilmiş, 200 muhtelif dairede taharriyat yapılarak bir çok mühim vesaik elde e- dilmiştir. Tahkikata büyük erkânı harbiye dai- resi vaziyet etmiştir.. Mütemmim tah- kikat erkânı harbiye tarafından yapıla- caktır. — Emir Aptullah ne istiyor gazetesi yazıyor: Şarki Erden Emiri Abdullah, edip kendisi orada kral olmaktır. kâletname almak için — vaki olan teşebbüsü, Filistinlilerin bu ilhak keyfiyetini kabul — edeceklerini icap eden makamlara — anlatmaık için kendisinin orada, Filistinlile- elinde bir vesikâ olmasıdır. Emir Abdullahın bu mesele için yeni- dullah Baylerdir. Beyrüutta çıkan “Savtul Ahrar,, T İngiltere hükümetinin ıııuvıffı—_' katiyle gelecek haziranda Londra- (i ya gitmeğe karar vermiştir. Mu- ( mailey orada Filistin meselesi için |j çalışacaktır. Bunun için Filistin |i vatani heyetleririden bir vekâlet- |j name almak niyetinde bulunuyor. ( Emir Abdullahın takip ettiği | gaye, Flistini şarki Erdene ilhak | Mumaileyh, Filistinlilerden ve- |f rin namına söz söylemek selâhiye- |f tini haiz olduğunu ispat — edecek © den kazandığı taraftarların birisi (f l de İhsan Elcabiri ve kardeşi Sı-ı Fıkra müsabakası " . x:7 Eniyi, en güzel fıkraları bize gön- dereceklerin yazıları; burada neşredi- kecektir. Yalnız bu fıkraların uzun ol- maması, seçme olması ve okunaklı yazılması lâzımdır. 196 — Her ikimizde Fransız krallarından Lui ordu. sunu teftiş ederken her askerine ayrı ayrı şu sualleri sorarmış: “— Kaç yaşındasın?,, Kaç se- nedenberi askerlik ediyorsun?,, Hizmetinden memnun musun? Sual sorulan asker de birinci suale yaşını söyliyerek, ikinci su- ale kaç senedenberi askerlik etti « ğini söyliyerek cevap verir üçün- cü suale de: “— Her ikimiz de şevketlim!,, cevabını vererek mukabele eder - miş. Fransız olan fakat fransızca bli- miyen ve yeni asker olan birine ertesi gün teftiş günü olduğu için bu üç sualin cevabını öğretirler. Yani birinci suale 22, ikinci suale 1, üçüncü suale de: “Her ikimiz de şevketlim!,, demesini belletir - ler. Ertesi gün kral sıra ile asker- lere sualleri sormıya başlar. Sıra acemi askere gelince kral bir yan- lışlık eseri olarak - ikinci sualden başlar ve “Ne vakittenberi asker sin?,, der. Asker bunu birinci su- al zannederek “22!,, der. Kral bu- nun 22 senelik asker olamıyacağr nı görerek taaccüple: “Sen kaç ya l şındasın, der. Asker de bunu ikin- ci sual zannederek: “Bir!,, der. Bu sefer kral bütün bütün şaşıra- rak: “Ya sen deli olmuşsun, yahut ben!,, deyince asker üçüncü sua- Hin — sorulduğunu — zannederek: “Her ikimiz de şevketlim!,, ceva- bını verir, Hekimoğlu Alipaşada E. Ak daroğlu sönvuSEAAEULLACECETENE DA KEKESENBLEEEEREEDENE Yunan ayanında Atina, 4 (Hususi) — Ayan mec: lisi Mösyö Maksimosun verdiği iza hat üzerine Balkan paktını ittifak- la ve alkışlar arasında kabul etmiş- tir. Prens Bibesko Beynelmilel hava federasyonu reisi Prens Bibesko bu sabah kendi tayyare- sile Bükreşten hareket ederek — öğleye doğru Yeşilköye gelmiştir. Prensin ya- mında Romanya Aeroklüp umumi kütibi binbaşı Banciulesko bulunmaktadır. Prens, Yeşilköyde Tayyare Cemiyeti erkânı ve daha bir çok zevat tarafından karşılanacaktır. Prens Istanbulda bir Bekişehir. — kaç gün kaldıktan sonra Konya — Adana hava yolile Mısra gi- decek ve gene aynı yoldan Bükreşe dö- mnecektir. Gidilebilecek eğlence yerleri SİNEMALAR : HIPEK: Münir Nurettin konseri SARAYı:ı Sefiller son kısım. H MELEK: Bir gönülde iki sevda * Beş kocalı kadın ESUMER: Dağlatın kızı İRŞIK: — Niçin öldürdüm ŞARK: Hayatı İsâ a ALKAZAR: Kırık kanatlar. —?? ALEMDAR: Yürüyüş YILDIZ: Adalar çiçeği ELLi: Gülen Paris, Vatandu, atiâhi başın. HILAL: Denizaltı cekennemi KEMAL BEY: İki yüzlü adam S HALE: — (Usküdar) King kong. # FERAH: Hayatı Taâ TAN: (Şişlide) Kırık kanatlar | y tası yumurtlar. Bir kraliçe arı takri- 4 Nisan 1934 Pratik Hayat Bilşisi Hayatta muhtaç olacağınız ameli malümatı kolayca öğreniniz Nakıl ve tercüme hakkı mahfuzdur Yazan: . Gayur lar: Küçük hücrelerde doğarlar. Yirv || mi bir günde tekemmül ederler. Ha: | yatları yazın üç ayı geçmez. Bazı ke- | vanlarda yüz bino kadar işçi arı bulu- nur. Vazifeleri iptidasında yavrulari büyütmektir. Kraliçeye refakat eder | ve onu beslerler. Bal mumu çıkararak | Hakemlerin seçilmesi — Evvelâ i- kâ taraf bir veya bir çok hakem seçe- bilirler. Fransız kanunu hakemlerden hiç bir hususi şart talep etmez. An: cak, rüştüne varmamış olanlar, deliler, hukuku umumiyeden sakit olanlar ha- Karar verilinciye kadar — hakemler | kovanı tamir ederler. Büyüyünce çi- ancak müracaat cdenlerin ittifakı ara | çeklerden bal toplamıya başlarlar. Bu ile değiştirilebilirler. Hakemler vazi- | balı ayaklarındaki küçük fırçalarla ko- vacıklara — doldururlar, bal çiçeğin Pollon — Gubarı taliindedir. Bundan başka kovanı badana ettikleri ve çat« lakları tamir ettikleri reçine veya pro« polisi toplarlar. Kovan nereye yerleştirilmelidir — Bir kavan yerleştirmek için bir bahçe- nin havası temiz ve gölgeli yeri hazıre lanır. Kovan bir yemiş — bahçesinin, bir parkın münasip yerinde veya bir ka ru methalinde olabilir. Her halde rüz- gâra maruz olmamalı, güneş te görme- melidir. Çünkü güneş yazın bal ve bal mumunu eritebilir. Rutubetli yerler- den de çekinmelidir. Ağıl, ahır, civarı gibi. Kovanlar birbirinden asgari bir bu- çuk metre mesafeye konmalıdır. Va k mla sıraların aralarındaki yol dört met- aşağıdaki mahlâl ile wlanmış bez koy- | . £ bulmalıdır. Her kovanı :'.. ilâ malı: Emonyak 15 gram, kollodyum 5 | Giüz şantimetre irtifamda bir kaide ü- gram, es salsiblik lli santigram. Çok | 2eine oturtmalıdır. Yâhut bütün ko- arı sokarsa husüle gelecek tahrişe kare | Ç y , 'zeminden ötüz. emitimetie irtbi şı bir saat devam eden sıcak — banyo | fada tuğla duvar üzetine yerleştirilmiş yapmalı . direkler üzerine dizilir. Kovan — Sabit raflı kovan yerine | müteharrik raflı kovanı tercih etmeli- | dir. Bu nevi kovanda ârtlar hücrelerini Tüzumu halinde tehrik ettirebilecek raf la rüzerine yayarlar. Müteharrik raf- h dediğimiz çerçiveli kovanlar ya La- yans sistemi mucibince ufki veya Da- dans sistemi mucibince maildirler. Bir kovan tanzim ederken bütün kovanlar! Aynı sistemde ve aynı cesamette alma- lıdır. — Böylece Tüzumu ha- Badk ÖLZİŞMTKUNE İ BİZ L LAŞE de bulunacak olursa az ı-ırü bizzat kovanları yapmak mümkündür. Kovan inşasında kovanın asil bede- nini yapmak için tercihan üç santimet: re kalralığında hatıllar kullanılır. Çer- çivelerin arkasına demirden ve kovan: lara mesnetlik edebilecek bir asma ör* za, şalgam, akasya, fonda çiçeği, si- | gü yapılır. Balmumu çerçiveyi tama- komor gibi nebatlardır. | men örter, yalnız çerçivenin alt sıra- Arıların âdetleri: Arılar küme ha- | sından arıların geçebilmesi için bir san- linde yaşarlar. Her kümede bir krali- | timetre açıklık bırakılır. çe, erkek arılar veya sahte işçiler, işçi | Uğrulu iskân etmek — Tesisat yapte arılar vardır. Kraliçe yalnız yumurt- | lınca koyan sahibi olan arıcılardan bir lamakla — mükelkeftir. Yumurtlaması | uğul tedariki — mümkündür. Mesaisi Avrupa iklimti ile şubattan eylüle ka- | dolmamış uğul tercih edilir. Kraliçe- dardır . nin çok yumurtlayıcı ve iacilerin sağ- Yumurta miktarı mevsimle ve krali. | lam ve hastalıksız olmasına dikkat et- çenin yaşı veya cinsine göre değişir. | molidir. Uğul derman saçan aletiyle Siyah arı bal mevsiminde günde üç bin | kovanından bir nakliye sepetine kaçı- yumurta yumurtlar. rılır. Yeni yuvasına sakin, serin fakat Kraliçe arıların adi hücrelerden da- | soğuk olmıyan bir gecede getirilir. Se- ha büyük ve palamut biçiminde bir hüc.| peti taşırken öteye beriye çarpmaması: rede hazırlanmış hususi bir yiyecekle | na dikkat etmelidir. Sepet uğulun ( ır büyütülmüş bir işçi arı sürfesinden do- | gal edeceği kovan üzerine konur. Ko- ğar. Kraliçe doğduğunun — on altıncı | van yukarı taraftan açık olmal ve çere | günü tam bir böcek halini —alır. Beş | çiveleri balmumu ile örtülü bulunmalı- gün sonra ilkah için dışarı çıkar. dır. Taşıma sepetinin üzerindeki bez © vakitten itibaren kavanın ihtiya- | kapak çekilir. Sonra bütün uğul sert cına göre işçi arı ve erkek arı yumur. | bir darbe ile çerçivelerin — yukarısına | düşürülür. Uğul hemen kovana yer| leşir o vakit kovanın Üzeri kapatılır. Eğer kovanın çerçivelerinden biri” ne sürfeler konabilmişse uğul daha iyi muhafaza edilir. Böylece uğulun kra- liçesi kaybolsa da diğer bir kraliçe ti darik edilebilir. Eğer uğul yerine tant bir kovan alınıyorsa kovan arılarla beraber naklolunur. Bu takdirde çerçiveyi medeni örtü ile kapatmalı, çatlakları olmamasına dikkat etdilmelidir. Eğer sabit hüc bir kovan satın alınıyorsa sağlam bif kendirle sarmalı ve haya almasına dik“ kat etmelidir. Naklederken son a cede dikkat ister, Müteharrik kovan yeni mahalline konduktan ra bir kaç gün tarassut edilir. Adi van olduğu gibi tepsisine konur. -Ui rindeki bağın ipleri çözülür, bağ sabt” ha kadar kovanın üzerinde sarkar, Ef tesi günü bezde kalabilmiş olan a: dumanla kovulduktan sonra bez ki rılır. -Arılar adi kovandan mü! kovana ancak büyük bal toplanma siminden bir kaç gün evvel naklediliti felerini arbitraj muamelâtına başlama- dan bırakabilirler, sonra — bırakamaz- lar. Uçüncü hakem — Eğer iki hakem arasında ihtilâf olursa yani iki tarafta ekseriyet temin edemzse hakemler bir üçüncü hakem tayin edebilirler. Yahut iş hukuk hakimine intikal eder ve iti- Jâf ve halle salâhiyettardır. Arı ARI — Arı sokmasına karşı tedavi: Haer şeyden evvel tazyik — etmeksizin ve ciltten biraz yukarıdan iğneyi kes- meli, böylece zehir güddesi — çıkarıl- | gaış olur. Sonra... iğneyi. çıkarmalı. Sokulan yeri — kaşımamalı. Sokulan yere tuzlu, sirkeli veya alkollü su ya- hut bir kaç damla amonyak, yahut ta Soldan sağa: Erkek arı, eşek arısı, yaban arısı, işçi arı. Yukarıki resimda, arılarla, yaban l arilarının ve eşek arılarının birbirinden kolayca tefriki için şekilleri gösteril- miştir. Burdon dedikleri arıların sok- ması tohlikeli değildir. Halbuki eşek arılarının sokması çok tehlikelidir. Arıların besisi: Arılar ballı nebatla- | rın yetiştiği her mmtakada beslenebi- lir. Başlıca ballı nebatlar: Lâhna, kol- | ben üç sene yaşar. Dişi yumurtasmı Btrakmadan — yani erkek arıların bulunmadığı bir mevsim de “ekseriya kışın,, ölür. O vakit küme yetim kalır, dağılması tehlikesi görü- lür. Hemen bir arı besleyiciden bir kra- liçe tedarik yahut yumurtlama mevsi- mi ise kuluçka yumurta temin etmeli- dir. O vakit bir yumurlada veya işçi bir arı sürfesinden bir kraliçe — doğar. Onu işçi arılar sureti hususiyede bes- lerler. rkekler veya sahte işçiler, az mik- tarda doğar, kovan başına 200 ilâ 300 kadar. Bunlar gıda hücrelerinde — bes- lenirler. Yirmi dört günde tekmil e | derler. Vazifeleri yalnız ilkahtır. Bu işe de içlerinden yalnız biri çağırılır. Çünkü kraliçe bir defada mütevali yu- murtlamaları için ilkah edilmiş — olur. Ağustos veya Eylülde işçiler orkek arı- ları kovandan kovarlar. Kış içinde er- kek arı bulunan kovan sönmek üzcre | olan bir kovan demektir. İşçi arılar | | takımı dişi arilardır. Yumurtlıyamaz- l