13 Ağustos 1942 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

13 Ağustos 1942 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

13 Ağnsh» 1942 CUTVIHl'F'YFT Hükumet prograitü nın önemli maddesi Millî Oyuniar Fesiivali Yarm başlıyor Heyetler dün Taksimde bir tören yaptılar ttrlttstt var: Toplu ijneden makirro iğneslne kadar. En harcı âJemi toplndnr. Ya ki. Io ile, ya kutu veya kâ*ıda saplanmış dlzi Üe satıür. Kâfıda Uiştirmeye, t«yel tuttnrmıya yarar. Kürdan olsun d i . ye bir kısım münasebetsizler yakalannm tersine iliştirirler ve lUzum gönınce dişIerinin arasırdakl yemek kınntılannı ayıklarlar. Gerçi lüzumsuz dejildir, lâkin lfneler lçindo en müptezelidir. Ar. kadaşunız Nnreddin Artanın bn adı a . caba nesine tamah ederek edindiği merak edilecek bir şeydir. Büyür de çuvaldu ya çivl, ekser, kazık olur diye mi? O da yok. Şimdiye kadar .bütün sivrilme i s . tidadına rağmen hattâ nalın çivisi o. lanı görülmüş değildir. Diki; lj^eleri öyle değlldir. Blr kera Sözü açıktır. İkincisl narin ellerde iki peçl blr araya getirmiye, kumaşı elbise etmiye yarar, amma Jtiraf edelim top. İn i£ne başlı başına bir Işe yararken, dikiş Iğnesi Ipliksiz iş göremez. Dikif iğneslnl öldürmek için ipiiğl yok etmek kâfdlr. Bereket kl dünyada .eksik olmasınlar. iplifi pazara çıkanlar eksik olmadıgından iğne ipliksiz kalmaı. K a l . dıği gün gerçi o aylak kalır ama bls de çıplak kalırıı. l | n e iplikle blrleşince nskalık Jfade eder. Arol nedlr onnn hali? Igne lpllftt dönmüş. Sevda mı çekiyor, hasta mıT dl. ye konnşnruz. İğne sürme Ue blrleştnce bir evde b n . Innacak şeylerin tam kadrosnnn anlatır. Kadın kızına lğnedrn sürmeyo kadar her şey vermiş dediğimiz zaman ortada belki bn iki matahın ikisl de yoktnr ama geri kalan her şey vardır. Çocukluğumuzda bize arasıra bir if. nell fıçıdan bahscderlerdl. Şüphesiz büf l'ahudi aleyhtanrun uydurdnju eisaneya göre «eskiler alayım» diye sokaktan r e . çen Yahurilcr bulduklan çocuklan t o r . balarına koyup golürürler Te blr lğnell fıçıya atarak yuvarladıktan sonra kanı. nı Içerlermiş. Sokaklarda dolaşmak Istlyen çocnklan korkutmak için uydurulmuş blr masal! Bununla beraber ifnell fıçıyı mecaıt manasıaa alırsak iaşe piyasasında bir çok iğnell fıçılann hanl hanl döndüğünü görmek de pekâlâ mümkündür. tğneü fıçı denlnce bcnim akluna Hin. dlstanda sivrilerl yukanya çakıhnış çU Herle doln tahta üzerine yatıp kuştüyü döşekteymiş gibi mışü mışıl nyuyan fakirler gelir. Hindistan bir âlemdir. Bir tarafta Gandhi Hindlilerl ayaklandır. mıya çalışırken ötedc Hindliler on sene hiç kıpırdamadan bağdaş knrnp otnrmns ianb.rı evliya sayarlar. Size blr iğne hikâyesi anlatarım: Bir padişahın cülusn (yani tahta çu kışı) nın yıldönUmü münasebetile çen. liklcr yapılıyormuş. Dört taraftan türltt hüncr sahibleri gclip marifetlerini gös. trrirken herifin biri de elinde bir küçttcük kutu ile huzura gelmiş: Efendimiz! Benim de arzedilecek bir hünerim var diye müsaade ahp ku tudan çıkardıgı yedi iğneden birini masanın üzerine saplamış, gerl kalan aL. tısını da birer birer atarak yerdckinin gözündcn geçirdikten sonra birincisinin önüne ikinci iğneyi dikmiş, geri kalan beşini o iki saplanmış iğnenin gözünden geçirmiş ve böylece altı iğneyi saplayıp geri kalan tek iğneyi bir atışta altısınm de gözünden geçirmeğe muvaffak olmuş. Hayran omuşlar. Siz de olsanız hayran oîursunuz. Padişah pek memnun olduğu için adama elli altın verilmesini emret. miş. O da teşekkür makamında saçak öperken hükümdar ilâve etmiş: Elli de sopa vurunuz. Bn son ksmı duyan marifetli adam tekrar ayak öpüp sormuş: Sultanım! Elli lira ihsan etmek suretile beni takdir ettikten sonra elli so. pa ile cezalandırmıya sebeb ne? Ve şu cevabı almış: Bn derece ince, müşkül ve hayret edilecek bir hüner gö<îterdiğin için sana elli altın ihsan ettim. Lâkin zekâ ve m a . haretini böyle faydasız bir ise sarfe. derek heder ettiğin için de elli sopa vnr. malarını emreyledim. Hünerlerimizi bn zihniyetle ölçseler bir kısmımıza bir hajli sopa atarlar sanırım. Aman iğne lâfından hatırıma geldL Ekserl en masum yazılarunın çıktığı günler bana: Gene bugün kimi iğnelemişsin o ya. zınla? diye sualler sorarlar. Mizah ve nükte yazmak iddiasında olunca bazan da, dikenli olmasa da, iğneli yazılar y a ı . mak zarureti doğar; ama doğrusunu söyliyeyim mi? Çok defa hiç kimseye, hiç bir meseleye alâkası olmadan yazıl. mış yazılarda da okuyucular öyle iğneler bulurlar ki, insana, artık iğnesiz yazı yazmıya imkân kalmadığı kanaati gelir. Onun için çoğu yazılanmda bn masnnı fakat hedefsiz iğnelere tesadüf ediUr. Bunlar kimsenin malı değildlr. Onlan şu, bu, şuna, buna yakıştınp mal eder, sonra da gelip bana sorar: Çok defa onlann buluşu aklımdan bile geçmemiş. tir. Biz yazanz. siz arUarsınız. Hüner bizde değil, sizdedir. Şark âleminde hüklim süren yeni ruh ark eskiden, «zavahirpcrest», yani ozden ve hakîkatten fazla gösterişlere değer veren, yaldıza aldanan bir âlemdi. Bn hal, gerileme ve düşkün'ük hastalığının en bellibaşlı ârazmdandı. Geçen nesle kadar bu hal devam etti ve butun bu devrin muîlerck şian: «Zavahiri mubafaza!» idi, hem de ozü kemirtmek pahasına, dış gostcrilcri korumaktı. Osmanlı Sakanatı için için yıkılıyor ve sayısız derdler mevcudiyetini kemiriyordu. Fakat Osmanlı Devleti zavahiri korumakla meşgnldii. Mısırda yabancı hakimiyetler yerleşlyor, memleketln bütün mukadderatını ele alıyor ve yerll hakimiyet mütemadlyen kundaklanıyordu. Fakat orada da hiıkiım süren şiar, zavahiri mnhafaza idi. İranda, Efganlstanda, Hindistanda ve her yerde ayni zihniyet hiiküm sürmekte Jdi. Hasta ve malul blr mevcudiyet, kendini sağlam ve çevik göstermek lr!n sırmalann goz kamaîtırıeı parıllısma güveniyordu. O devrin telâkkisine göre, hiirrlyet ve Isüklâl, milletçe yaşanan ve millî hayatın, millî faaliyetin her vadisinde yaşıyan bir hakikat değildi. Sırmalı bir panltı idi. Onnn için milll kaynaklan mil. Iet için ve milletin jaşıyış seviyesini yükseltmek için işle'en iktısadi hamlenin manası yoktu. MÜH muksdderatı milli menfaate uy?un istikamette yürüten siyasî istiklâl, boş bir iddindan Ibaretti. Snllî irfan namına. bir takım gorenekler ve taa^sublar yaşıyordu. Elhasıl, geriliğin ve dü^dnlüjün her şekli, her muhlti kaplamış ve zavahirperestlik şark milletierini izmihiâle sürüklemeğe baş'amıştı. Bugün de ayni vaziyetle karşılaştığımızı söylemek büyuk bir haksızlık olur. Şark memleketlerinin hemen hepsinde çok geniş bir değişiklik gorüyoruz ve bn değişikliğin ilk istikameti, hakikatl olduğu gibi gönnck, durumu, lavahire ka. pılmıyan, zavahire değer vermiyen bir göriışle karşılamak ve ona göre cephe a'ıp mücadele etmektir. Bunnn müh!m blr sıhhat alâmetl olduğn şüphe gölürmez. Bn yüzden şark âleminin hemen her tarafında hakikî hürriyetl, hakiki istiklâll kazanmağa doğru mühim bir ilerleme, muhim bir kaikınma göze çarpmaktadır. Uzun bir esaret ve inhKat devrlnln bütün seyyiatı, ancak uzun blr mücadele ile ortadan kalkabilir. Şark âleminde bu mücadelenin baş'amış olduğnnu görmek dahl büyük bir inkılâb hamlesini mujdcler. Ve muhakkak olan bir nokta, şarkın, nyuşuk ve miskin tevekkıile, özıi ihmal eden zavahirperestliğe v d a ettiğidir. Kemalist Türkiyenln nasıl yaratıldığı mpydandadır. Uzakşarkta Çin, Ortaşarkta Hindbtan, Efganistan ve İran, Yakınşarkta Mısır ve bütün Arabistan bu yeni hamlenin knvvctini belirten birer örnek teşkil ediyorlar. Çin, beş senedir, tecavüze mnkavemet ediyor ve mutlaka hür ve müstakil yaşamak azminde olduğunn gösteriyor. Hindistan, silâhsız olduğu için medenî isyanlar yapmakîa iktifa ediyor, fakat miıradele ediyor. Suriye, Filistin, Irak, yanm yamalak hürriyetle değil, tam Istiklâl Istediklerinl göstermek için her fedakârlığı gaze alıyortar. Bütün bu memleketleri sahte bir istîklâlle kandırmak için her şey yapıldı. Fakat biri de kanmadı. Biri de boyun eğmedi. Demek ki. şark âleminde yeni ruh knvvetlcniyor ve bu ruhun tam hâkim olduğu gün şaık âleminde yeni bir devir açılacaktır. Numaıt Menemencioğlu ve diğer üç meb'iisfiiiiuz aıtd içtiler Ankara 12 (a.a) Büyük Millet I kâleti bütçeslne nakline aid kanun lâMeclısi bugün Şemseddin Günaltayın yihasile Bursa vilâyetinin yollarına başkanhğmda toplanmıştır. Celsenin a j sarfedilmek üzere yapacağı istikraza çılmasını muteakıb açık bulunan meb Maliye Vekâletince kefalet edilmesı ve usluklara seçilen Numan Menemenc'oğ hayvan sağlık memurlarına hayvan lile Şükrü Sokmensüer, Sâfî Erdem, yem bedeli verilmesi hakkınd?ki kaSabiha Gökcül'e aid İntihab mazbaa. nun lâyihasmı müzakere ve kabul etları okunarak kabul edilmiş ve yeni miştir. meb'uslarımızdan Numan MenemenciBundan sonra Ereğli limanında baian oğlu (İstanbul), Şiıkrü SökmensJer gemilerin on altısınm çıkartılması için (Erzincan) ve Sabiha Gökcül (Samsun) kürsüye gelerek and İçmişlerdir. Mec Münakalât Vekâletine düyunu umumiye : lis, bundan sonra ruznamesinde bu u bü'.çesinden ırünakale suretile yenider. nan diğer maddelerin müzakeresine ge 100 bin lira verilmesini gözeten kanun çerek 1942 yılı düyunu umumiye büt lâyihası müzakere edilmiştir. Meclis cuçesinden 100 bin liranın Munakılât Ve. ma günü toplanacaktır. I fohtiği (Baştarafı 1 IBCİ sahıfede) ma'.arda Hırvat kıt"aları da temayüz etmistir. Bu ilkbaharda şark cephesinde çarpışmaların başlamasındanberi Kerç yarımadası muharebesinden büyük Don kavsindeki harekâtın sonuna kadar Alman ve müttefik kıt'alan, 1,044,741 esir almışlardır. 6271 tank ve her çapta 10,131 top ya ele geçirilmiş yahud tahrib edilmiştir. Bu müddet zarfmda 4960 uçak hava muharebelerinde düşürülmüş, başkaca 664 uçak da uçaksavarlar tarafından düşürülmüştür. 432 uçak yerde tahrib edilmiştir. Kafkas bölgesinde, Rumen kıt'alan, Kerç yarımadasının doğusunda şiddetle müdafaa edilen Slavanskaya şehrini a!mışlardır. Alman kıt'alan, Kafkasyaya girmekte devam ediyorlar. Alman hava kuvvetleri sahilde ve Karadeniz limanlannda Sovyet tahlisiyelerine karşı taarruzlanna devam etmiştır. Bir himaye, iki sahil ve iki naküye gemısi bombalarla batırılmış, 6 naklıye ve bir sahil gemisi hasara uğri»tılmıştır. Stalingradın cenubunda bir Sovyet nrhh treni bombalarla tahrib ed'lmiştir. Volga üzerinde bir gemi batırılmış ve üç gemi hasara uğratılmıştır. Voronej'in şimal batısında düşman, oldukça uzun süren durgunluktan sonra taarruzlanna tekrar başlamıştır. Bu taarruzlar, şiddetli muharebelerden sonra püskurtülmüş ve 40 düşman tankı tahrib olunmuştur. Rjev bölgesinde, üstün düşman kuvvetleri tarafından dun de japılan mükerrer taarruzlar, bir kısmı karşı taarluzlarla olmak üzere, puskurtülmüştar. golunun cenub doğusunda vc Volchov cephesinde duş.nanııı yeni taarruzları, bır kısmı goğus goğüse muharebelerde olmak üzere önlenmiştir. Finlandiya körfezinde Alman savaş uçakları 3 düşman devriye gemisini batırmışlar ve diğer birçok devriye gemilerüe bir maj in gemisini hasara uğratmışlar dır. (Baştarafı i Incı sahifede) kaya çevresinde, Kotelnikovo'nun cenub batısında ve Çerskaya, Maıkop ve Krasnodar boîgelermde düşmanla muhareceye devam etmişlerdir. Cephenin diğer kesimlerinde hiç bir değışıklik olmamıştır. Krasnodar bölgesinde Sovyet batlan yarıldı Moskova 12 (a.a.; Geceyarısı Sovyei tebliği eki: Krasnodar bölgesinde Sovyet hatlarını yarmış olan Alman piyadesile tanklanna karşı şiddetli savaşlar yapılmışUr. Neticede Sovyet birükleri yeni mevzllere çekilmişlerdir. Düşmanın 19 tankı tahrib edilmiş ve 700 Aiman öldürülmüştür. Şerkef ve Maikop bölgelerinde hücuma geçmiş olan Alman kuvvetierlne karşı tedafüî muharebeler yapılmıştır. Voronej'in cenubunda Rus kuvvetleri mevzilerini muhafaza etmekte ve işgalleri altında bulunan meskun mahalıeri zaptetmek için Almanlarm yapmakta oldukları şiddetli hücumian püskürtmektedirler. Buhassa şiddetli olan bir hücum esnasında Aimanlar 100 tank kullannıış'.ardır. Bu hucum puskurıüimüş ve bir miktar esir aünmıştır. (Başmakaleden devam) hesiz bütün Türk vatanını kaldınp yükseltecek en kuvvetli manivelâdır. Şükrü Saracoğlu hükumeti Türk köyünün ve Türk köj lüsünün talihile meşgul olmak azmini daha iktidara geldiği dakikadan itibarcn toprak mahsullerinde koylü çiftçi müstahsilin hakkını korumakta gösterdi. Evvelce köjlünün bütün mahsulu nisbeten ucuz fiatlarla hükumetçe satın alınacaktı. Yeni hükumet, diğer eşya fiatlarmdaki yukseklik kadar koylünün esasen yardıma liyakatini de nazarı dikkate alarak bir taraftan köylüdcn satın alınacak hububatı yalnız % 25 e indirdi, diğer taraftan bu 9c 23 in satın c alma fiatlarını da ~c 50 artırdı. Yalnız bu iki rakamın köye ve köylüye en aşağı 100 miljon liradan ziyade menfaat temin etmiş olduğu düşünülürse Saracoğlu hükumetinin köy ve köylü mevzuuna ne dcrin koklü bir şefkatle baktığı dcıhal anlaşılır. Bu cömerd hareketile Sayın Şükrü Saracoğlunun ayni zamanda köylüye tamamile yerinde bir inan ve güven göstermekte olduğunu da kaydetmiş olalını. Ilalkıraızın jüksck ahlâkî mezij etlerhıi pek iyi bilen Sayın Başvekil, bu cömerd hareketinin koyden ve köylüden lâyık olduğu mukabeleyi goreceğinden emiııdir: Hükumet nasü köye ve köylüye kıymet ve ehemmiyet veriyorsa köylerimiz ve köylulerimiz de hükumetin bu yüksek alâkasına muhakkak surette fazla ve iyi istihsalle cevab vcreceklerdir. Boylelikle Şükrü Saracoğlu hükumcrinde idarenin yalnız zecrî tedbirlerden ibaret olmayıp en yüksek derecesinde bir psikoloji meselesi sayıldığının maddî delilile karşılaşnuş ohıyoruz. Festival heyetleri, Taksime Yeni hükumet koye ve köylüye hizmeti programının en önemli bir madEminönü Halkevt tarafından tertlb desi yapmış oluyor. Türk köylüsü bunu edilen Millî Oyuniar Festivali yann başanlamıyacak halk değildir. Anlaymca lıyacakür. Festivale aid hazırlıklar taise bir şükran mukabelesi olarak onun mamlanmıştır. da hükumeti memnun edecek en ileri Festivale iştirak edecek heyetler, Takistihsal gayretloüne şe\kle ve memnupi sim Cumhuriyet Abidesine çelenk koyyetle hız vereceğinde şüphe yoktur. Za mak üzere, millî kjyafetlerile dün saat ten varmak istediğimiz hedef budur, ve 16.30 da Eminönü Halkevinden hareket bu hedef bizi dalıilî ve harici millî mak ederek Belediyeye gelmişlerdir. Aralasadlarunızın hepsine ulaştıracak olan tıl nndan seçilen bir heyet Belediyede Vali sımdır: Halkla hükumeti en ateşli bir sevgi ile yekdiğere kaynaştıran tılsım. T İğneler... giderken Köprü üzerinde ve Beledlye Relsl Doktor Lutfi Kırdan ziyaret ederek Festival heyetleri namına selâmlamışlardır. Bundan sonra mahallî çalgılannı çalarak Ankara caddesi, Köprü ve Bankalar caddesini takib ederek Taksime gelen heyetler Abideye merasimle çelenk koymuşlardır. Heyetler bu gün saat 14 te Takslm Belediye Kazinosunda umumî provalannı yapacaklardır. YUNUS NADt Hindistanda (Baş tarafı 1 Inci sahlfede) leri olması yüzünden kapalı bulunan birçok ilk okullarla üniversite bu gün tekrar açılmıştır. Grevci talebe kapılarda bekleşmişler, fakat müslüman talebe umu'miyetle smıflara girmişlerdir. Yen Delhi'nin her tarafında ışık söndürme emri verilmiştir. Şehre mühim miktarda askerî takvi ye kıt'alan gelmlştlr. Askerler şehlr <îahılinde devriye gezmektedirler. Terfi eden hariciye memurlarımız Ankara 12 (a.a.) Hariciye Vekâleti birinci daire umum müdürü Feridun Erkln orta elçiliğe terfi edilerek umumî kâtib birinci muavinliğine tayin edilmiştir. Umumî kâtib ikinci muavlni Cevdet Dülger, birinci daire umum müdürü Faik Zıhni Akdur, ticaret ve ıktısad dairesi umum müdürü Bedri Tahir Şaman, İkinci daire umum müdürü Falk Huseyin Hozar, protokol umum mudürü Salâhaddin Arbel maslahatgüzariıŞ^, hususî kalem müdürü Nedim Veysel tlkin büyuk elçilik müs'.eşarlığma tcrfi etmişlerdir. *** Kuybişef büyük elçılığine tayin edilen Cevad Açıkalından açılan Hariciye umumî kâtibliği birinci muavmlığine orta elçi payesile tayin edilen Feridun Erkin mesleğe pek genc yaşta irltisab etmiş, Mübadele Komisyonunda ve Başvekilimiz Şukrü Saracoğlu le birhkte Osmanlı bordannın tasfiyesi işinde temayüz etmiş ve uzun müödet Prag ve Londra elçilikleri başkâtibliklerinde ve Berlin büyük elçihği müşteşarlığında bulunmuş değerli bir hariciye memurumuzdur. Kendısini ve diğer hariciyecllerimlzi tebrik eder, başarılar dileriz. Piyasada salah! Stalingrad kesiminde şiddetli muharebeler Muokova 12 (a.a.) Staiingrad'ın batı bölgelorınde her ıki hasım tarai da müthiş gu\ıetler Earfetmektedır. Almnn ar, KafKasyada büyuk ilerlemeler kaydetmckle teraber Volga hattını kesmenin kondileri içm hayati ehemmiyette olduğunu bılıyorlar. Alman taarruzunun şiddeti Rus müdafaasınm bütün inadcıhğiie karşılanmaktadır. Hava hücumlarma maruz olmakla beraber mükemmel bir munakale hatü olan Volga boyunca iaşeleri temın edilen Ruslar Kletskaya ve Kotelnıkcvo cephelerine kuvvetli kıt'alar tahşid etmek ve icabuıda yeni kuvvetler geürmek imkânma maliktirler. Bu bblgelerde bu harbin en çetin muharebelerı cereyan etmektedir. (Saştaratı 1 ınci sahılede) firması ellnde mevcud en İyi clns pirinci 95 kuruştan plyasaya çıkartacağını ve flatı tedrlcen düşürmek mümkün olacağını bıldirmlştlr. Bu fıat üzerınden toptancılann yüzds 4, perakendecilerin yüzde 15 kar alması münasib görülmüştür. Bu suretle pirinc fiatlanndan derhal, 15 25 kuruş arasında bir sukut temin edilmiştir. Dün bu şekilde ilk parti Gün fabrikasmdan verilmiştir. Her günkü satışların yerleri Beledlye tktısad Ingiltere Hindistana düşman müdürlüğüne lisbe halinde bildlrilecek, muamelesi yapıyor Londra 12 (a.a.) Daily Mail gaze ve toptancılarla bakkallann fazla fiatla satmamalan kontrol altma almacaktır. tesi şoyle diyor: Zeytinyagı komitesı de oğleden sonra «Vaziyetin bugün glrmiş olduğu safhaya rağmen bazı mahfüler Gandhi'nin tonlanmış ve stoklan tespit etmiştir. lıareket hattını tasvibden çekinmiyorPiyasaya gelen mallar lar. Buna mukabil ekseriyet Gandhj Geçen kış başındanberı mej dandan ile diğer Hınd şeflerinin tevkifini umu kaybolmuj bulunan kuru Ijakla, bezelya, miyetle tasvib etmektedir. Gandhi ve mısır gibi maddeler piyasaya gelmeğe taraftarlan İngiltere ile müttefik mil başlamıştır. Kuru bakla toptan 26, yeşll letlerin düşmanı olduklarrnı açıkça bezelya 47 ve kırmızı bezelya 49 kuruşgös'ermişlerdir. Biz de kendilerine düş tan satılmışür. Karadenizden bir moman muamelesi yapmağa mecburuz.» tör de mısır gelmis ve Vilâyetçe satışa Japonlar Birmanyaya takviyeler musaade edilmiştir. Stalinin gizli emri Berlin 12 (a.a.) D.N.B. bildiriyor: Bır Alman zırhlı kolordusu Kafkasya cephesinde Stalinin gızli bir emrını ele geçırmişlerdır. Sovyetier Bırliğının müdafaası hakkındaki 28 temmuz 1942 tarihli ve 227 numaralı emirde Stalin aynen şoyle dıyor: cAlmanların işgal ettikleri veya işgal etmekte bulundukiarı topraklar ordunun ekmeği ve yıyeceği, endüstrısmin madeni ve komuru d2mektır. 70 milyondan fazla nufus kaybettik. Bu sene geçen seneden 800 mılyon kile daha az buğday alıyoruz. Maden itıbarıle kajbımız da 15 rrüyon tondan fazladır. Rıc'ate devam etmek felâkettir. Bu harbde, Sovyetler Birliği silâhlanma için zararî olan ham madde kaynaklarını kaybetmiştır. Komürun yüzde altmışı Donetz havzasındadır. Krivoyrog'un kaybmdan sonra demir istihsaiı azalmıştır. Nıkopolun elden çıkması manganez istihsalini biraz azaltmıştır. Keza, taburlarda, alaylarda, tümen'cTde, zırhlı birliklerde ve hava filolarmda intizam ve ınzıbat kalmamıştır. Subaylarm ve komisErierin mevzilerini terketmelerine vs bszı bozguneuarın bozgun yaratmalarına müsaade edemeyiz. Bu alçak bozguncular yok edilmehdir. İyi sılâhlandırılmış tirlikler kurulaıak emnıyet edilemiyen tümenlerin gerilerine konulma'.ı, karışık nc'atlerin önune siîâhla geçilmelidir. Şimdıden en kat'i emır şudur: .Geriye tek bir adım yok!» gönderdiler Macarlann yaptığı taarruz Londı a 12 (a.a.) Moskova radyosu bu gunkü neşnyaünda Aimanlar tarafından Voronej in cenubunda harbe sokulmuş olan ve tanklarla dest'jk'enen miıhim bir Macar p.yade kuvveünin ağır zayiatla püskurtülmüş olduğunu bildirmektedir. Macarlar dört hucumdan £onra ric'ate mecbur edilmişler ve rr.uharebe meydanında yüzlerce ölü bırakmışlardır. Adanadaki muhakeme Ad:na 12 (Telefonla) Halka noksan mal satmak iddıasile mahkemeye sevkedilen Yerli Mallar Pazarlan Adana mağazası şef vekili Vahid Tuna'ı ile pamuklu satış memuru Füruzan Atayüzü'nün muhakemelerine bugün başlandıMillî Korunma Kanunu hükümlerine göre mahkemeye verilen bu iki memurdan şef vekili ihmal, satış memuru da suiistimal suçile muhakeme edilmekteydiler. Her ıki suçlu da, suiistimal İddiasmın varid olmadığmı; hâdisenin Yerli Mallar Pazarından fazla bez almak ibtiyen fakat bu arzusu yerine getirilm'yen beledıye zabıta müdürile bir belediye memuru tarafından uydurulduğunu müdafaa yollu İleri sürdü. Mahkeme, şef vekili Vahidin mevkuf. suz ve satış memuru Füruzamn mevkuflu olarak muhakemelerine, âmme şa. hidlerinin celbi için davanın aym 18 ine bırakılmasma karar verdi. Tevkifi üzerine ağlamağa başlıyan Füruzana, hâkim metin olmasmı tavsiye etti. ömer Rıza DOGRUL Sırb ihtilâlcilerinden 3000 kişi öldürüldii, 9700 kişi esir alındı Berlin 12 (a a ) D. N. B. nin salâhiyetli kaynaktan öğrendığme ?ore Hersek ve cenub Bosna bdlgesiniekj harekât sahalarında bulun3n çetelerin temizler.mesi İşi gsçen hafta İçmde cie başarile devam etmiştir. Alman ve Hırkıt'alan tarafmdan yapılan sıstemav a t temizleme hareketîeri çeteıeri Sa. t i k ] r a y ' C osna çevresine çekilmek zorunda bırakmıştır. Uzak dağlık bölgelerdeki Uzukşark L harhi (Baş tarafı 1 ıncl sahJfede) Tebliğde bundan sonra 22 tenımuzla 9 ağustos arasmda Aleutienne adah'ina karşı yspılan hareketlerin tafsilâtı varilmcktedir. Baçlıca Amerikan hüci'.mlan 7 ve 8 ağustosta yapılmıştır. Kıska adasındakl düşman sahil batarya'arı susturulmuş ve yangınlar çıkarılmıştır. Kiska limanında 9 gemi batırılmij ve 12 gemi hasara uğratılmıştır. Ankara 12 (Radyo Gazetesi) Çungkingden geîen haberlerde J3pcnlsrın Birmanyaya yeni takviyeler gönderdik. leri bildiriliyor. Japonların bu ku\"vetleri Hindistanda hasıl olan son vaziyet (Baştarafı 1 inci sahifede) üzerine Birmanyaya gönderdiği anlaşıl kat yaranın ehemmiyetl hakkmda malumaktadır. Japonya, Rus hududv.r.da ol mat verilmemektedir. duğu gibi bu bölgede de fırsat kollaSuikasdcinin hüviyeti maktadır. Vaşington 12 (a.a.) Reuter: General Tojo'ya yapılan suikasde aid haber, Çin Kora ahali birliği Vaşington mümessili Kilsoo Kaan tarafından verilmiştir. Koralı mümessil şöyle demiştir: « Çıkan bir kargaşalık sırasmda, Japon jandarmaları tabanca kurşunüe maruf Japon tayyarecisi Bincaşı Yuzo Fujito'yu öldürmüşler ve Japon bapımna mensub iki fotografçıyı ölüm halinde yaralamışlardır. Park Soovan'm da öîüm derecesinde yaralandığı sanılmaktadır.» Kilsoo Kaan, Soovan'ın Koralı bir tethiş cemiyetine mensub olduğunu ve bunlann memleketleri için canlarmı fedaya andetmiş bulunduklarını ilâve etmiş ve tethişçi çetelerin şimdi Tokyo, Yokohama ve Osaka'da bir tethiş salgını tatbik etmekte olduklarını söylemiştir. General Tojo'ya suikasd köylere taarruz eden bir çok çeteler çırpışmağa mecbur ve yok edilmislerdir. Çetelerle boş yere temasa teşe'obüs eden bir İngillz subayı komünist aleyh. tarları tarafından Mos'ar yakınında oldürulmüştür. Saîomon adalannda harekât 23 temmuzdn 1 ağustosa kadar Sırb müsaid bir surette devam ediyor çeteleri 3000 ölu kayıb ve 9700 kişi esir Londra 12 (a.a.) Avustralya Baş vermislerdir. vekili Körting Salomon adalarmd^ki harekât hakkında verdiği bir izahat es. Sermedin vaziyeti oldukça .sıkısık. nasmda düşmanın mukabil ve şiddetli Ce;İTi cihetirden değil, işte gene düz. taarruzlarma rağmen karadaki harekâ günce. hattâ bolca kazanıyor. Radjoda tın müsaid bir vaziyet arzettlğini soy çahıyor, gazinoda çalışıyor. Mısırhlsra ler^ijtir. gittiği geceler en aşağı yüz lira alıyor: Burada Amerikan silâhendazları scri talebeleri de var. Sermedin üzünu.A! halinde hücumbr yap?rak göjüs göğ. bu değil, Nuran. Genc kız onu a^aşıse harbetmekjedırler. kâr o zavallı Müzeyyenden. çocukİ3nn. Müttefikler, Timor adası açıklanr.da dan, hattâ eskisinden bin beter bir İh. Japonlara hücum etmişlerdir. Nef.ca malle ancak haftada bir kaç defa henüz malum değildir. dığı köhne ve nıhsuz evinden kıskanı. yor. Sermed işl^rin bu yola doküleceÇindeki muharebeler Çungkin^ 12 (a a.) Nan=anş'm 100 ğini, Nuranın onu bu kadar benlmseyip .kilometre kadar cenubunda Kianşsi e inhisara almak İstiyeceğini tahmin etayletinde Linşvan'a hücum eden Çin memişti. Nuran glbı bir kadın tar^'ın. kuvvetleri şehrin dış maha!leleıi".de dan ihtirasla, körükörüne sevilmek ömdövüsen Japon kıt'alarını tuttukJarı rünün en büyük saadetiydi. Nuranı görüp tanıdıktan sonra ona sahib o'anmmevzil=rden atmışhr. mak ölümlerden ölüm seçmek gibi acı Temm.ızda 40 bin Çinli olacaktı. Fakat Nurana sahib olrrıuştu öîdürii'müs işte, maddeten.. manen.. artık tatlı oiı Tokio 12 (a.a.) Domei ajans! bildiakış, serapa zevk ve lezetle mücevherriyor: lenmiş bir üslub bulan bu yeni havatı Jacon kıt'alan, temmuz ayı Içinde yeni baştan sarsmak, Mühürdardakl eHopeh Yitoyotinin doğusunda ve batıvi yıkmak, çocukları ortada bırakıp lüsmja cereyan eden 31(3 çarpısmadi 40 zumsuz inkılâblar yapmağa ne lüzum binden fazla düşman öldürmüslerdir. vardı? Sermed ilâhî bir rüya görüıken bozmamak için en küçük bir Bir öksüzün goz yaşlannı kurut rüyayı hareketten bile çekinen bir adama ben. maktan daha ferah verici ne var. ziyordu. Nuran sebebsiz kuruntulavla dır? hem kendini, hem Sermedi hırpaiamaÇocuk Esirgeme Kurumu sa! Ne istiyordu acaba? Sermedin onun Genel Merkezi olmasuu mı, sade onu sevmesini mi? Emekli yüzbaşı ve Ankara tüccarlarından Ömer Nail Genctürk rahmeri rahmana kavuşmuştur. Cenazesi bugun RAŞİD RIZA TİYATROSD saat 10 da Suadiyedeki evinden kaldmHalide Pişkin beraber Harbiyede. BeKu bahçesinın Alaturka .arak Eyübsultan camiinde öğle namazı kılındıktan sonra Eyübsultan Şehidlikısmlnda bu sece saat (21,30) da ğine defnedilecektir. K Ö B D Ü Ğ Ü M FEVKALADt İ>l 3O AullSTOS İRTİHAL MOUMH «Cumhuriyet» in edebî tefrikası: 53 Yazar: Fakat Sermed, kemiklerine. İllklsıine, varhğmın mistik insiyEklarına vanncıya kadar onundu. Sermed yalnız Nu. ranı sevmiş, yalnız Nuranı sevecekti Tabiî ki evi barkı, Müzeyyen. çocuklar, her şey, her şey Nurana feda idi Fakat mademki ba^ngıcda böyle cezrî bir adım atılmadı, mademki o ocak bir mucize nev'inden dağılmamış bulundu, ve Sermedle Nuran bugün öb'irn Allahm emri, ayrıhk akla gelmiyecek kadar kaynaşmıştırlar, o halde mahkemelere, dedikodulara, hicranlara yol aç. makta mana ne? Sık sık feveran edsn genc kızı yatıştırmağa, kandırmağa çalışıyordu Bu teşebbüslerin bazısı pek yavan düşüyordu. Yavrum, hayatımızda ne noksan buluyorsun? Günaşırı, bazan her gün beraber değil miyiz? Ruhlar blrle^tik. S A F İ Y E ten sonra küçük ayrılık fasılalarının ne hükmü var? Nuran, gülümsiyen Buda gibi, gör ka. pakları inik, önöne bakıyordu. tnkısarlarını, acılarını yutkunuyordu. Yedi se. kiz aydır bu büyük ferağatlere idman etmişli. Kendisile Sermed hpkikatte ayrıydılar, çünkü Sermedde gönül kaçakçılığı vardı. Nuranı seviyor, fakat Müzeyyeni de biraz seviyordu. Ne biı tarafa, ne öbürüne tam bir teslimiyet gösteremiyordu. Genc kız bu çirkin ha. kikati açığa vurmak istemedi, yaînız bir kaç ürkek İtiraz serpiştirdi. Ayrı yaşıyoruz. Sonbaharda sarı yaprak dökümü etrafımda savrulurken yalnızdım. Sonra kış geldi; sabahlan gözümü açıp da çamların üzerinde tnze düşen karın beyazlığınj görünce seni ya. nımda aradım, yoktun. Sensiz nice gurublar seyrettim, su şırıltılan dinledim. vermiyor muyum? Neye böyle somurtgan yüzle benden kaçıyorsun. Onu piyanoya dayıyarak zorla öpmek İstedİ. Fakat Nuran razı olmuycrdu Vazodaki zerinleri düzeltir gibi yüzünü kaçırırken Sermed tekr'ar omuzlann'îan kavradı. B. FELEK Cevab ver, Nuran, ben her gün senin yanında değil miyim? Adanada açılan sıtma Bu defa Nuran silkindi ve kurtuldu. Hemen tabureye oturuvermişti. Partekâmül kursu Adana 12 (Hususî muhabirimizden) Ben İsterdim ki... Ve İlk günlerîmizde maklan gayriihtiyarî bir şeyler cal'yor. zannetmiştim ki seninle zamanda ve du. Bu nazlı, tatlı, biraz da hüzünlü 82 sivil doktorun iştirak ettiği sıtma tekâmül kursu bu sabah saat sekizde Amekânda beraber bulunacağız, ba'nara blr nınniydi. dana sıtma enstitüsünde açıldı. Bu müberaber gireceğiz, güze beraber çıkaca*** nasebetle, Valinin, askerl komutanm, ğızFecî bir mevzu, fitili tükenfnek üzere Sermed heyecanlanarak Nuranuı sö bulunan bir bombada Sermedle Müzey Parti, Belediye ileri gelenlerinin hazır bulunduğu bir tören yapıldı. Kurs devam zünü kesti. yen arasmdaki mahrem vaziyetti. Nuettiği müddetçe genc doktorlann ika Oyle oknuyor mu? Seninle gezip ran bu bahse dokunmamak için son de. metlerine «İsmet İnönü» ilk okulu tahdolaşmıyor muyuz? recede gayret ediyordu. Fakat dayanasis olundu. Bu sözler genc kıza bir cevab teşkil maz, zaman zaman beti benzi uçarak » \ etmeğe hiç de lâyık değildi. Nuran biraa ağzından telmihler kaçırırdı. Sermed o Bu aksam saat 8,30 da daha söylerse, sevdiği adamın daha kadar kendine güveniyor. öyle sağlam sathî, daha sudan kaçamaklar bularak teminat veriyordu ki inanmamak kabil büsbütün sukut edeceğinden korktu. değildi. Böyle olduğu halde Nuran şüpBahsi kesmek üzere ayağa kalktı. Bu heden kurtulamadı. Görünüşte her şey iki katlı hezimetlere de artık alışmıştı iyi ve güzel; Sermed, gözü dünyayı göGenc kız öğlen sofrasına bakmak remiyecek derecede Nurana bağlı. FaTürkçe sözlü ve şarklll istiyordu, Sermed yolunu kesti; Nura kat.. fakat... Ah nedir, Nuran tahlil eBüyük Şark Filmi nı kucaklıyarak piyanonun yanına ka demiyor, yalnız hissediyor ki bir çürük nokta var. dar çekti. (Arkaa var) Söyle Nuran, bütün hayatımı sana E R O L E L H A M R A'da I Farhad ile Sirin 2YAYIA DİLBERİ

Bu sayıdan diğer sayfalar: