CUMHURÎYET 27 Mayis 1942 KRIMINOLOJİ Uzerine düşünceler Mustafa Namık Yazan : Son makalemizde kendisinden bahset te dayanan cürümlerde: Baba öldürmetiğimiz Tarde'm eseri mukayeseli cina lerde, zehirlemelerde, adi öldürmelerde, iyet, insanda pek ziyade İlgi uyandıran ölüme sebebiyet veren vurma ve yaradört tetkikten İbaretîir. Bunlardan bi lamalarda, muntazaman yukarıya doğru rincisinde cinaî örnek, ikincisinde cinaî yükselen devamlı bir ilerleyiş vardır. İhsaiyat, üçüncüsünde ceza, dördüncü Bazı vasatlarda, meselâ büyük rehirlerde sünde bizzat cir.ayet incelenmiştir. kanlı cürümler, gayesi şehvetten, kösBunlarm başlıca konusu yeni İtalyan nuden ibaret cürümlere nispetle azaur cinaiyatının, bilhassa kendisinden geçen gibi görünür. Tarde buna karşı şöyle cedefa konuştuğumuz Lombroso'nun mü vab veriyor: Öldürmelerin çoğunluğu bir taleasıdır. Bu mezhebler, suçun özünü ulusun her suretle ahlâksızhğına delâlet İstanbul Tramvay İdaresi, Rumananlamakta öne sürülen bu yolaklar, etmez. Kızgınlık halile, intikam kasdile, J'ada hazırlanarak vasıtasızlıktan dolakendilerini ortaya çıkaran ayni usul ve siyasî rekabetle vsya namus kaygusile sevkedilemiyen 800 kadar bandajı şekü dahilinde dürünülür. Bunlara da vaki suçlarda herşeyden önce bir asalet etirmek üzere mühendis Süleymanın en yeni ruhi ve içtimaî müşahede yolla vardır. Bunlar ancak uygurlaşmış mil riyasetinde bir heyeti b*u günlerde Bükrından gidilir. Müellif bütün malumatı letlerde görülür. Kendileri medeniyet reşe gönderecektir. Heyet bu bandajlanı bunlarda kullanıian fikirler ve vakı âlemine henüz girdiklerinden ahlâkları ın en kısa bir zamanda şehrinıize nakalar hazinesinden toplar. İtalyan bilgini nispeten saftır. Fakat daha üstün, daha ini temine çahşacaktır. Bandı.j noksanönceleri caniyi iik vahşilere benzetmiş olgun bir medeniyet şiddete dayanan ığı yüzünden her gün bir kaç arabanm ti. Cürmü cfe atacılıkla, atalardan gelme cürümlerin hile ve şehvete bağlı cürüm seferden kaldırılması m?cburiyeti hasıl istidadlarla izah etmişti. Bunların delilik lere şekillerini değiştirmekle birlikte Imaktadır. Şimdiye kadar garaja çele aydınlatılmasını istemiyordu. Daha yürür. Binaenaleyh yeni zamanlara hâs kilen arabalar 80 i bulmuştur. Yeni Bonra doğanak mücrimle deli mücrim olan adi duyguların ve kaba suikasdlerin bandajlar gelinciye kadar 1 hazirandan mefhumlarını katıştırmıya çabalıyarak bir istilâsı görülür. tibaren Yedikule ile Sirkeci arasında evvelki düşüncelerini tamamile bırakİtalyan cinaiyat âlimlerinden Ferri, in şliyen tramvaylar Sirkeciyo kadar gitmaksızın bu son izahı kabul etmişti. tiharın yürüyüşü İnsan öldürmekle miyerek Beyazıddan geri döneceklerdir. Tarde bu İki iddianın tenakuzunu, makusen mütenasibdir. Bunlardan birisi Böylece mesafeden ve sefer adedinden bozuşkunluğunu gösteriyor. Diyor ki: bütün memleketlerde ve bütün zaman bir miktar kazanılmış olacaktır. Bsn«Delilik medeniyetin, uygurluğun bir lrda ötekinin bütünleyicisi ve muvazene dajlar geçikecek olursa, daha biişka mahsulüdür. Onun ilerleyişleri ardısıra vastasıdır, diyordu. Bu hükmünü de ih hatlarda çalışan arabaların seferlerinin gider. Bilgisiz sınıflara hemen meçhul saiyattan çıkarıyordu. Tarde bu müd tahdid edilmesi de mümkün gorülmekgibidir. Aşağılık ırklara bağh kavimlerle deayı inkâr ediyor: «Şayed insan öldür tedir. Almanyaya binden fazla bandaj daha ziyade malum değildir. Mücrim me ile intihar arasında karşıhğa bir nis ve 800 bin lira kıymetinde muhtelif şayed bir vahşi ise bir deli olamaz. E pet bulunsaydı, medenî memleketlerde, tramvay levazımı ısmarlanmıştır. Anğer deli ise bir vahşi bulunamaz. Bu iki hemen diğerinin yükseldiği bir hızla cak bunların bir seneden evvel hazırmüddeadan birini seçmek lâzrmdır. Ya birinin alçaldığı gözükecekti. Fakat in lanmasına imkân görülmemektedir. lancı delilikten bahsederek bunlar ara tihar korkunc bir hızla ve intizamla çoemda bir itilâf, bir uyuşma vücude ge ğalıp büyürken, insan öldürme nispeünin Uskiidar tramvaylan tirilirse, bunlardan birile diğerinin ma hemen bir karar üzere kaldığı veya aşsğı Üsküdar, Kadıköy ve havalisi halk hiyeti adeta gevsetilmiş ve değiştirilmiş yukan böyle bulunduğu malumdur. Bu tramvayları şirketi umumî hissedarlar olur. Mana daraltılmış bulunur.» Maa da salt kendine mahsus ve ancak içti heyeti, 30 haziranda fevkalâde bir topmafih müellif doğanak caniyi inkâr et maî bir sebebln intihar üzerinde tesir lantıya davet edilmiştir. Bu toplantıda, rr.iyor. Fakat bu konuda şöyle diyor: ettiğine şehadet eder. Fakat kendi ken şirkeün feshi hakkında kat'i karar veri«Tarihten önceki veya bugünkü vahşi dini öldürme nedir; bu cemiyet haya lecektir. lle, içtimaî değil, fakat teşrihî ve grizî tile uyuşmak bilmiyen hodkâmlığın, benInkâr olunamaz benzeyişlerile beraber, ciliğin şekillerinden biridir. Hakikat Sabunluk zeytinyağlarına anadan doğma cani bir vahşi değildir. şudur: Medeniyetin bunlar üzerinde Kezalik bir deli de değildir. O, bir yaptığı tesir kendilerinin şekilleri arael kondu tansuktur, bir acibedir, bir tabiat galatı smda bir bağlılık, birbirine bir dayanışTicaret Vekâletinden gelen emir üzedır. Bunlardan bir çoklan gibi, ırkın ma vücude getirir. Böylece cürmün kan rine Bölge İaşe müdürlüğü dün sabunveya nev'in geçmişine bağlı bir takım lı görünüşleri içtimaî terakkinin akışın luk zeytinyağlarla yemeklik olmıyan gerileme halleri arzeder. Bu çeşidli va da felâketin kanlı görünüşlerile ayni za yağlara el koymu^tur. Bu husustaki sıflan başka başka tarzlarda kaynaştır manda bir üstünlüğe meyleder. Burada tebliğ şudur: mış bulunur. Fakat Tarde, en eski bir arızî vakıa vardır. Bu da ihtimale Vilâyetten tebliğ edilmiştir: atalarımızın bu surette muhakeme olun göre, Avrupa medeniyetinin dinden u 25,3.942 tarihli Vllâyet tebliğile bemasını, yargılanmasını kabul etmez. En zaklaşma ve vasfından ve sanayi haya yana tâbi tutulmuş olan zeytinyağlareski vesikaların eski insanları, tadi bar tından doğar. Binaenaleyh Avrupa cemi dan: barhk halinde», fakat daha güzel olarak yetlerinde ferdlerin kendi canlarına kıyA Ecnebi maddesi yüzde yarımı gösterdiğini kayıd ve işaret eder. Bun ma çoğalıyorsa, bu, onlarda insan öldür. geçmiyen lampat yaglarile; dan başka görüşlerine şunları da ekle melerin azalmasından değildir. Bu, dini B Yüzde beş ilâ yüzde sekiz asidli miş bulunur: «İyi vahşiler de vardır. İstidadların, hidayetlerin, maneviyata Quatrefage, Spencer, Darvvin bize on bağlanışların noksan olmasındandır. İn ve azamî yüzde bir ecnebi maddeli sıra ları sevdirmiştir. Hatta bugünkü vahşi san öldürmeler tenakus ediyorsa, bu va mallarına millî korunma kanununa islerde iyiler bir asgariyeti, bir azınhğı kıyaı İntiharm değil, fakat diğer smıf tinaden ticaret Vekâletince el konmuştemsil etseler biîe, bizim ilk babalarımı cürümlerin: Hırsızlığın, dolandırıcıhğın, tur. Keyfiyet alâkadarlara tebliğ olunur. zın bu azınlık içinde bulunmasını tah sahtekârhğın, ahlâka karşı saldırmaların minde bir engel yoktur.» çoğalmasına atfetmelidir. İnsan öldürmeTerfi lerin azalmasından şu netice çıkanlabiDevlet Havayolları Umum Müdürlüğü Müellif tekâmülcülerin kabul ettiği lir: Bugünkü cemiyetlerde ah'.âksızlık Yeşiiköy mutemedi Ali Candaşm mesaterakki fikrine, İnsanların İlerleyişile eksilmiş değil, bilâkis ziyadeleşmiş ve isi takdir edilerek Münakale Vekâlecürümlerin ozalacağı düşüncesine karşı çeşidlenmiştir. tince bir derece terfi ettirilmişttr. bulunur. Cemiyetlerin medeniyet yoKöylü için mühim bir karar Müellif hangi şartların cinayete, suç lunda, uygurluk yönünde ahlâkî terakHükumetin mühim bir kararı dün kileri kendilerinin zihnî terakkilerine yapmıya daha müsaid olduğunu inceiealâkadarlara tebiiğ olunmuştur. Bu kanispetle daha ağırdır, daha şüphelidir. yor. Bunlar, ona göre, muharebelerdir. Hakikî olduğu zamanda bile. Bu, bir Dahilî isyanlar, cemiyet dahUinde her rara göre hükumetin son defa buğday ferdî ahlâksızlaşmadan ziyade, ahlâksız türlü kıymetleri altüst eden inkılâblar fiatlarına yaptığı 2 kuruşluk zamdan lığın şeklini değiştirmesinden ibaret bu dır. Bunlar ahlâkın bozulmasında en ev\'el Toprak Mahsulleri Ofisine buğlunur. Milletler, veya bunlar içinde en derin ve en kuvvetli amillerdir. Çünkü day satmış olan köylüye de kilo başuıa medenî sınıflar, aşağılık milletlerin de bütün şekillerile kendi sınıfından harice yeniden İki kuruşluk munzam bir fark ğilse bile, diğer içtimaî sınıfların bolluğu çıkmış veya tardolunmuş insanları ortaya ödenecektir. ve çokluğu içinde kaynaşıp yutulmakta çıkarır. Dün kendi çevresinde sefahetle, Dumlupınar 3 haziranda dır. Oyle ki ahlâkî salâh, ahlâk bakımın rezaletle tanınmış bir kimsenin başa gidiyor dan düzgünlük ve iyilik kendi işlnde geçtiği, etrafuıa kendine göre başkalaveraseti çalışüracak, maddiyet ve mane rını topladığı görülür. Böylece ihtiras Dumlupınar vapuru 3 hazirana rastviyetinin kaynaşmasile kendini derin ve sahası kendisine hudud çizilemez surette lıyan önümüzdeki çarşamba günü Pisökülmez sevkitabiiler haline getirecek genişlemiş olur. Tarde çıkardığı bu neti reye hareket edecektir. Vapur bu dezamanı bulamamaktadır. Binaenaleyh ceden şu tedbirlerin alınmasını gerekli faki seferinde, yiyecek maddesi oL<rak burada görülen ve hatta inkişaf eden buluyor: Cürmü tamamile gem altma tuzlu balık, incir, kuru üzüm gibi şeylyilikler hayatî olmaktan ziyade içtimaî alacak en müessir vasıta hükumet ida ler götürmektedir. sebeblerden ileri gelmektedir. resinde istikrardır, salâbettir. Her türlü Aksarayda yapılacak telefon Müellif her türlü şekillerile ahlâksız emniyettir. Sürekli değişmelerin önüne santralı lığm keyfiyet ve kemiyet itibarile gittik geçilmeli, bunlara karşı sed çekilmelidir. Aksarayda Mustafa Kemalpaşa cadBir muvazene kurulmalıdır. çe yükselen münhanislne, bunun İfadesi olan iğriye bir işaret eder: Bütün şiddeMustafa Namık ÇANKI desinde yapılacak yeni telefon santralı binasına aid inşaat projesi Ankarada tasdikten çıkmış ve İstanbula gönderil•^^™ MEVSİMİN SON SÜRPRİZİ... SİNEMACHJĞIN miştir. Yakında inşasma başlanacak oEN KIYMETLİ HARİKASI... lan bu santrala iki bin abone bağlanacaktır. İnşaatın ikmalini müteakıb Aksaray posta ve telgraf şubesi de bu binaya nakledilecektir. Tramvay seterleri Yedikule Sirkeci seferleri Beyazıdla Yedikuîe arasında yapılacak ÇEMBERLİTAŞ Sinemasında B UG Ü N MATİNELERDEN İTİBAREN: İLSE VERNERMn yarattığı şaheseri Sinemacılar da zam istiyor İSVEC P r o g r a m a BİJLBİJLÜ i l â v e t e n ! CASUSLAR m^tm YUVASI M^B Baştan nihavete kadar hevecan ve sergüzeşt filmi. Zaferinin en muazzam kudretinin en büyük varlığmı L AL E MÜJDEUYOR Sinema ve tiyatro istihlâk vergilerine yüzde yirmi nispetinde zam yapılması üzerine sinemacılar, Belediyeye müracaatte bulunarak evvelce yapılan yüzde onun da gözönünde tutularak biletlere yüzde otuz nispetinde bir zam yapılmasını istemişlerdir. İktısad müdürlüğü biletlere yspılacak zam miktarırun yüzde yirıniyi geçmemesi üzerinde ısrar etmiştir. Halid Ziya Uşakİstanbulda örneğine ^ ^ • ^ * ^ ^ Yazan : ^^«m^^ hgil imzalı yazılar az raslanan bu inbana çok defa Wagsanlar canlanıyor, ner'i ve Vcrdi'yİ okujucuyu aralarıhatıılatır. Büyük na alıyor, kendi mu Türk muharrirınin hayyel varlıkları ve her zaman taze, her zaman genc fikirle sında o güne kadar erişilememjş bir ol muhayyel maceraları içinde ona ruh âlerini sahifeler arasmdan süzüp kana ka gunluk veriyordu. minin reel akışını seyrettiriyorlardı. na içime akıttıktan sonra, ruh ve beden Kırk sene sonra, bugün, kendi yetiş• baği?rmın o çözülmez düğümü üzerinde, Halid Ziya Uşaklıgil ile bu müstesna tirdiği nesillerle beraber yazı yazan insana hayatı sevdiren bir felsefenin adamlar arasında bir benzerlik görü Halid Ziya, eşsiz tahlil kudretini artık bitmemesini özlediğim tatiı rüyalarına şüm, basit sebeblerden ileri gelmiyor. doğrudan doğruya bizim hayatımızın dalarım. Yarım yüzyıl önce san'at hayatına atı ve bizim realitemizin emrine vermiştir. Richard Wagner, Parsifal'i tamamla lan bu büyük Türk muharririni bugün (Kırk Yıl), (Vedadın Hayatı [*]), (Sadığı zaman yeuniş yaşında idi. Arkasın torunlarile bir arada, çoğundan daha ray ve Ötesi) gibi hepsi son bir kaç sene da kavgalar ve zaferlerle dolu upuzun genc ve daha verimli bir çahşma hızı içinde yazılan ve bazısı iki, bazısı üç bir hayat vardı. Tannhauser, Lohengrin, içinde görürken, onun şahsında, beden cild tutan bu büyük eserler, kırk sene Tristan und Isolde gibi ölmez eserierini esirliğinden kurtulmuş yaratıcı bir ruh öncesinden başhyarak bugüne kadar çoktan vermişti. Kendi emeğile tırman yüksekliği seanekte hakhyım. Halid gelen yakın tarihimizin bir san'atkâr dığı san'at tahtında, rakibsiz ve itiraz Ziya (Mai ve Siyah) la (Aşkı Mem fırçasile boyanmış sürükleyici, canlı, sız oturuyordu. Eseri o kadar harikulâ nu) u yazalı kırk seneye yaklaşıyor. O renkli ve reel tablolarıdır. Tefrika halinde teker teker gazetelerde okunduğu de idi ki, başka bir büyük adamın, zamanlar bu iki kitab için: hatta bizzat Wagner'in bile caha üstün Garb tekniğile yazılmış, garbdaki zaman, sosyal hayatımızı önümüze serbir eser yaraftbileceğini kimse düşüne benzerleri ayarında ilk Türk eserleri! mek, bize kendi kendimizi tanıtmak bakımından kıymeti belki hemen anlaşılamezdi. Zaten yaşı da hayli ilerlemişti. Denmişti. mıyan bu kitablann yarınki kültür ve Saçlarındaki aklar, alnındaki kırışıklar, Bugün, aradan kırk seneye yakın bir yckuş a;ağı inen, ve indikçe sönen bir zaman geçtiği halde, bu iki eseri aşan düşünce cihazımız üzerinde oynıyacağı hayaün gözle görünür, açık deliileri idi. bir olgunlukta başka bir Türk romam müspet rolü. kavramak için onları toplu Sıhhati de günden güne bozuluyor, da yazılmadığını bütün edebiyat tenkidci olarak şöyle bir gözden geçirmek bile ha sir.irli, daha hırçın bir hal alıyordu. lerimiz ağızbirliğile söylüyorlar. Tanzi yetişir. Halid Ziya, çalışkan ve verimli Fakat onun hâlâ çalışmaktan bir anmattanberi garba doğru kollarını uza hayatı boyunca içine girdiği muhitleri, olsun yılmadığıru duyanlar şüphe için tan Türk sosyal bünyesini, romancılık tanıştığı ve temasta bulunduğu insanları, aslına sadık kalan, fakat hiç bir zade idiler. gibi mühim bir san'at kolunda oraya man sıkıcı olmıyan bir titizlikle bize Işte en güzel eserlerini yarattı. ulaştıran Halid Ziya, yalnız o iki eser anlatıyor. Ayrı ayrı bahislere dokunan, Bundan sonra bu yorgun kafadan ne le, edebiyat tarihimizde kendine yük ayrı kitablar halinde basılan bu cildler, beklenir? Yazık, hem İsmini küçültecek, sek ve yıkılmaz bir yer kazanmış sayı büyük bir senfoninin parçaları gibi bir labilirdi. Normal çahşma yaşını doldur bütüne bağlıdjrlar. O Bütün, kırk yıl Bu şifreli telsizde, Alman Hariciye hem de boşuboşuna yorulacak! duktan sonra, artık Yeşilköydeki sakin İçinde üç rejim değiştiren, bir medeni Nazın, büyük elçi Bernsdorffa hulâsaDiyorlardı. köşesinde, çocuklarının, torunlarının ve ten şöyle diyordu: Parsifal, ruhu bedenin bir nevi te» genc, ihtiyar eserini seven bütün hay yet zümresinden ötekine geçen Türk *Son derece mahremdir; bizzat sizin zahürü sayan materialist felsefeye karşı ranlarmın mişafirliğini kabul ederek sosyetesidir. Yorulmak bilmiyen, en tarafınızdan halledllmelidir. Emin. bir ufak sanılabilecek noktalar üzerinden şaşırtıcı bir zafer oldu. Ak saçlı, buru yorgunluksuz, ıhk bir sonbahar geçiryolla Meksikodaki Alman orta elçtsine juk suratlı, yetmişlik ve yorgun Wag meğe o şüphesiz çoktan hak kazanmış bile zeki ve hassas bakışlarını ayırmıyan göndermenizi rica ederim. 1 fubat 1917 bir hayatın reel hikâyelerini okurken, ner, bu operasile dünya musikisine eş tı. biz, sahifeler ve cildier arasında kendi den itibaren, kayıdsız ve şartsız denizsiz bir eser hediye ediyordu. Olgunluk alU harbini ilân etmvk niyetindeyiz. Fakat, iç canhlığı sönmiyan yaraühş sosyal oluşumuza dair hesabsız ipucları çağında yarattığı o hayat, felsefe ve Buna rağmen, Amerikanın bitaraf kal[enclik dolu eserlerini, yetmiş yaşında lar için çalışmamak belki çalışmaktan bulabiliyoruz. masmı temine çahşacağız. Buna muvafolduğu halde, daha derin bir felsefe, daha ezici, daha yıpratıcı oluyor. YeKırk yıl önce Türk romancılığını garb fak olam.adxgim.iz takdirde, Meksikaya daha canh bir iman taşıyan Parsifal'le şilköyde oturan, şehre pek az inen Hatekniğine kavuşturan büyük Halid Zi a§ağıdaki fartlarla bir ittifak teklif etlid Ziya, bugün, tâ eskiden, (Serveti gene kendisi aşmıştı. ya, normal bir insanın tekaüdlüğe çe mek istiyoruz. Harbin müşterek svvk ve Giuseppe Verdi, Falstaff'ı bitirdiğinde Fünun) zamanlarında olduğu gibi hep kileceği bir yaşta, çok mühim bir edebî idaresi, bartsm müştereken akdi, geniş tam seksen üç yaşında idi. Dramatik o eksilmiyen taşkın zekâ, hep o sönmi nev'e dair parlak nürruneler vererek bir yıalî yardım Meksikanın vaküle A' operanın çok kuvvetli mümessillerinden yen duygu tazeliğile gene aramızdadır. kendi kendini aşmış bulunuyor. Şimdi merikaya vermek mecburiyetinde kalbiri olan bu İtalyan bestecisi de ölmez Romanlarındaki teknik olgunluğu hâiâ ye kadar alaturkalıktan kurrulamıyan dığı topraklannın geri alınması için taeserlerini çoktan vermiş, hayatın ve kimse aşamamışken, son beş, on sene (Hatırat) dediğimiz bu edebiyat nev'i, rajımızdan teminat vertlmesi itti/afctn öhretin en yüksek tepelerine tırman içinde, o, yazılarile kendi kendini aşan bundan sonra cemiyetimizin isteklerine teferrüan, bu şartlan gayet rvahrem su. mıştı. Milano'daki köşesine çekilmiş, bir tahlil ve terkib kudreti gösterdi. uygun bir inkişafa kavuşursa, romancı rette Meksika Cumhur Reisine bildire(Aşkı Memnu) ile (Mai ve Siyah) ta lığımız gibi bunu da Halid Ziya Uşak cek olan zâtıâliniz tarnjmdıin, Birleşik sessizce oturuyor, gencliğinde alın teri dökerek topladığı servetle muhtac ve rr.uhayyel maceraların sürükleyici üs lıgilin daima taze ve daima derin kal Amerika harbe girer glrmez, tanzim efakir meslektaşlarına elinden geldiği ka lubu arasından bizde belki örneğine az masını bilen sihirli kalemine borclu dilecektir. Cumhurreisine keyfiyeti Jaraslanır bir takım insanlarm ruh halet olacağız. dar iyilik etmeğe çalışıyordu. ponyaya da ihsas etmesini ve hemen harekete geçmesini telkin ediniz ve Derken bir gün bir havadis duyuldu: lerini görüyorduk. Muharririn kaleminNADİR NADİ kendisine, şiddetli deaizaltı lıarbinin, Verdi, Shakespear'in (Windstor"lu çen deki san'atkâr kudreti o kadar yüksekti [*] Henüz kitab halinde çıkmamıştır. İııgiltereyi bir kaç ay içinde sulh istekadınîar) isimli komedyasından bir ope ki, kırk sene önceki Türkiyede, hatta meğe mecbur edeceğini, fimdiden ümid ra hazırlıyormuş. ettiğimizi lutfen bildiriniz. îlh.. • Ruhuh bedene, içimîzdeki hayatiyetin vücudümüzdeki hayatiyetine kayıdsız Alman Hariciye Nazın, üç hafta sonşartsız bağhlığına o kadar ahşılmış ki, Beşiktaşta Sinanpaşa mahallesinde lunan ve evvelce postane olan, 14, 16, 18 ra, 5 şubat 1917 de Meksikodaki Alman dâhi de olsa, seksen üç yaşında bir ada Köyiçinde dün saat yanmda bir yangın sayılı ahşab evler, hurdacı Hamdinin orta elçisine gönderdiği şifreli bir telmın üstün bir eser yaratabileceğine ko çıkmış ve iki kola ayrılarak 8 evle, 14 20 ve Ziya adlı birine aid 26 sayılı dük sizde, Meksika Cumhur Reisile ayni layca inanılmıyor. Üstelik Verdi o yaşa dükkân yanmıştır; 2 dükkân da esaslı kân, 30 sayıll bakkal Mehmed Alinin şartlarla bir ittifak akdetmek üzere tekadar hep dramatik eserler üzerinde tamirsiz istifade edilemiyecek derecede dükkânı, alay kâtibi Ziyanın oturduğıı şebbüste bulunmasını bildiriyordu. Bu çahşmıştı. Traviata, Trubadore, Rigo hasara uğramıştır. 32 sayılı ev, Safranbolulu Çeyrekzade şifre de İngilizler tarafından halledileletto, Aida gibi şaheserler hep facia ile Yangın çıkan yer, İstanbul Arşiv Da Hasana aid olan ve Mari adlı bir kadı rek Birleşik Amerikaya bildirildi. Bu biten karışık ruh mücadelelerinin, ifa iresi memurlarından Sabrinin sahibi ve nın oda oda kiraladığı dört katlı 34 sa vesikaların neşri, Amerika efkân umudesini insan sesinde ve orkestrada bu yumurtacı Ahmedin müsteciri bulundu yılı ahşab ev, şekerci Halile aid 36 sa miyesinde büyük bir heyecan yarattı ve lan güzel birer tablosu İdi. Halbuki o ğu 24 sayılı sigortasız ardiyedir. Sabrinin yılı ev, keresteci Hasana aid 38 sayıü 6 nisanda Kongre Almanyaya harb Uâşimdi, seksen üçündan sonra, bir opera oğlu beş yaşında Ozcanla seyyar satıcı üç katlı ahşab ev, Yenihamam sokagın nına karar verdi. komik yazarak bambaşka bir sahada Nezirin oğlu altı yaşında Hüseyin kib da da maliyeci Kenanın 13/1, mobilyacı kendini denemeğe kalkışıyordu. Buna ritle oynarlarken, Ozcanın çaktığı kib Suphinin 11, koltukçu Mahmudun 9, kırkından sonra saz çalmak bile dene rit, yanar halde talaşlar arasma düş koltukçu Ahmedin 7, tamircl Kegorkun mezdi. Verdi'nin yaptığı düpedüz bu müş V talaşlar, derhal alevlenmişür. 5, tamirci Cemalin 3, koltukçu YusufuD e naklık sayıhyordu. Yangın, çok geçmeksizin büyümüş 1 sayılı dükkânlan yanmıştır. Bu dük Askerlik vaziyetini herkes Falstaff, bütün bu tahminlerin neka tür. Ateş, ilk olarak ön taraftaki boş kânlann sahibi, Ayşe isimli bir kadındır. niifus kâğıdına yazdıracak dar yanlış olduğunu açığa vurdu. Ha yumurtacı dükkânını, ondan sonra da Ev olarak ilk yanan İstanbul Arşiv İstanbal Vilâyetinden: yat ve hiciv dolu bu sarkastik eser, bir sağdaki Sabrinin 28 sayılı evini tutuş dairesi memurlarından Sabrinin evin1 Her erkek vatandaşın 1 haziran turmuştur. Sonra döşeme tamircisi Mus de kiracı olarak oturanlar, Binbaşı Hadeli saçmasına benzemek şöyle dursun, tam tersine Verdi'nin öteki eserlerini bi tafanın 22 sayılı dükkânını yakmış ve san ve ailesi, tayyare fabrikası usta 1942 den İtibaren İki ay zarfında (yanl le aşan bir tazelik taşıyordu. Alaycı o sırada Köprübaşı Yenihamam so lanndan Hasan Ulu, Sabiha, Aguş ve temmuz 1942 sonuncu gününe kadar) nağmeler arasında kâh acı, kâh tatlı bir kaklarmda iki kol üzerinden yürümüş ailesidir. 34 sayılı evde oturan kiıacı mutlaka bir nüfus hüviyet cüzdanlna bakışla gülümsiyen iyi görüşlü bir ha tür. Akaretler caddesine doğru daha lar Selma Bereket ve ailesi, Hatice Bur sahib olmaları ve olmıyanların bulunyat felsefesi esere, opera komik saha fazla ilerliyerek, caddenin köşebaşında gan, tornacı Fuad ve ailesi; Atina ve dukları kaza kaymakamlıklanna müraki mescide, tahakkuk ve tahsil şubesine kızı; kunduracı Mihal ve ailesi; Kadri caatle vesika almalan. 2 Nüfus cüzdanlarında askerlik mukarşı yerde ilerlemesinin önüne geçile ye Merd ve ailesi; otuz sekiz sayılı evde bilmiştir. Bu aralık, sondan bir evvelki ev sahibi ve Sabriye; öteki evlerde de amelelerini kaydettirmiyenlerin ilân tarihinden itibaren askerlik şubelerlne ahşab evin kısmen yıkılması da, yangı gene ev sahibleri oturmaktaydılar. şahsan müracaat ederek yoklamalarını nın tavsamasında rol oynamıştır. Saat Evlerle dükkânlardan, eşya kısmen yaptırmalan. BUGÜN • on beşi on geçe, yangının daha fazla bü^urtarılabilmiştir. 3 Nüfus cüzdanlan bulunmıyanlayüme tehlikesi atlatılmış sayılmıştır. BuMevsimin son harikası. bütün Beşiktaş Kaymakamı, Beşiktaş Emni rln mahallî hükumete müracaatle alanunla beraber, itfaiye saat on dokuza dünyada ateşli heytecanlar kadar su sıkmamn arkasmı kesmemiş, yet âmiri daha başlangıcda hâdise ye cakları vesikalan ve askerlik ettiklekoparmış olan daha sonra da yangın yerinde mevziî ve rine gelerek, yangın dolayısile icab den rine dair vesaikle terhis tezkerelerini tedbirlerin alınması hususunda yskın şubeye göstermeleri ve hükumetten alkısmî olarak nöbet beklemiştir. dan alâkadar olmuşlardır. Diğer taraf dıklan vesikaların altına askerlik muYangmda, yukarıda yazılan evle dük tan Müddeiumumî Cevad Özpay da, Be amelelerini yazdırmalaru JUDY KELLY kânlardan başka, Köprübaşı sokağında şiktaşa gidip, yangm sebebi etrnfınds GEOFFREY TOONE 4 Yabancılardan İstanbul cihetin121 sajulı koltukçu Yusufa, 12 sayılı tahkikata el koymuştur. Hâdisenın bir de ikamet edenlerin Eminönü, Beyoğlu Aynca: Herkesin merak ettiği: berber Reşide aid dükkânlar, Cekaza mahiyetinde olduğu anlaşümakta cihetinde bulunanların (Sarıyer şubesi mal, Kemal. Sabri kardeşlere aid ise de, kat'î neticeye vanlmak üzere müstesna) Beyoğlu yabancı şubelerine; üçer.katlı ve her katmda beşer oda bu tahkikat devam etmektedir. Anadolu cihetinde bulunanların (Kartal, Adalar şubeleri müstesna) yabana. Kadıköy şubesine müracaat etmeleri, ^ B a s I a d ı ! ^m 5 Sarıyer, Kartal, Adalar, Şile şubeleri mıntakasında bulunan yabancılaBU G E C E D E N İ T İ B A R E N : rın işbu şubelere müracaatle muameleYann akşamdan itibaren lerini ikmal ettirmeleri ilân olunur. Halid Ziya Uşakhgi Nadir Nadi Yeni cscrleri munasebetile [HEM NALINA MIHINA Meksikaya dair eksika da, Demokrasiler cephesinde harbe girmek üzeredir. Geçen harbde, komşusu Birleşik Amerika ile arası açık olduğu için, Almanyanın kendisine müttcfik yapmak istediği bu devlet, 2 milyon kilometre kare tutan arazisine ve 20 milyona yaklaşan niifusuna rağmen, hatta orta çapta bir askerî devlet dahi değildir. Onun için, Mihvere harb ilân ederse, Müttefiklere ehemmiyetli bir yardımı dokunmaz; yalnu zengin petroUeri ve coğrafî vaziyetinin temin ettiği sevkülceyşî durum bakımlarmdan Demokrasilere bazı faydalan olabilir. Meksikanın, bu harbde, Mihvere karşı cephe alması, bize geçen harbde, bu devleti, Birleşik Amerikaya karşı mücadeleye iştirak ettirmek için, Almanya tarafından sarfedilen fakat neticesiz kalan bir teşebbüsü hatırlattı. Bu teşebbüs, sade boşa gitmekle kalmamış; Birleşik Arnerikanın Almanya aleyhinde harbe girmesinde de hayli büyük bir amil olmuştur. 1917 senesinin ilk aylannda, Londrada VVhitehall civarında bir yerde düşman şifrelerini açma dairesinde çalışan mütehassısların önüne hergün yığılan bir sürU şifreli telsizler arasında bazıları, son derece mühim bir sırn ihtiva ediyordu. Şifre subajiarı, bunlardan birinin Alman Hariciye Nazın Zimmermann tarafından Vaşingtondaki Alman büyük elçisi Kont Bernsdorffa gönderiidiğini anlamışlar ve şifrenin son kısmını iyi kötü çözmüşlerdi; bunun üzerine bütün gayretlerini sarfederek 3U mühim şifrenin diğer parçalannı da halletmeğe çalıştılar ve muvaffak da oldular. Beşiktaşta büyük bir yangın oldu MARMÂRÂda Gizli Emir Hakikati Arıyan A D A M... DikkafcZATI SUNGUR SinemasV v e Tiyatrosunda Ekmek karnesi tabedenler Yarın Matinelerden itibaren Senenin en güzel ve görülmemiş iki filmi birden 2 Heyecandan yaratılan, aşkla 1 Musiki dünyasının en parlak süslenen, esrarla ateşlenen güneşi: büyük film. G1USEPPE LUGO'nun yarattığı SEV BFM # DEHŞET ADAS1 Sizi müzikle mestedecek, zevkle çıldırtacak korku ile titretecektir. BUGÜN MATİNELEEDEN İTİBAREN Şehzadebaşı T U R Â N sinemasında 1 Meçhul Doktor... 2 Dünyayı Titreten Keşif Claude DAUPHİN Erich von STROHEİM Madeleipe SOLOGNE Herkesi merak ve heyecanla titretecek büyük aşk ve ihtiras filmi TÜRKÇE SÖZLİL Dehşet, Korkunç ve Tüyler Ürpertici bir film. Üç büyük şaheser film birden Küçükpazarda oturan zımbalı defter satıcısı Mustafa ile Hocapaşada oturan Kâmil, muvakkat ekmek karnesi basarak bunları kullanmak iddiasile, İstanbul İkinci Millî Korunma mahkomesine gönderilmişlerdi. Bunlardan yalnız Mustafanın mevkuf olarak yapılan muhakemesi neticesinde, ele geçirilen sahte karneler, sahteliği bir bakışta anlaşılabilir derecede acemice yapılmış bulunduğundan ve dolayısile görenleri aldatabılecek şekilde maharetle yapılmış olmadığmdan, Mustafa ve Kâmil, sahtekârlıktan beraet kazahmışlardır. Yalnız, bu suretle ekmeğin tahdid edilerek istihlâki esasuıa aykırı hareket ettikleri için, kendilerinin yirmi beşer Ura ağır para cezası ödemelerine karar verilmiştir. Mevkuf bulunan Mustafa, serbest bırakılmıştır. ŞARK HARIKALAR HARİKASI Tevziat başladı Halka pirinç, turj'ağı ve beyaz peynlr tevziatına dün İstanbulun bütün kazalarında başlanmıştır. Yalnız Beykoz kazasında tevziat bir kanşıklık neticesi öğleden sonra başlıyabilmiştir. Tevziata, her bakkalm elindeki mai tü keninciye kadar devam olunacaktır. Bun dan sonra bakkallarda toplanmış olan karne köşeleri alınacak ve •hesabları karşılaştırılacaktır. Bazı semtlerde küçük çoeuk karnelerine yanm istihkak verümek istendiği görülmüştür. Gerek çocuk, gerek büyük ve gerekse ağır işçi karnelerine ayni miktarda gıda maddesi verilecektir. Sinemasında Cinsî Cazibe (SEKSAPEL) Kraliçesi Yeni programına b a ş 1 l y o r. KORÂ TERRİ Aşk, macera, dans ve şarkı filmi başlıyor. MARİKA RÖKK'ün Göreceğiniz hunerler bugüne kadar hiç görmediğiniz esrarlı hünerlerdir ve geçen programın numaralarından bin kat meraklıdır. 1 YUMURTADAN 3 ADAM ÇIKAR MI? Çıkmaz demeyin, İspirtizma, Manyatizma, İUüziyonizma üstadı olmazı olur yapıyor. f Bugün Başladı ! ' B U GECEDEN . I İTİBAREN H e r ^ce saat 21 de, ERROL FLYN Cumartesi, Pazar günleri saat 16 da v e Tiyatrosunda SES Sineması ın cihanın gözlerini kamaştıran muazzam filmi: 20 nci MEDENİYET ASRININ MUCİZELERİNİ GÖRÜNÜZ!... 49369 BUGÜN MATİNELERDEN İTİBAREN Çalınan Taç Türkçe A Y RI CA: Şişe fabrikası cam da yapacak Paşabahçe Şişe ve Cam Fabrikasmın zücaciye imalâtı yanmda her cins cam imaline de başlaması takarrür etmiştir. Bunun için icab eden tesisatm Alman fabrikalarından alınmasınia mutabakat hasll olmuştur. Şişe ve Can Fabrikası Müdürü Ethem Eldem bu iş için Almanyaya gidecektir. TYRONE POWER in son harikası: M E L E K Sinemasında 1BEN ÇALMADIM 2 F İ L M B İ R D E N CUMHURİYET Nüshası S fcnrostnr. Abone şeraiti Türkive lcin Seneük Altı avlık Üc avhk Bir avhk Haric İCİD 3 KANUNSUZLAR GELİYOR GEORGE O'BRİEN. Sergüzeşt ve Macera filmi. ^^•••M 11 den itibaren devamlı matlneler. Ktırlıılıış MİLLÎ AlEMDAR'da Artistleri: Florence RtCE Kent 2 Senenin en büyük muvaffakıyetierinden: 2 Maceralarla dolu mükemmel bir eser. TAYLOR VATERLO K Ö P R Ü S Ü . n;n 1400 750 400 150 Kr. 27U0 Kr. > 1450 » > 800 • » Yoktur. VİVtANLEIGH* ROBERT TAYLOR Gazetemize gönderilen evrak ve yazılar neşredilsin edilmesin lade edilmeı ve zlyaından mes'uliyet kabul olunmaz.