I 8 İnCI yil SSYI '. 6344 umhuri tSTANBUL S CAĞALOĞLU Iktısadî Mecmiıasının 57 nci sa; Ukrayna'nın düzene koı Baban), İstihlâk KoopGra Topçoğlu), Denız Mahsulle: Suphi Nuri İleri), Paramı: Namık Zeki Aral), Enerji (Şevket AydıneUi), Prof. M mil Conk, Faruk Sünter, Celâl Akyürek ve Selim Cav Telgraf ve mektub adresi: Cumhuriyet İstanbul Posta kutusu: İstanbul No. 246 Telefon: Başmuharrir: 22366. Tahrir heyeti: 24298. İdare ve Matbaa kısmı 24299 24290 Perşembe 16 Nisan 1942 Suikasd Davası Milhim Safhaya Girdi Fransız Siyasetinde Değişme Laval iş başında! PROGRAM: Okunan vesikalardan Pavlof'la Abdurrahman arasında aşinalık bulunduğu anlaşıldı Laval'in gelmesile Fran 1Komünist ve de sanın Almanya Ile iş Gattlle'cülere karşı şiddet, birüğine giden bir yol »zerinde yürümesi fikri 2Almanya ile sulh ve sıkı iş galebe çalmış bultmuyor birliği. Artık ikinci cephe Amerika, Vişideki hesabına Fransız sahillerine asker Büyük Elçisini çıkarma işi bütün geri çağırıyor bütün zorlaşmış Vişi 14 (a.a.) Ofi ajansı bu gün öğleden sonra şu haberi vermışür: sayılmahdır Piyer Laval, Mareşal Peıenle yaptığı ir türlü bitmek bilmiyen bir harb içinde iki seneye yakın sürüp giden Fransız mıitareke hayatı yeni bir safhaya giriyor: Alman Fransız işbirliği siyasetinin taraftarı olan eski Başvckillerden Pijer Laval Vişi hiıkumctinde Dahiliye ve Hariciye Nazırlıklannı da kendi üzerine alarak Basvekil mua\ini. yani hakikatte icra kuvvetleri reisi filî \e hakiki Başvekil sıfatlarile iktidara gelijor. Dünva ahvalinin simdiki durumunda hâdisenin birinci ehemmijet derecesini haiz olduğunda şüphe yoktur. Laval. Mareşal Petenle General Veygand'a dayanarak Fransajı nıütarekeye sevkeden ve ona yeni tcskilâtını vermiş olan adamdır. Fransız mütarekesinde Almanya ile hakiki olarak anlasma ve jlerisi için işbirliği yapnıa fikri hâkimdir. Laval, Mareşalla bilittifak devlet teşkilâtuıı değiştirerek Fransayı bu mecraya sokırrtıs, yenl sîyisetî de brr miiddet bu yolda yürütmuş. fakat günün birinde. esran heniiz taraamile çözülmiyen ihtilâf ve entrikalar neticesinde iktidardan oldukça sert bir surette uzaklastırılraıstı. Buntınla beraber Mareşal onun yerine Amiral Darlan'ı getirerek nmumi hatları itibarile mütarekenin haricî siyasetini takib eimis. yani Almanya ile işbirliği fikrini hiçbir zaman bırakmamıstı. Aradaki fasılada yalnız su farkın husule gelmiş olduğu sojlencbilir: Almanya ile işbirliği siyasetinden feragat etnıiyen Mareşal, AngloSaksonlarla da ipi kırnnyan. yani onlarla da münıkün olduğu kadar iyi geçinmeğe dikkat eden ve umumi heyeti itibarile açık surette mütareke hükümlerine sarılan bir yolda jiirümeğe çalışmıştır. Bundan sonra etliye sütlüye karışmıyarak muharebenin sonunu beklemekten ibaret olan bu siyaset Fransanın menfaatine muvafık olsa da muharib taraflardan ne birini. ne d« diğerini memnun etmiyordu. AngloSaksonlar Fransadan şüphe ediyorlar. Almanlara gelince onlar mütarekeye hâkim olan işbirliği fikrinin gerçekleşmemesinden sinirleniyorlardı. Meselâ şu Riom muhakemesi İngilizleri memnun ettiği kadar Almanlan kızdınjordu. Bu sütunlarda izah etmiş olduğumuz veçhile bu mahkeme harb mesuliyetlerini arıjacak yerde hezimetin sebebleri üzerine takılmış kalmıştı. Doğrusu mahkemenin takib ettiği esas ve usul Fransız menfaatlerine olduğu kadar hakikat ve adalet icablarına da uymuyordu. Hele Almanya ile işbirliği siyasetile adeta tezad teskil ediyordu. Bbylece Fransız siyaseti daha ziyade bir vuzuhsuzluk içinde yüzüyor gibiydi, ve bu halile Fransa bir taraftan Almanyanın, diğer yandan Amerikanın tazyiklerile karsılaşarak adeta çekicle ors arasuıda bir hajat geçirmekteydi. İste simdi bütun bu vu7iıhsuzluklar ortadan kalkmıs ve Alman tazjikının tesirini üstiin gosteren bir haıeket hattı meydana gelmis bulunujor. Doğrusu istenilirse Fransız sijasetindeki bu açıklama mütareke hükümlerine ve bu mütarekeji akdederken Fransada hâkim olmuş olan fikirlere de mutabıktır.' Mareşal, Fransız Alman müilk konuşmadanberi bırçok defalar Amıral Darlanla gorüşmüştür. Mareşal Peten, Amiral Darlan ve Pıyer Laval bu gun yeniden buluşarak yeni esaslar dahilinde bir hukumet kurmağa karar vermişlerdir. Mareşal Peten, Amiral Darlan ve Piyer Laval önümüzdeki perşembe günü yeniden görüşeceklerdir. Dünkü vesikalar vaziyeti iyideıt iyiye aydııtlattı Sovyet tebaalı suçlular, kendilerine müdafaa hakkı verilmediğini söylediler. hatta daha ileriye giderek tahliyelerini istediler. Fakat bu sözler ve bu taleb vesikalar okunmadan evvel yapılmıştı! Von Papenin iki mektubu Dün muhakemede okunan bu mektublarda suikasd hâdisesi anlatı]maktadır. Alman Büyük Elçisi gazetelerde resmini gördüğü Omeri tanımadığını bildtrdi Ankara 15 (Telefonla) Ağırceza mahkemesınde, bugün suikasd davası esnasmda okunan vesikalar arasında Almanyanm Ankara buyuk elçisi Von Papenin Hariciye Vekâleti kanalile gondermlş olduğu mektub da okundu. Von Papen, bu mektubda 24 şubat sabahı saat ona. doğru mutadı veçhile yaya olarak ikametgâhmdan Almanya sefarethanesındeki bürosuna Madanı Von Papenin refakatile gitmekte olduğu sırada infılâkın vuku bulduğunu anlatıyor ve şiddetinden sırtüstü yere yuvarlandığını, solunda bulunan Madam Von Papenin de düştuğünü, gerek refikasının, gerek kendisinin tamamen toz toprak içinde kaldıkla. rını. madamın mantosu üzerinde bazı et ve kan parçalan olduğunu, görünüşe göre bunlann lnfılâkla berhava olan adama aid olduğunu kaydediyordu. Von Papen, mektubun bir yerinde cbana öyle gelıyordu ki, ya bir mayin üzerine basmıştım veya temasla tnfiMuhakemenin dünkü celsesinde lâk eden bir bomba patlatılmıştır» dimektubları okunan Alman Büyük yordu. Suikasd esnasında kâtibesi Elçisi Ekselâns Von Papen Matmazelin. takriben elli adım ötede sokağın karşı cihetinde olduğunu ve düklerini ilâve ediyordu. İtalyan sefareti kapıcısının Pransız Bu sırada iddia makamı, büyük elçı sefareti Istikametinde iki adamm ka Von Papenin diğer bir mektubu da kosrfia&îta oMııklarmı g8r(Arkası sahife 3 sütnn 6 A») Rus maznunlarımtı küstahça bir iddiası üzerine Müddeiumumî, Tiirk Adliyesinin her türlü şüpheden azade bir adalet divanı olduğunu söyledi Muhakemeye bı sabah (Ankara muhabırimizin tayyare ile gonderdiği resimlerden) Muhakemenin dünkü safhaları da büyük bir alâka ile takib edildi Lavalin işbasına gelmesi üzerine... Madrid 15 (a a.) Royter: îyi haber alan bazı mahfıller Lavalin önce Almanya ile sulh imzahyaeağmı, sonra Almanyanm harb faaliyetinde işbirliği yapmak yolunda çok ileri gideceğini sanmaktadır lar. Böyle bir işbirliği bir İstilâya karşı Fransa sahillerinin korunmasını temin etmek üzere üslerin terkini, besinci kolun ortadan kaldırılmasmı ve doğn cephesi ıçin daha fazla mıktarda asker topanmasım lcab ettirebilecektir. Maamafih Laval bütün projelerini yerine getirincive kadar aradan bir İÜ ay geçeceğı zannolunuyor. *** Zürih 15 (a.a.) Royter: Vişiden geen haberler Lavalin İlk iş.inin memleket İçinde sükunu muhafaza etmek olacağını ve dö Gol taraftarlarile koAnkara 15 (Telefonla) Alman bümünistler hakkında şiddetli tedbirler yük elçisi von Papene tevcih olunan alacağmı göstermektedir. suikasd tertibinın mulıakemesine AnkaAmerika, sefirini geri çağınyor ra Ağırcezasında bu sabahtan itıbaren Nevyork 15 (a.a.) Vaşingtondan muhtelif celseler halınde gece 22,30 a NewYork Herald Tribune ve New kadar devam olundu. Salon erkenden York Times gazetelerine gelen haber dinleyicılerle dolmuştu. Yabancı mazlere gore Birleşik Amerikanın Vişi bü nunlara hukuk müşavirliği yapmak uzeyük elçisi Leahy. kuvvetli bir ihtimal re Kars tariklle Sovyet Rusyadan getile geri çağırılacaktır. rilmiş olan Levşaznin de dmleyicıler arasında ve Rus gazetecilerin yanında Idi. Amiral Leahy Vişiye Sabri Yoldaşm reisliğmde aza Reşad dönmiyecek mi? Vaşington 15 (a.a.) Amerika bü Bayramoğlu ve Emin Bükeden müteyük elçisinin Vişiye döneceğinden şüp şekkıl ağırceza heyeti saat 9,30 da yerlerini aldılar. İddia makamında Ankahe ediımektedir. ra Cumhuriyet Müddeİumumisİ Cemil Laval, hiç bir beyanatta Altay ve muavini Kemal Bora bulunubulunmamıs yordu. Paris 15 (a.a.) Laval son günler(Arkası sahife 3 sütun 3 te) Muhakeme ba?lıyor Tercümanlar geldiler. Mamunlar çağırıldı. Abdürrahman Saymanm müdafıüğini deruhde etmiş olan Ankara avukat saat 10 daıt itibaren devam edilecek B a t a a n d a Türk Inkılâb Japonlar 40 Enstitüsü bin esir aldılar hakkında Esirler arasında 3 ge General Karabekir neral ve birçok yük tarafından Meclise sek rütbeli subay var verilen bir takrir Birmanyadaki Çin kuvvel Başvekilimizin verdiği leri geri çekildi, Japonlar izahat üzerine dünkü celsede reddedîldi bir şehir daha aldılar Ankara 15 (Radyo Gazetesi) Japon umuml karargâhı Bataanın istilâsının tamamlandığını bildıren bir tebliğ neşretmiştir. Bu teblığde 40 binden fazla esir almdığı, bunlar arasında Pilipinlerde (Arkası sahife 3 sütnn 2 de) (Yazısı 3 üncü sahifemizdedir) (Tass) ajansmın biri kadın ikdsi erkek üç muhabiri muhakemeyi takib ediyorlar nun 136 ncı maddesi maznunlara tah hukuk müşavirlnin yardımından istifakikatın iptidasından itibaren müdafaa deye İmkân bırakılmasını rica ederim. Hakkaniyet, adalet ve mantığa uygun hakkı vermiştir.» gelir ki Sovyet müsavirinin mahkemeye Kornilof, haklanndaki tevkif iştirakile taraf teşkiline imkân verilkararının kaldınlmasını istedi sin. İddia makamında Cemil Altay ve Arkadaşı Korrulofa da bu hakların Kemal Bora gibi kuvvetli şahsiyetler izah edılmedığini söyliyerek hak bulunduğuna göre bu mucadelede biz larmda verilmiş olan tevkif kararının büsbütün zayıf kalmamalıyız. kaldınlmasını istedi ve şöyle devam Reis: İddia makamı hak ve adalet etü: üzerinde yürür. Tahkikattan hasıl olan « Tevkif kararı. Türk kanunlsrı mu neticeye göre maznunun lehinde de yücibince, kaçmak İhtimali olanlara, ser rür, beraetini de İster. Şu nokta da biserilere, muayyen ikametgâhı olmıyan linmelidir ki mahkeme de İddia makalara, arkadaşlarile temasa gelmek veya mının talebile mukayyed değildir. suçun izlerini kaçırmak ihtimali olanYorgi Pavlof, dost bir memleketin kalara verilir. Bu saydığım fıkraların hiç nunlarma, 8rf ve âdetlerine ihtiram etbiri bize kabili tatbife değildir. Şahsi meğe alışmış bir Sovyet vatandaşı sıyetimiz tesbit edilmiş bulunuyor. Yer fatile Sovyet hukuk müsavirinin taraf siz, yurdsuz serseriler değiliz ve ser olarak mahkemeye işüraki hususunda best bulunduğumuz zaman tahkikatm ısrar etmediğini kaydetmekle beraber devamına hiç bir şekilde mümanaat ede baştanberi söylediği taleblerini Türk kacek vaziyette değiliz. Ecnebiler tahki nunları ınucibince ileri sürdüğünü ifade kata müdahale etmek hakkına malık etti. Leonid Kornilof da Pavlofun tadeğildir ler.» leblerine İştirak etti: Reıs: Zaten mümanaa't etmeğe muk< Şu ciheti de kaydetmek isterîm ki tedir değillerdir. bizim istediğimiz adam 136 ncı maddePavlof: Ben İstanbul polisine davet de gösterilmiş bulunan müdafi değildir. edildiğim zaman şahsan gitmişimdir. Bu Usul kanununun 145 İnci maddesinde söyledlklerimi nazarı itibara alarak bizi gösterilmiştir. serbest bırakmanızı rica edivoruz. LüReisin Rus maznunlara ihtan zumu olursa kefalet vermeğe de hazıBu sırada reis, Rus maznunlara şu rız. Bundan başka mahkemeden, bize İhtarda bulundu: müdafaa hakkı verilmesini isteriz. Bu € Duruşmada konuşmak, fısıldaşmak maksadlarla ve Türk makamlarının da yasak olduğu gibi, biri diğerinin sömalumatı altında bize hukuk müşavir zünü kesmek de yasaktır. Tercümede liği yapmak üzere gelmiş olan Sovyet noksanlık veya yanlışlık iddia olunur Romaya göre: 168 bin tonluk 20 gemi Jıatırıldı Roma 15 (a a.) Dün, Atlantikte Ve Barentz denızınde İtalyan ve Alman denızaltı gemılerının topyekun 168 bin tonilâtoluk 20 gemıyi batırmak suretile düşman derüz tıcaretme vurdukları yeni darbeyi bütün gazeteler iri başlıklarla anlatıyorlar. Popolo dı Roma diyor ki: «Amerika ile Buyuk Brıtanya arasmda gemilerle yapılmış o meşhur «kopru» nün, hakıkatte asla mevcud bulunmadığı, İnğilterede anlaşılmaya başlanmıştır. 24 sonkânundan 14 nisana kadar AngloSaksonlar 1,782.524 tonluk ticaret gemısi kaybetmişlerdir. Bu kayıblar, AngloSakson gemi tezgâhlannın tnşa kabiliyetini son derece aşmaktadır. Vaşington 15 (a.a.) Bahriye Nazırlığı teblıği: Orta tonajda iki ticaret gemisi torpillenmiştir. Roma 15 (a.a.) Bir İtalyan denizaltısı dıin Akdenizde bir Ingiliz denizaltısını batırmıştır. TiirkBulgar münasebatında dostane inkişaf Bulgar gazetelerinin hararetli neşriyatı Ankara 15 (Radyo gazetesi) Bulgar gazeteleri, Türk Bulgar munasebetleri hakkındaki dostane neşriyatlarına devam ediyorlar. «Slovo» gazetesi «Turk Bulgar munasebetlerinde ahlâkî amil> başlıklı başyazısında, Türk ve Bulgar milletlerinin beş asırdanberi tarihi bir dostluk içinde yasadıklarmı, bu esnada birbirlerinden pek çok şeyler öğrendiklerini, Balkanlarda sulhun ancak bu iki milletin dostluğuna dajranabileceğini ve tarihin bu iki milleti beraber işbirliği ve yaşamak için yarattığını yaayor. Roosevelt'in yeni nutku «Mihverin yok edilmesi için iki üç yıla ihtiyac var!» Vaşington 15 (a. a.) «Panamerikan> günü münasebetile Beyaz Evde yapılan kabul resmindeki hitabesin de, Ruzvelt, Birleşik milletlerin. Mihveri kırmalan için iki üç seneye ihtiyaç olduğunu. bütün LâMr. Ruzvelt tın Amerika memleketleri diplomasi mii. messıllerine hatırlatmıştır. Ruzvelt, zafere olan mutlak itimadını ifade ederek demiştir ki: < Medeniyetımizin ya^ayabileceğine emin olmanıız için iki, belki de üç sene (Arkası sahife 3 sütnn 4 te) Kornilof konuşııyor larmdan Şakir Ziya Karaçay da vekâletnamesini verdi. Mudafaa mevkiine oturdu ve celseye başlamadan önce maruzatı olduğundan bahisle: « Muvekkilim evvelki celselerde kendisini ne şekilde sol cereyanlara kaptırmış olduğunu anlatmış bulundu. Müvekkılim, ruhî amiller ve sair sebeblerle bir buhran geçirmiştir. Bunun asla bizi mağdur gostermiyeceğini bilerek Türk âmme vicdanı üzerinde tekrar istiğfarı zünub etmeği söze başlarken bir vazife biliyoruz.» dedi. Berber Süleyman da okuyup yazması olmadığmı ve mesleği îtibarile kanunların bütün teferrüatını bilmediği cihetle kendisini müdafaadan âciz olduğunu ileri sürerek mahkemeden bir avukat İstedi. Arzu ettiği takdirde serbest bir avukat tutabileceği kendisine bildirildi, ve talebi reddolundu. Bir hafta zarfında Rus maznunlara rusçaya çevrilerek anlatılan zabıtların isimlermi gosterir liste okundu. Yorgi Pavlof söz istedi ve elindekı yazıh kâğıdı okuyarak, gerek ilk tahkikatta ve gerek duruşma esnasmda Türk kanunlarının bazı maddelerı ihlâl edilmiş olduğunu iddia ile <Mfc ki: « Teşkilâtı esasiyenln 59 uncu maddesi, ceza muhakemeleri usulü kanunu YUNUS NADİ (Arkası sahife 3 sütun 4 te) Atlantik, denizala harb sahasuu gosterir harita Pavlof da dinlivor t sa reise hitab edilir. Kornilof: • Bir daha yapmayız.» Bu talebler hakkında Müddfciumumî muavini Kemal Bora iddia makamının mütaleasını söyledi. Ezcümle dedı ki: « Pavlofla Kornilof, müdafaa hakk r ı n n fiuâl edildiğinden bahsettiler. Kendilerice ne derece geniş bir müdafaa hakkı ve serbestisi verilmiş olduğunu ar.lamış olduklarını farzedıyordjk. Kendilerl henüz müdafi tnyin etmemişler, momuriyetimize de bu volda bir arzu İzhar etmemişlerdir. Sovyet mütehassistan bahsettjler ve avukaOık kanunumuzla hukukî meselelerde ıstiher htngi bir hakkı takib ve rr.iı; are, ı'afaa, ancrk Türk a\rukatlarına h.sret'Umiş tir hsk ve vazifedlr. KornSlolun bahsettiği 145 inci maddeye gelince rra.znun ka<îına,«duruşma sırasında di'?rse kccEsının bulunmasınj n^üsaade (Arkası sahife 2 sütun 4 te) 1 Abdurrahman ve ilk defa dunku celsede hazır bulunan avukatı Şakir Karaçay