Prof. Muhlis Ete, Prof. Sup- bi Nuri İleri, Ahmet'Cemil Conk, Selim Cavi t Alkan ve daha ü k Bomba PERŞEMBE 16 NİSAN 1942 Tolgraf: TAN, İST, Telefon: 24810, 24318, 24819 TANEVİ, İstanbul Ankara Cad. No, 102 * YEDİNCİ YIL 2391 Davası 22,30a Kada Rus Maznunların Tahliye Talepleri Reddedildi Rusyadan GelenHukukçunun Kendilerine Müşavir » id SA Sulkast davasında adı geçen ve halen Türkiye haricinde bulunmakta olan Stepan Rodoçnik Tayini Yolundaki İstekleri de Kabul Edilmedi Von Papen'in Dosyada Bulunan İki Mektubu İle Zabıt Varakaları Ve Şahitlerden Bir Kısmının Vakaya Dair Olan İfadeleri Okundu - Muhakemeye Bu Sabah Devam Edilecek LAVAL GERİ GELDİ Mareşal Petain, geçenlerde çıkarıp yol verdiği Laval'i tekrar kabul etmekle, artik ona Vichy'nin yal- nız salâhiyetlerini değil, —mesuli- yetlerini de devrediyor, demektir, Laval, —Mareşalin yerini tutacak bir adam olmadığına göre, Mare- şal kendisine manevi bir kalkan olduğu takdirde yerinde durabilir, Mareşal bunu yapmazsa, o zaman Laval kendisine bir başka otorite kaynağı tedarik etmek mecburiye- tindedir — Bu-k&ynak-ise, ancak Almanya olabilir, Yazan: Burhan BELGE ransa, teslim olup Fransa harbi bittiği gündenberi, Vichy hükümetinin mihver dev letleri ile iş birliği yapacağı, ba zan de yaptığı söylenir. Yapıla- cak yahut yapılmakta olan işbir liğinin belli başlı emarelerinden biri de Laval'in sahneye çıkarak kabineye gireceğinin söylenmesi- dir. Fakat bu defasnda, dışarıya doğru gürültüsüzce yapılan mü- zakereler, iki tarafın kendi arala. rında bir başka şiddette yapıl - mış olacak ki, Mareşal Petain, nihayet Almanyanın isteğine bo iyun eğerek vaktiyle - vazifesin « den affetmiye mecbur kaldığı La wal'e, ayni vazifeyi bugün yeni - den emanet etmek mecburiyetin de kalmıştır, Akla şöyle bir sual gelmekte- dir: Nasıl oldu da Mareşal, o zaman yanından uzaklaştırabildiği bir adami bugün yanından uzak tu- tamadı? Acaba Mareşal mi, o günlerde, iyani mağlüp Fransa adına müta- rekeyi imzaladıktan bir müddet sonra, bugünkünden daha kuv - vetli; yoksa Fransadan istediği parçayı istediği gibi almiya - za- fer adına - izinli bulunan Alman ya, o günlerde, bugünkünden da ha zayıf idi İşte bir sual ki, harp bitince- iye kadar cevapsız kalacaktır. Çünkü, nasıl olur da Rusya har- bi ortada yokken ve bütün Al « man ordusu mağlüp Fransanın ya içinde ve yahut yakın civa - Tında bulunurken Laval'i bir ec- nebi ajanı gibi uzaklaştıran ve o- nun böyle bir adam olduğunu â- deta ilân eden mareşal, bugün, yani Alman ordusunun âdeta ta - Mmamı Rusyada meşgul bulunur - ken, ayni Pierre Laval'in önünde yerlere kadar eğilmektedir? Bu sebeple, yukarıdaki suale bir cevap bulmak, şimdilik im - ânsızdır. kânsızı KK aval'in tekrar sahneye çık.- L ması meselesine gelince, bu hususta dolaşan ilk belli başlı rivayet, Almanyanın, Sovyet Rus yaya karşı âmansız bir taarruza geçerken, arkasını, yani garp Av rupasını sağlama bağlamak iste. mesidir. 5i N nya, ayni Emni- larda * Nitekim A! yet tedbirini, B d Devan Suçlulardan Pavlof, mahkemede taleplerin i bildiriyor Reisin Bir ihtarı Ankara, 15 (TAN) — Almanya nın ÂAnkara büyük elçisi Von Pa- pene yapılan suikast davasına bu sabah saat 9,30 da başlandı. Sa « lon, geçen celsedeki kadar kala- balıktı. Suçlulardan evvelâ Koğ- nilof, bir gazeteyi dosya gibi kul lanarak içerisini tamamen doldur muş, önde içeri girdi. Onu yine koltuklarının altı kâğıt ve def - terlerle dolu olan Pavlof, Abdur- rahman ve Süleyman takip etti. Saat 9,30 da hâkimiler heyeti başta Sabri Yoldaş olduğu halde Reşat Bayramoğlu, Emin Büke, yerlerini işgal ettiler. Baş müd- deiumumi Cemil Altayla muavi. ni Kemal Bora da yerlerine geç - tiler. Reis Sabri Yoldaş, tercüman - lara yeminlerini hatırlattıktan sonra, celsede hazır bulunan avu kat Ziya Şakire sordu: — Siz Abdurrahmanın müda- fii misiniz? — Evet. — Vekâletnamenizi mi? — Bütün muameleleri Getirmelerini bekliyorum. — O halde vekâletnamenizi getirdiğiniz zaman celseye dahil olursunuz. Bunun üzerine avukat, vekâlet verdiniz bitti. Sırbistanda — İsyan Alevleniyor Bosna'nın Şimalinde Yeniden Şiddetli Çarpışmalar Oldu Hükümet Kuvvetleri Bazı Köyleri Geri Aldı Sofia, 15 (A.A.) — Ofi: Asiler- le Sırp hükümet kuvvetleri ara- sında şiddetli çarpışmalar olmuş- tur. Asilerden 860 kişinin öldüğü söylenmektedir. 60 esir kurşuna dizilmiştir. Hükümet kuvvetleri ni kayıpları ehemmiyetli değil - dir. Bosna şimalinde birçok köy- ler asi kuvvetler tarafından bo - şaltılmıştır. ; Diğer taraftan, Hırvat tebliği- göre, ikinci Ustaşi alayı, 9, ve isan günleri Saray Bosna şi- doğusunda birçok köyleri ge imağa muvaffak olmuşlardır. Birmanya Cephesinde Mulı_cıl'ebe Japonlar Mandalay'a 225 Km. Mesafede Bir- Şehri Aldı ——— Corregidor Kalesine Yapılan Bombardımanlar Gittikçe Şiddetleniyor Nevyork, 15'(A, A.) — Çung- kingden Amerikan ajanslarına bildirildiğine göre, Çin ordusu sözcüsü Mandalayın 225 kilo - metre batısinda bulunan Tu - ngdwindye'nin Japonlar tarafın- dan işgal edildiğini dtin akşam ha ber vermiştir. Bu durum Japonla ra Sittang ve İrrauaddi nehirleri cephelerini müdafaa eden Çin ve İngiliz kuvvetleri arasına sokul. mak imkânını vermektedir. A7 Devamı Sa. 2 Sü. 6 Zabıtlarda Tahrifat Yapıldığı Yolunda Pavlof'un Öne Sürdüğü İddiayı Müddeiumumi Şiddetle Reddetti. Reis, Tezvir Ve İsnat Yoluna Sapmaması İçin Suçluya İhtarda Bulundu namesini aramak- üzere salonu terkederken reis zabıt kâtibine, naip Hayrünnisadan gelen tez - gereyi okutmiya başladı . Naip bu tezkeresinde, dosya tercümelerinin yapıldığını ve bu na ait listeyi takdim ettiğini bil diriyordu. Bu tezkerenin okunma sını müteakip, söz isteyen Süley man iyi türkçe bilmediğini, zaten mesleği itibariyle kanunların te - ferrüatına vakıf bulunmadığını ve mahkeme Treisliğinin kendisi. ne bir avukat tayin etmesini iste- di , Baş müddeiumumi söz istiye - rek bu talep hakkında şunlari söyledi: “— Geçen celsede arzetmiştim. Mahkeme reisliği kendilerini mü dafaadan âciz olanlara müdafi tayin edebilir. Süleymanın Türk ceza mahkemeleri usul kanunu - nun tarif ettiği bir vaziyette bu- bunmadığından kendisine müda. fi tayinine sebep yoktur. Kendisi arzu ettiği takdirde bir avukat tutabilir.,, Reis de, mahkemenin bu tale- bi reddettiğini bildirdi. Bu sırada dişarıya — çıkan Abdur- rahmanın avukatı içeri girdi. Ve meh- keme reisliğine vekâletnamesini tak- dim etti. Reis, avukatın yalnız Abdurrahma- nın müdafiliğini yapacağını tesbit et- tikten sonra talebi üzerine avukata söz verdi. Avukat: — Yalnız bir noktayı teba- rüz ettirmek istiyoruz, dedi. Müekki- lim rühi âmiller önünde bir buhran geçirmiştir. Bu meseleye az dahi olsa karışmasındân — dolayı çok nadim ve pişmandır, Bunün bizi asla mazur gös- termiyeceğini bilmekle beraber vata- nın yüksek menfaatleri önünde tekrar itirafı zünüp ettiğinin kaydedilmesini efkârı umumiye —huzurunda bir defa daha tekrarlamak - isterim.,, Pavlof söz istiyor Avukatın sözleri biter bitmez ayağa kalkan Pavlof —tercüman vasıtasiyle şifahi bir istidası olduğunu söyledi. Pavlof sağ eliyle önündeki demiri tu- Ag3- Devamı Sa. 2.Sü. 1 Çocuklarıniza okutacak en faydalı eser OKUL VE AİLE ANSİKLOPEDİSİ Bir çocuğun aklına gelen her sualin cevabını verir, 'Tanesi; Mikavva clitll 250, AHMET HALİT KİTABEVİ 5 KURUŞ nefis bez cliltli 300 kuruş, » Tercüman Eşref, ifadeleri Sovyet tebaası suçlulara naklediyor Zeytinyağı Ve Sabun fiyatları Ticaret Vekilliği Azami Satış Fiyatlarını Tesbit ve İlân Etti Ankara, 15 (A. A.) — Ticaret Vekâletinden tebliğ olunmuştur: 29 sayılı koordinasyon kararına istinaden memleket dahilinde ye meklik ve sabunluk zeytinyağı ile pirina yağına aşağıdaki esas- lara göre azami fiyatlar tesbit o- Z Rocsevelt ar Sürdü M. Laval'in - Kabinesi İşe Başlıyor Amerika, Vichy'deki Sefirini Geri Çağırdı Laval'in, Almanyanın Harp Faaliyetine İştirak Hususunda Çok İleri Gideceği Zannediliyor Vichy, 15 (A.A.) -— Ofi Ajan- sı bugün öğleden sonra şu haberi vermiştir: M. Pierre Laval Ma- reşal Petain'le yaptığı ilk konus. madanberi birçoz defalar Amiral Darlan'la görüşmüştür. Mareşal Petain, Amiral Darian ve M. Pi- erre Laval bugün yeniden bulü « şarak yeni esasiar dahilinde bit hükümet kurmağa karar vermiş lerdir. Mareşal Petamn, Amiral Darlari ve M. Pierre Laval önümüzdeki perşembe günü yeniden görüşe « ceklerdir. * Vaşington, 15 (A.A.) — Amiral Leahy'nin Vichyden geri çağırıl. ması iyi haber alan mahfillerde umumiyetle beklenmektedir. Hükümet yüksek mahfillerin « de, Vichy ile münasebetlerin ye. AŞ Devamı Sa. 2 Sü, 5 Söylüyor "Mihveri Kırmak İçin 2, Belki de 3 Sene Lâzımdır., "Hep Fedakârlıklara Katlanmalıyız, Sonunda Galip Çıkacağız,, Vaşington, 15 (A.A.) — “Pan Amerikan günü münasebetyile beyaz evde yapılan kabul resmin deki hitabesinde, Roosevelt, Bir. leşik milletlerin mihveri kırmâ- ları için iki üç seneye ihtiyaç ol- duğunu, bütün lâtin Amerika memleketleri diplomasi mümes - sillerine hatırlatmıştır. Roose - velt, zafere olan mutlak itimadını ifade ederek demiştir ki: “Medeniyetimizin yaşıyahilece ğine emin olmamız için iki, belki de üç sene lâzımdır. Bu medeni- yetin yaşıyacağına, kendim tama. miyle kaniim. Hepimiz fedakâr - lıklar yapmalıyız, fakat sonunda galip çıkacağız. Bu yarım küre - nin herhangi bir. kısmı Alman hâkimiyeti altma girdiği takdir. de durumun nasıl olacağını dü - şündükçe ürperiyorum.,, Roosevelt, miliver yenilmesinden sonra, gelecekte Amerikan medeniye- tine taarruz edilmesine gâni olmak Adsğ7 Devamı Sa. 2 Sü. 6 Ruhr Gene Bombalandı imariğenen Akdenizde Bir İngiliz Denizaltısı Battı Londra, 15 (A. 'A.) — Hava ne zareti bildiriyor: Dün gece bom ba uçaklarından mürekkep kuv- vetli bir teşkil tekrar Ruhr hav. zasına taarruz etmiştir. Sınai he defler şiddetle bombalanmıştır. Bazıları çok büyük olan birçok yanğınlar çıkarılmıştır. Uçakları- mız dönüşlerinde yangınların de vam ettiğini görmüşlerdir. Bir denizaltı batırıldı Roma, 15 (A.-A.) —Bir Italyan deniz altısı dün Akdenizde bir İn giliz deniz altısını batırmıştır. Malta'ya akınlar Valletta, 15 (A. A.) — Salı gü nü Alman bomba tayyareleri bir birini takip eden dalgalar halin de Malta üzerinde iki akın yap - mışlardır. Liman - bölgesinde ve hava alanları üstünde uçmuşlar - mah tayyaresi düşürülmüştür. dır. Bir miktar ölü vardır. 3 düş lunmuştur: Madde 1 — Azami yüzde bir buçuk asitli ekstra ekstra 102 ku ruş, azami iki buçuk asitli ekstra 97 kuruş, azami üç büçük asitli birinci nevi ve azami dört buçuk asitli ikinci nevi iyi.kokulu ye - meklik zeytinyağlar 93 kuruş ve 89 kütüştür. Azami yüzde yarım nisbetinde ecnebi maddeli lam - pant mal 87 kuruş. Yüzde beş a- sitli ve azami yüzde bir ecnebi maddeli sıra malı 85 kuruş. Yüz de sekiz asitli sabunluk seksen iki buçuk kuruştur. Refine yağ- lar 100 kuruş. Pirina yağı 65 ku- rTuştur. Madde 2 — Bu fiyatlar Edre. mit, Ayvalık, Küçükkuyu ve İz - mirde muamele vergisi dahil top tan, kapsız olarak depo veya ma ğaza satış fiyatlarıdır. Bu madde lerde ayrıca ikinci bir toptancı kârı verilemez. A7 Devamı Sa. 2 Sü. 4 F b Londradaki Temaslar p SAA . M. Harry Hopkins .. .. p .. /« Dün Türkiye Büyük Elçisi İle Görüştü Londra, 15 (A, A,) — Birleşik Amerika Genel Kurmay Başkani General Marshall bu sabah Po- lonya Başkomutan ve Başvekili General Sikorski ile şahst ve u- zun bir görüşme yapmıştır. M, Harry Hopkins, 'bu sabah Türkiye Büyük Elçisi B, Orbay ile görüşmüştür, Büyük Britanyada ödünç ver« me ve kiralama — malzemesiyle meşguül olan M, Harriman öğle yemeğinde Gereral Sikorski ile buluşmuştur. pek sevindirdi. Adını bilseydim, öğrene. HA L ı D bilseydim ona bir teşekkür mektubu yazar, bel- ki de mektuplaşmayı ileri götürür, işi ahbaplığa KARAY la karşısına çıkan yabancılara bile usule uygüun, ğ terbiyeli, nezaketli muamele eden şahsın bir kâ- mil insan olması ihtimali çoktu; böylesinin dostluğundan incin- bizim evde bulunmıyan isimler vererek konuşuyor. “Yanlış, de- dim, yanlış numara!,, Karşımdaki dedi ki: “Affedersiniz... Numa- ranızı sorabilir miyim ,, söyledim. “Rahatsız etmişim!,, sözlerini R E F ı K Geçen gün, tanımadığım bir vatandaş beni kadar vardırırdım. Zira telefon başında yanlışlık- mez, faydalanırdım. Bakınız ne oldu: Telefon çaldı; açtım; biri, işittim ve tekrar af diliyerek makineyi usulca kapattığını duy- Halbuki her zaman, böyle bir hal oldu mu karşıki taraf sel- lemehüsselâm adımı sorar; hem de bir suç işlemişim de karakö. la götürülmüşüm gibi şiddetle! adımı veririm, anlamaz; bir bir arkasına tekrar sorgular.., “.Refik...,, derim, .“Tevfik,, anlar; çift ismimi söylerim; “Şefik Ahmet,, sanır. Başlarım hecelemiye, harfleri saymıya... Sonunda öfkelenir ve “Değil! Değil!,, diye çıkışır ve makineyi vurur, kapatır. Ne bir kelime nezaket, ne de sesinde bir utanma tonu... Suçlu kendisi olduğu halde, dikkat - sizliği, beceriksizliği yüzünden bir başkasını rahatsız etmesine bakmıyarak betelen ve makineyi tokat gibi kulağımın zarında patlatan odur! İyi ki, telefonla henüz sille veya tekme atmak, kurşun sıkmak, bomba fırlatmak usulden değil... Bu imkân olsa suratıma veya kalçama zorlu bir darbe inmesini, kafamın par- çalanmasını, evimin havaya uçurulmasını da bekliyebilirim. Yan lış numara çeviren vatardaşlarımızın şakası yoktur; sakar adam- lardr; eski azılı ve çılgın hükümdarlar gibi kendi kabahatlerini başkasna yükletmeyi ve suçsuzu cezalandırmayı pek severler. Onların rüyalarına girmek ölüme yol açtığı gibi bunların da te- lefonda karşılarına çıkmak tehlikelidir. En azı, azarlanırsınız; el- lerinde ferman olsa kazıklanırsınız da! Keşke telefon rehberleri üzerine ticarethane ilânları konacağı. na iri harflerle (telefon başında terbiye kaideleri) nin sıralanma- sı âdet olsa... Yüzde bir fayda edeceğini düşünerek bunu büyük bir şevkle, özene bezene ben yazar, idareye armağan ederdim. Yazık ki, ârdan fazla kâr “aranan asırdayız; arsızlığa karşı koy- mak bunaklik'alâmeti sayilryor.