Haydarpaşada bir kaza Sehir haberleri Bir tramvay devrildi, 1 kişi öldü, on altı kişi de yaralandı (Baştarafı 1 inci sahHede) •Si durEcırta tramvay beklemekte olan emekli deniz binbaşılarından Bafîjlerbaşmda 10 numaralı evde oturan. Ahmed Cevdet, birdenbire raydan çıl yerine doğru gelen tramvay İstemişse de muvaffak ola tramvayın parçalanan enkazıl ; r hastanesi duvarı arasında kalaraS J İ surette yaralanmıştır. Yara'ı büyük bir gayretle çalışan yardımcılar tarafmdan tramvayırı enkazı altmdan çıkarılarak hastaneye kaldırılmışsa da çok yaşıyaıramış ve ölmüştür. Büyük bir patırdı ile duvara çarpan tramvayın yolcuları ve vatmanı bir anda karmakarı:ık bir halde enkaz altında kalmışlar ve nispeten hafif olarak kazayı savuşturanlar istimdada başlamışlardır. Tesadüfen orada bulunmakta olan bir komiser derhal i'ik yardıma başlamış ve entaniye hastanesinden hastabakıcılar da hâdise mahalline gelerek yaralılar birer birer devrilen tramvayın içincen çıkarılıp hastaneye sevkedilmişlerdir. CUMHUklYET 8 Nisan 1942 Cemiyet davalart Yaralılann isimleri Vatman Kemal, Kuzguncukta Meydan lEckağmda 47 numarada oturan ÇUyan, ^İcadiye, Hanifebakkalda 37 No. lı evde •oturan sobacı Melkon, Üsküdar Osmanağa caddesi Çuhadar sokak 31 numarada oturan Bayan Ismet Güler, İcadiye Durak sokak 1 numarada oturan 13 yaşlajrmda stavro, Kadıköy Moda cadedsinde .Inhisarlar memurlarından Muhiddin Sakaryamn eşi Bayan Rebia Sakarya ve f5 yaşmdaki çocuğu Yurdakul, Bayan jBehice, yüzbaşı Behzad, Kadıköy Yeldetğirmeninde oturan Nihabet oğlu Supay, Mişon oğlu Çitok, Haydarpaşa iskele komutanı binbaşı Nur, Abram, Ahmed, Klrkor ve Hasan oğlu İbrahim. Yaralılardan yalnız Mişon oğlu Çitok eğır yaralıdır ve Haydarpaşa Nümune hastanesinde bulunmaktadır. Diğer yaralılar evlerinde tedavi altına alınmışlardır. Yaralılardan Bayan Rebia Sakaryanın yaralan sarıldıktan sonra bileğindeki altm bileziklerden iki tanesinin kaybolduğunun farkına varmış ve polise vaziyeü bildirmiştir. Bileziklerin ne olduğu tahkik edilmektedir. kin viraja doğru gelirken cVatman durîı levhası önünde tramvayı durdurmak istedim. Fakat tramvay durmadı.. Eiektrik frenini sonuna kadar çektim Fakat hiç bir fayda temin etmedi. Bunun üzerine soğukkanlılığı muhafaza ederek derh&l el frenini kullanmağa başladım. Bu sırada tramvay daha hızlandı ve virajı sür'atle döndükten sonra raydan Bu sırada muhteçıkarak Entaniye hstanesi duvrına çarlif ilim dallarına pıp şiddetle sağ tarafa doğru devrildik. aid meseleleri, güO vtkte kadar kendimi mu.ı.ifa7a etm:şnün en hararetli tim. Fakat devrildikten sonrn kendimi mevzuunu teşkil ekaybettim. Benim bu işte ne kabahatim diyor, Hepimizin içvar. Bir insanın yapacağı her türlu haFatihte Darüşşafaka caddesinde 99 sa timai bir hâdise olarak müşahede ve tereketi yaptım.» yılı fırında kamesiz olarak ve tanesi maşa eylediği bu meşjulıyet, devlet taon beş kuruştan ekmek satıldığı haber rafından takib edilmesi bakımından, bir Biletçi ne diyor? alınmış, alınan tertibatla cürmü meş kat daha ehemmiyet kazanmak;adır. Bu Tramvayın biletçisi S^mi bu kazada hud yapılmıştır. Beş tane ekmeğin bu arada kanun meünlermin türkçeleştirilen hafif yara ile kurtulandır. «Tramsuretle satıldığına dair zabıt tutulmuş mesi temayülünün, gazete haberlerine vay birdenbire süratlenince bir aksakbakılırsa son haftalar zarfında umumilık olduğunu hisseltim. Fakat daha tur. Bunun üzerine Bu ekmeklerle fırında mevcud 500 ekmek normal fia'la yetle terimler meselesinin ön safma geçtramvay içinde İki adım atmadan yutiğini de görüyoruz. Bu vesile ile hâdivarlandım> diyerek, kazadan az zararlı ve normal şekilde ahaliye satılmış ve bedeli Ziraat Bankasına yatırılmıştır. senin bugünkü vaziyetini aydınlatmak çıktığına sevinmektedir. Aynl zamanda fınncı Rusel Nikodino maksadile küçük bir tarihçe yapmak Üsküdar Adliyesi Müddeiumumî muviç. tezgâhtar Silvester Damyanoviç, faydalı olacaktır, zannmdayız. avinlerinden Fuad Gedik tramvay katablakâr Kasım Sarıbakır, İstanbul MilBizdeki hukukî tabir ve ifadelerin geZÎSI tahkikatile meşgul olmsğa başlaII Korunma müddeiumumiliğine, oraca rek kelime, gerek beyan ve eda bakımmış ve dün sabahtan itibaren Entaniys da 2 sayılı Millî Korunma mahkemesı larından şu İki safha geçirdikleri mahastanesinde yaralılarla vatman ve biletçinin ifadelerini almışbr. Belediye ne gönderilmişlerdir. Bunlar sorguya çe lumdur: I) İslâmi hukukun Türkler araFen Heyetinden mühendis Ragıb, Şev kildikten sonra, bazı şahidler dinlenil sında yapılması hâdisesine kadar olan ket Akbulut ve Necmi Tezel ehli vu miştir. Muhakemenin devamı, bir kaç türkçe safhası; 2) İslâmî hukukun yayılkuf olarak kaza mahallinde bir keşif şahidin daha çağınbnası için bırakılmış masından itibaren bugüne kadar devam yapmışlar ve raporlannı Adliyeye ver tır. eden safha. Birinci safhada türkçe olan Ekmek karnesi sahtekârlığı Millî Korunma mahkemesine dün müteaddid maznunlar verildi Hukuk terimleri = meselesi = Yazan: » • ^ • . • •• • r> Halka tevzi edilecek gıda maddeleri Ofisin ayırdığı mallar bugün şayani itimad olan bakkallara veriliyor Ziyaeddin Fahri sad güttüğü anlaşdıyor. Bunlardan birincisi fransızcadan türkçeye tercüme işinde sıhhat ve doğruluk elde etmek, İkincisi terceme ederken mümkün oiduğu kadar türkçelerini buLrr.aktır. Birinci maksadını şöyle anlatıyor: «Kuüarı bu ihtiyacı mehmaemken ifaya medâr olmak üzere Fransızların beş kpdlarında mevcud olan ıstı!ahatı kanuniyenin ccm'inc, elifba terübi üzere tahririne gayret ve ıstılahatı mezbureyi kadid halinde bırakmamak için tercemelerile müteaddid tabirîer ve ekserisine birer misal ilâvesine müracaat eyledim (5).» Müellif ikinci maksadını getirdiği bol misallerle tatmine çalısmaktadır. Gelecek yazımızda, hukukî ıstılahlar meselesüe meşgul resmi ve hususi şahsiyetlerle teşekküllerin işine yarar düşüncesile Nusret Hilminin türkçcieştirme hususunda takib ettiği ve pek ilmî olan davranış tarzını göstereceğiz ve müellifin zengin misallerle kuvvetlendirdiği usulünün gerek sosyolojik lisan nazariyesi, gerek umumî lisaniyat bakımlanndan taşıdığı ihnî değeri belirtmeğe çalışacağız. mişlerdir. Gümrükten çekilmiyen mallar Bölge Ticaret müdürlü&ü tskenderun limarunda malı bulunan tacirlere bu mallan gümrük antrepolanndan hangi sebeblerle çekmediklerüıl sormuştur. Malını sebebsiz çetaniyen taclrlerln mallan devlet elile çekülp tevzle tâbi tutulacaktır. NARMARAda Hanry Hardy KELEBEK Gösterilmeye başlandı. A YRICA : hkbahann ilk neş'elerini gönüllere saçacak olan B U G Ü N La Konga ile cihanın kalbini teshir eden M İ C K E Y R O O N E T in son gözler kamaştıncı Vatman kazayı anlabyor Dün hâdise yerinde kendisile görüjen bir arkadaşımıza ellerinden ve yüzünden yaralı bulunan vatman Kemal karayı şöyle anlatmıştır: c Nümune hastanesi önünde yolcu lndirdik. Askerî hastane öniinde kes f ••BUGÜN TURA]\ MATİNELERDEN İTİBAREN Şehzadebaşı ÇAMSAKIZI KONGODft MATİNELERDEN ^^^ İTİBAREN. ^ ^ Çarşıkapı: Gedikpasa ıZehirliÇiçek sinemasında Sayın halkımızın haftalardanberi beklediği mevsimin iki büyük filmi bir arada Senenin en hissî, içtimaî büyük filmi. Türk dublâj ve millî musikimizin büyük zaferi. AZAK sinemasında BUGÜN matinelerden itibaren 2 emsalsiz film birden 1 Bu senenin en büyük muvaffakıyeti «Görünmiyen Adam» filmine nazire olarak yapılan sinemacılık âleminin bir inkılâbı, modern tekniğin bir harikası... Türkçe sözlü ve Şark musikili (TÜRKÇE ve ARABCA şarkılı). Raç. rolde: Eşsiz dilber Mısır yıldın E M İ N E Ş E K İ B Barların, içki ve sefahat âlemlerinin korkunç ihtiraslarma kurban giden, temiz ve namuslu bir ailenin yetiştlrdiği yavrularınm fed akıbeti. Bütün kadın ve erkekleri hıçkınktan ağlatacak ve genclere ibret verecek hissî ve ic.timaî büyük hayat faciası. Sinema tekniğinin en büyük, en mükemmel zaferi, bütün seyircileri merak ve heyecandan tltretecek nefis bir film Sahte ekmek karneleri hukukî ıstılahlardan bugün aramızda Diğer taraftan, Balatta Rıza isminde hemen hiç berekeili iz kalmamıştır. O bir fınncının fırınına müracaat eden Ta kadar ki ne «kanun» manasını ifade naş adlı bir adam, sahte ekmek karne eden ve erabca «Tüzükât. tarzmda celerile ekmek alma sırasmda, fınncının milendiriimiş bulunan «Tüzük» kelimesi, ihban üzerine yaklanmıştı. Tahkikat ne de taamüli hukuk demek olan «Türe» dcsyası, dün tstanbul millî korunma veya «Töre» kelimeleri bile canlılıklarıZiyaeddin FAHRÎ Müddeiumumiliğine verilmiştir. İddiaya nl idame edememişler, yerlerini «kagöre, Balatta oturan Murad adlı biri, nun. a ve «âdeU e, yahud «ürfü âdet» e (1) Kıymetli felsefe muallimlerinden misafirlere mahsus olan muvakkat kar bırakmışlardır. Maamafih bu terk hâdiMustafa Rahminin Türkiye türkçesile nelerden, ağır lşçilere verilenlerl taklide sesinin bugünku Türkiye Türklüğünde neşrettigi «Tüzükâtı Timurr> ile Ziya kalkışmıştır. Bunlardan bir örneğe ba yalnız okumuşlar zümresi için ileri sükarak, damgalı karne kuponları basmış rülebüeceği, halk diünde bir çok hukuveya bastırmıştır ve bu kuponlardan bir kî tabirlerin diri bir halde yaşamakta kısmmı Tanaş adlı tıiri vasıtasile fınna olduğu, icabında bir avukatın halktan gönderip ekmek aldınrken. işin içyüzü olan bir müvekkiüle konuşurken mahmeydana çıkmıştır. Her ikisi hakkmda kemede ve dosyasında kullandığı ifadeda tahkikat devam etmektedir. Sahte lerden başka bir ifade kullandığı mukarne kuponları vukuf ehli tarafmdan hakkakur (1). totkik olunuyor. Bunlann ne ile ne şeBütün kültür ve medeniyet tarihimizi kîlde yapıldıgı ve aynl zamanda sahtekârlık Işinin hudud ve şümulü araştı alâkalandıran ve bugüne kadar devam FAY VRAT etmekte olan ikinci safhanın basit ve nlıyor. sade tiirkçeden ayrüıp ağdalı bir türkçe LİONEL ATWİL 124 çuval pirinc haline gclme itibarile bir grafiği çizileFevkalâde heyecanlı Tütün gümrüğünde toptancı tacir cek olursa en yüksek noktanın Tanzimat Remzi Uralın mah olmadıSını ileri süre. meraklı büyük film devrine rasladığı görülür. Bir bakıma rek mal satmaktan istinkâf ettiği öğTanzimat hukuku lisanımızı türkçe aleyT Ü R K Ç E Siizlü renilmiş ve dün bir arama yapılarak 124 hine olmak üzere çok değiştirmiştir deçuval pirinc bulunmuştur. Remzi Ura! nebilir. Tanzimattan evvel ve sonraki 1 adliyeye verilmiş'ir. kanun metinlerinin mukayesesi için bir Haftalardanberi sabırsızlıkla beklediğiniı EN BÜYÜK PROGRAM gazete sütunu elverişü olmadığından saÇocuk bayramı dece kaydedip geçmek mecburiyetinde İstanbulun en büi'ük, en vasi 23 nisan çocuk bayramı ve çocuk haf olduğumuz bu noktaya ikinci bir mesetasının her yıl olduğu gibi bu yıl da, leyi de ilâve edelirrr: Ayni Tanzimat devr.eş'eli bir surette kutlanması için mek rinin sonlarına doğru hukukî ısülahiarı BUGÜN M A T İ N E L E R D E N İ T İ B A R E N : teblerde hazırhklara başlanmıştır. Haf sadeleştirme cereyanı ortaya çıktı. UmuBüyük, küçük, talebe, gencîik ve ebeveynin itina ve içten gelen bir ta boyunca mekteblerde toplantılar ya miyetle 1908 den çok gerilere aid olan dikkat ve takdirleıle seyredecekleri cemiyetin içtimaî ve ahlâkî yarapılacak, müsamereler tertib edilecek ve sade türkçe temayülünden müteessir ollaruıı neşterliyen, kalb ve gönülleri ateşliyen klâsik Türk ve Arab talebelere 23 nisanın önemi etrafmda duğu şüphesiz bulunan bu cereyanın sazının en ateşli, en ruhnüvaz parçalarmı sinesinde toplıyan: konferanslar verilecektir. mümessilleri arasuıda en salâhiyetlisi, Bir ayda ne kadar ekmek «Istnahatı Adliye» isimli eserin sahibi bulunan Nusret Hilmi Beydir. MEÇHUL DOKTOR GökaSpm «Türk 1üİstanbul halkının iaşesi için tahsis eresl* adındaki eieri dilen gıda maddelerinin bakkallara venln isimlerinie gö rilmesine bugtin başlanacaktır. Toprak rüien bu iki kelime Mahsulleri ve Ticaret Ofisleri, bugün 150 ^;n İkincisd şarkî ton pirinç, 300 ton fasulye, 100 ton bulAnado'uda canlı bir gur, 600 teneke sadeyağı ve 1200 teneke surette yaşamaktadır. Hukuk faküite^i beyaz peyniri esnaf teşkilâtı ve nahiye talebesinden ErzurumJu Turgudun Erzu müdürlüklerince itlmada şayan oldukrumtia topladığı folklor malzemesi ara lannda ittifak edilen mutemed bakkalsında «İlden geçi'.ir, Töreden geçümez. lara verecektir. Bu maddelerin bakkalata sözüne rasladım. Tortum haikı ara lara toptan veriliş fiatı, Fiat Murakabe sında da «Töreye görex, «Töreli harek;t» komisyonunca verüen fiatlan geçmiyeifadeleri sık sık kullanıimakta ve Töre cek ve bakkallar da yüzde 15 kârla saden umumiyetle örfü âdet denen şey fcatacaklardır. : zan da terbiye, muaşeret kaideleri ka > Dün, Ticaret Vekâletl, yeniden İstandedilmektedir. Bu neviden hukukî tabir ve ifadelerin ancak salâhiyet sahiblerin bul iaşesine 300 ton fasulye ve 100 ton ce Türkiyenin lisan realitesi üzerinde pirinç vardiğini bildirmiştir. Bu ikinci araştırılması ve gene saJâhiyetli hukukçu part; birinci partiyi müteakıb gene mumuharrir ve edibler tarafmdan ruhlan temed bakkallara verilecektir. dırıldıktan sonra kültür türkçesine maCUMHUKİYET Esnaf teşkilâtı ve ledilmesi temenniye dcğer. Bu ruhîan nahiye müdürlüklerince itimada şayan dırma ameliyesi olmadıkça onları de olduklan tespit edilen bu bakkallarm ğerlendirmek mümkün olmıyacakhr. isimleri ve bunlara, tevzi edilecek gıda maddelçrinden ne miktar verUdiğini ve (2) Bu hususta Dr. Hıfzı Veldeün Maarif Vekâletince neşredilen «Kanun bu mallann bu esnaf tarafuıda«n peralaştırma hareketleri» ismindeki kıymetli kende olarak ne fiatla satılabileceğini ve her istiyene ne miktar mal verileceğini eserini tavsiye ederiz. halîca cîa bildirmek icab ederdi. Bu su(3) Bk. İstılahatı Adliye, yazan: Nusretle, her semtteki halk, hangi bakkala ret Hilmi, İstanbul, Karabet matbaası, müracaat edecegini ve alacağı malı kaç 13041888, Sf. 1324. kuruşa mübayaa edeceğini bilmiş ve bu (4) Bk. N. A. Medenî kanunumuzda iş de kısmen intîzamla yapılmış olurdu. yanlışlıklar ve tashih zaruretleri: Cumhuriyet gazetesi. 20. 23 ikinciteşrin 1940 Büyük bir orman yangmı ve 14 birincikânun 1940, 6 ikincikânun 1941. Dün saat on yedide Beykoz kazasınm (5) Bk. Nusret Hilmi, Kz. Sf. 3. Polonez köyü ile Mahmud Şevketpaşa köyü arasındaki ormanlıkta büyük. bir yangın çıkmış. yangın mahalline kaza YARIN ak$am 9 da kaymakamı, Jandarma kumandanı giderek alınan tedbirler neticesinde yangın etrafa sirayet ettirümeden söndürülmüştür. Yangın. çobanlık yapan çocuklann ısınmak için yaktıklan ateşten çıkmıştır. ELHAMRA'da Gelen ithalât mallan Üç muhtelif vapur, limanımıza demir, pencere camı, eczayi kimyeviye ve tıbbiye, külliyetli miktarda muhtelif cinslerde kâğıd, çivi, tel ve boya getirmiştir. Eski nahiye müdürü mahkum oldu Aktör Vasfi Rıza Zobu ile babasmın oturduklan eve gidip gümüş ve fildişi iki tabaka, bir dürbin, bir gömlek ve 150 lira aşırdığı iddia edilen eski Kale nahiye müdürü Mehmed Ali Binakaym muhakemesi, dün bitmiştir. Maznunun bir sene, üç gün hapsine karar verilmiştir. Akın!.. Hücum!.. ve îzdiham Haftası!.. ÇEMBERLİTAŞ Sinemasında Ekmeğe on para zam yapılacak Un fiatlannda beher çuvala yapılan 7 kuruş zam dolayısile ekmeğin kilosuna da on para zam yapılması düşünülmektedir. Bu husus, Fiat Murakabe K o misyonunun yarmki toplantısında konuşulacaktır. GÖRÜNMİYEN KADIN Esrar, îiıtiras ve dehşetler filmi. Görünmemezlik s ı m arasında gizlenmiş kalbleri titreten, ihtiraslan uyandıran bir kadının macerası... Beklenmemiş vak'alarla dolu muamma... Esrar ve teknik şaheseri. 2 Şöhreti bütün dünyayı dolaşan 9 6ÖRÜNMİYEN KADIN Virginla Brnce . John Barrymore Heyecan Dehşet Aşk ve ihtiras filmi. 11 den itibaren devamlı matineler ParaBeraberGitmez James Stewart Micha Auer Columbia film şirketinin süper filmi. Bütün filmlerin muvaffakıyetini gölgede bırakacak hissî içtimaî, aşkı bir eser. TURAN sîneiiasında Piyanist Viyolonist CENAL REŞID KONSERl ALt SEZİN Kasımpaşada açılacak ÇOCUK DISPANSERI menfaatine I Çocuk Esirgeme Kurumu Beyoğlu kazası tarafından Şehir Tiyatrosu Komedi kısmmda: Cumartesi 11 nisan saat 21 de Biletler tiyatro Rİşesinde satılmaktadır ^•••««•i SENENİN EN ÇOK BEĞENİLEN FİLMİNİN Tanzimat devrinin, tedvin kımıldanışŞehrimizde ekmek karnesi tevziatında lan bakımından nekadar canh ve berebazı yolsuzluklar vuku bulduğu ve fazla ketli olduğu malumdur (2). Bu bereketmiktarda karne tevzi edildiği lddiaları lilik, modern hukukî mefhumlann çohakkında, salâljyetli bir zat şu İzağalması neticesini doğurmuş, daha zihatı vermiştir: yade fransızca gözönüne almarak türkı Şehrimizde şubat aymda 009 bln çede karşılıklan konulmuştur. Bu arada aylık ekmek karnesi dağıtılmıştır. Bun manalan birbirine kanşan ıstılahlar için dan sonra yapılan elemeler sayesinde birçok yanlış'ıkların yapılacağı gayet mart ayı aylık karne tevziat nüktan tabüdir. Adını zikrettiğimiz müellifin 802.881 e düşmüştür. Esasen son nüfus dediği gibi «Nice hükemanın (Prevenusayımında İstanbulda mevcud nüfus Maznunualeyh), (Accuse Müttehem), miktarı bu rakama yakındır. Aradaki (Condamne Mahkumualeyh) kabilinfarkı da son zamanlarda şehrimizde den olan tabirleri çok defa yekdiğerine artan nüfus kesafetine atfetmek lâzım karışürdığı görülüyor (3). » Bundan on dır. Bundan başka şehrimizde bir mik altı sene evvel kabul edilen İsviçre kotar muvakkat karne de dağıtılmıştır ki dunun tercemesinde yapılan fahiş tercübunun miktan henüz kat'î olarak tes me hatalarını düşünürken (4) altmış. biı edilememiştir. Gazetelere kadar ak yetmiş yıl önce bu gibi yanlışlıklarm seden karne yobuzlukları hâdiseleri ol vukuunu tabiî görmemek imkânsızdır. sa olsa bu muvakkat karne etrafmda Nusret Hilmi bu yüzden olmalıdır ki yapılmıştır. Maamafih bu hususta ala «Her hukuk mensubu, fransızcanın tahcağımız yeni tedbirlerin bunların ta siline şimdiük muhtacdır» diyor ve bümamen önüne geçeceğine kaniiz.» yük Türk tedvincisi Ahmed Cevdet PaBerlin büyük elçimiz dönüyor şanın kendisini «teşvik» ettiğini, eserinin onun «himmeti âsefanelerile vücude gelMerunen Ankarada bulunmakta olan miş» olduğunu anlatıyor. Berlin büyük elçimiz Hüsrev Gerede• Isülahatı Adüye» müellifinin 1888 de nin bu hafta sonunda şehrimize dön<;ceği anlaşılmaktadır. Berlin büyük el neşrettigi ve günümüzün «hukukî ıstıçimiz, buradan doğruca Berline gide lahların türkçeleştirilmesi meselesi» ile vakmdan alâkalı olan eserinde iki makcektir. karnesi dağıtılıyor? 1 ZEHİRLİ E M İ N E TÜHKÇE SÖZLÜ TÜRKÇE ve ARABCA ŞARKHJ Bütün kadınlan hıçkırtarak ağlatacak, erkekleri en kuvvetli heyecana sürükliyccek, bütün genciere ibret dersi verecek ölmcz bir hayat faciası. Baş ro'de: Mısırm eşsiz dilber san'atkârı Ş E K İ B Barlann, içkinîn, kuır.ar ve sefahat âlemlerinin başdöndürücfi ihtiıaslanna kurban fidcn jrenclerin feci akıbetleri. Arnavudluk sefaretinde matem toplantısı Arnavudluğun İtalyanlar taranndan işgalinin yıldönümü münasebetile dün öğleden sonra saat 15 te, Taksimdeki Arnavudluk Sefarethanesinde bir matem toplantısı yapılmıştır. Ama\Tidluk kolonisinden birçoklarmm iştirak ettiği bu toplantıda hararetli nutuklar söylenmiş ve işgal keyfiyeü protesto edilmiştir. 2GANGSTERLER AVCISI Tüyler ürpertici maceralar, korkunc ve helecanlı sahnelerle dolu ••• senenin en hevecanlı ve korkunc sergüzeştler dramı. B | ^ ^ | Genc kızlann gönül ve kalblerini, aşk ve sevgi maceralannı inceden inceye tahlil eden: BUGÜNKÜ A KIZLAR Genclik, aşk ve sadakat filminde b i r çok rağbet ve muvaffakıyet k a z a n a n filmlerin Dar:âk ve füsünkâr yıldızı M A G D A S C H N E İ D E R CUMHURÎYET Nüshası S Yarınki Perşembe akşamı ŞARK'ta Prestişkâr!armı caşv ve teshir edecektir. knrustnr. Harîo Türkive lçin için 1400 Kr. 2700 Kr, 750 • 1450 » 800 • 400 • ¥oktn7» 150 » Abone şeraiti M I Senelik Altı avük Üc avuk Bir avUk • I 4 üncü ve SONUNCU ARJANTINA HAFTASI I MELEK Sinemasında bugün başlıyor ••«««««••^" T Ü R K S A N ' A T İ N İ N HARİKASI KARŞISINDA İFTİHAR OLUNACAK TEZAHÜRAT: Bütün İstanbul ve civarı halkının filmi görebilmek için akın halinde müracaaüeri üzerine : Türk san'atinin son mucizesi K I S K A \C Bugü.den itibaren 2 nci H A F T A RÖsteri'meğe başlanmıştır. Ba« y a r a ü c ı : E R T U Ğ R U L M U H S İ N C A H İ D E İ. G A L İ B S U A V İ Dikkat: Bu filmin şerefine ayrıca: ŞARL ŞAN'ın heyecan abidesi KARANLIK i l â v e ŞEHİR o l u n m u ş t u r . ALEMD AR MİLLÎ 15 senedenberi İstanbul sinemacılık âleminde görülmemi? İZDİHAM,.. RAĞBET ve MUVAFFAKIYET REKORU Bir haftada 35,000 kişinin hayrsnlıkla seyrettiği MASKELI " 5 »lerin DONUŞU 2 SAFHA 15 DEVRE 30 KISIM HEPSI BİRDEN Saym h'jlkınıızın gösterdişi coşkun ve sürekli rağbet karşısında H A F T A D A H A • » * • * • • » • * • » * • *••• G Ö S T E R İ L E C E K T İ R. Görübnemlş izdihamı önlemek için seanslar: 14 17 ve 20,30 da ' J k L . S C A X A R * d a x jTVoktor, ağır yaralı tayyarecinin yataH ^ H B H BUGÜN Matinelerden itibaren başladı. ^ l ^ M V B İ saçlarına uzandı. Oralan okşarken gözğmın üzerine tekrar eğilerek onun leri gözleriıün içine dikildl. Yavaş yavaş kendinden geçti. Dudaklaruun arayüzünü yakından bir daha tetkik etti. sından hsfif ıslıklar çıkararak derin bir Beyaz elbiseli, beyaz başlıklı hastabakıcı uykuya daldı. köşeye büzüimüş doktorun hareketini. Ertesi sabah doktor odaya glrlp hashastanın vaziyetini ayni zamanda hem tayı muayene ettikten sonra genc kızla hüzün, hem de ciddiyet dolu nazarlarile ğır yaralı ile karşı karşıya kalmıştı. Ölü Su.. Su!.. çenesinin üsttarafında açık kabnış yer önce fazla konuşmadı. Yalnız elini iki takib ediyordu. mün eşiğinde inliyen bir adamm başuDiye haykırdı. den, dudaklarında hafif bir gülünıseme avcunun arasına alıp sevinc ve rakdirle Doktor, birden geriye doğru döndü: cunda yapayalnızdı. Fakat hiç bir korku Genc kız hemen yerinden firladı. Ko peyda olduğu biîe görülüyordu. Hasta sıkü: Hemşire, dedi, yaralı bu gece mütduymuyordu. Çürkü Azraille pençele modinin üstünde duran sürahiden bar bakıcınm minimini ellerini iri ve sıcak Aşkolsun, dedi, çok iyi davranhiş bir buhran geçirecek.. Sağ mı kalaşenlere yardımı ilk defa üzei'ine aimış dsğa biraz su boşaittı. Temiz bir hav ellerinin İçerisine aldı: mışsmız; yaral nın hayatı kurtuldu. cak, yoksa ölecek mi, o mesele ancak değildi ki.. luyu bardağın içine daldırdı ve küçük Sonra bir kat daha neş'elenerek İlâve Ah, sevgilim, dedi, ne iyi ettin de krizi atlattıktan sonra belü olacak. Eğer. Oda, sonsuz bir sükut içindeydi. Has katreleri kalın ve derisi soyulmuş du beni ziyarete geldin! etti: bir çok defalar yaptığımz gibi bu esnada tanuı nefes ahp verişini bile duymuyor dakların arasma damlatmaya başiadı. Hemşire, yanaklarından sızan yaşl'Ti. E, artık mezuniyeti hak ettiniz... vazifenizi fedakârlıkla ifa edecek olursadu. Acaba ölmüş müydü? Hayır.. Göğsü Bir taraftan yaralımn hararetini azalt yüzündeki keder çizgilerini göst"rme Vakıa hiç bir şey söylemiyorsunuz ama, nız yüzde yüz kurtulacağmı ümid ediyomıya çahşırken öbür taraftan da na mek İçin başı önüne İğik, karanhk ve hsliniz, tavrınız çok yorulduğunuzu, biağır ağır kalkıp iniyordu. rum... Onun İçin bu gece odaya sizif.n Karyolanın ayakucuna doğru çekmiş sihat veriyordu: müphem bir sesle cevab verdi: raz dinlenmeğe İhtiyacınız olduğunu başka kimse girmesin.. Yaralımn fazla olduğu sandalyenin üzerinde hiç kıpır Geldim ve seni çok iyi görılüm pekâlâ gösteriyor. Haydİ bakalım, gi Aman fazla kıpırdamaym... Rahat kımüdamamasına, sinirlenmemesir.e ve damadan oturuyordu. Saatler heyecanlı ve sakin yatın... Ben ne isterseniz ya Hamdolsun. artık kara günler geçti ve din ve taze, dipdiri dönün. Çünkü size üzülmemesine dikkat edeceksiniz.. Onu ve müthiş bir, intizar içinde geçiyordu. parım... Sskuı üzülmeyin! selâmete erdik! yeniden pek çok İhıiyacım olacak! size emanet ediyorum. Yorgun, harab ve bitkindi. Lâkin uyuHasta, gırtlağında kahkahalar düğümSanki aksini söylemişti. Hasta birden Hastabakıcı gülmek, sevinmek istedi. Hastabakıcı doktora cevab vermek, mağa değil, gozünü kırpmağa bile mebaşını yastıktan kaldırdı ve doğrulmak lenerek: Fakat tebessüm, dudaklarının kenarmbirşeyler söylemek için ilerledi. İki gün zun değildi. İçinden kendj kendine tek Yok, dedi. sen bana veda etmeğe. da birden acılaştı ve kayboldu. Göz İstedi: denberi böyle bir teşebbüse girişmek is rar ediyordu: Ateş et arkadaş... Ateş et. Ne du benden af dilemeğe geldin... Kurkma, pınariarına yaşlar hücum etti. Gece, tiyor, fakat münasib bir fırsat, müsaid Sakın dalayım deme ha.. Bu zânn, ruyorsun? Görmüyor musun, düşman İtiraf et, artık beni eskisi gibi sevmi mukaddes vazifelerinden birini daha bir zaman bulamıyordu. Üstüste üç ge zavallınm hayatına mal olur!.. yorsun. yapmış, bir adamm hayatmı kurtannış, geliyor! cedir uyumamıştı. O perişan halde bu Sade uyumamakla ka'.sa, gene ne ise Genc kız boğazını tıkıyan hıçkırık bir genc kızın saadetini hazırlamış, b : çeşid bir mes'uliyetin altına nasıl glıeDiye haykırdı. Hemşire onu ağır ağır idi. Fakat hayatım düşünmeğe, acılarını larla boğulmamak için üstüîte birkaç naenaleyh istirahate, gezmeğe, hava aV bilirdi. Biraz dınlenmek, kendine gelehatırlamağa bile salâhiyeti yoktu.. Ya omuzlarmdan yakalayıp tekrar yatırdı. defa yuıkunduktan sonra cevab veıji: mağa İstihkak kesbetmlşti. Fakat r u bilmek için dört beş günlük bir mezuniağlarsa ve gözlerinden yaş döküldüğünü Ateş gibi yanan ellerini yeniden yor Hayır yavrum..*. Onun İçin gel hunda bu facia, kalbinde bu yara v&ryet rica edecekti. hasta görürse, elbette sinirlenir ve üzü ganın altına soktu: medim. Fakat ateşin var da seni kâ ken gezip eğlenmek şöyle dursun, na Ben size, dedi, sakin olmanızı soyHeyhat, şu anda öyle bir şey isteme lürdü. Sık sık sağ bileğini burnunun hibus bastırmış! Bilâkis ben seni, eski sıl sükunet bulabilirdi? Kırk sekiz saat nin diğer zamanlara nazaran dahn mii zasma kaldırıyor, kol saatine bakıyordu. lemiştim; tersini yaptmız! sinden çok, hem de pek çok seviyornm. evvel askerlik şubesinden aldığı tki üç Yaralımn dudakları hâlâ titriyordu: nasebetsiz, daha garib olacağmı d ü ü n Daha sabaha çok vakit vardı. Yeter ki sen çabuk iyi ol da ayağa satırlık bir mektubdan kimsenin h a dü. Gözlerini yerden ayırmıyarak titrek Ateş et... Arkadaş... Ateş et! Bir aralık hasta, yavaşçacık gözlerini kalk. Bak. birlikte daha ne mes'u3 gün beri yoktu. O burada bir kahramanı bir sesle: Yavaş yavaş, nefes alıp vermesi ts ler geçireceğiz! Yalnız sen şimii sakin öliimün uçurumundan çekip çıkarmağa açtı. Tereddüd ve şaşkınlık dolu nazar Başüstüne efendim! dedi. larını evvelâ genc kıza çevirdi. Sonra ta büleşti ve tekrar daldı. İkinci defq göz leş ve uyu! uğraşırken. diğer bir kahrsman, ağa*** vana dikti. Birkaç dakika öyle durdu. lerini açtığı zaman bakışları korkur.c Bu sefer yaralımn hummalı ell hasbeysi cephede vatan uğrunda can verLoş ve dar hastane odasının içinde a Kuru dudaklarını şapırdattı ve birden: değil, çok tatlıydı. Kalın sargılarla bağli tabakıcının ellerini bıraktı, yüzüne ve ,mişti. ~ Sırp hikâyesi I *^*mmKadıköy Hn A L £ ae ^ ikaoiKoy A L E'de GünJerdenberi beklcnen cihanın dehayı edebî harikası niLıraf R E B E K A I Kuri Refik Gazetemize eönderilen evrak ve ranlaı nesredüsin edilmesin iade edilmeı v* Tiv.ınrİHp mcs'ıılivp' kahıil olunmnT Buh ran