KIŞ DEVRİ Çamur devri Taarruz devri ALMANLAR darbeyi nere- de vurmak is- tiyecekler ?| Kıı devri geçti. Şimdi Doğuda çamur devri var. | Bundan öteye taarruz devri başlıyacaktır. A man taarruzu iki nokta- yı göstermek zorundadır. a— aa ETEM İZZET BENİCE Ankaradan: Doğu cephesinde kaş devresi bit- ti. Şimdi eriyen kar ve buzların diz. boyu çamurunun kuruması devri- ne girilmiş bulunuyor. Çamur kalkmadan motörlü Alman birlik- lerinin geniş ölçüde harekâta geç- melerine imkân yoktur. M son- baharı ve yağmur mevsimi Al- man erdusuna çamurda Kus top- raklarında harbetmenin ne im- kânsız şey olduğunu öğretmiştir. | Herhalde, müdalaalardan sonra hafif taarruzları ve püskürtmele- ri takip edecek olan 1542 büyük Alman taarruzu; rahat rahat baş- hyabilmek için belki de Mayısın Alk haflasını gözetliyecektir. Bu defaki taarruzda Alman tak- #iği ne olacak?, Yeni Alman si- lahları var wm?. Bunları taarruz başladıktan sonra görüp öğrene- ceğiz, Fakat, muhakkak olan bir gey varsa e da Almanların bu defa iki hedefi seçecekleridir. Bu bedefler: x — Sovyet ordusuna kat'i dar- beyi vurmak, b — Basra körfezine çıkmak. Her iki hedele vâsıl olabilme- nin imkânı veya imknâsızlığı | herşeyin başında Sovyot müda- fansına bağlıdır. Alınanlar şimdi- | ki balde Sovyetlerin madde ve müna itibarile çok sarsılmış okdu- ğunu tebarlis ettirmiye çalışıyor. lar. Bu bükme kapılmak doğru | değiklir. Almanlara — elbette ki | böyle söylemek düşer. İhlimal Ruslar kış harbi ve sürekli taar- zuzlarla yıprandılar, ihtimal bu kuvvetler dışında Alman taarru- zunu önliyecek ve karşı laarruza geçecek taze kuvvteler de yığdı- lar. Amncak, Almanya yukarıda işaret ettiğimiz çerçeve içinde bü- tün imkânlarını hızlandırmıya mecburdur. Sovyet — ordusunu 1042 sonbahar sonuna kadar ye- memease kendi hesabına çok müş- kül bir duruma girer, hattâ harbi 1943 yazında kaybetmek tehlike- | sine bile düşer. Bu itibarla Sov- yet ordusunu kmha eylemek mec- buriyetindedir. Sadece Sovyet | ordusunu yenmekle de harp bil- | mez, Amerika ve İngiltereyi yen- mek gerektir. Amerika ve İngil- | tere ise hanbe 1943 yazından il- baren hazır olacaklardır. Alman- ya, Kafkas petrollerini ele geçi- remez, Basra körlezine inemez ve Japonya ile Hind denizinde el birliği edemez, muhtaç olduğu ha- yati ve mudeni maddeleri bu yol- dan alamazsa Amerika ve İngij- dereye karşı 1943 de harbetmesi de müşküldür. Görülüyor ki, bü- tün bu müşkülâti yenmek hem kolay değildir, hem de yalnız Al- manyanın şansına bağlanmış bu- Tunmamaktadır. Almanyanın do- ğu cephesinde muvaffak olması kadar Japonyanın da Hindistanı” söküp Basra kürlerinin sağ sahil- Terini tutması gerektir. Buna kar- gı koyacak olan İse herşeyin ba- şında Sovyet ordusunun çak yıp- Yatıcı ve ç misbette de çok oynak ve mahir bir manevra ile ayakta kalması; İngilterenin — Japonyayı Birmanyadan bu yana ayak attır- Mmamasıdır. Her bakımdan dünya hııhıı* 1042 ilkbahar - yaz - sonbahar devresi ile neticenin aydınlanma- sına yardım edecek olan en kat'i, | “en kanlı, en mücadeleli harp yılı ADeyami 3 üncü Sahitede) —| Haydarpaşadaki feci tramvay kazası Hâdise esnasında de hırsızlık oldu: Devrilen tramvayın içindeki bir kadının üç 'liralık bilezikleri çalındı e Entaniye hastanesinin duyarına çarparak devrilen 4 mumaralı tramvay arabasının içi burdahaş olmuş bir vaziyetle... Sapancagölü Kurumak Tehlikesine MARUZ MU BULUNUYOR? Göl sularının İzmit Fabrika- larına akıtılması için 22 kilometreye boru döşendi! Bazı kimseler bu suretle saatte 1 milyon 800 bin litre su temin edecek olan fab- rikaların gölü bir sünger kâğıdı gibi emeceğini tahmin ediyorlar; fakat... Resmi hesaplara göre 124 yıl senra Sapancanın irtifaı İ0 santim alçalacak İzmit kâğsıt, klor — ve sellülce fabrikalarının — su ihtiyaçlarının Sapanca gölünden temin olunma. $ için yapılan çalışmalar çok i- lerlemiştir. Sapanca gölünden İa. mit demiryoluna kadar olan kıma ma horuların döşenme faaliyeli bitmiştir. Her biri 80 santim kutrunda ve, (Devamı 4 üncü Suhifede) Korkunç bir deniz faciası G L ge. Kuşadası cıvarın- da içinde 236 Yu- nanlı bulunan bir mutör battı 207 çocuk, kadın ve erkek boğulda İzmir, 8 (Hususi) — Bvvel- ki gece Kuşadasile Selerihi- sar sahilleri açıklarında Kan- hadada müthiş bir deniz faci- ası olmuştur: Yunan tübiiyetinde kadın (Devdent 3 üncü Sahifede) Tokyo bom- balanacak! Vaşington, 8 (AAJ — “Meb'esun aücclisinin * Harleiye Bncümeni Relsi süyledği br nütukla: dmerikan bondbalarının / Tokyo üzerine düşeceği zamaz uzak “değildir ve bu bir ctnetlem atesinden Sartasız | elacaktr.> demiştür. yüz Vatman ne diyor? 'Dün Üsküdarla Haydarpesa arasiı. 48 bir kisimin Ölü 218 kciynn de ağır ve hafif olarik yaralanmajariyle netik- nen feci bir Uwmvay küzesı olduğuna yazmyf Bir muharririmisin vak'a — yerinde edindiği mütemmim mâlümata — naza. Tan Taclanm tafkilâti ve suneti cere- ganı şudir: Bağlarbaşı De Kadıköy arasında ie. Tiyen vağman Kemel Avcanın idaresin. dekd 1 memaralı iranway arabası dün sabah aat dokuzu yirmi göçe içinde 15 yolcu olduğu halde Bağlarbaşından Hartıkat etmiş, kiç bir ârızaya uğrama- dün Lise ve Askeri durak maballine kadar tabli seyriyle gelmilştir. Buradan kalkarak yuma devam et- mtkte elan tzamvay tam İmtaniyo Hostahântelnin Ünündek; yokuşü İner. zen birdenbire sür'etini “arttırmış, Haydarpaşa yokuşunun başındaki me- yilli viraja doğru hızla inmiye büşla.- maşlir Bu göğni tabil cüre'ttç tehlike sezen Vatman Kemal Avcan derbal firenlere € atmış e de arabamnın hizini kes- miye muvaffak olamamış. işte bu su- Buvara çarpır (Devamı 3 üncü Sahitede) 15 kuruşa kar- nesiz ekmek satan bir fırın Fatihde Darüşçafaka caddesin. de $0 numaralı fırında karnesiz olarak ve tanesi on beş kuruştan ekmek satıldığı haber alınmış, a. linan tertibatla cürmü meşhud yapılmıştır. Beş tane ekmeğin bu suretle satıldığına dair zabıt tu. tulmuşlur. Bunun üzerine bu ek. mieklerle fırında mevcut 500 ek. £Dovamı 8 üncü Sabitede) —| ÇERÇEVE — Herife bir yumruk patlat- tama; kırk sekiz dişi birden dö. küldü! * Hiç büyle lâf olur mu? Heri- fin gerçekten bütün dişleri dö külmüş olsa bile, dökülen diş- ler nihayet 32 tanedir. Fakat Avrupalılar, şarkın bu nefis dehâsını çoktan bastırdı- lar, Çoktan dediğlm, 1939 dan- beri... Şimdi, 1842 İlkbaharı arife- sinde, Alman ve Sovyet kayıp- ları hakkında yeniden gelmiye başlıyan haberlere bakınız: Mütehassıslara, evet, hem de mütehassıslara göre, şimdiye kadar Sovyetler 20 milyon as- iker, 24 bin tank ve 20 bin tay- “yare kaybetmiş.. Gazeteye gönderilen evrak iade edilmez. Bomba Hadısesının— Bu 'Sabahki Muhakemesi Rus Maznunlar Davanın Başka Bir Güne Tâölik Edilmesini İstedi Pavlof — “Abdürrahmanın kim olduğunu ifşa edeceğim. Benim deve olduğumu isbata kalkışıyorlar,, dedi ve kendisine Türk Hukuk Müşaviri verilmesini istedi Usulsüz verilen üç itiraz istidası - Reisin bir sözüne karşı Pavlofun tahassüsü - Şahit listesi hakkında bir talep Ankara 8 (Telefonla) — Ata. #ürk bulvarında Alman Büyük El- çisi Von Papen'e ikarşı yapılan ibomba suikasti hâdisesinin mu- Bekemesine bugün Ağırcezada aat 9.30 dan itibaren devam o- Tendu: Adliye sarayının önü daha er- kenden Mmazmunları gönmek için biriken halkla dolmuştu. MAZNUNLAR GELİYOR! Mahkeme - salonunda ise saat 9 da hiçbir yer kulmamıştı. Bu os- nada haplahane otomobili adliye binasının önünde durdu. Evvelâ ötamobilden Rug mamnunlardan Kotnilof indi. Onu Pavlof takip etti. Pavlof âyağı ağrıdığmıdan ya- nmdakilerin yandimile ağır ağır yürüyordu. Arkasından Süleyman ve Abdurrahman — inkliler, tam 9 u beş geçe maznumlar mah- ikemede kendilerine ait olan yere geçen haftaki gibi oturmuşlardı. Yömi Abdurrahman ve Süleyman bir sırada yanyana bulunuyor, di- ğer bir sırada iki Rus maznun yer almış bulunuyordu. Pavylof geçen celsede de elinden düşür- mediği meşhur edebiyat kitabanı çıkardı. Kitabın yaprakları ara- sında tercüme notlar görüküyor- du, Kornilofun elinde de bir ki- MÜBALÂĞA VE HAKİKAT Aman Yarabbi! men Sovyetlerin çıkarabileceği asker yekünu, hem de hepsini talim, terbiye ve toçhiz etmiş olması aslâ mümktn kabul e- dilmemek şartile sadece 15 milyondur. İçinde yetmiş buçuk irk ve millet bulunan ve aslâ bir araya gelmesine imkân elmayan bu ordu kütlesi, muhal tasavvur olarak bir ara- da bulunsa ve baştanbaşa imha edilmiş olsa, kayıp yine 20 mil- yöon etmez, Adamın kark sekiz dişi yok Saat | Boıııbının ınfılae bahki celsede bir mıhkemeye tap vardı. İlkisi de biraz sonra aot almıya başladılarI.. KAVANOZ İÇİNDEKİ PARÇALAR Heyeti hâkime kürsüsünün ü. zerimde bir kavanoz bulunuyor. du. Bunun içinde; elindeki bom. banın infilikile parçalanan Üs. küplü Ömer Tokadın siyah saçla. ı €t ve kemik parçaları var.. Öz merin hüviyetinin tesbiline yarı. yan iki kaşının arasındaki ben de kavanozda gözükmektedir. Öme; rin parçalanmış olan iki ayağından €evvelce ameliyat geçirmiş oldu. ğu anlaşılmaktadır. KORNİLOF TÜRKÇE GAZETE OKUYOR! Saat 9 u 15 geçiyor. Kornilaf cebinden bugünkü <«Ulus» gaze. tesini çıkararak okumağa başladı. Gözlerinin üzerinde durduğu sütun; İngiliz ve İtalyan esirleri. nin bugün İzmirde mübadele 0. kanacağın> bikliren haberdir. Bu. nu dikkatle okuyor. Abdurrah. man düşünceliydir. Süleyman ise hep etrafına bak:nıyor. İKİNCİ BİR TERCÜMAN Geçen celsedeki tercüman Ab. dülvehaptan başka bugün mah. kemeye ikinci bir tercüman gelmişti. Bu, Ankara bel memurlarından Eşret Demircan. Gr, HÂKİMLER GELİYOR 'Tam saat 9,30 da heyeti hâki. me salona girerek yerlerini akdı. Heyeti hükime geçen celsedeki gibi teşekkül etmişti. Evvelâ yeni tereümanın hüviyeti tesbit edil. Necip Fazıl KISAKÜREK 2A bin tank, 20 bin tayyare de me demek? Kaybolan bu kay- metleri mevcudun dörtte birl farzetsek, demek Sovyetlerin 100 bin tank ve 80 bin tayya- resi vardı, öyle mi? Akıllara zarar!.. Hele Fran- sızların, harbe sadece birkaç yüz tank ve tayyareyle girişti- Bini düşünecek olursak. Bence hakikat, Almanların şark cephesinde bugüne kadar 2 milyon, Sovyetlerin de 3 mil- yen sularında kayıp - verdiği- dir. Sovyet ordularının aşın- ma payını Alman orduların- dan çok fanla kabul etmeme rağmen, şimdilik, Almazdara bu kadar büyük bir mübalâğa neş'esi verecek kadar kabul edemem, * | saçları, et ve kemik parçaları da bu sa- | âeiumumiliğe parçalanan Öııenı kavanoz içinde getirilmişti di Müteakiben Naib Haywümmi. sanın tezkeresi okundu. Bunda Kornilof ve Pavlofa dosyaların — tercümelerinin ya. piklığı, ancak; iki Rus maznun | geçen haftaki ifadelerin kelime İkelime tereümesini istediklerin. den bunların 19 uncu sahifeye kadar tereüme edilerek tamam. landığı bildiriliyordu. Reis Abdurrahmanın geçen haf taki ifadesine karşı ne diyeceğini Pavlbfa sordu, Rus maznun elindeki notlara bakarak yavaş yavaş Yusca anlat. mağa başladı. Tercüman ifadesi. ni not ediyondu. Süleyman ise dinliyordu. Bun.- dah; rusca bilen Süleymanın söy. ' Jenenleri kavradığı anlaşılıyordu. PAVLOFUN TEHASSÜSÜ Pavlof dün bir istida ile müd. müracaat ederek mühlet istediğint tercümelere ayın 19 unda başlandığından tamam. lanması için mahkemenin taliki. ni talep ettiğini beyan etti ve € velce verdiği bir istidanın da rede dedildiğini ilâve etti. Ve sonra söcüne devamla: «— Alıdurrahmanın ifadesine karşı evvelce sorulan suale ken. disini tanmmadığımı ve kendisi. nin tahrik edilmiş olduğunu söy. lemaştim, Mahkeme tahrikçilerin kimler olduğunu sormuştu. Şimdi ona cevap vereceğim, Hükim bana bütün söyledikle. rimin zapta geçeceğinden bahset Yi. Bundan çok mütehassis oldum. Şunu arzu ediyorum ki benim ifadelerim temamen zapta geçsin. Reis - tercüman vasıtasile - ke- dme kelime söylediklerinin zapta fakat zapta yalnış geçtiğini söyle- diği ifadelerinin tavh'h olunaca. ni beyan ederek bumların öeler- den ibaret olduğunu sordu. Ve bir istida verdiğini fakat bunun usulsüz olarak zabıt kötibine ve- “nundar dileklerini mahkemede geçmesinin mümkün olmadığını, | ilveten Pavkıfun filhakika dün | rilmiş olması dolayısile reddedi miş bulunduğunu söydiyer: e— Bizim kanunumuzda ta:. ların işlerini kolaylaştırmak için Çak usüller vardır. İtiraz istida- Jarı mutlak lâzim değilirr, söylüyebilirler. Ayrıca istida da verebilecekleri gibi bütün dilek lerini mmahkemede her zaman Jiyebilirler.» dedi, Tercüman ları tercüme etti. Mütesikâben Pavlof şahitler Na tesine de temas ederek: «— Bunlar dindenmeden evvei hüviyet ve adreslerinin bana lebe Diğini rica ederim, dedi. Reis sordu; «— Şahit listesi — Hayır, Teblğini isterim, BİR DEVE BAHSİ! Pavlof sözlerine: «— Benim deve —olduğumu ata kalkışıyorlar. Halbuki beı deve olmadığımı — isbata - Kizürü yoktur.> Diye devam etti ve bu mokta gülüşmelere yol açtı, Reis bu deveye ait bahsite tas- dih yapmıya Jüzüm bulunm-adığım ni çünkü kendisinin devc olmac ğinin meydanda olduğunu Pa lofa söyledikten sonra: Bu noktaların davada ehecir miyeti-yoktur. Ehemmiyetli nök- talar üzerinde durmalısıcız.> dedi, Pavlot devam ederek — kend ginin Kornilofu tamdığı noktı tasrih edeceğini beyan etti vi e— Ayni şehirde, çalıştığımız için tabi tercüme Belki başka münaya gele Ğ Kornilof yinc ayağa kalkerak Parlofun sualinden evvel kendia sinin bir diyeceği olduğunu tek. râr etti we tercdmana not eltir. mek suretile muhakemenin ç sebepten talik olunmasın: ix. tedk 1— Düm akşama kadar Abdur. zahmamın — ifadesinin tercümesi devam etmiştir. Bu ifadelere iti. raz ve Abdurrahmana söracağı. miz süaller çin düşünmeğe vakit bulamadık. 2—. Süleymanın Hadelerini ise henüz bilmiyoruz. Bildikten son. ra suül sorabiliriz. 8— Cezaevi müdürü vasıtasile mükdeiumumi muavinine türkçe bir istida vererek Türk kanunla. rin, ve ceca kanununu bilmedi. ğim için kendime bir hukuk mü. şaviri verlmesini istemiştim. Bus güne kadar bir cevap slamadım. Sowyet sefaretine müracaat ede. yek bu hususun temin olunmas- mı istedim. Ben kendi vatandaş. Tarımdan bir avukat arzu ederim, Fakat bıma #nkân olmadığından bir Türk müşaviri istiyorum, A. vukat istemişorüm. Müşavlı (5. tiyorum» dedi. Şimdi saat bir . dir celse devam etmektedir. « ADİL AKHA edilme!