4 Nisan 1942 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

4 Nisan 1942 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İHEM Sehir haberleri Zira at kalkıtı ması Oniimüzdeki haftalarda Dün Vilâyette niç in zaruridir? y apılan içtima Askeri vaziyet Kendi davalarımız Almanların büyük taarruzu, Şark cephesinin hangi kesiminde ve ne suretle başlıyabilir ? (Baştarafı 1 inci sahifede) ler. Lâkin bu iki meseleyi hallettikten deki Rus ordularının şimalden de iha. sonra da Japonları Rusyaya saldırmakti'.au kolaylaşır. tan hiç bir şey ahkoyamaz. Ancak BirFakat Almanlar bilhassa İlraen gölü manya ve Çin meselelerinin halli zadoğusile bunun cenubundaki ordularını mam malum değildir. Bunlarm bu yakuvvetlendirmek maksadile Leningrad zın sonundan evvel hallolunabilmeleri bölgesinde müdafaada kalmayı tercih e ihtimali yok gibidir. debilirler. Bu suretle onlar LerangTadı Kezalik Avustralyaya karşı hareket Moskovamn sukutundan sonra zorla de zarureti de yakında kendini gösterebiği', muhasara ve açhkla düşürmeyi ümid lecektir. Çünkü Japonyanın Avustraledebilirler. Ancak bilmelidir ki Lenin. yaya taarruzu geeiktikçe orasımn Arncgradın zaptı Moskovamn ihatasile ora. rikadan takviyeler alması ve bu suret'.e daki Sovyet kuvvetlerinin imhasını k o . kuvvetlenmesi tabiidir. İste bu kadar laylaştıracaktır. Esas olansa budur. muazzam ve güç askerî meseleler karBunlara nazaran şark cephesinde önü şısında btılunan Japonyanın şimdilik müzdcki haftalarda ve gelecek ayda vu Rusyaya taarruz etmesi düşünülemez. kııu beklenen büyük Alman taarruzla O halde bu ilkbahar ve yaz mevsinıc rının nasıl başlayıp inki af edeceği az lerinde Almanyamn yalnız Avrupalı çok anlaşılabilir. Şiradi Almanlann bu müttefiklerile birlikte Ruayaya karşı nu yapıp yapamıyacaklan meselesile mücadee edeceği ve Rusyanın da arkaJaponlann Rusyaya taarruz etmek su sından emin nlarak hemen hemen büretile yardım edip etmiyeceklerini nıü tün kuvvetlerini Almanlara karşı kultniea etmek kalır. Airnanlann bu yaz lanabileceği anlaşulır. Rus ordularını mağ'.ub ve imha ctınck H. E. ERKtLET maksadile bütün kış hazırlandıkları ve bunun için cephede müdafaada kalarak son gayretlerini • taarruza hazırlanmak Yerli Mallar pazarları İçin sarfettikleri meydandadır. Ayrıca müdürü değişti Macar, Rumen, İlalyan ve Bulgar nıüttcfiklerini de Rusyaya karşı muharebe Sümer Bank Yerli Mallar Pazarları hazırhklarına sevketmişlerdir. Ancak raüessese müdürü Ahmed Özbakır Bulgaristanın Rusya seferine Iştirak Slimer Banka bağlı müesseselerın edip etmiyeceği malum değildir. Fakat muamelâtmı daimî bir murakabe etmese de onun Makedonyada, Yugos de bulundurmak ve tekemmül etlavyada jandarrnalık işlerini üzcrine al tirmek maksadile yenl ihdas edimtkla müttefiklcrine oralardaki kuv !en Sümer Bank ıımumt müşavirliğıvetlerinin çoğunu Rusya cephesine gön ne tayin olunmuştur. Yerli Mallar Padermek imkânlannı vermiştir. zarlan müessese müdürlüğüne de Toprak Mahsulleri umum müdür muavini Görülüyor ki Almanlar bu kış esnasında hem mevkilcrini muhafaza etmc Hâmid Koray tayin olunmuş ve diin yeg?, hem de taarruza hazirlanmağa mu ni vazifesine başlamak tizere şehrîmize vaffak olmuslardır. Ruslara gclince on gelmiştır. Ahmed Özbakır, laşe müstel ı n n bu kış mcvsimindcki ümidi Al şarlıgma bagh olarak kurulan yeni uman cephesini bozarak ve Alnmnl?.rı mum müdürlüklerden blrine tayin olungeri atarak taarruz hazırlık ve imkân mak üzeredir. lannı yok etrnckti. Fakat Ruslar bu Bir motörde yangın çıktı »raksadlarına muvaffck olamad'klan Rizeli Hasan kaptanın idaresindekl başka her halde yaptıklan sürckli tamotör, pamuk yüklil olduğu halde Fmarruzlar sebebile pek çok insan ve maldıklı açıklanndan geçerken pamuklar zeme zayiatı da vermişlerdir. Bu ha'.br egzostan çıkan kıvılcımlardan ateş alanazan dikkate alınınca Almanlann tarak 22 balya pamuk yanmıştır. arruzda muvaffak olamamaları için orÜsküdar tramvaylan tada ehemmiyetli ve bariz bir sebeb kalmaz, denilebilir. Üsküdar Kadıköy ve havalisl Halk Japonlann Ruslara taarruz edcrck Tramvaylan şirketinin yıllık toplantısı A'manlara yardım etmeleri keyfiyetine geçen ay yapılmıştı. Yakında, şirketin gelince, bunun şimdilik tatbik imkânı vaziyetini tetkik eden heyetin raporu na malik olmadığı meydandadır. Çünkü tetkik edilmek üzere şirketin fevkalâde Japcnlar Birmanya ve Çin meselelcrini heyeti umuıniye toplantısı da yapılahallermedikçe Rusyaya taarnız edemez caktır. CUMHURİYET 4 Nisan 1942 NALINA MIH1NA! Bir kahramanın hatırasını tebcil Muhtelif iaşe işleri hakkında bazı kararlar verildi Vali ve Belediye reisi Lutfi Kırdann riyaseünde dun vilâyette idare âmirleri, bütün dairelerin bölge müdür, baş müdür ve müdürleri ile kaymakamlar, vali ve belediye reis muavinleri bir top^nlı yapmışlardır. Bu toplantıda bilhassa iaçe işleri üzerinde görtrmeler yapılmış, ekmek ve gaz tevziat işi üzerinde durulmuştur. Bölge iaşe müdürü Mümtaz Rek iaşe işleri üzerinde izahat vermiştir. İstanbul şehrinde kaymakamlıklarca 113,000 evde elektrik ışığı bulunmadığı tespit olunmuş ve buna göre beher aileye ayda üç litre gaz verilmek üzere 280 ton gaz tevzie başlanmıştır. Bazı kazalardan şimdi daha fazla gaza ihtiyacı olan aileler bulunduğu haber verilmektedir. Ekmek işinde bilhassa ağır işçi karnelf ri üzerinde durulmuş, İstanbulda 75,000 ağır işçi kamesi dağıtı'.mış olduğu, elde ağır işçi karnesi kalmadığı da mevzuu bahsolmuştur. Un için beyanname verenleir Evvelce ellerinde nüfus başına bir ki. lodan fazla un bulunanlar beyanname vermeğe mecbur tutulmuşlardı. Ellerinde bir çuval veya daha fazla unları bulunanlar, Toprak Mahsulleri Ofisine müracaat ederek unlarmı satacak ve tayiç fiattan paralarını alacaklardır. Bir çuvaldan daha az unu olanlar. isterkrse un mevcudları ne miktar karneye tekabül ediyorsa karnelerini o nispette ke. serek iaşe bürolanna tevdi edip unlarmı kullanabi'.ecekler, istemedikleri takdirde unlarmı bulunduklan mıntakalardaki iaşe bürolanna teslim ederek parasım alabileceklerdir. Diğer taraftan hastanelerde perhiz halinde bulunan hastalann günlük karneleri hastanelerce toplatılarak mukobilinde un alınacak ve bu unlar gene hastalar için çorba veya unlu yemeklcr. de kullanılacakkrdır. Karne tevziatının kontrolu Ekmek karneleri tevzii ve karnelerden istifade şeklinin sıkı bir kontrola tâbi tutulması kararlaştırılmıştır. Kontrolu iaşe teşkilâtı memurlan yapacaklar ve zabıtadan da geniş mikyasta yardım göreceklerdir. r Ağır îşçi evsafı Vilâyette teşekkül eden bir komisyon bazı makine işlerinde çalışanlarm da ağır işçi evsafını haiz olup olmadıklarmı tetkık edecektir. Vaziyetleri tetkik edilecekler arasında matbaalarda rotatif makinelerinde ve buna mümasil makine işlerinde çalışanlar bulunmaktadır. GÜZELLİKLERILE BÜTÜN GÖNÜLLERİ TESHİR ŞARKILARİLE HERKESİ ÇILDIRTAN EDENT... DOROTHY LAMOUR 7 Mlyiflt jrcî*»fe B ETT Y GRABBLE tek bir film çevirdiler ŞARK BÜLBÜLÜ Yüzlerce güzeHn yaşadığı bir cennet... Sayısız zevklerin toplandıftı blr ueş'e dünyası... Üsküdar Halkevinde Abdülhak Hâmid günü ve köşesi Üsküdar Halkevi büyük Türk şairi Abdülhak Hâmidin ölüm yıldönümü yaklaşması münasebetıle Hâmid köşesi yapmak istedi^lerinden büyük şairin ölümü yıldönümünde, Evde konferans verecek olan İsmall Hâmi Danişmende müracaat ederek, şaire aid kalem ve el yazısmın verilmesinl rica etmişlerdlr. Büyüklerin eserlerine yakmdan alâka ?österen ve kadirşinaslık yolunda nümune olan Üsküdar Halkevini candan tebrik ederiz. eçenlerde, bu siitunda, Filipinlerde, Amerikan müdafaasını kıramıyan Japon generali Nomura'nın harakiri yapüğmı ve İstiklâl Harbinde 57 n d tümen kumantasfiyeyi şimdi kolay danı Reşad Beyin de, kıt'alannın ÇeTürkiyenin Inkıbir şey sanıyoruz. kiltepe>i zaptetmekte gecikmeleri üzelâbdan evvei bir buBundan yirmi yıl rine, teessüriinden intihar ettiğini yazçuk asırlık tarihi, önce her işimiz, her mıştun. Aziz arkadaşım Aiyonkarahisar dünya ölçüsünde cehareketimiz ecnebi meb'usu Hamza Osman Erkandan, başreyan eden mübasermayesi tarafından ka bir Türk kumandanının da ajni bahde'.e hareketlerine, akıntıya kapılmış hafif bir cisim gibl, vuşturmak kolay bir şey olamazdı. Ya karşılanma şekline göre ayarlanıyordu: ramanlığı yapmış olduğunu bana hatırsürüklenmekle geçmiştir. Memleket dün pılacak şeyler birkaç fabrika açmak, de Şu işi yapamayız; çünkü sonra ecnebi latan bir mektub aldım. Hayli gecikeya pazarlarma açıldıkça çöküyor, uzvî miryolu yapmak, banka kurmaktan, bir sermayesi gelmez. Bunu yapmalıyız; bu rek elime geçmiş olan bu mektubun anlattığı menkıbe şudur: bütünlüğü kayboluyordu. Sanayi İnkı İki şehir imal etmekten ibaret değüdi. sayede ecnebi sermayesi gelir, derdik. *Reşad Beyin bu şerefli ölümüne çok lâbı, ziraat inkılâbı, para ekonomisi. İş Baştan aşağı bir memleket, bir mi'.let Kısssı değişen dünya içinde ve bu ve ticaret serbestisinin genişlettiği ve tarih İçinde kendisine gülmüş bir şans şartlar altında parasız, adamsız, tecrü benziyen Irak Kumandanı Suleyman Asdeğişen dünyadan faydalanarak besız memleketi diriltmek, yükseltmek keri Beyin şehadet hâdisesini bu vesideğiştirdiği Avrupa karşısında Türkiye tan, geriliyen, çbken ve fakirleşen bir te yükselecek, modern ve mes'ud bir ha ve halkı refaha ulaştırmak İşini, inkı leden istifade ederek tebarüz ettırmeyi vicdanî bir vazife büirim. İnsan karakzed halinde yaşıyordu. Yeni dünya yata ksvuşacaktı. Tarlasından, sabanın lâbdan sonra, omuzlarımıza aldık. terinde cesaret ve jedakârhğ\n ne kadar memleketleri ucuz ve bol ziraat eşyası dan, mektebinden, âdetlerinden, şapka*** kıymetli bir jey olduğunu ben, ilk deia yetiştirdikçe Türkiyede tarlalar ve köy smdan ahlâkına ve ailesine kadar her Yirmi yıla yakın zaman içinde çetin ler boşanıyor; Avrupada sanayi ilerie şey yenilenecek, kuvvetlenecek ve de bir ışte mühim başarılar temin etlik; sa bu atılgan ve harikulâde cesur fcujnandanın şahsiyeîmde tanıdım. Cihan Hardikçe bizde tezgâhlar bırakılarak şehh ğişecekti. ncyi hayatına geçük. Bunun için gümve kasabalarda İşsiz, tufeylî bir sürii Biz bu İşleri yaparken bir tarafı ko rük hlmayesini kurmak lâzım gelıyordu. binde, Bosranm sukutundan birkaç ay insan kalabahğı birikiyordu. Bir vakit lay, öbür tarafı güç bir dava İle kar Lozan sulhundan sonra kazandığımız si sonra, Basra civartnda Şuaybe ve Bercisiye ormanhğında vek kanh ve şıdler dünyanın en iyi buğdaylarını, en şılaşmıştık. İşimiz kolaydı: Çünkü Avyasi ve iklısadî İstiklâlden faydalanarak detli bir muharebe vukua gelmişti. Bu cins hayvanlarmı yetiştiren bu memle rupayı taklid edecektik; orada İstedidışarıdan geiecek mallara ağır gümruk muharebenin üçüncü ve jelâketli son kette tarla yerine kurak ve dikenli çö! ğimiz her şey hazırdı. Banka, şimendiler koyduk. SanayUeşmemiz ve hımaye gknü, ikindiye doğru, harekâtı yaralı ler hasıl oluyor, buralarda cılız, süne fer, fabrika, kıyafet, âdet, kanun, tekcıbğımiz buyuk faydalar vermeğe muka bir halde sedye içinde takib eden kupe hayvanlar otluyordu. Türkiye bir nik, hulâsa ne istiyorsak orada hazır, bıl mühim de meseleler doğurdu. Güm mandan Suleyman Askeri Bey, bunca kıt kanaat geçinme devrine girmiş'.i. kolaj'cacık bulunuyordu. İşimiz çok güçrük himayeleri ile yüksehilmiş olan sa gayreüerin boşa ç^kmasından son dereKurakhk gibi tabiatin değiştirilemez bir tü: Çünkü Avrupayı taklid ettiğimiz cilvesi şeklinde karşılanan bu hali di zaiıan o, içinden çöküyordu. Onu di nayi eşyası fıatları yanında, ziraat eşyası ce müteessir olarak büyük bir gayretle nin tevekkül ve kanaat aşüayıcı telkin rilten, yükselten yol bize kapalıydı. Av fiatlan, bütün dünyanın alçak fiat sevi sedyesinden kalkarak harbe girismeğe leri ve asil bir milletin sarsılmarr.ış rupa ferdî teşebbüs ve hürrij'et rejimi yesi içinde himayesiz kalmıştı. Ağır bir ve aşairi harekete getirmeğe teşebbüs kök'.ü ahlâk mirası millî felâket ve çö sayesinde bu nimetlerl kazanmıştı. Fa fiat makası altında ziraat mahsullerimize ctmişse de at/ağtndaki kurşun yarası doküntü derecesine götürmekten koru kat a\ni zamanda bu rejim orta İçm ve bunları yetiştirmekle uğraşan insan lay\sıle ata binemedt ve gözleri yaşla maya çalışıyordu. den bir türlü çıkıp sıyrılamıyacağı mu lara aid buhran şiddetieniyordu. İş çok dolarak feendini sedyeye attt. Suleyman muhim, fakat gidılecek yol belli idi. Ev Askeri, bir arahk bafint kaldırd\, asaUmurai Harbde parçalanan, istiklâlıııi azzam tehlik 'er ve felâketler gearmişti. 1914 Dunya Harbi bunlardan bı velâ buğdaydan başlıyan bir «İçten mu biyetle etra/tna bafctı; seyird vaziyetinkaybeden, İstiklâl Savaşile milletçe fekavemet ve teşkilât> ihtiyacı kendini de kalan ve tarafımızdan teslih edilen dakârlığın en büyüğünü yapmak sure riydi. Onun için biz dirilmeye ve yükselmeye imkân ve fırsat bulduğumuz gösteriyordu. Bu işte buğdaya baş yer bedevilere: tile hayatını kurtaran Türkiye, inkılâbını yaptığı, hakimiyeti millet eline zaman, liberalizm ve kapitalizmi, Av vermek lâzımdı. Çünkü Türkiyede buğ< Kadmlann bile harbetmesini bekverdiği zsman vaziyet kısaca şöyleydi: rupayı yükselten yolu çökmüş bulduK. day işini organize etmeden, memleketin lediğim böyle bir zamanda scyirci vaiktısadî bünyesinde belkemiği olan bu Memleketin mal yetiştirme gücü son İşimiz çok çetin, çok bize mahsustu. zıyetinde durmaktan utanmıyor miLsuTürkiye ancak kendine benzerdi, ve biz mahsulümüzü kurtarmadan yapılacak r.uz? Köpekler bile yabanc\lar\ mahallederece azdı. Mallanmızın hem miktarı, hem kalitcleri düşmiiştü. Türkiyede nü de kendimize benziyen t i r takım usul her iş çürük ve tehlikeli idi. Memleket lerine yaklaştırmazlar; onlar kadar olafus dünya ölçüsüne göre çoğalmayip ler bulmaya ve bunlan tatbik etmeğe te her türlü buhranlara karşı koymak, madınız.* her türlü yeni İŞ başarısını ummak için azaldığı halde yetişürdiği mallar kendi mecbur olduk, Dij/e hayktrdı ve orada bekttyen aramutlaka buğdaya emin, sürekli bir isnüfusuna asla kâfi değildi. Bir Avrupalı baya bindirilmesini, yaveri Rusuhi BeLozan sulh konferansında dünyanın gibi yememiz ve kullanmamız lâzım değiştiğini o zaman dahi farketnuyen tikbal vermeli; memlekette bol ekmek ye emretti. Araba hareket etmek üzere gelse hiç bir malımız, bir iki İhracat ecnebi murahhaslanndan biri kopitülâs davasmı her zaman için halletmiş olma iken, ansızın ve pek yakmdan bir tilnh eşyası müstesna, bize yetmez ;hatta İh yonları kaldırdığımız için bizi tehdidden lıydık. eesi Işitiidi. Toplarm müthiş giirültuleri rac ettiğimiz mallar meselâ et, yumur çekinmiyordu: «Kapitülâsyonları kaldırZiraat iftlhsallerimizi organize etmek arasında ortahk sarsilırken vukua ge'ta, balık vesaire normal insan ihtiyac dınız ama, hududlarıruzdan içeri ecnebi devleti sadece sanayi plânı yerın°. top tnij olan bu kiiçük hâdise, bidayette pek ları içinde harcansa memleketin İki ay sermayesi girmeyince gelip bize yalvara yekun lstihsal plânile Iktısad işlerine tabü telâkki edild: r e nararı difcfcatt cellık ihtiyacma yetmiyeceğinden dışarı caksınız, ve bugün bize geri verdiğiniz Kans'Tir.rk aızusu bir cereyan halıi:de letmez göründü. Lâkin kumandar.ın ara. dan getirmeye mecbur kalırdık. Türki bu mukaveleleri bizden tekrar istiyecek kendini gösterdi. Benim bile 1930 dan basma yaklaşanlar, pek jed bir manzara yenin istihsalâtı ve İhracatı, nüfus baAskeri siniz.» Bu söz, dünyayı sersemce boğuş beri buğday meselesi, iktisadi devletçi ile karşılGşmıglardı: Suleyman şma hesab edilirse, dünyanın en az ismalara sürükliyen ve değişmiş dünyadan lik ve para meseleleri hakkındaki neşri Bey, Nagant tabancası elinde ve ağz\ tihsal veya İhrac yapan memlekctils haberdar olmıyan zihniyete yeni bir mi yatım. bu cereyana bir misaldi. Nıha kanlar içinde jdi. Kiımandan Hfihar etbile ölçülmiyecek kadar az, fakirdi. sal teşkil etmekle kaldı. Hakikatte Tür yet hâdiseler, bilhassa son harbin ver mişîi. Araba, bu vaziyette, <Nuhayle> Buğday müstahsili olduğumuz halde dıkiye bir santim ecnebi sermayesine diği dersler bugün baş işimiz olan ziraat karargâhına hareket etti ve ayni gece şarıdan buğdny ve un getirmeye mecmuhtac olmadan memlekette yüz mil kalkınmasmm zaruriliğme, hayatl chem hepimizin gb'zyaşları arasında kendi çatur kaldığımızı söylemek ne halde oldırt içinde gömilldü. Şecaatin halis bir miyetine hepimlzi lnandırdı. duğumuzu anlatmaya kâfiydi. Umumi yonlarca liralık imar işini, sanayiini, Umsali olan Suleyman Askeri de böfe şimendiferierini yapmağa muvaffak olKuvvetle bir ihtiyac, bir hayat davası Harbden evvel ihracatımızın memleke'.e ölmiiştü.* soktuğu kıymetin yüzde 20 si, harbden duğu gibi, yüz seneye yakın memlekete halinde ya^ayan ve devlete yeni vaziSuleyman Askeri Beyîn hatırasını tthsonra 1929 senesine kadnr da ayni kıy imtiyazlar arkasında getirilebilmiş olan feler veren bu işte de başanlar uıaınak cile vesile veren arkadaşıma ieşekkür ecnebi sermayeyi dahi, hatta parasım hepimizin hakkıdır. metin yüzde 10 u ecnebi rriemleketlerAhmed Hamdi BAŞAR ederim. den getirttiğimiz buğday ve un bcdcl vererek, tasfiye etti. Ecnebi sermayesini Er, erbaş. subay ve komutan, heı Türk lerini ödemeye ayrılıyordu (1). Meselâ askeri vazifesini kahramanca yapmayı 1924 senesinde Ankaraya giden bir yolve şerefle ölmeyi, her zaman, bilmişcu, yeni açılmış lüks bakkal dükkânlatir. Türk kahramanları. bunu ümidsizrmda Mısır pirincinden, İspanya nohulikle canına kıymak seklinden ziyade dundan, Selânik fasulyesinden, Ameridüşmanın üzcrine stılmak. sonuna kaka unundan tutunuz da sütlüsüne, etdar dövüşerek sehid olmak suretile yaplisine, şekerlisine, balık ve sebze konmışlardır. Tarihimiz, hep böyle >üce servelerine kadar her çeşid eşyayı yalkahramanlık, eşsiı yiğitlik menkıbelenız ecnebi memleketlerden getiri'.miş rile doludur. Zaten. Allah Türkü kahgörünce, hayret ve dehşet içinde karamanlığuı canlı bir timsali olarak yalırdı. Memleketİ düşman iş^alinden kurratmıştır. taran Türkiye gümrük arkasında İşga A. Hamdi Yazan: Ba$ar Bugün T A K S î M sinemasında lin tam içindeydi. Ziraat istihsalâtı dahl kıt kanaat geçinen halka yetişmemiş. senelerce kapitülâsyonlar altında kalmış bir memlekette sanayiin lâfı olmazdı. Her şeyimizi yalnız Avrupadan, Amerikadan getirmeye mecburduk. Bu vaziyete bir da şimendifersiz.lik. yohuzîuk, parasızlık, bankasızlık, millî ticaret organizasyonuntian mahrumluğumuz, acemiliğimiz, becerikslzliğimiz, tembelliğimiz katılırsa inkılâbm Türklyeyi ne halde bulduğu kolaylıkîa anlaşılır. İnkılâfcdan sonra bu şartlar altında başladığımız iş'.er çok çetindi. Harbin yaptığı tahribleri yerine getlrmek, her şeyi eksik, her tarafı bekıma muhtac olan bir memleketi süra"tie refaha ka Kalb sektesinden öldü Kasımpaşada Camiikebir mahallestede oturan Hâlet oğlu Hazım ismlnde 40 yaşında emekll bir memur, dün Kasımpa$a meydanından geçerken kalb sektesinden dUşüp ölmüştür. Bu§mn LÂLE'nin « K Ö P E K göstereceği Mİ Kİ •n g « » l fîlrocHr. Programa ttâve olarak: Renkli Bugün saet 1 de tenzilâtlı matine. S E R G t S t » İzmirde kgia ELHAMRA'fe 2 büyük fHm birden | turduğunu Kıışadası civannda karaya odün yazdığımız Aslan Sadıkoğluna aid Sakarya şilepinin imdadma Esrarengix Alemdar Sakan'aGül ve Biilbül Batakhane gidenyanına vâsıltahlisiyesi dünSakaryanm nın olmuştur. TtÎMCÇE sözlfl . RUSÇA şarkıh kurtulabilecek bir vaziyette olduğu anF r a n s ı z c a Moskova Leningrad Opera HEYECAN1I ve MERAKLI artistlerlnin çaheseri NEFİS MACERA FİLMİ Bugün saat 1 de tenzilâtlı matine Sakarya vapurunun vaziyeti Ali Suavinin Türkçülüğü TÜRKÇE sözlü ve »arkıh filmlerin en mükemmeli laşılmaktadır. Yalnız vapurun hamule(1) İktisadi Devletçihk: Cild 1, sahife ; 5ın n bosaltılması lâzım gelecektir. 7879. Leyla Bugün saat 1 de tenzilâtlı matine. Kı\Tneüi edib ve tarihçlmiz tsmall Hâmi Danişmendin büyük Türk idealistine dair gazetemizde çıkan makaleleri kitab halinde lntlşar sahaana çıkmıştır. Bu dikkate şayan mühim eseri karilerimize hararetle tavsiye ederiz. Kitabcılardan arayınız. çıkmaktan, her insan gibi, büyük bir zevk duymakla beraber, bunu sizin müteessir olacağınız dereceye kadar götürmezdi. Adaya ilk geldiği zaman iri yarı bir adamdı; gür siyah saçları ve siyah bir sakalı vardı; sağlam ve sıhhatliydL Fakat yavaş yavaş betl benzi sarardı, balmurau gibi oldu; vücudden dt'iştü, zajnfladı. En roantık sahibi bir adam olmasuıa rağmen onda bir tezad vardı: İmanh ve şaşmaz bir maddeci olduğu halde vücude ehemmiyet vermezdi. Onu kıymetsiz bir alet sayıyor ve manevî kuvvetlerin emrlnde çalışmak İçin zorluyordu. Ne hastalık, ne yorgunluk onu işinden bir an alıkoyamıyordu. On dört sene durmadan çalıştı. Binlerce ve binlerce fiş hazırladı. Onları sıraladı, tasnif jettL Yazacağı eser için yalnız eline kalemi almak kalmıştı. Artık yazmaya başlıyabilirdi. Bu sıradâ öldü. Maddeye kıymet veren bir adam olduğu halde, bu kadar hor kullandığı vücud ondan intikam almıştı. Toplanan o bir alay malumat havaya gitti. Ismini Gibbon'ların, Mommsen'lerin yanına İlâve etmek için beslediği ve hiç de fena bir gaye gütmiyen o büyük İhtiras heba oldu. Ilatırası birkaç arkadaşın ve ne vazık ki seneler geçtikçe daha ziyade azalan birkaç arkadaşın kalbinde kıymetli bir emanet gibl kaldı; ve dünya onu sağken olduğu gibi, öldükten sonra dî tanımıyor. Bununla beraber, bana sorarsaruz, onun hayatı bir muvaffakıyettir. İyi ve mükemmel bir hayat örneğidir. O, istediğini yaptı ve kendisine gaye olarak aldığı noktaya yaklaştığmı gördüğü anda öldü Tımamlanan bir gayenin acıhğını tatmadj. Çeviren: f f Candan gülmek ve kederlerinizi unutmak için B«gân S Ü M E R sinemasında ALLAN JONES ROSEMARY LANE lle göz kaTnaştırıcı zengin ve zarif tuvaletler giyinmiş güzel kadınlar tarafından çok güzel bir tarzda yaratılan SİRAKÜSA CENCLERİ Şen, sevimli, neş'eli ve giilünçlü operet filmini görünüz. Bugün saat 1 de tenzi'âtlı matine. Bugün S A R A Y sinemasında JÂCK OAKİE ve CHARLOTTE GREENWOUD ile SHIRLEY tarafcndan yaratılan ve artistlerin hayatlarını tasvir eden TEMPLE KÜÇÜK YELDIZ Filmini mutlaka görünüz. Müessir mevzuu ve cazib sahneleri vardır. Bugün saat 1 de tenzi'âtlı matine. NELEK Sinemasında B u g ü n SENENİN EN NEFİS VE ŞÖHRETLİ FİLMİNİN 3 üncü H A F T AS I A R J A N T İ N A KESKLİ... ZEVK... NEŞ'E... MUSİKİ... ŞARKI. YENİ DANSLAR Eşlenceli bir mevzu... Senenin en çok beğenilen filmi. tâve olarak renkli KOMEDİ: MÜZEDEKİ MAYMUNLAR Bugün saat BIR'e kadar tenzilâflı matine. Dirçok kimselerin hayatlarını muhitleri tayin eder. Bu gibi insanlar kader kendilermi hangi şartlar altına koyduysa bunu yalnız baş eğerek değil, hatta memnuniyetle kabul ederler. Onlar daima yerdeki raylar üzerinde giden tramvay arabalarına benzerler ve caddedeki kaiabahk arasından süzülüp fır di. Sonra, Akdenizm bu en guzel adası hatta ihtımal ki bazıları onu fikrinden bi görünüyordu. lıyarak kendilehni cesaretle açık saha nın guzelliklerinj anlata anlata bıtire vaz geçirmek için ellerinden geleni yapİşe, kitab toplamakla başladı ve biraz lara atan küçük kurnaz otomobillere İs miyordu. tılar. O, işlerini bıtirdi, eşyalarıru topla sonra muazzam bir kütübhane meydana tıhfafla bakarlar. Mayhew: dı, gitti. getirdi. Avukatlık ona, çabuk okumayı Hakikaten güzel bir yer olacak, deBu gibilere hürmet ederim; iyi vatanCapri, derin bir mavi denizin ortasm öğretmişti. Çalışmaya oturdu. İlk zamanlar, akşamları, ressam, mudaş, iyi koca, iyi babadırlar; ve munta di. Ev satılık mıydı acaba? da sarp ve kayahk bir adadır; fakat in İtalyada herşey satılıktır. zam bir şekilde vergisini verecek insansanın yüzüne gjlen yeşil bağları ona harrir ve daha bunun gibi bazı kimseler Gel şunlara bir telgraf çekelim ve tatlı ve hoş bir güzellik verir. Cana ya le, ada meydanı civarındaki küçük bıralara da memlekette ihtiyac vardır. Fakat onları hiç de gıpta edilecek kimse'er eve bir teklif yap3İım. kın, sakin ve ferah bir yerdir orası. hanede toplanıp konuşmayı âdet etmişti; Capri'de ev alıp ne yapacaksm ya Mayhew'nun gidip bu güzel adaya yer fakat şimdi oraya da gidemiyordu, kensaymam. Ben hayatı avuclarının içine alıp kendi istedikleri biçimde yuğuran hu? kşmesini ben pek garib buldum, zira disini tetkiklere o kadar vermişti kı! Gidip içinde otururum, ne yapaca güzelliğe karşı onun kadar hissiz bır a Denizin tatlı sulaıında banyo yapıp çıkkımseleri severim; bunîar muhakkak kı pek azdır. Belki insanda serbest irade ğım. dam göımemiştim. Onun orada ne aradı tıktan scnra o güzel bağlar arasında bir ayarında başka hiçbir şey yoktur, fakat Birisini gönderip telgraf kâğıdı getirt ğını bilmiyorum: Saadet mi arıyordu, gezdnti yapmak da âdetiydi, fakat zahâdiseler karşısında bunun bir hayal ti, yazdı, yolladı. Bir iki saat sonra ce lıürriyet mi, yoksa sadece biraz istirahat nıana gittikçe daha fazla ihtiyac hissettiği için, yavaş yavaş bunu da bıraktı. dcn ibaret olduğunu anlarız. Bir yol vab geldi: Teklif kabul edilmişti. mi? Fakat ne bulduğunu biliyorum. kavşağuıda bize, istersek sağa, istersek Mayhew riyakâr bir adam değildi, sarİnsanın düşüncesini fevkalâde faaliye Detroit'tekinden çok daha fazla çalışısola gidebiliriz gibi gelir ve kararımızı hoş olmasaydı dünyada böyle delice bir te getiren bu yerde o, tamamile bir fiklr yordu. Öğleyin başlıyor, bütün gece, tâ, verdikten sonra. bizi tuttuğumuz yola iş yapmıyacağını söylemek'en çekinme hayatı yaşıyordu. Çünkü ada, tarihî e Capri'den her sabah Napoliye kalkan vasevkeden şeyin dünya tarihinin cereyanı di. fakat ajnldığı h?lde, bunu yapmış ol serler bakımından zengindir ve İmpara purun düdüğü saatin beş olduğunu ve olduğunu pek düsünemeyiz. maktan pişmanlık da duymuyordu. O ne tor Tiberius'ün muammalı hatıralarını yatma zamanı geldiğini haber verinci;. e hislerine uyarrk hareket eden bir sdam daima canlandırır. Mayhevv Napol; ko kadar çalışıyordu. Ben ömrümde Mayhew kadar dikkate şayan bir adam görmedim. Detroit'ıe a dı, ne de pek fazla heyecanlı bir kimse; yunu ve, günün değişen ışıklarile ayrı Uğraştığı bahis, önünde gittikçe daha vukatlık ediyordu. İyi ve meşhur bir sadece, dürüst ve samimî bir insandı. ayrı renk alan Vesüv yanardağının hey geniş ve daha şümullü bir şekilde açıavukattı. Otuz beşi bulduğu zaman bü Girdikten sonra neticesinin fena olaca betli manzarasını tabak gibi seyreden lıyor ve o, kendisini şimdiye kadar yeyük bir tecrübe ve servet sahibi olmuş ğmı anladığı bir yarışa, sırf yiğitliğe leke penceresinden Romalı'arı ve Yunanlıları tişmiş büyük tarihçilerin arasına koyatu; mesleğinde itibar kazanmış, sivril geimesin dıye devam etmeyi asla düşün hatıra getiren yüzlerce yeri görüyordu. cak olan bir eser meydana getireceğini mişti. Kuvvetli bir zekâsı, insanı cezbe mezdi. Mazi zihnini kurcalamağa başlamıştı. düşünüyordu, den bir şahsiyeti %'ardı ve dürüst bir a Söylediği gibi yapmağa karar verdi. Şimdiye kadar memleketten dışarı çıkSeneler geçtikçe eş dost arasında dadamdı. Yaşadığı şehirde gerek paraca. Servete fazla ehemmiyet veren bir adam madığı için, ilk defa gördüğü herşey mu ha az görünür oldu. Evden dışarı ya gfrek nüfuzca yüksek bir mevki sahibi değildi ve İtalyada yaşamasına yetecek hayyelesini harekete getiriyor ve kafa şatranc oynamak, yahud da bir münsolmaması için hiçbir sebeb yoktu. kadar bir parası da vardı. Ehemmiyetsiz smda yaratıcı tahayyül kuvveti uyanı kaşa için çıkıyordu. Başka birile kafa Bir akşam arkadaşlarla beraber ku kimselerin alelâde kavgalarile uğraşa yordu. Çalışkan bir adamdı. Derhal, bir kafaya gelmeyi severdi. Şİrr.di müthiş lübde oturuyorlardı; biraz da çakır ke cak yerde vaktini daha iyi bir işe sarfe tarih yazmağa karar verdi. Bir müddct, bir okumuş adamdı o; ve yalnız tarihıe yiftiler. İçlerinden biri İtalyadan yeni debileceğini düşünüyordu. Muayyen bir yazacağı bahsi aradı, nihayet, Roma İm değil, felsefede, İlim ve fende de magelmişti ve onlara Capri'de gördüğü bir plânı yoktu. Sadece, artık kendisine ve paratorluğunun ikinci asrında karar kıl lumat sahibiydi... Sonra, sür'atll, manevi anla'ıyordu; bu, Napoli koyu ayak rebileceği bütün şeyleri vermiş bulunan dı. Bu, pek az bilinen bir bahisti ve ona, tıki ve kat'î fikirler ileri süren mahir larınm altında, tepede kurulmuş. büyük bir hayattan kurtulmak istiyordu. Mu ızamanımızdaki meselelere benziyen bazı bir münakaşacıydı da. Fakat neş'esini ve ağachklı bir bahçe ortasında bir ev ı hakkak ki arkadaşları ona deli dedıler; mevzuları ele almak fırsaünı verecek gi bis kaybetmez, hırc,uüaşmazdı; galib , KUçUk hikâye Mükemmel bir hayat Çeviran : v. Gültekin V. Gültekin

Bu sayıdan diğer sayfalar: