22 Şubat 1942 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

22 Şubat 1942 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

22 Şubat 1942 CUMHURtYET Japoıı plânı Fransamn uğradığı ikinci hezimet arısmdan fazlası yabancı işgali altında olan bir memleketin baş vazifesi, en ağır helimoie uğramasile neticelenen bir muharebenin mesu'Uerinden fazla, yeniden kalkınmasını tmin edecek çareleri aramak ve bu çareleri bulup bunlara sanlarak varlığuu, hürriyet ve istiklâlini kurtardıktan sonra acı mazinin tekerrürüne imkân vermemek için eski hezimetin mes'ullerini muhakeme etraektir. Akıl ve mantığın, hayat icablarının, istikbal endişesinin gerekleşürdiği vazife bundan ibaret olduğu halde mukadderatı yabancılar elinde olan Vişi Fransasının, harb mes'ullerini muhakeme üe meşgul olduğunu ve Fransanın için için nasıl çürüdüğünü bütün dünyaya gösiermek işine en büyük ehemmiyeti verdiğini görüyoruz. Bu vaziyet, Fransa îçin ikinci bir hezimettir ve belki bu hezimet birincisinden daha acı olacaktır. Çünkü brinci hezimet Fransayı yıkmakla beraber Fransamn yeniden kalkınması ümidini öldürmemişti. Bu defaki hezimet ise Fransanın nekadar tefessüh ettiğini teşhir edeceği için. belki de Frausızların yeniden kalkmmak hesabına besledikleri her ümidi söndürecektir. Fransız hezimetinin mes'ullerini ranhakeme ile meşgul olan Riyom mahkemesinde şimdiye kadar geçen safhalardan anlaşılan ilk nokta, Fransanm harbe girmeğe hiç takati olmadığdır. Fransanın harbe girdiği sırada modern 500 tayyaıesi dahi bulunmadığına inanır mısına? Fakat haldhat bu merkezdedir. Buna mukabil ayni tarihte Almanyanın 4800 ü ilk hat tayyaresi olmak üzere on bin tayyaresi bulunuyordu. Ve daha sonra bu tayyaıelerin sayrsı (15,700) e çıkmış. Fakat Fransanınkiler (1300) ü aşamamıştır. Şimdiki harbin ilânı sırasında Fransanın tank kuvveti Almanyanın yan kuvvetine dahi muadil değildi. Fransanın sahra bataryalarile ağır toplan, modası geçmiş ve geçen harbden kalmış şeylerdi. Fransanın, mü*>tahkem mevkileri dövmek için kullanılacak büyük havan toplan yoktu. Fransanm silahlan kifayetsizdi, asker mevcudu zayıftı, Fransız sanayii aksaktı, Fransız stokları fakirdi. Kısası Fransa takatsizdi ve için için çürümüştü. Onun için bir kuvvetli darbe ile yere serildi ve onun Majinoları da iskambil kâğıdı gibi yıkıldı. Bütün bunların amili filân adamın ilımali. yahud filân memur veya şefin yolsuzluğu mu? Yoksa, tcreddinin umumileşmesi ve millî karaktcrin bozulması mıydı? Almanya ile yeni mukaveleler imzalandı Ticaret Ofisi U. Müdürü Cemil Conk, Berlindeki temaslarını bitirerek memleketimize hareket etti Ankara 21 (Telefonla) Bir müddettenberi Almanyada bulunan Ticaret Ofisi Umum müdürü Ahmed Cemil Conk 19 şubatta Türkiyeye dönmek üzere Almanyadan hareket etmiştir. Ahmed Cemil Conk, Almanyadan memleketimize daha fazla mal getirilmesi hususunda bazı mukaveleler imzalamağa muvaffak olmuştur. .«......»„ ı ııııUllllllllllllUllllllinil!ll!lllllll!!IIINIllllllıınıı»« """"•<""" r Şark cephesinde harekât f I Japon harb tebUği ı ' Tokyo 21 (a.a.) Japon donanması umumî karargâhınm tebliği: Cumartesi gecesi iki kruvazör ve üç muhribden mürekkeb bir Holanda tilosuna karşı Lombok boğazmda iki Japon muhribi tarafından yapılan taarruz esnasında iki Holanda muhribi batırıîmışbr. Başka bir muhrib ciddî hasara uğratılmıştır. Sovyet tebliği Japon muhribleri bir düşman kruvaMoskova 21 (a.a) Sovyet gece tebzörünü üç saat takib etmişlerdir. iki JaUği: 20 şubatta kıt'alanrmz şlddetle çarpı pon muhribi daha İltihak edince muhsarak ilerlemişler ve bir kaç rneskun rna ribler düşman kruvazörüne, kaçmağa muvaffak olamadan iki torpil İsabet ethalli işgal etmişlerdir. 19 şubatta hava muharebelerinde 24 tirmeğe muvaffak olmuşlardır. Düîürülen tayyareîer ve bahrılan ve yerde 7 Alman tayyaresi tahrib edılgemiler miştir. 12 Sovyet tayyaresi kayıbdır. Tokyo 21 (a.a) Umumî karargâh Smolensk bölgesinde geri Japon tayyarelerinin dün Batavyanın 10 alınan yerler kilometre cenubunda bulunan Kalicatık Moskova 21 (a.a.) Sovyet tebliğlnin hava meydanıru bombardıman ettiğini ekinde bildirildiğine göre AJmanlar Smo bıldirmektedir. Yerde ve hava muharelensk bölgesinde dokuz kazaya aid köy belerinde 27 düşman tayyaresi tahrib elerde 3 binden fazla bina tahrib etmiş dilmiştir. Hava meydanımn tesisleri ve lerdir. Bu kazalar Sovyet kıt'aları tara sair askeri hedefler ağır hasara uğrafından geri alınmışür. Bu bölgede bir tılmıştır. çok hayvanlar tetef edilmiştir. 18 şubatta Surabaya üzerine yapılan Asıl tetkik edilecek mesele budur. FaEkte, maruz kaldıkları fena muame kesif bir taarruz esnasmda donanmaya kat Fransamn yabancı isgali altında yaşadığı. Istikbalini ba^tanbaşa karanlıklar leler yüzünden üç b*ıçuk ay Alman ış mensub tayyareîer 31 Amerikan tayyasardığı sırada acı mazinin defte'leıini' gali altında kalan bu yerlerde 2,147 er resi düşürmüşler ve limanda demirlı muvakkaten kapıyarak bir kurtuluş sa kek. 27 kadın ve 14 çocuk öldüğü kay bulunan beş muhribi hasara uğratmışvaşına girişeceğine bütün kabahati bir deditmektedir. Almanlar 262 zararsız lardır. Bu akından iki Japon tayyaresi kaç şahsa yüVcmek endisesile hareket Sovyet vatandaşmı alıp götürmüşlerdir. dönmemiştir. 17 şubatta donanmaya mensub Japon etmesi ve arada bütün kirli çamaşırlarıLondraya göre tayyarelerı Timor adasımn Holandaya nı teşhir etmesi, herhalde hayırh bir aLondra 21 (a.a.) Son günlerde Rusadi kısmmda bulunan TangingKoepanlâmet sayilamaz. lar tarafından elde edilen muvaffakıyetRiyom muhakemelerinin mahiveti ve lerin kıymeti şimd; anlaşılmaktadır. İlk ga taarruz ederek askerî hedefleri tahrib neticesi ne olursa olsun bunun Fransız defa olarak muntazam Sovyet kıt'aları etmişlerdir. Bu hedeflerin arasında kışmilletini hüsbütün uyuşturmaktan baş Letonya tepelerile temasa geçmişlerdir. lalar ve kaleler de vardır. 3 bin tonluk ka bir netice vermiyeccği aşikârdır. Bel Bu hâdise Rusların Letonya hududuna bir ticaret vapuru batırılmıştır. Nihayet 17 ve 18 şubatta Sumatra ki bu muhakemeler, Fransız miüetinin. geldiklerini ve hiç olmazsa bu hududa kendisini mağlub eden ve memlcketinin yaklaştıklarım göstermektedir. Şimal sularında faaliyette bulunan Japon deniz yarısından fazlasını işgal eden düşmana kesiminde kaydedılen Rus ileri hareke birlikleri hususi tipte bir gemiyi batırrahmet okumasını intac edecek ve bu tinin cenubdaki ileri hareket kadar mü mışlar, bir İngıllz denızaltı avcı gemisidüşmanın Fransız milletini daha çok him olduğuna inanmak için bazı se le bir mayin tarayıcı gemiyi, bir İngiliz hüyük zararlara uğratması, bütün Fran bebler mevcuddur. Leningradı kurtar ticaret vapurunu ve bir Holanda ticasayı işgal ederek Fransız milletini kâmi mak mümkün olduğu takdirde muazzam ret vapurunu zaptetmişlerdir. Bali adasında len esir etmesi mümkün olduğu halde bir Rus ordusu bu bölgedeki F:nlere ve Saygon 21 (a.a.) Haber verildiğine bunu yanmamak gibi büyük bir uliivvü Alman ordularına muhtelif istikametgöre, Japonlar Baü'nin garb kısmından lerden taarruz edebilecektir. cenab gösterdiği intıbaını bırakacaktır. geçerek JiliManuk kmanı körfezine Bir milletin düsmanma rahmet oku Sovyetlerle cenubî Afrika arasında inmek istemektedirler. Japonlar Singaması ve onun ulüvvücenabına inanmasi anlaşma purda yaptıkları manevrayı tekrar edeise. onun manen ölümünü hazırlıyacak Londra 21 (a.a.) Scvyetler Birliği rek malik oldukları mühim miktarda en feci tereddi alâmeüdir. Bu yüzden sefiri Maisky ile cenubî Afrika bırliği hususî surette inşa edilmiş çelik dubaîarı Riyom muhakemesini Fransanın ikinci yüksek komiseri M. Waterson bugün kullanmak suretile karaya çıkmağa tehezimeti telâkki ediyonız ve bu manzamensub oldukları hükumetler namma şebbüs etmektedirler. ra karsısmda «vank!» diyonız. bir anlaşma imza etmişlerdir. Anlaşmada ömer Rıza DOĞRUL Sovyetler Birliğile cenubî Afrika birliği Teşekkür arasında konsolosluk mümessillerinin te Kalbimlzde onulmaz yara bırakarak atisi derpiş olunmaktadır. aramızdan genc yaşta ayrılan eşim, kı (Baştarafı 1 inci sahiferie'ı içine alarak tahrib ve başka bir ordunun mühlm kısımlarını imha etmiştir. Düşman zayiaü takrıbsn 5 bin esir ve 27 bin ölüdür. Bundan başka düşmsn 187 tank, 615 top, 1150 bomba topu ve makinelitüfek ve mühim miktarda sair harb malzemesi kaybetmiştir. Bu ordu ayni zamanda düşmanın tehdid altında bulunan birliklerinin yükünü hafifletmek için arasıra yaptığı son derecede şiddetli hücumlarım geri püskürtmüş ve bu muharebelerde düşmanı ağır kayıblara uğratmıştır. Şark cephesinin diğer kesimlerinde mühim hava kuvvetlerinin himayesinde hareket eden ordu teşkilleri Sovyetleri muvaffakıyetsiz taarruzları esnasrnda ağır kayıblara uğratmışlardır. Cephenin şimal ucunda pike tayyareleri Murmansk c'3niryolunun bazı kısımlarında büyük çapta bombalar atmışlardır. (Baştarafı 1 inci sahifede> on birinci tümen komutanı General Heeth, on sekizincı tümen komutanı Tuğgeneral Smith, sekizinci Avustralya komutanı Tuğgeneral Kzagan ve birinci tümen komutanı Tuğgeneral Sinsong. Hindli kıt'alar, Siyamhlara teslim oluyor BangKok 21 (aa) Siyam başkumandanhğı tarafından neşredilen bir tebliğ şöyle demektedir: «Hind kıt'aları butün teçhizatlarile Siyam kuvvetlerine teslim olmak için Şimalî Siyam hududunu geçmektedirler.» Batınlan Holanda muhribleri (Başmakaleden devam) am Amerikan üs adalannı aldı. ve şimdi de Avustralyada oraya başkalannın gelip tutunmalaruu menedecek askerî hareketleri yürütmeğe koyuhnuştur. Avustralyada ilk Japon akını işte bundan dolayı bu kıt'anın biricik harb linıanı olan Port Darvin'e tevcih edilmiştir. Dediğimiz gibi Japonya şimdilik belki bu büyük kıt'aadanın tamamını zaptetmiyecektir. Fakat orada kendisini vaziyete hakim kılacak noktalan işgal ettikten sonra başkalannin Avustralyayı üs yapmağa gelmelerine müsaade etmiyecek, başka türlü ifade ile Avustralyayı bir nevi tecrid ve muhasaraya tâbi tutacaktır. Böylelikle Anglo Sakson deniz, hava ve kara kuvvetleri Avustraîyayı Japonyaya karşı büyük sahalar halinde kuvvetli üsler gibi kullanmak imkânından mahrum edilmiş olacaklardır. Eğer Japonya bu vaziyeti düşündüğü gibi temin edebilirse Anglo Sakson tionanmaları için artık Japonyaya müessir taarruz imkânları bertaraf edilmiş ohır. Garb Pasifiğinde Uzakdoğuya doğru en yakm Amerikan üssü olan Havay adaları 34000 mil mesalededirler. Avnstralyaya taarruz eden Japonya kendisine karşı Anglo Sakson denizciliğinin istikbalde dahi saldıramamasuıı emniyet altına ahnak hedefini takib ediyor. Filhakika Avustralya AngloSaksonlar için istifade olunamaz bir hale konduktan sonra bunların Japonyaya karşı biricik müessir silâh olan deniz kuvveüerile nereden ve nasıl saldırabilecekleri düşünülecek ve fakat kolay kolay cevabı bulunamıyacak bir meseledir. Demokrasiler hesabına harbin Avrupada kazanılacağı ve Japonyanın da ancak o yolıa yenilebileceği iddiaları Japonlar a göre uzak malihulyalardır. Bu realist insanlar kendilerini yıkabilecck müessir harb hareketlerinin nerelerden gelefcileccğini pek iyi biliyorlar ve onlan filî olarak önlüyorlar. Demokrasilere göre Japon meselesi önünde sonunda bir deniz harbi meselesidir, ve Japonya bunu pek iyi anlıyarak icablarını yerine getirmeğe eheramiyet veriyor. Şimdiye kadarki safhalarına hakılarak denilebüir ki Japonlar harbin hakikisini yapıyorlar, Anglo Saksonlarsa onun dünyaya şamil plânlar şeklindcki hayallerile avunuyorlar. Türk birliğînin kültür kaynağı olanmüesseselerde bugün büyük törenler yapılacak (Baştariıfı 1 inci &ahifede> son yıllaruı çalışmaları neticesinde kurulan muhtelif kolların, dil, tarih, kültur ve foiklorumuza yaptığı hizmet, gerçekten göğüslerimizi kabartacak bir derecededir. Halkevlerimizin tarih ve müze şubeleri, bu arada en önemli bir işi üzerlerine slmışlardır. Bu şubeler, bir yandan milletimizın tarihini aydınlatacak araştırmalar yaparak milli tarihimız için faydah neşriyatta bulunmakta, diğer taraftan da miili kültür ve etnolojı ile ilgiü belgeleri toplamak ve muhafazaya çalışmaktadır. Halk arasmda yayılmış masal, türkü. âdet ve an'aneleri, eski san'at lar ve elişlerini toplamak işi bu sayede hayli ileflemiş ve yapılan çalışmalar, çok mükemmel neüceler vermiştir. Halkevlerimizin bu yöndeki çalışmaları sonunda millî kültür ve tarihimize aid çok kıymetli eserler ortaya çıkmaktadır. Halkevlerinin tarih ve müze şubelerinin bu vazifelerini yapabilmeleri için C. H. Partisi gerekli her türlü yardımda bulunduğu gibi. son günlerde bu çalışmalarm eEash şekilde yürurlüğe girmesi için hiç bir gayreu esirgememiştir. Haikevlerimizden bazıları. mahallî tarih ve folklora aid tetkiklerde bulunmakta ve bunlan parça parça ki'ab halinde halkın istifadesine arzetmektedirler. Diğer bir kısım Halkevlerimizde b'i çalışmalar, daha ileri götürülerek birçnk mahallî hususiyetlere aid maddi kültür malzemesi toplanmış ve bunlarla müze nüveleri \"ücude getirilmiştir. Bu nüveler ileride kurulacak millî halk müzesinin temelini teşkil edecektir. Ankarc», Eminönü. İzmir, Mersin, Bursa. Adana. Çorum, Balıkesir, Bolu. Smdıreı ve Bereama Halkevlerinin Türk küHürüne bu bakımdan yaptıkları hizmet pek büyüktür. Bunlardan başka mahallî tarilı ve folklor tetkikleri yaparak kıjTnetli eserler vermiî olan Halkevlerimizden Emincnü, Baiıkesir, Ankara, Aydm, Bolu, Bergama, Bursa, Elâzığ, Diyarbakı/, Gazianteb, Mersin, Manisa, Mardin, Konya, Kayseri Halkevlerini de aldıkiarı neticeden dolayı takdirle anmak lâzundır. 1341 de Halkevleri ve odalarınm yekunu 531 i bulmuştur. Bunlardan CS3 ü Halkevi ve 198 i Halk odasıdır. Bugun yeniden 3 Halkevüe 22 Haik odasınm açılma töreni yapılacaktır. Memleketin her köşesine dalbudak salan bu özlü ve köklü kültür ağscımn bize daha verimli yemişler vereceğine inanarak, Halkevlerinin onuncu kuru'.uş yıldönümünü bütün halkımıza candan kutlarız. Ankara radyosu, bugün Ankara Halkevinde yapılacak merasimi saat 15 ten itibaren verecektir. Merasime, Halkevleri reisi ve Parti umumi kâtibi Fikri Tüzerin radyo tarafından neşredilecek o^n bü nutkıle başlanacaktır. Halkevlerinin yıldönümü Yunanistandaki açlık Başmüharririmizin fikirleri Isviçre basınında heyecanlı bir alâka uyandırdı İsviçrede çıkan Gazette de Lausanne, Yunanistandaki açlık ve sefalet hakkınaa şu yazıyı neşrediyor: Harb kurbanı bütün milletler, derece derece ıstırab çekiyorlar. Pakat, hiç blrisi. Yunanistan kadar feci bir akibete i'Eramıs degildir. Vaktile ilâhların t a i dis ettiği bu sahilîerde, akıl ve hikmetln ve güzelliğin doğuşuna şahid olan bu toprakta. tarihin en korkunç hailelerinden birisi cereyan etmektedir. Yunanistan akla gelince, insan, ayni derecede kuvvetli şu iki his arasında kalıyor: Onun. bizzat düşmanlarına bile hürrr.et teik'n eden kahramanca harek°tl karsısmda duyulan hayranlık ve bugün azam! hıddini bulmuş çörünen ıstırabın uyandırdığı sempati ve merhamet. G?.yet sahih haberler alabilecek mevki sahibi.k^imseler. Yunan milletinin, dokuz ayf varan bir müddettenberi. im. tisal nümunesi olmağa lâyık bü cesaret ve vakarla çektiji çüe hakkmda ve kışın siddetile. şimdi, Avrupanın diğer taraflarında tasavvuru gliç bir derecejf karlar vahimlesen felâkPt hakkmda, zi hinlere durTunluk çeMrecek tafsilftt veryorlar. O hali iki kelime İle anlatmış o!m?k için şu kadar söyliyellm kl. Yunanistanda açhktan ölen insanl? r ytizlerle ?ıyılıyor ve bunlar bilhassa çocuklar' ka^Tnlar ve ihtivarlardır. Bir İngiliz şairinin Rüştü Aras'a gönderdiği mesaj Fransada harb mes'ul Harb Okulıına iltihak lerinin muhakemesi eden genc talebeler (baştarafı 1 ıncı suhutJe) 12 si zırhlı olmak şartile 180 tümen bulunuyordu. Sılâhlanma programı büyuk gecikmelerle tatbık edihTuştir. 79936 da nazıriar meclisi tarafından kabul edilen 14 müyarhk harb tahsisatı silâhlanmanın 4 Eenede tahakkuk ettirileceğini tekeffül etmişken mütemadiyen uzayan gecikmeicr bunun tesirli surette tatbikını felce uğratmışlardır. İthamnamede gösterilen deliliere göre Fransız ordusu harbin başında alev saçan makinelerden tamamen mahrum bulunuyordu YUNUS NADt İngiliz Amerikan tebliği Piyango talîhlileri zırmz Behine Borhanm cenaze törenine bizzat veya çelenkle iştirak eden, ayni acı ile taziyette bulunan başta İstanbul (Baştarafı 1 inci sahifedfc* Vall ve Belediye reisi Dr. Lutfi Kırdar Bu kararlara göre kız ve erkek bütün ve muavinleri, Emniyet umum müdürü orta okullarla. liselerde, öğretmen okul Osman Sabri Adal, İstanbul Emniyet larmda, Dölge san'at okullarında ve yapı müdtirü Kâmran Cuhruk ve Emniyet usta okul>arında olgun ve sıhhatli tale mensubinine, diğer bütün büyüklerimıze, beden mürekkeb birer izci oymağı teş arkadaş ve dostlarımıza minnet ve şükkil edilecek; bu oymağa mensub izciler ranlarımızın muhterem gazetenizle ibziraî seferberük kadrosunda vazife ala lâğını rica ederiz. caklardır. Eşi: İstanbu! Emniyet 5 inci şube müdürü Şükrü Saib Borhan Bu izcilerden 3000 tanesi bu yıl yaz Annesl, kardeşleri, kaymvalide ve mevsimi hasad devresinde ekim işlepederi rinde çalışacaklardır. İzci teşkilâtı Üstte: 20 bin lira kazanan Safranbolu Hususî muhasebe tahsildan Burhan Karakaş, altta: 10 bin lira kazanan Tekirdağının İnecik köyünden iki kardeş Muazzez ve Nebiye Milli Piyangonun son çekilişinde 20 bin liralık ikramiyeyi Safranboluda Kanarh köyü hususî muhasebe tahsildan Bürhan Karakaş kazanmıştır. 10 bin liralık ikramiyelerden biri Tekirdağında İnecik köyünde muhtar Şerifin kızları Muazzez ve Nebiye Ünere, diğeri Malkarada öğretmen Huriye Coşkuna çıkmıştır. Zonguldakta un tüccan Ahmed Hulusi Orman, İstanbulda SuHanahmedde Nakübend sokağında 9 numarada saraç Macid, Ünyede Şehriman köyünde çiftçi Ahmed Özdemir ile İbrahim Koç. 5000 liralık lkramiyenin birısi de İstanbuMa Bebekte adının neşrini istemiyen bir vatandaşa çıknuçür. Tarih dersini hiç sevmezdi ve o dersin günlerüıde çok defa çantasım alarak evden çıktığı halde mektebe gitnıezdi. Akşam üstü yolunu gözlerdim. Hediyesiz gelmezdi. Aklı sıra bu ikramı ile dilimi tuttuğunu sanırdı. Halbuki ben her türlü huysuzluklarıma, haşarıhğıma rağmen sıkı ağızJU bir çocuktum. O ağaçlara tırmanma devrelerini geçirmişti. Ne olsa bü: liseliydi ve artık dallara Urmanmaktan, ağaç tepelerinde şarkı söylemekten hoşlanmıyordu. Derslerini yaparken ben kana kana ağaçlara ç;kar, düşer, kalkar, yaralanır, ilâçlanır, gene işime devam ederdim. Derslerimi hazırlarken bana çok yardımı olurdu. Her şeyi onun daha doğru ve mükemmel bildiğine inanırdım. Hattâ çok defalar bazı şeyleri öğretmenden fazla biliyor sanırdım. Çocukluk... Karne aidığımız zamanlarda kmlan notlarııruzı karşılaştırır, bürbirimizi alaya alırdık. Benün hesabım pek zayıftı. Sen kuş beyinli bir kızsın, Bu kafanm içine dünyanm ne kadar lüzumsuz şeyi vsrsa dolmuş. Ne çare bu yüzden de hesaba yer kalmamış, derdi. /azan: Mükerrem Kâmil Su sızı (Baştarafı 1 inci sahifede) tahrîbat yapmağa muvaffak olan kıt'alardır. Mütteftkler Cavayı bir kale haline getirmeğe karar vermişlerdir. Bu suretle adanın vazifesi Avustralyamn Japonlar Harbin ilânı sırasında Fransada 2109 tarafından istilâsma mâni olmak için muharebe arabası .tank, varken Almandayanmak olacaktır. Bur.unla beraber yada 4200 tang bulunuyordu. 10 mayısada sahiilerinin bir çok noktalan Japonta Fransada 3160 tank varken Almanlarm karaya çıkmalarma müsaittir. yada 7 ılâ 8 bin tank vardı. Hava müSingapurdaki üsler tahrib edildi dafaa malzemesi pek noksandı. Orta irBatavia 21 (a.a.) Bır İngiliz bahriye tifaa kadar inecek tayyarelere karşı subayı şunları söylemiştir: koymak için toplar mevcud bulunması400 milyon dolara mal olan Singapur na rağmen ancak 10 mayısta yük^ek irüssü Japonlara terkedilmeden evvel tifada bulunan tayyarelere ateş edecek tahrib edilmiştir. toplar tedarık edilmiştir. Sahra batarBirmanya yolu kapanmak üzere yalarile ağır topların modası geçmiş ve Yeni Delhi ^1 (a.a.) Birmanya yo Büyük 191418 muharebesinden geri lunun kesilmek tehlikesine maruz bu kalmış olan parüyi teşkil etmekte bulunduğu ve Rangoon limamnın mayin lunmuştu. Mustahkem mevzileri dövmek dökülmek sureıile kapatılması kuvveUe için büyük havan topları yoktu. İstihmuhtemel olduğu salâhiyettar mahfil kâm için de buna benzer ehliyetsizlikler lerde söylenmektedir. Bu itibarla mal vardı. 2 9,930 tarihinde istihkâm kuvzemenin büyük bir kısmımn Hindistan vetleri cuz'i miktarda sahra mayinleriyolile gönderilmesi lâzım gelmektedir. ne sahibdi. Acele etmek ve yaratmak icab etmi'tir. 1936 da ancak 4 milyon 500 Danvin tahliye ediliyor Camberra 21 (.a.a) PortDarwin'de bin çift dolak elde edilebilmiştir. Yalnız 5 milyon battaniye bulunması icab edercrfî idare ilân edilmiştir. ken bu miktar 3 milyondan yukarı yükDahiliye Nazırı Collins sivil ahaliyp selememiştir. Askerlerüı buyük kısmı mücbir bir sebeb olmadıkça PortDar1940 sonkânununu beklemeğe ve böylece winde kalmamağı tavsiye etmiştir. ikinci bir baıtaniye elde etmeğe mecbur Filipinlerde vaziyet cimuşlardir. Plân yoksuzluğu, stoklann Vaşington 21 (a.a.) Harbiye Neza fakirliği, sınaî sferberliğin kifayetsizliği, retinin tebliği nakil vasıtalarının eksikliği, Maginot hat Filipinlerde son 24 saat zarfında Ba tını uzatacak ve itmam edecek tahkimat taan yarımadasma karşı düşman ağır işlerinde mühim gecikmelerüı husulu inbir topçu ateşi açmış ve ayni şıddetle hidamı yaratan âmiller arasında bulunr karşılık verilmiştir. Piyade kuv\ etleri muştur. Hava kuv\'etleri için arünlma miz faaliyet göstermiş ve bir çok mü ve yenileştirme maksadile 1937 de tanzim edilen plân fevkalâde bir noksanlık sademeler olmuştur. Havalarda düşman kuvvetleri hatla göstermişür. Bu tarihten sonra bu plân rımız üzerınde yanguı bombaları atarak tadil ve itmam edilmişse de en yüksek bir çok uçuşlar yapmışlardır. Tahkima askerî makamın da bildirdiği gibi Frantımıza karşı yapılan düşman topçu ate s a hava kuvvetleri kendisine tevdi edişi bilhassa taarruzun yükünü çeken len vazife'eri icab ettiği şekilde yapabiFrank kalesine tevcih edilmiştir. Kaîe lecek halde değildi. 1/9,939 tarihinde hanin müdafaa bataryalan karşıhk vermiş va ordusu kurmay başkanı General Vuillemin, Franesız hava filosunun 499 u tir. modern olmak üzere 1410 tayyareden Batınlan Japon muhribleri teşekkül ettiğini bildirmektedir. Ayni Vaşington 21 (a.a.) Bahriye Nezare. tarihte Almanyada 4800 ü lk haı taytinin bildirdiğine göre, Felemenis deniz yaresi olmak üzere 10 bin tayyare mevharb gemilerinin refakatinde bulunan 6 cuddu. İtalya 2500 tayyareyi ön safa diAmerikan torpito muhribi, Eali kıyısı zebilecek durumda idi. 10 mayısta Franaçığında iki düşman torpido muhribini sa 1310 tanesi modern olmak üzere 1730 batırmışlardır. Amerikan gemileri pek tayyareye sahibdi. Halbuki bu tarihte az hasara uğramışlar ve kayıbları hafif Almanyanın 15700 tayyaresi vardı. olmuştur. Londra 21 (a.a.) İngiliz şain Masfield. Halkevinin açılması münasebetile Dr. Rüştü Arasa gönderdiği dostluk mesajmda dem.ştir ki: «Her necib şey nasıl muvaffak olursa bu müessese de halkımıza sizdekı en iyi şeyleri bilmeyi ve sevmeyi öğretecek müessislerınin büyuk ümidlerini tahakkuk ettirecektir. Bilgi ve anlayış temini gibi temiz bir A\Tupa kıt'asının diğer kısımlanndan gaye için Londrada açılan bu yeni müesseseye her türlü muvaffakıyetler di tamamen ayrılmış. tablî kaynaklar bakımmdnn pek fakir olan Yunan karası, leriz.» h?tta Pdnlp.n. öyle bir coğrafi durum* dadır ki. bütün Avrupa memleket'erinin, İngiliz ablukpsmdan ve Alman mukab'\ nbl'ikaMndan en fazla sıkıntı çekenl hiç şüphesiz odur. Kıtlık. gitgide artıyor. ZeytinvaŞmdan ve d'ğer yağlı maddeler(Bastaraft 1 inH « dcn es*>r kalmflrpıstır. Yur.anlstanm. zaarkadaşlanna «Hoş geld'niz» demiş. kenlv>e. et. rtatfte^. yumurta. şeker ilh.. gtbl diler.ni tebrik etmiş, okul ve subayhk yabancı mem1ek'>t1er'1en tedarik ett'Çl hayatının şan ve şerefle çeçmesini yiyecek maddeleri, piyasadan tamamen dilemiş ve Ebedî Şefle Millî Şefin büyük yck oİTnuştıır. adlarını sayğıyla anmıştır. Atinada. adam başma verilen ekmek, Bu nutka cevab veren yeni Harbiyelilerden bir genc büyük ve şanh Türk günde 30 ilâ 60 gramdır. KöylerdB ot ordusunun şahıslan içinde bulurmak kalmamıştır ve mevcud az miktarda tne. şerefini aldıklarmdan dolayı hissettik va^i i?k°let hal'ndedir. leri gurura tercüman olmuş, büyüklerlS:ockholm Tidningen gazetesi muhanin tuttuğu yolda onlan imrendirecek birinin dediğine göre, Yunanistan şehirbir gayretle çalışacaklarını vâde'miş. ec lerinde. başka yerlerdeki gibi, yiyecek daddan kalan mirasın ebedî varhğmı satan dükkânlann önünde nöbet bekllcanla, başla muhafaza eyHyeceklerine yen insan dizileri görülmez ohnuştur. andiçmiş ve inssnhk. feyiz, fazilet ve as Sebebi, satın ahnacak şey bulunmamakerlik derslerini aldıkiarı Ebedî Şef A sıdır. Buna mukabil. zengin mahallelertatürkle Millî Şef İsmet İnönünün adla de dolasıp çöp tenekelerini kanştıran rım derin sayğile anarak sözlerini bıtir ve köpeğin bile tenezzül etnryeceği kımiştir. rıntıları ceblerine dolduran açlann Alay Ulus meydanından hareketle manzarası. yürekleri paralıyor. Çofuk Atatürkun muvakkat kabrine gelmiş ve hastanelerinde, kücük hastalardan çoğu, her bölük ve her mektebden birer okvrr Hindistandaki kıtlık fotograflannı hadan mürekkeb bir kıt'a başta komutan tırlatıyor. ları olduğu halde Etnoğrafya müze=;ine HılbTiki. doktorlar tecrübeli ve fedagirerek Ebedî Şefin manevî huzurunda kâr. Bulunmıyan şey. yalnız gıda. arkadaşlar ve okul adma sayğile eğ'lmiş Türk basını da ayni şeyi söylüyor. ö ve muvakkat kabre bir çelenk ko>muşr.ümüzde, Cumhuriyet gazetesi Başmutur. Törene bu suretle son verilmiştir. harriri Yunus Nadinin, İstanbulda çıkan bu büvük gazetenin fransızca nüshasında intişar etmiş bır makalesı duruyor. Bu makale. Yunanistanda açlıktan (Baştarafı 1 inci sahifede ı ölen masum tasanlara yardım edilmesl mal denizinde Norveç kıyılanna doğra ioin, bütün beseriyete hitab eden müessir bir vpzı. Türkiye. elinden geleni yaçıkmaktadır. Ayni radyo, Stokholmde, bu gemilerin pıyor, İsviçre 6e öyle: fakat. yapabllşimali Rusyaya yapılan İngiliz Ame riıkleri. böyle bir felâket karsısmda pek rikan malzcme yardım yollarını kesmek azdır. 1 Amerika sularında Ne yapmak lâzım? Yunus Nadi, bu emrini aldıklanrun ve Bresften kaçan üç Alman zırhlısının Trondheim'de bu suali sormakla iktifa etmiyor. pratik Iunduklarının sanıldığını ilâve etmsk teklıfler yapıyor. Avrupa mılle*lerinden yardım istenenryeceğinl, çünkü hepsitedir. nin büyük güçlükler karsısmda buiunAlman denizaltılarının üssü duklannı ve kenci derdlerine çare araRio de Janeiro 21 (a.a.) Noite d'klarını söylüyor ve büvük muhaıibleri gazetesinin Bel muhabiri Martinikte bir merhamete davet ederek. Yunanistamr. Alman denizaltı üssü mevcud olduğuna denizasırı memleketlerden yiyecek sa*m dair şayialar dolaştığırı bMdirmekted'r alıp Uhal etmesine izin vermelerini isBir petrol gemisi de torpillendi tiyor: Gönc'erilen erzakın sırf Yvn^n Santa Lucıa 21 (a.a.) Bü Amerikan milletir.e dağıtılm.Pîinı kontrol etmeğl petrol gemisi Martinik adasmın garbın İr."iltereve teklif ediyor. da bir denizaltı tarafmdan torpillenmişKızılayla Kızılhaçın da. bu çok lntir. Mürettebatm kurtulduğu zannedil; ?ani vazifen n yerine getirilmısi İçin mektedir. büvük devletler nezriinde tavassut rolü İki gemi daha battı oynamilan icab ettiğini söylüyor. Vaşington 21 (a a.) PortofSpahnİsviçre basım bu teklife nasıl iştirak rîe bir Amerikan ticaret vapuru tle bir İnsiliz petrol vapuru infüâklar netice etmez? Yunanistamn çektiği çıle karşısmde hasara uğramıştır. Bunlann bir sında nasıl lâkayd kalınabilir? Bize andenizaltı tarafından torpü'endiği zanne latılan bu tarife sıgmaz ıstırablsr, bunları çekenler her kim olursa olsun gidılmektedir. derilmelidir. Fakat, bütün medenî milr letlerin. kendisine karşı ebe )\ bir minBeyoğlu HALK sineması bugün nettarlık borclu bulunduklan bir mil.ct 1 BRODVAY GÜLÜ bahis mevzuu olunca bu Insanl vazife 2 ORDUNUN KIZI daha ehemmiyet kazanır. 3 ÜÇ PALAVRACILAR Poüs hafivesi silkti. Ben denize hükmetmesmi bilirim Ben de öğreneceğim. O günden sonra bu deniz meselesi ile evin derdi üzüntüsü oldu. Her zaman olduğu gibi gene benimle başa çıkılamıyacağını anladılar. Sinan bu işe memur edildi ve bana yüzme öğretmeğe Evlendiler. başladı. ' O öğretmediği halde sevgi denen o 20 Subat 1942 müthiş, fakat o en güzel şeyi de ondan öğrenmedim mi? Ne kadaı dalmışım. Tren istasyonlarÖlüm da duruyor. Satıcıların sesleri kulakları Üsküdar Selimiye camii şerifi imamı çmlatıyor. İnenlerin heyecanı, girenleevveli şeyhulkurra Hafız Hasan Pehml rin telâşuiE karışıyor. Fakat ben bu Efendi 21 şubat 942 cumartesi günü etrenle tamamile alâkamı kesmiş gibıyim. celi mev'udile vefat etmiştir. Cenazesl Zamanı yenmeğe çahşan bir ruh haleti 22 şubat 942 pazar günü saat on buçukta içindeyim. Bu günü inkâr etmek, eskihanesinden kaldırılarak öğle namazıru lere, gönül buhranlarının duyulmadığı müteakıb Üsküdarda Yenıcamii şerifte ve bilinnıediği o sade, şen, mes'ud ço cenaze namazı eda edildikten sonra Kacukluk günlerine dönmek ve hep oralar racaahmeddekl aüe kabri&tanına defneda kalmak istiyordum. dilecektir. VarhğiTi! bu güzel hatıralar kuşatmış*** tı. Onlarırı kucağmda kalmak, onlarla 40 seneyi mütecariz bir zamandanberi başbaşa kaybolmak için içim titriyordu Hırkaişerif camii başimamı bulunan ve onlar yekdiğerini iterek, kovalıyar3k Hasan Vehbl dün gece vefat etmlştlr. kafamın içini dolduruyorlardı. Acıla Cenazesi bugünkü pazar günü ıkindi narında bile bugün yana yana aradığım bir mazını müteakıb Hırkaişerif camiinde îad, bir ba^krlık var. Ne yazıkki.nnların namazı kılmdıktan sonra Edimekapıda hepsi bugün bker hayal o!du'=ır. ailesi m.ıkberesine defnedüecektlr. Allah (Arkası var) rahmet \ Nedime Kaygulu 1 Yüzbaşı Selim Soley No. 14 Artık kuv\elim kesilmişti. Olum muhakkak diye düşünüyor ve bu düşünceyle ürperiyordum. Bir müddet sonra kuvvetli bir kolun belimden kavradığmı hissettim. Süıanların bahçıvanı yetişmiş, kaza geçiştirilmijti. Çok deniz suyu yutmuşum. Tedavi yapıhp da bur kaç saatlik bir uykudan Fonra göz'erimi açtığım zaman Suıan başucumdoydı: Geçmiş olsun Seniha! Çok korktun mu? diye sordu. Korku da nedemek? Beni hâlâ \anımadm mı? Söze psk tatlı bir sesle başlamıştı. Fakat benim hırçın ve hattâ biraz küstah bir sesle karşıhk verdiğimi görür görmez o da dikleşti: Pek aç gözlü bir kızmışsın! dedi. Adeta büıün denizi yutacakmışsın. Tadmı denemek istersen hiç durma. diye ben de ayni terslıkle konuştum. İhtiyacım yok, diye omuzlarını rür, onu kızdırmak için elimden geleni mutad çalışma odasındaydı. Yanımda yapardım. Bu oldukça çetin imtihanlar dadım vardı. Dikiş dikiyordu. Lâkin bür da, ders yoklamalarında babam beni o iki esnedikten sonra oturduğu yerde udaya almazdı. Çocugun zihnini kanştır yumuş kalmıştı. mıyayım diye!.. Her sallanışımda arkaya doğru kayıBabam onu nasıl bu derslere hazırlar yor, denize düşecek gibi oluyordum. Bu sa o da benün hesabımla uğraşırdı. Me sarsıntılarla içimde tatlı bir titreme oseleler üzerinde düşünmek canımı sı luyordu ve yüreğimi ğıcıklıyan bu şeyi kardı. Isterdim ki, meseleyi tamamile artırmak için kendimi her defasmda bazırlasın, kursun, sonra ameliyatı ben biraz daha fazla arkaya atıyor, sonra yopayım. Bu yüzden ne kadar çok kav hızla öne çekiyordum. Netice belliydi. Tabiî muvazenemi muhafaza edemedim ga etmiştik onunla.. Hem ben bu dersin lüzumsuzluğuna ve deniz yuvarlandım. o kadar inanmış bulunuyordum ki.. Bir Canım pek tathydı küçükken. Düşerkaç kilo pirincüı, bir kaç metre kuma ken öyle haykırmış, öyle müthiş bir şm hesabını yaparken böyle münase çığlık atmıştım ki, dadım dehşetle uyal>etsiz meselelerle uğraşılmıyacağını ile narak «Imdad! Imdad!» diye çırpınmağa riye sürüyor; onun fikirlerini kabul et başlamıştı. Yüzmek bilmiyordum. SulaOnun da tarihi hiç kuvvetli değildi. memekte ve bu dersi benimsememkte rın dibine doğru çekiliyor, can korkusile çırpmıyor; ellerimi, kollarımı, baHer yaz dersin ikmal imtiharuna hazır inad ediycrdum. lsnmak jçın tatil burnundan gelirdı. İmBir yaz tatili terasanın kenarına o caklarımı gelişi güzel oynatarak suyun tihan günleri yaklaştıkça babamın ça turmuş, bacaklarımı iç tarafta sallıyor yuzüne çıkmağa çalışıyordum. lışma odasında nasıl ter döktüğünü gö dum. Ablam şehre inmişti. Babam berBu suretle bir kaç defa daldım, çıktım.

Bu sayıdan diğer sayfalar: