Sen baıta gösteremezsin! Has kefal! Nantar bollanacak Çobanın yaşı Sen bana gösteremezsin! Aman. Amaan, ay!.. Yazan : F İsa Fikir vaya söz aleri zaman bunlan damlarına karşılık ya hiç becerememişpratik acamlar ya İşitmiyor muier veya en kötü bir Has kefal! hud iş adamlan var sun aman diyorum surette yapmışlar Anladık. Kaç kuruş? dır. Bunlar birbiryahu? dır. Bütün bunlar 150. lerinden nasıl ayrıBunu bir tramvay gösteriyor ki fikir Pahah! lıyor ve zekâ bakımından kıymelteri ne dikkat etmeyi intac etmiştir ki bu huyolcusu, öteki tramzekâsile pratik zekâ umumiyetle birbirleSingapuru alır almaz, karşısındaki Su Getireyim yukarı. Bir kere bak ne dir? sustaki iik tahlilj yapanlar filozoflar ol rinden ayrıdırlar; bununla beraber bunvay yolcusuna söymaldır! rnatra adasına sıçradılar. Malaka ve KacZekâ testleri» (İbrahim Alâeddin ta muş ve bunlar da blhassa mantık fonklüyor. ların birlpşmeleri imkânsız değildir. Ni rimata boğazlarındaki hâkimiyeilerni Kumkapı hemşerilerinden bir balıkçı. rafmdan türkçeye çevrilmiştir), cÇocuk siyonunu incelemişlerdir. Halbuki insan İşitiyomm. tekim Archimede, Pascal ve İ. Watt'lar kuvvetlendirmeğe ve Sumatra ile Cava Dört kat çıktı. Baîıklar fena değil. Lâlar hakkında yeni fikirler», «Ruh ve be zekâsı yalnız bu fonksiyondan ibaret Neden aman dediğimi düşünmüyor kin bir kokuyor, bir kokuyor ki insanın da pratik zekâ ile fikir zekâsı birleşmiş arasındakı Sond boğazına hâkim olmağa den» (Hüseyin Cahid Yalçın tarafmdar değildir. Düşünme ve anlamanın daha musun be adam? tir. burnu düşecek. çalışıyorlar. Verem Mücadele cemiyetinin yıllık çevrilmişlerdir), «Anormal çocuklar bir çok yolları vardır ki bunlar sadece Ne bileyim ben. Belki gazel okuZenaat ve iş adamlannın bütün dik Ayol bunlar bayat! Borneo ve Seleb adalan arasınd^ki kongresi, dün öğleden sonra Etibba O (Sabri Esad Siyavüşgil tarafından çevmuhakemeierde bulunmak yahud kitab yorsun! Ne söylorsun beyefendi! Daha diri dasında toplanmıştır. Cemiyet reisi pro rilmiştir) adlı eserlerinin tercümeleriî yazmaktan çok uzaktır. Fikir ve mef kati gözlerinde, ellerinde ve idare etiği Makassar boğazına hâkim olur olmaz, Tramvayda gazel okunur mu? insanların hareketlerinde toplanır. Bun Cavanın dcğusundaki Bali adasına asdiri.. fesör Dr. Tevfik Sağlam, kongreye mü Türk okuyucuları tarafından tanman humlar üzerinde vaki olan çabşınalaru Muharebe zamanı okunur.. haber meşhur Fransız ruhitaytçısı Binet binlar kendi içlerine aid şeyleri pek güzel ker çıkardılar. Buradaki Bali boğazını Kokuyor yahu! Burnun almıyor him bir teuşirde bulunacağını istediği zekâya karşılık binbir iş haya Alayı bırafc. Ayağıma basıyorsun vermiş ve Eskişehir tüccarlanndan ha lerce Fransız çocuklannuı zekâ seviyemu? söyledikieri halde gevezeliği hiç becere tııtmak ve Cavayı baiısından olduğu gihemşeri! tinm istedıği bir çok zekâlar vardır. mez ve ayni zamanda sevmezler. bi doğusundan da kavıamak istiyorlar. Ha! Affedersin beyefendi! O kokan yırsever vatandaş Süleyman Çakırın, lerini tayin etmeğe uğraşırken ev\'elce Oyle söylesene! Goethe'nin «Faust. da söylediği gib Sessiz, sadasız çalışırlar. Zekâsı yapMolük ve Halmahera boğazlarını ve balık değildir, benim ayağımdır. Yoksa cemiyet mesaisini uzun uzadıya tetkik hiç tasavvur etmediği halde neticede Görmüyor musun?.. ten sonra, bir verem paviyonu inşası ıçın iş zekâsu ve •fikir zekâsı» ohnak üzen «İptidada mevcud olan ne söz, ne de maktan ziyade söylemekte işliyen bir Amboine üssüne hâkim vaziyete girince baîıklar oynar oynar. Ayağımda gözüm yok! kuvvet olmayıp aksiyon yani iş» tir. Fiadamm iş kabiliyeti pek şüphelidir. İ= Timor adasına saldırdılar. Hedefleri bu Hay Allah cezasını versin. A'amadım. yüz bin lira teberru ettiğini scylemiştir. iki tipin belırdiğini görmesi üzerine «bu kir ve söz zekâsmdan ba.ka bir de (Hiddetle) ben sana gösteririm. ada ile Sond takım adalarmdan doğuda adamı eğer hakiki bir iş adamı ise söz Hakikaten taze olan balığı bu itiraftan Tevfik Sağlam, paviyonun pek yakmda iki zekâ tıpi arasuıdak farkın çok önem Sen bana gösteremezsin! inşasına başlanacağını, sene nihayetin li olacağını bilmiyordum; hattâ itiraf mekanik zekâ, mekanik düsünme ve den ziyade maksadmı resimle anlatma bulunan küçük adalar arasmdaki bosonra alamadım ve herifi savdım. Biletçi ve yolcular müdahale ederler. ğazlara, fakat daha ziyade, Timor deniden evvel bitirîleceğini, pavıycnda on edeyim ki bunu aramayı bile hiç dü hayal etme vardır ki bunlar fikir ve söz ğa ve plân çizmeğe bakar; gevezelik et Giderken adamcağız: Yahu! Bırakın kavgayı! Sen biraz zine hâkim olmaktır. Timor denizi Tihastamn meccanen, diğerlerinln de az şünmemiştim, bunları ayırmağa ben zekâsmdan daha eskidirler. Hafta b;ı mez. O, ne söz ebesidir. ne de kitab de Doğruyu söylediysek, balığın ne kaT çekil, sen de şöyle gei: Oldu bitti. bir ücretle tedavi edileceğini büdinniş ve mecbur eden sebeb, yaptığım tecrübele son zekâ yavaş yavaş iş zekâsmdan çık lisi. Umumî fikirlere ve hazır mefhum mor adasile Şimalî A\ ustralya arasında bahati var, diye söylendi... mışur^Ayni zamanda işe sarfedilen zeOteki vazgeçmez. genişçe bir boğazdır. Büyük Okyanusbu teberruun ehemmiyetinden bahsede rin verdiği neticeler olmuştur, diyor. Bu da hiç başıma gelmemiştl. lara da düşkünlüğü yoktur. Kendi içinı kâ fikir ve söze sarfedilen zekâdan'pek lan gelen ve Avustralya şinıalinden ge Burası yeri değil. Yoksa ben sana rek demiştîr ki: İş zekâsının tanmmış olmaması yen çok faziadır. En mühim fikrî buluşlarm çevrilmiş, onu temaşa etmesini seven çerek Hind Okyanusuna giden en kısa Mantar bollanacak gösterirdim. c Asıl mühim olan nokta. cemiyet bir şey olmayıp daha eski Yunanlılardan bir adam da değildir; İnsanlan kendi Beriki çelimsiz, cılız ve çipil., Bihnem dikkat etçahşmalannm vatandaşlara emnivet ve haşhyarak Roma, Ortazaman ve Yeniza bir çoğu da pratik ve mekanik zekânm içi vasıtasile anlamağa çalışmak:an zi deniz yolu buradan geçer. ilhamlarıdır. Gerek bu suretle ve gerek itimad telkin etmiş bulunmasıdır. Sen de gösteremezsin, baban da tiniz mi? Jrponlar. böyle merhale merhale ileryade dıştan takib edip hareket ve davraman medeniyetlerinde de devam ederek Piyasada eksilen gÖEteremez. Filhakika Süleyman Çakır cemiyeti zamanımıza kadar gehniştir. Eski Yunan seziş ve muhakeme ile bulunan büyük nışlanndan anlamak ister. Her şeyden liyerek şu hedeflere varmak istiyorlar: Hey Yarabbi sen bilirsin, beni be şeylerden biri de mizin faaliyetini pek yakından takib cemiyetindeki insanların hür ve köle ol ana fikiılerin ehemmiyeti pek büyük evvel ellerlnln mahareti ve yapacagı iş1 Demokrasi grupunun sevkulceyş lâya sokacak! İnelim de ben sana göste mantar, şişe mantarı. etmiş ve yapılmasını arzu ettiği hayınn mak üzerç iki sınıfa ayrılmış olması. bü olmakla beraber bunlardan çıkabilecek lerin müspet düşüncelerile temayüz eder. bakımından değerli bütün üslerıni ve rir miyim, gösteremez miyim anlarsın! Bir çok yerlerde eten temiz bir şekilde başarılacağına ka ün yüksek san'atlarla fikir ve kuman teknik ve makineleri icad etmek için lâ El hünert pratik zekânm başlıca me ham madde bakımından kıymetli kay Gösterirsin ama, sana pahakya mal rafı kâğıd sarılı ağaç naat getirmiş bulunmaktadır. Cemiyeti danın hüriere tahsis edilerek kölelerden zım olan pratik ve mekanik zekânın ala ziyetidir. Mekanik icadların çoğu Ri naklannı ele gcçirmek, tapalar, yahud İçi olur. mizin şiarı, bir takım ldarl ve fiizull sadece itaat beklenmesi ve bütün el ve nı gittikçe genişlemekte ve bilhassa bu bofnun tercüme ettiğim »Yaratıcı Mu2 Pasifik ve Hind Okyanuslan aralâstik kokan teneke Neden pahabya mal olur? masraflardan büyük bir titizllkle kaçın ayak işlrinin bunlara yükletilmiş bulun ;ünkü medeniyetlerin en büyük kuvvet hayyile> adlı eserinde söylediği gibi bu sındaki en kısa deniz yolunu kesmek, kapsüllerle şişeleri kapatıyorlar. mak, yapılan teberrulan, hemen yerine ması Eflatun ve Aristo gibi en büyük lerini teşkil etmektedir. Realite bu hale Ben beş numara miyopum. Bir çift 3 Japonyadan Hind Okyanusuna gihünerin eseridir. t ş adamları hayal kurBazı maden sularında bu lâstikli kap sarfetmektedir.> cam on lira. Gözlüksüz de bana minaYunan mütefekkirlerinde bile iş zekâ geldikten sonra yaratıcı fikir kafasınm mayı da sevmezler; bütün zevklerl vâ den deniz yollarının geçtiği bütün boTevfik Sağlamın nutkundan sonra sına ve iş adamlanna karşı hor bir na yanında devler gibi çalışan yaratıcı if reyi göstersen göremem. Nerede kaldı siillerin ne fena koku verdiğine de rastkıalara uymak, eşyayı ve hassalannı ta ğazları tutup bu Okyanusla emin bir lamışsınızdır elbette! İki gün evvel, bu yeni idare heyeti seçimi yapılmış ve nesenln çamurlu ayağın! zar uyandırmış, o derece ki bunların ay kafasınm ehemmiyeti gittikçe artmakta nımak ve unutmamaktır. Daha çok Işle muvasala tendn etmek. Tramvayda gülümsemeler. Ayak sahi maden sularından birini açan bir dostum, ticede eski heyet yerlerinde bırakılmıştır. ni zamanda aşağı yaratılışh insanlar ol dır. Artık üniversitelerle birlikte yük uğraşan halkm «akll selim> sahibi olCavayı aldıkları gün, Japonların Hind satıcıya gidip, kokudan şikayet etmiş. Müteakıben, Süleyman Çakırın cemi dukları kanaatini hasıl etmiştir. Yunan sek, orta ve iik teknik mektehlerinin binde şaşkınhk ve utanc! Okyanusuna taşmasını önliyen çifte ması da bundandır. Ne yapalım bayım! Mantar yok. yet fahrî aıalıîrma seçilmesi tekllf edilfılozoflarmdan yalnız Anaxagore; «İn kurulması bu hakikati ispat eder. Has kefal! Çünkü akli selim, fikirlerln reali duvarlı müdafaa seddi, doğu cenahınLâkin yakında gelecekmlş. Gazetelerde mlş ve teklif ittifakla ve alkışlar arasanın zeki olması elleri sayesindedi^^ Buna göre pratik kafalan Ckir ve söz telere uyması, düşüncenin mütema daki Avustralya müstesna olmak özere, okudum. Balık o derece pasında kibul olunmuştur. Büyüklerlmlze demekle bu kanaatten ayrılmış; fakat kafalarından ayırd eden karakterler ola diyen tecrübe İle düzeltilmesi demektir tamamile yıkılmış olacaktır. Bu takdir Yahu! Bizde mantar da mı yok? tazim teİTrafları çekndikten sonra, tophalı ki; mart sonunbu fikrinde yahıız kalmıştır. Çünkü meBu nasıl şey? diye söylenen arkadaşa lantıya son verilnMştir. caktır. Bunlar umumiyelte fikirlerden İşte ve iş vasıtasile kazanılan f:kirlerin de, miirtefiklerin elinde, Japonyaya karşı da gaiiba nisan badeniyetin gelişmesi iik zamanlar fikirle satıcı cevab vermiş: ziyade eşyayı ve insanları kullanmak doğruluk ve kuvveti sadece sözle ve yazı (aarruzî bir üs olarak kullamlabilecek lığını bile para ile işin ayrılmasını iküza ettirmiştir. Filha Çıkmıyor bayım! İyi mantar her ustalığıdır. Fikir ve söz adamlarında eş ile ögrenilmiş mücerred flkirlere asla toprak olmak üzere, yalnızı Avustralya satın alacağız. Dumlupınar vapuru gitti kika fikrin ve onu taşıyan sözün çok yerde çıkmıyor. Lâkin yirmi milyon yayı ve insanlan kullanmakta bir ak benzemez. Evvelkiler insanı ne kadar se kalacakhr. İşin tuhafı, balık Dumlupmar vapuru dün Yunsnistana mühim sayılması düşünceyi dar bir çem saklık, bir beceriksizlik vardır; iş adem ün bir akla götürürse tecrübeye dayan. Şimdilik müttefik müdafaasi Birmanmantar gelecekmiş. Gazeteler yazıyor. pahalılaştı pahalı hareket etmiştir. Dumlupmarda 200C ton ber içinde yeknesak ve görenekçi bıra iannda da söz, yazı ve fikir kullanma mamış yalnız sözde kalmış fiktrier de o ya Cava Avustralya hattındadır; fa Nereden gelecekmiş? laşah Balıkpazarı eşya vardır. Bunlar meyanmda 1375 ton kan bir iş hayatına nispetle mücerred ktidarsızlığı görülür. İtalyadan. nlspette hayale veya şüphelere ve niha kat bir müddet sonra. Bengale körfezi tablalarında görül fasulye, 300 ton patates, 100 ton incir, 160 fikir ve düşüncelere götüren bir alet ve memiş baîıklar peyda oldu. Vaktile; yet şaşkmhğa sevkeder, bunun için tam Avustralya hattı olmak istidadındadır. Çobanın yaçı Fikir adamları boy boy olduğu gibi ton tuzlu balık, 200 sondık yumurta, 100 zekâyı serbest bırakan iik vasıta olmabir zenaat ve iş adamı zekâ kıymeti lti Böylece, müttefiklerin Japonyaya karşı Izmarid! diye dudak biiküp yüzüne Mahkemeye şahid ton muhtelif eşya ve bir çok koliler var. sından dolayıdır. Ayni zamanda kölelere ş adamları da boy boydur. Eşyayı kultaarruza geçecekleri gün, müttefik mübakmadığimız, oltaya takılırsa çıkarıp İik için çağırmış bırakılmış elişlerinin hor görülmesi nis anmakta en usta olan pratik adamlara barile blr ftllm veya artistten asla geri dır. dafaa hatları geriledikçe, daha çok u tekrar denize attığımız kılçık demeti ba ar. Çoban İbo.. petinde fikir hayatının itibar kazanması • mucid» diyoruz. Bunların çoğu kendi degildir. Dumlupınar memleketimizin hlmayesi lık bile: « Zenaat ve teknik adamlarında oldıığu zaklaşmaktadır Ogün gelince de, de Gel bakalım! altma almacak olan 1000 Yunan çocu teknik faaliyetin uzun müddet fikirle dehalannı tahlil etmesini bilmediklerj nizden taarruz için, bütün kaybedilen . İstrongilo! adile firma değiştirip 70 Adın ne? birleîerek genişleyip tekâmül etmesine gibi fikir adamlarmca da meçhuldürler; ;ibi aksiyon adamlanndaki zekâ da prnğunu ikinci seferinde getirecektir. üsleri birer birer geri almak lâztm gekuruşa çıktı. de engel olmuştur. Bununla beraber İbo. olan a iktir. Evvelkilerin eşyayı, ikincilerin de Ham kauçuklara el kondu Romalıların pratik kafaları ziraatle top çünkü ancak kendi cinslerinden vermeğe nsanları kullanmakta mahir olduklan lecekür. Vallahi çivi gibi kefal yavruları 5060 Soy edın? damlann eserlerine ehemmiyet kuruş. Dün Ankaradan vilâyete gelen bir tel tancı ticaret lehinde bir istisna teşkil et ve bunları anlamağa ahşmış olan fikir nı söylemiştik. Bunlann bir de karışık Budak. grafta, ham kauçuklara el konması miştir. Lüferi, tekiri sormayın! Barbunyayı Ne yaparsın? ıdamlarına mucidlerin psikoloji ve bi iplerl vardır ki, ayni zamanda hem eşbildlrilmiştir. Ellerinde ham kauçuk bu •&, hem de İnsan sarrafıdırİBr: Tticcarmüzeye kaldırdılar. Satılık levrek yok, ografilerile uğraşmak solak gelmekte Dua ederiz. lunanlar, önümüzdeki çarşamba günü Eski Yunanlılar, işte bu arzettiğim saar, fabrikatörler. maliyeciler, müteahkiraya veriyorlar! İşte bugünlerde ma Onu bırak. Ne akşamına kadar bir beyanname ile kau iklerle logos dedikieri >söz» ü akhn bir dir. Mucidlerin kendi zekâlarını tahlil e hidler gibi. Büyük psikoio.li kanunlannı halle aralannda: dememelcri bunlardaki düşüncenin ber,ş görürsün? çuklarm miktarım ve bulunduğu yeri sembolü yaptıklan gibi kölelerın görnsiyak ve tecrübelerile bilrn. insanlan Kefalım haaaas!? diye bağıran ba Çobanhk. vilâyete bildireceklerdir. dükleri işleri de zekâsızlık ve mekanik mutad gayrişuuri olmasından ve bütün ıir bakışta tartan ve hareket saiklerini hkçılardan çekinmek lâzım. Çünkü ya Kaç yaşındasm? Ekmek karnelerinin tevzii faaliyetin bir sembolü olarak göstermiş dikkatlerini zapteden pratik neticelelre ıu!makta gecikmiyen aksiyon adamlan Eminönü Halkevi, Nuruosmaniye Lmamah bayattır, ya fiatı baştan yukarı. Sen bilirsin efendim! ierdir ki onlara göre işçiler># akla sahib kaynaşmasından ileri gelmektedir. ayni zamanda yığmlan harekete getiren reti binasında (Kimsesizleri Kurtarma Mart ayına aid ekmek karnelerinin Dün balık alayım dedim. Yerimiz çar Ben senin yaşını ne bileyim? Sen efendilerınin hizmetinde körükörüne Filozoflerla âlimlerin bütün dikkatleri zemberekleri ve otoritenin esaslannı ve iş bulma yurdu) adı ile dün yeni bir tevziine dünden itibaren başlanrmştır şıya uzak. Tramvaya bin, tramvaydan :endi yaşını saymaz mısm? çalışan otomatik uzuvlardan başka bir ;e nazarî meselelerde toplandığı için kavramakta da insiyak ve tecrübelerine yurd açmıştır. Yurdun açüışında Parti Tevzi işl aym 26 sına kadar tkmal edilin, çarşıya git gel! Bir uzun dava. Haydi Yok efendim. şey değildirler. Zekânm işlemesi elişile unlardaki pratik zekâ umumiyetle za müracaat ederler. Elhasıl iş adamların ve Halkevi mensublarile halic kütlesl bugiderken son istasyona yakın olduğumuz Ayol sen koyunlann sayısını bil miş olacaktır. telif edilecek gibi değildir. Yunan külıftır. Buna dair olan misaller saymakla da zekâ İle irade başbaşa gider, yahud lunmuştur. Eminönü Halkevi başianı Ekmek karneleri nüfus cüzdanlan göiçin tramvay bulduk diyelim. Dönüşte, mez misin? türile aşılanmış bütün münevverlere itmiyecek kadar çoktur. Bunlarm vü da zekâ Iradeye tâbi olur. Zekâ, fikir Yavuz Abadan, yurdun açılışına âmıl o . rülüp ve mühürlendikten sonra veril eide bir selpik kâğıda sarılmış ba!ıklarl a Bilirem beyim. yayılan bu sakat kanaat Onyedinci asırdamımn inhisannda bulunmak şöyl? lan Parti ve Belediyeye teşekkür etmig mektedir. Nüfus cüzdanı olmıyanlar, cudlerile el ve ayakları o kadar durmuş kalabahğa girmek kabil değil. İik fır Yaşının sayısmı neden saymazsın? da bile kuvvetle devam ederek bu zamacüzcian almak üzere yaptıklan müracave işlemiye işlemiye o hale gelmiştir ki dürsun. esas itibarile İş hayatından çık ve bunjn gayeslni izah etmiştir. satta baîıklar insanın üstüne döküliiyor. Koyunları sayaram çalmasmlar dinın doktorlarını, cerrahlarını bile berber Yurd binasında 50 kişilik yatakhane, Onun için çağırdık balıkçıyı, pencereden ye! Kim çala benim yaşımı ki sayam ate aid evrakı göstermek mecburiyetin makulesi addetmekte ısrar etmiçlerdir. meselâ yüzmek, dansetmek, silâh kul mış bir iktidardır. dedirler. yemekhane, sıcak duş, etüv ve sair lüanmak veya bir elişi öğrenmek istedikkonuştuk. :ıâkim efendi? M. Sekib TUNC Onsekizinci ve Ondokuzuncu asıi'larda zumlu tesisat meydana getirilmiştir. Kaça! B. FELEK ansiklopedist denilen Voltaire ve Altın 33 lira Yurd idare heyeti, müracaat eden erkekRousseau'ların gayretlerine ve zanaat Altm fiatlan bir lira kadar yükseldiklerin fabrika ve müesseselerde iş bulmasahiblerile mucidleri metheden Prondten sonra dün 33 liraya düşmüştür. Küllanna delâlet edecek:ir. Yurdun verdigl hon'un sosyalizm felsefesile G. Sorel'in çe altının gramı 480 kuruştur. işle kazanmağa başlıyan kimseden, yalDÜNYA FİLMCİLİĞİNİN İKİ ŞAHANE YTLDIZI sahiblerile mucidleri metheden Proudnız yemek, hamam, tıraş ücretinin günI R E N E ' nin büyük yıldm Ahaliye verilecek un rağmen iş adamları hakkındaki bu peşin delik halinde alınması, tembelliğin önüve yanlış hüküm, ekseriyetin kafasında Vilâyetin tebliği: ne geçilmesi için kabul edilmiştir. Bu Kart usulünün tatbik edildiği şehir içtimaî bir tehlike halinde hâlâ devam tarafından nefis bir surette yaratılan para sermayesinden de aşağı olacaktır. ve kssabalarda halkın un ihtiypcımn te etmektedir. Ekmeğini elinin emeğile çıkaran vatanminl aşağıda olduğu şekilde kararlaşdaşlann kazancı, kendilerini tlışanda Halbuki zekâ hiçbir zaman sadece fitırıhnıştır: yaşatmağa kâfi geldiği zaınan yurdu kir adamlarının Inhisarmda kalmadığı 1 Ekmek yerine un almak istiyenler terkedeceklerdir. gibi yalnız fikir işlerinde görülen ve TAMAMİLE RENKLİ Zengin ve muhteşem sahneler... Büyük mizansen... her hafta pazartesi gününe aid ekmek mekteb tahsilile kazanılan bir nimet de İlâhî bir mevzu... Zevkine, güzelliğine doyulmıyacak bir film. karneleri mukabilinde ve yalnız o gün200 Üniversite talebesi değildir. Zekânın bütün şekilleri el işçiBugün seanslar: 1 2.30 4,30 6,30 ve 9 da. Bueün saat 11 de tenzilâtlı matine kü istihkaklarına karşıhk aşağıda bildilerinde ve iş adamlarında, daha doğrusu Bursaya gitti rildiği şekilde un alabileceklerdirinsanlann her türlü çalışmalannda göÜniversite talebelerinden 200 kişilik 2 750 gram ekmeğe mukabil 531, bir kafile dün Bursaya gitmişlir. Tale375 gram ekmeğe mukabil 265 gram un rülür. Fikir adamları âlimler, muharrirOperet filmini mutlâka görünüz. Nefis musiki parcalarile güzel şarküar ler, şairler, romancılar hatibler, siyasibeler Bursada iki gün kalarak muhtelif verilecektir. Bütün İstanbul güzelliğinden bahsediyor. Mevsimin en büyük filmi dinliyecek ve baş döndürücü danslar göreceksiniz. tetkikler yapacaklar, kafilede bulunan 3 Vilâyetimizde 23'2 942 tanhinden !er ve saıre gibi bir çok kategorilera ayBugün saat 11 de tenzilâtlı matine. hocalar da konferanslar vereceklerdir. itibaren bu kararın tatbikına başlana rıldıklan halde diğerleri zanaat sahibi, caktir. Kararın tatbıkmı geciktirmemek işçi ve iş adamı gibi pek mahdud bir Türk sazınm, Türkçe şarkılann, Türkçe filmin şaheseri. için şimdilik bu tevziatın fırmlarda ya kategoride toplandıkları için iik bakışta K A D I N t E R Z İ S İ sayı ve önem bakımından daha fazla teBesteler: AHMED YATMAN Okuyanlar: NEVZAD ALTINOK pılması muvafık görülmüştür. SUZAN GÜVEN GÜZİN ARKLN SEMİHA NUMAN İÇLİSES 4 Halka ekmek kuponları mukabi sir yaparlar. Esasen fikir adamlarınm Filmin 14^kısmı birden gösterileceğinden seans zamanı bulunulması rica linde haftanın her pazartesi günü ve kendilerini iş adamlarından ayırmaları olunur. Bugün seanslar: 10.30 1 3,30 6 8,30 da recekleri unlar için frmcılarm şimdicen bunlann zekâlarile uğraşmamayı ve saKışlık modellerin tenzilâtlı tarafından yaratılan Fransızca sözlü dece fikir ve söz adamlanmn zekâlarma hazırlıkta bulunmaları tebliğ olunur. satışı devam etmektedir. Burhan Felek Veremîe llüeadele Cemiyeti kongresi Sehir haberleri CUMHURİYET 22 Şubat 1942 Fikîrler IHEM NALINA MIHINAİ Cemiyete 100 bin lira teberru eden Süleyman Çakır, ittifakla azalığa seçildi r Prof. M. Sehib Yazan: İş adamları Tunc î Japon taarruzu aponya, kara, deniz ve hava ordnlannın sayıca ve kıymetçe iistünlüğünden ve bu orduların dayandıkları üslerîn mükemnıel sevkulceyşi durumuııdan istifadc ederek hemen her hafta yeni bir muvaffakıyet kazanıyor. Başka bir yazımda anla'mf ğa çalıştığım Malezyadan Avustralyaya k a . dar uzanan denizlerde, boğazlara hâkim olmak sevkulceyşi durmadan inkişaf etmektedir. J Eminönü Halkevi bir kimsesizler yurdu açtı Bugün SUMER sinemasında « Bugün MELEK sinemasmda* ına NEAGLE'in, Ronald YOUNG Jeanette Mac Donald Nelson Eddy BIRLEŞEN GÖNÜLLER ELHAMRA Bu hafta S E S sinemasında • Hans SÖHNKER ve Winîe MARKUS Ali Baba ve Kırk Haramiler I CENÂL BURUN KADIN ve PARA KİN, İHTİRAS VE AŞK FİLMİNİ GÖRÜNÜZ. Facia ve harabiye sebebiyet veren macera perest kadınlann hayatmı tasvir eden çok hissî ve müessir olduğu kadar ihtiraslı bir filmdir. Bugün saat 11 de tenzilâtiı matine. En büyük aşkları unutturan... En korkunç cinayetlere yol açan... En büyük heyecanlar yaratan... PIRLANTALI KADIN MIRANDA Georges BRENT sinemasında Programa ilâve olarak 1942 senesinin harikalarından RENKLİ M İ K İ : D E N İ Z A L T I R E V Ü S Ü Bugün saat 11 de tenrilâtlı matine. in yarattığı en son şaheser. Heyecandan kudret alan en güzel filmdir. Bugün LÂLE Sineması 2 Zevkle seyredilen... Eğlendiren... Ve bütün muvaffakiyetlerin fîlmini gösteriyor... ZARAFET K R A L İ Ç E S İ HILDE HILDEBRAND LENI MARENBACH ve H A N S S Ö H N K E R • İSTEDİĞİN KADIN SENSİN. 2 s?at zevk ve neş'e. Bucün saat 11 de tenzilâtlı matine. .. Abdi Namık tramvaya girince, cümlelerle teşekkür ederek ayrümak isiyi giyinmiş bir adamm saygile tedi. Bay Abdi kapıya kadar geçirdi. kalkıp yerini kendisine verdiğini görTam ayrılıyorlardı ki birden ihtiyar kodü. Adam büyük bir nezaketle: leksiyoncu merakuıdan kurtuhnak istedi: Buyurun rica ederim, diyordu. Affedersiniz. Size bir şey soracaBay Abdi Namığa bu sima yabancı = ğım: gelmiyordu, bir yerden tanıyordu ama Biri kime? duyuyordu. Söz açmak istedi: derhal kabul etti... Buyurunuz! zihnini bir türlü topnrlıyamadı. KarşıBay Abdi büyük bir şaşkınhk içinde Gaüba bu taraflarda oturuyotsuGüzel bir yemek yediler. Bay Abdi Sizinle nerede tanışmıştık? sındaki nezaketini artımıştı: nazik adamm kendisini gösterdiğini gör nuz? Namık uzun uzun koleksiyonlarmdan Meçhul adam gülümsedi, sesini alçal Çok rica ederim. beni kırmayınız. dü, bu sefer artık dayanamadı: Hayır efendim, yalnız bu akşam bahsetti, adam sadece dinledi. Yalnız tarak cevab verdi: Bay Abdi kanapeye çökünce göz u Fakat ne münasebet... sevdiğim birisile başbaşa yemek yiyip ara sıra takdir dolu sözlerle lâfını kes Iki sene evvel karakolda! cile kendine bu derece yakmlık gösteren Nazik adam gü'.ümsedi, sayğile eğildl: çene çalmak istedim. ti. Bay Abdi cosmuştu. Şimdiye kadar Ve adam bir gölge gibi karanhğa kazata bir daha baktıktan sonra düşün Çok rica ederim beni kırmayınız! Bu da nedemek?. Bay Abdi bir pot ne zaman birine bir şey anlâtmıya te rışıp kayboluverdi Bay Abdinm dizleri dü. İhtiyar hafızasını zorl?dı. Bu adamı Bay Abdi hakika'en böyle candan bir kırrr.ak istemedi: şebbüs ettise hep karşısındakilerin sı titriyordu. Hafızası birdenbire aydıntanıyordu ama nereden? Kendi hal ; nde Ahbabınız burada oturuyor öyley kıhp sıvıştıklannı görmüştü. Halbuki lanmıştı. Evet şimdi hatırlıyordu. Bu ihtiyar bir adam olduğu için fazla kimse sayğıya iik defa rastlamıştı, ısrar etişte çehresini nereden hatırladığını adam iki sene evvel Beyoğlunda cüzdaİle de münesebeti yoktu. Adama bir mek istemedi, zira artık zevk almıya se... başlamıştı. Hem bu adam ona hiç de daha göz attı. Nazik Bay kendisine ba Hayır efendim; açıkca söyliyeyün kestiremediği bu kimse onu hayran hay nını çarpan yankesiciydi. Bereket çaran dinliyordu. buk yakalajnp getirmişlerdı. Daha fazla mi? kıyordu, gülümsedi, şapkasını çıkardı, yabancı gelmiyordu. Tramvay Beyazıda gelince, Bay Abdi sayğile selâmladı. Bav Abdi Namık aAdam ayağa kalktı, etrafına bir göz düşünemedi, titriyerek merdivenlere a Tabiî, buyurun tıldı: deta utandı. o da gülümsemek istedi, içinde bir acı duydu, keşke yol dafca atarken mınldanıyordu: Bu akşam yemeğ'mi sizinle yemek uzasaydı: insanın karşısında sevğl'e eği Pullarım, pullarım, diye acıklı bir komik bir hal aldı, tekrar önüne baktı. Siz bir büyük adamsınız! istiyorum. Onun için gelin Beyoğluna sesle söyleniyordu Koşa koşa salona Omründe kimse ona bu kadar sayğı len bir kimsenin bulunması ne hoşlu! dönelim, beraber yemek yiyelim. Sizi Bay Abdi yerinden fırladı. Pul kogöstermemişti. Herkesten uzak bir hayat Kendini kaldırımda bulunca etrafına ben davet ediyorum. Bana biraz kolek leksiyanunun «Hazine» ismini verdiği girdi. Yaldızlı kutu masanın üzerindeydi. Elleri titriyerek kapağmı açtı. geçirmişti, zenğindi. Fakat parasmı yal baktı, hayret içinds kaldı. Ayni adam siyonlarınzdan bahsedersiniz. kısmını göstermeliydi. hayret! Hiç bir eksik yoktu!. Yalnız u nız koleksiyonlarına harcamaktan zevk ona doğru geliyordu: Bir dakika. size pul koleksiyonu fak bir kâğıd parçası buldu: Bay Abdi eşi bulunmıyan bir pula saalmıştı. Şimdi ihtiyar başile dünyada Nasılsınız efendim? hib olmuş gibi zevk duydu Hayaünda mun en kıymetli kısmını göstereceğim. «Bay Abdi Namık, yapayalnız kalmıştı. Bay Abdi kekeledi: Adam tekrar gülümsedi, sayğile eğildi. kimse ona böyle hitab etmemişti. ZaTeşekkür etmek için sizi aradım, dur Bilet alalım baylar.. Teşekkür ederim.. ten evinin önüne de gelmişlerdi, nazik Biraz sonra Bay Abdi itina ile tuttuğu dum. Nihayet tesadüf bizi karşılaştırdı. Bay Abdi elini yeleğinin ceb'ne soktu. yaldızlı bir kutuyla gözüktü. bir ta\^^ takınmağa çalışarak: Ne güzel gece, değil mi? İki sene evvel cüzdanınızdan bir tayyare para çıkaracaktı, fakat meçhul adam Buyurun bize, dedi, hem yemek Pullarımın en kıymetlileri burada. piyangosu bi'.'ti bende kalmıştı. Büyük Evet.... derhal atılmıştı: ikramiye o bilete çıktı. Artık ben do Fakat adam ayrlmamıştı, yanında yü yeriz, hern size koleksiyonlarımı gös Her biri küçük bir servet. İki tane kes! namuslu bir hayat yaşıyorum. Her halBay Abdi gene anlattı durdu. rümckte devam ediyordu Bay Abdi bu ;eririm. Adam tekrar sayğile eğildi. Teklüi Biletçi sordu: nazik adama karşı adeta bir sayğı borcu, Geg olmuştu, nazik adam takdir dolu de inarursınız » Day Kücük hikâye Kim?,. Yazan : Setvan Grzli ;