CUMHURIYET 10 tkmcftefrin 1941 Atatürk bu sulh zaferini Floryada nasıl kutlamıştı Bir taraftan inönüne telgraf çekiyordu: Zafer senindir, yarın bekliyoruz,, 1936 senesi temmuzunun on sekizini on dokuzuna bağlayan gsce; Florya koşkunde Atatürkün sofrasına oturulmuştu. Sofrada oturan yirmi ıki zat aıxsında meb'us General Pertev, merhum Is ianbul komutanı General Halis, ve diğer şimdi isimlerini hatırlayamadığjm tarihciler, dilciler, ve huzurları mutad •*&»*! "•' olan arkadaşlarımız vardı Vakit geceyarısma geliyordu. Tcanıma gelen garsonlardan birı; otjullarımdan ikisinin beni gormek üzere dışarıda beklediğini soyledi. Ayağa kaiktım. Kapıya teveccuh ederken Ataturkun; Nereye gıdiyorsun? Otur! İradesıle karşılaştım. Cevaben: Köşkün giriş yerınde, bıri beni görmek istiyormuş, müsaade buyuru lursa goreyım, hemen dönerim. Teminatıle müsaadelerini alabildim. Köşkün dış bekleme odasmda bir kaç dakika süren; baba oğul gbnişmesir.den sonra sofraya dönmüs, ve yarırae oturmuştum. Arkadaşlarla konuşmasım b'tiren Atatürk; bana dışanda kiminle görüş tüğümü sordular. Vaktile lutfen büyük adını verdiği oğlumu; Atatürk; ekseriyetıe cAnaiarta» adiie anar, ve sorardı. Bu i tıfatlarını hatırlayarak; Oğlum Anafarta ile görüştüm; ceyabında bulundum. Son derece meraklı ve mütecessis o'an Büyük Adam, sofrada oturduğu yerden, giriş koridonında oğlumu gdrmuş olduğunu söyledikten sonra; Ad verdiğim çocuğurv ne halde, ve ne kabüiyette bulunduğunu ufak b.r imtihanla anlamak isterdim. BuyurduAziz Atamızın son günlerine aid nadir fotograflardan: Savarona yatında... lar. Ben; ler var mıydı? Neden ve kimler Çocuğun hayatmda şerefli ve tadi? tihî bir gece olur Atatürkum. 3 Boğazların serbest bırakılmasınCevabını verdikten sonra; Atatür da mahzur varmıydı? Varsa nekün emir ve arzularınm haberıru oğ den? Yoksa nedendi? luma gönderdim. Beş on dakika geç 4 Montrönün Lozanla alâkf>sı? mişti; o zaman lısenin son Mnıfında kelimelerini hatırlayabildim Atatür 5 Boğazıar esasen açık mıydı? bulunan, ve bugün kahraman orlumuz küm. Bu sualler sofrada bulunanlara soruliçinde subay olarak vatanî hizmetıni Cevabıru verdi. Atatürk güldü: muştu. Fakat Montrö muvaffaklyetinden gören ağlum küçük Mustafa Kemal: Alerin cevabın yerindedir! Fakat coşan Büyük Dâhi; sorgularına cevab tarihte bihakkin tek bir ad kalacak ve imtihan bitmedi, Sofraya otur; biranı beklemeden; Kemale ikinci notu yr.zTürk tarıhile beraber ebed!e>e kadar ç; buyurdular. dırdılar: y yaşayacak olan Atatürk Mustafa KoKısa bir müddet sonra Atatürk: «Not: 2 İşte size söylüyorum, işıttnalın; büyük huzuruna gelmısti. Bu sofraya ük defa geldin. Buratiniz mi? Bu gün bayram gunüdür. SeSofrada yer alması nıüsaadesi verildaki duygulannı söyleyei/ilir misin vinc günüdür. Niçin bihr mısiniz ey dL Atatürk gülerek; Kemal? Sorgusu yaptılar. Kemal; sevgili yurddaşlar? Çünkü Lozan Mon Baba oğul karşı karşıya otursun Sofranızda ilk defa oturabilınek tröde tetvic olunmuştur. lar, ve birer bira içsinler!.. bjyurı'ular. Lozan tamdu, ve tamamiyetini daima Bu yüce iltifat ve arzuya uyarak; baba bahtiyarlığının derin heyecanlan içintarihte okutacaktır. Fakat onu mustaoğul ayağa kalktık. Ebedî Öi'derin sağ deyim. Duyduklarınu arzederaiyeccğim için büyük affınızı rica ederıro Atatürk. rib eden ufak bir şey, Boğazlar vardı... lığını dıler bir tazimle k d y i i d Cevabmda bulundu. Bunun üzerıne Aişte o Montröde hallolunmuştur. Eğer iki üçer yudum ahrken; Koca Dâhi tatürk: Türk yüksek hassasiyeti bununla alâkasonsuz bir haz ve neş'e ile mukabelede Peki, öyleyse, senin hissiyatını ben darsa mutlak sevinmektedir, seviniyor, bulundular ve sofra arkadaş'.arı da ba«ana not ettireyim, sonra kalk söyle! ve sevinmelidir. ba oğlun hayat düeğine iştirak ettıler Buyurdular. Ve aşa|ıdaki notları Turk çocuklarınm nasibi her muvafAtatürk; büyük bir muhabbetle sevdigi ve son fakiyetli hamleden hep sevinc veren neŞimdi küçük Mustafa Kemal tahta derece ehemmiyet, kıymet verdiği ve tlceler almaktır. Türk çocukları; yürübaşına geçsin' buyurdular. emniyet ettiği Cumhuriyet çocuklarına dünüz; yürüyorsunuz, yü^üyünü^! Doğrusu, oğlumdan zıyade, ben, imhatıra olarak geceyansından sonra, satihan heyecanma kapümış'ım Büyük Yaptığınız hamleler sizi yüksek ülküat biri elli beş dakika geçerken, Ke Ebedi Şefin pek samimî bir anı: Küçük dehârun buyük huzurunda birLıcı defa ye ulaştırmak üıeredir. Durmayın, yümale yazdırlılar. t'lkii. Büyük Dâhinin yakasına tebeşiri elıne alan oğlumun duyduğj rüyün... «Not: 1 Sizi ilk defa; hâyatımm ilk çiçek takıyor imtihan ağırlığını alnında beliren ter Saadet, refah. sevinc, ve hepsinden akşamında dmlemekle bahtiyarım. Butaneleri gosteriyordu. Gozlerım bu basonra dunyaya karşı yüksek bir gurur onun bayrağı, rada geniş ruh istirahati sahasına dahil Ben ve 'benim gibiler ba şefkatile Atatürkün aozlerini ıltimas seni bekliyor. onun sancağıdırlar.» oldum. Bunun izahmı yapayım; için ararken Atatürk; Türk çocukları! Son sözümiin son • *» Burada, hayatımın ilk akşamında kelimesine dikkat!.. Ville kelimesini yaz bakayım Kemal! görduğum âlemde benim kafamı ay Saat ilerliyordu. Montröden haberler Gurur, azamet; sende zaten vardır Emrinde bulundular. dınlatır gibi konuşanlar; günes altında; gelmişti. Atatürk; Ankarada İnönüne: Bunu gösterme! Onu kendi yüksek enerKemalin serbest ve dağnı olarak ke kimlerin, ve kimlerin kafalannı aydm«Zafer senindir, gözlerinden öperım. yajinin harimine sakla' . Lâzım geldikçe limeyi tahtaya yazmış olduğumı g rün latamaz. < rın tayyare ile bekliyoruz» ve Montröde büyük tevazuunu göster. Fakat gene ce sükunete doğru yol alan heyeca İşte bu buluş benim için bir saadct Hariciye Vekılı Tevfik Rüştü Arasa: icab ettikçe göster ezici yumruğunu! oım Atatürkün; tniyarı oldu. Ben isittjm karan'ıkta o «Arkadaşlarla Denizevindeyiz. Kapı sçılİşte bu vasıflarınla isbat edebilirsin Bu kelimenin türk^ede benzerleri nun aydınlatan sesini... Hakikaten onu dı; telgrafını getirdıler. Okumadan an ne olduğunu!.. Benim bugünkü ve yaanîamak lâzımdır. İşte o; burada, anlani bulabılir misin Kemal? ladım... Boğazları kapatmışız. Senin ve rınki Turk çocukluğundan beklediğım Suali karşısmda kalbimin kuvvetli şıldıktan sonra; onu herkes anladığım asker arkadaslarımm gozlerinizden öpe baslet; bu suretle tecelli etmelıdir., iddia ederse; bu iki anlayış arasında vuraşları nefesimi güçlsştirdi. rim» şeklinde hatırladığım telgrafları *•* Oğlum sofradaki dılcilerden blr yar mutlak fark olduğunu ıddia edecek be not ettirdiler. Saat üçü geçiyordu. Sabah olmakta, nim;. Babam gibi. dım; Atatürkten bir ilham almak veya Telgraf müsveddeleri umumî kâtibli salonun büyük lâmbaları ağarmaktadır Karanlıkta tanılan aydmlıkta l'ira vereceği cevab yanlış olursa duyacağı Atatürk gıamofonla «Yanık Ömerı ğe gidedursun; Atatürk; Kemale karautancın affını toplamak için olacak, kılmaz. İşte onun içindır ki Türk milleti plâğmı çaldırdı. Türk Mehmedcığini ocatahtaya beş sual yazdırdılar: serî bakışlarla sofradakilerM birer an onu bırakmaz. ğmda ve savasmda canlandıran bu şarkı 1 Lozan tam mıdır? gözlerini yokladıktan sonra; Atatürke; Yalnız ilân ediyorum; ben, bugünkü sona erer ermez Atatürk üçüncü notu2 Lozanm tamamiyetini inkâr eden Ville'e uyan türkçe vilâyet, vali Cumhuriyet çocuğu; onun rayetiyim.nun tumlmasını Kemale emretti. aksam Hitlere göre Rus zayiatı 10 milyoii «Garbda çephe açmak istiyorsanız geliniz, geldiğinizden daha çabuk kaybolacaksınız» Alman Devlet Reısi Hıtler'ın Münihte .rad ettiğt nutkun ufak bir hulâsasmı dunkü nüshamızda vermıştık. Anadolu Ajansının metnini dun gece yarısından soara vermeğe başiâdığı bu nutkıın en mühım kısımlarıru hulâsaten neşredıyoruz. Berlin 9 (a.a.) Münihteki nutkunda Hıüer ezcumle demlştır kı: « 193940 ta Londra Avaın Kam?rasmda sozde gızli addedilen bir çok içtırcalar yapılmıştır. Gızlı bir ıçtimad^ viski amatoru Çörçıl Rusyamn İngiltereye yaklaşmakta o'duğu umid ve kanaatını izhar etmiş ve Crıpps den aldığı kdt'î malumata nazaran bir, ruhiyet bir buçuk sene içmde Rusyanın harekets geçeceğıni yani nihayet bir veya bir buçuk sene daha mukavemet etmek lâz'm geldiğini söylemiştir. Bu vak'adan b.z lâum olan netıceyi çıkardık. ilk ne*Jce cenubu şarki cenahımızdan kurtunıak cldu. Cereyan eden hâdıseler malum olruğundan 1940 ta bu yarayı deştıği ıçın Mussolinı'ye cidden muteşekkir ülmamız lâzımdır. Dost Avrupa devletlen sayesinde bu meseleyi de bir kaç hafta ıç*nde hallet:ık.» Hitler, bundan sonra Sovyetlerden şımdiye kadar 3,600,000 esir alındiğını, 8 ilâ 10 milyon Sovyet askerinin harb harici ve bu suretle Kızılordunun en mühim kısmının bertaraf edildiğini söylemiştir. Hitler, Amerikanın Alman milletini korkutmak istediğini ilâve etmiş ve demiştir ki: « Ben Alman deniz subaylanna Amerikan gemilerine ateş emrıni vernıedim. Fakat kendini müdafaa etmiyen bu Alman subayı aiçaktır.» Hitler, garb cephesindeki vaziyet hakkında da şöyle demiştir: « Batı cephesi kâfi derecede muhafaza altındadır. Alman düşmanları arasında büyük birer sıyasî zannedılen adamlar vardır ki bunlar son gunlerde şu iddıada bulunmuşlardır: Hitler batı cihetınden bir hücuma maruz kabnıyacağını bıliyor. Bu deha'ıara ancak şu cevabı verebılirim: Ne derece ihtiyatlı olduğumu bilmiyorsunuz. Batıda o kadar iyi hazırlanmış bulunuyorum ki her istedığıniz anda gelebilırsiniz. Eger Ingüızler Norveçte, Holar.danın, Belçikar.ın, Fransanın Alman işgali altında bulunan kıyıiarında bir taarruz hareketinde bulunmak isterlerse kendıierine şunu diyebıliriz: Geliniz. Geldiğınizden daha çsbuk oradan kaybolacaksınız. Bız bu kıyıları bundan bir yıl evvelkinden başka bir hale koyduk. Buralarda nasyonal sosyaiistlere mahsus bir hız ve bir hjssasiyetle çalışılmıştır. • Hitler, Lenıngradın vazıyetinden bahsederek demiştır kı: « Düşman Leningradda çıkış teşebbüslerinde bulunmak zoAında kahyor, fakat duşman Leningradda açlıktan ölectktir. Şehrin elimize düşeceği zaman yakılmış, yıkılmış olacağmı söyliyen olursa. şu cevabı vereceğim: Benim Lan ngrad şehrile hiç bir alâkam yoktur, ben yainız Leningrad sanayi merkezinin tahtlbini hedef alıyorum. Şehirlerini berhava etnıek Rusların hoşuna giderse, yapıtacak iş bahsinde yükümüz bu suretle belki hafıfletilmiş olacaktır.» niyet alanında yüksek insanlık sıfatile tamnmaktan daıma mahrum kalacaklar dır. İşte bunun içindir ki; biz eUmize aldığımız buyük Turk milletının muvaffakıyetine calışmakla memnunuz. Ne yazıktır ki; biz dahi bizzat bu işte gerıyiz. Çocukıarunız, genclenmiz bdbalarmda gordukleri noksanları; dünyaya bakarak ıkmale çalışmaktadırlar! Çahşmalıdırlar!..» *** Bu notundan sonra Atatürk; kıdemi ve büyükluğu şüphe goturmiyen Türk tarihinden ve anadil olan türkçeden; ona has engın ve taşkın bir inanla bahis buyurduktan sonra dördüncü notunu gene Kemale tutturdu. «Not: 4 Son işittiğımız sözlerden şu rnanayi toplar gibi oıduk; meğer ki kendi kendine İnsanım, cemiyetım, nihayet miUetım diyegelmekte olan varlıklarm ihm lugatlerindeki mana; bütün yüksek medenî kavinrilerin lugatlerindebile ızah edılememiştir. Biz bu hususta anladıklarımm derhal butün dünya efkârı umumiyesine kolaylıkla anlatabileceğimizi zannetmiyoruz. Fakat bizim bu insanlık, medeniyet, ve en nihayet bunların ımrisa?ı neticesinde adam olduklarını zannedenlere, medeniyetin kıdemli sahibile onlarm zanlarınm arasındaki farkı şimdiye kadar gosterememiş o'mamız bizden evvelkilerin acı bir kusuru olduğu bu basit konuşmalarla anlaşıldı. Bu sozlerle; Türkiye Cumhuriyetinin. bilhassa bugünkü genclıfine ve yetişmekte olan çocuklarma hitab ediyorum: Eğer bugün garb nihayet teknikte bir Garb senden, Türkten çok geriydi Manada, fikirde. tarihte, bu, böyleydi ıpfevvuk gösteriyorsa, ey Türk çocuğu, o kabahat da senin değıl, senden evvelkilerin affolunmaz ihmalınin bir neticesidir. Şunu da söyliyeyim ki; çok zekisin! Malum. Fakat zekânı unut! Daima çalışkan ol!> *** İşte Büyük Ebedî Şef Atatürk; Montrö haberi geldiği gece>i; Türkun, Türklüğün gelecek nesıllerinin yapacakları vazife ve hamlelerini not etürmekle, böyle, kutladı. Türk miltetine beyannamesi «Devletimizin bânisi, milletimizin fedakâr, sadık hâdimi; insanlık idealinin âşık ve mümtaz siması, eşsiz kahraman Atatürk! Vatan sana minnettardır!» Buyuk Turk mıllecıne; Bumn omrunü hızmetme vakfettiği sevgili milletinin ihtıram kolları üstunde Ulu Atatürkün fânı vucudü istlrahat yerıne tevdi edılmıştır. Hakikatte yattığı yer, Turk milletinin cnun ıçın aşk ve iftiharla dolu olan kahraman ve vefalı göğsüdür. Atatürk, tarıhte uğradığımız en zalım ve haksız itham gununde meydana atılmış, Türk milletinin masum ve haklı olduğunu iddıa ve ılân etmıştır. İlkönce ehemmıyeu kavranmamış olan gür sesi, asla vıpranmıyan bir kuvvetle nihayet bütün cıhanm şuuruna nüfuz etmiştir. En büyük zaferlert kazandıktan sonra da Atatürk, ömrunü, yalmz Türk milletinin haklannı, insanıyete ezeli hizmetlerırü ve tarihe hak ettıfi mezdyetlerınl ispat etmekle geçinniştir. Milletimizin büyüklugune, kudretıne, fazıletıne, medemyet istidadına ve mükellef olduğu insanıyet vazıfelerıne sarsılmaz itikadı vardı. tNe mutlu TurkUm diyene» dedigl saman, kendi engin ruhunun, hiç sönmiyen aşkını en manalı bir surette hulâsa etmişti. Fena zihnlyet ve ldare İle gerl bırakılmış Türk cemiyetini, en kısa yoldan insarüığın en mUtek&mıl ve en temiz zlhniyetlerile mücehhez, modern bir devlet haline getirmek, onun başlıca kaygısı olmuştur. Teşkilâtı Eşaslyemlzde ve bugun hizmet başında, Irfan muhitlnde ve gertlş halk İçinde bulunan bütün vatanda^lann vicdanlarında yerleşmiş olan Lâik. Milliyetc.1, Halkçı, tnkılâbcı, Devletçi Cumhuriyet, blze bütün evsafile Atatürkün en kıymetll emanetldir. Ufulundenberi Atatürkün aziz adı ve hatırası, butün halkımızın en candan duygulanle sanlmıştır. Memleketimlzin her köşesınde ve bütün milletçe kendısine gosterdiğımiz samimi baglüık, devlet ve milletim^ için kudret ve vefanın beliğ mlsalıdir. Türk milletinin aziz Atatürke gosterdiğı sevgı ve saygı, onun nıçin Atatürk gibi bir evlâd yetıştirebıllr bir kaynak olduğunu butun dunyaya göstermiştir. Atatürke tazim vazifemizl ifa ettiğımiz bu anda, halkımfta, kalbimden gelen şukran duygularımı ifade etmeyi ödenmesi lâzım bir borc saydım. Milletler arasında kardeşçe bir İnsanlık hayatı Atatürkün en kıymetli ideall idi. Bütün dünyada tlumunun gordüğü ihtiramı, insan•^ıgın atisi için umld verici bir mujde olarak selâmlarım. Bu sozlerim, yanlarile ve toprağımızda şovalye askerleri ve mumtaz şahsiyetlerile yasımıza iştirak eden buyuk mületlere, Turk milleü adına şükranlarımın ifadesidir. Devletimizin bânisi ve mlUetimlzln fedakâr, sadık hâdımi, tnsanlık idealinin aşık ve mümtaz siması, Eşsiz kahraman Atatürk I Vatan sana mlnnettardır. Bütün ömrünü hizmetine verdlğin Türk milleti İle beraber senin huzurunda tazlm İle egihyoruz Bütun hayatında bize ruhundaki ateşten canlıhk verdin. Emin ol, aziz hatıran sönmez meş'ale olarak ruhlanmızı daima ateşli ve uyanık <U J İnönünün Diğer taraftan Cumhuriyet çocuklarına son vasiyetlerini not ettiriyordu: "Gururunu enerjininhariminde sakla, lâzım geldikçe büyük tevazuunu göster, gene icabettikçe göster ezici yumruğunu! tacaktır. Relslcumhur İSMET İNÖNt) Yaz an: Cevad Abbas Cürer 3 Türkiye güreş şampiyonası 3 gündenberi devam eden müsabakalar dün gece neticelendi Türkiye güreş birincilikleri dün akşam geç vakit nihayet buldu. Bu müsabakalara 14 bölgeden 74 güreşçi iştırak etmiş ve bolgelerin en seçme güreşçıleri geidiği için müsabakalar bir hayli uzun sürmüştür. Muhtelıf sikletteki güreşçiler arasında üç gün devam eden müsabakalarda en çok goze çarpan nokta yeni ve geniş Ur kadronun bu spora karsı göstermiş olduğu alâkadır. Muutelif bölgeierde yer yer muhit bulmuş olan gureşin henüz olgunlaşmamış olduğu da müsabakaların devam ettiği müddetçe açık bir surette belli oluyordu. Favul yapan. iyi çalışmadığı için müteaddid defalar ihtar alan'.ara tesadüf edildiği gibi, esaslı oyunları tatbik edenler de pek azdı. Güreş ekipinin tamamite değişmış olması ve güreşçilerin henüz kâfi derecede tecrübe sahibi olmaması müsabpkalarda beklenen heyecanı dogurmadı. Bununla beraber hareket ve çokluk bakımından Türkiye güreş birincilikleri muvalfakiyetle yapılmış oldu. RADYO Bugünkü Program 8,45 Program 8.48 Haberler 9,00 Ebedi Şefin ölumü dolayısile Mılli Şefin yaptığı beyanat 9,05 Tazim sükutu 9,10 İstlklâl marşı j • 12,30 Program 12,33 Haberler 12,45 İstiklâl marşı 19,30 Program. 19,33 Haberler 19,45 Ebedi Şefin ölümü dolayısıle Mıllî Şefin yaptığı beyanat 19,50 Atatürkün hl tabelerınden parçalar 20,15" İstıklâl marşı 22 30 Haberler 22,50 Kapanış, Kitablar arasındai Şahika Citadel . Yazan: A. J. Crontn Türkçeye çevıren: Ömer Rıza Doğrul İngilterede büyük bir alâka ile karşılanan ve çok rağbet bulan bu eser, dünyanın bellibaşlı bütün dillerine tercüme edilmiş ve ayrıca fılme de alınmıştır. Şahika ismile dılimize çe%Tiien bu eser, Londrada 1937, 1938 ve 1939 senelerinde tam on dokuz defa basıimıştır. «Not: 3 Şimdi kulaklarımızi, ve ruhlarımızı okşayan bir nağme ile mütehassis olarak konuşTiama müraade buyurmanızı rica ederim. Büyük insanlık varlığının ifadesine yarayacak düstur, kultür dedığimiz kelimenin üzerinde dikkat, tetkik neticesinde alınabilmiş olan mefhumlarla manalaşır. Bu meyanda bütün modern diüerde kullamlmakta olduğu içindir ki, bİ7.c?e de Lozar denilen birşey meydana konınuştur. Bu kelimeyi Türkler zannediyorum pek haklı olarak 1. Musiki, 2. Resim, 3. Heykeltraşî, 4. Edebiyat, 5. Mimarî, 6. Eaks, jimııastikten mürekkeb saymışlardır. Bu branş, insan cemiyetlerinin yüksek mahiyetini iraede çok büyük önemi haizdir. Bu, yüksek kıymet, yüksek nezahet, maharet, ince kabiliyet, ve işte bunların hepsini yapabilmek san'atkârjğının birleçmiş ifadesidir. Bu mesele üzerınde bızim de, çocuklarımızm da esaslı olarak durmamız lâzımdır. Güzel san'atlarda muvaffakiyet; bütün inkılâblann muvaffak olduğunun en kat'î delilidir. Bunda muvaffak olamıyan mületlere ne yazıktır Onlar, bütün muvaffakiyetlerlne rağmen mede Esere bu kadar büyük krymet veren ve rağbet kazandıran amil nedir? Kıtabın müellifi, tıb tahsil etmıç, İngiltere tıb âleminde büyük muvaffakiyet ve şöhret kazanmış, müteaddid rütbelerle taltif edilmiş kıymetli bir doktstanbul bölgesi kupa maçları dün Fe tordur. Müellif, 1931 senesine kadar kennerbahçe ve Şeref sahalarında > di mesleğinde çalıştıktans tıb âlemine Binnci ve ikinci lik takımlaıı aı yaptığı hizmetlerle temayüz ettikten cereyan eden maçlar. kuvvet farkı dola sonra doktorluktan ayrılmış, kendısini yısile küçük bir alâka bile uyandırmadığı edebiyat âlemine atmıştır. 1931 seneiçin pek zevksiz bir şekılde devam etti. sindenberi her sene yazdığı eserler âlemKupanın ikinci tur maçlarmda Ana şümul bir rağbete mazhar olmuş, tıb dclu, Eyüb, Doğu, Beylerbeyi ve İstik âleminde kazandığı şöhretin çok fevlâl takımları da mağlub olarak turnu kinde kendisine bir mevki temin etvadan çıkmış oldular. miştir. Şeref sahasmda; Kurtuluş 42 AnadoCitadel ismile yazdığı bu kitab, müıuyu yendi. Beykoz'a DemİrToor 33 boellifin diğer eserlerine nazaran daha rabere kaldılar. İki t?kım bılâhare te'cmüstesna bir kıymet taşımaktadır. İnrar karşılaşacaktır. İstanbulspor Eyübü giltere ve bilhassa Londra muhitinde G2 mağlub etti. doktorlarm, hastalarından para sızdırFener stadında; A'emrİRr Do?""" mak, en basit hastahkları mühlik birer 21 yendi. Vefalılar da Beylerbeyini 90 derd gibi göstererek zenginleri istismar mağlub ettiler. Fenerbahçenın T.ıkiâ etmek, aralarında anlaşmalar, sendıkatakımile yaptığı mü'=abaVa da 110 gibi lar yaparak hastaların başka doktoriara rippetsiz bir farkla sona erdi. müracaat etmesine meydan vermemek Kupa maçları Müsabakalar şu şekilde neticelenmiş Atatürkün Floryada geçen şen giınlerinden: Millî Şefle beraber yaptığı bir gezintide küçük Ülküyü okşuyor Cevad Abbas GÜRER tir: 56 kilo 1. Halid fAnkarai 2. Receb (izmir). 3. İsmail CApkara). 61 kilo 1. Bektas (İstanbul) 2. Fazıl (İzmir), 3. Manol (İstanbul). 66 kilo 1. Ahmed Cİstanbul), 2. Mehmed (Kocaeli), 3. Talât (İzmir). 72 kilo 1. Beslen (Kocatli), 2. Doğan (İstanbul), 3. Mehmed Ali (İstanbul). 79 kilo 1. Rızık (İstanbui), 2. Adil (Samsun), 3. Muhlis (İzmir). 87 kılo 1. Narin (İstanbul), 2. Mehmed Ali (Çorum), 3. Lutfi (Eskışehır). Ağır siklet 1. Çoban Mehmed v İstanbul). Müsabakalardan sonra derece alanJara madalyalar verilmi§tir. için ne manevralar çevirmekte olduklarını bu kıtabda canlı birer ibret levhası olarak görmek mümkündür. Selis bir üslubla yazılan ve okuyucuları her saürında heyecana düşüren bu kitab, kıymetli üstadımız Ömer Rıza Doğrul tarafından ve ingilizce aslından tercume edilmiş ve bu tercüme, ebere hususî bir kıymet vermiştir. Ahmed Halid Kuabevi tarafından neşred' ] en bu değerli kitabı, bütun karilerimize b.lhassR tavsiye ederiz. «Çocugun gülmesine karşı nefret duyan adamdan çekininiz.» Çacok Esirgeme Kurnınn Genel Merkezi