CUMHURİYET Tarihimize karşı '"hakıkaten hsyretie karşılanacaS bir garib alâkasızlığmuz var. Tarihımize karşı, yani düpedüz, kendi kendimıze karşı lâkaydız. Beynel. milel âlem muvacehesinde hemen hemen utarulacak bir hal olan bu zayıf tarafırnıza, cemıyet mevcudiyetinin hangi dalmda isterseniz, rastgelmemenize imkân yoktur. Dünya hayatının seyrini değiştiren büyuk Çapta, muazzam hareketlerimizden, daha dün denecek kadar yakın bir mazide gelip geçmiş musiki, edebiyat ve umumıyetle, san'at adamlarımıza kadar, asırlar dolduran varlığımız üzerinde ya hıç bir şey bilmiyoruz, ve yahud bildiğimizi kendimize saklamakla • iktifa ediyoruz, Öyle bir iptidaî «günü ' gününe yaşayışımız» var ki karşısmda şaşmamak, insaıun dili tutulmamak kabil değü. . tam manasile zınnî bir takdirle yapıadiye, devrine, o dev maz; daha ziyade uzvî hafızadan, ihsasrin umumiyetle ya lardan gelerek doğrudan doğruya vaki şama şeraitine, ve olan asabî bir reaksiyondan ibaret kalır. hususile onun nasü Cesaret, harbin cehennemî ateşi içinde yaşadığına dair, ne hiç sarsılmamak değil, buna rağmen ler bestelediğine da kendini tutmak, iradesine sahib olmakir, ruhî âlemine dair eser verin. Çünkü Cumhuriyet bavramı hazırlıklanna tır. Korku ise bunun tamamile aksidir. konser kolaydır, her zaman tertib oluna büyük bir ihtimamla devam edilmekteBütün vücud iarsıldığı gibi irade iktidan bılir. Fakat püç olan şey eser verebil dir. Şehrin başhca yerlerine yapılmak. da elden giderek ihtilâclar ve asabî bitta olan zafer takları ve gece tenviratı mektir. kinlik hâkim olmuş, asabî mekanizma ikmal edilmek üzeredir. Bu meyanda Dede Efendiyi bırakalım. Nedimi abirdenbire perişan bir hale gelmiştir. lalım. İkide bir Ankarada radyoda Ne bilhassa Taksim meydanı her CumhuYalnız bu anî ve kendiliğinden gelen dim diye birisinin şiirleri okunuyor. Ar riyet bayramında olduğu gibi bu sefer korkuya, hayat insiyakımn birdenbire kasmdan gazetelerde bir münakaşa. Ber de gece ve gündüz fevkalâde bir manolan bu isyanına karışacak, azçok şuurlu mutad iyi okundu, fena okundu mesele zara arzedecektir. ve azçok kuvvetli, bir takım manevi Salı günü akşamından itibaren üç si. Bu Nedim de kim? Ayni nakarat, gece şehir ve liman mükemmel surette kuvvetler eksik değildir. Bunlar görünayni cevabsız sualler. memekle beraber mevcuddurlar. Bunun Yukarıda söylemistik. Biz bu hali tenvir edilecektir. Şehir, bu en büyük bayramı büyük için ne korku, ne de cesaret sadece bir mizle cemiyet ağacının tel tel toprağa bir sevinc ve neş'e içinde karşılamağa dnir işi olmadıkları gibi sadece bir miKaçınmakta hakkı da var; çüngömülü köküne nüfuz edemeyip sadece hazırlanmaktadır. zac meselesi de değildirler. Bunlara sekü «Vur!» emrini verdiği Amegövdesini kemirmekle meşgul parazlt Bu sabahtan itibaren açılmış bulu. ciyenin ve hatta hayat felsefemizin teıikan donanması, henüz hiç bir mahluklara benziyoruz. Hepimiz, cibinnan devair ve mektebler, Cumhuriyet sirleri vardır. Bu felsefe plânının başey vuramamış; bilâkis borulduğu liğin içine giremediğinden dolayı etrabayramı münasebetile yann saat 13 ten Açıkça itiraftan sakmmıyacağız: Bu şında hayata verdiğimiz kıymet fikrî, tehalde dahi, bir şey yapamamıstır. Filfında dolaşarak boş yere gıdasım arayan itibaren tekrar tatil yapacak ve çarsatırlarm muharriri, Fatih Sultan Mehemmüllü olmaktan ziyade, en mahrem vaki, M. Ruzvelt bu emri vereli, iki aya birer sivrisineğiz. Halbuki asıl hayat, şamba ve perşembe günleri de kapalı med orduları tarafandan Istanbulun natecrübe ve ümidlerimize tercüman olan yakın zaman geçtiği halde, Amerikan asıl gıda. asıl muvaffakiyet köklerdedir bulunacaktır. sıl zaptedildiğini en hurda teferruatına harb gemileri tek Alman denizalh gemimüphem bir his halinde gelir. Eğcr bu ve cibinliğin içindedir. Biz eser icab etCumhuriyet bayramı münasebetile bu k&dar Gustave Schlumberger isimli hususta yüksek bir ideale tâbi olmağa tikçe mütemadiyen garba müracaat edi gün bütün devairde maaş tevziatına Elhasıl yeni harbler insanlardan çok sini batıramamışlardır; hatta, iki taraf bir Fransız müverrihinin bu bahse aid alışmış ise hayatını bu uğurda kurban daha fazla metanet istemektedir. Bun arasında bir musademe vuku bulduğuna yoruz. «Hazıra konuk» millet halinde başlanacaktır. güzel eserinden öğrendi. Şimdı de, maetmekten asla sakmmaz. Şecaatün bu larda gösterilecek şecaat de bu metanete dair bir haber bile gelmemişür. yiz. rui Ingiliz gazetecisi Ashmead Bartlett'in seviyesinde hayatiannı kurban edeniere dayanacaktır. Ne basılan topraklann alNe oluyor? Şu ihtimallerden hangisi Daha dünkü tarih. Koskoca İstiklâl Münakalât Vekili çehrimizde bir kıtabından, Çanakkale harbinin pek tşehid» diyoruz. harbimiz. Elimizde esaslı tek bir eser tı, ne üstü, ne de gökler emindir. Tehll karşısnıdayu? biliameyen safhaiarını öğrenmekle meşİzmirdeki tetkiklerini bitiren Müna1 Almanlar, Amerikan donanmasıHayat fikri mücerred bir mefhum, boş keler tam manasile üç buudlü olmuştur. gul, Istanbulun fethi hâdisesini bütün var: Atatürkün nutku. Fakat bu nutuk kalât Vekili Cevdet Kerim İncedayı, bir kalıptır. Herkes bunu yaşına, karak Panik gibi şecaat de salgındır. Metanet nın müdafaa ettiği sahaya mı girmiyorcihanşümul ehemmiyetile takdir eden tarihî olmakla beraber siyasidir ve A dün sabah İstanbula gelmiştir. Vekil, terine, taşıdığı ideale göre en iyi bul olmazsa şecaat salgını yerine panik sal lar? Fransız âümi M. Schlumberger seneler tatürk istiklâl cidaline bir tayyare yük şehrimizde bir kaç gün kalacaktır. 2 Amerikan denizdleri, Alman dedugu bir şekilde doldurmağa çalışır. gıru kolayca geçebilir. Harbde metanetin süren uzun boylu tetkikattan sonra, o sekliğinden bakarak, onu kül halinde görmüştür. Orada teker teker cildler dol 670 muallime kıdem zammı Fedakârlığın öz temeli de bu boş kalıba ferdi kalmıyarak ma'şeriieşmesi lâzım DİzaltıIannı keşif mi edemiyorlar? turmuş, dünya tarihinin bu muazzam S Amerikalılar, Alman denizaltıiadoldurduğumuz şeylere dayanır. Bu olduğuna ve metanetin de sari bulunsahiiesini dolduran menkıbeleri günü duracak kaç yüz, kaç bin vak'a vardır. veriliyor Bütün bu müli iftihar kaynaklanmız nunla beraber milletlerin muayyen yaşa masma göre ordulan idare eden ku nnı görmemezliğe mi geliyorlar? gününe ve hattâ saati saatine tespite Maarif müdürlüğü tarafmdan hazır. Birinci ihtimal varid değildir; çünkü yış tarzlanna, tarihî an'anelerine ve coğ mandanlarm birer şecaat timsali olmamuvaffak olmuş, bunu da büyük bir e hakkında derme çatma bir umumt malumat edinmişiz, cidden acınacak bir a lanan kıdem zammı listesi tasdik ediser halinde, yalnız biz bu günün insanrafî mevkilerine göre an'aneleşmlş örf ları bugün her zamandan çok lâzımdır. son defa torpilfenen Amerikan muhribi, lerek alftkadarlara bildirilmlstir. Mularına değil, bütün bir ebedıyete tevdi ciz içinde, bununla iktifa edip gidiyoruz. allimler, bugün verilecek olan ikincive âdetleri, müşterek bir ahlâklan var Kumandanın bir sözü, bir hareketi, küt İzlandamn batı cennbunda, Amerikahetmiştir. dır: Binaenaleyh hayat mefhumunu is lece son derecede hassas olan erlerin lann müdafaa bölgesi içinde hücuma Abdülhak Hâmid merhumun hayatın teşrin maaşlanm zamlarile beraber auğramışür. Çanakkale üzerindeki esere gelince, da bir şikâyeti vardı ki onu unutamadan lacaklardır. Bütçe vaziyeti gözönünde Bununla beraber askerliğe hâs fazilet tediğimiz gibi ve sadece şahsî olarak dol ruhlarına aksederek derhal vüs'at peyda bunun muellifi M. Ashmead Bartlett, ölmüştür. Bir gün büyük şairi Galatasa tutulduğundan ancak yedl seneyi dol. İkinci ihtimali de varid sanmıyornz; durmakta serbest değiliz. Bu bakımdan eder. Bunun için muharebede herkesin lerden biri olan şecaat, yaralanSmk ve bilhassa mabadi ile dünya tarıhindeki rayda imtihanlara mümeyyiz olarak ça durduğu halde zam göremiyen mualölmek iradesi gibi kendine mahsus me hayata verdiğimiz kıymet, bizatihi bir yerine tek bir kişinin düşünmesi ve çünkü Amerikan donanması en modern nafiz rolü artık müsellem bulunan, bu ğırmışlar. Edebiyat muallimi bir talebe limler terfi ettirilmiştir. Bunlar arasınziyetlerle temayüz ettiği için ona ayrı gaye olmaktan ziyade müşterek hayat herkesin tek bir kişi gibi hareket etmesi dinleme cihazlarile teçhiz edilmiştir. Bu büyük ehemmiyetli vak'anın safhalarını sine, Hâmide cemilede bulunmak için: da bilhassa on senedenberi zam alamıbir isim vermek asla fazla değildir. ve idealimiz için elzem olan bir vasıtadır lâzım gelir. Hayat insiyaki erlerin her donanma, Alman gemilerini Allahın Okbütün Londra gazetelerini temsilen ta Abdülhak Hâmid kimdir? diye sor yan muallımler bulunmaktadır. Bu su Yalnız bütün askerlik meziyetleri şeca denebilir. Ayni zamanda idealler sadece blrisinde lâzım olan mukabeleleri ku yanusunda bulmağa muvaffak olamazsa, kib etmiş ve notlarmı kitab halinde neş muş: reüe ancak 670 muallim terfi edebil. atten ibaret olmayıp yorgunluğa dayan maneviyatla tahakkuk ettirilemiyeceği manda ederken bunlan ahval ve icab denizalh harbine karşı mücadele ettneği retmiştir. Burada, gene günü gününe, miştir. Tahsisat bulunduğu takdirde mak, cefa ve sıkıntılara katlanmak, se için hayat mefhumumuz maddî kıymet lara göre müessir kılacak, ahenkleştire bilmiyor, demektir. Bu takdirde, AmeriHâmid de orada. bu hailenin nasıl başlayip, nasıl bittigini Ve çocuk ne Hâmid hakkında, ne de kanunî müddetlerini dolduranlara da bat etmek, fedakârlıkta bulunmak gibi lerle de doludur. Zenginlık ve ikbalde cek, intıbak ettirecek ancak kumandan kanın, Almanyayı da, Japonyayı da görmek kelımesi Vıafif kalıyor yaşamak bittabi eserieri üzerinde hemen hemen kıdem zamları verilecektir. ona yakın daha bir çok faziletler de is toplanan maddî kıymetler olduğu gibi dır. Bunun için fena askerden ziyade tahrikten vazgeçip bir iş göremiyeceği mümkündür. hiç bir şey söyleyememiş. Hâmid mertemektedir. Bunlara cesaretin şekilleri, milletlerin müşterek faaliyet sahaları o fena idare edilmiş asker olabilir. Mek bir harbe sebebiyet vermemesi lâzımdır. Kurtuluş vapuru bugün Bu yazıya sadece misal olarak aldı hum bunu sık sık tekrar eder ve kendi Üçüncü ihtimal, galiba, en kuvvetlisi hiç olmazsa cesaretle müşterek fazilet lan vatanın tabiî ve beşerî kıjmetleri de tebcilikte, büyük sanayide de böyledir. ğımız iki eserden birinin müellifi Fran kendine üzülürdü. tekrar Pireye gidiyor îer diyebiliriz. Fakat bunlar üzerin vardır. Binaenaleyh şecaat ve fedakâr Fena talebe, fena işçiden ziyade, fena olacak. Amerika henüz harbe hazır desızdır, dığerininki bir Ingiliz. Bunlar Doğrusunu isterseniz burada haklı Bir kaç gün evvel Pireden Hmanımı de duracak değiliz; çünkü bilhassa as hklarımızda bunların da tesirleri olması öğretmen, fena usta vardır. Bunlar işle ğildir; Amerikan harb gemileri, Alman Türkleri sevip sevmemekte elbetle ser olan Hâmid değil, talebedir. Şu veya za dönen Kurtuluş vapuru, ikinci par kerî olan faziletler değildirler; asker gerektir. Fakat bunların hepsi de niha rine hâkim bir liyakatte olduktan ve denizaltılarını batınrlarsa, belki bu, Albesttirler. Eserinin satırları arasında o bu adam hakkında edebiyat, tarih ve tiyi teşkil eden iki bin tonluk gıda likte olduğu kadar sivil hayatta da kat yet ideal yaratan ve idealle j'aşıyan in vicdanî bir mes'uliyet taşıdıktan sonra manya ile harb çıkmasına ve arkadan kuyana fazla hırisüyan olduğu hiss'ni ilh.. kitablarında üç beş satır kuru mamaddesini hamilen bugün saat 17 de lanılan hallerdendirler. sanlar için birer vasıta olmaktan ibaret verimin kötü olması kabil değüdir. O Japonyanın da üçler paktı mucibince veren Schlumberger, kahraman Fatih'in lumat verirsiniz. Bu bir ezberci gencin tekrar Yunanistana hareket edecektir. halde barışta ve savaşta muvaffakiyetin harbe girmesine sebebiyet verebilir. OAskerî cesaret olarak tarif ettiğimiz tirler. hareketlerini şu veya bu suretle tenkid işine yarar. Fakat esaslı bir fikir ediEmvali metrukeye aid emlâk şecaatin dahi bir çok şekilleri vardır. Herkesin ruhunda müphem bir suret başhca omilleri şeflerin liyakat ve vic nun için, Kmbilir. belki de M. Ruzvelt ediyor. AshmeadBartlett ise elbette nebilmek için o adamm hayaü, devri. danî mes'uliyet hislerinde toplanmakta açık «Yur!» emrinden sonra, mahrem bir Yapılan tetkikler esnasında Beyoğ Bunlar mahiyetlerile olmaktan ziyade te mündemic olan bu hayat kıymeü fikrî kendi ordusunun mağlubiyetinden raem hattâ dostları ve muhiti hakkında ıraemirle Amerikan donanmasına iş'arı aettikleri neticelerle birdirler. asabî reaksiyonlarımızın şiddetine ve dır. «Balık baştan kokar» vecizesl, nun olacak değ^di. Onun da Çanakka lumat sahibi olmak lâzımdır. Kanunî lunda bazı emlâk ve arsaların bir ta hasıl Türklerin bu hakikati çok iyi görmüş ol hire değin vurmamasuu tavsiye etmişlenin efsanevî müdafıleri içın medhiye Sultan Süleymanın çanlı zaferlerinden kım eşhas adına tapu sicillinde kayıdlı ferdlere, ahvale göre değişirler. Karak bazan da İstikametine tesir eder; eğer tir. duklarını gösterir. yazması beklenemezdi. Fakat ne olursa aklımızda ne kaldı? Şöyle böyle bir olmakla beraber, hakikatte bunların terlere, vukuata, vücudün haline, ferd onu aydınlatır ve terbiye edersek bizi Sebebi her ne olursa olsun «Vur!. declsun bu nevi eserlerde müellifin hissi Viyana seferi biliyoruz. Oraya kadar gi emvali metrukeden olduğu anlaşılmış lerin ve toplulukların manevî havasına, kahramanhğa kadar götürebilir. Asabî M. Sekib TUNC mekle vurmanm kolay olmadığı anlaşılve bu meyanda bir takım kıymetli em. birliklerin birbirlerine olan bağlılık ru ve uzvî bir şekilde boşalan korku ve ceyatına değil, teker teker vak'alara bak dilm^ş. Bugün Kanunî mezarından kalkmıştır. huna, uğranılan tehlikenin nev'ine, eri saretlere hâkim olarak bunlara kahramak, onların üzerinde durmak lâzımdır. sa ve bizi tarihten imtihana çpkse. Üç lâk de tespit olunmuştur. Hazine, bu şekîldeki emlâk ve arsa şilmek istenen gayenin mahiyetine tâ manhk istikametini verebilecek olan yalBir çocuk kayboldu Böyle olunca her iki eserde de Türk beş satır ilâvesile kendisme şu küçücük ların tahrir komisyonlarınca sahibleri bidirler. Müdafaada fevkalâde cesur ol nız fikir kudreti ve onun en yüksek tedehasınm, Türk kahramanhğımn, Türk bilğimizden fazla ne vereceğiz? Sultanahmedde oturan Mürşldenln 6 görülmediğinden hazine nef'ine tespit dukları halde taarruzda ayni cesaıeü cellisi olan ideal enerjisidir. Bilhassa fedakârlığınm parlak izlerini en kör gözyaşındaki kızı Leman, evlerinin önünİnsanın kendi tarihi hakkmda ecnebi edildiğinl ve tesçil işinin de bu esas ü gösteremiyenler vardır. O halde ki ta nıaşerî şuurlan uyanmak ve birleşmek ler dahi görebilir. de oynamağa çıkmış, fakat bir müddet Parti nahiye kongreleri kitablan okuyarak malumat sahibi ol zerine yapılmasını bildirmiştir. arruz anı gelince müdafaadaki aslanca sayesinde vücud bulmuş olan milletler sonra kaybolmuştur. Bu yazıyı okuyacak olan kari alt taması çok hazin bir şey. Evvelâ uzak yarnukavemetine mukabil kendini tutamı her zaman bir idealle ve bir İdeal için Cumhuriyet Halk Partisi İstanbuJ Ucuz atlatılan bir kaza rafta gelecek şikâyeti kolayca tahmin eHadlseden haberdar edilen polis, a. km bütün tarihimiz hakkında kendimiz Vllâyeti nahiye kongreleri teşrinlsanider: Maalesef bizim bu nevi eser yazan Dün, Galatada Bankalar caddesinden yarak perişan ve bitkin bir hale düşen çaıpışmışlardır. Bunlardaki cesaret artık ra^tırmalara başlamıştır. kütübhaneler dolusu eser yaratmalıyız. nin birinden İtibaren toplanmağa baştek kalem ve ilim sahibimiz yok. Dünaşağı doğru inen şoför Bürhaneddinln ler olabilir. Sonra bu yabancı eserieri tercüme etlıyacak, on beş gün devam edecektir. yayı coşturan, dünyaya heyecan veren idareslnde 2391 numaralı otomobilin Bir de tehlikeyi görememek ve tasavmelijnz. Ancak o zaman bir devri bübinlerce vak'anın kahramanı biz oldu Domuzhane sokağı önlerinde birdenbire vur edememekten yahud körükörüne tün hayatı, yaşayışı, kokusu ile ve büğumuz halde aramızdan biraz sebat, biarka tekerleği fırlamıştır. Bu vaziyette kadere teslim olmaktan gelen bir cesatün bunlarm ortasında kahramanları, raz kabiliyet, biraz da bu işlerde şart fren yapamıyan ve Domuzhane sokağı. ret olabilir ki buna şecaat demekten ziileri gelenleri. iyileri ve fenaları ile kavna sapmak imkânmı da bulamıyan o yade teemmülsüz cesaret denebilir. Hiç olan ferağat sahibi adam çıkmadı ve rayabiliriz. Insana tam manasile asır ya tomobil, bütün süratile Karaköy virajıNüshası 5 kunıştuT. çıkmıyor. Tarih meraklılarımız yok deateş görmemiş genclerin atılganlığı bu şatan kitablar vardır ki okurken kendi nı dönmüş ve Karaköy Palas önünde ğil; fakat bunlar halkın seveceği bir tanevi zararlı bir cesaretten gelebileceği Için için nizi bir cami içinde imiş gibi loş ve tramvay direğine çarpmıştır. Otomobikım, güya tarihî, aşk ve macera hikâiçin kumandanlar bu hususta pek dikTürkive Haric buğulu bir âlemde sanırsınız. Bu zevkli lin ön kısmı tamamen hurdahaş olyeleri yazmaktan başka bir şey yapmıkatlidirler. Tehlikelerle yuğrulmuş pişSenelik 1400 Kr. 2700 Kr. dekor ortasında tesadüf ettiğiniz ak muştur. yorlar. Edebiyat merakhlarımız yok dekin askerlerde bu nevi cesaret azaldığı Alü avlık 750 > 1450 > törleri, bütün karakterleri, tabiatleri, Hâdlse esnasında Karaköy Palas ö. için bunlar tehlikelerden mümkün olduğil; fakat geçici, bir şöhret peşinde onÜc avhk 400 » 800 » ruhî haletlerile görür ve tanırsmız. O nündeki tramvay durak.yerinde bir taîar da hep birbirine eş sevda masalğu kadar sakınmayı ve bunları eski Bir ayhk 150 » Yoktur. zaman haremağası umacılıktan, yeniçeri lih eseri tramvay bulunmaması ve sair ları uyduruyorlar. Musiki meraklıları tecrübelerile ölçmeyi bilerekten dövüşhunharlıktan ve saray esrar dolu deh günlere nazaran burada bir kaç yolcuİki büyük film birden: meyhanede üç defa çalınıp iki kendinden mek Isterler. Filvaki cesaret burada lizlerinde her gün adamlar boğdumlan nun tramvay beklemesi bu hâdisenin geçmiş müşterinin yalnız o anlanndaartık feveranlı olmaktan çıkarak teembir nevi işkence yeri olmaktan kurtu kazasız belâsız atlamasmda âmil olhoşlanıp «yaşa...> diye bağıracağı besmüllü bir hale gelmiştir denebilirse de Gazefemize eönderilen evrafe ve yazdar lur. Hâdiseleri olduğu gibi görür, oldu muştur. Otomobilde bulunanlara da bir telerle uğraşıyorlar. harb sahnesindeki tehlike teemmülleri . nesredilsin edilmesin iade edihnez vo ğu gibi mütalea edersiniz. şey olmamıştır. zivaından mes'nlivet kabnl olnnmaz. Bu, günlük hayattan, günlük şöhretten, Bu gazetelerin basıldığı matbaalarm günlük işden kendimizi kurtaramıyoâkim: « Her şeyi doğru ve açık bir ruz. Geçen gün bir Dede Efendi konseri ilkini İbrahim Müteferrika kurmuş dinmı taşıdığı adamdan geldlğini söyleşekilde anlatınız, dedi. Tüccar Ahverildi. Kimdir bu Dede Efendi? Ne za yorlar. İbrahim Müteferrika mı? Evet. dim. Mezarcılar, deli diye beni kaç de. med Ulvinin evine öldürmek maksadile fa kolumdan çekip oradan uzaklaştırtnan yaşamış, nasıl yaşamış, kaç sene ya Bu da kim? Efendim?. girdiğiniz, fakat muvaffak olamadığınız Utanılacak bir ayıb doŞrusu. dılar. şamış ve yaşadığı kadar ne yapmıştır? Bana konser vermcyin de Dede Efen ' DOĞAN NADl tahakkuk etmiştir. Niçin onu öldürmek Sonra aklıma İntikam almak geldi. istıyordunuz? Sebeb ?> Bir silâh aldım. Onu takibe koyuldum. Kadın, ölü rengi ve boş bakışlarile su Bunun için kendisine bir şey diyecek sizce kovdu. Medenî kanun çıkınca ge dım. Kimseslz bir çocuktu. Evdekilerin misafirlikte kaldıklan bir juyordu. Neden sonra: «Dilediğiniz şe değilim. Fakat evlâdımın, biriclk yav ne ahpablann yol göstermesile mah. SINEMASI: Bu akşam Babadan kalma bir evciğezi vardı. gece yalnızlığından Istlfade ettim. £&• kilde karar veriniz, olup bitsin artık rumun ölümüne de sebeb oldu. O bir kemeye başvurdum. O zaman çocuğuna İşi de fena degildi. İstlkbaU parlak gö lâhla karşısına çıktığım zaman çok şaYaşamakla ölmek arasında hiç bir fark alçaktır. Yuva yıkan, arzuları yoluna bir kaç kuruş vermesin diye dünyanın güzide bir halabahkla rünüyordu. Terbiyeli ve agır bajlı oluşu şırdı. Derhal ellerini yukanya kaldırdı yok!» diyebildi. bir kadının şerefini, bir çocuğun istik en büyük alçaklığını yaptı. Evet, utan hoşuma gittl. Onları kendi ellmle ni ve bana para tekllf etti. Fakat, o estemelinden çatısına kaFakat anlatması lâzımdı. Hakikat or balini tehlikeye düşüren canavar ruhlu madan: < Ne belli benim çocuğum şanladım. Nlkâh hazırhklarına baş. nada gözlerime duvardaki büyük resim taya çıkmalıydı. Davacı. avukatlarile bir insandır o!. olduğu? diye küstahlaştı, esasen bu landı. dar dolacaktır. ilişti. Bu, mes'ud bir alle tablosu idi. beraber oturuyor, pek sinirli görünüyorKızım, onun alçaklığı yüzünden öldü. şüphe yüzünden onu boşadım ya..» Bu Fakat gene bir akşam evlâdım bitkin, Ortada güzelce bir kadın orturuyordu. du. Dinleyiciler arasında gene bir adam Hatıralardan silinmiven •ARABABen de yavrucağımm intikamını almak itham karşısmda sanki dünya başıma perişan bir halde geldi. Bir kelime söy Eski k'ocam onu okşar gibi omuzlann. da fazla heyecanlı ve alâkalı gibiydi. CINTN KIZI» filminin yıldın için onu öldürmek istedim. Çünkü bir yıkıldı. Muhite karşı bu beklenilmedik lemeden, hatta yüzüme bile bakmadan dan tutmuştu. Bir. küçük kız, başııa Suçlu, hakikati anlatmak lâzım geldiğikatil diye onu mahkeme huzuruna çı. leke ile ölümden beter bir hale düş. odasma kapandı. Hıçkıra hıçkıra ağla annesinin dizlerlne yatırmış, iki erkek ni kavrayınca ayağa kalktı. Orta boylu, tüm. karacak hakka sahib değildim. dığını işitiyordum. O kadar yalvarma çocuk da babalanna dayanmışlardı. O zayıf, yorgun yüzlü bir şeydi. Onda cana Melâhat, dört beş ya^larında kadar larıma. hatta tehdidime rağmen kapıyı anda, onun bir baba olduğunu, camna Öte tarafın avukatı söz aldı. Kızın kıyacak bir insan hali yoktu. Ağır ağır: Büvük açk romanlarının. bütün hedı. Bu iftiranın muhit üzerindeki tesi açmıyordu. tBen bittim artık. Saadeti kıyarsam bir kaç kişinin bedbaht olac Evet, onu öldürmek istemiştim, dedi. ecelıle öldüğünü, kadının kendisine deli rini anlamasına imkân yoktu. Fakat mi, istikballmi kaybettim. Felâketime cağmı düşündüm. yecan ve his boralarını vaşatan fakat sonra vazgeçtim. Silâhı elimden süsü vererek cezadan kurtulmak ememahallede o kadar fena bir mevkie sebeb oldun. Sen, an anne, sen, sen!» filmlerin en eşsizi aldığı, kendisini müdafaa ettiği için mu linde olduğunu ileri sürdü. Ve gene koNasıl olsa, benimki benden gitmiştlı düşmüştüm kl. orayı terketmek mecbu diye inliyordu. vaffak olamadığımı iddia ediyor. Ya nuşma sırası kadına geldi: Onlara ıstırab vermeğe hakkım yoktu. riyeti hasıl oldu. Yaşamak, ihtiyar anKapmm önünde kuruntularla çırpı. Silâhı attım, yalnız cAllahından bul!» lan bu. Ben silâhı arzumla terkettim. Bu adamm bana yabancı olduğu nemle, bahtsız evlâdımı geçindirmek nıyordum. Nıhayet kilidi sökerek odaya dedim. Fakat o bana iftira atmaktan utan. nu, kıztmın ölümü ile de alâkası buiçin her fedakârlığa hazırdım. İş ara. girdim. Yatağın üstünde dertop olmuş nıadı. Yalnız yalancı değil, katildir de lunmadığını iddia ediyorlar. Gerçi şim. Fakat o, tehlikenin savuştuğunu andım. Ağır, aşağılık demedim, nerede ve saheserini: S E S Sinemasında bu o...> dl yabancımdır, öz düşmanımdır. Fakat nasıl olursa olsun çalıştım. Yüzümün yatıyordu. Şakaklan, nabızları vuru layınca derhal telefona atıldı. « Siikinci süperfilmini emsalsiz bir sanyor. dişleri birbirine çarpıyordu. Dinleyiciler arasında bir fısıltı baş eskiden... Eskiden kocamdı. Kızımın lâhı elinden zorla almasaydım, beni akile evlâdımı büyüttüm. Mekteblerde at kudretile canlandırıvor. Hayatı ve Derin bir acı ile yüzüme bakarak: öldürecekti» diye beni polise verdi. Ölladı. Öte tarafın avukatlan isyanla babasıdır. okuttum. Ortayı bitirdikten sonra bir askı acıklı bir sır eizleven bir bar «Bana hepsini söylediler, diye hıçkırdı, yerlerinden fırladılar. Tüccar dişlerini Ortahğı heyecanlı bir sükut sardı ve dikiş yurduna verdim. Annem çoktan ve Selim bu yüzden beni terketti. Ben müş yavrumun mukaddes hatıralan üs, kızı... Suçlu bir sevgi... Bir muamma! gıcırdattı. Hâkim, herkesi sükuta davet tüne yemin ederim ki, hakikat budur. yerim sağartık suçlu sözerine fasılasız devam ölmüştü. Artık fabrikada Suareler için verlerinizi evvelden meçhul bir kızmışım ha?.» ettlkten sonra: hâkim bey, budur ve bu kadar. lamdı. Kazancım yoluna girmişti. Raetti: avırtabilirsiniz. Telefon: 49369 Daha açık konuşunuz, dedi. HâBuhran çok sürdü. Geç vakit uyudu. Avukatlardan biri öfke İle ayaga Medenî kanun çıkmak üzere idl. hattık. Geceleri, yavrucağımla başbaşa Ben uyudu sandım, meğer baygınlıkmış. diseyi sıra takib ederek anlatmağa çavererek. ne tatlı hayaller kurardık. İyi kalktı. Fakat asabi bir el onu kolundan lışınız. Hem, öldürmek istediğiniz ada Ulvi, havaî bir adamdı. O sıralarda bir Doktor getirdim. Bir kaç gün içinde bir kısmeti çıkınca onu evlendirecektim. ma da isnadlarda bulunmaktan sakı. kıza şiddetle tutulrauştu. İstediği zahastalığı anlaşıldı. Beyin humması imiş. kavradı ve yerine oturttu. Sonra: Evet, doğru söylüyor, diye hay, man beni boşamak hakkını kaybedece Beni fabrikadan çıkaracaktı. Bir ara Ve zavallı yavrumu kurtaramadılaj. Onınız. Maznun sizsiniz. ğini anlayınca harekete geçti. Serbest da ve torunlarımı sevip okşıyarak ra na masum olduğumu, kendisine sıçra kırdı. Ben yalan söyledim. Sefilin, alKadın şiddetle cevab verdl: hat edecektik. Saadet bizim kapımızı tılan leke ile kafiyj'en alâkadar olma ça&m biriyim ben.. Kızım... Kızımın Katil olmak »için mutlak birine bir kalsın diye ortada hiç bir sebeb yokda çalacaktı. dığını ispat edemedim. Bu müthiş ka. felâketine ben sebeb oldum. Katil bekurşun sıkmak, bıçakla öldürmek icab ken beni boşayıverdi. Yeryüzünde hasBAŞROLLERDE: etmez. Lâkin, tabil, kanun karşısına bir talıklı bir anadan başka kimsem yoktu. Kızım, bir akşam heyecanla boynu. yıb beni çıldırttı. Günlerce, haftalarca nim, benim... Adam, mazisinin kımıldanışı ve ses katil olarak çıkmak için de bu gibi şey Pek fakırdik. Komşular çocuguma na. ma atıldı. Uzun zamandır kendisini u dövündüm, ağladım. Taze topracıklanler lâzım. Ama bu adam beni mahvet faka istememi söyledıler. Bir kaç defa zaktan uzağa takib eden bir gencden na yüzümü gözümü sürdüm. Masum ol veren vicdanının sonsuz azabları içinda ti. Yaşama haklarımı ayak altına aldı., buna teşebbüs ettim. Beni merhamet , bahsetti. Sonra bu gend ben de tanı duğumu, blze bu kötülügün bizzat ka hıçkırmaga başladı. Sehir haberleri "Hazıra konuk,, millef Cumhuriyet bayramı olmaktan çıkalım Gordugumuz ve görmediğimiz , şeyler Yazan: Doğan Nadi 27 Birinciteşıîn 194T Şehrimizdeki hazırlıklar son safhasına geldi Eski türkçemizin askerlikte gösterilen cesaretler için ayrı bir kelime kullan mak lüzumunu hissederek bunlara «şe caat» demesi askerî cesaretı sıvıl cesaretten ayıran bir hususiyeti çoktan keşfetmiş olduğunu gösterir. Filhakıka şecaat, harb havası, harb heyecan.arı içinde duyulan ve gösterilen bir cesarettir. Harb, sulh zamanlarında vücud bulan çok karışık hayat kavgalarının tarihe malettiği bir galeyanı temsil ettiği gibi şecaat de cesaretin o nispette karışık galeyanlarından doğar; ve bu galeyanlar ancak harb sahnelerüıde vaki oiur. Hayat baştanbaşa bir dövüş olduğuna göre cesaretin her zaman elzem ve zarurî olduğu muhakkaktır. Yalnız biz bu gündelık kavgalara, hergün tekerrur ettikieri için, çok alışmış olduğumuzdan ekseriya farkmda bile olmuyoruz. Bununla beraber binbir cesaret istiyen kavgalardan hâli olduğumuz zamanlar pek nadirdir. O halde ki hayat kavgası bizi cesaretin bir çok nevilerine sevketmiş, ahvale göre, hepsini kullandırmıştır. Bu itibarla hayat kavgasına girişemiyecek kadar anormal olanlarla deliler istisna edilirse bütün insanlar, hatta hastalıklarında bile, mütemadi kavga lar yapmadan ve bunların istediği cesaretleri göstermeden yaşıyamazlar. Binaenaleyh yaşamağı cesaret göstermek, cesarete kabiliyeti olmakla da tarif etmek kabildir. Yaşamanın istediği cesaretler arasında insiyakların tesirile kendiliğinden gelenler olduğu gibi tecrübeler ve edindiğimiz ideallerle taşıdığımız kutlu inanclardan gelen cesaretler de vardır. Bunlar hayata verdiğimiz kıymetlere, talih ve kader telâkkilerimize, dünya görüşlerimize, bir kelime ile, her birimizin hayat felsefesine göre muhtelif neviler alır. Fakat kıymet ve%ıeviler de birbirlerinden farketmekle beraber neticede hep birdirler: Hayata göğüs germek, hayatla pençeleşmek. Şecaat Yazan : M. Şekib Tunc rkorunma insiyakı gi bi iptidaî bir menşeden gelmeyip maşeri şuurun müşterek bir enerjisi olan idealden gelir. Bugünkü karışık safhalı uzun ve müthiş savaşlara tahammül edebilecek yegâne kuvvet de budur. Bu kuvvet olmasa uzvî sinirlerin fizikoşimik kuvvetleri bu badirelerin dehşetli sadmelerine yalnızbaşına mukavemet edemezler. Bunun için yeni harbler bir csinir harbi» dir, denildiği zaman kasdedilen mana; idealin uzvî sinirlere kattığı cmanevî bir enerji harbi» dir. Bu enerjinin taarruz ve müdafaadaki rolü tahrib vasıtalarının dehşetile birlikte günden güne artmaktadır. Bugün devamlı bombardımanlara tahammül edebilmek için lâzım olan metanet bir süngü hücumunun istediği metanetten çok daha fazla olmuştur. Süngü hücumunda düşmanla karşı karşıyasınız; havale edilen süngüye derhal mukabele ederek intikam almak kabildir. Halbuki bugünkü hava bombardımanlarmda düşman, pek uzaklarda ve telef ettiği kimselerin çoğu tarafından doğrudan doğruya mukabele edilemiyecek bir vaziyettedir. Zehirli gazler ve mikrob saçmalar da taammüm ettiği takdirde sinirler için pek ağır bir imtihan olacaktır. Fikirler İHEM NALINA MIHINAİ Amerikan donanması neden vuramıyor? lmanlann baUrdıkları Amerikan ticaret vapurlan onu bul du; aynca bir muhribe torpü atülarsa da rutruramadılar; bir muhribi de torpilledilerse de batıramadılar. Batınlan vapurların bir kısmı Panama ban dırasını taşıyordu amma bu, bir mııvazaa idi. Hakikatte bunlar Amerika gemileri idiler. Bugünkü vaziyette hâlâ meriyette kalması, bir Amerikan garabeti olan meşhur bitaraflık kanunu Amerikan ticaret gemilerinin harb sahasına girmelerini menettiği için, bunlar, Panama bayrağı çekiyorlardı. Boylece Amerika hem İngiltereye yardım ediyor, hem kanuna muhalif bir harekette bulunmuyor, hem de gemiler battığı zaman Almanya ile ihtilâfa ve harbe girmekten kurtuluyordu. Fakat Almanlar, bir Amerikan muhribini de torpillediler ve mürettebatından bir ITICTTIITII öldürdüler. Herkes Amerikanın kıyameti koparacağım ve Almanyaya harb ilân etmek için bu torpilleme hâdisesini bahane edece^ğini sanırken Amerikanın sesi çıkmaz oldu. Ruzvelt, bu mesele hakkında konuşmaktan kaçındı. Profesör 1914 ten Sonra Bugün GU RE L Sinemasında CUNHURİYET Herkesi hayret içinde bırakacak film Beşiktaş Abone şeraiti I Türkçe: Yiizen Kaleler, 2 Ateş Diiellosu Dikkat H ; = KUçUk hikâye Katil odur... MUkerrem Kâmil Su 1 HILDE KRAHL İSABEL GÖNÜL ESRARI HORNE WILLY