2 CUMHURÎYET 11 Haziran 1941 SAGLIK 1NOTLAKI Vali Ankaradan geldi ( Şehir ve Memleket Haberlerrj Asker ailelerine Yardımsevenler Cemiyetinde yardım işi Hastabakıcılık kurshallediliyor larına yazılan arttı Belediyeler varidat için bazı resimlere zamlar yapacak Hükumetle Istanbul Vilâyet ve Belediyesine aid bazı işler hakkında temasta bulunmak üzere Ankaraya gitmiş olan Istanbul Vali ve Belediye Reisi Lutfi Kırdar dün şehrimize avdet etmiştir. Lutfi Kırdann Ankarada bilhassa asker ailelerine yardım işi etrafında hükumetle temasta bulunacağı yazılmıştı. Asker ailelerine yardım için Dahiliye Vekâleti tarafmdan hazırlanmakta bulunan kanun lâyihasile mahallî vaziyetlere göre Belediyelerin kendi ihtiyaclarını nazarı dikkate alarak Belediye resimleri ve tarifeler . üzerinden yapılacak zamlarm nisbetlerini tayin etmek hakkının umumî meclislere verilmesi hususunda bir teklif yapıldığı öğrenihniştir. Muhtelif Belediyelerin vaziyetleri gö| zönünde tutularak yapıbnakta olan bu etüdlerin hazırlanan kanun projesi için faydalı olacağl malumdur. Bugünkü vaziyete nazaran mükelleflerle yardım edilecek sınıf arasmda hasıl olan aded farklarının her belediyenin umumî meclisleri vasıtasile mahallî imkân ve vaziyetlere göre telâfi edebilmesi Dahiliye Vekâletine gönderilecek etüdün esaslarmı teşkil etmektedir. Istanbul Belediyesi bu husustaki etüdünü Ankaraya göndermiştir. Bu zamlarm şu rüsumlardan bazılarına yapılması muhtemeldir: Nakil vasıtaları, elektrik, havagazi, telefon, müştail mevad, tanzifat, tenvirat, kunturat harclan, lubiyat vesaire. Yardımsevenler Cemiyeti idare heyeti dün öğleden sonra cemiyet merkezinde toplanarak gönüllü hastabakıcılık faaliyeti etrafında tetkiklerde bulunmuştur. Evvelki günden itibaren hastaneleıde açılan kurslara 200 kadın devam atmektedir. Kurslara davet edildikleri halde, evlerinde bulunamıyan kadınlar dün cemiyet merkezine gelerek vesıkalarını almışlardır. Kazalardan kurslara yazılan kadınlar da müretteb oldukları hastanelere gelmişlerdir. Cemiyet bunların yatacaklan yeri ve ihtiyaclarını temin etmiştir. Guraba hastanesinde kurs görecek kadınları her gün hastaneye götürüp getirmek üzere brir otobüs kiralanmıştır. Dünkü toplantıda, cemiyet hesabına prevantoryomda tedavi edilecek iki çocuk için tahsisat verilmiştir. Ayrıca üç çocuğa da iş temin edilmiştir. Ankara merkezinden, Istanbul şubesine aid olan para makbuzlan gönderilmiştir. Bu makbuzlar azalara tevzi edilmeğe başlanmıştır. Cemiyet azasından Refia Tevfik, cemivetin faaliyeti etrafında, ayın 16 ncı günü saat 16.30 da Eminönü Halkevinde bir konferans verecektir. Fatih cinayeti Kıskanclık yüzünden karısını öldüren kasab Fazıl uzun bir muhakeme celsesinden sonra tevkif edildi Fatihte Gelenbevi Lisesi önünde cumartesi akşamüstü işlenen feci cinayetin muhakemesine dün sabah Istanbul ikinci ağır ceza mahkemesinde meşhud suç kanununa göre başlanmıştır. Muhakeme, öğle tatili fasılasmdan sonra akşama kadar sürmüştür. Suçlu mezbahada kesici Fazıl Engin, muhakemede, evvelce zabıtaca ve müddeiumumilikçe alınan ifadelerini tekrarla, öldürdüğü karısı Mükerremin Tahirle bir arada yaşadığım, çocuğunu kendisine bırakıp onunla gittiğini, bu sebeble <gel, eve dön» demek maksadile onu semt semt aradığını söylemiş ve devamla şöyle demiştir: < Mükerremi, mektebin önünde Tahirle kolkola gordum. Eve dönmesini teklif ettimse de «gelmem!» diyerek beni göğsümden itti. Ayni zamanda sövdü. Ben de artık gözlerim dönerek, kendimi kaybedip yanımdaki bıçağa sanlmışım.» Mahkemede 30 şahid dinlenildi. Kadın, erkek, çocuk, bu şahidler arasmda Tahir de vardj. Tahir, Mükerremi Eyübsultandaki kontrplâk fabrikasında çalışırken tanıdığını, geçenlerde kendısine «ben kocamdan ayrılıyorum, bana bir oda bul» dediğini, kendisinin de bulduğunu anlattı. Vak'a günü de Fazılla sokakta karşılaştıklarını ve kadın Fazıhn yanına dönmeği reddedince, kesicinin, Mükerremi bıçakladığmı ilâve etti. bıkmış, Tahirle evlenmeği kurup kocasının evinden uzaklaşmıştır. Fazıl Engin de, tâ Eyübsultandan Fatihe kadar, karısını aramış, bulunca arada geçen münakaşayı müteakab ölümüne sebeb olacak derecede ağır yaralamıştır. Mahkemede, görülen lüzum üzerine muhtelif şahidler karşılaştırıldı, bunlann ifadeleri arasındaki mübayenetin telifi için uğraşıldı. Şahidlerin sonu alındıktan sonra, suçlu avukatı Şemseddin Numan, müekkilile tahkikatın genişletilmesi hususunda görüşmek istedi. Celseye, on dakika ara verildi. Celse açıhnca, avuka^, müekkili suçlunun «sairfilmenam olduğunu, uykudan kalkıp hem gece, hem de gündüz yürüdüğünü, hatta bu sebeble bazan bağlanmasına lüzum görüldüğünü» ortaya attı, bu iddiasmı, adlî tıbda müşahede altına ahnması isteğile bağladı. Bunun üzerine, adliye hekimi Enver Karana gönderilen suçlunun muayenesi yapıldı, neticede «kısmen veya tamamen cezaî mes'uliyetini salib bir guna hali görülmediğine» rapor alındı. Suçlu avukatmın bu rapora karşı itirazları ve başkaca tahkikatın tevsii taleb leri reddolundu. Müddeiumumî Turgud Oktay, mütaleasmı bildirerek, suçlunun karısmı tehevvüren ve kasden öldürmekten cezalandırılması, vak'ada tahrik mahiyetinde cezayı azaltıcı sebeb görüldüğünden, ona göre de cezanın azaltılması isteğinde bulundu. Neticede, suçlu mezbaha kesicisi hakkında tevkif müzekkeresi kesildi, muhakemenin sonu, müdafaa yapılmak ve lArar verilmek üzere 19 haziran perşembe 14 e bırakıldı. {HEM NALINA MIHINAİ Boş bir iddia ulh taarruzu dedikodulanndan bahseden dünkü yazımızın sonunda, İngilterenin mağlub olacağını anlayarak veya mağlub olarak sulh istemesi için tahakkuku lâzım gelen şartlann tetkikini bugüne bırakmış ık. İki muharib dev» letten birinin mücadeleden vazgeçerek barışa razı olması için ilk esasll şart, ordulanmn kat'î neticeli meydan muharebelerinde mağlub olarak harbe devam edemiyecek hale gelmesidir. İngiliz ordulan ise, Almanyaya karşı hiç bir kat'î neticeli meydan muharebesi vermemişlerdir ki mağlub olsunlar. Bilâkis Libyada ve şarkî Afrikada iki büyük İtalyan ordusunu imha etmişler, İtalyanın şarkî Afrika imparatorluğunn hemen hemen tauıamile ele geçirmişlerdir. Bugünkü vaziyeti tetkik edersek görürüz ki İngiliz donanması galib ve denizlere hâkimdir. Hava ordusu, tam ve kat'î bir hakimîyet elde edememiş olmakla beraber, ingilterenin garbda ve şarktaki esas mev7İlerini, herhangi bir işgal ve istilâya karşı hem kornyabilmekte, hem de gîttikçe kuvvetlenmektedir. Kara ordusu ise, Belçikada. Fransada, Yunanistanda. Giridde verdiği muharebeleri kaybetmiş, Libyadaki arari kazanclarını terkederek Mısır hududuna çekilmek mecburiyetinde kahnıştır. Fa« kat kıt'adaki muharebelerin hepsinde, İngiliz ordusu, pek mahdud yardımcı kuvvetlerden ibaretti ve İngiliz ordusun uun büyük kısmını teşkil etmekten çok uzaktı. Libyada mağlub olan İngiliı kuvvcti, yalnız bir buçuk tümendi. Britanya adalannda ve Ortaşarkta bulunan asıl İngiliz ordulan, henüz sapsağlarn durmaktadır, şimdiye kadar harbeden İngiliz kuvvetlerinin teşkil ettikleri bit nevi perde ve himaye hattı arkasında mütemadiyen teşkilâtlanmakta ve artmaktadırlar. Yazan: Dr. RUSCUKLU HAKKI «Toprağtn eczcsı afct' oldu ve terte<niz ruh; toprak âlemi dnvıe artıfc ona sen. Iksirin özü bit onu, hayat ik«irinin.» ööyüyen Mevlâna bu sözü Maveraları kucaklayan düşüncesinden bu haki%at kaçar mı, hiç.. Hayat, harici ve gelişi güzel bir hâdise değildir, yeryüzünde. Toprak fizi«•olojik bir temessül ile hususî halini [snuhafazaya çalışır, fapliyette bulunan TJİr taazzuv göstererek.. Bu itibarla ona yaşayan bir uzviyet gibi bakmak lâzım gelir. Toprağın bu hayatî faaliyeti ki feyiz fre bereket adı veriien keyfiyetle bir dereceye kadar kanşır değişmek kabili,yetindedir. Kuvvetii gübrelerle o kabiüyet artar, fena ziraat usullerile eksilir. Nltekım kemik tozu müstehase fosfatları ve saire gibi tabiî fosfatlarla grapitik ve silisli ve umumiyetle asid toptaklara fevkalâde hıbat feyzi verilebiliyor. Uzun yıllardanberi denencH, smandı, toprağın hayaüyetile hayvanlarm sıhhati arasında sıkı bir münasebet var. Bu denemelerden ve sınamalardan kesin olarak şu netice çıkıyor. Toprağa lüzumu olan fosforu vererek bazı intanî hastalıklann önünü almak mümkün olabilecek. Bunun insanlar için de mümkün olabileceğini düşünmek bir hayal mi olur dersiniz? Fosfatlı gübrelerle toprağı feylzlendirerek İnsanın hayatiyetini şahlandırmak! Konuya aia bir müeyyide olduğu İçin şu vak'alar burada yazılmağa değer. Arjantinde, Uruguayda bir hayvan hastalığı görülüyor; Tristeza, hayvan sürülerini kınp geçlriyor. Büyük sıcaklardan sonra, hava ağırlaştığı ve fırlınalı olduğu zamanlarda bu korkunc hastalık meydana çıkıyor ve birkaç gün içinde 600 genc ve dinc öküzü öldürüyor, 1000 başh bir sürü içinde. Hastalık bir nevi örümceğin sürfelerile yayıhyor. Bu sürfeler otlaklarda çimenler ara«ında açıhyorlar, çayırlarda yatan hayvanlara üşüşüyorlar. Hayvanları ısırıyorlar, kılıklarını değiştiriyoılar, cins! şekillerini ahyorlar. Yetişmiş dişileri hasta hayvan kanile boğulasıya dolarak yumurtlamak için yere düşüyorlar. Otlar arasına yumurtaları bırakıyorlar. Çenber de böylece dönüp gidiyor. Bunun böyle olduğu laboratuar denemelerile de gösterildi. • *• MÜTEFERR1K Ziraat Vekili Trakyaya gitti Bir müddettenberi şehrimizde bulu nan Ziraat Vekili Muhlis Erkmen dün akşam Alpulluya hareket etmiştir. Muh. lis Erkmen, Alpulluda pancar ekimi ve umumi mahsul vaziyetini inceledikten Muhtelif şahidlerin ifadeleri hulâsasonra, Trakyanın bazı bölgelerine de sma göre, kontrplâk fabrikasında çalıgiderek tetkiklerine devam edecektir. şan Mükerrem, kocası olan mezbaha Vekilin Trakyada bir hafta kadar k a . kesicisi Fazıl Enginden her nedense lacağı tahmin olunmaktadır. Arjantinde sun'î gübrelerle beslenen otlaklarda hastalık uğramıyan tegaddi sahaları yetistirilebiliyor. Öyle ki Tristeza etraftaki tarlalarda müthiş tahribat yaparken insan iradesile sun'î olarak yetiştiıilen feyizli adacıklara yerleştirilen cılız hayvanlar gelişiyor, üreyorlar; cwardaki çayırlarda hüküm süren en müthiş bayvan hastalığından asla zarar görmiyerek.. Bu keyfiyet türlü türlü tefsir olunuyor. Başhcası şu: Hayvanların tabiî hayatları için elzem olan fosfor o çayırlarda çok bulunuyor ve bu fosforu geviş getirici büyük hayvanlarm eski Vak'aların meydaua çıkardığı bir ha zamanlardan kalmış müstehase halinkikat bu: İnsanlar olsun, hayvanlar ol deki fosfatları veriyor. Bun, İptidaî seciyelerini, kendilerini besPaleontoloji â^mleri söylüyorlar, liyen toprağın tabiatine borcludurlar. Pampa'da toprak altında 100,000 kiloToprak ne yaptıysa insan odur. metre uzar.an kemik yığmları bulunuTopraklarında yalnız çavdar biten ve yor. Nasıl olduysa olmuş, yer çökmüş, yalnız onun'a beslenen yerlerin halkı yeryüzündeki bu kemikler toprağın alcılız, zayıf ve küçük olurlar. Hayvanlar tında kalmış. Biz henüz yeryüzünde da bodur kalır. Jürasik topraklarda yokken gaçen zamanlardı yaşamış haybuğday yetişir. Oralardaki halk da ke vanların ksrrikleri bunlar. Bu fosfatlar mikli, iri ve güclü olurlar; hayvanları da hayat üzerine biı tesiı icra ediyorlar, iri ve boyludt'iîar. ırkların ısJahı ve onların hastahklara Bu fark kalmadı arük bugün. Ticarî karşı mukavemeti için lâzım olan İptimübadele kolaylıkları, yeni ziraat usul daî şartı haiz bulunuyorlar. lerinln ilerlemesi halkm tegaddisini her Söylenenierden şu netice çıkarılabiyerrie birleştirdı. Buğday külünde yarıya lir: Toprağı ıslah etmekle insan ırkını da yakın asid fosforik bulunuyor. Buğday ıslah etmiş oluruz, hayvanlaruıkilerle ekmeği, kepekli obnak şartile ,sade kaberaber. lori hasıl eden maddelerı değil, fosforu **» da zengin bir gıdaJır. Esası hemen heToprak menkıbesini okurken sizin de men buğdaydan ibaret olan bir gıda insanın kötüleşen fiziyolojik halini yal hatırmıza gelmiştir, belki, Şirazlı Sadinin beyti: tuz başma düzeltir. Şaşmamah, toprakta eğer gül yeterse; Sığırlarm, tavukların en temiz ve iyi Cinsleri ve en güzel atlar, toprağında nekadar gülendam uyuyor, topraklarssid fosforik zengin olan yerlerde yetiçiyor. Dr. Rus^klu HAKKI İçkili lokanlalara yapılan zam Belediye iktısad müdürlüğtl içkili mahallere aid yeni tarifeyi Belediye daiml encümenine vermiştir. Alkollü içki. lerde zam, yeni ilâve edilen Milli Mü. dafaa vergisi mlktannı tecavüz etmiyecektir. Şekerin pahalılasması göz Snünde tuktularak şekerli meşrubat fiatlanna yüzer ara zam esası kabul edilmiştir. Gıda maddelerinin pahalılasması da • göz önüne aünarak tabldotlara yirmi beşer kuruş zamma muvafakat edil mişjılr. Bazı eglence yerlerinin sınıf farklan değiftirilmiştir. 9 yaşmdaki bir çocuk kazaen kardeşini öldiirdii Eyübsultan civarında bir köyde oturan Mehmedin oğlu dokuz yaşmda Ömer, tabanca üe oynarken silâh kazaen ateş almış, çıkan kurşun. karşısında bulunan bir yaşmdaki kardeşi İsmailin karnından girerek bel kemiğinden çıkmıştır. Derhal ölen çocuk, adliye hekimi Enver Karan tarafmdan muayene edilmiş, gömübnesine ruhsat verilmiştir. Tahkikat yapılmaktadır. İngiltereyi sulha icbar etmek için OrtaLeylî Tıb Talebe Yurdlanna alınacak Mekteblere aid meseleler şarkta ve Britanya adalanndaki ordulan Dünkü ihracat eczacı mektebi talebesinin kabulüne başMaarif Vekâleti mekteblere aid bazı kat'î mağlubiyetlere uğratmak lâzımdır Dün muhtelif memleketlere 137 bin lanmıştır. Bu talebeler, tahsillerini ikmal meselelerln tetkiki için Ankarada bir Sahil gazinoları Bugün için, bu ordulara karsı, dddî bir ettikten sonra, üç sene mecburi hiz . komisyon toplamıştır. Istanbul Maarif liralık ihracat yapılmıştır. Bu meyanda taarruz bile başlamamıştır. Geçen sene Mevsim dolayısile sahil gazinolarının İsviçreye 19 bln liralık çürük fındık ve müdürü Tevfik Kut bu komisyonun ça. bugünlerde Belçika ve Fransada mağbir kısmının deniz üzerine kazıklarla mete tâbi tutftlacaklardır. 10 bin lirahk deri gönderihniştir. lub edilen 12 tümenin yerine, bugün İnmuvakkat ilâveler yaptıkları ve bunların Tayyareci olacak gencler lışmalarında bulunmak üzere Ankaraya 5 ton nişadır geldi gilterede, takriben 80 tümen teşkil edil ağırlığına tahammül edemiyerek yıkılıp İnönü hava kampında tayyareci ola gitmiştir. Komisyonda, ikmale kalan t a feci hâdiselere sebebiyet vermekte ol. rak yetışmek için Türk Hava Kurumuna lebenin miktan ve bunların yetiştiril . Dün hariçten 5 ton nişadır ve bir diği tahmin olunuyor. Yunanistanda, duğu belediyece göz önünde tutularak yapılan muracaatler, gunden güne art mesi için icab eden tedbirler tetkik edi. miktar kalay gehniştır. Rumanyaya da Giridde, Libyada mağlub olan mahdud bu gibi yerlerin bir kontrola tâbi tutul. maktadır. Son bir ay zarfında orta okul lecektir. 700 ton kadar Ustübü ihrac edilmiştir. birlikler, imparatorluğun her tarafmdan Maarif müdürü Tevfik Kut, şehrl . ması alâkadarlardan istenilmiştir. mezunlarından 180 genc İnönü hava gönderilen ikmaller ve yeni teşkil ediPirinç fiatları niçin kampına sevkediîmiştir. Ayrıca 117 gen. mizden Anadoluya giden talebe miktalen tümenlerle telâfi edilmiştir. Şarki Asfalta çevrilecek şoseler cin evraklan hazırlanmış olduğundan rını da Vekâlete bildirecektir. Bu iza. Afrikada Eritreyi, Somaliyi ve Habeşis yükseliyor? Belediyenin bu seneki yol inşaatı bir bunlar da bir kaç güne kadar sevkedi. hattan sonra Vekâlet. Anadoluda açıltam işgal için kulianılan İskoçya, Hind Son günlerde pirinç fiatlannda fazlaca ması icab eden mekteb ve şube adedini haylı geniştir. Fakat bu inşaat için lecektir. ve cenubî Afrika kuvvetleri, Ortaşarka bir yükseliş göze çarpmaktadır. Fiatlar, parke bulmak kabil olamamaktadır. Bir Sıhht durumlan tayyarecilik mesle tespit edecektir. gönderilnıişlerdir. Demek ki İngiliz kabu bir kaç gün zarfında 33 kuruştan metre murabbaı yere parke döşenmesi gine müsaid olmıyanlardan 107 kişinin ra ordusu da, İngiliz donanması ve hav» 45 kuruşa çıkmıştır. Mahkemede şaşırmış! 5,5 liraya mal olmaktadır. Bunu nazarı müracaatlerinin kabulüne imkân görülordusu gibi, mağlub edilmiş değildir ve Mürakabe bürosu, yükseliş sebeblerini dikkate alan Belediye, şose yolun üze memiştir. Havacıllğa talib olan gencler, Istanbul ikinci asliye ceza mahketaze kuvvetlerile harbe hazırdır. Şu haltetkike başlamıştır. rine asfalt döşenmesine karar vermiştir. çok ciddl bir muayeneye tâbi tutulmak mesinde dün bir davaya bakılırken, de İngiliz ordulan mağlub edilememifBu suretle bir metre murabbaı şpsenin tadırlar. şahidlerden Rızanın mahkemedeki ifa7 bin sandık çay geliyor lerdir ki İngiltere, bir Mihver sulhunu asfaltla iki liraya döşenmesi imkânı desi, evvelce hazırlık tahkikatmda verBagdaddaki 5000 ve Basradaki 2000 kabul etmek mecburiyetine düşmüş buîngiliz profesörünün verdiği vardır. İlk olarak muhtelif kazalarda diği ifadeye uygun görülmemiştir. Busandık çay, kısa bir müddet zarfında lunsun. bunun tecrübesi yapılacaktır. Beyoğ . nun üzerine, hakkında takibat açılmakonferansların neticesi memleketimize gelmiş olacakbr. lunda Hürriyeti Ebediye caddesi, Bozsına ve tevkif müzekkeresi kesilmesine İngilterenin mağlub olacağını anlayaLondra Üniversitesi profesörlerinden kurd, Azabkapı çöp iskelesi, Samatya karar verümiştir. Bunun üzerine, şaOtomobil lâstiği tevziatı rak barış istemesi için ise. Atlantik yolu. Fatih kazasında bina yapılmış, fa Henlayn, Maarif Vekâletinin daveti ü hid, evvelce verdiği ifadeye dönerek, meydan muharebesinin ümidsiz bir vaziTicaret Vek&leti lâstik tevziatı için zerine şehrimize gelmiş ve orta tedrisat kat kaldınm yapılmamış olan yayın onun doğruluğunu tasdikle, mahkemeyete girmesi lâzımdır. yerleri sokaklan, bu meyanda Kâmil . lisan muallimlrine üç konferans vermiş. de şaşırdığını, bu sebeble buradaki i Istanbul vilâyetinden bir liste istemiş ve bu liste Vekâlete gönderilmiştir. VetL Vekâletin, konferansı takib ed.en Atlantik meydan muharebesi, bir iki paşa. Dolab, Şehid Kubilây, Ocaklı fadesinde bir yanlışlık olduğunu söyMutemed, Akdeniz caddesi. (bu caddeler muallımlerden aldıkları intıbalar hak lemiştir. Neticede, yalan yere şahidlik kâlet, İstanbulda faal olarak kaç oto. ay İçinde İngiltereyi mağlub edemez; mobil bulunduğunu, bunlann cinslerini, Geçen Büyük Harbde, İngilizler, şiddetli kında birer rapor istemiştir. Muallimhep tramvaya amud caddelerdir.) ten takibat durmuştur. Tevkif karan ihtiyaclarını tespit ettirmiştir. Vilâyet denizaltı harbinin en buhranh dcvrbade, ler, Vekâletin istediğini hazırlayarak da ortadan kaldırılmıstır. Bunlardan başka Tüfekci Salih. Tay. 1700 lâstik talebini havi bir liste hazır. bir seneden fazla dayanmış, sonra, AMaarif müdürlüğüne vermişlerdir. Bu yareci Fehmi, Tavukçu Fethi caddeleri Iamıştır. Bu lâstikîer şehrimizdedir. Ve merikanm yardımile mücadeleyi kazanraporlarda, profesörün gösterdiği esas. de asfalt şose olarak inşa edilecektir. kâletten emlr gelir gelmez tevzi edile mışlardı. İngilterenin bu harbde de, ayların, mekteblerimizde takib olunan İn ödemişte iki cinayet gilizce tedrisatına uygun olup olmıyan İzmir (Hususî) Ödemişte Bademli cektir. Anadoluya da 500 lâstik gönde . ni mukavemeti göstermemesine sebeb Noksan tartılı ekmekler noktalarım işaret etmişlerdir. Vekâlet, köyünde Mehmed, karısı 18 yaşında rümiştir. yokrur. Amerika, bu defa da, Atlantik Dünkü teftişler esnasında Şehremi bu raporlan tetkik edecek. icab ederse Cevriyeyi, ayni köyden Halil oğlu Osmeydan muharebesini, İngilizlere kazanninde Mehmedin fınnından 58, Koca tedrisatta bunlardan istifade edeck ta manla konuşurken görmüş, bıçağına saYaralanan amele dırmak için, kollannı ve pacalannı sıvaMustafapaşada Yorginin fınnından 95 dilât yapacaktır. rılarak her ikisini ağır surette yaralave Lalelide Tevfiğin fınnından 75 kUo Şamandıraya bağlı Kapı Arma vapu mıştır. İngiliz Amerikan müşterek gaymıştır. olmak üzere 228 kilo noksan tartılı ek. runa yanaşık mavnada çalışan Ibrahim reti akim kalmadıkça İngilterenin mağGene Ödemişte bir namus meselesi vinççi tbrahimin hatası neticesi mavna lubiyeti kabul etmesi düşünülemez. mek musadere edilmiş ve fırıncılar hak Halis nohudu mahlut kahve yüzünden Raşid Balcı namında biri, ile vincin indirmikte olduğu arpa ka kında kanunî muameleye tevessül odiye satıyormuş! Karada, havada ve denizde bugünkü baba bir, ana ayn kardeşi Mehmedi zanı arasında kalarak muhtelif yer. lunmuştur. vaziyet. İngilterenin sulh istemesini icab Dün Tahmiste Mihal oğlu Bahla a . öldürmüştür. Hâdise çok çirkin mahilerinden ezilmiş, Beyoğlu hastanesine ettirmediğine ve İngiliz sebatı ve inadl dmda bir çaycı, çay yerine ayı yoncası yette geçmiştir. kaldınlmıştır. * İki arkadaş arasında satarken suç üstünde yakalanmıştır. malum olduğuna göre, Mîhverin İngilizMaktül, üvey annesi Şerife ile mü'>Üsküdarda tütün deposunda çalışan Bundan başka gene o civarda çaycı nasebet halinde imiş. Raşid bunu hisleri mağlub ve sulha icbar ettiği yolunDut ağacına çıkarken Ferhadla arkadaşı Hamdi, sarhoşluk ne Hüseyin. tamamen nohudu mahlut kah. setmiş ve nihayet kendilerini yatakta Samatyada Kurudemir sokağında o . daki propagandası doğrn değildir. Ba ticesl aralannda çıkan münazaa esna ve yerine kilosunu 180 kuruştan sat . yakahyarak çiftesi ile evvelâ kardeşine turan İbrahimin 12 yaşlanndaki oğlu iddia harbin 22 inci ayında, henüz ve sında Ferhad başından, Hamdi de gö mıştır. ateş etmiş ve onu ağır surette yara 3adık, Şehremininde Kenanın bahçe hâlâ boş bir iddiadır. Her iki muhtekir, haklannda tanzim lamıştır. Müteakıben annesine ateş et sindeki sudolabı üzerinden dut ağacına zünden yaralanmıştır. Hâdlseyi müteakıb her ikisi de tedavi edilen evrakla birlikte adliyeye teslim miş, fakat kapsül ateş almamıştır. Ya çıkarken ayagı kayarak düşmüş, başın. edileceklerdir. altına ahnmıştır. ralı ölmüş, katil yakalanmıştır. dan ağırca yaralanmıştır. ŞEHtR 1SLER1 Tıb Talebe Yurduna alınacak eczacı talebeler MAAR1FTE İKTISAD Tramvaydan atlarken Beyazıd Maçka hattmda Işleyen 121 numaraü tramvaydan Gülhane parkı önünde atlamak isteyen Orhan. mava. zenesini kaybederek düşmüş, başından Otelciler de zam istiyorlar yaralanmıştır. Otelciler Belediyeye müracaatle yüz. Orhan, Cerrahpaşa hastaneslne kalde yirmi nispetinde zam istemişlerdir. dırılmıştır. Otelciler bu talebe sebeb olarak paha. hlıŞı ileri sürmektedirler. thtiyar bir adama çarpan Bundan haşka otellerin sınıflara ayrıl. ması da i#enmektedir. Belediye iktısad otomobil müdiîrlügü bu sınıflar hakkında OtelŞoför Feridin ldaresindeki 1946 numa. ciler Cemiyetinden malumat istemiştir rah otomobil. İstiklâl caddesinden ge . çerken Nisuaz pastanesi önünde Selim fzmir Fuarına hazırlık adında bir ihtiyara çarparak yarala . İzmir (Hususî) İş Bankası umum mıştır. müdürlüğü, belediye riyasetine bir tezkere yazarak, Bankanın bu sene fuarda Bir yangın başlangıcı bir paviyon inşa ettireceğini bildirmişTahtakalede Sabuncu hanında Kâmile tir. Eti Bank, Sümer Bank ve diğer bankalar da mevcud paviyonlarını kıs aid krem imalâthanesinde krem kazanının parlaması neticesl mukavva ku. men yeniden tanzim edeceklerdir. Paviyon satışlan olmuş ve şimdiye tulara sirayet eden ateş, bir yangın baş. langıcına sebebiyet vermişse de sür'atle kadar epeyce satış da yapılmıştır. yetişen itfaiye tarafmdan sirayetine İzmirde hastabakıcılık meydan verilmeden söndürülmüştür. kursları İzmir (Hususî) Şehrimizde yeniden hastabakıcılık kurslan açılacaktır. Hazırhkları başlamıştır. Diğer taraftan sargı paketleri için, Yardımsevenler Cemiyeti tarafmdan mevcuda ilâveten yeniden gazeteler vesair suretle davetler yapılmıştır. Bu hareket de en geniş şekliae konacaktır. Kardeşini öldiirdii izmir (Hususî) Karşıyakada Ruşen sokağında Hüseyin Cahid, kardeşi Ali ile miras kavgası etmiş ve fazla sarhoş olduğu için kardeşini bir kaç yerinden 'ağır surette yaralamıştır. Yaralı hastanede ölmüş,, katil karde? yakalanmıştır. Evet, diyordu gene kadın, inanın jf= KUçük hlkâye Rıza beni öldürecek... Fırsat gözlüyor. Ah, inanmıyor musunuz? Deü miyim ben? Niçin yalan söyleyeyim? Korkuyorum, çok korkuyorum... Öyle sinsi, garib bir hali var ki!. . Kocasile arası bozulduktan bir müddet sonra Belkıs bu acayib korkuya ka bu kadar haksızlık olmaz. Beni eski pıhmştı. Fakat dostları. onun bu evha bir eşya gibi bir köşeye fırlatıp gitmemını manasız buluyorlardı. Evet, Rıza sine müsaade etmiyeceğim. son zamanlarda çok değişmişti. On se Ve genc kadm, hakikaten her şeye nelik sakin, gürültüsüz bir evh'lik ha tahammül ediyor, günden güne uğrayaündan sonra başka bir kadına tutul dığı hakaretlerle, kinle dolup taşmasımuş; aylardanberidir karısını, ayrılmak na rağmen, kocasma, kendisini terkeiçin tazyik edip âuruyordu. Bununla decek en küçük bir fırsat vermemiye beraber o, karısını öldürecek, canavar çalışıyordu. Yalnız bir gün Rızaya garuhlu insanlardan değildi. Bunu herkes rib bir tebessümle bekarak şunu deböyle söylüyordu. mişti: Belki bh" gün, fakat benim istediBelkısla Rıza, daha birkaç ay evveline kadar mes'ud, tasasız yaşayıp gi ğim zaman, benden kurtulacaksın. Lâkin derken, birdenbire sahneye Nihal çık zavallı dostum, bu senin felâketin olamıştı. Bu, sarışın, güzel bir duldu. Rıza caktır. Rıza yavaş yavaş, artık ondan kurtuNihale deli gibi âşıktı. Ayrılmak ve onunla evlenmek için karısına büyük lamıyacağına kanaat getirmeye başlabir servet teklif etmişti. Fakat Belkı yor, karısını nefret içinde, düşman gibi sın gözü hiç bir şey görmüyor, kocası görüyordu. Bırakıp gitse? Hayır, bunu nm kâh tehdidle, kâh tatlılıkla yaptı yapamazdı. Mahkeme hiç bir zaman ğı ayrılma tekliflerine bu türlü ran kendisini hakh bulmıyacak, belki de ohnuyordu. Rızamn bir başka kadma cezalandıracaktı. Zaten sevdiği kadına doğru kaydığını gördüğü gündenberi eski bağlardan kurtuhnuş, yepyeni bir Belkısın eski müşfik dost sevgisi bir insan gibi gitmek isteyordu. denbire sanki alevlenmiş, müthiş bir Karı kocanm hayatları cehenneme ihtiras ve kıskanclık içinde Rızaya dört dönmüştü. Belkıs kocasının, her an öbüelle sarılmıştı. Ne olursa olsun, onu bı rünü düşünmekte olduğunu bıliyor, farakmak istemiyor: kat avını yakalamış vahşi bir hayvan Hayır, diyordu, onu öbürüne ver gibi, kuvvetine mağrur, hiç bir şeye miyeceğim. Onu seviyorum. On sene aldırmaz görünüyordu. Bununla berabütün derdlerini paylaşüm. Aramızda ber, çok ısürab çektiği muhakkaktı. büyük bir hatrra bağlantısı var. O şim Ateş içinde yanan iri gözlerinden, hırsdi bütün bunları bir kopanşta atmak, tan, kederden küçühnüş esmer yüzüher şeyi bırakıp gitmek isteyor Benden nün gergin ifadesinden, ne hal içinde daha gencini, güzelini buldu. Yeni bir olduğunu anlamak kolaydı. Her şeye hayatın vadettiği zevk ve heyecanlarla rağmen ikisi de evde hizmetçilere, yaşimdiden sarhoş oldu. Fakat ben öyle bancılara bir şey hissettirmemiye çalımiyim? Ondan başka kimseyi sevmiyo şıyorlar, fakat yalnız kalır kalmaz derrum. Beni teselli edecek ne bir başka hal kavgaya başlayor ve odalanna kasevgim, ne de bir kimsem var. Hayır, çıyorlardı. Bir gün Rıza Belkısuı yü I Aşk kine çevrilince... Peride Celâl = I züne şöyle bağırmıştı: rum... Ah, demek kurtulmak içrn seni ölDostunun güldüğünü gördüğü zaman dürmek lâzım öyle mi? da, ümidsiz bir tavırla: Belkıs bu sözleri duyduğu zaman, tit Göreceksin, göreceksin! diye mırüreyerek, dimdik durmuş, bir şey söy danmıştı. lememişti. İşte bu sözlerden sonra, genc Genc kadının, bu sözlerin ertesi günü kadına o garib evham gelmişti. Kocası yatağında ölü bulunması, bilhassa yanm her sözüne, her hareketine mana km tanıdıklarının hayrete ve şüpheye vermeğe, onun kendisini öldüreceğini düşmesüıe sebeb oldu. Kocası, çağırışurada burada söylemeğe başladı. Onu lan doktora ve tahkikata gelenlere, fazteselli, teskin etmeğe çahşıyorlar, fakat la miktarda Veronal almış olacağını, zamuvaffak olamıyorlardı. Kocasının yeni ten son günlerde iyi uyumadığı için bu bir tehdidi karşısında derhal ahpabla ilâcdan sık sık kullandığını söylemişti. rına, titremeler, asabî krizler içinde ko Veriien rapor da, genc kadınm, Veroşuyor: nal dozunu fazla kaçırarak öldüğünü Beni öldürecek, siz inanmıyorsunuz. gösteriyordu. Fakat göreceksiniz, beni öldürecek, diBir iki gün içinde, şehirde dedikoduye ağlayordu. lar dolaşmaya başlatfı. Belkısm dostları, Son zamanlarda yüzü, büsbütün kor açıkça, Rızayı itham ediyorlardı. Nihakunc bir hal almışta. Dostlan ona acı yet, genc kadının bir akrabası poUse yor, bütün bu korkulardan, ıstuablar müracaat etti. Belkısm ölümünden bir dan kurtulmanın tek çaresinin Rızadan akşam evvel söylediği sözleri nakletti. ayrılmak olacağını anlatmaya çalışıyor Bunun üzerine tahkikat derinleşti. Vak'a lardı. Fakat genc kadm, bir türlü bu gazetelere akserti. Belkısm sadık hizayrılığa da karar veremiyor, çaşkın, metçisi, bu esnada; o akşam Rızanın, perişan: karısına karşı aylardanberi ilk defa Yapamam, onu terkedemem. Öle fazla alâkalı ve müşfik göründüğünü ve uyku ilâcını bile elile verdiğini söyyim daha iyi, diye inleyordu. Ve nihayet bir gün, anî bir şekilde leyüıce, vak'a büsbütün ehemmiyet kesbetti. İş mahkemeye düştü. Gazeteler öldüğü haber alındı. Öldüğü günün akşamı, yakın bir dos Rızanın resimlerini bastılar. Heyecanh tundan ayrıhrken, gözleri kederle ka yazılar yazdılar. Genc adam, etrafındaki şüphe çemberinin gittikçe daraldığırarmış, yüzü sapsarı: Hele bu son günlerde çok korku m görüyor, şaşırmış bir halde, masumiyorum! diye derd yanmıştı, Rıza, büs yetini ispata çalışıyordu. O zaman da bütün korkunc bir hal aldı. Etrafımda şöyle soruyorlardı: bir şeyler aranur gibi dolaşıyor. Gözü Onu niçin tehdid etmiştiniz? Kenhep üzerimde... Ne isteyor bilmiyorum. disinden nefret ettiğiniz halde, o gece Fakat çok korkuyorum; çok korkuyo niçin o kadar müşfik hareketlerle ilâ cını bile kendi elinizle verdiniz? Rıza, şaşkın, perişan: O gece barışmıştık, diye cevab veriyordu, çünkü arük ayrılmaya razı olduğunu söylemişti. Fakat çok mustarib görünüyordu. Teskin etmeye çalışarak, iyi sözler söyledim. Masanın üstünde duran bardakta ilâcı olduğunu, getirmemi istedi, getirdim, elimle verdim. Hayır, onu öldürmeyi düşünmedim, hiç bîr zaman düşünmedim. Ev\'elce belki hiddetle böyle bir şey söylemişimdir. Her şeye rağmen Rıza etrafındakilerin kendisine şüphe ve nefretle bakmakta olduğunu görüyordu. Fakat aleyhinde kuvvetii bir delil yoktu; avukatınuı şiddetli müdafaasile yakasmı mahkemeden kurtarabildi. Bununla beraber dostlan, sevdikleri, hatta en yakınları, herkes onu mahkum etmişti. Sevdiği kadın soğuk bir mektub yazarak, kapısını yüzüne kapadı. Diğerleri etrafmdan uzaklaştılar. Hatta korkudan, hizmetçileri bile onu bırakıp kaçtılar. Rıza etrafında açılan uçurumu, her şeyin nasıl yıkıhp, hayatınm nasıl tahammül edilmez bir hale gelmekte olduğunu gördükçe çıldıracak gibi oluyor, bu müthiş ağm içine nasü düştüğüniı, kend:ni bu hale getiren sebebleri bir türlü keşfedemiyordu. *** Zavalh adam, müthiş hakikati hiç bir zaman öğrenemedi. Çünkü genc kadın, her şeyi çok ince bir ustalıkla idare ederek, daha çok evvelden sahte korkularla onu ahpablarınm yanmda itham etmiş, son gece, ayrılmaya razı olduğunu soyleyip barışarak, kendini ölüme sürükleyen zehiri bile onun elinden içmeye ve bunu hizmetçiye göstermeye muvaffak olmuştu. Hayaü paKasına da olsa, İntikamını almış sayıhrdı. Zaten son zamanlarda aşkı müthiş bir kine çevrilmiş, yarı çılgın bir halde, intikamdan başka bir şeyi düşünmez olmuştu. \