28 Nisan 1941 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

28 Nisan 1941 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

28 Nkan 1941 CUMHURIYET e diyelim Allah yardımeısı olsun. Okuyuculanmızdan birinden aldısım su mektubu beraberce okuyahm: «Sayın bay! Ben İstanbulun en meşhur bir sem 1 tinde, havası, suyu meşhur bir yerinAvrupa kültür dairesinde ancak On konferansta (Renan) bu millî tezini ırk, hem dil, hem kültür bakımından de oturuyorum: Maçkada. dokuzuncu astrdan itibaren belirmeye şöyle hulâsa etti: «Bir millet demek, bir birlik gösteren cemiyetlerdJr. Oturduğumuz bu semtin hangi bir lyibaşhyan milliyet fikri, Türk kültür ta ruh demek. mânevî bir esas demektir.» llğini sayayım size: rihinde islâmiyetten evvelkl devirlere Tabiî bu münakaşalarda Alman ırkçıTesvikiye camil civannda olduğumu* dsyanacak kadar eski ve müslümanlık Iğı ile Fransız kültürcülüğü çarpısıyorYukanda söylediğimiz gibi, Avrupa için bu kıyıda vefat eden ne kadar mer» tan evvel ve sonra muhtelif vesikalar ü du. Fakat bu İlmî mücadeienin galibi, kültür dairesinde milliyet fikrinin içü İyülhatır zevat varsa cenazelerini gözerinde tespit edllebilecek kadar vâ mağlubu yoktu: Yegâne neüce, iki nt maî bir şuur halini alabilmesi ancak On rürü, kendilerini ebedî hâbgâhlaruıa iszıh ve kuvvetli bir şuur halindedir. tezin bütün deUlleriyle tebarüz etmesin dokuzuncu asırdan itibaren olmus ve ter istemez teşyi ederiz. Bu yüzden, Avrupada devlet mefhumu millet den ibaret kaldı. Böyle bir vaziyet, ne bilhassa Avrupa haritasuun bu yeni herkes çiçeğe bayılırken biz ondan nefmefhumundan evveldlr (1): Hattâ tice Itibariyle «Milliyet» meihumunu her prensipe göre tâdll ve tanzimi 1848 den ret ederiz. Çünkü her gördüğümüz çlmilliyet» keiimesimilletin kendi menfaatine göre izah etitibaren tahakkuk çek bizim semtte bir ölüm haberi verir. nin muhtelif AvruCamide muttasıl elemli çehreler göretmiye başlamıştır. pa dillerlnde bugün mekten, güler yüze hasretlik çekiyoruz. Ondan evvel Avkü manâsını alabilAmma havası mükemmeldir. Yazın rupa tarihine hâmesi On dokuzunsayfiyeye gitmeğe hacet yok. KaradeAtina nice nice rihaıtgirlerin ve dkim olan esas «Dev niz boğanndan kopan poyraz ilk molayı cu asırdan sonradır. hangir devletlerin doğnp söadüğünii let» prensipldir. bizim mahallede verir. Çanakkaleden Meselâ ingılizcede görmüş, fakat kendi hayatından bir şey Fakat Türk kül kopup gelen baü lodosu evvelâ bizim bu mânâya gelen kaybetmemiş ve hiç bir zaman ölmi Nationallty» kelimesinln mevcudiyetı mesi demekti: Meselâ Fransızlann tür dairesine baktığımız zaman bu semtte konakladığı gibi. yeceğini ispat etmiştir. 1691 den itibaren tespit edilmişse de, «Kültür> ve Almanlann «Irk» esası Rüzgârlı havada gafil dolaşmak çok vaziyetten büsbütün başka bir manHani eski Atinayı yıDaTca nfraştıbunun bugünkü siyasî ve ilmî mânâları mukabil, Isviçreliler «Vatan., Rumanya zara ile karşılaşırız: Osmanlı kültürünün defa bir şapkaya mal olur; bir güzel ran eski İran orduları ve donanmalan' Vaşington 27 (a*.) Avustralya Boston 27 ( « A ) Bes mayuta Bog ancak On dokuzuncu asnn başlanndan Lılar «Dil» ve Alman protestanhğına tamamiyle islâmî bir mahiyet aldığı de mahalledir. Aparümanlan gibi bekrısi, İran Utilâlarile uğraşan Atina, bn isti' Başvekâlet vekili Fadden dün Avustral tonda bir pasif korunma mektebi açı itibaren takarrür edebilmiştir! Fransızkarşı katolik kilisesine tâbi Avusturya virlere kadar Türklerde milliyet fikri kapıcısı, eti, sütü, ylyeceği, içeceği palâları bertaraf ettikten sonra eşi gö yamn Vaşington elçisi Casey'e bir me lacagı resmen bildirUmiştir. Öğretilecek cadaki «Nationalite» kelimesinin AkaAlmanları da «Mezheb» esasına istinad en kuvvetli şuur şeklini hemen daima halıdu. Bu kadar güzelliği de adama rülmiyen ve medeniyet tarihinin eı saj göndererek ingiltere ile Avustralya ba^lıca dersler sunlardır: bedava vermezler ya! demi lugatine ilk defa olarak girmes. ediyorlardı! Fakat gözlerimizi Avrupaparlak faslını teşkil eden bir taali devri arasında en .ufak bir anlaşamamazlık Bozgunculukla mücadele, gayrimen de 1835 tarihindedir! Almancadaki «Na dan ayırıp başka kıt'alara çe\\^ ecek o muhafaza etmiş ve çok defa «Devlet» Nakil vasıtası için sıkıntı çektneyiz. yaratnu? ve Atina büüin dünyanın de bile olmadığını bildirmiştir. Fadden kullerin muhafazası ve hava akınlarına üonaltat» tâbiri iste bu Fransız kelime lursak, Amerika birleşik devletlerinde mefhumu «Milliyet» mefhumiyle bera Tramvaylanmız hep birlnci olduğu İçin hâ ve irfan merkezi olarak yaşauuşü. hali hazır harbine bilâistisna bütün karşı müdafaa tertibatı. sinin Alman şivesine uydurulmuş daha «Tâbiiyet», Çinde «Kültür» ve garbi ber yürümüştür. Muhtelif devirlere aid konforu boldur ve bu blrinci arabalar İngiltereye yardım Gerçi bu devri, inbitat devri takib et Avustralyaîdarın Amerika limanlanndaki ecnebi muahhar bir seklinden başka bir sey Asya ile şimali Afrikadaki Arab âlenürı millî ve ecnebi vesikalann bu bakımdan ekseri Emlnönünden ileriye gitmek lstetkiki. Türk milliyetçiliğinin umumimişti ve Atina Büyük İskenderin baba ettiklerini be>an ederek demijtir ki: gcmflerinm musadereti tavsiye değildir; .Milliyet> gibi bir mefhumun de «Dil» esasının hâkim olduğunu gö yetle zannedildiğinden çok büyük bir temediklerl için daha yukarı, meselâ < Avustralya milleti Balkan harb sına ve kemfisine boyım eğnris, bu yüzBeyanda çıkmak isteyenlerin ikincl bir böyle bir ecnebi kelimesiyle ifadeslnl rürüz! Bu vaziyet karşısında iimin en edîliyor den üstünlüğünü kaybetınisti, fakat Ati sahnesinde İngiliz ve Yunan kıt'alanhos görmiyen ban Ahnan muharrirleri son telâkkisine göre «Millet» demek tarihini vücude getirebiür. Bu çetin ve arabaya blnmesi gibi eğlenceli zaruretVaşington 27 (a.a.) Vaşington da na buna rağmen enerjkini kaybetme nın yanıbaşında harbe iştirak etrnekle Volkstum» diye başka bir kelime de cHerhangi bir esas etrahnda toplannus câzib mevzu üzerinde fimdiye kadar ler de vardır. , müftehirdir. Askerî harekât istediğüniz toplannus olan mali ve iktısadî Ameri uydurmuşlarsa da, bu almanca tâbir o miş, ilim ve irfan faikiyetim İskenderiHavasınm saflığuıdan olmalı civaxın mütesanid bir kütle» demektir: Etrafın hemen hiç bir şey yapılmamıstır. Fakat kalılar istişare komitesi, Amerika kıt'ası yeye terkeünekle beraber felsefe ve fi gibi muvaffakiyetle neticelenmese de fransızcadan muharref kelimeyi unut da toplanılan bu «esas» bazan Fransada artık yapılmalıdır: Zaten benim şimdi bayanlan gibi, semtin tramvay arabalimanlarında bulunan ve kullanjlnuyan gene aynı iftihan duyacağız. kir ynrdu olarak yaşamağa devam etturabilmls değildir! Gene bu tarihlerde ve Çinde olduğu gibi «Kültür», bazan bu mevzua bir İki makale İle temas et ları da kıpkınnızıdırlar. Avustralya bu barbe imparatorluğun 160 ecnebi geminin musaderesini tavsi sarkl Avrupanm muhtelif dillerinde de Almanyada olduğu gibi «Irk», bazan A mek isteyisün, böyle bü" tarihin es&sını Soluk renkli ikinci arabalara pek az jnişti. bir azası olarak iştirak etmis.tir. Par ye etmistir. mukabilleri bulunmaya baslıyan bu ye rab memleketleriyle Rumanyada oldu çizmeklen ziyade bunun lüzumunu gös ve tenha saatlerde ender olarak tesaGerçi Roma devrinde Yunan istik lemento önümüzdekj ayın başında topBu 160 geminin sulh ve Amerika kıt ni kelimenin hakikatte ne mânâya gel ğu gibi «Dil, bazan Isviçrede olduğu gibi termlye küçük bir vesile teşkil edeoil düf edllse bile ekseri al renkll arabalâli dğnenmis Te Atina yağma edil lanarak şimdiye kadar sarfedilen harb asının emniyeti lehinde kullanılmasuu lar bizi taşır. diği bile daha belli değildl. Meselâ «Vatan» ve hattâ bazan da şimalî Ame mekten ibarettir. mişti. Buna rağmen Atina asağı jukarı gayretlerirıden daha büyük gayretler da tavsiye eden mezkur komitede bütün Sık sık tramvay olmaması yüzünden (Pletkov) isminde bir Rus muharriri, rikada olduğu gibi yalnız «Tâbüyet» İnsanlarda milliyet hissi milletlerin hür yaşamış ve kendini silâh kuvvetile sarfedilebUmesi çarelerini armftıracnk Amerika Cumhuriyetleri temsil olun yaya yürümek zarureti semt sekenesi«Milliyet» mukabili olarak ruscada kul şeklinde görülebilir. Şu halde «Milliyet. yenen düşmanı, irfan kureüle mağlub tır.» teşekkül devirlerine dayanacak kadar ne pek güzel bir endam temin etmistir. maktadır. ianılmaya baslıyan «Narodnost» kellme demek, işte bu milletten millete değietmişti. Fadden Alman propagandasının İneskidir: Yeni olan sey, bu tablî ve içtlBütün bu mezlyetlere karşı k'r kuBirleşik Amerika Hariclye müsteşan ilnden bahsederken: sen birlik esasının idrâkinden mütevelBizans devrinrn Atinası her beJam giltere ve Avustralya arasında bir an Welles komitenin bu tavsiyesinin alâka Ne mânâya geldiğini iyi bilmiyonıı lid bir şuur demektir. Lâpon, Somoyed mal benlik hissinin tahtessuurdan suura suru vardır. Biraz şehirden utakçad'.r. dan yoksuldu ve Atina uykuya dalnus, laşamamazhk olduğu hakkındaki iddian dor bütün hükumetlere gönderileoeğini n t , herhalde ba keHmenin âhenginde vesaire gibi burada gözden geçirdiğimlz çıkmasi, yâni o müphem hisıln muay O kadar kusur kadı kızında da bulubu uykudan uyandıkça ıstırablar içinde sebebile bu mesajı göndermeğe lüzum söylemiştir. biziiH İçin yepyeni ve yeniliğinden do muhtelif «esas» lann hepsini birden yen bir fikb şeklini alarak kültürlesme nur. kıvranmaktan başka yapacak bir iş b*a gördüğünü beyan etmtf ve böyle bir İşte bay muharrir! Blz bu semtin oahıjı henüz iptizaie uğramamıj bir şey cemeden cemiyetlere de «Nation MilMîllî müdafaa tahvüleri sidir: Türk câmiasının baska cemiyetle tiyar sakinlerlndeniz! Ve bu saadetin lamamifb. Fakat Bizansın hakimlyeti de şeyin kat'iyyen yalan olduğunu ilâve ler olduğu muhakkaktır.'... diyordu let» yerine, henüz türkçe karşılığı taVaşington 27 (a.a.) Ruzvelt, çar eylemlstir. re takaddüm ettiği nokta işte budur. elimizden gitmesinden korkuyoruz! Acageldi geçti ve yerini Lâtin hakîmiyetiBu belırsizlik yalnız şarki Avrupaya karrür etmemiş ilmî bir tâbir olmak üsamba gunü saat 2130 da radyo ile söyBundan sonraki yazılarımda gözden ba bu lüks hayaümm idame için ne n« terkctti. Lâtin hakimiyeti ise, daha zere «Ethnie» denir (3): Bunlar hem liyeceği bir nutukla mill! müdafaa tah münhasır değildi: On dokuzuncu asrın önceki hakimiyetlerden uzun sürmegeçireceğim muhtelif devirlere aid vesi yapalım? villerlnin satışıru açacak ve Ruzvelt, başlarında orta ve garbî Avrupa telâk(3) Bk.: Frank H. Hankins, «La race Derin saygılarımla. Okunmaz bir miş, o da günün birinde yıtalmış ve her Amerikan vatandasımn bir tahvil kllerinde de hep aynl müphemiyete te dans la civilisation., 1935 Paris tab'ı S. 7 kalar bu vaziyeti bir kaç mısal üzerinde lmza.» Atinayı Osmanhlara inralumstı. ıdüf ediliyordu. Bu hal ilk ramanlan almasını istiyecektir. 1 mayısta bütün ve 25.Dr. George Montandon, «La race, daha fazla tavzlh etmis olacaktır. Muhterem okuyucnnun bn mektubnOsmanlüar Atinaya 375 sene kadar hâpostanelerd» hususî pullar gatılacaktır. çok genis tefsirlere yol aç<p hakikatle les races», 1933 Paris tab'ı S 1418. Ismail Hami DANİŞMEND nn okuduktan sonra kendisme duadaa lrim olduktan sonra 1833 te istiklâüni ıyal arasında bir takım sistemler bile başka ne yapabiliriz. Allah yarduncısı Polonyalılara nişan kazanan Yunanistanm Atinayı payiUht kurulmasına sebeb oldu: «PangermaBombay 27 (a.A.) Cuma günü Hindolsun, seçöklerini gördüler ve A«na dün sa lilerle rnüslümanlar arasında bir çok Londra 27 (a a.) İngiliz Krah nisme», «Panslavume. ve nihayet 1860 •*• baha kadar bu sıfatı muhafaza ettikten arbedeler vuku bulmuş ve polis çehrin VI. inci Georg* 22 nisanda Polonya ti1leri sürülen «Panlatinısme» gibi geBihnem Asnn Babayı WBr misnıİT? caret filosu kaptan ve tayfalanndan biı nis nazariyeler iste bu ölçüsüz sistemlesonra mukadderatını Alman ordulanna üç muhtelif noktasında ates açmağa Pek gene nesilden maada hemen heterketti. raecbur kabnıshr. Hükuınet simdi vnzi çoguna gfistertlikleri cesaret ve feda rin en meshurlarmdandı. Bunlardan pimiz onu tnluat sahnelerinden, ortakftrlıktan dolayı nişan vermışttr. İslâv birliği fikrini Fransız filimleri iki Fakat bu hâdise, Yunan miHetinin bl ete hâkimdir. Gece sokağa çıkmanm cymra meydanlarradan tanırıs. Bu vesile ile İngiliz gazeteleri Po cereyana ayuıyorlardı: İslâv milletieri hakkin ujandığı ve bütünle*tiği bir de asak edilmesi gerginliği lzale etmistir. lonya vapurlanmn İmparatorluk kıt'aTuluat gibi bütün kuvveti sahsın kaarasında yalnız fikir, his ve kültür birvirde vuku bulduğu için Yunan mille Her tarafta sükun hüküm sürmektedlr. lannı muhtellt cephelere biüyet ve san'atına bağlı bir subede nakletmek Uğini istihdaf eden cereyana «Slavisme» Hindlilerle müslümanlar arasında pazarkendini tanıtan bu emektar aktür simrinin uzun bir esaret devri yasamak iihususunda yaptıklan büyüic hlzmet siyasî birlik cereyanına da «Pandanberi vukubulan arbedeler esnasında di acmaeak bir haldedir. Senelerce biza zere düşman eline düstüğuna soylemeleri haUrlatmaktadırlar. slavisme» islmleri takılmıstı! Milliyet dört Kşi ölmüş, 90 kdşi yaralanmşıtır. neş'eli saatler geçirtmiş olan bu kıvraetli ğe yer yoktur. prensiplnin tahakkuk ve tatbikine Irmirde resim sergisi Türk san'atkânnı « m demleriııde gön 18 ay zarfındaki gemi ,Fakat söylenecek Mr haldk*t, bn neimkân obnıyan bütün bu hissî ve hayalî rüp gözetmek bize değilse kime düşer? İzmir 27 (a.a.) Dün burada Halketicenin Yunan miHeti tarafmıian hazırsafhalan geçlrdikten sonra aklî ve ilml zayiatı Ruhumuzun en muhtac olduğn başlı'inde 8 ressamın iştiralc ettlgi bir relanmış ohnadığdır. Bu neticeyi İtalyamn mahiyet almaya başlaması, blrbirme Nevyork 77 (a.a.) Tass: Ünited sim sergisi açılmıştır. Sergide ziyaretca gıda olan neş'eyi biı« bol bol verdürüst bir bitaraflık siymseti takib eden Press'in bildlrdigine göre, harbln illc 18 düşman milletlere mensub âlimler aramiş olan bu adama son demlerinde bir çüer taraiından takdirle seyredüen 86 stnda muhtelif vesilelerle açılan tarihi Yunanistana karşı haksız ve lüzumsuz aymdakl ticaret gemisl za>iatı eem'an tablo teşhir edilmektedir. yardım olarak (Yeni Adam) refikmuı ünakaşalar sayesinde mümkün olatecavüzü ihzar etti. 6 687,000 tonilâtoya baliğ olmaktadır. açtığı iane ile aza çoğa bakmadan ulüvbüdi Bu münakaşalann en meşhurlan Amerika ile Meksika \ücenaba müracaat edryor. Onun ba teYunan milleti İtalyan tecaviizune can Bunun 5.400.000 tonllâtosu İngiltere ile Almanlarla Fransızlar arasında geçmiş sebbüsünü cevabs» bırakamayız. U basla karşı koymus ve bu tecavüzü müttefiklerlne ve bitaraf memleketlere arasında aiddfr. 802.000 tonUâtosu Almanyamn )lanlardır. Bilhassa 1870 harbi üzerine bertaraf etmeğe muvaffak olmuştu. B. FELEK Vaşington 27 (a a.) Hariciye Ne \lzas meselesi en mühim münakaşalara ve 485,000 tonllâtosu da İUly&nındır. Almanyadan beklenen raüdahale. u zaretınin bildirdiğine göre, Amenka ve rol açtı; ilkönce iki taraftan iki büyük Şanghayda iki bomba keri bir müdahle ile Yunan milletini « Meksika hükumetleri iki devlete aid lüverrıh ise başladı: Almanlardan nıek değil, İtalyan tecavüzünü bfrtaraf askeri tayyarelerin yekdlğerine a!d top ieşhur (Mommsen) le Fransızlardan patladı Şehremini Halkevinde eocnklar içhı verilen balo etmek için siyasî bir müdahalede buhınŞanghay 27 (a A.) Japonlann kla raklar üzerinden geçmesüıi kabul eden La Cite antique> müellifi (Fustel de bir anlaşma imsa etmlslerdtr. Anlaş oulanges)... Fransız âliml Fransızlığın maktı. resinde olan Hongkev mahalles'.nde J M Çocuk haftasının beşinci günü pazar <olması münaFakat İtalyan meselesîn.. BBhver me slnemada ve hemen hemen ayni sa mayı Amerika hükumeti nanuna Sumuhtelif ırklardan mürekkeb limonata sebetile çok hareketli ve güzel olarak geçmiştir. Bilhassa selesi sayan Almanya, İtaJyayı kurtar manda saatli iki bomba patlamıştır. 19 ner Velles, Meksika hükumeti namına ibi bir halitadan ibaret olduğunu düşüdün sabahtan akşama kadar Gülhanç parkında tertib mak için askerî bir müdahaleye lüznm kişi çok ağır yaralanmıstır Bir kısnu da Meksika büyuk elçisi Nagera imza nerek milliyet mefhumunu «kültür» edilen çocuk eğlenceJeri ve oynahlan oyunlar, Eminönü fBas tarafc I fad sahîfe«Je> gördü ve İtalyayı knrtannak için Yuna nın hayatı tehlikelidir. Bu suikasdden ıtmişlerdir. esasiyle izah ettiği halde, Cermenliğe lsHalkevinde büyük salonda yüzlerce yavruyu saatlerce sonra mahalle derhal kapatümıçur. JaBundan sonra ordu namma Korgenistanı çiğnedi. tinad etmek Istiyen Alman âlimi <Irk> neş'eli kahkahalara boğan elektrikli kukla, Şehremini neral İshak Avni sfiz söyliyerek vatan pon mak&ınatı bundan böyle sineınalaesasmı güdüyordu. (Coulanges) a göre Hâdise, Almanyanm Avnıpayı elhanHalkevinde gösterilen karagöz İstanbul çocuklanna çok hizmetinde aldıklan yüce vazifeden dora glrecek bütün Çinlilerin ır.uayene ;ğer .Milliyet. demek «Irk» demek olgirane istilâsınm bir serbaddi ve bir edüeceklerini bildirmi^lerdir. Bu sui güzel bir gün geçirtmiştir. layı kurs mezunlannı takdir ve tebrik aydı Belçikanın Fransadan, Portekizin sahikasmı teşkil ediyor. kasdlerin siyasî oldugu zannediliyor. Bunlardan başka dün hemen bütün kaza ve nahiye merkezlerinde Halkevleri, etmlştlr. span>adan, Holândanın Prusyadan ayAvrupada, tecavüze uğrayacak bh" f Vaşington 27 (a.a.) Ruzvelfin Bunu müteakıb fllplomalar blrer blolmaması lâzım gelirdi! İşte bu esasa Çocuk Esirgeme Kurumlan tarafından eğlenceler yapılmıştır. 'tzmirde kalp lira küçük millet kalmadl gibi bir şeydir. hususî kâtibi Early'nto bildirdiğine gö itinad ederek Alman nazariyesine karŞehremini Halkevinde de ewelki gün çocuklar için gayet güzel bir balo rer General Söreyya Hldayet tarafınİzmir (Hususl) Mustafa Sabrt na re, maden amelesi gre^ henüz halleİspanyadan ve Portekizdeo bahsolunuFransız nazariyesini şöyle tedvln et tertib edilmiştir. Minimini yavrular, çok neş'eli geçen bu baîoda eğlennuslerdir. dan tevzi olunmuştur. yorsa da bunların Almanya ile ih.ilâf mında bir yapı isçisi, kalp bir llra ve dilmediğinden Ruz\elt Warmspringde Diploma tevzüni müteakıb Beyoğlu «Aralannda fikir, his, ümid, hâtıra Halkevi relsl Ekrem Tur, kurs mezunu lan yoktur. İsviçrenin na/ar boncuğu rirken tutulmus, parayı bakkal Musta geçirmek fikrinde olduğu kısa tatilden nenfaat birHği buhroan insanlar, İzmir Vilâyeti emrine gönÇeltik ziraati menedildi hastabakıcı hemşirelerl tebrik ve bügibi Avrupada müstakil bırakılacağı an a Cevdetten aldığını söylemiştir. Tah »•azgeçmiştir. kalben bir millet teşkil ettiklerini hiskikat yapümaktadır. Bursa (Hususî) Vilâyet dahilinde tün Türk kadınlannın bu ulvi yolu taderilen traktörler lasılıyor. Sofya 27 (a.a.) Kral Bork re sederlcrj r İzmir (Hususî) Ziraat Vekaleti ta çeltik zer'iyatının sureti kat'iyede me kib edecegi ümidinl izhar etmistir. O halde Aunanya artık* İııgiHere ile Bakla tarlatı yüzünden bir akatinde Prens Kiril olduğu halde Gene bu tarihlerde (Renan) la rafından Menemene gonderilmıs olan nedümesi hakkında Sıhhiye Vekâle Beyoğlu Halkevi spor kolunun gene n^rasacak, Akdenizde, ve Atlanükte İniştibe muvasalat etmistir. adam öldürüldü Strauss) arasında da böyle bir müna beş traktörle seylâbdan zarar çörenle tlnden Vilâyete etnir gelmlştir. Vllaye kız azalannın mözikll rltmik danslan. giltere ile dövüşecek ve asıl muharebe. Budapeşte 27 (a^ı.) Macarista :aşa oldu (2) Tabit Fransız tezi hep rin arazisi sürülmüştür. Bu traktörler, tin muhtelif kazalannda binlerce nüİzmir (Hususi) Menemenin EnılrZeybek oyunlarından sonra merasim yani harbi bitirecek olan mubarrbc basâlem nahiyesinde Kadir ve AH namın nm Kahire maslahatgüzan Marossy yni tezdi. 1887 de verdlgi meşhur bir bir kaç gün zarfında Menemen kaza fusün sıtmaya tutulmus bulunduğu na nihayet bulmuştur. hyacak mı? sındaki faaliyetlerinl bitirmlş olacak zan ltibara ahnarak verilen bu cezrî da İki kardeş, bir bakla tarl&sı yüzün eni teşkil olunan Hırvatistamn merBeyoglu Halkevinln üst katma cıkan Günün mselesi bndur ve Almanyanm den amcalan Süleymanla kavga etmiş cezi Zagrebe tayin edilmiştir. Marossy (1) Bk.: Paul Henry, «Le probleme lanndan Bergamaya nakledileceklerdir. emir, bütün muhitimlzde memnuniyet davetlUer Milll Şeflmizln Beyoflu Falbundan sonra ne yapacağı, harbi hangi ler, Kadir amcasım sopa ile başından, lemen yeni vazifesi başına gidecektir. :es nationalites», 1937 Paris tab'ı, S 17. Traktörler Bergama ve Poça kazalann le karşılanmış ve sıtma mmtakalannda kevine hediye buyurduklan imzalı fo isrikamette inklşaf ettireceği Ynnan ha AU de elinden yaralamışlar/r. Buna • Budapeşte 27 (a.a.) Macar orf r (2) Bu muhtelif telâkkller için bakı da seylâbdan •zarar görenlerin de ara halk, hükumete karşı mlnnet ve şükran tografın üzerindeki Parti bayrağının arekâtınnı son bulmasi fizerine anlasıla kızan amca, aynl vasıta İle yeğeni Ka ularınm Yugoslavyada işgal ettikleri nız: Georges Weille, «L'Europe du XIXe zisini sürecek ve sonra Torbah, Tire. duygulannı lzhar etmistir. Son tkl se çıUsı merasimini alkışlarla tes'it etmişcaktır. Çünkü Yunan faciasmın perdesi dirin iki küreği arasma bir darbe in opraklara girmek ve bu topraklardan ecle et l'idee de nationalite», 1938 Pa Ödemiş, Bayındır kazalanna göndenle nedenberi gittikçe artmakta bulunan lerdir. benüz tamamlannıamışür. dirmiş ve genci öldürmüştür. Katll ya ıkmak yasağı nisan sonuna kadar u ris tab'ı, S. 305 308 ve Paul Henry, ay cek, oralarda da halka hizraet sdecek sıtma afetinin bu suretle daha kolayca Davetlller bunu müteakıb hazırUınan zatılmıçtır. ni eser, «L'idee de nation» faslı, S 913. tir. önlenmesi kabil olacaktır. zengin büfede lzaz olunmuşlardır. ömer Rıza DOĞRUL kalanmıştır. arihin bu muhtesem ve unutubnaz şehri, dün bir tarîhf bâdişeye dahı şahid oldu ve Akropol'ün üzerinde gamalı haçm dalgalandığını gördü. Almanjanın Yunanistana karşı barbe karışmasmdan sonra Ankara 27 (a.a.) Bu gün saat 7,45 te Dörtyolda. 8,46 da bu hâdisenin er geç vukuu bekieniyor, Iskenderunda, 16,2 de Zarada ve 16,20 de Ankarada hafif bir zel Yunan hükumeti bu hâdisenin vukuuzele olmuştur. Hasar yoktur. nu, muhakkak saydığı için daha önceAntakyada den Giride çekümiş buUınuyordu. FaAntakya 27 ( a . a . ) . Bu sabah 7,50 de burada 15 »niye aüren kat bu hâdise Atinanın ilk defa şahid olduğu hâdise olmadığı gibi bu hâdi oldukça şiddetli oir zelzeln olmuştur. Hasar yoktur. •nııiMiıımınıııııııııııııııııııııiiifflmnuııt seyi sürekli bir neticenin ba«langıcı saymak için de sebeb yoktur. Bilâkis Atinanın tarihi, onun her sukutunu, yeni bir kalkınmanın nıukaddemesi ola rak tebariiz cltirraekle ve Atinanın he istilâya rağmen ölnıiyen bir ruh tasıdığını gostermektedir. Atinanın sukutu Anadolunun muhtelif şehirlerinde zelzele Hafif geçen yer sarsıntısı hiç bir yerde bir zarar husule getirmedi TURKOLOJI BAHISLERI T Eski Türklerde milliyet fikri Yazan: Allah yardırncısı olsun! Avustralya ile İngiltere arasında Amerikada pasif korunma mektebi Ihtilâf çıktığıhakkınBozgunculukla daki haberler tekzib mücadele dersleri ediliyor okutulacak Ismail Hami Danişmend Hindlilerle Nüslümanlar arasında arbedeler ( Çocuk haftasının beşinci gunü Yardımcı hemşirelere dün diploma verildi Kısa Haberlei* Remziyenin gözünde alçalmağı, gü vaslık» tı. Meyhanelerde bu hizmeti ülünc olmağı istemiyordu. Son meteli zerlerine alanlara, ne denirdi? Fikri, bilmiyordu. Adı, ne olursa olsun, açhk ğine kadar dayanacaktı. Şimdi, ne olacaktı? «O gün», yakla ve açJcta kalmak tehlikesi geçiren bir şıyordu. Hem, pek yakındı. Bu <can insan için, bu, düşünmeden reddedilanış» iyi, güzel; iyi, güzel tesirler bı liverecek bir teklif değildi. Alacağı par?kmıştı. Gelgelelim, bu «iyb ve «gü rayı, yiyeceği ekmeği, namusile, şerefile, haysiyetile ödeyecekti. zol tesirler», kaç gün sürecekti? Hnncıya yalan söylemişti! RemziyeAç ve açıkta kalırsa, namusile, seye, her gün, yalan söylüyordu: refile, haysiyetile mi sürünecekti? Ben, yalandan nefret ederdim. Fikri, bir noktuaya gelince, teselli Şimdi, su gibi yalan söylüyorum. buluyordu. Yaradılışmda ataklık yokFakat, onu, «yalan» ayakta tutuyor tu. Barbanın roeyhanesinde, kendisindu. Bunu, neye evvelce düşünmediğine den istenilen, beklenilen hizmeti, iste bancısıydı. «Adamına» göre muamele binbir pişmandı. Şimdi, onu ancak üç nildiği, beklenildiği şekilde yapamıya edemiyecekti ve belki de bir hiç yüdört gün avakta tutabilecek olan ya caktı. Bir kaç gün sonra, Barba, ona, zünden günün birinde katil olacaktı. lanlar, elinde para varken, daha çok sahte bir nezaketle, cebine üç beş kuKatil de olmasa, muhakkak «karatesirii olmıyacak mıydı? Arkadaşlan ruş koyup sırtım okşıyarak yol verekolluk» ve <sabıkalı> olacaktı. Sıkmtı na güvenerek iş aramıştı. Halbuki, a cekti. Arkasından, alaylar da olacaktı: günlermi geçirmek için zoraki katlalevhinde bulunanlar, onlardı. Senin kabadayı, söktüremedi. nacağı bü iş, onu, lekeliyecek ve o, bu Aylardanberi, çocukça, sersemce ha Bar>ra? lekeyi, ömrünün sonuna kadar temiz Pek çürük cevizmiş, be! reket etmişti. Şimdi, atacağı adımlar saliyemiyecekti. Artık, fabrikalara, imayılıydı. Sonra, karanhk bir boşluğa Kalıbımn adamı değihnis! Iâthanelere, tezgâhlara giremiyecekti. yuvarlanacaktı. makinelerin Arslan gibi duruyordu, meğer post, Çıkrıklann şıkırtılarını, Bu, nasıl bir karanhk boştu? Tüyleri iğreti imiş! ayarlı homurtulanm duyamıyacaktı. ürperiyor, fazla düşünmeğe korkuynrFikri. Meyhanede, kendini göstermeği Yaş, kuru, yanık iplik, pamuk, kıl kodu. Aynı zamanda, düşünmek de is bilirdi. Fakat, o tburalann» adamı de kularını; ağır makine yağı, benzin kotiyordu. Çünkü. hep bu korku, ken ğildi, «buraların adamlarını» tanımıyor kularını da kokhyamıyacaktı. dı=ini, bu hale getirmiçti. du Galtalı Şakir, gencli^indjnberi, hep Hasan ağabeyi, affetmiyordu. HayaBarbanın teklif ettiği şey, adeta «ka o yolda sürtmüftü. Fikri, o yolun ya tıntn yılrılnifinnp. tebeb, o, kü. Bu ye* Bir AŞK UÇURUMU 29tismiyormuş gibi, hâlâ da uğraşıyordu. Ustabası Hasan ağabeyi, cezasu bırakmazdı. Fakat, Remziye, elini kolunu bağhyordu. Hasan ağabeyi, döğmekle, zedelemekle, Fikrinin eline bir şey geçmiyecekti. T^lrin Remzyenin vaziyeti tehlikeye girecekti. Remziye; ne düşünse, neye karar verecek gibi olsa, Remziye, hep Remziye, karşıstna çıkıyordu. Fikri, bundan şikâyet etmiyordu. Remziye, seklinden, halinden, duruşundan, sessizliğinden umulmıyacak kadar iradesi kuvvetli bir kızdı. Fikri, kendi eksiğini, onunla tamamlıyordu. Bu sabahki hâdiselere ve tesadüflere hayreti gittikçe artıyordu. Göm Edebî roman Mahmud Yesari leğme bakmak, Remziyenin, nereden aklına gehnişti? Gomleğini yıkamamış; üstünü başuu temizlememiş, tıraşını ihmal etmiş olsa imiş, rezil olacakmış! Fikri; acaba, neden? diye düşünüyordu. İhtiyar Barba gibi, Remziye de: Bugün, çck iyisin! demşiti. Yüzünün aydınlığı, vücudünün dinc duruşu mu karşısındakilerm gözlerini açmıştı? Karanlık yüzlü, omuzları düşük, kendini salıvertniş, süflileşmiş insanlar karşısındakilerirı de gözlerini karartıyorlardı. Yeden esvabmı, sıkışmca satma^ı düşünmüş, temizletip, değiştire değiştire giymeği düşünmemijti. Cebleri yırtık, düğmeleri kopuk, lekeli, buru şuk eyvaHa iş aramıştı. Ona, bu kıyafetle, ancak süflî bü" iş verirlerdi «Ustalık» ını anlatamazdı. Çok, akılsızca hareket etmişti. İşten çıkar çıkmaz, iş bulmak istemişti. Günlerce, uzun uzun düşünmeli; tanıdıklarının tanıdıklarmdan iki satırlık bir mektub almalı, bir selâm götürmeli değil miydi? O, şuursuz bir isyanla, fabrikaya meydan okumuştu: Ben, tek başuna denk iş bulacağım göreceksin. Cemil ağabeyüı nasihatini unutmuşru: Fabrikalarda «desteksiz» tutunuhnaz. Evet, fabrikalarda, işçilik hayatında, • desteksiz» tutunulamıyordu. Ve oralara «desteksiz» de girilemiyordu. İş istemek için başvurduğu yerlerde, ihtimal, onu, bu kıyafetle, ayyaş, esrarkeş sanmışlardı. Bir ay kadar kılığı kıyafeti, hali, tavrı bozulmamıştı. Bunu, büiyordu. Bütün dincliği ile ayakta duruyordu. Fakat, içi sallanıyordu; içinde, çöküntü başlamıştı. Bir an sonra; yıkılacağını hissetti. Ona, bir, el uzatan olsa, belki yıkılmazdı. Fakat, arkadaşları. dostlan, yakın, uzak bütün tanıdıklan, ondan ıvaklaşmışlardı. Yapayalnız kalmıştı. lemekte de haksız olduğunu, yavaş yavaş anlıyordu. Kendisi. kimseye halini açmamış, onlar açılsmlar, diye beklemişti: İşsiz kaldığımı biliyorlar. HaUn, nedir? diye sormuyorlar. Hattâ, Fikri, arkadaşlannın, tanıdıklanmn, kendisine iş arayacaklarım, kendisüe aynca meşgul olacaklarını da ummuştu. Bunda da yanılmıştı. Fakat, yaruldığmı biraz geç anlamıştı; artık, neye yarardı? İlerisini, neye bu kadar karanhk görüyorum? diye kendine kızdı. Ve bu hızla adımlarını, sıklaştırdı. Caddeye çıkmıştı. Kar, koyun dişi yağıyordu. Fakat, yüzüne çarpan, buz tutmuş kar taneleri, onu, üşütmüyordu. Fikrinin, içi yanryordu. Belki, onu sevenler, ona acıyanlar da vardı. Lâkin, Fikri, sokulgan değildi. Hepsini kendinden soğutmuştu. Biraz da etrafmdakilerin suyunca giderek, pekâlâ «haşır neşir» olur, yaşardı. Fikri, cıgara içer misin? Hayır! İçmem. Demekle kalmıyor, yüzünü buruşturuyor, dumandan kaçıyordu. (Arkası var) Fikri, bütün kabahati, etrafına yük

Bu sayıdan diğer sayfalar: