13 Nisan 1941 CUMHURlYET Amerikanın Orta Şarkla irtibatı imalî Afrikada harbin yeniden caniandığı bu sırada Şarkî Afrika harekârt <îa nihavet bulmakta ve bu harekâtın muvaffakiyetle basanlması bütün harbin mukadderab üzerinde tesir • edecek neticeler vermektedir Bu neticelerin en mühimmî, Mister Hnzvelfin r'ünkü beyanatmda anlattığı gibi, Amerika vapurlarma, Kızıldenizde Süveys kanalına kadar gitmeğe mezuniyet verilmesidir. Amerika hükumefi. daha Snee, Kızıldenizi harb sahası saymakta ve Amerika vapnrlarmm barava gitmerîni ınenetmekte idi. Amerika vapariannm buraya gelmesini temin etmek ve bn suretle Amerika ile ıkhsadl irtibatı temin için Kızıldenizi harekât sahas olmaktan çıkarmak icab ediyordn. Bunun caresi de, Şarid Afrikadaki İtalyan hakimivetine son vermefrü. İneilterenin Şimali Afrikada İtalya Ue riristiği harbi, taM mahiyette sayarak Sarld Afrika harekâtma blrdenblre en büyük ehemmlyetl vennesinin hikmeö, Amerika ile ba emnlyetli trtibaü tesis etmekti. NiteHm bn hareklt nîhayet bnhrr bulmaz, Amerika da kararmı verml ? ve Amerikan vapurlannm Bahriahmere gitmesine müsaade etmisrir. Amerikanın bu karan vermeshıl ko laylastnan bir âmll de Mısınn harbe Tİrmemis olmasıdır. Bu sayede tngiltere Mısırm harbe Kİrmemesinden. simdiye kadar pek de nazan dikkate alınmıyan, en büyük istifadeyi temin ermektedir Cünkü Mısır mnharib bir devlet olsaydı, Mıster Rıızvelt de, Amerika vapurlarmı Bahriahmere ve SBvey* kanabna göndermeie kolay kolay mfisaade edemezdi. Mısırm harbe ginnemesi yüründen Mister Rnrvelt dünkfi heyanatmda «Mısır, bitaraf bir toprakür ve bitaraf bir memlekete aid hamnieier Aden kSrferi ve KızıldetiÎT üzerinden naklolnnabiHr. diyebilmişÖT. Amerika ile Mısır arasında harh tehlikeierinden uzak denln lrtibatmm teessüsü, çüphe yok ld, bütfin Ortafark nanuna hayırlı ve istifadelî blr neticedir Ba sayede harbin Akdenize sirayet etmeslndenberi, Ortaşark Ue asa^ yukan kesibniş bir hale gelen irtibat, yeniden (eessüs edecek ve mfitekabfl IhtiyaçlaTnı *atminine imkân hasıl olacaktır. İnjri l'zleun Şarid Afrikada kazanmıs ol dukian zaferin dogTiTdnğu ilk büyük ve tnühlm netice budur. Rumanyada emlâki bulunan Türk vatandaşSarı Bükreş hükumeti aldığı yeni bir kararla bazı takyidat vazetti Ankara 12 Hariciye Vckâletinden tebllğ edllmiştir: Rumanyada ahiren nesredilen bir kararname mucıbince, ecnebilerin Millî Iktısad Nezaretinden verıÎTtıiş bir musaade olmadıkça Rumanyadaki emlâk, hukuk ve menafıine ald tasarruf muamelelerinde bulunamıyacakları, böyle bir musaade lstihsal edilmeksiüin yapılacak tasarruf muamelelerile normal Idare ımıameleleri ve bankalarda mevdtı kıymetlere müteallik tasarruf muamelelerinin hukukan batıl adde dileceği, Rumanyada Ikamet etmekle beraber orada bu gibl emlâk. hukuk ve menafie malik bulunan ecnebilerin ise, Rumanya arazlsin• d e tedavüle çıkarılnuş bulunan, bU lumum tahvillerle nama mul\arrer olmıvan krymeüi senedleri . hâmil oldukları takdirde btmlar hakkmda nisan 941 nihayetine kadar, Ru manya sefaretile konsolosluklanna blr beyanname vermekle mükellef oldukları, ayni mükellefiyetin bn gibi esham, tahvilât ve senedleri mevduat olarak kabul etmiş buln nan banaklara da şamil olduğu Ankaradaki Rumanya sefareti tarafından bildirilmlştir. Keyfiyet alâkadar Türk vatandaslarının ıttılama vazolunur. 1 1 t X ' Komşularınuzda Balkanİar cephesi CBaş tarafı 1 ind Mhifede) bir İtalyan Yugoslav cephesi vardır. 1 Bunların en az ehemmıyeti haız olanı, Macar Yugoslav cephesidır. Çünkü Balkanİar harbınin umumî cereyanı üzerinde bir tesıri olmadığı gıoi fırsatcu Macarlann, kendi malları addettikleri arazıyi işgal ettikten sonra, daha fazla ilerlemiyecekleri, daha doğrusu ilerlemelerine müsaade edılm'yeceği tBhınin olunabilir. 2 Alman Yugoslav harbine ge1 lince, bu da, yeni bir safhaya girmi ::». Yugoslav ordusunun taarruza uğraclığı zaman seferberliğini yapmış, fakat henuz yığınağuıı yapmadan baskına uğramış olduğu anlaşıhyor. Başta ihar.ete karar vermiş Hırvatlar, Alman, Macar ve Bulgar ekallıyetleri olmak uzera memlkette milyonlarla sayılan bir beşinci kol mevcud olduğu için, Alman başkumandanlığı, Yugoslav ordusunun vazıyetinden tabü günügününe haherdar oluyordu. İşte bu sayede, bu ordunun yığınağını yapmasına meyoan vermemiş, acele bir baskınla ilk darbeyı indırmiştir. Verilen haberlere göre, Yugoslavlar, 25 tümenle indiriîen bu ilk darbeyi yalnız 6 tümenle karşılamak mecburiyetinde kalnuştır. Tü* menleri 20 bii kişi olarak kabul ed°rsek yarım milyon kişi ile yapılan bır taarruza 120 bın kişi ile mukavemet etmek imkânsız olduğu için Yugos'ıv cephesi bir kaç yerde yanlmıştır. Ve bu yarmalardan en mühimminin Yunan Yugoslav hududu yakınında yapılması, şarkî Makedonyadaki Yman cephasinin de arkadan çevrilmesını ve Selâniğin sukutunu intac etmiştir. Bağdadda Kral Faysal köprüsü Bundan takriben bir buçuk ay evvel Bağdaddad Irakm sahibi nüfuz tecrübeli simalanndan birisile konuşuyordum. Bana aynen çunlan söyledi: < Irakın her tarafmı tyice gördünüz, henuz inkişaf halinde zengın menabie, zeki, kuvvetli, bir uka malikiz, halk çok çahşkan ve müstaid, toprak çok mümbit, fakat maalesef bir politikacılar bu nimetlerin laymetini bı miyoruz ve birbirimizi yiyoruz. Bir anlaşmamazlıktır gidiyor, ordu da siyasete karıştı. Bu istikrarsız vaziyetin meraleketimiz için nekadar zararh olduğunu bilmiyen yoktur, ifte hepimiz pasaportarırruz cebimizde huzursuzluk içindeyiz Bugun yarın bir askeri ihtilâl beklıyonıx. Artık bu gibi hareketlere bir nıhayet vermek zamam gelmiştir. Yoksa Iraka çok yazık olur. Bununla beraber istikbal hakkındaki ümidlerimiz çok parlaktır. Çünkü Irak milleti çok kuvvetlidlr ve akli aelimi çok yüksektir.» Muhatabımın çok sanumî ve içten gen bu acüdı aözlerini o vakit yalnız dinlemekle iktifa etmiş ve bir çey aoylememiştim. Birkaç gün evvel Irakta parlamentonun tatil devresinde ve Kral naibinin de Basrada bulurunasından istifade ederek bir askerî hükumet darbesi yapıldığıru ve bütün eski başvEkillerle sabık vezirlerin memleketten kaçmak mecburiyetınde kaldıklarını gazetelerde okuduğum zaman Iraktakı tecrübeli ahpabımın •özlerinl hatırladım. Hakikaten Iraktaki çu son birkaç haftalık ikametimiz esnasında bu acı hakikatleri biz de çok yakından görnıüş ve müteessir olmuştuk. Ziraî sahada fümullü bir sulama siyaseti takib ederek Kut'te, ve Hindiyede inşa ettırilen iki muazzam baraj sayesinde bol bol nılanan ve esesen çak mümbit olan Irak toprakları bire asgarî 50 ve araml 90 nispetind* mafastd vermeğe baflaman ııııııııııtııııllllUIIIIIIIIIIIUIUlÜliniüllinilllllllllllllll "'"" """ İngilterenin islilâ ihtimalleri Kızıldenize gîdecek Amerika vapıırları Almanlar Baikanlarda Ruzveltin karan Aişi bitirince buna te merikada da memnııniyet uyandırdı şebbüs edeceklermiş Londra 12 (a.a.) Nazi partisi nin resmî yüksek şahsiyetleri Balkanlardakl vaziyetin kendilerini Büyük Britanyanın istilâsı icin yapılmış olan plânlan tebdile mecbur ettlğlnl şimdl aşafı yukan resmî blr surette açıkça bildirmektedirler. Roma radyosu bu Istilâyı pek yakın olarak göstermiştl. Ezcümle, bugün Berlinden blldirildiğine gore. An cak İngillz ordusu Yunanietanda ve Afrikada maglub edildikten sonradır ki Ingiltereye doğrudan doğruya taarruz meselesi yeniden tetkik edllebüecektir. Vaşington 12 (a.a.) Ruzvelt'in Amerıka gemUerinin yakında Mısıra harb malzemesi ihrac edecekleri hakkındaki beyanatı Balkanlardan gelen haberler üzerine endişeye düşen Vaşington mahfillerine pek ziyade cesaret vermiştir. Ve bu mabüller buna benzer dığer iyi haberlerin llânı gecikmiyeceğini umid etmektedirler. Ruzvelt'in Kızıldenizi harb bölgeleri listesinden çıkarması, Reısicumlıurun roümkün olduğu halierde kongreye müracaat etmeden sür'atl« hareket arzu sunda olduğunu göstermektedir. Matbuatın ileri sürdüğü lhtimallerden biri Groenlandda Amerikan hava üsleri tesisini Asor adalarmda da buna benzer tedbirlerin takib edeceğidır. Albay Donavan'm teklifi Chicago 12 (a.a.) Ruzvelfin hususî mümessili olarak Avrupada bir tetkik seyahati yapmış olan Albay Donavan, Chicagoda beyanatta bulunarak Ingiltereye yapılan yardımm daha müessir olması için deniz münakalelerine Amerikan harb gemilerinin refakat etmesinl teküf etmiştir. Iraktaki sıkıntmın sebebîerî Yazan: HAMZA OSMAN Afyon meb'usu lann ki aralannda bazı askeıîer ve politika adamlan da vardır bu kadar ıleriye atılmalan doğru mudur, değıl midır? Bunun cevabını biz verecek değiliz ve esasen de bize düşmez Yalnız dost ve komşu Irakm bu yüzden bazı ihtilâilara düsmesi ve böyle nazık bir zamanda vahdetsizlik gösterme=ı bizi ve bizim gib Irakı candan sevenieri elbet müteessir eder. Rahatsıziık kelimesile ifade ettiğim bu nahos vaziyeti kendi arzu ve emellerine göre körüklemek istiyenler de yok değildir. Fakat müşabedemize gore bütün Irakhlar, Irakın selâmet ve emniyetini îngiliz ve Türklerle dost olmakta ve tam bir Irak Türk İngiliz işbirliğinde görmektedirier. Şumı da kaydetmek lâzımdu* ki Irakın siyasî ve ekonomik kalkmmasında Ingihzlerin büyük rolleri ve Sovyetler Çinlilere knlliyetli malzeme gönderdiler Almanlar, geçen mayısta, Fı Jo Sedanda oldufu gibi e\velâ bir j . ,aa yapmışlar, sonra, zırhlı ve moU rlü birliklerle garba doğru sür'atle iletlemişler ve Ohri golü civarına kadar gelmişlerdir. Fransada denıze varmak ıstiyorlardı; burada ise, Amavudlauktaki İtalyan ordusu ile birleşmek maksadını Yukanda da söylediğim gibi muhtelif takib ediyorlar. vaziyetlerden istıfade etmek istiyerek 3Almanlarla İtalyanların birleşip birIrakm berrak sulannı bulandırmak isti leşemedikleri henüz kafiyj'ftle mal'.m yenler bulunabilir. Fakat kardeş Irakın değildir. Italyan kaynaklarmdan ge>n bence şüpheli bir köşesi olmadığı İçin haberler, İtalyan kıt'aîarının Ohri gosulan da berrak ufku gibi daıma temiz lünün şarkındaki Ohri kasabasmı işkalaeaktır. gal ederek motosikletli Bersağîieri asBiz Irakı, dahilî ve haricî ihtiiâflardan uzak, müttehid, müsterih, kuvveüi, müstskil ve mes'ud bir varlık içmde hakikî dostl=ınna daima dost göreceğimizden eminiz. kerlerinin Almanlarla irtibat tesıs eltüclerini bildiriyor. Buna mukabıl, mattefık kaynaklardan gelen haberler iki ordu arasındaki birleşme gayretlerirun bşoa çıktığını bildiriyor. İtalyanların HAMZA OSMAN ERKAN I Almanlarla birleşmek için Karaormanda yaptıklan dört taarruzu Yugoslavlar aAfyon tr.eb'u'71 ğır zayiatla tardetmişlerdir. gayrstleri olmuştur. Irak bugün müstakıi, modern ve muterakki blr devlet vaziyetındedır. Bunu bızzat görmekle iftıhar ettık, gurur duyduk. Turkiyeye karşı da bütun Irakta itimad ve muhabbet çok büyuktür ve kalbıdir. Buna muhtehf temaslanmızda sahid olduk, komşu Turkiyeye bir ağabey hürmet ve sevgisi vardır, Bağdadda, Basrada. Musulda ve kabile şeyhlen nezdinde bize gostenlen candan hüsnu kabul bir çok defalar karşılıklı olarak gözlenmni yaşarttı. Bunu burada tebarüz etirmeği ve bu vesıleden isüfade ederek necib Iraklı kardeşlerimizi hürmet ve muhabbetle selâmlamağı vazife bılirim. Orada geçici olduğuna şüphe etmediğim ihtilâflara rağmen ben Irak ufkunu çok temiz, kuvvetli ve samimî gördüm Bundan dolayı da Iraka olan sevgim çok artö. Pplkan harbi t Balkan harbi, günden jrflne tlddbnni arttırmakta ve yeni inkisaflar »rzet mektedir. Bi'?ün bilha<!sa iki nıühirn bâdise goze çarpıyor. Bunlarm biri Almanların Ohri gölünfin slmalinıie İtalyanlaria irtibat tesis etraelerl TB mfişterek bir plân daire^inde hareket 1mMnını kazanmaian; 'kindsi Florma önünde Alman ordulan ile müttefik ordulaı arasında siddetli Wr muharebenin baslamı? olmasıdır. Tunan ricalinden biri ^u mtılıarebenin, tarihln emsalinl nadİT 'aydetriği şiddet ve dehseti haiı o!duSiTnu sövlemekte ve Yunanlılarla Ingili'lerin bn nraharereyi kaıanmak «ır^:le hareket ettiHcrini aniarmaktadır. •"ırimal ki Balkanlann mnkadderatı, bn % irbin netice«ine ha>lıdır ve bu yÜ7<'"n bütün dikkat, bu muharebenin safhalan üzerinde temerküz etmektedir. c: rnaı1î harbi: Simalî Afrikada muharebe yeniden caniannusbr. Verilen malumata «öre, s'ndiye kadar rieatle iktifa eden tnırlli»ler. düsmanla teırisa baslamı^lar dır. Bunun sebebi, İnçilterenhı Libya cephesine yeniden tah^dat vapma« ve vaziyeri ktırtarmaKa yetocegl anlaçılan hanrlıklan tamamlamasıdrr. Şark! Afrik^daki harekâttn somına ermiş obnası da İnçiHzlerin bn eeohevi knvvetlendirmelerine ve kendileri için yepyeni bir ehetnmiyet kaıanmıs olan Mısin teblikeden nzak tutmaiarma yardım edecektir. Bu viraden Aiınanlann l^ibvada ka»andıklan muvaffaVîyet, İngiltereyl Nîl ordnsnnn yeniden tafcıHye ettirmeğe ve bn oTdnyn Lib yada rottnrmalanna inhisar ediyor. Almaniar, bnraya müdahale etmemîs olsalardı. İn)rilİ7İerin Balkana yapaeaklan yardım, her halde daha çok geni* bir öicü alabilirdi. Bnnunla beraber Inçilizlerin bn cepheye süVatle yefsnjel«>ri de ayn bir mnvaffakiyet teskil etmektedir. ömer Rıza DOĞRUL Genc kız, anlatırken, ıkıde bir yaka silker gibi elini salbyor; vakit vakit durarak yorgun bir soluk alıyordu: Onun güler yüzü, tath diü, meğer, hep yapmacıkmış!.. İşi yürüsün, diye imiş!.. Biz, çok saf insanlarız. abla.. Onu, tanıyamamış oluşumuza şasıyo rum. Yaşlılığına, yoksulluğuna da acıyorduk... Asıl acmacak, bizlermişiz.. Kardeşinin, başlangıcı uzaüşı, Rem ziyenin daralan içini, büsbütün sıkmıştı; dpvanamadı, sordu: Peki, niçin gelmiş? Leman, dudaklannın arasından: Bize çıkışmağa gelmiş! dedi Remziye, kararsız bir şaşkınlık içinde idi: Biz. ona, ne yapmışız? Kabahatimiz, çok büyük. Hiç bir şey anlamıyorupı Leman, tekrar anlatmağa başlamıştı: Ben de, önce bir şey anlayama dım. Bu kadın, çıldarmjş, dedim. Fakat çıldırmış değil, edebsiz... Oğle iizeri, kapı çalındı Edibe teyze koşmuş.. Yaşlı kadın da soze kanşaaştr Doğrusunu söyleyeyim, tencereyj ocaktan indirmiş, büyük çukur tobağa kortarıyordum. Kapmm çalinışına ca nım sıkılnuştı* Müııasebetsizin biri ise Atlantikte işieyecek Amerikan vapurlan Cebelüttankta toplanan Nevyork 12 (a a.) Nevyork Times gemiler gazetesine Vaşingtondan gönderilen bir Algesîras 12 (aa.) 32 ticaret vepn telgrafa göre yekunu 250.000 tonilâtoyu ru, Cebelüttarığa gelmiştir. Bunun üçü bulan bir mîktar ticaret vapurunun İspanyoldur. Vapurlann btr kısmı, tngı Atlantflrte işlemesinl temin için icab sayesınde memleketin refah ve geçim ayesıni muvaffak bir çekilde yüksellizler tarafından kontrol edilmektedir. eden tedbirlerin alınması muhtemelDiğerleri kafile halinde hareket etmek dir. Amerika ile Antilles ada^n arasm ten idarecileri ve ricali bu vadide tebüzere hanrlanınışlardır. daki nakliyat, askerî nak'iye vapurlan rik ve takdir ederken diğer tarafta siyatarafmdan yapılarak halen bu işte kul sî sahadaki imtizacsızlık dolayısile vahRomadaki Amerika askerî lanılan vapurlann Atlantik seferlerine detsizliği ve Utikrarsızlığı görüp müteataşesi essir olmamak kabil değildir. tah=is edilme'i düşünülmektedir. Vaşington 12 (a.a.) Hariciye NaBasrada bir buçuk milyon îngiliz )izırı Hull, dün beyanatta bulunarak Rorasına çıkan çarkm en büyük beynelmadaki askerî atasesi Yuzbaşı Rentleyin milel tayyare hava »eferleri meydanile geri çağınlmasını taleb eden İtalyan hüortasındaki muazzam oteli, Irakın her kumetinin bu hususta hiç bir sebeb göstarafuıa şerid gibi uzanan asfait yollan, termediğini, bu hareketin Amerikadaki Bağdad 12 (a* ) Irak parlamentosu, şoseleri, şimendıferleri, muhteüf fabridun yaptığı fevkalâde toplantıda, 'Emrr İtalyan denız ataşesinin geri çağırıbnası hakkında Amerikan hükumeti tarafın Abdülilâh'ı Kral naibliğinden azletmiş kalarile konservatuan, âsarl atika ve dan yapılan talebe karşılık olması muh ve yerine genc Kralm rüştünü ispaüna islâm âsan müzelerini ve Basra limakadar, Haşım! pilesinin en yaşlı azası nında 2,5 kilometre uzunluğundaki son temel bulunduğunu söylemiştir. olan Şerif Şerefi seçmiştir. Karar, itti sistem iskeleyi ve tamamen meydana 1 fakla ahnmıştır. çıkan Babil harabelerini yazmadan geçemiyeceğim. Bütün bu canh eserler Millî Müdafaa Vekâletinin Iraktaki devlet adamlarının nasıl iyi çaı Lışüklannı ve hem de bilerek ve anla1 satın alacağı şilepler • Vichy 12 (a a.) Mareşal Pe. yarak çalışnuş olduklannı gösteriyor. Ankara 12 (Telefonia) Kanartain bugun Pau'ya hareket edecekGörulüyor ki bu canlı faaliyet karşısınya şılepile Belkls ve Poyraz tankertir. Yarın Mareşal Petaln, bir nutuk da genc ve zengin Irakın içinde, için için söyliyecek ve müteakjben Tarbesla lerinin muayene edilerek satın alma memleketi kemiren siyasî teşebbüs ve bilmeleri için Mılli Mudafaa VekâLourdes'a gidecektir. leti emrine 150 bln liralık kredl tahademi imüzac dabili ihtilâfLara kadar A Budapeşte 12 (a.a) Steîani: İngiltere, Holanda ve Belçika sefa sls edilmlsti. Şel kumpanyası umu yol açmıs bulunuyor. Merak ettim, bu retlerinin memurlarile heyet reis mî kâtibi Kadri Cenanlye ald olan vaziyeti yakından mahallinde tetkike lerl dün Budapeşteden Moskovaya Poyıaz teknesl eksperler heyetince koyuldum. Bitaraf bir gözle vardığım muavene ve değer pahası takdlr e neticeleri ve edindiğim intıbaları başkahareket etmişlerdir. korunma •k Yokohama 12 (a.a.) Stefanl: dilmiş olduğundan millî ca aşağıya yazıyorum: Bir Japon vapuru, içlnde 700 J?.pon kanununun 36 ncı maddesl hükmüIrakta bir kısım müfrit nasyonaîistlertebaası olduiru halde Nevyorktan ne tevfikan satın almacaktır. Bu le bazı talebeler ve gencler zümresinde sebeble yeni bir kararla Millî MüYokohama'ya gelmiştir. Memleket. lerine dönen bu Japonlarm büyük dafaa emrine 49 bin lira tahsis o İngilizlere karşı esefle müsahede edilen ufak bir rahatsızhk yok deçıl Bu da bir kısmını lş a d a m l a n teşkll et lundu. izam edilecek derecede değildir. Haldı mektedir. Kızılayın yardımı ki bu rahatsıziık Iraka aid olmıvan me• f r Sofva 12 (a a.) «Ofi alansı>: Ankara 12 (a.a.) Kızılay umumî selelerden ileri gelmektedir. Başlıcası Sovyetlerin Bulgaristandaki ataşemiliteri Moskovaya geri çağırılmış merkezinden: Filistin meselesinin Arabların arzulan Denizli Vilâyetinin Çivril kaza hilâftna ve Yahudilerin taleblerine uytır. Sofyadakl vazifesi muavini ta. smda su baskınına maruz kalan rafmdan idare edilecektir. gun bir şekilde hal cihetine gidilmiş oliçin ir Ankara 12 (Telefonla) J a n ların muvakkaten Iskânları masından neşet etmektedir. Irak ve IrakÇivril Kızüay subesine 50 çadır ve darma genel komutanlığı da kâğıd lılarla doğrudan doğruya hiç bir alâkası sarfiyatı tahdidine dair olan karar mahallinde tetklkatta bulunmak üolmıyan bir dava dolayısile bazı Iraklızere blr müfettlş gönderilmiştir. name hükmünden istisna edildi. ŞnngKing 12 (a.a.) İyi haber alan membalardan öğrenildiğine göre. Sov yetler Bârliğinden Çin'e külliyetli malreme fehnistir. Bu malzemenin gön derilmesi Matsuoka ile Sovyetler Birliği arasında cercyan eden müzakerelerin Sovyetler Birliğinin Çin'e yardım siyascti üzerinde mfiessir olmıyacağını jöstennektedir. f Konservatuar talebesînin konseri J Henüz teeyyüd etmiyen bir habere ?öre, Amavudlukta ilerlemekte olan Yugoslavlar Dıracı almışlardır. Fakat, bu haber teeyyüd edeceğe pek. benzemiyor. 4 Şimalî Yugoslavyada bulunan 1 inci ve 4 uncu Yugoslav orduları cenuba doğru çekilmekte devam ediyorlar. 5 Morava vadisi boyunca ilerieyen Almanlar Paraçini alarak Belgradm 100 kilometre cenubunda Kruşevaça girmişler, fakat buradan sonra, bir Amerikan radyosuna göre burada, şiddetli bir mukavemete, hattâ bir mukabil taarruza uğramışlardır. Bu haber doğru ise, Yugoslavlar 80 tankı tahrib ederek aralannda bir general da bulunan bir çok esir almı;lardır. Yeni frak Saltanat Naibi seçildi Kısa Haberler ( Galatasaraylı talebelerkı resim sergisi J Üsküb dvannda da şiddetli bir muharebe cereyan etmekte olduğu büdiriliyor. Ankara radyo gazetesine göre tarihî, Kosova sah'asında, büyük bir meydan muharebesi vukuuna intizar Konservatuar yüksek sınıf talebeleri 15 nisan sab günü saat 6 da Beyoğ edilmektedir. Gelen haberlere bakılırsa ilk muhalunda Fransız tiyatrosunda bir konser vereceklerdir. Meceani olan konserin progranunda triyo, şan, keman ve viyolonsel sololan vardır. Resimde triyo rebelerde fena bir baskına uğramış olan Yugoslav ordusunun, kendini topyapacak talebelerden bir grup görüyorsunuz. lamağa başladığına hükmetmek lâzımgeliyor. Yugoslav Başveküi General Dujan da orduların esas müdafaa hatîannda toplanmakta olduklannı bildirmektedir. 6 Aîmanlar bir taraftan garba d o | ru llerleyip Ohri gölü civanna vasıl olunca tapkı Dönkerk'i aldıktan sonra yaptıklan gibi hemen cenuba dönmüşlerdir. Bu dönü?, Almanlan şimalî Yunanistanda cephe almış olan Yunan İngiliz kuvvetlerile karşı karşıya getirmiştir. Florina şimal bölgesinde şiddetli bir muharebe baçlamıştır. Yeni başlıyan bu muharebenin, kat'! neticeli olacağı tahmin edilmektedir Yunanlılarla İngilizler, burada, a Almanlan eenuba doğru inmekten ve Arnavudluktaki Yunan cephesi şimal kısmının gerisine düşmekten menetmek gibi tedafüî bir maksad, b İmKân bulurlarsa kendileri taarruza geçerek Prespa ve Ohri göllerl şarkında Almanlarla İtalyanların bir Sergide teşhir edilen eserlerden bazılan Dün öğleden sonra Galatasaray Lisesi salonlarmda resme meraklı talebenin leşmesine mâni olmak ve bılâkis Yugosbizzat yaptıkları tablolardan mürekkeb güzel bir resim sergisi açılmıştır. Sergide lavlarla muvasalayı temin etmek g'bi 80 kadar tablo vardır. Teşhir edilen tablolar, Galatasaraylı gencler arasında bir taarruzî bir hedef takib etmek gibi iki vazife ile mükelleftirler çok istidadların belirmekte olduğunu müjdelemektedir. Sergi bir hafta kadar açık bulunacaktır. ABİDlN DAVER itham olurdu. Bu ağır, ve haksız ithamdan, kendini nasıl temize çıkarabilirdi? Susmak ta olmazdı, bütun cesaretini ele elarak basını kaldırdı. kardesinm gözlerinin içine bakü; tavırlanna olduğu kadar, sesine de hakimdı: Fatma ninenin sdyledikleri, biraz yanlış... Leman, yattığı yerden, hasta hasta güldü: Elbette abla! Remziye de, kendini zorlayarsk güîümsedi: Bak, tamamile yalan, demiyorum, biraz yanlış, diyorum. Edibe teyze, iki kardeşi, serbest konusmaları için, yalnız bırakmak is'ediğini anlatan sessiz bir toplam^la kalk mıştı; Remziye, elile işaret etü. Sen de otur, Edibe teyze . Söyliyeceklerimi ?en de dinle. Hem gizlikapaklı birşey yok... Yaslı kadın, tekrar yerine otnrmuştu; Remziye, boğazını kazır gibi sesini ayar ettikten sonra: Fabrikadaki ustabaşı Hasan ağabey, benimle uğraşıyor, dedi... Babam yerinde bir adam... Onunla gönül eğlendirip eğlendirned'aimi, gören'er bilirler... Onun, benimle uğraşmasma, Fikri içerleyor... Nihayet geçerlerde bir gün, ustabaşı: Çahşmıyorsun, tenbellik ediyorsun, dalga geçiyorsun! diye bana çıkıştı. Fikri de buna kızdı, aralannda kavga çıktı; dö\Hıştüler. Gürültüyü idare de duydu, Fikriyi fabrikadan attılar. Leman, ince parmaklarile şakaklarım sıkıyordu: Bunu, benden sakladm. abla! Boşuna üzülmeni istemiyordum, Leman. Fıkri, şimdi açıkta, demek? Remziye, zoraki bir müh't<semeyışle dudak bükerek cevab verdi: Bir müddet için... Kendine iş arıyor.. Fatma ninenin yanılışı burada... Ustabaşı Hasan ağabeye de ceza elarak bir hafta izin verdiler. İşte, bütun me=ele bu! Edibe teyze. lâkırdıya karışmıyordu. Leman, yavaş sesle sordu: Fatma ninenin torununa, senip aleyhinde söyliyen kim olabilir? Remzive, omuz silkti: Bunlar, öyle şeyler ki, düşmanlarımız kadar dostlanmız da söyliyebılirler. Fabrikada, düşmanların var nıi? (Arkası var) saatlerce oturur, çene çalar, Lemancı ğım, vaktinde yemeğini yiyemez, diye kapıyı açmağa giderken suratrmı asmışttm. Fatma nineyi gSrünce, yüreğim bir az ferahladı. Gülerek; buyur, nineciğim dedim. Fatma nine, kapırun eşiğindeu adımını atar atmaz, yüzüme bir haykınş haykırsın Edibe teyze, elile ağnnı kapamıştı: Yedi mahalleli duyacak Lemanm gözleri, daha aarsmtısı geçmemiş bir korkunun hayaline dalmıştı: Ben, haykrrmalan, buradan duyu yordum ama, ne olduğnnu anlayirmyordum. Kalktım, sofaya çıkt'm, Fatma nine, neler söylemiyor, neîer?!. Biz, anamıza, babamıza çekmemisiz, Yalancı imişiz. Merdiven başından sarsarak bağırdım: Ne var, Fatma nir.e? dedim. Fatma nine, benim sesimi dujar duymaz, merdivene doğru yirüdü: Vay! Gene mi dirıldin? demez mi?. Ne sövleyeceğimi, ne yapacağımı şaşırdım. Fatma nine, merdivenin alt ba« samağına oturdu, açtı çenesini... Fabrikada, boş yer varmış ta, b'z, saklamışız. Evvelce bir şey anlamadım. O, saydı doklü: Fıknji fabrikadan kovmuslar. Bu, Remziye isin, tepeden inme bir AŞK UÇU Edebî roman darbe değildi; o, her darbeye, kendini hazırlamıştı. Fakat gene sarsıldı, du dfklarmı ısırdı. , Leman, parmaklarile alnını uğuyordu: Remziye kız, bunu neye saklıyor? diye bağırdı. Remziye kız . Abla, hem de bu tabirle söylüyor. Remziye kız, dostunun kovulduğunu neye saklıyor? Söylemek onuruna mı dokunuj^or? Hazır yer, boş işte. Yedıkat el yabancılar alınacağma, benim torunum kaynlsa, günaha mı girılir? Torunuma, bir arkadaşı, o fabrikada yeni bü yer açıldı, demış. Gelip bana söyleyince, saştım şaştım da kaldım. Ben de; sen kendin git, bir anla, dedim. Gitti, anladı. Şımdilik, kimseleri almıyacağız, demisler... ır Bİ 14Bu da dolab. Bu da Remziye kızın dolabı.... Dostlar, bir, iki değilmış ki. Ustabaşı ile de fingirdeyormus Torunum oraya kapılanırsa, foyalar meydana çıkacak.. Ustabaşıya bir fıs geçince, torunum alınır mı hiç? Leman, yorgun yorgun nefes alıyordu: Söyledi, söyledi Ben, olduğuro yere yıkılıvermişim. Zavallı Edipe tey* ze, koşmuş, beni kaldırmak istemiş. Onun da hali yok ki.. Kendime geldiğiro zaman, bütün vücudüm sızlıyor; başım, ağrıdan çatlıyordu. Remziyenin yüzü bir ölü sarıhğı almış, soluk dudakları titrivo', bir şey sdylerr.iyoıdu. Edıbe te>ze, Lemnı tasdik eden bakışlaıla, arada bir başım Mahmud Yesari sa'lıyordu. Leman, tekrar sedire uzanT.ıştı: Fatma nine, benim bayıldığıma da inanmamış! Hep yapmacık! Bu da düzen! Yalan! demiş. Edibe teyze, hırkasının yakasını ısırıyordu: Fatma nineye, ben de aoırdım. Böyle edebsiz olduğunu söyleselerdi inanmazdım. Remziyenin kulakları uğulduyordu. Ne diyecekti? Fıkrinin fabnkadan ç:kanldığını söyleyince, bunun sebebini de söylemek geregirdi. Bunu da söylevince, Fatma nine, kısmen olsun, hakh görünmiyecek miydi? Fatma ninsnin haklı çık ması Remziyenin aleyhinde çok ağır bir