CUMHURİYET S Şubal 1941 Beyaz peynire 5 kurus zam Yazan: W. Churchİll Ingiltere Başvekili Harbin ıstırabları devam etraek^ te idi. Hükumet!er ve Nazırlar ISle artık onun yıpratıcı tesirlerinden uzak kaiamıyorlardı. Bu arada Kral Besinci Georges mütemadiyen faalk &rasında dolaşıyor, milletin barb arzularuu ve nihaî zafere kadar ddğuşmek kararını teyid eünek ve bir kat ılalıa kuvvetlendirmek için yeni yeni kombinezonlar buluyordu. Onun >orultnaz mesaisi sayesindedir ki herkes kararında safcit, lincirin hiç bir diiğünıü aksamakEizın, İngiliz milleti kararlarında ve atimli hareketlerinde Kralın etratına erasalsiz bir birlik ruhu içinde toplanmış tnılunuyordu. Sonunda ve nihayet zafcr, tam, nibaî ve kat'î bir zafer haliııde İngilizlere tebessüm ettiği zaman Kral Be&inci Georges aleyhine harbeden nc kadar hukümdar ve imparator vaısa hcpM tacını, tahtını terkederek, çil yavrusu gibi dağıldıklan halde; o, gene milletinin başı üstünde ve sevgisine dayanarak icrayi saltanatta devam etmiştir. Ve 7afen takib eden günlerde Kralların ikametine tahsis edilmiş bulunin Buc• kingham sarayı hakikaten görülecek bir ınanzara arzediyor, an gibi işleyordu. Artık vaziyet 1914 ağustosundaki sıdku bulus hususunda şüphe götürmiyen heyecanla şimdiki arasında pek büyük bir fark vardı. Çiinkü Kralı tanıyan büiUn milletler beşuş çehrelerde ona karşı duyulan muhabbct ve itiraad izlerini gizlemiyecekleri derecede içten geîen bir beyecanla onun huzurunda kanıın ve bürriyete dayanan bu saltanat» karşı sonsuz minnettarhklarmı ızharda adeta birbirlerile rekabet etmekte idiler. Çiinkü bu saltanat larihte misli görülmemiş hücumlara ve neticesi çok feci tecelli edebilecek tehlıkelcre Lüjük Hr cesaretle karşı koymuş ve mevkiini muhafaza edebilmişti. Fakat zaferin bir gölgesi de inkisarı hayaldir. Azamî efordan çok defa ı.ıecalsizlik ve fütur şeklinde bir aksülâmel doğar. Muzaffer bir harbin dahi sonu melâl ve acılıklarla dolu lur. İşte Büyük Harbi takib eden seneler de bu akıbetleri doğurmuş ve demokrasilerin akdettikleri musalâhalar, kargaşalıklar ve bir sürü sarsıntılar yaratmıştır. Harb esnasında ve top, tüfek sesleri arasında boğulan çığhklar, bircr avaze şeklinde jükselmeğe başlamıştı. Harb tchlikeleri zail olur olmaz, alttan alta seyreunekte olan bir takım cereyanlar derhal başgöstermiş, İngiltcrenin himayesine sığuıan bazı zayıl milletler bile az bir zaman evvel kendilerini muhalaza eden İngiliz kalkannıa karşı dirsek çevirmeğe başlamıslardı. O milletler ki kahırdan ve istilâdan İngilterenin sayesinde kurtubnuştu. Bütün bunlar arasında dahi Kral Georges muvalenesini asla kaybetmemiş, halin hakifcatlerini olduğu gibi görmekte devam ediyordu. Hatta Lloyd George Parisien sulh muahedenamesinin imzalı bir kopyasuu koynuna koyarak Londraya döndüğü zaman bile Kral onu Victoria istasyonunda karşılamak ve kendi arabasıng alarak Buckingham sarayına Uadar getinnek nezaketini ihmal etmîye [ Şehir ve Memleket Haberleri ) Ekmek ve et da tetkik olunuyor Havagazinden fiatları ölen vatandaslar Şirket, hiçbir mesuliyet kabul etmîyor! Sanayi Birliği Kongresi Dün toplandı ve idare heyeti raporu kabul olundu İHEM NALINA MIHINAİ Fransayı artık kolayca çiğneyemezler! finün en mühim meselesi, Fransanın vaziyeti ohnuştur. Galib Almanya ile zafer parsasını toplamak için alelâcele meydana atılan jardakçısı İtalya, Fransaya nispeten hafıf mütareke şartları kabul ettirdiklerine kimbilir, nekadar pişmandırlar. İmzaladıklan mutarekenamelerle I'ransız donanmasını ellerine geçirmediler; Fransanın Akdeniz kıyılannı tutmadılar; şimalî ve garbî Afrikadaki Fransız üslerini işgal altına almak istemediler. Halbuki bunlar, kısmen hava kuvvetleri, kısmen denizaltılar, kısmen de Trablusgarbdan Tunus yolile sevkedilecek İtalyan kuvvetlerile işgal edilebilirdi. Geçen haziranda, mağlub Fransaya nispelen hafif mütareke şartları kabul ettirilmesinin şu iki sebebi olduğunu tahmin ediyoruz: 1 Fransanın şimali Afrikaya çekilip orada İngiltere ile harbe devam etmesine meydan vermemek istediler; 2 Fransa yıkıldıktan sonra, İngiltcrenin mukavemet edebileceğini ümid etmediler. Mihverin o zaman ele geçirmek istemediği şimali Afrikadaki Fransız deniz üsleri, İngilterenin gittikçe artan mukavemeti ve Afrikada İtalyayı fena halde ezmeğe başlaması üzerine, bugün büyük bir kıymet ve ehemmiyet kazanmıştır. Onun içindir ki Almanya, vaktile istemediği Fransız donanmasını, bilhassa Fransız üslerini şimdi isteyip duruyor; fakat ihtiyar Maresal, vaktile Verdun'de olduğu gibi, bugün de Alman tazyikına mukavemet etmektedir. Fransanın donanmasını, kimseye vermiyeceğini, Alman taraftan olduğu zan ve iddia edilen Amiral Darlan açıkça söyledi. Donanmayı vermiyen Fransanm donanmadan daha mühim ve daha kıymetli olan şimali Afrika üslerini vereceği kabul edilemez. O halde? O halde, Almanya, ya Peteni ve arkadaşlannı devirerek yerine politika muhtekiri Lâval'i ve hempalannı gerirmek suretile arzulannı tarmine, yahud da isgal edilmemiş Fransayı çiğnemeğe kalkışacaktır. Bu takdirde, simalî Afrikada, Wcygand'm tekrar silâha sarılması kuvvetle beklenebilir. Şimalî Afrika ne yapabilir? Şimali Afrikanın ve onun arkasındaki bütün Fransız müstemleke imparatorluğunun neler yapabileceğini bu sütunun dar çerçevesi içine sıkıştırmak kabil değildir. Yalnız biı noktaya dikkati celbetmek isterim ki mağlub olan 40 küsur milyonluk A\Tupa Fransasıdır; buna mukabil, denizasın Fransa, mağlub olmamıştır; 70 milyon nüfusile ve muazzam kaynaklarile sapsağlam durmaktadır. Cerçi, iki Fransayı yalnız nüfus itib»rile ölçmek doğru değildir. Fakat, bu denizaşın Fransanın, İngiltercnik yanında, Amerikanın silâh ve malzeme yardunile harbedeceğini, böylece tekrar birlesen iki müttefikin bütün Akdpnize sarsiimaz bir surette hâkim olacaklarını unutmamak lâzımdır. Fransa tekrar harbe girdiği takdirde, şimdiki halde Vişi hükumetinin elmdo bulunan Avrupadaki Fransız toprakları kâmilen istilâ edilecek, fakat ondan sonra, müstevlilerin karşısma İngiliz donanmasıntn hâkim olduğu deniz, bütün azametile dikilecektir. O zaman, artık, Cebelüttanğı ele geçirmek fikri de tamamile suya düşecektir. Çünkü,' İspanja, Rif denilen İspanyol Fasmı ve üstüne oturmak istediği Tancayı kaybetroek korkusile Almanlann böyle bir bareketine ne iştirak, ne de müsaade edecektir. Kral Georges Harbden sotıra doğan buhranlar Hukümdar, bunları izale ettiği gibi, sosyalistleri de bir ideloji etrafında topla mağa muvaffak olmuştu Beyaz peynir fiatlarına gerek toptan gerekse perakende beş kuruş zam ya pılması hakkında Fiat murakebe ko rek şirodiye kamisyonunca verilen karar bugün ilân dar hiç bir Kraolunacaktır. Fiat Murakebe Komisyo lın göstermediği nunu böyle bir karara sevkeden sebeb, teveccüh eserini bilhassa Trakyadaki peynir istihsalât ondan esirgeme merkezlerinden fiatın İstanbula nazaran mişti. Fikrimce daha yüksek olduğunun Ticaret odalatarih bu hareke rınca yerilen raporlarla sabit olmatin altında saklı sıdır. İstanbulda halen jehrin 15 günmanayı hiç bir lük kadar ihtiyacına tekabül edecek zaman unutmıya peynir mevcuddur. Fakat bu peynirler caktır. ı satıldıktan sonra şehrin birdenbire peyHarbden sonra nirsiz kalması ve mevcud fiatla peynir ki dahilî polilika gelmemesi tehlikesi görülmüştür. mızın ana safaBu arada teneke buhranı olduğun hatı liberal pardan yeni mahsulün hazırlanamadığı da tinin gitgide sos Trakyadan haber verilmektedir. yalistler tarafmEkmek narkının tayini dan bel'edilmekte Yeni ekmek narkının tayini için ekolmasınrinn ibamek] ik un fiatındaki tahavvülü tespit rettir. Ve hunlaetmek üzere dün Belediye İktısad mürın kurnıak istedürü Saffet Sezen'in nezdinde bir topdikleri medcniyet lantı yapılmıştır. Bu toplantıda İstanise, asırlnrca tec bul değirmencileri de bulunmuştur. rübe ve birçok Toplantıda bilhassa zahire ve hubuhatalardan sonra bat satışlarında alıcı lehine yapılması kurmağa muvaffak olduğumuı medenimutad olan yüzde bir tenzilâtın Topyetten ayrı ve ondan bambaşka şekillerrak Mahsulleri Ofisi tarafından bozulde kurulacak ve mütefessih nazariyeler ması üzerinde durulmuştur. Bu tenzilâtı üzerine bina edilecekti. yakın zamana kadar Ofis de yaparken bilâhare kaldırmıştır. Vagonlar tar tılırken üzerinde ekseriya kar bulunduğundan bu bir senede alıcı aleyhine mühim bir fark tevlid etmektedir. Ticaret borsası bu hususta alıcıları haklı Ofisi haksız görmüştür. Toplantıda değirmenciler Ofisin bu farkı ya kabul etmesini yahud farkmı vermesini istemişlerdir. Belediye İktısad Müdürlüğü de ayni kanaatte olmakla beraber mesele Ticaret Vekâletinden sorulmuş olduğundan bu cevabın âcilen istenmesi muvafık görülmüştür. Bu itibarla Beşinci Georges'un, Başvekil Ramsay Mc Donald ve sisyalistlerle olan münasehatı son derece dikvekil Ramsay Mc Donald ve sosyalistolunan safahatı ihtiva etmektedlr. Krahn büyUklUğüne bir delil olmak üzere şurası kat'iyetle iddia olunabilit ki, bütün partilere karşı aynı ınuameleyi yapmak ve aynı hakları bahsetınck hususunda Besinci Georges bir an dahi yolundan dönmemiş ve bu işlerde hiç lıissi>atına kapılmamış, tarafgirliğe saptnamıştır. Onun indinde devlet ntckaDiğer taraftan şehrin ekmeklik unu nizmasını yürUtmek hususunda Avam için verilen buğdayda azam! yüzde beş Kamarasında ekseriyetle verilen kararçavdar bulunması lâzım gelirken Ofis lar, bu ekseriyetin tuttuğu taraf Imnyüzde on beşe kadar çavdarh buğday gisi olursa olsun mutâ olmak icab ederdi. vermektedir. Bir taraftan yüzde on beş Kral, sınıf ve parti mücadeleleri üze çavdarın gıda bakımından mahzuru o rine çıkmak ve bunlarla birinin vt\a lup olmadığı Sıhhat Vekâletinden so diğerlerinin aleyhinde olmamak şeklinde rulmuştur. Fakat diğer taraftan Ofis bu hareket eylemekle sadece bütün mille yüzde on beş çavdarh mallar için de tin malı ve hükümdarı olduğunu ispat yüzde beş çavdarlılar gibi fiat aldığınetmekledir ki İngiliz hayatında baınbaş dan bu farkın Ofisce idare edilmesi ka bir mana ifade etmektedir. Yegâne Jâzım gelmektedir. Dünkü toplantıda bütün bunlar fiatcmeli bu olduğundan, millet arasıııdaki bütün cereyanlann yalnız millî vahde ları yükseltici sebebler olarak tespit te ulaşmasını isühdaf eden harekâttır olunmuştur. Bu hususta Belediye İktıki Kraliyetin bütün gayretleri onu id sad Müdürlüğü raporunu Fiat Mura lak teşkil etmiş ve etmektedir. Iler kabe Komisyonuna verecektir. Et fiatlannın tetkiki kim olursa olsun, Avam Kamarasında doğrudan doğruya veya diğer parülerin Et fiatlannın, gerek toptancı ve kanıuzaheretile bir ekseriyet temin ede sablan ve gerekse halkı tatmin edici bir biliyorsa Krallığın vazifesi bu ekseriyeti şekle girememesi dolayısile yeniden temin edene karşı en vâsi şekilıle lıi tayin ve tespiti için yapılan tetkikler maye bahşmdan başka bir şey dcğil meyanında Kasablar Cemiyeti Umumî dir ve olmamıştır. Bu itibarla Kral her kâtibliğinden de bir rapor istenmiştir. ?aman için .Halka ve onun fikir'.erine Fiat Murakabe Komisyonunun yarınki riayet ediniz. umdesinden bir an dahi içtimaında müzakere olunacak bu ra ayrılmamıştır. Ve bunda en ııfak bir porda hayvan yemi fiatlannın müte korku dahi duymamtşbr. Çünkü İn madiyen yükseldiği ve bunun borsa kagiliz demokrasisi en itimada şajan bir yidlerile de sabit olduğu, ihracatın azlığı dolayısile bağırsak fiatlannın 3 kumüessesedir. ruşa kadar düştüğü. derinin ucuzladığı Kral Beşind Georges, sosyalist ve a ve bunların da et fiatlarını yükselten mele partisini de bir ideoloji etrafında sebebler olduğu göz önüne konulduktoplanıağa muvaffak olmus bir hüküm tan sonra her sene bu mevsimde İstandardı. Milyonlarca halka dayanan bu bulda bulunması lâzım gelen besli kopartilerin şeflerini bir fikir etrafında yunlann mevcud olmadığı, İstanbulda toplayabilmek hususunda sarfetti^i nıe bulunması icab eden 20.000 besili ko şaiyi ve bu yandan elde ettiği muvaffaki yundan da eser olmadığı, kuzuların bir yeti tarih uzun uzadıya tetkik edecek çok sebeblerle geciktiği ilâve olun (ir. Bütün yabancı memleketlerin ve maktadır. bilhassa hısımlarımız bulunan AmerikaYapılan tetkiklere göre son 16 senehlann hayretini mucib olan bu mu denberi İstanbulda bu kadar fazla sı vaffakiyet, yani; nazariyelerinin tatbiki ğır kesildiği görülmemiştir. Bu da kobütün mevcud müesseseleri altüst ede yunun az olmasından ileri gelmektedir. cek derece birbirlerine zıd olan bu te Kasabların hileye sapmadan et sata şekkülleri bir gaye etrafında toplaya bilmesini teminen kendilerine kiloda bıbilmek hakikaten inceden inceye tetki rakılması lüzumlu çörülen 10 kuruş için ke değer bir başandır. 2.10 nispetinin 2,20 ye çıkarılacağı anlaşılmaktadır. (Arkası var) Son günlerde havagazi patlaması yüzünden bir Kalyoncukulluğunda, diğeri Beşiktaşta olmak üzere birbirini takib eden iki zehirlenme vak'ası oldu. Vatan daş hayatına mal olan bu vak'alarm hakikî sebebi; yapılmakta olan fennî tetkikler neticesinde anlaşılacaktır.. Havagazi şirketinin noktai nazarma göre, gaz sızıntıları yollarda olmaktadır. Havagazi bomlarının geçtiği toprakaltı kısımlarında hasıl olan bazı çöküntüler boruları patlatarak gazin intişarına sebeb olmakta imiş. Kazanın vukua geldiği evlerin hiç birinde havagazi tesisatının mevcud bulunmaması da buna bir delil imiş. 132 kilometre uzunluğunda bir şebeke üzerinde daimt kontrol imkânsız olduğundan havagazi kokusu hissedilir edilmez şirkete haber verilmesi tehlikenin önüne geçebile j cektir. Şirket bu borulann eskimiş olmadığını ileri sürmektedir. Bilhassa Düııkfi toplantıdan bir görünüş Beşiktaş havagazi şebekesi, iki sene evMillî Sanayi birliği senelik kongresi heyeti raporunda birlik memurlan mavel yenilenmiş olduğundan borulann çatlaması sebebi doğrudan doğruya dun Ticaret Odası salonunda yapıl aşlarının kesildiğinin nazan dikkati celbettiğini, halbuki gittikçe artan işler toprakta zamanla hasıl olan çöküntü mıştır. Kongre birlik reisi Halil Sezerin riya karşısında canla başla çalışan memurlere atfedilmektedir. selinde açılmış, ve idare heyeti rapo lan bunun müşkül vaziyçte aokacağına Gaz sızıntılarının ikinci Smili olarak runun okunmasına başlanmıştır. Rapor ışaret etmiştir. da bir çok evlerin ana lâğıma bağlan da Cumhuriyet hükumetinin seneler Umumî kâtib birlik azasınrn arttığını mamış olması gösterilmektedir. Cünkü denberi tatbik ettiği himayekâr siya yapılan son araştırmalar, bon'lardan setle kökleşen millî sanayiin harbden ve tahsilât miktan muhammen miktan sızan gazlerin fena kazılmış lâğımlar sonra da uhdesine dıVen vazifeyi yap bulursa memurlara maaşlarının iade ovasıtasile evlerin içine hulul ettiğini mak için nasıl çaVt'^ı izah edilmek lunacağını söylemistir. meydana çıkarmıştır. Mazbut yapılmış te ve birliğin hâmi reisi Millî Şefe ve Bir suale cevaben Mıntaka Ticaret beton ev ve apartımanlarda, böyle bir Cumlıuriyet hükumetine teşekkürle niMüdürü Said Rauf Sarper demiştir ki: tehlike yoktur. Toprak altında bazan hayet bulmakta idi. € Piyasaya gelen tenekelerden pirelzelenin tesirile de çöküntüler vuku bulmaktadır. Raporun ittifakla kabulünden sonra yasaya arzedilecek miktar bulunur ise bittabi birlikle temas olunarak tevziat Belediye. bu kabil kazalara mfinl ol 9412 liralık yeni bütçe de tasvib olun yapılacaktır.> mak için, kaçak gaz arama ekiplerinin, muştur. Bundan sonra söz olan Ateş lâstik bir program dahilinde, şebeke üzerinde Bundan sonra kongre nihayet bulsık sık dolaşmalarım şirkete tebliğ et fabrikası sahibi Rüştü Diktürk idare muştur. miştir. Kaçak gazin mevcud olup olmadığı, MOTEFERRtK İKTISAD yere dikllen ve içine tornisol kâğıdı konulan uzun direklerüı muayenesi neMes'uliyeti olmadığı tthalât ihracat ticesinde anlaşılmaktadır. Havagazi inDün sehrimizden yarım milyon litişar eden sahada. bu tornisol kâğıdları. anlaşıldı ralık ihracat yapıimıştır. Bu medorhal renklerini tebdil etmektedirler. Beyo|lu Belediye tabibl İsmail yanda Almanyaya tütün, İsviçreye Bu hususta Vali ve Belediye reisi Lutfi Kırdar alâkadarlara yaptığı teb Hakkınm otomobil bulunmadığmı susam ve Rumanyaya zeytin ihrac atta bu hâdiselerin neden ileri gel vesile ederek bir hastanın muaye olunmuştur. Dün, Bulgaristandan kanaviçe, diğipin esaslı surette tespitini istemiş nesine gitmediği cihetle mezkur ve bilhassa elektrik. kanalizasyon, su ve hastanın ölümüne sebebiyet verdlği makine aksamı, ziraat alâtı. çivid, saire gibi idareler tarafından açılan çu iddia edilmiş ve bu iddia üzerine çivı, tıraş bıçağı ve şapka gelmiştir. kurlann esaslı surette imlâsını ve bu Sıhhat müdürlüğünce tah'ukata gifthalât ihracat birlikleri esnada havagazi borulannın zedelen rişümişti. Yapılan tahkikat, mumaileyhin bu işte suçsuz olduğunu kongresi memesini istemiştir. Adlive de ayrıca meydana çıkaran tahkikat rapo İthalât ve ihracat birliklerinin tahkikata devam etmektedir. ru alâkadarlara bildirilmiştir. senelik heyeti umumiyelerinîn yapılmasma başlanmıştır. ADL1YEDE Sıhhî yardım ekiplerine İlk olarak çay ve kahve ithalât tacirleri birliği heyeti umumiyesi verilen malzeme An davası yapılmış, rapor ve bütçenin kabuBütlücedc oturan Madam MariBelediye Sıhhat müdürlüğü şim lünden sonra idare heyetine Hüsenin bir kovart, .dolusu arısmı aşırdif diye kadar gaz 'arama, , ternizlerae, yin İzzet Akosman, Hasan Omur, £ı iddia edil«n komşusu AbdulJahın sıhhî yardım ekipleri olmak üzere Hüsameddin Gözler, İsmail Tecimuhakemesine, İstanbul sekizinci 8 ekip teşkil etmiştir. Muavin ekip men, Ahmed Kurukahveci ve Maasliye ceza mahkemesinde dün de ler buna dahil değildir Bu ekiplerin non seçilmişlerdir. vam olunmuştur. Müddeiumumî, be her bir ferdinin teçhiz masrafı için Yarm çuval ve kanaviçe ithalât raet istemiştir. Davacı, arüarın u 111 lira sarfedilmekte, diğer bazı tacirleri birliğinin heyeti umumiyeça uça kendiliklerinden komşunun malzeme ile birlikte sekiz kişilrk bir si yapılacaktır. evine gitmeîeri imkânsız bulundu ekip 1300 liraya mal olmaktadır. ttalya ile ticaretimiz ğunu, çünkü Ziraat mektebmden Sıhhî ekipler için şimdiye kadar Hükumet, İtalya ile ticari münagelen tezkerede de yazılı olduğu gi 1.800,000 lira, gaz arama ekipleri bi arıların mart ayında uçamıya icin de 700.000 lira sarfedilmiş, her sebatın tekrar başlamasmı temin edecek bir karar vermiştir. İtalya, caklarını söylemistir. Müdafaa da ekipe bırer kamyon verilmiştir. bu 'kararla 13055'2 numaralı karar. yapılmış. muhakemenin devamı kaEvkaftan istenen vakfiyeler name hükümlerinden istifade ederara kalmıştır. Sular ve mezarlıklar Belediyeye cek ve bu snretle İtalya ile aramızDemir hırsızları devredildikten sonra Belediye ve da aynen mal mübadelesi serbest oAksarayda evvelki gece bir hur Hususi Muhasebe bu islere aid vak lacaktır. İtalyadan ithal olunacak T dacı düfc ;ânı sojnılmuş, üç çuval fiyeleri de Evkaftan isteyip dur malın bedeli Merkez Bankasına yadolusu hurda demir aşırılmıstır. maktadır. Bu vakfiyelerin rhiktarı tınlacaktır. Dükkâna girenler, yakalanmıştır 40 bin kadardır. Fa>at bir kısmı müİtalya ile yapılacak bu mal müBunlar Hamparsum ve Avadis Lsim himminin iradı kalmamıştır. badelesinden evvel bizim sipariş lerinde iki gencdir. Su'tanahmed yapmamız ve bunun İtalyan ithasulh ceza mahkemesince tevkif eŞehir Meclisine alınacak lâtçılarmca karşüanması takarrür dilniişlerdir. etmiştir. yeni aza Bilet kesmeden para alıyorlarmış Sinemacılar Verem Miicadele Cemîyetin^ Vilâyet 2,300,000 lira yardım ediyorlar Ilk tahsil için yapılan bütçe tahsis etti Hayırlı bir iş Noksan ekmekler Dün Üsküdarda Hâkimiyetimillive caddesi Hasan Fehminin fırınından 120, Boyacı sokagında Hasan Ez berin fırınından 98 kUo olmak üzere cem'an 218 kilo noksan tartüı ekmek musadere edilmiştir. Herkes bir şeyden hoşlanır.. Handan da, eve gelen yolcularm öteberisini didiklercesine karıştırmaktan sonsuz zevk duyardı. Hele bir aydır yolu beklenen kocası Necminin bavulunu altüst etmek sabırsızhğı yok mu, yüreğini o kadar titizlendiriyordu ki... Necmi bir ay var ki Avrupada idiTam seyahate çıkacaklan günü Handanın hastalanması ve mecburiyet karşısında evinde kalışı en fena tesadüf ve talih cilvesi idi. Hırsından gözleri ya şannca bunu kocasmdan aynlacağına Lşaret sanmışlardı. Bugün kocası döhüyordu. Onu is tasyonda karşılayacak kadar sıhhatli olduğunu hissediyordu. Uykusuz ge çirdiği gecenin mahmurluğunu hiçe sayıyordu. Tuvelet masasmm başına geçti, oturdu. Bir taraftan tuvaletini ya pıyor, bir tar&ftan da Necminin getireceği kremleri, rujlan, rimelleri, e sansları, pudraları düşünerek şimdiden önündekileri beğenmiyordu... Hem Necmi çılgınca sevdiği karısına bakalım neler getirecekti. Ya astragan manto.. Düşündükçe hop kalkıp, hop oturu yordu... Sirkeci ganndan Cihangirdeki apartımana kadar Handanın gözleri karınları şiş bavullarda, yüreği yavru kuş çırpmtısile heyecanda, kocasile konuşuyordu... Necminin sorduklarına kes tirmeden cevablar veriyordu. Apartımana girer girmez Necmi hizmetçi kıza işaret etti.. Bavullar salona alındı. Anahtarlar Handana verildi... Necmi kendUini koltuklardan birine bırakarak karısının çocuk şımarıklığı içindeki tecessüsüne daldı. Handan bavullardan birini açtı. Çok neş'elenmişti. Karıştırmağa başladı, her eline geçeni kocasına göstererek soruyor ve bir tarafa koyuyordu: Bu kravaüar senin mi Necmi?. Eyüb Keresteciler hattmda çalışan bazı otobüslerin müşterilerden para aldıkları halde bilet kesmedikleri öğrenilmiştir. Yapılan anî bir kontrol neticesinde bu hatta çalışan dört otobüste 23 biletsiz yolcu bulunmuş ve otobüslerin biletçileri tecziye edilmiştir. Şehir Meclisinde Fatih kazası delegesi bulunan General Refik Mü nirin yerine Meclise girecek olan Fatih delegesinin anlaşılması için Fatih kaymakamlığından intihab mazbataları istenmiştir. Bu suretle en çok rey kazanmış olan birinci yedek aza Meclise girecektir. Bu aza Meclishı yarmki içtimaına kadar davet edilmiş olacaktır. Fransa, ingilterenin mukavemeti ve evvelâ Akdenize hakimiyeti, sonra da Libyadaki muvaffakiyeti üzerine, birdenbire büyük bir siyasi ve sevkülceyşi Demir ithali için 8!0,000 ehemmiyet kazanmış, şimdilik pasif, fakat ileride aktif bir rol oynayabilecek dolar akreditif mühim bir mevki tutmuştur. Almanya, Hükumet, Amerikadan demir itFransayı kolay kolay çiğnejcmez artık. halâtı için 810,000 dolarlık akreditif vermlştir. Bugünlerde Demir İthalât Birîiğinde buyük bir tonlantı yapılarak Amerikadan yapılacak demir ithalâtının tevziatı yapüa caktır. İstanbul Vilâyeti yeni sene ük tahsil bütçesi 2,300,ÛOO lira olmak üzere tespit edilmiştir. Şehrimizde okuyanların sayısı her sene çoğalmakta ve her sene yeni mekteb açılması ve bütçeye yeni tahsisat konulması zarureti hasıl ol maktadır. Orta ve yüksek mekteb talebelerile birlikte şehrimizde tahsil eden çocuk miktarmın 130,000 olduğu anlaşılmıjtır. Vilâyet her sene şehirde ve köylerde yeni mektebler açmakta ve yeni öğretmenler tayin etmektedir. Her sene ertesi sene ilk tahsil çağına girecek çocuklar için bir anket yapılmakta ve buna göre mekteb ve sınıf temin olunmaktadır. İstanbul Vilâyeti Maarif Müdürlüğünün yaptığı en hayırlı işlerden biri de şehir civarmda müsaid mahallerde pansiyonlu Uk okullar tesisi olmuştur. Bu okullara kısmen tahsil için para veremiyecek kadar fakir olan çocuklar, ltısmen de az gelirli aile çocukları alınmaktadır. Az gelirli aile çocukları burada.S ^ 13 lira gibi cüz'î bir ücretle lehlî olarak okumaktadırlar. Şehrimizde yerli ,ve İstanbulda ikamet eden çocuklardan' ilk tahsil çağmda olanların tamamile mektebe devam ettirildikleri beyaıl qflilmektedir. Yalnız sokaklarda, köprü altında dolaşan bazı küçük çocuklara tesadüf edilmektedir ki bunların sıhhî vlŞyetleri dolayısile mektebe alınamadıkjarı anlaşıhnıştır. Bunlar ya dahijî* bir hastalıkla ve ya . hud körlük, sa^ırhk ve saire gibi haricî bir takım hastalıklarla malul bulunmaktadırlar. B% gibi çocuklarm da az çok tahsüe tâbi tutulmaları düşünül"•''''• mevci'd melt°blerden bir. ikisinin bunlara tahsis edilerek yeni metod larla, ayni zamanda hastalıklana müm İstanbul Verem Mücadele cemiyeti, Vali ve Belediye reisi Lutfi Kırdara müracaat ederek şehir dahilinde verem sanatoryomlan, verem dispanserleri inşası için bilhassa sinemaya giden halktan ufak bir muavenet talebi suretile yardım temin edilmesi için teşebbüsatta bulunmasını istemişti. Vilâyet, bunun üzerine sinema sahiblerinı daver ederek Erenköyünde Verem Mücadele cemiyetinin yaptıracağı sanatoryom binası için elde mevcud paraya zamimeten on bin liraya ihtiyaç olduğunu söylemiş ve bu paranın sinemalara gelenlere Verem Mücadele cemiyeti pullarından veril mesi suretile teminini rica etmiştiİstanbul sinemacılan dün vilâyette Vali muavjni Ahmed Kmığın yanında toplanarak şimdiye kadar sekiz bin lira topladıklannı ve bunu kısa zamanda on bin liraya iblâğ edeceklerini söylemişlerdir. Bundan sonra kendilerine gene cemiyetin diğer bir arzusu tebliğ edilmiştir. Mücadele Cemiyeti Erenköyündeki bu sanatoryomdan sonra Kasımpasada bir dispanser, müteakıben de Üsküdarda bir dispanser inşasmı istemoktedir. Sinemacılar bunu da kabul etmişler, ancak bu pullann yalnız sinemalara değil diğer içkili lokantalara da teşmilinin faydası olacağmı bildirmişlerdir. Lokantacılar da içtimaa davet edilerek bu hayırü ise istirakleri istenecektir. kün mertebe tedavisine de gayret edilmek suretile bunların da nimeti maa riften mahrum kalmamalan arzusu izhar edilmiştir. Bunlar için yeni mektebler yapürılması mevzuu bahis de çildir. Mevcudlarile iktifa edilecektir. Maarif müdürU'Çü bu kabil çocuHarın tahsîli İçin de bir tal'nutnamj Jyj zırlamaktadır. Nankörlük mü bu?..| Leman Ahıskal Hayır Handan babamızm da var, İpekli gömlekler.. Onlar da babama.. Bu yılan derisi çanta.. Derken manidar bakmıştı.. Kardeşin Neclâmn.. Handan kendini tutamadı. Tuhaf bir sesle: A!. Vallahi çok cici şey.. Neclâ burada olsaydı kim bilir ne kadar se vinirdi Lâstik top gibi sıçrar, dururdu. Bak bak bir de krokodil var.. Ya bu kimin?.. Kimin jolabilir bil bakayım.. Benim, diyeceğim ama bir türlü dilim varmıyor. Çünkü çantanm kü çüğünden hoşlandığımı bilirsin Nec lânın çantasmı sorsaydın belki.. Doğru düşündün Handan.. O çanta da annenin.. Bu ipek çorablar.. Neclâ ile senin.. Ya bu Rumen işlemeli bluz.. O da Naciye kızın.. Bavulu karıştırmakta devam eden Handan kendine aid başka bir şey bulamayınca öteki bavula sarıldı. Elile altmı üstünü yokladi. Bir beyaz karton kutu bulup çıkardı. İçinde kıymetli bir yılan derisi vardı Korkarak sordu: Peki bu çanta kimin?. Beğenirsen senin olacak.. Handan başını önüne eğerken hırçın duruşu karşısında insafsızlık olurdu. Karıştırmasına devam etti ve bavulu boşalttı.. Bütün hediyeleri yan yana dizmişti. Tuvalet eşyası çok mükemmeldi. Fakat birdenbiree durakladı.. Bunları Necmi almıştı ama, kendi istediği, astragan mantoyu getirmemişti.. Neç miye döndüt Hepsi bu kadar mı? Daha istediğin var mıydı yavrucuğum?. Aklıma gelen her şeyi aldım işte.. Handan başını önüne eğerkenhırçın çocuklar gibi dargın bir yüz takındlileri doğru uzattığı dudakları arasın dan mınldandı: Ya benim astragan manto.. Necmi derin bir: EyvahL çekti.. Bağışla Handan, dedi O kadar dalgınım ki.. Unutmuşum.. Ne ise.. Sağlık olsun. Buradan alırız Alınz ama Necmi, orada yan fiatına iyisini alabilirdin. Hem ben, bütün dostlanma gelecek mantomdan bahsettim.. Üstelik de mahcub olacağım... Handan az daha ağlayacaktı. Aksama kadar dargın dolaştı, durdu. Hele gece için için ağlıyor, kendi kendine söyleniyordu: Ben biliyorum zaten.. Beni ihmal ettikçe zevk duyuyorsun. Her şeyimi yoluna harcarım, ne istersen derhal yaparım.. Bütün bunlara rağmen kırk yılda bir şey isterim, yalvanrım, yapılmaz.. Hem öyledir. Şimdiye kadar, neyini gördüm ki senin.. Bende talih yok ki.. Neden talihsiz olacaksın Handan.. Insanın talihi bir manto ile mi ölçü lür.. Yalnız manto olsa ne iyi.. Her zaman böyle yaparsm sen.. Ben de bundan sonra senin dediklerini yapmıyacağım iştp... Bakalım kim pişman olacak.. Necmi için için gülüyordu.. Münaka§ayı ıızatmak istemedi. Arkasmı döndü =S. KUçUk hlkâye = ^ = ^ V ve uyudu. Handanın gözüne uyku girmiyordu.. Bin bir hayal kurdu. Necmiden intikam alacaktı. Her tasarladığı oyundan sonra biraz ferahladı, her intikam planından sonra biraz daha si nirleri yatıştı ve sabaha karşı uyku mahmurluğuna da'yanamadı, daldı. Sabahleyin gözlerini açmca gün ilerlemişti. Necmi gitmişti.. Naciyeyi ça ğırdı Banyoyu hazırlamasını söyledi. Suratı asıktı Banyo içinde de rahat edemiyordu.. Kendi kendine durmadan söyleniyordu: Ne talihsiz başım varmış. Arkadaşlarıma karşı rezil olacağım.. Erkeklerin sözüne inan olmaz ki.. Hepsi böyle.. Kuru kuruya sevgiden bahsederler.. Milyonlara kıyacaklannı söylerler, lâfta kalır, bir mendil almazlar.. Erkek değil mi , en iyisi.. Bu anda kapıya vuruldu. Naciye sesleniyordu: Bayan bir paketle bir mektub geldi.. Handan banyodan fırladı.. Kapı aralığmdan mektubu aldı Bir bakışta kocasmın yazını tanıdı.. Bir yandan mırıldanıyor, bir taraftan da zarfı açmış kâğıdı okuyordu... Biz kadınlar nankör yaratılıştayızBütün bir dünyayı bağışlasalar ve sonunda bir ufak isteğimiz yapıbnasa hiç düşünmeden: «Şimdiye kadar neyini gördüm ki zaten» deriz.. Sırtma bomozunu aldı. Dışarı çıktı. Naciyenin kollan arasında duran büyük kutunun iplerini çözmeden kapağını parçaladı.. Enfes bir astragan manto meydana çıktı.. Mektub elinden düşmüştü.. Naciye yan gözle okudu: "Seni bir paşa konağına yerleştireceğim,, Bayburddan iş aramağa gelen bir adamın başına gelenler Bayburddan istanbula iş aramağa gelen rencber Ahmed, Galatada dolaşırken Tekgöz Şükrü adlı bir sabıkall tarafından zarfcılık suretile dolandınlmıştır. Şükrü, Ahmede bir Paşa konağında uşakhk bulmayı ve yemek içmek, yatıp kalkmak haric ayda otuz beş liraya kendisini konağa kapılan dırmayı vadetmiştir. Bir aralık orta dan kaybolmuş, sonra gelmiş, «gittim, görüştüm, işin oldu. Ancak hastalıem olmadığına dair rapor almak lâzım» demiştir. Rencber Ahmedi, guya dok tora götürürken, yolda «üzerinde para var mı?» dive sormuş, Ahmedin ya nında otuz lirası bulunduğunu öğre nince, «doktor seni muayene ederken üzerinde bu kadar para görürse, fazla vizite ister. Ver paranı zarflayayım» diye, otuz lirayı almış, zarfa koyar gibi yapmış ve Ahmede hissettirmeden kendi cebine koymuştur. Bir yandan da tükürükleyip yapıştırdığı zarfı, Ahmede uzatmıştır. Yolda yürürlerken, Ahmedi muayene raporu için on kuruşluk pul al» diye tütüncüye gönderip, savuş muştur. Ahmed, Şükrüyü bırakt'Şı yerde bulamayınca, bir hayli beklemiş, nihayet beklemekten bıkmış, oteline dönmüştür. Neden sonra, orada zarfı açarak, para yerine gazete parcaları < Bir gecelik üzüntünün hediyesi.görünce şaşalamıştır. Polise kr^mıış, Gümrük muamelesini şimdi bitirdim.. kendisine şüphelileruı resimleri gosteBir daha talihsizliğinden gıkâyet etme rilmiı ve Tekgöz Şükrüyü tanımıştır. cicim...»