19 Aralık 1940 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

19 Aralık 1940 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 CUMHURİYET 19 Birincîkânun 1940 Millet Kürsüsünde İstiyoruz! Gıda maddelerini karıştıranların da cezası şiddetlendirilmelidir ( Ş e h i r ve Memleket Haberlerl Diş doktorları Namık Kemalin Ticaret odasmda 100 ttnctt mn otomobilleri dünkü toplantı Bunlaı a da müsaade Oda ve Ticaret Vatan şairini taziz için verilip verilmiyeceği Borsasmm bütçeleri büyük merasim Ankaradan soruldu müzakere edildi yapılacak HEM NALINA MIHINA Teşriî mechslerde sualler. hakıkate ulaşmak yolların . dan bıridir. Bu yol parlamentolu memleketlerde meb'uslar için bir «hak» olarak tanınmışur. Bızim dahill nizamnamemiz, alelâde zamaniarda bir suali şifahî, tahrirî şekillerile ve söz söyleyecek meb'usun on beş dakikadan fazla mütaleada bulunamıyacağı kayıdlarile bağlamışsa da bilhassa bütçe müzakereleri zamanında geniş ve mükerrer bir surette bu hakkın kullanılmasına müsaade etmektedir Meclisteki sualler vasıtasile icraya matuf şu veya bu hâdiseler hakkında resmî ve mes'ul Vekilden izahat alınır. O izahat Meclisçe ya kâfi görülür veya görülmez. Fakat her halde bir suale çekilmiş oîmanın veya çekilmiş olma ihümalinin mevcudiyeti icra mevkiinde bulunanları adımları üzerinde istizah derecesinde değilse de ona yakın bir tesir yapar. Meclisimiz dün, bugiinün ehemmiyetli hâdiselerinden biri üzerinde Dahiliye Vekilınin beyanatmı dinledi. Dahiliye Vekilinden şunlar sorulmuştu: 1 Askere ahnanlardan fakir olanlara yardım membalan ve bu membalardan istifade usulleri nedir? 2 Yardımdan hasıl olan para ve eşyanın fakir ailelere tevizinde tutuian usul nedir? Ve bu yolun edilâne ve memnun edici olduğuna Vekâlet kani midir? Yoksa ikmaline doğru gidilmesi düşüntilmekte midir? Mevzu çok esash idi. Askere sldığımız evlâdlara, arkadaki ailelerini devletin sıyanet kucağında bulunduğu terr.inatını vermemiz yüklendikleri vazifenin sevile sevile yapılmasında mühim amil olacağında şüphe yoktur. Bu hususun temini yani yoksul asker ailelerine bakılması keyüyetini askert mükellefiyet kanunile köy kanunu hal ve vakti ve sıhhati yerinde olanlara tahmil etmektedir. Fakat bu kanunlann yoksulluğu tespit, hasılayı muhtaclara tevzi hususunda salâhiyetli kıldığı merciler mahalle ve köy ihtiyar heyetlerile Beledivelerdir. Her köy ve kasaba ve şehV rin tuttuğu fakrı ve iktidan tahkik, tespit ve hasılâtı cibayet ve tevzi uvullerindeki kanşıklığın husule getirdiği nispetsizlik herkesin tenkid ve ıtirazma sebebiyet vermeve başlamıştı. İstarbul Bir suale Dahiliye 'Vekilinin cevabı Yazan: Refik ve Ankara şehirlerinde tutuian usullerde bile vahdet gorülmüyordu. Ankaranın bu bususta olçüsünü bekci parası teşkil ettiğine rnukabil. İstanbulda hususî bir takdire tâbi tutuluyor, Ankara memurlarının maaşlanndan tevkifat yapılmadığı halde İstanbul memurlarından tevkifat yapılıyordu. Bu Uhalüf, asekrî mükellefiyet kanununun Belediyelere, mahalle ve köylere, mülkiye memurlanna verdiği srbest takdırin tabü neticesiydi. Halkı ve idarevi böyle tesevvüşlerden kurtarmak, mükellefivetleri ahenkli bir şekle sokmakla mükellef devletten müsavi muamele istemek doğru bir şeydi. İşte bu sual, o yolun temini temennisini ihtiva etmek itibarile ,günün mühim hâdiselerinden birini teşkil ediyordu. Dahiliye Vekili Faik Öztrakın verdiği cevablar yerinde idi. Bugünkü tatbikatta fcanunların metin ve ruhuna davanıldığını gösteriyordu. Asker ailelerine vardımın bilhassa köylerde «bedenî ve aynî» olmaları hasebile ihtilâfı mucib olmıyacak derecede düzgün gjttiğini. fakat büyük şehir ve kasabalarda bazı takdir farklarının sızıltıyı mucib olduâunu söyledikten sonra «Elbette tekâmüle doğru gideceğiz. Cumhuriyetin şiarı ve şuuru budur. Eksikleri tamamlayaceğız, bu işi böyle perakende bırakmaktansa bir hükumet meselesi yapmak teşebbüsündeyiz ve hükumet bununla meşgul olmaya başlamıştır» mealinde kat'î ve teminatbahş beyanatta bulundu. Demek ki, halk işlerile yakından alâka ve alâkasını filî surette tecelli ettirmek vazifeperverliğini gösteren bir hükumetin yeni icraatına bu sual vesilesile vâkıf olduk. Türkler, kürsüde de söyledığim gibi, asker ailelerine yardım külfetinden değil, ancak bu külfetin tehmil^deki şekil ve merasim bozukluğundan ştkâyetçi olabilirler. Ruhu, mevcudiyeti. tarihi asker bir milletin, yoksul asker ailelerine yardımda bulunmak zevkinin hududu olur mu? Bu vesile ile hükumetten tekrar ricamız; bu işi zamanın nezaket ve ehemmiyetine ve bilhassa yardımların sür'atle ve şümullü surette tahakkukuna medar olmak üzere tacil etmesidir. İnce Hukumetimizin ihtikârla mücadeleye kat'l surette karar vererek muhtekırlerın cezalarını şiddetlendirmek içm kanuniarda yapılması icab eden tadilât hakkmda hazırladığı lâyiha Buyuk Mıllet Meclisinin salâhiyettar encümenınde müzakere edılmek uzeredır. Bu vesile ile bir noktayı hatırlatmak arzjjsundayız. Başta Istanbullular olmak üzere Türkiyenin büyük şehirlerı, halkının senelerdenberi mah lut yağ, karışık gıda maddeleri yemekten. sulu süt, mikroblu su içmekten sıhhatleri bozulmuş, bünyeleri harab olmuştur. Mademki ihtikâr suçlularl için kanuniarda değişiklik yapılmakta. muhtekirlerin dükkânlarınm kapatılması, sürgüne gönderilmesi, hapse atılması eezalsrı şiddetlendirilmektedir. Bu vesileden istifade olunarak yenecek. içilecek şeyleri tağşişle doğrudan doğruya umumi sıhhate kasdedenlerin de ayni ve yahud daha ağır cezalara çarptırılması için bu lâyıhaya bir madde ilâve edilmesini hükumetimizden ve Meclisimizd*tı rica ediyoruz. MOTEFERRIK Yılbaşı tatili Senebası dolayısile resmî daireler 31 kânunuevvel salı günü öğle vaktinden 1 ikincikânun çarçamba günü akşamına kadr tatil edüecektir. Iktısad haftası kapandı tktısad ve Tasarruf Haftası dün kapanmıştır. Hafta munasebetile talebe lere yazdınlan yanlar Tasarruf cemiyetine gond?rilmiştir. Muallimlerden m'jrpkkeb bir heyet, cemiyette toplanarak yazıları tetkik edecektir. Kazanan talebelere cemiyet tarafından muhtelif hediyeler verilecektir. Münakale Vekilinin dünkü tetkikleri Sehrimizde te'kiklerde bulunân Münakalât Vekili Cevdet Kerim tnced»yı dün Haydarpaşada Devlet Demiryolları Birinci Işletme müdürlüğünd* mesgul olmuştur. Vekil. öğleye kadar Birinci tşlftme müdüründen İzahat almıs, yemeŞi gar lokantasında yedikten sonra cer. muhasebe. isletme dairelerini gezmis ve bu tetkik e$nasında izahat al rmı^tır. Vekil bundan sonra Demiryolu H<rpket Memur mektebini ziyaret etMünakalat Vekili üç gündür şehri mİ7r*e vr>r>tığı tetkikler hakkında de nvstir ki: « Bu sün Devlet Demiryollarının Hıvd^rnaspHaki tesisat ser\M<;lerini tetkik ettim, Ya<;n Devlet Denizyolları tşletme^inde tetkikler yanacagım. Cıı mprtesi ve pazar günü Trakvava gidec"e5im tstannnl limanının bilnis^a eVıemmiveti biiviik ve hareketi fa'ladır Bıırada tfihmil. tp'îliye ve her türlu liman hizmetlerinin normal sartlar i'indo cerevarıı irin icab eden tedbirle'in alınnıa":ı ve fedakârl'Vlar v^pılma^ı l"7UTplnciur. Bu hususta direktifler verdim. Refik İNCE G°nc 3sirlerd°n Ca\Tid Yamaç t?rafmdan cBozVıırt mpcmua'inda cıkan bir y?7idan dolayı hakarpt dava'i acılmıstı. B'i davpva bakan tstanbul sekizinci a^liTe cera mahkemesi, mü=tear i=imle yazıvı vazan muharrir t«met Pa=!İm vp mcrrmıanm nesrivat mü.iürü «ıfatil» Sami Karavel haklarında. matbuat kanununun 27 nci madd°si d»taletiie ceza kanununun 482 nci maddesine göre altı«:ar av hanis ve vüzer lira İstanbul piyasasmın maruf bır mani kadar süren muhakemede. Rafael Eli para ce7a<:ı tr.vin etmistir Ancak bu fatura ticarethanesınde evvelki akşam ve ortakları, kendilerinin Fiat Muraka cezalar tecil olunmuştur. Diğer tarafbır cürmümeşhud yapılmış ve millî ko be komisyonu Jistesinde yazılı fiatlara tan. davacıya zararı manevî hakımmrunma kanununa muhalif hareketten a uvgun olarak mal sattıklarını, fatura dan tazminat olarak 1S0 li'a ö'orımesi, çılan davaya, dün akşam İstanbul asliye verilmemesine gelince, müşteri olarak mağazava gelen yorgancının ertesi saüniversite talebe yurdu ceza mahkemesinde bakılmıştır. Dün üniversite meclisi toolanarak Muhakeme edilenler, Fincancılarda bah tekrar gelip seten de alacağından Yusufyan hamnın alt katındaki 5 nu bahsettiğini, fatura tanziminin bu se Fstih medr°=elerinde açıla^ak vurd mebeble geciktirildiğini söylemişlerdir. <:ele=:ini tetkik etmistir. M»(>liq. to''bmaralı mağazada manifatura ticaretile işDiğer taraftan, yorgancı tarafından bü«ü yerinde bulmu^tur. Medro^e biiatigal eden Refael Eli ile ortakları Muiz lannda elektrik ve t=»hin tertibatı bir Fis ve Muizin oğlu Hayim Fistir. Bun vezneye bıraküan 690 liranın, götürü ayda bitirilecektir. Talebeler şimdilik olarak bırakıldığını. muayv^n bir heların, mağazadan yorgancıhk işlerinde vemeklerini dı^arıda yivecekler. ileride kullanmağa yarayacak manifatura alma sablaşmaya tekabül etmediğini, yorgan diSer te'i'^tla beraber lokanta da acıcrnın kendi elile bir kâğıda yazrnış ol laeaktır. Yurda yalnız fskir talebelerin ğa gelen Mısırçarşısında yorgancı Kâmil duğu fiatları kendilerinin ona söyleına kr.rar verilmi=tir. Kartala satış muamelesinde faiura verdikleri de doğru olmadığını ilâve etmedikleri ve haklı sebeb olmaksızın Bursada ekmek fiatı mişlerdir. Aynı zamanda, yorgancının murakabe komisyonunun tayin ettiği fiyazın bir cibinlik meselesindon kendiBursa fHususîi Şehrimizde atlardan fazla fiatla mal sattıkları, ihtilerine kızgın bulunduğunu, «Ben, bir ekmek fiatları salı gününden Iti kâr yaptıkları iddia olunuyordu. Tutulan gun olur, elbette sizi yakanm> diye baren (14,5) kuruşa çıkmıştır. Vazapta göre, yorgancı Kâmil Kartal, cebin rek, ta o zamandanberi kin beslediğini de zabıtaca numaraları tespit edilmiş pa ihbannda kasidle hareket ettiKini ileri limizle Parti müfettişimiz İktısad müdürlüğüne giderek Fiat Murara ile bu tacirlerin mağazasma gitmiş, sürmüşlerdir. kabe komisyonu isieri. koorjeratifmuhtelif cins kumas seçmiş ve fatura isYorgancı Kâmil, yorgancı Havdar, ko ler ve diğer iktısadî hareketler üzetemiştir. Fatura verilmeyince, «O halde tr.iser Şöıasi, memurlard^n Alâeddin ve ri^de bir tetkik vaomıslardır. fiatları bir pusula üzerine yazın» demişdaha bazı memurlar dînlenilmis, netitir Fakat bu da yapılmıyarak. «Al bir cede Müddeiumıımî. millî korunma kaArkadaşım gülerek: kâğıd, biz söyliyelim, sen yaz daha iyi» mınunun 66 ncı maddesine nazaran son KUçUk hlkflye İki uç ay evvel, dedi, gazetelerde < = diye, fiatlar yorgancıya yazdınlmışttr. tahkikatın muvakkaten icrası lâzım gel üstüste haberler çıkıyordu: «Zengin bir Kâmil Kartal, satın aldığı malın tutan disinden, her üç tacirin dc tevkifi ve dilenci daha yakalandı!» Sonra tafsiclmak üzere evvelce numaraları tespit halen Tahtakale karakolunda muhafaza lât veriliyordu: Kuv\retle silkilen şalediîmiş olan 690 lirayı vezneye bırakedilen kumaşlann. Fiat Marakabe ko varuıdan Amerikan dolarları dökülmış, mallar sarılmış, tam hamala yüVe r"i=vonunca tetkikile. kıvm»t ' e fiff müş, dıkkatle sokülen ceketinden In tileceği sırada, yorgancı, şapkasını çı rmın listedeki kıymet ve fiatlara uygıliz lıraları fışkırmış... karmak suretile, dışarıda bekleyen me sur.luk gösterip göstermediği^in araşHavadısin arkası kesildi. Ya havalar rekten ancak beş altı senemi geçire. nıurlara işaret vermiştir. Bu parola üze tlrılması isteğinde bulunrr.uştur. Mahbozulduğu için dilenciler ortadan kayrine de, komiser Şinasi ve diğer memur keme, Rafael Eli ile ortakları Moiz ve boldular, yahud da takibat gevşetildi. bildiğim bu güzel şehir, elimden zorla lar içeriye girmişler, vaziyeti zapta ge Havim Fis haklarında tevkif müzekke Benim de zengin bir dilenciye aid, acı, çekilip alınan bir sevgili gibi önümde çrmişlerdir. ı re'eri kesmiştir. Muhakeme'vrı devamı acı olduğu kadar da acayib bir hatıram damla damla eriyordu. Kararım çok feci, lâkin kat'iydi. İnvardır. Yumi beş sene kadar evveldı. Dün akşam saat on spkizden virmive ' taleb veçhile, tetkikat için kalmıstır. tihar edecektim... Karaköyün o zamanki Umumî Harbin en sıkı zamanıydı. Baküçük meydanmda hiçbir hareket yokBir kadın tramvay altında bam yeni ölmüş, merhum küçk kar tu. Dükkânlar henüz açılmamıştı. Yalİngiltereye ilk parti tütvin de§im, aylardanberi uğraşmamıza rağ kaldı men leylî bir mektebe yerleşememişti. nız soldaki nhtımda birkaç kayıkçı san. gönderildi Sözde askerdim, muayyen bir hizmete dallarmı .jmizliyorlardı. Koprüde ilerBüyük Britanya ile geçen sene yapılan Dün Sirkecide Salkımsöğüd caddeliyordum. Tam ortasından, suların en anlaşmaya müsteniden ihrac olunacak sjnde vukua gelen bir tramvay kazası aynlmamıştım. Sivil hayattaki memuriyetimden amirlerimin lâkayıdlığı yü derin olduğunu tahmin ettiğim yerintütünlerin ilk partisinin işlenmesi bitmiş neticesi bir kadıncağız agır surette ya zünden paraca hiçbir istifade görmü, den kendimi atmak istiyordum. ve 1,5 milyon kiloluk ilk parti İngiltereralanmıştır. Beşiktaşta Posta sotak 81 yordum. Aç kaldığırr.ız, diyemem, fakat Birden arkamdan bir ses işittim. Peri ye gönderilmiştir. Bunu diğer partiler numarada oturan Nadire adında orta bir çeyrek mısır ekmeğini yarım kâse masalı anlattığımı zannetmeyin, gayet tpHb edecektir. Türk tütünlerinin İngilterede geniş vaşh bir kadm, dün Salkımsöğüd cıd yoğurda batırarak nefsimizi körlettiği. tabiî bir insan sesi... Çatlak, bezgin, sefil bir ses... Yüzü gözü kapkara, üstü mikyasta istihlâkinin başlanmasından desinde karsıdan karşıya geçmek ister miz akşamlar oluyordu. Ne ise, nihabaşı perişan bir dilenci: sonra nefis tütünlerimizin Virjinya namı ken. Şişli Bevazıd hattında işleyen yet kardeşim Kadıköy Lisesine kabul Allah rızası için on para sadaka! vatman Eminin idaresindeki 191 numa edilmişti. Ben de yükün en ağırından altında toplanan Amerika tütünlerine ve mes'uliyetlisinden kurtulmuştum: Diyor ve bana tersine dönmiiş bir el tercih edileceği kanaati vardır Bu mak ralı tramvavm çarpmasına manız kal Nasıl olsa bir başımın çaresine ba uzatıyordu. Daldığım korkunc kâbus o ! sadla İngiltereye giden bu i k büyük mıştır. Nadire basmdan ağır surette karım! kadar benliğime işlemişti ki iki üç saparti hususî bir şekilde itina ile işlen yaralanmış ve ifade veremiyecek bir Diyordum. Fakat ceblerim boş, ru niye kendimi toplıyamadım. Sonra in. mıştir. halde Haseki hastanesine kaldırılmıstır hum eza ve işkence içinde idi. Kuru. siyakî bir hareketle ellerim elbisemin Müddeiumumilik ve zabıta hâdise etra yası huyum çok fenadır, kimseden borc üzerinde gezmeğe başladı. Parmaklarım Dünkü ihracat ve yardım isteyemem. Satacak hiçbir yeleğimin ceblerine daldı. Hayret... Üst Dün sehrimizden 250.000 liralık ihra fında tahkik3+q başlamıştır. şeyim kalmamıştı. Tünel başında bir cebimde tırnağımın ucuna madenî bir cat yanılmıştır. Bu meyanda İtalyaya Kış saati pansiyonda oturuyordum. Onun da iki paranın ince kenar tırtıllarının dokuna'^iceği, yumurta ve deri ihrac olunIşık maskeleme karannın tatbi buçuk lira olan kirasını iki buçuk ay duğunu hissettim. Günlerdenberi onun muştur. oradaki mevcudiyetinden kat'iyen hakatı esnasında yaz saatinin tatbi dır verememiştim. Bir sabah karanlıkta kalktım. Dima berdar değildim. Bunun için ne kıy•fcına geçilerek saatlerin blr saat İktısadî Yürüyüş ğım kadar ufuklar da sisli idi. Yüksek mette olduğunu bümiyordum. Yeşil maHabar aldığımıza göre, «İktısadî ileri ahndığı malumdur. Ankara kaldırımın merdivenlerini, bir mezar. sanın ortasma çil bir altın fırlatan kuYürüyüş» mecmuası senei devriye dan gelen heberlere nazaran yeni ığın sedlerini geçiyormuş gibi yeis ve marbazın lâkayıd ve mağrur tavrile mamunasebetile fevkalâde bir sayı senebaşmdan itibaren tekrar kıs bedbini içinde indim. Binalaruı aralı denî parayı dilencinin avucuna attım. hazırlamakta olduğundan 25 inci saati kullanılacak ve eski seneyi ğından görünen İstanbulun küçük par Mademki hayatrmm son dakikalarını sayısı ayın 21 inci cumartesi günü veni seneye ba&hyan geceyansı saçasına nemli gözlerle veda ediyordum. yaşıyordum. Bana ne lüzumu vardı? çıkacaktır. atler bir saat geri alınacaktır. ı İçinde doğduğum fakat k « r f l i r " i bile1 Yurüdüm, Dilencinin sesi arkamda ye i Dün mahkemede üç tüccar tevkıf edüdi Pîr n*»«n"»t d»»vası Millî Korunma kanununa muhalif hareket eden manifaturacı Refail Eli ve ortakları bir cürmü meshudla yakalandılar azı devlet ricali vardır ki mukadderat, onlan memleketlerine iyilikten ziyade fenalık yapmağa sürükier. Bu, onların talihsizliğinden mi, idraksizliğinden mi, yoksa uğursuzluğundan mıdır, bilmem. İşte, şu meshur Laval de, bu çeşid devlet adamlarından biridir. İkinci defadır İstanbulda işlemekte oan taksilerin Ticaret Odası meclisi dün. dört seneki Fransaya iyiük değil, fenalık tek ve çift olmak üzere münavebe ile lık intihab devresinin son içtimaını çalıştıklarına göre sarfettikleri benzinin yapmıştır. Dünkü Oda meclisinde Bor ederken adeta suç üstünde yakalanmış bunlann heyeti umumiyesinin çalı^tığı sa ve Odanın aylık mizanları tasdik e ve yuvarlanıp gitmiştir. zamana nisepetle farklı olup olmadığı dılmiş, kazanc kıyasları yapılmış ve Laval, İngiliz düsmanı, İtalyan dostu bundan sonra komisyonlara bazı aza imis; İtalya, Almanyanın muttefiki ve hakkında hükumetin belediyeden iste. intihabı yapılmıştır. diği raporun Dahiliye ve Ticaret Veİngilterenin düşmanı olduğu için, Laval Meclis bundan sonra ruznamenin en de Alman dostu olmuş. Bir devlet adamı, kâletlerine gönderildiğini ve arada emühim maddesi olan Ticaret Odası ve hemmiyetli bir fark olmamakla beraber lıatta alelâde bir yurddaş için, büyle Ticaret Borsası gelir ve gider bütçe bunun bazı mahzurları ihtiva ettiğini lerinin müzakerelerine geçilmiştir. Mü mezara kadar devam edip gidecek ecnebi vilâyetin mezkur Vekâletlere bildirdizakere sonunda Odanın 1941 bütçesi dostluklarmı veya düşmanlıklarını akğini yazmıştık. Filhakika yapılan tet. 210 155 lira ve mütevazin olarak kabıü lım almaz. Fransız milletinin bugünkü kiklere nazaran aradaki benzin farkı edilmistir. Bu bütçe geçen senekinden düşmanları. harb halinde bulunduğu Alayda ancak 5 6 tondan ibarettir. Yani 15934 lira fazlrdır. tnanya ve İtalyadır. Bu iki devlet. fırsat Ticaret Borsasmın gelir ve gider büt buldukian anda, Fransız imparatorlujrubugünkü vaziyete göre ancak bu mikçesi ise gecen sene 88 977 lira iken bu nu da, nefsi Fransayı da paylaşmak için tar tasarruf elde edilmektedir ki diğer sene 110.128 lira olarak mütevazin bir mahzurlara nazaran bu miktar ehemavladıkları gazalin cesedi yanında bekşekilde kabul olunmuştur. miyeti haiz değildir. Bu itibarla taksi Yeni Oda meclmnin zümrelere göre liyen kaplanlar gibi yere serilmiş tahdidatının kaldırılması ihtimali kuv. temsil! aza nisoeti değistirilmesine ka Fransız milletinin başı ucunda bekleşip vetlidir. rar veren meclis. bilhassa sanayicile duruyorlar. Bu vaziyette, Fransa, bu iki Bu tahdidatla birlikte doktorların orin mecliste dokuz kisi ile temsilini devletle iyi kötü bir sulh imzalamağı tomobillerine müsaade edilmi^ti. Bazı muvafık görmüştür. Şimdiye kadar düşünebilir; fakat hiçbir Fransız, Aldiş tabibleri vilâyete müracaatla bu m«cliste sanayici yedi aza bulunmakta manya ve İtalyaya sevgisinden ve dostNamık Kemal merhum idi. kayıddan istifade etmelerini istemişlerlnğundan bahsedemez; bahsederse bu Namık Kemalin doğumunun 100 üncü dir. Bunun üzerine diş tabiblerinin dokYeni meclis intihabı Fransız, düpedüz bir vatan haini olur. tor mahiyetinde olup olmadığmda te. yıldönümü munasebetile cumartesi güTicaret Odasınm yeni meclis intihabı Çünkü yarah vatanın bağrına ayağıuı reddüd hasıl olarak bunlara aid oto nü memleketimizin her tarafmda mek icin tüccarm ve sanayicilerin seçeceği basmı? düşmanlara karsı, hiçbir yurddamobillerin tah^idattan istisna edilip e teblerde, halkevlerinde, Üniversitede ikinci secimlerin intihabına dün başlanşın sevgi ve dostluk beslemeğe hakkl dimiyeceği alâkadar vekâletlerden so büyük merasimler yapılacak, vatanse mıştır. Bu gün de devam edecek ol=ın ver şairin hatırası anılacaktır. bu intihabla 40 müntehibi sani seçile yoktur. Fransanın düşmanlarile dost olan nılmuştur. ve onlan seven Fransanın düşmanı deEdebiyat Fakültesi dekanlığı tarafın. cek ve 20 müntehibi sani de Vekâlet mektir. afından intihab olunarak bu 60 kisi ŞEHİR tSLERl dan hazırlanan programa göre Üniver30 azadan mürekkeb yeni Oda mecliHakka ve adalete azçok uygun bir sulh sitedeki merasim cumartesi günü saat sini seçecektir. imzalanır, aradan yıllar geçer, yaralat Sinemalar teftif ediliyor 14 5 ta yapılacaktır. Rektör Cemil Bilkapanır, husumet havası değişir, menfaBazı sinemalarda Belediye tenbihatı sel merasimi açtıktan sonra sırasile Fiat Murakabe komisyonu atler arasmda birlik hasıl olur. O vakit hilâfına lüks yerlerin sandalyelerini ço Halıde Edib Adnan «Namık Kemal (İnğaltıp ucuz mahallerdeki sandalve ade san)>, Ali Nihad Tarlan «Vatanperver. tstanbul Fiat Murakabe komisyonu dostluktan bahsedilebilir. Yoksa, bugündini azaltmakta oldukları görülmüş, bu liği ve divanı», Ziyaeddin Fahri Fın nun yeni kadro ve teskilâtı ikmal olun kü vaziyette, muharib~ devletlerin ricali hususun teftişile ucuz mahallerin ço dıkoğlu ?Fıkirleri», Ahmed Hamdi Tan maktadır. Büro âmirliğine tayin olu arasında, şahsî dostluklar ve sevgiler olğaltılması lüzumu alâkadarlara bildi pınar «Hayaü ve san'atı mevzulu birer nan Muh'in Baç, Ankaradan direktif sa bile, millî dostluklar ve sevgilerin yeFakat ri yoktur. Bir milletin ferdleri ve devlet rilmiEtir. konferans vereceklerdir. Ayrıca talebe alarnk şehrimize dönmüştür. adamlan için, ancak kendi memleketiııe ler tarafından da Kemale aid seçme şimrli kendisi hasta bulunmaktadır. Tramvaydan athyanlar Fiat Murakabe memurlan ikişer ki dost olanlar dost, düşman olanlar düşparçalar okunacaktır. silik erurıiar halinde faaliyette bulu Dün de şehrin muhtelif semtierinde mandır. Bunun aksini benim kafam alKonferans salonunda yapılacak me. 53 kişi hareket halinde bulunan trammaz; sanınm td sizin de . rasimden sonra İnkılâb müzesinde terY»ni te'Vilâta bilhajsa «u maddeler vaya atlarnak suçundan tecziye edılmişLaval'in işte bu yersiz İtalyan sevgisitib edilen sergiye gidilecek, Rektör ser üT"'• du r "' r nası hakkında direktif tir. *i l " <' giyi açtıktan sonra burada da bir nutuk vf>r:'>!fr d d a maddeleri, gazyağı, dir ki zavallı Fransayı bugünkü haline Et fiatları mütemadiyen soylenecektir. Müteakıben sergi gezi h«n T v« pHur pamuk ve yün ipliği getirmiştir. Çünkü İtalya, Habeşistana k>>"t b " ' . verli ve ecnebi basmalar. taarruz ettiği ve elli şu kadar millet İtallecektir. yükseliyor ket°n cıvi, tfpmir. saç ve lâstik. fiatı O gün şehrimizin bütün halkevlerin. te'nit edilmemiş maddeler satış ve fi yaya karşı zecrî tedbirler tatbıkını kabul Et fiatları gittikçe yükselmektedir. ettiği zaman bu adam, Fransada iş bade bu münasebetle toplantılar yapıla atları. Bu seneki yukselism geçen seneye naşında idi. Her nedense İtalyayı sevdiğt cak, büyük şairin hayatı, eserleri anzaran yuzde on beş fazla plduğu goTicaret Vekili Mümtaz ökmen büro için, bir takım entrikalarla zecri tedbırrulmüştür. Fiat Murakabe komisyonu latılacak, şiirlerinden parçalar okuna âmırınden her on beş gündebir, doğrubu günkü toplantısmda et meselesim cak ve halkevi orkestraları tarafından dan doğruya Vekâlet makamma veri lcrin tamamile tatbikına mâni olmuş; bu tedbirler yüzünden italya ile lıarD çıktığı bestelenen eserler çalınacaktır. görüşecektir. lecek rapor istemiştir. takdirde, İngilterenin kullanmak istediği Fransız üslerini vermekten istinkâf etmiş ve nihayet İtalya, Habeş davasından muzaffer çıkmıştır. Bir yandan İngiltere ile beraber hareket ederken diğer taraftan İtalyayı tutan bu iki yüzlu siyaset, o zaman, henüz Aünanya harbe hazır bulunmadığı için, yalnız başuıa kalmış olan İtalyanın Ingiltere ve Fransa tarafından kat'î bir hezimete uğratılınasına mâni olmuştur. Eğer o vakit italyanın kolu kanadı kırılsaydı, bu harbe iştirak edemez. bir hayat menıat mücadclesine tutuştuğu sırada, Fransayı arkasından vuramazdı. Fransanın bu günkü hezimctinin en büyük mes'ullerinden biri de Laval'dir. Çünkü o zamanki iki yüzlü siyasetile İtalyayı kazanamamış, bilâkis onu kuvvetiendirerek kendi milletine en tehlikeli bir zamanda hücum edebilecek bir hale getirmiştir. Bu itibarla onun yeri Başvekil muavinliği değil, divanı âli idi. Laval, bu defa da, gene bir takım kanşık entrikalarla Fransayı, İngiltereye karşı harbetmek gibi, çifte bir ihanetc sürüklemeğe çalışmıştır: Müttcfike ıhanet, ve bu müttefikın zaferi Fransanın yegâne kurtuluş ümidi olduğu iç<n Lord konferansını verirken ve dinleyenler.» Fransaya ihanet. İlk konferansını, geçenlerde Ankarada vermiş bulunan miş otmakla beraber tiyatronun ruhunun gene eser olduğunu Bu, Fransayı mazisi ve istikbalile Intimeshur İngiliz muharrirlerinden Lord Dunfsany, dün ak kaydetmiş, maahaza teknik terakkilerin rolüne de ehem hara sevketmek demekti. Laval, bu işte ?am saat 5,30 da Beyoğlu Halkevi salonlarında «Dram» mivet vererek radyolardaki verilen temsilleri mevzuu bah muvaffak olamadı; fakat, bu cins politisetmiş ve : mevzulu bir konferans vermiştir. ka esnafı, kolayca ihtiraslarnıdan vaz « Televiziyon sayesinde çok yakın bir istikbalde, geçmezler; o, gene entrikalanna devam Kalabalık bir dinleyici kütlesi önünde verilen konferans>ta, İstanbul Vali ve Belediye Reisi Dr. Luıfi Kırdar. belki en muhteşem ve en güzel temaşa eserlerrni rahat bir imkânlannı arayacaktır. Allah, bütün Parti Başkanı Reşad Mimdroğlu, Üniversite Rektörü Cemil koltukta oturarak sevretmek kabil olacaktır» demiştir. dost memleketleri, bu gibi politika muhBilsel ve profesörler, memleketin edebiyat, ilim ve matbuat Dramın ne dialog ve ne de dekor demek olmadığını esas tekirlerinin şerrinden korusun. âlemlerine mensub bir çok zevat hazır bulunmakta idiler. unsuıu gene «mevzuum teşkil ettiğini ileri süren muharrir I^ondra, Nevyork gibi büyük şehirlerde geniş salonlarile Şekscir'den bahsetmiş ve konferansına son vermiştir. ve muhteşem dekorlarile yerlesmiş bulunan tivatrolara Bunu müteakib davetliler hazırlanan bir büfede izaz işaret eden Lord, bugünkü tiyatroda tekniğe fazla ver veril edilmislerdir. doğum yılı Bir politika muhtekiri Lord Dunfsany'nin konferansı Bir dilenciye borçluyum! niden aksetti. Önce teşekkür ve dua e diyor sandım... Sonra dikkat ettim. İhtiyar: Tuhaf şey, diye söyleniyordu, bana parlak, çarktan yeni çıkmış bir çeyrek veriyor... Halinden, tavrından o kadar zengin de gorünmüyor ama... Demek ben bu adama bilmiyerek bef kuruş vermiştim. Onunla, pekâlâ o zaman iki gün geçinebilirdim, belki canıma kıvmaya da lüzum görmezdim. A. ma, artık iş işten geçmişti. Yoluma devam etmek istedim. Fakat adam ayaklarım sürüyerek arkamdan geliyor ve mırıldanıyordu: Hey gidi genclik, paranın kıymetinin farkında mı? Verdiğim büyük ve feci kararın i çime doldurduğu ateş fışkırmak için sebeb arayordu. Döndüm: Paranın kıymetini çok iyi bilirim ama dostum, dedim, bundan sonra bana lüzumu kalmadığı için bu kadar cömerd davrandım. Halicden Sarayburnuna hafif hafif sürüklenen sulara baktım. Birden başımı kaldısınca gözlerim Üsküdara ta. kıldı. Sonra nhtıma ilişti. Orada hayat yavaş yavaş canlanıyordu. Fakat köprüde etiafımız hâlâ bir sahranm tenhalığını andırıyordu. İhtiyar boş nazarlarımdaki, tereddütlü hareketlerim^ deki manayı kavramakta gecikmemişti Yavrum, dedi, senin büyük bir derdin, fena hem de çok fena bir kararm var... Bedbaht bir insan. talihsiz bir hemcinsine acılaruu, ızUrabanm ve daha serbest dökebiliyor... Maceramı kısaca anlatırken galiba ağlamaya da başlamıştım. İhtiyarın da gözleri yaşarmıştı: Yavrum, dedi. yoksulluk yüzün. den kendini öldürmeni anlamam... İnsan nasıl olsa bir kolayını bulur. Hiç olmaz"=a benim gibi dilencilik eder... Kirli ve nasırlı elini paramparça abasınm bir kenarından sokup içerde dolaştırdıktan sonra: EvA'elâ, dedi, şu çevreğini geri al bakayımi. 34 üncü ilk mektebde bir tören Ekonomi haftası munasebetile A. Hisar 34 üncü okulda bir temsil ve onu müteakıb bir yemiş töreni yapümıştu. Bu törende Nahiye müdürü ve Hımaye cemiyeti reisi ve sair davetliler bulunmuştur. Gerek temsil ve gerek toren çok muvafiakiyetli bir şekilde icra edilmiştır. Valimize ve Maarif müdürümüze teşekkür mektubu geldi Maartf Vekâleti. îstanbul Vali ve Belediye reisi Lutfi Kırdarla Maarif müdürü Tevfik Kuta, köy mektebleri inşasında gösterdikleri faaliyetten dolayı. birer teşekkür mektubu gönde rilmiştir. ^ Yüzümü buruşturarak ve kolunu ite rek cevab verdim: Dostum ben verdiğimi geri alan soydan değilim... Sonra beş kuruş ne Bursada mahkum olan isime yarayacak?... Dilenci tüylü yüzünde iki cam nokta muhtekirler gibi parlayan gözlerini sağa sola oyBursa (Hususî) Belediyece konulnatarak: muş olan narktan yüksek fiatlarla gaz Ha, dedi, işine yarayacak bir para yağı satan bazı tüccarlar hakkında taistiyorsun... Pekâlâ... Bir can kurtar kibat yapılmaktadır. Bakkal İrf?n Sümak için bir altınımı fedadan çekinir luş, Süleyman Serif ve Rasim adındaki miyim sanıyorsun!. dört bakkal mahkeme kararile ikişer seBu sefer elini, göğsünü örten paçav ne sürgüne ve üç yüz otuzar lira para raların daha derin yerlerinde dolaştır. cezasına mahkum edilmislerdir. dı. Biraz sonra bir altın, sapsarı bir Osmanlı lirası çıkarıp bana uzattı. Tabiî almak istemedim. Niçin düşünüyorsun, dedi, ben her zaman buradayım... İşini tıkırına koyNüsbası 5 kurnstur. duğun zaman borcunu ödersin!.. •** Haric Türkiye Bir ay köprünün o tarafından geçeiçin için medim. Çünkü altmı bir tiirlü dilenciye Senelik 1400 Kx. 2700 Ki. iade edecek vaziyete girememiştim. 750 . Alü aylık 1450 • Sonra da onu yerinde bulamadım. Öl 400 > Üç aylık 800 > dü mü? Başka bir yere mi gitti? Bilmi150 . Bir aylık Yoktur. yorum. Ne zaman Kadıköy iskelesi civan gözüme çarpsa bu macerayı hem utanarak, hem de içim sızlayarak hatırlarım. Ben, bir dilenciye hayatımla Gazetemize gönderilen evrak ve yazılar neşredilsin edilmesin iade edilmeı ve birlikte bir Osmanlı lirası borcluyum! ziyaından mes'uliyet kabul olunmaz. CUNHURİTET Abone seratti} Dikkat Ahmed Hidayet

Bu sayıdan diğer sayfalar: