17 Mayıs 1940 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

17 Mayıs 1940 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

6 işlava akınları oluyor (Baf tarafı birinci tahiftde) 'CUMHURİYET" 17 Mayîs 1940 Resmî harb tebliğleri Fransız umunıî karargâhı bildiriyor: Paris 16 (a.a.) 16 mayıs Fransız tebliği: Meydan muharebesi, Namur mıntakasından Sedan mıntakasına kadar olan sahada, bir hareket harbi sekline girmiştir. Harekâtm sevk ve idaresine verilen fevkalâde ehemmîyet dolayısile devam eden muharebe hakkında şimdilik sarih tafsilât verilmiyecektir. Paris 16 (a.a.) Fransız aksam tebliği: Muharebe, heyeti umumiyesi itibarile aynı genişlikte devam ediyor. Bazı noktalarda çok şiddetli çaıpışmalar olmuştur. Bombardıman hava kuvvetlerimiz, avcı hava kuvvetlerimizin himayesinde, keşif hava kuvvetlerimizin bildirdiği düşman kollarına ve zırhlı makinelerine muvaffakiyetle şiddetli hücumlar yapmıstır. lar bütün müstahkem mevzilerini ve Monraedyden Sedan'a kadar mekmuzu sağlam bU şekilde muhafaza etmektedirler. Bu geniş cephe üzerinde sadece Vosges Voj mıntskasmda Alman ağır topçusu tarafından Maginot hattımn bir kaç büyük istihkâmı bombardıman edilmiştir. Ren üzerinde Fransız topçusu nehrin cbür kıyısmdaki Alman mevzileri üzerine j'ddetli ve tesirli tahrib ateşi açnuj ve malzeme depolarını imha etmiştir. r Askerî vaziyet * * •< Resmî tebliğlere göre vaziyet şöyle hulâsa edilebilir: 1 Şimali Belçikada: Zeland'da, Anvers'te bir kısım Holandalılar, İngilizler ve Belçikalılar, Almanlarla harbe devam etmektedirler. Burada Zeland' ile Anversteki müttefik kıt'elan temas halindedirler. Anvers'ten Luven'e ve oradan Namür'e kadar olan sahada da Almanların büyük kısmı müttefik kuvvetlerle temas halinde bulunuyorlar. Burada Almanlar taarruz etmişlerse de taatruzları durdurulmuştur. 2 Cenubi Belçikada: Namür'le Sedan arasında büyük biı meydan muharebesi başlanuş olup harekât harbi halinde devam etmektedir. Frsnsız Baskumandanlığı, şimdilik, tafsilât vemtekten içtinab ediyor. Gelen hususi habcrlere nazaran Sedan'ın şarkmda Monmedi'drn Longvi'ye kadar vaziyette tebeddül yoktnr. Fransızlar müstahkem hatlannı ve mevzilerini muhafaza ediyorlar. Sedan'da Almanlar, Fransız hatlarına evvelce girdikleri yerde, durdurulmus. hu nüfuz sahalarmı ırenişletememişlerdir. Fransızlann mukihil taarruzlan Möz boyunea ilerilemektedir. Bu kadar geniş bir sahada yapılan hareket harbi, her saat, hntta her an değisen vaziyetlerile bir müddet devam edecektir. Hareket harbinde en büyük âmil. sevk ve idare üstünlüğüdür. Düşmanın hatalarmdan istifade etmeği ve zayıf taraflarını görup çabucak orıtya yüklenmejfi bilen, ufak muvaffakiyetsizliklerden ümidsizliğe düşmiverek inadla, azimle dövüsen taraf muvaffak olacaktır. A. D. şehirleri bile tahrib ediyorlar. Louvain yeniden zalimce bombardıman edilmiştir. Namur'un dörtte üçü Alman kıtaatının hücumundan evvel tayyarelerle tahrib edilmiştir. Tirlemont ve Aerschot baştan başa harabdır. Liyej kaleleri mukavemette devam ediyorlar. Fakat şehir Alman bombardımanlarmdan çok müteessir olmuştur. Almanlar işgal ettikleri bölgelerde bulunan fabrikaları dahi esirgemiyorlar. Ougree'de çok mühim maden fabrikalarınm tamamen tahrib edildiği bildirilmektedir. ingiliz Hava Nezareti tebliğ ediyor: Londra 16 (a.a.) Hava İşleri Nezareti tebliğ ediyor: 15 mayıs gecesi, İngiliz tayyareleri, Rhin'in sarkmda Holanda ve Lüksrmburg'daki Alman kuvvetlerine mühimmat yetiştiren düşman yollarile demiryollarına karşı muazzam bir taarruz yapmıstır. Binlerce bomba atıbıuş ve yer yer yangınlar çıkarılmıştır. Bu taarruz, ingiliz tayyarelerinin harbin başlangıeındanberi yapmış oldukları en büyük taarruzdur. Londra 16 (a.a.) Hava Nezareti, bu sabah aşeğıdaki tebliği neşretmiştir: Rhin nehrinin şark sahilinde düşmanın Holanda \e Lüksemburg daki istilâ kıt'alarını takviye için kullandığı muvasala yollarına, dün gece İngiliı hava kuvvetleri büyük bir taarruz yapmışlardır. Taarruzlar, bütün gece devam ermiş ve atılan fazla mıktarda bombalar şiddetli infilâklar husule getirmiştir. Harbin bidayetindenberi İngiliz hava ordusunun yaptığı en mühim taarruz budur. Londra 16 (a.a.) Dün akçam Amirallık tarafından su tebliğ neşredilmiştir: İngilterenin Valentine muhribi, Holanda sahili açığında cereyan eden bir hava taarruzu esnasında hasara uğramış ve karay» oturmuştur. Hasarat derecesi henüz malum değilse de ehemmiyetli olmadığı tahmin edilmektedir. Almanlar Sedan'da durduruldu Londra, 16 (a.a.) Reuter ajansı üarekât hakkında saat 15 te aşafıdaki malumaU vermiştir: Alman ilerleyişinin farkl Sedan böJgesinde curdurulduğu anlaşüıyor. Bu bolgede "azıyet ağırdır, fakat tehlikeli değildir. Alrt.anlar dün öğleden sonra Namur'un şimalindcki nıüttefik kıt'alara karşı hücumlar yapnuflardır. Duşmamn bu hücumları dün gece durdurulmuş ve bazı noktalarda Meuse boyunca Fransızlar hafif bir terakki kaydetmlşlerdir. Namur'dan Sedan'a kadar uzanan bölgede vaziyet çok mılphemdir. Liege tecrid edilmiş vaziyette, k.kat mukivemete devam etmektedir. Namur da böyledir. Bu şehrin de tecrid edilmis, vaziyette oldusju anlaşıhyor. Fakat mukavemet etmektedir. Zeland'da, Waliheren'de ve Waliheren'in şarkındaki adada müttefik ve Alman kıtaatı aıasınJa muharebeler cereyan ediyor. Amsterdam ve Rotterdamdaki bütün petrol ihtiyatları inıha edilmiş ve Almanlar bu atokları ele geçırememişlerdir. Hastaneler de bombalamyor Nevyork 16 (a.a.) Fransadaki Amerika seyyar hastanesi reisi J. W. Johnson, düşman tayyarelerüıin garb cephesinde yaptıklan taarruz neticesinde dört seyyar hastane kolunun tahrib edildiğini haber vermektedir. Almanlar bir Itcdyan vapurunu da bombaladılar Londra 16 (a.a.) Havas ajansı bildiriyor: İtalyan bandıralı Koskolo vapuru, 15 mayıs günü, bir Alman tayyaresi tarafından şiddetle bombardıman edilmiştir. Vapur, batmakt'a olduğunu bildirerek sür'atle imdad gönderilme sini istemiştir. Koskolo vapurunun son uğrayacağı liman Anvers'ti. Taarruz, Holanda sahili açık'arında vuku bulmuştur. Belçika ordusu tebliğ ediyor: Brüksel 16 (a.a.) 15 mayıs, akşam tebliği: Düşmanın hafif kuvvetleri kıtaatımızla temasa geçüier. Vukua gelen musademelerde askerlerimiz, düşmnnın yaklaşma teşebbüslerini müteaddid defalar akamete uğrattılar. Düşman, muvaffskivetle tahribata uğratıldı. Kıtaatımız düşman harekâtını ciddî surettı? işkâl etti. " ' '"" "" "1""1" " Paritte yakalanan Almanlar Paris 16 (Hususî) Zabıta bu gün de Pariste yüzlerce Almanı tevkif etmiştir. Bir çok evlerde taharriyat yapılmışnr. Vilâyetlerde tevkifata devam edilmektedir. Hava defi topçumuz düşman tayyarelerinin faa'iyetine müessir sekilde mukabelede bulundu. Müteaddid Alman tayyaresi düşürüldü. Liege ka'eleri mukavemete devam etmcktedir. Anadolu Ajansının notu: Harb harekâtı hakkındaki Alman resmî tebliği bu gün ahnamamıştır. , , ,„„„„„ „ ,„ ,„„„„„„„ m m H ••"iımıııııııııııınıııııımıııııııııııııııııı,.., îngiliz tayyarelerinin faaliyeti Londra, 16 (a.a.) İngiliz hav« kuvveılerinin Maastricht civarında bulunan motörlü Alman kollarına karşı yaptığı siddetli taarruza aid tafsilât öğrenilmi|tir. Blenheün tayyarelerinden müteşekkil kuvvetli bir filo bu motörlü kolu aramağa memur edilmis. ve onun MaastrichtTongers yolu üzerinde ilerlediğini görmüştür. Zırhlı ufak arabalar ve kamyonlardan mürekkeb bir kafile saatte 40 kilometre sür'atle efrad naklediyordu. Arabalar, sık sıralar halinde ilerliyorlar ve kafilenin sonunda öndekilerden 20 metre geride daha başka arabalar gidiyordu. Blenheim tayyareleri, birblrini takiben ve süratle inerek yüksek infilâklı bombalar attılar. Bu bombalar, yollarda geniş hüfreler açarak zırhlı arabalara ağır tahribat verdirdikten, diğer taraftan, daha ufak çapta bombalar efrad arsında büyük zayiat yapmakta idi. Bu taarruz neticesinde bütün kafile durmağa mecbur oldu. Zira yol tahrib edilen tanklarm ve kamyonların 8 kilometrelik bir sahayı kaplayan enkazile tıkanmış bulunuyordu. Almanların gülünç bir yalanı Şehrin içinden Mıntakanın güzel bir kararı 19 mayıs GencUk ve Spor bayramı dolayısile İstanbul Mmtakası bir program hazırlamıştır. Mıntakayı temsilen bir heyet en eski sporcu larımızdan muallim Faila, Selim Sırrıyı, Mazhar Hocayı ve Suyolcu Mehmedi büyük gün münasebetile ıdyaret edecek ve her birine birer buket vereceklerdir. Mıntakadan başka bir heyet de hastaneleri ziyaret edecek ve Mıntak» namına hastalara sigara ve kolonya dağıtacaktır. Londra 16 (Hususî) Alman propagandası yalan haber taarruzuna başlamıştır. Snlâlılyettar İngiliz mehafilinde, İngiliz hükuıııetinin Kabir mukabil taarruza tahsis edeceğini kararlastırmaktır. Düşman hücumlarınm muhtelif nok nadaya nakledileceğine dair Alman propagantalarda aynı zamanda vuku bulduğu ve bugün dacıları tarafından yayılan haberler resmen ve kü hâdiselerin fevkalâde seri bir surette cere kat'iyetle tekzib edilmektedir. yan ettiği gözönüne alınırsa, bu eski tabiye me Pariste otobüsler musadere edildi selesinin halli kolay bir is olmadığı anlaşıiır. Paris 16 (Hususî) Bu sabah Paristeki büBununla beraber avantaj Fransızlann tarafındadır: Zira Fransızlar, arkasmda stratejik ihti tün otobüsler musadere edilmiş ve Belçika ile yatlar tam bir emniyet için bulundurulabilecek Holandadan gelen mültecilerin nakline tahsis edilmek üzere şimali Fransaya gönderilmiştir. olan Majino hattına maliktirler. Gayrimeskun sakinler! < Ve ödenekle bitireaedikleri borc! > Millî korunma kanunu olmasaydı, çoktan ev kiraları fırlamıştı ve biz de mahalle mahalle dolaşmağa başlamıştık Paris üzerine akın Paris 16 (aa.) Düşman tayyarelerinden mürekkeb bir grup bu sabah Paris banliyösü üzerine bir baskın yapmıştır. Hiçbir bomba atılmamıstır. Bir Fransız avcısı Alman tayyarelerinden birini düşürmüştür. İtalyan gazetelerinin dikkate fayan tefsirleri "I Yazan: Salâhaddin rının yükselişi, hayat pahalılığının art . masında, ekmek ve başlıca gıda maddeleri kadar, belki onlardan da fazla mü essir olabilirdi. Bu günkü normal şartlar altında bile kazanclarımızın en az yüzde yirmisini ev kirası için ayırmak mecburiyetindeyiz. Bir kaç muhtekirin önayak olmasile şu semtte ve bu semtte beliren kira te . reffüleri, alabildiğine her tarafa sirayet etmek istidadmı gösterdiği bir sırada hele şükür ki millî korunma kanunu kira cıların imdadına yetişti. Yoksa, hükumet işi sıkı tutmamış olsaydı, lstanbul, Mü tareke devrinden besbeter bir «sükna» buhranına maruz kalacaktı. O devirde ev kiralarındaki yükselişin bir dereceye kadar makul sayılabilecek sebebleri vardı. Istanbulun yansı yanmıştı. Yangın yerlerinde, henüz tek ev kurulmamış, Beyazıddan biraz ilerisi, uçsuz bucaksızlığile bir yarım çöl manzarası almıştı. «Taksim» henüz bir talimhane meyda nından ibaretti. Öyle geniş yangın yerleri vardı ki, Marmaradan bakılsa Halice kadar göz hiç bir haile raslamazdı. Yanan binaların yerlerine yenileri yapılmadığı için, halk boş ev bulmakta büyük müşkülât çekiyordu. Bu gün ise, vaziyet bambaşkadır. Halk mesken bul makta değil, boş ev ve apartımanlan biribirine tercihte müşkülât çekiyor. Müttefik hava kuvvetleri zırhlı Alman birliklerine büyük zayiat verdiriyorlar Paris 16 (a.a.) Havas ajansı, Fransız tebliğinden sonra, askeri vaziyet hakkında saat 23 te aşağıdaki malumatl vermiştir: Namur ile Sedan arasmdaki vaziyette, bu gün hiç bir terakki olmamışhr. Çarpışmalar devam etmektedir, fakat, son iki gün içindeki büyük lidüetini muhafaza eylememiştir. Sedan mıntakasmda, Fransız kıt'alan, şiddetli ^nukabil hücumlar esnasında, bazı mev2!İleri geri almışlardır. Baska yerlerde Alman hücumlan durdurulmuştur. Bundan, nisbi bir sükun ve her türlü Alman terakkisinin kat'î surette durdurulduğu manası çıkarılmamalıdır. Fmasız kumandanlığı, bu günü, iki gün evvelki şiddetli çarpışmalardan sonra muharebe tertibine ıntizam koymaya tahsis etmiştir. Takviye C Z ÜÜ tamları normal surette gelmektedir. Hava muharebesi, daima durmadan aynı şiddetile devam eylemektedir. Alman bombardrman tayyareleri müttefik avcı tayyarelerine hücum etmektedir. Müttefik hava kuvvetleri, şiddetli çarpışmalarında yalnız Alman hava or dusuna değil fakat aynı zamanda ve bilhassa Alman zırhlı cüzütamlarına mahsus zayiat verdirmektedir. Alman zırhlı eüzütamlan, her yerde, Fransız İngiliz hava kuvvetlerinin hücu•muna uğramıştır. Liege müdafileri tebrik edildi Brükjel 16 (a.a.) Kral Leopold, Liege kaleleri müdaölerine hitaben radyo ile söylediği bir mesajda, «Vatammız uğrunda sonuna kadar dayanımz.. Sizinle iftihar ediyorum» demiştir. Brüksel 16 (a.a.) Brüksel radyosu, saat 15 te Liege kaleleri müdafilerine hitaben bir mesaj neşretmiştir. Bu mesajda ezcümle söyle demektedir: Bütün Belçika milleti sizlere, düşmanın hücumlarına karşı kahramanca mücadelenize kaj r şı derin hayranlığını bildiriyor. Sizler, ırkımı zın en güzel hasletlerini temsil ediyorsunuz. Louvain halkı tahliye edildi Brüksel 16 (Hususi) Anvers'le Brüksei arasmda muharebeler bütün gün devam et miştir. Hükumet Louvain'deki ahaliyi tahliye etmiştir. 1914 harbinde Almanlar tarafından tahrib edilerek, Amerikalıların nakdî yardımile tekrar yapılan Louvain şehri ikinei defa olarak tamamen yıkılmak tehlikesine maruz bulunu yor. Alman tayyareleri bu gün Louvain'i ?id detle bombardıman etmişlerdir. Roma, 16 (a.a.) İtalyan gazeteleri, artık ödenmekle bitmiyen borc nedir? mutad bir hal almıs olan hatü harekeüerine diye sorulsa, sizi bilmem ama, benim vesadık kalarak, Meuse meydan muharebesinın safahatını, tamamile Almanya lehine bir tarzda receğim cevab §u iki kelimeden ibaret göstermektedir. İtalyan gazeteleri, Alman saldı olurdu: Ev kirası.... rışını, harbin neticesi üzerinde mühim surette Dünya gailesi omzuma yüklendiği gün. müessir olabilecek büyük bir muvaffakiyet gibi tefsir eylemektedir. Bazı Faşist muharrirlere denberi, bu borcdan yakamı kurtaramabakılırsa, Almanların Sedan mıntakasmda eide dım. Kira köşelerinde aeneler var ki, süettiği neticeler, Fransız tahkimat sisteminin a rüklenir, durunım. şılmaz olmaktan çok uzak bulunduğunu ıspat «Dünyada mekân, ahirette iman!..» etmiştir. Maamafih, bazı askerî muharrirler, ka Bunların ikisi de lüzumlu şeylermiş. Bu rilerini, Berlinden gelen haberlere bakarak ga dünyada başımı sokacak bir «mekân» zetelerin ileri sürdüğü fazla kuvvetli sözlerden elde edemediğime göre, öteki dünya için ve zamansız zafer teranelerinden tevakkiye daşimdiden ümidsizliğe düşmekte kendimi vet etmektedir. Messegero gazetesinin askerî münekkidi, Maginot hattının sarsılmasının bahis haklı görüyorum. r mevzuu olamıyacalînı soylemekte, KonrTCîaîvT•f~ «Ev sahibinin bir evi var, kiracının bin mez y l y evi var!» derler. Züğürt tesellileri arasın. nun gazetesi olan Telegrafo'nun askerî muharrida bundan daha gülünc bir şey hatınma ri de, sıkı bir mücadelenin bir kftç talfta tteifett gelmiyor. edeceğini Almanların gizlemediklerini yazmakEv sahibinin bir tek evi olabilir ama, Udır. kiracı denilen zavallı o bir tek evden de mahrumdur. Mektebler muhteliti bu gün Ankaraya gidiyor Ankara mektebleri muhtelitile 19 mayısta bir maç yapacak olan İstanbul mektebleri muhteliti bu gün öğle trenile Ankaraya gidecektir. Galatasaray, Fenerbahçe muhteliti geliyor Mısırda iki maç yapmış olan Galatasaray, Fenerbahçe muhteliti cumaıtesi sabahı şehrimiza gelecektir. tngiltere • tskoçya maçt Glaskov'da Hampden Park stadında yapılan İskoçya İngiltere maçı 1 1 berabere bitmiş' tir. İlk golü İngiliz takımı soliçi yapmıstır. Maçta 75,000 kişi bulunmuştur. Maçın hasılab Kı zılhaça verilmiştir. s Atletizm bayramtna hazırlık > İstanbul Atletizm Ajanlığından: 1 Finali 2 haziran pazar günü Fener sta dında yapılacak olan XI inci İstanbul atletizm bayramınm seçmeleri 26 mayıs pazar «abaht saat 9,30 da Robert Kollej sahasında yapılacaktır. 2 İstanbul atletizm bayramı nizamnameti mueibince bir atlet ancak iki müsabakaya da« hil olabilir. 3 Kayıd müddeti 24 mayıs cuma aksamında hitam bulur. 4 Yapılacak müsabakalar sunlardır: 100, 200, 400, 1500, 3000 metre, 110 mâniah. Yüksek, uzun, üç adım ve sırıkla atlama, gül« le, disk, cirid atmaları. 19 Mayısta oe olacak? Slovaklar bu tarihi büyük alâka ile bekliyorlar Muharebe vaziyetinde salâh Paris, 16 (Hususî) Salâhiyettar askeri mehafilde, muharebe vaziyetinde büyük bir salâh kaydedildiği temin olunmaktadır. Dün aksamdanberi tatbik edilmekte olan harekât muharebesi sayesinde Sedan mıntakasmda düşmanın ileri hareketi durdurulmuştur Bütün ihtimalleri hesablamış olan müttefik orduları Baskumandanlığı vaziyetin icab ettirdiği her nevi tedbirleri almış bulunmaktadır. Gazeteler, bu sabahtanberi Slovakyaya karçı Berlin 16 (a.a.) Alman başkumpndanlığı olan her türlü neşriyata nihayet vermişlerdir. bütün Belçika payitahtında, son günlîrde askeSiyasî mahfiller, Macar aleyhtarı tezahürleri harekât yapıldığını iddia ederek diyor ki: rin yapılacağı 19 mayıs tarihini büyük bir alâ«Eğer Belçika hükumeti, Brüksel'i harbın fecayiinden masun bulundurmak Lsteyorsa, bütün ka ile beklemektedir. askeri faaliyetlere ve istilıkâm işieıine derhal Kategat'ta bir tsveç vapuru nihayet verilmelidir.» Almanlar Brükseli bombardımana birkaç gün evvel kapanmış olan hududu, Salassagyarmat'ta bu gün yeniden açmışlardır. hazırlanıyorlar Budapeşte 16 (a^.) Slovak makamlan, Müttefikin Başkumandammn tatbik edeceği plân ; Londra, 16 (a.a.) Röyter ajansının askerî . muharriri yazıyor: General Gamelin'in halen gayesi sadece mevziî mevcudlarını ve tayyarelerini kullanarak düşmanın başlıca hücumlarını püskürtmek ve sonra en mühim stratejik mevcudlarını hangi en müsaid mmtakadan nihaî Stokholm 16 (a.a.) Sellüloz yüklü olan Bethonia adındaki İsveç vapuru, milliyeti me^Alman hududu 16 (a.a.) llav%s ajansmdan: hul bir tayyare tarafmdan Kategat'ta batırılrından, kiracılarla aralarında geçen acı Alman efkârıumumiyesini garb cephesindeki mıştır. harekât esnasında tesadüf edilmcsi melhuz müşaçarak, kiracılığı, Vapur mürettebatı, kurtulmağa muvaffak ol hâdiselerden, bahis külâta hazırlamak zarureti Berlinde hissedılme muştur. mal sahibliğine tercih edeceklerdir. Belğe baslamış gibidir. Filhakika «Eörsen Zeitung» ki, hatta hiç şüphe yok ki bu davada onşöyle yazıyor: Gümüşanede zahire fiatları ların da haklı oldukları taraflar az de «Tepeden tırnağa kadar «lâhlanmıs olan iki ğildir. inmeğe başladı demokrasiye ve onların peyklerins karşı gıri Yalnız, insafla ve âmme menfaatini Gümüşane 16 (a.a.) 24 saattenberi devam şilmjş olan mücadele esnasında ÇOK fena gün gözönünde tutarak düşünürsek karar kıllere sahid olursak dahi Alman crdusunun rüe eden yağmurlardan rençberler sevinmekte, kusasıra itimad etmekte devam evlemek lSzımdır.» rakhk dolayısile yükselmiş olan zahire fiatlan dığımız netice şu olur: Bizde kiracılık asıldır. Çünkü şehir birdenbire düşmüçtür. Gümüşane Şiran yolu Belçika şehirleri yerle yeksan üzerindeki Tersun dağının Zimon köyü civa lerde, birer eve sahib olanlarımız, mevrında çahşan mükellef amelenin yağmurdan cud nüfusun yüzde yirmisini bile bul ediliyor Brüksel, 16 (a.a.) Almanlar Belçika şe sığındığı binaya isabet eden yıldırımdan dört maz. Şu hale göre, ev ve apartıman kiraia Menfaatini bilen başka hirlerini ve hatta muharebe bölgesinde olmıyan amele ölmüş ve dört kişi de yaralanmıştır. Almanlar ümidi kesmeğe bafladılar batırıldı Şimdi, 8İz diyeceksiniz ki: Canıml Sen de i}i hep böyle ters tarafından tutarsın! Atalar sözö ile ataların kasdettiği şey şu olsa gerek: Kesesine uygun düşürdüğü her ev, kiracının kendi evi sayılır. Orada müddeti bitinceye kadar oturur, sonra işine gel mezse, başka bir eve çıkar. Ve eğer taşınma masraf ve külfetine katlanacak olursa, her sene bir ev değiştirmek suretile bir değil, bin evde de yangelip oturabi lir. Fakat, dedim ya, bu bir züğürt teselBu vaziyet karşısında, geçim jartlan lisidir! mıza nazaran zaten hayli yüksek olan Insanın, kiracı sıfatile bin eve sahib o mesken kiralanna, yeniden, zam yapıl lacağına, başkalarına kiraya verebileceği masına elbette ki göz yumulamazdı. Geçen gün, millî korunma kanununun tek evi bulunması hayırlıdırl Vakıâ; mülk sahiblerine soracak olursanız, size icablarına uygun olarak ev kiraları hak. bunun tamamile aksini söyleyecekler, kında neşredilen kararnameden, «renvergilerin ağırhğından, tamir masrafla . tier» bir dostuma bahsediyordum: Birbirine meydan okuyan boksörler Nazilli Sümer Spor kulübü boksörlerinden Zeki, 66 kilodaki bütün boksörlere meydan o. kuyarak gazetemiz vasıtasile amatör boksörler» le maç yapmak arzusunda olduğunu bildirmişti Galafasaray kulübü boksörlerinden Fahri Öz« yol, boksör Zekinin defisini kabul ettiğine daiı gazetemize bir mektub göndermiştir. Amatöı olan iki boksörün İstanbul Boks Ajanhğına mü Inan ki, dedi, bu karardan mem racaat ederek karşılaşma şartlarıru tespit et « nun olanların en başında ben vanm. meleri lâzımdır. «Neden» olduğunu da kısaca izah ede de benim gibi hareket etmesinden daha yim. Sağlam ve devamlı kiracılar, akar sa tabiî ne olabilir?..> Bu zatın kanaatinde ne dereceye ka hibleri için, aranmakla ele geçmez nimetdar samimî olduğunu pek kestiremem. lerden olmuşlardır. Kendi payıma, bu kanun neşredilme Fakat muhakkak olarak bildiğim şey şu* miş bulunsaydı dahi, ben apartımanla dur: Kararname neşredilmemiş bulunsaydı, rımdan hiç birine on para zammetmek bunca gaile arasında, bir de ucuz ev buniyetinde değildim. Çünkü senelerdenberi tecrübe ettiğim kiracılarımm yerini labilmek ümidile şimdiye kadar, çoktan başkalarına terketmek hiç işime gelmez. mahalle mahalle dolaşmağa başlamıştık! ev sahiblerinin SALÂHADDtN GÜNGÖR AŞK VE MACERA ROMANl İLK ve SON ESAD MAHMUD KARAKURD Oooo gene ağlamağa başladın Ayşe!... Sana ne oldu kızım anlamıyorum?.Konuşmağa, dokunmağa gelmiyor; herr.en gözlerin doluveriyor!... Onu omuzlarından tutup sarsıyor... Söyle çocuğum, söyle yavrum, nen var?... Mecdi onun solgun, sarı yüzünü avuçlarînın içine alarak sıkıyor. Okşayor. Avse ben seni en az baban kadar severim. Ben sana en az baban kadar yakınım!.. Senin üzerine nasıl titrediğimi, seri nasıl himaye ettiğimi bilirsin!. Benden .«^k'.ama! Gizli bir acı taşıyorsun sen için6e' .. Ayşe o zaman gözlerinî kaldırarak Mecdinin yüzüne bakıyor. Uclan kıvrık uzun kirpiklerinin üstünde, gözyaşı damlaları parlamaktadır... Ben de sizi severim efendim. Ben kendimden bile çok severim tizi diyor!.. Biliyorum Ayşe biliyorum. Ona şüphe yok!... Fakat mademki bu kadar seviyorsun beni, bu kadar kendine yakın biliyorsun, o halde niçin derdlerini, sırrını söylemek istemiyorsun bana?... Beni bir baba, bir dost, bir arkadas gibi kabul etmek lâzım Ayge!... Anlayorum, artık büyüyorsun. Çocuk değilaitı. Bir küçük kadın oluyorsun sen de!.. Bir küçük kadın gibi sen de içinde şimdiye kadar bilmediğin, şimdiye kadar anlamadığın bir takım garib ürpermeler, küçük kalbine darnla damla döküldüğünü hissettiğin, bir takım mahiyeti meçhul ince, karışık sızılar duyuyorsun!.. Korkma Ayşe, endişe etme hiç!. Her büyüyen küçük kadın, ömrünün dönen ilk senelerinde, bu şimdi senin duyduğun şüre benzer bir takım heyecanlar, ıstırablar duydular!... Bu tabiidir. Fakat onları söylemek lâzımdır ki... Ayşe birdenbire bileklerini Mecdinin avuçlarından çekerek, yan taraftaki zevtin ağaclarının altına doğru koşuyor. Hayır hayır diyor, söyleyemenı!... Ah «öyleyemem ben bu acıyı söyleye YAZAN: mem!... Israr etmeyin, sormayın! Yalvarırım size, sormayın bana bir jey beyefendi!.. Kızm kirpiklerinin ucundan yanaklarının üstüne doğru, yağmur taneleri gibi kocaman gözyaşı damlaları düşüyor. Mecdi yan hayret, yan acı karışık bir hisle, ve fakat fevkalâde müteessir olarak ona doğru yürüyor... Peki Ayşe diyor, peki sormayorum. Hiçbir şey sormıyacağım artık!.. Sırası geldiği zaman gene seninle başbaşa oturur, konuşuruz bunu!... Haydi şimdi gözlerinin yaşını sil, saçlarını topla da gidelim. Sonra evde seni merak ederler. Bak hava iyiden iyiye karardı. Kız büyük bir itaat ve tevekkülle başını bükerek, bakraçlan bıraktığı yere doğru yürüyor. Etrafgı koyu renklerle beneklenen iri kahverenkli gözlerini, Mecdinin yüzüne bakmaktan utandığı için kaldırmıyor. Daima ayaklarının ucunda tutuyor. Haydi bakalım yürü Ayşe!.. Yerden bakraçlan alarak yürümeğe başlayorlar... Dağlar kararmış, topraklar esmerleşmiş, yollar gölgelerle dolmuştur. Gökte yıldızlar parlamağa başlayor... Ustümüzjie, etrafı oyulmuş, tırtıllı küçük bir ay!... Mecdi mevzuu değiştirmek, ve araya söz karıştırmak için soruyor... Ben sana Izmire gitmeden evvel, ezberletmek üzere bir manzume yazdırmıştım Ayşe, hatırlıyor musun? Ben sana hangisini gösterir, işaret edersem, onlan ezberlemek lâzımdır!... Bir yazı, ayni muharrir ve ayni şaire aiddir diye, o muharririn bütün yazılannı, her yaş ve her görgüde insanın muhakkak bilmesi icab etmez!... Her yaşın kendine mahsus okuyacağı şeyler vardır. Sırası geldiği zaman, merak ederek ezberlediğin Ayşe gene gözlerini kaldırmadan, küFakat kız dinlemiyor, bu sefer!.. Ayni bu nevi şiirleri de öğrenir ve okursun!. çücük kırmızı dudaklarını bükerek, bir de mısraı tekrarlayarak devam edyior: Bu manzumenin içinde benim okurenin akışını, bir deniz üstünde mini mini «Gönül elindendir feryadü zarım, yamıyacağım, anlayamıyacağım ne var edalgacıkların çırpıntısını hatırlatan, ince, Şu nankör aşkımdan ben de bizarım. fendim? "licranlı bir sesle okumağa başlayor: Ruhum âzad olur belki mezarım, Onu sen takdir edemezsin!.' Ben «ömrümün nes'esiz geçti baharı! Ayaklar altında dümdüz olunca!..» bilirim. Neyleyim bahan gülsüz olunca. Mecdi hiddetle Ayşeye bakıyor: Kız, cesurane bir hamle daha yapıyor. Bir tutsam gerektir, yarü ağyan! Fakat kim öğretti sana bunları Ay Başını önüne iğerek hafif bir sesle mırılGurbet ellerinde öksüz olunca!...» şe diyor? danıyor: Mecdi hayretle başını kaldınyor: Kendim öğrendim efendim. Yoksa aşktan bahsediyor diye mi Fakat ben sana böyle bir manzume Nasıl öğreniyorsun kendin? Benim kızıyorsunuz? yazdırmadım Ayıe diyor!... Nereden çı yazdırmadığım bu manzumeleri nereden Niçin kızıyorsam kızıyorum!.. Bir karttın bunu?... buluyorsun sen?.. Kim veriyor bunları sa daha sana yazdırmadığım şürleri bulup Kız şaşırıyor. Kekeleyor. Ne diyeceği na? ezberlersen, bak söyleyeyim, fena halde ni bilmeyor. Kız, gittikçe artan bir cesaret ve gurur kulaklannı çekerim ha!.. Ha evet, affedersiniz efendim, ka la başını kaldırarak Mecdinin yüzüne ba Ama siz dememiş miydiniz demin rıştırdım. kıyor. bana, artık bir küçük kadın oluyorsun diSonra, Mecdinin daha fazla söylemesi Niçin paylayorsunuz beni, niçin bu ye?.. ne meydan vermeden, hemen başka bir kadar telâş ediyorıunuz efendim diyor? Sen küçük bir kadın değil, birdenmanzumeyi okumağa başlayor: Ne var, nihayet ayni şairin başka bir manbire büyük bir kadın olmak istiyorsun! «Sıra dağlar mordu, sular kırmızı. zumesini fazla olarak ezberlemis bulunuMecdi elindeki bakracı hiddetle sallaSulan beklerdi bir peri kızı. yorum. Bütün suçum, kabahatim bundan yarak zeytin ağaclarının bulunduğu tarafa Alnından öperken akşam yıldızı, ibaret değil mi? Talebenizin biraz daha doğru yürüyor. . Yejil gözlerine meftundur sandım.» çalışkan olması günah mıdır?.. Hem ben HDevam edecek) Evet. Mecdi bir şey söylemiyor. Yalnız din Ezberledin mi o manzumeyi? leyor... Ayşe o sırada bir an gözlerini kırKız içini çekerek, yemenisinin pullu uc parak düşünüyor. Ve sonra gene kelimelelarile, uçuk sarı yanaklannın üzerinde tit rin teker teker hecelerine basarak, ağır bir reşen gözyaşlarını kurutarak: sesle başlayor söylemeğe: Ezberledim efendim, diyor. «Gönül elindendir feryadü zanmı Oku bakayım öyle ise!. Hayır efendim hayır!... Gene yanlış Şimdi mi?. okuyorsunl... Gene karıştırıyor ve benim Şimdi ya!. yazdırmadığım bir manzumeyi s/.yieyor Peki efendim. sun!... o şiiri, sizin bana verdiğiniz kitabın içinde buldum, ezberledim!..

Bu sayıdan diğer sayfalar: