3 Mayıs 1940 CUMHURİYET Hâdlseler arasında Fransada komünistier Yeni hareket istikameti? Almanya, şimdi de Holanda hududuna asker yığıyor, şarkî Prusyadaki hazırlıklar sona erdi manlann işgali altında bulunan kısmın rı mahdud ecnebilerin kontrol altında bu da ezcümle Varşova'da ve Krakovi'de lundurulduğunu ilâve etmektedir. kahveler ve lokantalar yalnız Almanlara tahsis edilmiştir. Kahveler ve lokantalara Şarkî Prusyadaki aukeri hazırlıklar Stokholm 2 (a.a.) Reuter: Afton bunu bildiren levhalar asılmıştır. Polonbladet gazetesinin Kaunas'tan aldığı ha yalılar, ikinci sınıf vatandaş gibi telâkki berlere göre, Kaunas'a Memel'den gelen edilmekten kızgınhklanm saklamamak malumata, Memel'de ve şarkî Prusyanın tadırlar. (Bat tarafi birinci tahijede) arb zamanlannda liberal memleketler, içeride muhalefetle, dı;arıda düşmanla mücadele ederler. Büyük Harbde, Clemençeau gelinceye kadar, ihanet kertesine varan bir muhalefet Fransayı içinden yedi. Muanzları ne der»e desin, zaferi kazanan adam, du sarıdaki düşmandan evvel içeridekin! tepelemekle işe başlayan Clemençeau'dur. Bu gün de Fransa, içeride, komünist lerie mücadele ediyor. Gün geçmiyor ki, harb fabrikalanna kadar sokulan binlerce komünist, beyanname basan gizli matbaa, Fransız toprağının her bucağında kök salmış bir teşkilât ele geçmesin. 1936 seçiminde Halk cephesinin zaferinden sonra, harb çıkmcaya kadar, Fransada komünizmin nasıl tüttüğünü, nasyonalizm rüzgânna mukavemet ederek bir duman rahatlığile ortalığı nasıl kapladığını biliyoruz. Ancak harbden sonra bu tehlikeye karşı cephe alınabildi. tngilterede ihtilâl hareketinin potan . siyel kuvveti Fransadakinden daha az olduğu için komünistlere karşı mücadele daha az şiddetlidir. Fransada komünist meb'uslannın hapse mahkum olmalannı İngiliz komünistleri alenen protesto edebildiler. Fransız sağ gazeteleri de bunu protesto ediyorlar ve şöyle yazıyorlar: «Ya dostumuz lngiltere komünistleri imha eder, yahud komünistier onu. tkiden biri.» Fransız sağ gazetelerinin iddiasına göre nazilerle komünistlerin hiç bir farkı kalmamıstır ve Fransaya düsman olmak bakımından Hitler neyse Stalin de odur. Sovyetlerle anlaşmağa çalısmak, meha • retle hazırlanmış bir Alman . Rus çık mazına düşmekten başka bir fey değildir. Fakat sosyalistler bu iddianın ida oloji rekabetinden doğma bir ifratla malul olduğuna kanidirler. Komünistlerin nazilerle müjterek dava peşinde koşhıklanna inanmazlar. Fransada, sosyalist • lerle beraber buna inanmayanlar da çok* tur. Dün fransızca Istanbul gazetesînde okuduğum Paristen gelme bir telgraf, 1936 danberi her davada olduğu gibi bunda da nasyonalist Fransız gazetelerinin haklı olduğunu gösteriyor: «Emin kaynaklar. dan verilen bir habere göre», Fransız komünist partisi umumî kâtibi Maurice Thorez, Almanyada Bâde'dadır. «Hitler hükumetile müsterek faaliyette bulunduğuna ve bu hükumetin himayesi altında çalıstığına dair kat'î malumat vardır.» Şimdi bütün Fransız gazeteleri, birinci sahifelerinde komünist partisi »efinin Al . manlara hizmet ettiğini haber veriyor larmifl Bu sürpriz, 1939 ağustosunun sonunda imzalanan Alman Sovyet tecavüzsüzlük paktınm çocuğudur ve hayretten ziyade ibret mevzuudur. Şimalden ^ ^ Cenub mu ? İHEM BÜYÜK BALKAN RÖPORTAJI : 1 NALINA MIHINA Balkanlıların zihnini A kurcahyan istifham Bükreş'i dolduran gazeteci ordusu bu suale cevab bulmaya çalışıyor Zira Balkanlarda bir «şey» çıkarsa bunun Rumanyada başlavacağma umumî bir kanaat mevcud Arkadaşımız DoğtM Nttdİ bildiriyor (Baf tarafı birinci tahijede) şımalile cenubu arasında tren hattı ve hat rihini şöyle bir gözden geçirirsek bu endi ta yol da yoktur. Ve nihayet Norveç şişenin bir kuru gürültüden ibaret olmadığı maldir ve geç biten kışı çok erken başlaı. nı daha iyi görebiliriz. Bütün bunların oradaki harekâtta, bu har• ** bin zafer şartlarından biri olan, «çabuk Polonyada aşağı yukarı iki küçük haf davranma» ya mâni olacağı tabiidir. Bu ta zarfmda bitiveren ve bedbaht memle günün Klemanso'su olmak temayüllerini, ketin malum şekilde taksimile neticelenen ve elbette liyakatini de, gösteren Vinston harb ateşi, üzerine çuval atılmış bir yan Çörçil, efkârıumumiyenin fazla nikbinligın başlangıcı gibi, hemen durmuştu. Fi? ğe düşmemesi için «Norveçe asker çıkarhakika Lehistanm bir kısmına Rusya, bir makla her şey hallolunmuş değildir» derkısmına da Almanya yerleşti ve bu suret ken ihtimal bunları gözönünde tutuyordu. Yaz sonu... Demek şöyle böyle beş altı le Avrupada Almanyanın doğrudan doğruya şarkına düşen kısımda kavgalı top ay sonrası. Ve Avrupada gittikçe kuvvetrak kalmamış oldu; garbında ise bir taraf lenen yeni bir endişe canlanıyor: Acaba ta Zigfrid, bir tarafta Majino gibi, azçok Almanya bu beş altı ayı, şimaldeki harbfarklarla yekdiğerinin aynı olan, iki mu le tabir caizse iktifa ederek, sakin geazzam mÜ8tahkem mevkii, harbin bu cep çirecek mi? Belki evet, ve maalesef, belki heye intikalini imkânsız kılıyordu. Bu hal de hayır. <Evet» ise bizim, Balkanlıların, muharib olan ve olmıyan bütün Avrupa meselemiz mahdud ve malumdur. «Hamilletlerini, zamanın hususiyetlerinden bi yır» ise... Hayır ise ne olur? Almanyanın veya rini teşkil eden, üzüntülü ve korkulu teherhangi bir devletin Avrupa cenubunda reddüde düşürdü. Güzel bir harb darbı meseli, kediyi gözü var mıdır? Hitler ve arkadaşlar, dövmeğe başlamadan evvel açık bir delik veya ahpablarının, istilâ plânlarına Balbırakılmamasını tavsiye eder. Burada kanlar da dahil midirî Nihayet muharib «delik» meselâ cephe olabilir ve denebi devletlerin bizim memleketlerle alıp velir ki her iki muharib taraf da, darbı me remedikleri ne kalmıştır? Hatta muhtemel bir harbe ne sebeb gösterebilirler? selin tavsiyesine riayeti ihmal etmiştir. İki gündür, güzel devlet merkezinJe Böylece 527 milyon Avrupalıya bir ubulunduğum, Rumanyada bunları düşdzun korkulu rüya yaşatan tereddüd devresi dört ay kadar sürdü. Nihayet Rusya nüyorum. Bükreş hıncahınc dolu. Oteller, nın Finlandiyaya saldırmasile dünyaya lokantalar, umumiyetle ecnebilerin girip yeni bir nefes borusu açılır gibi oldu. Bu çıktıkları eğlence yerleri, kahveler ve saitabiri mazur görün. Zira Avrupa öyle bir re... lğne atsan yere düşmez denecek kavaziyette bulunuyor ki bugün harbetmeyi dar kalabalık. İçinde bulunduğumuz buhbir halâs çaresi addetmekte, ilk bakışta ran ne, Rumanyadaki bu seyyah bolluğu göründüğü kadar, mubalâğa olmasa ge ne? diye sormayınız. Çünkü Bükreş oteirek. tçinde yaşadığımız buhranın en feci lerini dolduran bu ecnebi kalabalığı, zevk tarafı bizatihi «harb» den ziyade «harb ve safa peşinde koşan, ve çoktandır bahtiyar yüzünü görmediğimiz, seyyahlardan edememek» aczinin doğurduğu acaib vaziyettir. bu itibarla Finlandıya harüi za münhasır bir seyyah grupudur: Gazeteciten mustaTtb Avrupada bir nevi teselli gi ler. Filhakika Bükreş gazetecile dolmuş. bi karşılandı. Ancak malum şerait dahi Başta Amerikalılar ve tngilizler olmak ülinde imzalanan Moskova sulhile ve gene zere Fransız, Italyan, Alman her cıns milazçok malum şerait dahilinde müttefik let gazetecisinden müteaddid nümuneler lerin küçük şimal memleketine yardım e var. dememelerinin neticesi olarak bu ufak Bir çoğunu lstanbulda, yahud şurada çaptaki harb tahmin ve doğrusu biraz da burada görüp tanıdığım bu yeni seyyah ümid olunduğu gibi uzun sürmedi. tipi mütemadî bir didinme halinde. Her Bu da bittikten sonra ortaya yeni ve biri, şöyle aklımıza gelenlerini az evvel evvelkilerden daha korkunc bir istifhamın yukanya sıraladığımız, suallere az çok kamburu çizildi: kat'î bir cevab bulmaya çalışıyor. Zir<», Şimal mi, cenub mu) Balkanlarda bir «şey» çıkarsa bunun RuFilhakika Almanyanın patlayabiîeceği manyada başlayacağına umumî bir kanaartık yalnız iki cihet kalıyordu: Biri şimal, at mevcud. diğeri cenub. Norveç istilâsile mukadder Rumanyanın bazı komşularile ihtilâfi' tehlike şimale sirayet etmiş oldu. Şimdiki «toprak» meseleleri var. halde Danimarka tamanjen ve Norveçin Rumanyanın, hiç şüphesiz her manasicenub kısmı Almanlann elinde. Müttefik le mükemmel bir Kral olan Karol'un çelik ler Norveçin şimaline ve ortasına asker idaresinde yekdiğerile kaynaşmış olan ve çıkardılar; daha da çıkarmakta devam e buna rağmen şu veya bu devletin menfaat diyorlar. Fakat geçen gün Avam Kama hırsile üzerinde işlemek istedikleri «ekalrasında Çörçil de söyledi: Almanvanın liyet» meseleleri var. Norveçten ihracı, ancak yaz sonlarına Rumanyanın, Avrupada meselâ Aldoğru kabil olabilecektir. manya için şimdi can daman haline gelen, Bizim kanaatimize göre Almanyanın Tunası var. Norveçten çıkarılmasile dahi «iş» elbetle Ve bütün bunlan üstünde: bitmiyecektir. Danimarkayı da almak lâRumanyanın petrolü var. zım. Ve nihayet Almanya ile müttefikleDünyanın diğer şehirlerinde az görülen rin doğru dürüst harbedebilecekleri bir bu gazeteci izdihamı, bir kısmını yazdı«kara cephesb ihdası şart. Bunun şimal ğımız bu «mesele» leri, ecnebi Tneslektaşdeki güçlüklerini takdir etmek kolaydır ve larımızın yakından takib etmek, onlann esasen orada harb bugünkü şeklile bir ne bövle söylemek kabilse içyüzünü anvi müzminleşme yoluna giriyor. Norveç lamak ihtiyacından ileri gelse grrektir te bulunan gerek Alman, gerek lngiliz Bunun için sağa sola koşup duruyorlar. Biz de öyle yapacaSız 7'fctı. Fransız kuvvetlerinin hareket üslerile rabıtaları güçtür ve ağır yapılır. Norveçin DOĞAN NADt İktısadî cephemizde bir muvaffakiyet diğer limanlarında son zamanlardaki askerî hazırlıklarm nihayete erdiği ve Alman aakerlerinin nakil ve irkâb hareke . tinin tamamen durduğu merkezindedir. Şarkî Prusyada kendisini göstermekte olan gerginlik de zail olmuştur. Bir îngMz ganbotu battt Londra, 2 (a.a.) Amirallik dairesi, 1 190 ton hacmindeki Bittern adındaki Ingiliz ganbotunun ziyaını haber vermektedir. Bu ganbot, içlerinden bir tanesi alevler içinde yere düşmüş, Alman «jomZigfrid hattında 15 bin Alman bardıman tayyarelerinin atmış oldukları bombalarm tesirile içinde çıkan yangın dondu Paris 2 (a.a.) ÇekoSlovak ajansı üzerine mürettebatı tarafından batırılnın aldığı haberlere göre, himaye idaresi mıştır. arazisi dahilindeki Alman askerlerinin Belçika müdafaa kuvvetlerini ton miktan 300 ilâ 400 bin kadar tahmin dereceye artırdt edilmektedir. Bu askerler, sık sık yer deBrüksel, 2 (a.a.) Belçika Hariciye ğiştirmektedir. Himaye idaresi mıntakasında ayrıca 80 bin kadar da Gestapo Nazm Spaak Anverste bir nutuk söylemiş ve demiştir ki: ajanı vardır. « Harbden vareste kalacağımızı saMart ve nisan ayı içinde, ÇekoSIo . vakyaya, ekserisi garb cephesinden ol nıyorum. Zira, 1940 Belçikası artık 1914 mak üzere 1 5 bin kadar asker getirilmiş Belçikası değildir. Kendi kendimizi mütir. Bunların hemen hepsinin ayakları ve dafaa etmeğe kudretimiz vardır. Ordunun ya elleri donmuştur. Zira Siegfried hat ve memleketin kudreti, müdafaa tertibatında bu kış çok soğuk yapmış ve so tının kuvvetini son derece arttırmaktağuğun şiddeti, yeni yapılmış ve kışın hiç dır.» Belçika hükumetinin, memieket dahiısıtılmamış olan mevzilerdeki fena şerait sebebile bir kat daha tesirini göstermiş linde emniyeti temin maksadile bir çok tedbirler aldığı malumdur. Komünist betir. yannameleri dağıtan ehemmiyetli bir merLehistanda Alman tazyiki kezin meydana çıkarılması üzerine bugün Paris .2 (a.a.) Alman hududundan yeniden tevkifat yapılmıştır. alınan haberlere göre. Polonyanın Al ınııınmıınııınıllllllllillllllllllllllHIIIIUIIIIIIIUIIIHinininuıuı »•< Japon Amerikan deniz rekabeti Irak ve irana giden demiryolu vrupayı saran harb badiresi içinde, gayrimuharib vaziyetLe bulunan memleketimiz için, en mühim iş, kuvvetli olmaktır. Askerlikçe kuvvetli olmak için. iktısadî bakımdan da kuvvetli olmak çaTttır; hatta belki birinci şart. Askerî kuvvetin mesnedi iktısadî kudret olduğu çok zaman ya bılınmemiş, yahud da gözden kaçınlmışlır. Bizim memlekette, bu hakikati ilk defa ortaya koyanlar, Ebedî Şef Atatürkle Millî Şef Ismet Inönü olmuştur. Bu Türk büyükleri, bir çok nutuklarında, güzel cünıleler ve kıymetli vecizelerle bu mühim nokta üzerinde durmuşlardır. Bir milletin «potenliel de guerre» dedikleri harb kudretinde, iktısadî amilier çok büyük rol oynar. En kuvvetli ordunun arkasında bozuk bir iktısadî cephe, nihayet o orduyu, zayıflata zayıflata, mağlubiyete uğratır. Bu sebebledir ki müttefikler top patlar patlamaz, Aîmanyaya karşı şiddetli bir iktısadî harb açmışlaıdır. Cumhuriyet hükumeti, iktısadî kuvve. tin ehemmiyetini takdir ettiği için, bir seneye yakın zamandanberi bu âanada bütün gayretile çalışmaktadır. Topyekun harb, her sahada harb demek olduğu için. toplann gürlediği harbe giren girmiyert bütün devletler, iktısad harbine ve onun bir cephesi olan döviz harbine. istsr isîemezv girmişlerdir. Döviz ve altını da ancak ihracat temin eder. Biz, son zamanlara gehnceye kadar, en çok Almanya ile ticaret mübadeleleri yapmakta idik. Bu vaziyet, yavaş yavaş bizi Aîmanyaya bağlamıştı. Almanyanıa bütün iktısadiyatımıza hâkim olması, çok tehlikeli bir buhranı mucib olabilirdL Bundan kurtulmağa çalıştık ve muvaffak da olduk. Bu muvaffakiyeti, 1940 ın ilk üç ayındaki ihracatımız açıkça göstermektedir. Neşredilen son bilânço, Refik Saydam hükumetinin ve Ticaret Vekili Nazmi Topçoğlunun iftihar edebileceği kadar güzeldir. Vaşington, yeni inşaat Daha iktısadî mıntakaüzerinde bir anlaşmaya dan geçirilmesi için bir kanun hazırlandı taraftar görünüyor Vaşington 2 (a.a.) ^'' Jâponyanm «muazzam zırhh> lardan mürekkeb bir filo inşa etmekte olduğuna dair olan ha berlerden bahseden Bahriye Nazm Edison, Amerika donanmasının bahrî inşaat hakkında Japonya ile malumat teatisin den pek ziyade memnun olacağım söylemiştir. Mumaileyh, halihazırda Japonyanın bahrî programı hakkında malumat elde etmesi mümkün olmadığını ilâve etmiş ve şöyle demiştir: « Bizim elde etmiş olduğumuz en sahih haber, Japonyanın en az dört zırhlı inşa etmiş olduğu haberidir.» Edison, Büyük Okyanusta yapılmış olan manevralann hava silâhının mües3İriyetini ispat etmiş olduğunu söylemiş ve bundan yeni zırhlılar inşası için ders alınması muvafık olacağım beyan etmiş ve: «Halihazırda tayyarelerin harb gemilerine olan tefevvuku gemilerin güverte köprülerinin ve toplannın daha iyi bir şekilde himaye edilmesi suretile nötralize edilmesi mümkündür.» demiştir. Ankara, 2 (Telefonla) Diyarbakırdan Iran Irak hududlarına kadar uz«nacak demiryollarına evvelce kararlaştırılmış olan güzergâhta bazı değişiklikler yapılmasına lüzum görülmüştü. Bu değişiklik hattın ayni masrafla ve teşkilât bakımından daha kolay olarak münbit sahalardan geçerek jktısadî faydalar temin etmesini de mucib olacaktır. Buna dair olan lâyiha, Meclis encümenlerinden geçti, ruznameye alındı. PEYAM1 SAFA Hazine tahvilleri İkramiye ve amorti keşidesi dün yapıldı Ankara 2 (a.a.) Maliye Vekâleti ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından: Yüzde 5 faizli ve ikramiyeli 1938 tahvillerinin bu gün 2/5/940 perşembe Merkez Bankası binasında Maliye Vekâleti, Merkez Bankası ve diğer bankalar mü messillerile noter huzurunda yapılan dördüncü ikramiye ve ikinci amorti ke şidesinde: 61079 10,000 176178 10,000 158941 ' 5,000 288342 5,000 Ankara, 2 (Telefonla) Devlet Demiryollarının Sivastaki lokomotfi ve vagon atölyesi geçen teşrinievvelin 12 sinde Münakale Vekili Ali Çetinkayanın bir nutkile açılmıştı. Bu resmi küşadın hâtırası olarak, yaptınlan madalyalar merasimde bulunan davetlilere dağıtılmıştır. Sıvas lokomotif atölyerinin küşad hatırası Mart aymda. ihracatımız 16,463,000 ira. ithalâtımız 7,418,000 liradır. Bu ayın dış ticaret muvazenesi, lehimize 9 milyon lira farkla kapanmıştır. İhracatımız, ithalâtımızın iki mislini de geçmiştir. 1939 martına nazaran, 1940 martının ihracatı 7 milyon lira fazladır. Fakat yalnız martın değil, 1940 ın ilk üç aylık ihracatı 1939 un ilk üç ayına nazaran 3 buçuk milyon lira fazladır; aynı müddetlere aid thalâtımız ise 12 milyon 594 bin lira eksiktir. Gerçi, bu ithalât noksanında, daha ziyade harb amil olmuşsa da, ortada, kendı yagımızla kavruımaK gırıı Bir vaziyet de hâdis olmuştur ki tediye muvazenemiz bakımından bunun tamamen lehimizde olduğu meydandadır. Ticaret Vekilimiz, geçenlerde, ihrac mallarımızın elimizde kalmasından değil; istihsallerimizin taleblere yetişmıyeceğinden, yani harice satacak mal bulamamaktan korkarım, demişti. Üç aylık bilânço, kıymetli Vekilimize hak verdirmektedir. İktısadî cephemizin Almanyanın hakimiyetinden kurtulması gibi mühim bir işin sarsıntısız temin edilmesi muhterem Doktor Refik Saydam kabinesinin şükranla karşılanacak muvaffakiyetlcrinden biri' dir. Von Papen gidiyor Büyük elçi, birkaç gün Berlinde kaldıktan sonra avdet edecek Rumen ticaret heyeti Londrada Londra, 2 (a.a.) Avam Kamarasında Tilea ile Rumanya ticaret heyeti azası şerefine bir öğle ziyafeti verilmiştir. Lord Şansölye söylediği nutukta Tilea'ya heyete tam muvaffakiyetler temenni etmiştir. Bundan sonra söz alan lngiliz ticaret korporasyonu reisi Lord Svvinton, bu temennilere iştirak etmiş ve lngiltere ile Balkanlar arasında ticaret münasebetlerinden bahisle şu sözleri söylemiştir: « lngiliz ticaret korporasyonu, yalnız harb zamanma mahsus olmak üzere lngiltere ile Balkanlar arasmdaki ticaret mübadelelerini arttırmak maksadile kurulmuş değildir. lngiliz hükumeti, harbden sonra da Balkan devletlerile ticaret münasebetlerini devama azmetmiş bulunuyor.» Ayrıca Atlee ile Tilea ve Rumen ticaret heyeti reisî Jordan da söz almışlardır. Bu ziyafette Iş Nazırı ve Abluka Nazırı da hazır bulunmuştur. Ankara, 2 (Telefonla) Almanyanın Ankara büyük elçisi Von Papen yann akşamki ekspresle şehrimizden hareket edecek ve Istanbul tarikile Berline numaraya 40 ar lira ikramiye ve 95 70 gidecektir. Büyük elçinin Berlinde üç dört adet numaraya da amorti isabet etmiş gün kaldıktan sonra önümüzdeki hafta nihayetlerinde gene şehrimize avdet etmiş tir. olacağı haber verilmektedir. 1§ Bankasının piyankosuda 15808 1,000 1 ,000 18084 1,000 70887 112873 .000 1.000 273272 314414 1,000 411075 ,000 lira, 9073, 73890, 134642, 195606, 202218, 207794, 259587, 282332, 284562, 335452, 351359, 353031. 412664 nu maralar 303 er lira ve ayrıca 596 adet Stok afyonlar Toprak Ofisi tarafından peşin para ve yüksek fiatla alınacak Ruzvezlt tekrar namzedliğini koyuyor Vaşington 2 (a.a.) Ruzvelt'in üçün cü defa olarak Reisicumhur intihab edilmesine taraftar olanlarla buna muanz olan Reisicumhur muavini Garner'in etrafında toplanmış bulunan muhafazakâr demokratlar arasında bir itilâf hasıl ol muş ve muhafazakâr demokratlar, bu iddialarından vaz geçmişlerdir. Şu halde Ruzvelt'in üçüncü defa olarak Reisicumhurluğa namzedliğini koymasının başhca mânii ortadan kalkmıştır. Bu itilâftan Ruzvelt, iki mühim fayda elde etmektedir: 1 Demokrat fırkasının vahdeti kurtulmuştur. Fırka, intihabata çok müsaid şerait dahilinde girecektir. 2 Ruzvelt, namzedliğini koyduğu takdirde kazanması ihtimali çok kuvvetlidir. Bu suretle George Wachington ta rafından üçüncü defa Reisicumhurluğa namzedliğini koymaktan imtina etmek suretile vücude getirilmiş olan an'ane ortadan kalkmış olacaktır. Şu halde her şey, Reisicumhurun ve receği karara bağlıdır. Londra 2 (a.a.) Reuter ajansınm verdiği bir habere göre, Kanada Başvekili Mackenzie bu gün Amerika seyahatin den dönmüştür. Başvekil Ruzvelt ve Cordell Hull ile yaptığı mülâkatlar hakkında beyanatta bulunmaktan imtina etmiştir. çekildi Ankara 2 (a.a.) Turkiye Iş Bankasının kumbarah ve kumbarasız küçük cari hesablan arasında tertib eylediği 1940 ikramiye plânınm mayıs keşidesi bugün banka merkezinde ve noter huzurunda yapılmıştır. 1000 lirahk ikramiye Izmirde 6881 numaralı Yavuza, 500 liralık ikramiys lstanbulda 845 78 hesab numarah Oğuza, iki yüz ellişer lira lstanbulda 35003 numarada Kostantine, Ankarada 21378 hesab numaralı Abdullah ve Kayseride 3427 numarada Hayrünnisaya isabet etmiştir. Yüz lira kazananlann isimlerini ve henab numaralannı ve bulundukları şehirleri de bildiriyoruz: Neclâ 6481 Ankara, Halime 11733 Ankara, Hasan Saffet 758 Antalya Na^lı, 403 Eskişehir, Abbas 1 1 36 Kars, Sabit 3377 Konya, Ulviye 3183 Zorguldak, Ahmed 53281 Istanbul, Abdülkadlr 24457 Beyoğlu, Nuriye 22144 Izmır. Bundan baska 50 ve 25 şer lira kazanan talihliler de vardır. Yunan Başvekilinin söylediği mübim nutuk Atina 2 (aa.) Atina ajansı bildiriyor: Başvekil Metaksas'ın, 1 mayıs günü, Pire'de, 350 biıı işçi ve büyük bir halk kalabalığının teşkil etüği 350 bin kişi karşısında söylediği nutkun restnî metninde, harbin akisleruıe dair aşağıdaki sözleri vardır: Başvekil, nutkunun başlangıcında demiştir ki: c Bu gün bizim için tam bir nikbiniık varsa da, bundan başka havalarda, harb dumanlarile, endişe ile, bütün beşeriyetin atisi hakkındaki musiarib düşüncelerile doludur. Zira, bu harb, beşeriyet tarihinin pördüğü öteki harblerin hepsine faiktir. Bütün beşeriyetin bilhassa asırlarca zamana samil akıbeti üzerinde müessir olacaktır. De mek oluyor ki, bütün insanların kalblerinde ve ruhlannda hüküra süren endişe haklıdır. Bi2 de bu endişeleri duymakla beraber, bir nevi tesliyetimİT: vnr ki, o da, Yunanistanın bu buhıan ortasında eskisi gibi, Büyük Harbde olduğu gibi, tefrika ve zâf içinde hulunmaması, tarihinde hakikaten nadir bulunur bir kuvvete ve ıtimada sahib devlet halinde olmasıdır.» Metaksas, nutkunun sonona doğru şöyle demiştir: , Harb, bizi, programımızın tatbikından alıkoymayacakbr. Fakat Yunani^tan, tamamiyeti ve istiklâli tehdid edildiği takdirde harbe girmek mecburiyetinde kalırsa, ki hakikî Yu nanhlar gibi karşı koyacak olduğumuz bu imtihanuı tahakkuk etmiyeceğini ümid ve temenni ederim evet, eğer Yunanistan, büyük millî gayelerle harbe iştirak ederse. 4 ağustos 1936 da çinlen programı, bu sebeble kat'iyyen elden bırakmıyaoağız. Harb ortasında büe onun tatbikına devam edeceğiz.» örfî idare kanun lâyihası Ankara 2 (Telefonla) Geçen sene Meclise verilmiş olan örfî idare kanunu encümenlerden geçerek ruznameye alındı. Belediyeler kanununda bir tadil teklifi Ankara 2 (Telefonla) Denizli mebusu Emin Aslanın belediyeler kanununun 23 üncü maddesinin 6 ncı fıkrasını değiştiren kanun teklifi alâkalı encümenlerden geçerek Meclis ruznamesine alındı. Teklifin mucib sebeblerine göre, âmme nizamî ve ahlâkî bakımdan iftira ve vazifeyi suiistimal mahkumlarının dahi belediye azalıklarına secilmemeleri tabiî olmalıdır. Bu sebeblerdir ki, fıkra şu sekle konmuştur: «Hırsızhk, dolandırıcılı, emniyeti euiistimal, zimmetine para geçirme, iflâs, iftira gibi muhilli haysiyet suçlarla mahkum bulunmamak lâzımdır.» Kanada Başvekili döndii Macar Dahiliye Nazırı düelloya davet edildi Budapeşte 2 (a.a.) öğrenildiğine göre, bu sabah Macar nazilerinin şefi Hubay, Dahiliye Nazırı Hereztes Fischer'i düelloya davet etmiştir. Bu düellonun sebebi, Macar parlamentosunda bu iki zat arasında çıkmış olan şiddetli bir münakaşadır. Ankara, 2 (a.a.) Ticaret Vekâletinden tebliğ olunmuştur: Mutavassıtlar elinde bulunan eski seneler mahsulü afyonlar geçen sene Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından verilen fiattan daha pahalıya mal olmuş bulunmasından, mutavassıtların elinde bulunan mallann kâmilen toplanamadığı anlaşılmıştır. Bunun üzerine Ticaret Vekâletince, Toprak Mahsulleri Ofisi halen mutavasBükreş 2 (Hususî, telefonla) Is sıtlar elinde bulunan 1939 ve daha evvelpanyanın Bükreş elçisi olup Ankaraya ki seneler mahsulü afyonlann peşin para tayin edilen Don Pedro de Pratt de Na\ ile ve daha yüksek fiatlarla mübayaasma touillet yeni vazifesine başlamak üzere memur edilmistir. Toprak Mahsulleri Obu gün Köstenceden Istanbula hareket fisinin mübayaa şartlan aşağıda gösterilmiştir: etti. 1 Afyonlar 1940 senesi mayıs niBulgar ajansınm tekzibi hayetine kadar Istanbul deposuna teslim Sofya 2 (a.a.) Bulgar ajansı, âdi edilmiş bulunacaktır. yelkenli kıyafetine sokulmuş A'man kaıa2 Bu müddet zarfmda getirilen afkol gemilerinin Tuna üzerinde Rusçuk yon, depoya giriş sırasile muayeneye tâBulgar limanına demirlemiş oldukları hakkında Röyter ajansınm 1 mayıs tari bi tutulacak, ince ve kabası tefrik ıdildikhinde verdi^i haberi en kat'î surette ya ten sonra usulü dairesinde nümunesi alınacak, tahlili ve bunu müteakıb tartısı ve lanlamağa salâhiyettardır. kat'î tesellümü yapılarak bedelleri ödeneBulgaristanda bir suikasd cektir. Sofya, 2 (a.a.) Trojan'daki muaz3 Muayene neticesînde magzam iplikhane bir yangın yıizünden ta şus bulunan afyonlar mübayaa edilmiyemamen harab olmuştur. Yangının bir cektir. kundakçılık eseri olduğu tahmin edilmek4 Bu afyonlar için takdir idilen tedir. Hasarat, 40 milyon leva miktarın kıymet ince toplanmtş olanların beher rnor dadır. fin derecesi 40 kuruş ve kaba toplanmış olanların beher derecesi 30 kuruştur. Majeste Irak Krahnın 5 Istanbul haricinde bulunan mutadoğum günü vassıt ve zürra elinde bulunan afyonlaAnkara 2 (Telefonla) Irak Kralı nnı bizzat Istanbula getirmedikleri rakMajeste İkinci Faysalın doğum günü do dirde afyonlarının iptidaî ve kat'î teslim layısile Irak sefiri Kâmil Geylâni ve refive tesellüm muamelesi, bedellerinin tahkası tarafından bu gece Irak sefaretinde sili için Noterden musaddak bir vekâletbir suvare verildi. Hükumet ricalimiz ve kordiplomatik davetli olarak hazır bu name ile lstanbulda münasib görecekleri bir mutemedi vekil tayin edebilirler. lundu. Yeni İspanya elçisi şehrimize geliyor