CUMHURÎYET GUNUN BÜLMACASI 12 4 4 5 T 8 11 1 Mucid hayvanlar Onlar havaîara yükselmek hünerini, dalgıclığı, zehîrli gazi insanlardan e vvel kullanmışlardır 10 II • • • • • » • m 1 Iktısadı Yürüyüş S inci Sayısı Bugün Çıktı k l l e r : 1 Nisan 1940 • 1' I 1HECIH U A S I I N m * 1 I LJL Harbde ticaret Prof. Şükrü Boban Devlet iktısadiyatının teşebbüs şekilleri ... Prof. Muhlis Ete Yerli mallarımıza konacak işaretler Prof. Dr. Hirş Evli kadın ticaret yapabilir mi? Prof. Samim Gönensay Şark ve garb vilâyetlerimizde nüfus ... Prof. Ö. Celâl Sarç Köyle fabrika Nıısret Kö'ymen Soldan sağa: Montgolfier kardeşlerin, icad ettikleri Likidite İsmet Alkan 1 Bir çeşid tiyatro piyesi kaleme alan (iki balon fikrini, ipe serili çamaşırlardan alkelime). 2 Borcunu vermek, Anadoluda bir Tüccann, fabrikatörün, çiftçinin, talebenin, esnafın, tj çinin maliye ve iktısadla alâkadar herkesin gazetesidir. dıklan rivayet edilir. Yıllık abonesi 5 liradır. Posta ile gönderüdiği takdirde muntazama n gönderilir. Fiatı 20, bayilere 15 kuruştur. Satmak isteyen taşra O tarihte, yani 1 782 senesinde, kadınkaza. 3 Her tarafa hükmü uzanan, bir hay^ ^ ^ ^ ^ ^ 0 M M ^ bayileri 5 lira kaparo gönderdikleri takdirde derhal irsalât yapıhr. ^^^^^a^*^*^*^0^0^^ lar gayet geniş eteklikler giyerlermiş. Alvan. 4 Çocuk doğurtan, zeredememe. 5 Adres: İstanbul Ankara caddesi No. 149. Posta kutusu: 656. tına ateş yakılmış bir ipe, asılı böyle bir İnce değil, çekme ve yükseltme. 6 Bir erkaç eteklik, bu kardeşlerin göziine tlişmiş. kek ismi, mâni. 7 Gramofonda çalınır, seyKumaş ince olduğu için, sıcak hava alttan WM •« A rek değil. 8 Enaz, vücudde açılan deşik. 9 girdikçe bunlar kabarıyor, havalanıyor, Modern, geçende ölen meşhur bir doktoramufakat ipe iliştirilmiş oldukları için, tekrar zun soyadı. 10 Bir harfin okunuşu, bir cins aşağı düşüyormuş. şerbet. 11 Mükemmel, bitkin ve harab. Sıcak hava ile balon uçurmak fikrini işte biı manzaranın ilhamından almışlar. Yukarı dan aşağıya: Montgolfier kardeşlerin .altında saman 1 Bir oyun (mürekkeb kelime). 2 Han ve jün tutuşturarak havalandırdıklan kâkapıcısı (iki kelime), akar su. 3 Bir hayvan ğıd balonun, o devirde nasıl büyük bir nev'i (cemi). 4 Tenbih edatı, uzak vilâyet hayret ve takdirle karşılandığı malumdur. (iki kelime). 5 Deşik açan, bir harfin okuKARADENIZ HATTINA Salı 12 de (Güneysu), perşembe 12 de (Tarı) ve pazar 16 da Karada yaşamak için yaratılmış insanm (Kadeş). Galata rıhtımından. nuşu, sicim. 6 Bir edatm tersi, bir cins kuhavaîara yükselmesi mucizeye yakın bir BARTIN HATTINA Salı 18 de (Ülgen), cumartesi 18 de (Antalya) Sirkeci rıhhiinerdi. Halbuki bu hünerin daha âlâsını, maş. 7 Bir hayvanın arkalığı, kıpkırmızı tımından. > gene karada yaşamak için, yaratılmış ateş. 8 Bir yere hareket, izah edatı. 9 İZMÎT HATTINA Salı, perşembe ve pazar 9,30 da (Uğur) Tophane nhtımınrninimini bir hayvan, koskoca insandan Süs, uydurma ve fena yapılmış üstü kapalı dan. çok daha evvel, belki milyonlarca sene MUDANYA HATTINA yer. 10 Minarenin tepesindeki, bir defa daPazartesi, salı ve pazar 9,50 de, çarşamba, perşembe ve cuSu örümceği, denizlerin alUnda evvel göstermiştir. ma 15 te (Trak). Cumartesi ayrıca 13,30 da (Marakaz). Gaha tekrar ederseniz ccilveli şekilde salına saBahçe örümceği denilen hayvan, heniiz nadlarile sıkı sıkı sarar. Bu sırada, su dilata rıhtımından. bir topluiğne başı kadar kiiçiik olduğu yav binde boğulmamasını temine kâfi gelecek lına» manasına gelir. 11 Cimri, aldanan. BANDIRMA HATTINA Pazartesi, çarşamba ve cuma 8,15 te (Marakaz). Galata ruluk çağında, yerde göke yükselen sıcak miktarda ihtiyat hava depo etmiştir. Da Evvelki bulmacanın halledümis seklî rıhtımından. Aynca çarşamba 20 de (Antalya), cumartesi hava cereyanlarının sürükleyici hassasını lar, yumurtlar, tekrar su yüzüne yükselir. 20 de (Ülgen). Tophane rıhtımından. ıo n KARABfGA HATTINA Salı ve cuma 19 da (Bartın). Tophane rıhtımından. bilir. Sıcak, güneşlı bir toprak üstünde, Dibde yumurtadan çıkan yavruların, ilk İMROZ HATTINA Pazar 9 da (Tayyar). Tophane rıhtımından. gözle görülemiyecek kadar ince, bir ağ hareketi, sevki tabiilerine uyup sudan haFİPİCİR I I 5 I I İ M İ A L Hem inkıbazı ve hem de terkibinAYVALIK HATTINA Çarşamba 15 to (Kemâl). cumartesi 15 te (Saadet). Sirked örer. Bu ağ, sıcak havanın tesirile yerden vaya çıkmaktır. Bir iki saatlik ömürleri PİGİP • İ K İ I İ N İ » İ Y İ A deki maddeler sayesinde barsaklarıhtımından. yukarı doğru uzamağa başlar. Örümcek, içinde, tabiatin, kendi hisselerine ayırdığı nn faaliyetini tanzim ile en muantZMİR SÜR'AT HATTINA Pazar 11de (Aksu). Galata nhtımmdan. Dİİ V A MİAİ1 L bu ağın bir ucuna takılıp havaîara yükse bütün nimetlcrden istifade ederler, dalMERSİN HATTINA nid inkıbaz müptelâlarını bile Salı 10 da (Erzurum), cuma 10 da (Dumlupınar). Sirkeci lir. AİL I !W A İ N İ E İ * N İ E Y gıçhklarını yaparlar, döl yetiştirip ölürler. rıhtımından. rahata kavuşturur. #** Montgolfier kardeşlerin uzun uzun uğNOT: KİE A • IIİKİI Vapur seferleri hakkında her türlü malumat, aşağıda telefon numaralan yazüı L A Her eczanede bulunur raşıp yaptıkları kâğıd balon, bahçe örümModern harbin en korkunc tarafı olan acentalarımızdan öğrenilebilir: AİN DİOİK • İ Z İ A İ I L ceğinin ezeldenberi, oturduğu yerde ya zehirli gaz bahsinde de, hayvanların in Galata Bas Acentalığı Galata rıhtımı, Limanlar Umum MüBeşiktaş icra memurluğundan: pıverdiği bu tabii balonun yanında hiç sanları yaya bıraktığını, mubalâğaya sapdürlüğü binası altında 42362 K A K1 • 1M t LİA M t Bir alacağın temini için hacız altına akalrnıyor mu? Galata Şube Acentalığı Galata rıhtımı, Mıntaka Liman Reisliğl mış olmaktan çekinmeksizin söyliyebili lınan altın bilezikler İstanbul Sandal BeA F AİBİO N E K binası altında 40133 Hayvanlar, yalnız semaya yükselmekte rim. desteninde 10/4/940 tarihine karşı geîen Sirked Şube Acantalıgı Sirked yolcu salonu 22740 Dl İ İMİA G l * RİA N A değil, denizin dibine inmekte de insanları llk defa, 1915 senesinde, Yser cephe çarşamba günü saat 13 ten 14 e kadar geçmişlerdir. Bakınız nasıl. sinde kendini gösteren bu korkunc silâhın AİL A m AİÜ İ L A N E açık arttırma suretile paraya çevrilecekDeniz altında çalışan dalgıclar, bir za imalinde kullanılan kimyevî maddeler, tır. R ! N İ O İ S İ B İ H AİN MIE mandır, içine tazyikli hava doldurulan bir asırdanberi malumdu. ö y l e olduğu Mahcuz eşyaya konan kıymetin satış pnömatik odalar kullamyorlar. Bu odala* halde, bunların hepsini bir araya getirip sırasında yüzde yetmiş beşi bulmadığı rın esası, dalgıç aleti icad edilmeden ev öldürücü bir madde yaratmak, akla geltakdirde 16/4/940 tarihine karşı gelen Dünyada En lyi İstirahat Vasıtasıdır. RAÖYO.FOT vel kullanılan dalgıç çanıdır. llk defa memişti. salı günü saat 1 3 ten 14 e kadar ayni N.ÇANTALA 1 84 I senesinde muvaffakiyetle kullanılan fELİK EŞYA Kuş tüyü yastık, yatak, yorganlannı kullananlar bunu her zaman takdir ederler. «1> Bir de, kılıfkanad nev'inden şu böcekyerde ikinci arttırması yapılacaktır. Ver.LET. SOBAL dalgıç çanı, tepeüstü kapatılıp, havasının lere bakınız: Bir düşman taarruzu karşıliraya alacağınız bir kuş tüyü yastık bunu ispata kâfidir. Fiatlarda tenzilât yapılmıştır. ITRİK MAVAO giler müşterisine aid olmak üzere alıcı AGA2I ALETLE Kuş tüyü kumaşlarının her çeşidleri vardır. Fabrika ve satış yeri: Çakmakçılarda Sandışan kaçmaması sayesinde içine su girsında, ilk yapacakları hareket, derhal arların yukarıda yazılı gün ve saatlerde oOORAF MAKİNEL dalyeciler sokak Kuş Tüyü fabrikası. miyen bardak esasından alınmış gibidir. kalarını dönüp kuyruklannı havaya dik'ULLER 23 Kuru«.HEOİYELİK ES> rada bulundurulacak memuruna müra I însanlar, suyun savletini böyle bardak tikter» sonra, düşmana doğru kokulu bir caat etmeleri ilân olunur. lar, çanlar, kutular, tiirlü türlüaletler kul mayi fışkırtmakür. Bu mayiin kokusu, lanarak yenmeğe uğraşırlarken, su örüm modern harblerin hardallı gazinin ta kenceği denilen bir hayvancık, ayni meseleyi disidir. 1 2259 sayılı kanunun tatbikma dair olan talimatnameye göre orta ticaret okullarının çoktan halletmiş bulunuyordu. Karada, Bu nevi böceklerin aynca boylulan, bu linci, 2nci, 3üncü ve 4 üncü sımfları için dört cildden müteşekkil bir <BürokomeraAfcafa* Caddaaı. 99 «7 Bartlrt alelâde, koyu renkli, çirkin bir hayvan o müdafaa silâhlarını kapalı bir odada kulVE .y.ı.l 0"'.•'•.!. Cıd 2* r siyal» kitabı yazılması müsabakaya konulmuştur. l.D.ı.4, !»••>• CaO 33 2 »ankalaf lan su örümceğini, su dolu bir cam kava lanacak olurlarsa, intişar eden keskin ko2 Müsabaka müd.deti 12/4/1940 tarihinden başlamak ve 12/2/1941 çarşamba günü aksarru 'EIEFON « 7 M TELEFOK « ? « TELf noza koyun, karnının, derhal, bir giimüş kunun, genzinizi tıkadığım hissedersiniz. bitmek üzere on aydır. yuvarlak haline geldiğini göreceksiniz. Gaz bahsinde, Amerikanın kokarcasıKOSTÜMLÜK ve PARDESÜLÜK 3 Müsabakaya iştirake karar verenler 12/11/1940 salı günü saat 15,30 a kadar bir dilekçe Suyun içinde, bir örümcek değil, iri bir nı unutmamak lâzımdır. Kedi iriliğinde ile Maarif Vekilliğine müracaat ederek bu müsabakaya girecekler defterine adlanm HAKİKİ İNGİLİZ KUMAŞLARI cıva damlası manzarası gösterir. Bu tesiri bir nevi gelincik olan bu hayvanın kuy köşelere yumurtlarlar, yumurtalannı orayazdırarak bir numara alacaklardır. Müsabakaya girenlerin yazdıkları kitabları 12/2/ almak için her yerden evvel yapan, su örümceğinin, vücudünü örten ruğu altında iki delik vardır. Bunu düş da bırakıp giderler. Kakat, ayrılmadan 1941 çarşamba günü akşamı saat 17.30 a kadar Maarif Vekilliği Neşriyat müdürlüğüne Galatada Karaköyde tüyler üzerinde suyun dibine kadar taşıdı mana karşı, arkasım dönüp de silâh ma evvel, başka arılar gibi, yavrularına, ilk teslim etmeleri veya göndermeleri şarttır. ğı binlerce hava kabarcığıdır. kamında kullandığı zaman, o iki delikten gıda olarak bal, yahud meyva içi değil, 4 Müsabakada büinciliği kazanan kitab serisi üç yıl süre ile okullarda olnıtulacak ve Maamafih, su örümceğinin hallettiği iş, şiddetle fışkıran ve tam hedefe isabette et bırakırlar. müellifine her yıl için 2400 lira telif hakkı verilecektir. İkinci çıkan kitab serisini yazana Evet, bu yabanarıları et yerler. Hem yaln.z dalgıçlıktan ibaret değildir. Suya hiçbir zaman yanılmıyan mayiin mırdar bir defaya mahsus olmak üzere birincinin müellifine verilenin bir yıllığı mükâfat olarak de taze, daha doğrusu canlı hayvan eti dalan bu hayvancık, orada bulunduğu kokusu, bütün havayı kaplar. Bu tabiî verilecektir. kumaş ticarethanesini veya müddetçe üç meseleyi, birden halleder. iperit gazının kokusile bozulan havayı olmak şartile. 5 Müsobakaya gireceklerin eserlerini üçer nüsha olmak üzere makine ile ve kâğıdların İşte, tabiatin yarattığı mahlukların ba Mesken meselesi, gazlerden tahaffuz me fazla teneffüs etmeğe gelmez. Mide buSULTANHAMAMINDA 45 No. da yalnız birer yüzüne yazılmış olarak Maarif Vekilliği Neşriyat müdürlügüne makbuz selesi ve düşmanlarına karşı korunma me lantısı, baygınlık, hatta bazan ölüm mu zısına verdiği yırtıcıhk hassası, burada büyeni açılan mağazalarıru ziyaret ediniz. mukabilınde vermeleri veya göndermeleri lâzımdır. Kitaba konulacak resim, şekil, tün dehşetile kendini gösterir. hakkaktırl selesi. grafikler ve sairenin asülarının yalnız bu nüshalardan birine ve yerlerine konulmuj Bulacağıruz en zarif Ana an, yumurtlamadan evvel, etrafSu örümceği, tatlı su yosununun yapbulunması kâfidir. Müsabakaya basılmış bir kitabla girenler de kitabın üç nüshasını ta ava çıkar ve kendı cüssesinin bir kaç raklan arasına, gayet sık, su geçmez, fa tnsanlann koltuklannı kabartan nice ih misli büyüklükte, zararsız böcekler topve hakikî verecek veya göndereceklerdir. tiraları, tabiat, ezelden beri bir çok haykat yumuşak bir ağ örer. Karada dolaşıp 6 Müsabakaya girenlerin eser müsveddelerile birlikte, eserleri kabul edildiği takdirde kumaşlarmın zengin ve şık çeşidlerinden vanlar hesabına vücude getirmiş ve onla lar. Bunları, öldürmemeğe itina ederek, topladığı hava kabarcıklannı, bu ağın içiiğnesinin zehrile, üç sinir merkezinden eserlerini ilân edilen telif hakkı mukabilinde ve her türlü tasarruf hakkından vaz hayrette kalacaksımz. ra hediye etmiştir. ne teker teker salıverir ve ağ derece deredeler. Deldiği yerlerden içeri akan zehir, geçerek Maarif Vekilliğine üç yıllık bir devre için terkettiklerini ve kitabın o derve Okyanusların sonsuz derinliklerinde, Mükemmel cins Rekabetsiz fiat. ce şişer, kabarır. Ağın etek kısımları da hayvancağızı bayıltmağa, hem de uzun içindeki her basıhşmın son tashihlerinin kendileri veya kendi mes'uliyetleri altında yere kadar indirilip dibe yapıştınldıktan elektrik ışıkları saçarak dolaşan böcekler, nıüddet baygın yatırmağa kâfidir. tayin edecekleri diğer bir zat tarafmdan yapılacağını gösterir noterlikten tasdikli bir Zayi 1318 senesinde Davudpaşa yıldınmlar yağdırarak düşmanlarını öldüsonra, su örümceği, yüksük biçiminde, içi taahhüd senedi vermeleri de lâzımdır. Bu işi bitirdikten sonra, yumurtalan rüştiyesinden aldığım şehadetnamemi zaren balıklar yaşıyor. Ternöv sularında yabol ve temiz hava dolu, aydınhk ve haricî nı, kurbanının göğsü üzerine yumurtla yi eyledim. Yenisini çıkaracağımdan es7 Kitablarda bulunması lâzım gelen pedagojik ve teknik vasıflan gösteren şartname ile şayan mürekkeb balığının, kendisini giztehlikelere karşı muhafazalı bir yuvaya lemek için vücudünden döktüğü tabiî mü yan yabanarısı, doğmadan rızkını hazır kisinin hükmü yoktur. noteriige tasdik ettirilecek taahhüd senedinin formülü Maarif Vekilliği Neşriyat müladığı yavrularını Allaha emanet eder ve yerleşmiş bulunur. dürlüşünden alınabilir. Mektubla isteyenlerin bir kuruşluk posta pulunu da birlikte rekkeb, tayyarelerimizin serptiği sun'i sisDavudpaşa rüştiyesi 1318 senesi meuzaklaşır. Su örümceği kadar hezarıfen bir de su ten başka bir şey midir? göndermeleri icab eder. «1149> (1880) zunlarından 695 numaralı Mehmed Filhakika, yumurtalar açılır açılmaz, sineği vardır. Dişisi, yumurtalannı su dibiSudan karaya dönelim. Meşhur böcek Hamdi oğlu Ahmed Behiç ne bırakır. Bunun dalgıçlığı, çok basit ol mütehassısı Fabre, yabananlarının hayatı yavrular, gıdalarını elaltmda hazır bulurZayi Dinar ilk mektebinden 927 makla beraber, su örümceğinkinden zi nı tetkik ederken, çok dikkate değer hâ lar ve bu nokta boyunda dev yavrulan, göğsüne bindikleri yarı baygın iri hayva senesinde aldığım şehadetnamemi zayi yade insanlann usulüne yakındır. diseler görmüştür. nı didikleye, didikleye bitirirler. ettim. Yenisini alacağımdan hükmü yokDişi su sineği, yumurtlamak üzere durBu arıların bazı nevileri vardır ki yavtur. Ali Kemal Aydın H. BILGİÇ gun suya dalacağı zaman, vücudünü ka rularını tanımazlar. Yer altında, kuytu Yüncülüğümüz Şükrü Esmersoy Türk İktısad cemiyeti Aslan Tufan Izmit ikinci kâğıd fabrikası Selim Cavid Cihan matbuatmdan iktibaslar Virgül On beş günlük piyasa vaziyeti F. Ü. BVNDAN BAŞKA: İktısad cemiyeti haberleri, Konjonktür nazariyeleri, Orman umum müdürünün «İktısadî Yüriiyüş» e beyanatı, esnaf sayfalan, Anadolu ve Trakya haberleri ... MIRATON I Devlet DenizyoUan iflcf c O. ilânlan 1 nisandan 8 nisana kadar muhtelif hatlara kalkacak vapurların isimleri, kalkış gün ve saatleri ve kalkacakları rıhtımlar INKIBAZ MIRATON GRENLERI tı m z i • • • • KUŞ TÜYÜ Yastık, Yatak, Yorganları ÂRAMADAN Maarif Veküliğinden: YORULMADAN J. MOTOLA ve mahdumları îngiliz uksüreniere: Katran Hakkı Ekrem \ Hakkı Katran pastilleri de vardır. / ler geçirmiş ve nihayet muztar kalarak hizmetimize girmeğe razı olmuş!.. Peki ne maaş veriyorsunuz bu adama? Vergisi ve oturacağı yer bize aid olmak üzere ayda yüz yirmi lira veriyoruz efendim. Zaten bekâr. Tek bir validesi var. Çiftliğin küçük köşkünü de ona tahsis ettik. Genc kadın elindeki kalemi dudaklannın arasına götürerek bir müddet düşünüyor. Hiddetle: Eşref Bey diyor, bu adam hakkında bazı şikâyetler aldım. Onun için bu mevzu etrafında sizinle biraz konuşmak istiyorum. Kaba, haşin, hatta biraz ter biyesiz bir adam diyorlar. Galiba oradaki işçilerimize fena muamele yapıyormuş. Onun için... Vallahi bilmem amma hanımefendi; böyle terbiyesiz bir adama benzemi yor. Ben bir çok defalar kendisile temas ettim. Vâkıa biraz sert, haşin amma çok vazifeşinas, ve sonra çok namuslu bir zat... Çiftliğiniz iki ay içinde tamamıîe değişti. Bu kıymetli ve büyük araziniz bu adamm sayesindedir ki, ancak bu gün bir çiftlik manzarası almağa başhyor. tddia ettiğine göre hasılatı da bir misli artıra bilecekmiş!.. Sanki çiftliğim esasen ne hasılat yapıyor ki, Eşref Bey? {Devam ediyor) Peki hanımefendi. lâciverd gözleri, mat esmer yüzünün üze Bu çiftliği kim idare ediyor Eşref Şu lâmbaları da yak! rine hüzünlü gölgeler serpiyor. Bey? Kız, lâmbaları yakıyor. Odanın içi, geBu akşam çok sinirli olduğu belli, bü Efendim iki aydanberidir Mecdi yük fakat o nispette cazib ve manalı ağ niş tatlı bir ışıkla doluyor. Bey isminde bir zat idare ediyor. Ondan zının üzerinde, ucları biraz kalkık gibi Eşref Beyi çağırtmıştım, ne oldu? evvelki müdürün hesablannda bazı yolduran burun delikleri, her nefes alışında Bilmiyorum efendim. suzluklar bulunmuştu. Vazifesine nihayet hiddetli hiddetli açılıp kapanıyor... Sor bakalım, nerede kaldı, daire verdik. Size arzetmiştim amma, ihtimal unutmuş olacaksınız!.. Bu dudakları kalın büyük ağız, ve bu sinde değil mi? Peki efendim. büyük ağzın üstünde uçları kıvrılmış bu Ne gibi yolsuzluklar? YAZAN: Kız çıkıyor. run kapakları, bu taze kadın yüzüne vah Süt satışından bir kaç yüz lira açığı ESAD MAHMUD KARAKURD şi bir güzellik veriyor. İki dakika... çıktı. Sonra vazifesile de pek alâkadar Kapı hafifçe vuruluyor: Bir aralık hiddetle yerinden kalktığını bir adam değildi. Onun zamanında çift Girinizl.. görüyoruz. Karşısında genc bir kadın var. Araba o sırada içi su dolu bir hendeği dar uzayor. lik bir hayli ihmal edilmiş bulunuyordu Bu sefer içeri uzunboylu, zayıf, soluk efendim. Pirinc tokmakları pınldayan kocaman Ona bakarak: atlayarak, birdenbire üstü taş döşemeli Nazlı çabuk aşağıya telefon et, Eş benizli bir adam giriyor. Mütebessim bir bir yola çıkıyor... Uzaklarda küçük fener demir kapılar... Çakıl taşı döşeli uzun Peki bu yeni müdürü nereden bulçehre ile ağır ağır yürüyerek masanın öyollar... Ve dallarında binlerce kuşun öt ref Bey buraya gelsin diyor. ışıklan... dunuz? tüğü küçük murabba şeklinde çam koEşref Bey dediği adam, kendisinin hu nüne doğru geliyor. Galiba Kısıklıya geliyoruz değil mi Efendim, merhum pederinizin yaruları... susî müşaviridir. Yaşlı, namuslu ve da Buyrun Eşref Bey, sizi rahatsız etbaba? Fenerler yanıyor bakf.. tim. Fakat bazı öğrenmek istediğim gey kın ahpablarından bir zat tavsiye etmişti. Bu beyaz köşkün geniş bir balkonla ima bekâr kalmış eski bir avukat... Daha bir saat var Kısıklıya kızım; Gayet zeki, malumath bir adamdır, diKalamış koyuna açılan salonlarından biKadını yolladıktan sonra kendi de ye ler vardı da... o gördüğün yer Samanlar köyüdür... Estağfirullah hanımefendi, emir bu yordu. Hakikaten de öyle çıktı efendim. rindeyiz şimdi... rinden kalkarak, yan taraftaki hasır kolİhtiyar o sırada elindeki kırbacla kır Demek yeni müdürümüz okumuş, atın sırtına yavaşça dokunuyor. At he Akşam oluyor. Güneş, k>zıl bir renkle tukların üzerinde duran gayet şık beyaz yurun! pardesüsünü sırtına alıyor ve içeri giriyor. Adam masanın karşısındaki koltuklar yazmış bir adam öyle mi? men dört nala kalkıyor. Şimdi demir te suların arkasında kaybolmaktadır. Geniş ve ağır mobilyalarla tefriş edil dan birine oturuyor. Güzel, sessiz, hüzünlü bir sonbahar akkerleklerile bozuk taşların üzerinde ka Evet efendim. Kolombiya ÜniverGenc kadın, elindeki kurşun kalemini sitesine merbut enstitülerden birinde zimiş bir salon: Sağ tarafta bir yazı masası rışık bir takım sesler çıkararak ilerleyen şami... Köşkün sahibi henüz yeni yatağından var. Yazı masasının üzeri bir sürü kâğıd, asabî bir kaldırışla masanın üzerine vu raat tahsil etmiş. Hatta lise tahsilinin bir araba, büyük bir hızla kestane ağacrarak: larının arasına giriyor ve gözden kaybo kalkmış, banyosunu almış, ince beyaz i dosya ve bir o kadar da çiçek dolu.. kımını da Amerikada yapmış entelektüel Eşref Bey diyor, bu Alemdağı yo bir zat efendim. pek elbiseler içinde hasır koltuklara yasPardesüye iyice sarılarak masasının lup gidiyor... lanarak, Kalamış koyuna bakan balkon başına geçiyor. Önündeki kâğıdları sinirli lundaki çiftliğim hakkında biraz malu Kendi hesabına mı tahsil etmiş? *** da çay içiyor... Kulaklarının arkasına ka sinirli karıştırıyor. Sonra bir sigara alarak mat almak istiyorum sizden! Şimdiye ka Hayır. Devlet göndermiş efendim. Ertesi gün... dar hemen hemen hiç meşgul olmadık O halde nasıl bizde çalışıyor? Fenerbahçenin Çiftehavuzlara bakan dar dümdüz devam eden kömür gibi sim yakıyor. Zile basıyor. İçeri beyaz prostelâlar içinde genc bir burasile değil mi? Vallahi efendim galiba biraz sert sırtlarında beyaz bir köşk... Mermer hey siyah saçlarının ıslak uclarında, akşam Evet hanımefendi, bir fırsat zuhur ve geçimsiz bir adam. Onun için vazifekellerle dolu geniş bir bahçeden geçile günesinin kızıl ışıklan titremektedir. U kız giriyor. rek içeri giriliyor, bu bahçe renk rrnk zun, karanhk kirpikleri arasında içi es Söyle kotrayı hazırlasınlar, diyor, etmemişti. Ne gibi malumat emrediyor sinden istifa etmeğe mecbur kalmış. Usunuz efendim? zun zaman işsiz yaşamış, müşkül vaziyetçiçek ve ağaclarla örtülü ta denize ka rar dolu bir zıya huzmesile yanan koyu yemekten sonra Adaya gideceğim. AŞK VE MACERA ROMANl İLK ve SON