CUMHURİYET 28 Mart 1940 Hava seferleri 66 kiloda Nevyork boks şampiyonu oldu Galatasaraylı Melih lstanbul mıntaka merkezi Şerefli bir sporcu Taksimdeki yeni bina dün merasimle açıldı, davetlilere bir çay ziyafeti verildi Ilk Olimpiyad şampiyonu öldü Elyevm Amerikada bulunan Galata saraylı boksör Melihin Amerika amatör boks federasyonunun tertib ettiği müsabakalarda 66 kiloda Nevyork şampiyo nu olduğunu kısaca haber vermiştik. Her sene amatörler arasında yapılan ve Nevyork ekipini hazırlama namı verilen «Altın eldiven» müsabakasına 800 boksör iştirak etmiştir. Turnuva usulile ya pılan bu maçlara girecek boksörlerin doktor tarafından sıkı bir suretle mua yenesi lâzımdır. Boksör Melih 9 maçtan ibaret olan bu turnuvanın ilk üç maçmı hükmen, beşini de nakavtla kazanmıştır. Final maçı meşhur Madisun Squar Garden'de 17,000 kişi önünde yapıl mıştır. Üçer dakika dört ravunddan ibaret olan maçta Melih rakibini sayı hesabile mağlub ederek 66 kiloda Nevyork şampiyonu olmus ve pek çok alkışlanmıştır. Tiırk boksörünün Nevyork gibi bir muhitteki bu muvaffakiyetini biz de tak Vali muavini Hudai, açılış niıtkunu sbylerken Beden Terbiyesi Umum Müdürlıiğü lstanbul Mıntaka merkezinin, satın alı nan eski Güneş kulübü binasına taşındı ğını yazmıştık. Yeni mıntaka merkezinin açılış merasimi dün yapılmıştır. Mera simde Umumî Müdür General Cemil Taner, Vali muavini Hüdai Karataban, Vilâyet ve Parti erkânı, spor teşkilâtı rüesası bulunmustur. yurmuş olan aziz misafirlerimizl saygı ve sevgi ile selâmlanm.» Bu nutka, General Cemil Taneri güzel bir cevab vermistir. Bundan sonra misafirler yeni binayı gezmişler ve hazırlanan büfede izaz o lunmuşlardır. Spiros'un Berlin olimpiyadlarında alınmıg bir resmi 1940 olimpiyadları Âdem idare edecek, Kemal Halim ve Nuri Bosut yan hakemi duracaklardır. Vefa Beşiktaş maçmı da Tarık idare edecek, Necdet Gezen ve Samih yan hakemi duracaklardır. Vali muavini Hüdai, şu nutukla, me rasimi açmıştır: « Turk gencllğinin kuvvet ve kudret kaynaklarından birisi ülacak ve ona reh berlık edecek olan bu muessesenın Istan bul Beden Terbiyesi başkanı ve lstanbul Valisi sayın Bay Lutfi Kırdar namına açıhş torenı yapmağı memurıyet hayatımın en şereflı ve mes'ud gunlerinden birisi olarak muhafaza edeceğim. Hepımizin malumudur ki hayatta muvaffakiyet; manen ve maddeten kuvvetli olmağa bağlıdır. Bu nun için de neslimizi sağlam, neş'eli, sıh hatli; canlı harekâtlı yetiştırmek icab etmektedir. Bu ciheti nazarı dıkkate alan Cumhuriyet hukumetimiz bu işlerle daha yakından ugrasmak ve ihtiyacları daha esaslı bır surette karşılamak üzere bir Beden Terbiyesi Genel Dırektorluğu kurmuş ve bu direktorlük; faaliyetinin büyük bir Galatasaraylı Melih kısmını Istajjbula hasru tahsis etmekte diıle karşılar ve diğer sporculanmıza im bulunmustur. Sporculanmıza bu ilk güzel binayı ka tisal nümunesi olmasını dileriz. zandırmış olan sayın Vali Lutfi Kırdarla Mektebliler lik maçları sayın General Cemıl Tahir Tanerı burada lstanbul mektebleri futbol lik heyetin hürmetle anmağı bir borc bilir ve lutfen davetimize icabet ve torenimize iştirak buden: 30 / 3/1940 cumartesi günü yapılacak maçjaı: Taksim stadı: Saha komiseri: C. Tiniç. Vefa L. Şişli Terakki L. saat 14. Kız mektebleri arasındaki vo leybol Hakem: H. G. Ezgii. Hayriye L. Kabataş L. saat 15,10. şampiyonası dün bitmiştir. Hakem: Ş. Tezcan. Günün ilk maçında Kız Muallim San'at M. Haydarpaşa L. 16,20. Cumhuriyeti 158, 152; Kandilli lstanHakem: A. Âdem. bul Kız lisesini 159, 1614 olarak ka Şeref stadı: zanmışlardır. En son maç tam manasile Saha komiseri: I. Varas. çekişme halinde geçmiş, neticede Inönü Darüşşafaka İstiklâl L. saat 14. HaErenköyüne yalnız ikinci seti vererek kem: T. Ozerengin. müsabakayı 1816, 1511, 1816 olarak Taksim L. Ticaret saat 15.10. Ha lehine çevirmiştir. kem: N. Gezen. lstanbul mektebleri spor bölgesi baş Yüce Ülkü lstanbul L. saat 16,20. kanlığından: Hakem: T. Ozerengin. Kız mektebleri arasında bölgemiz ta Millî küme maçları bu hafta ra£ından tertib edilen ve 13/XI1/1939 başlıyor da başlayan voleybol maçları 27/111/ Millî küme maçlarına bu hafta başla 1940 da yapılan maçlarla sona ermiş ve nacaktır. Galatasaray, Fenerbahçe ile, mektebler aşağıda gösterilen dereceleri Vefa da Beşiktaşla karşılaşacaklardır. kazanmışlardır. Buna göre 1939 1940 Müsabakalar Taksim stadında oynana ders yıh kız mektebleri voleybol şampicaktır. Fener Galatasaray maçmı Ahmed yonu Çamlıca kız lisesidir. Helsinki 27 (a.a.) Sovyetler Bir liğile Finlandiya arasındaki harbin sona ermesi üzerine, 12 nci Olimpiyad oyunları meselesi tekrar canlanmıştır. Nitekim hafif atletizm enternasyonal federasyonu reisi ve icra komitesi azası lsveçli S. Edström şahsan, 1940 Olimpiyad oyunları nın Helsinki'de yapılması ümidini arzu ve izhar eylemiştir. Enternasyonal fede rasvon reisi, bu husustaki karann. ancak Finlandiya oreanizasyon komitesile en ternasvonal Olimpiyad komitesinin mu tabık kalmalan takdirinde verilebileceğini de îlâve etmiştir. Atina 27 (a.a.) 1896 da yapılmıj olan ilk Olimpiyadda ilk modern Maraton koşusunu kazanan Spiros, dün Ati na civarında Marussi'de ölmüştür. Spi ros, daima millî kıyafetle gezmekte ve sade bir hayat sürmekte idi. Spiros, 1936 Berlin Olimpiyadındaki geçidde Elen atletlerinin en önünde gitmekteydi. Yedinci Balkan güreş şampiyonası Voleybol şampiyonası " bitti Rumanya güreş federasyonu yedinci Balkan güreşlerini 8 haziranda Bükreşte yapmağı düşünmektedir. Bu hususta icab eden hazırhklar ikmal edilirse bu tarih resmen tespit edilerek alâkadarlara Diğer taraftan, Finlandiya organizas bildirilecektir. yon komitesi reisi banka direktörlerinden Güreşçi Abbasm vazifesi Rangell Finlandiyada halen bütün kuv Eğitmen kursu hakkmdaki bir yazımızvetlerin memleketin tekrar imanna ve da Peşte beden terbiyesi mektebinde tahSovyetlere terkedilen Finlandiya toprak silini ikmal eden güreşçi Abbasm kütüb larından ortaya çıkan göçmen işlerine hane memuru olarak kullanıldığını yaz teksif edilmiş olduğunu, organizasyon ko mıştık. Umumî müdür, bazı sabah gazemitesinin, Olimpiyad oyunları meselesile telerinde bu havadisi tekzib eder mahi . yakından meşgul olup bu hususta karar yette beyanatta bulunmustur. vermeğe henüz vakit bulmadığını söyleGüreşçi Abbasın kütübhane memuru mistir. olarak kullanıldığı havadisini beden terbiyesi yüksek istişare heyeti azasından Bürhan Felek bir arkadaşımıza söylemişti. Keyfiyeti bu suretle tavzih ederiz. Federasyonun çıkardığı güzel bir broşür Güreş federasyonu, altıncı Balkan güreşlerinden sonra şimdiye kadar yapılmış celerini gösteren güzel bir broşür neş celerini gösteren güzel bir büroşür neş retmiştir. Altı Balkan güresi hakkında esaslı malumatı havi olan büroşiirde çok güzel resimler vardır. Elli kuruşa satılmaktadır. Romada yapılacak atlı müsabakalar Roma 27 (a.a.) Romada tertib edilecek olan 15 inci beynelmilel at yarışı gelecek nisanın 27 sinden mayısın 5 ine kadar devam edecektir. Bu güne kadar Alman, Rumen ve Isviçre resmî ekiplerinin iştirak edecekleri KiiHirilmistir. Kız mektebleri voleybol fampiyonu Çamlıca Lisesi tcfctmt dilerile temasta bulunan diğer esnaf ve tacirlere de böylece bildirilmesini istemişDevlet Havayolları pazartesi günün tir. Diğer toptancılara da bu şekilde tebden itibaren memleketimiz dahilinde ha ligat yapılacaktır. va nakliyatına başlıyacaktır. thtikâr komisyonu toplandı ' Aym on beşine kadar yalnız gazete ve Dün öğleden sonra Mıntaka Tıcaret posta nakledilecek, aym on beşinden sonMüdürünün riyaseti altında ihtikâr kora yolcu kabul olunacaktır. Nakliyat, lsmisyonu da toplanmış ve toplantı geç tanbul Ankara Adana ve İstanbul vakte kadar sürmüştür. Bu toplantıda ba* İzmir Ankara Adana olmak üzere iki zı vergi zamlan münasebetile muhtekirhat üzerindedir. lerin yapmaları muhtemel hareketlerin Bu suretle şehrimizde sabahleyin 8,1 0 şiddetle karşılanması üzerinde görüşülda Ankara ve 8,1 5 te İzmir olmak üzere müş ve bazı tespit edilen ihtikâr hareket* iki posta kalkacaktır. öğleden sonra An leri üzerinde karar verilmiştir. Bu muhtekaradan saat 15 te hareket edecek olan kirlerin Müddeiumumiliğe verilmesi mutayyare 1 7 de lstanbula gelecektir. karrerdir. Buradan Adanaya gidecek yolcular Emlâk sahibleri de ihtikâra dört, beş saat Ankarada kalmak fırsatını başladı elde edeceklerdir. Yeni mevsim dolayısile bir çok kiracılarla evsahibleri arasında yeni kuntratlar akdedildiğinden ve bilhassa sayfiyelikler kiralanma zamanı olduğundan son günlerde Ticaret Müdürlüğü ve Belediyo lktısad Müdürlüğü makamlarına bir çok Londra 27 (a.a.) Alman propa kiracılar tarafından evsahiblerinin fahij gandasının batırdığı İngiliz tayyare ge. fiatlar istedikleri, kiraları yükselttikleri ve misi Ark Royal beş aylık bir seferden semt semt evsahibleri arasında bu yolda sonra Ingiltereye dönmüştür. Geminin müşterek bir hareket olduğu hakkında şitayyareleri denizler ve Okyanuslarda kâyetler yapılmıştır. Alâkadar makamlat Eguateur'den Buz denizine k*adar yekunu rın, evsahiblerinin bu hareketlerini önlebeş milyon mil murabbaır.ı bulan bir saha yecek ellerinde bir talimat bulunmaması üzerinde istikşaf ve araştırmalar yapmıs dolayısile ne yapılacağı tetkik olunmuş lardır. Gemi, İngiliz kuvvetlerinin Ppen ve neticede şikâyet eden kiracılara Vilâfels ile Watussi ve Adolf, Wörmann Alyete bir istida vermeleri bildirilmiştir. man vapurlarını yakalamalarına yardım Millî korunma kanununun 30 uncu etmiştir. Geminin tayyareleri Alman de. maddesi mucibmce bu kanunun meriyet nizaltılarına hücum etmişlerdir. mevkiinde bulunduğu müddet zarfında, Ark Royal iki düşman torpilinden kur şehir, kasaba, iskele ve limanlarda gayritulmuştur. Torpili atan denizaltı, tayyare menkullerin kira bedelleri, bu kanunun gemisine refakat eden bir torpito muhri tatbik mevkiine konmasına takaddüm ebi tarafından tahrib edilmiştir. den senenin muayyen olan kira bedelleBir Heinkel, Ark Royal'e 1000 kilo rinden fazla olamıyacaktır. Yalnız bul luk bir bomba atmıştır. Bomba geminin madde hükmünün tatbik edileceği yerle1 8 kadem yakınına düşmüş ve infilâk o ri hükumet tayin ve ilân edecektir. Bu hu« kadar şiddetli olmuştur ki, geminin bazı susta bir talimatname Ticaret Vekâletinparçaları kırılmıştır. ce hazırlanmaktadır. Maamafih bundan Gemi şimdi erzak alacak ve mürette evvel de istida ile yapılacak şikâyetler batın hak ettikleri istirahatten sonra ye tetkik ve ihtikâr yaptıkları sabit olan em« lâk sahibleri tecziye olunacaktır. ni bir sefere hazırlanacaktır. Kumandan şu beyanatta bulunmustur: Brezilyada yakalanan « Almanlar, gemimizi batırdıklanm ısrarla haykırarak ilân ettikleri zamanki suikasdciler neş'emize payan yoktu. Alman radyosu Rio de Janeiro 27 (a.a.) Rejimei «Ark Royal nerede?» diye sorduğu za karşı suikasd hazırlıyan bazı kimseler tevman gemimizin radyosu «burada» ceva kif ve mühim miktarda silâh musadere bını vermişti.» edilmiştir. Kumandan, gemisine yapılan taarruz. lar hakkında şu izahatı vermistir: ( ASKERLtK ÎŞLERİ *) « Bir gün üç Alman deniz tayyaresi Yoklamaya davet gözüktü. Tayyarelerimiz ok gibi fırladılar ve Alman tayyarelerinden birini düşür Beyoğlu Yerli Askerlık şubesinden: düler. Diğer iki tayyare kaçmağa muvaf1 Şubemıze mensub ihtiyat eratın ka« fak oldu. Biraz sonra 4000 kadem yük nuni ve mutad yoklamasına 20 mart 940] seklikte Alman tayyareleri gözüktü ve gunünder^ ^tıbarşn subemiz binasında başi ı bunlaTdan biri üzerimize atılarak 1 000 îânmıştır.'' " 2 Izdihama ve beklemelere mâni ol * kadem yükseklikten o zamana kadar gör, mak içirı yoklamalar, müteakıb dort do • • mediğimiz en büyük Alman bombasım ğunı ıçın aşağıda gosterüen günlerde sa • « attı. Bomba denize düştü. Fakat, gemiye bahtan akşama kadar ve nufus huvıyefl düşseydi batıramazdı.» cuzdanma gore kayıdlı bulundukları na • * hiye esası dahilinde yapılmasına devam edüecektir: tzmirde bir tecavüz hâdisesi A 313 doğumlular: 3 nisan 940 gunü Taksim, Galata ve Şişll, İzmir 27 (Telefonla) İzmir kız li5 nisan 940 gunu Beyoğlu Merkez, Kat sesi muallimlerinden Sabahat ve Manisa sımpaşa ve Haskoy. ortamekteb muallimlerinden Kemal Öz B 314 doğumlular: genc şehir yakininde Kançeşme civarında 8 nisan 940 günü Beyoğlu ve Taksim. kırda gezinirlerken bir kaya dibinde iki 10 nisan 940 gunü Galata ve Şişli. • sahsın tecavüzüne maruz kalmışlardır 12 nisan 940 gunü K&sımpaşa ve Hasköy, Mütecavizler, Sabahati alıp götürmek isC 315 doğumlular: 15 nisan 940 günu Beyoğlu ve Taksim. temişler, gördükleri müdafaa üzerine 17 nisan 940 günü Galata ve Şişli. muallim Kemali fena halde döğmüşler ve 19 nisan 940 gunü Kasımpasa ve Hasköy, ayağından kurşunla yaralamışlardır. SaD 316 doğumlular: bahat de gözünden yaralıdır. Vak'a fail22 nisan 940 gunu bütün nahiyelerde. leri Bucalı iki köylüdür. Yakalanmışlar 3 Herkes, yoklamasını blzzat ve gü * dır. nünde yaptıracaktır. Pazartesiden itibaren tayyare nakliyatı başlıyor Hükumetin Hassasiyeti [Baf tarafı birinci sahifede] Almanyaya meydan okuyan Ingiliz gemisi Çalınan otomobil bulundu Geçen pazar günü Şişlide Buket apar. tımanı önünde duran Armanağa aid 1 1 66 plâka numarah bir otomobil çalınmıştı. Polisçe yapılan tahkikat esnasında otomobil Aksarayda Tramvay deposu arkasmdaki bir sokakta bulunmustur. Otomibilin üç tekerleğile akümilâtörü yerinde bulunmuyoıdu. Tahkrkat derinleştirilmiş ve otomobiIin üç lâstiğinin Aslan adında birine sa tılmış olduğu anlaşılmıs ve bu suretle de hırsızların şoför Nuri ile arkadaşı Kerim olduğu tespit edilerek dün bu iki otomobil hır«i7! vakalanmı«tır. ya kaçan dallı bir entari, başında ince bir yemeni taşıyor. Koşarak geliyor. Fakat birden bire kendisini çağıran adamın yanında yabancı ve genc bir kadın görünce biraz şaşırır gibi oluyor. Renkli yemenisinin gölgeli ışıklan altında yeni açmış iki gül yaprağı tazeliğile pırıldayan küçük, kırmızı dudaklarım bükerek ince bir sesle: Buyurun efendim, diyor. Ayşe, annem yattı mı? Hayır efendim. Haydi içeri gir de, anneme söyle, bir misafirimiz var. Küçük köylü kız: Peki efendim. Diyerek kapıdan içeri giriyor. Adam o sırada büyük bir şaşkmlıkla etrafına bakınan genc kadına dönüyor: Burada geceyi geçirebilecegin evimizden başka kapalı yer yok. Maatteessüf anneme seni tanıtmamağa mecbunım. Otomobilinin bozularak yolda kaldığını söyleyeceğim. Geceyi onun odasında geçirir ve sabah olunca dediğim gibi bir kömürcü arabasına atlar gidersin... Neclânın kirpikleri ıslanıyor: Fakat benimle ne fena konuşuyorsunuz. Siz beni... Fazla söyleyemiyor. Küçük köylü kızı kapının eşiğinde görünmüştür. Buyurun efendim; büyük hanrm sizi bekleyor. Kız elinde küçük bir idare lâmbası ta1 tktısadî Yürüyüş «İktısadî Yürüyüş» mecmuasının 8 inci sayısı fevkalâde mündericat ve nefis bir tabı içinde hazırlanmaktadır. 1 nisan tarihini sabırsızlıkla bek. leyiniz. Yaptığı Yurdların isimleri Çamlıca K. L. Kız M. M. Kandilli K. L. Ertnköy K. L. lstanbul K. L. SAYI SET Beşiktaş Jimnastik kulübü başkanlığın dan: «Beşiktaş Broşurü 1940 İstanbul sampiyonu» isimli mecmuanm kulübümüzce neşrolunmadığı görülen lüzum üzerine ilân olunur. Beşiktaş kulübünün bir tavzihi maç Galib Mağlub Attığı Yediği Aldığı Verdiği I?uan]Dere savısı 18 1 18 3 9 9 297 148 0 9 1 276 147 17 3 17 2 8 16 241 174 14 5 3 9 7 2 12 9 14 4 263 202 4 9 5 254 223 12 10 14 5 4 9 5 12 14 278 263 11 6 4 5 Inönü K. L. 9 243 12 239 9 12 7 3 6 Boğaziçi L. 9 168 248 5 15 8 2 7 Cumhuriyet K. L. 9 11 9 69 270 0 18 8 9 0 9 istiklâl K. L. 85 260 3 16 8 6 1 10 9 Ş. Terakki L. KANSIZUK benlzsîzHk Ida yegin« âev* kanl flıya eden r m A n EaarantAlujıetibbatsuafuıdantcrÜp edilmisüfr O I İ \ U r şımaktadır. Lâmbanın uclan isli kınk şişesinden yuvarlak, bozuk hatlar halinde çiçeklerin yapraklarına düşen ışıklar, yaprakların üzerinde binbir renk, binbir şekil aldıktan sonra, düz, müteharrik çizgiler halinde bir küçük köylü kızının solgun yanaklarına geliyorlar. Küçük kız, dallı entarisi, işlemeli yemenisi ve yanaklarına vuran bu renk renk ışıklann gölgesi içinde, kapının önüne bırakılmış kır menekşelerinden yapılmış bir çiçek demetine benziyor... Böyle buyurun efendim, diyor. Buradan geçin. Rahatsız olursunuz, orada saksılar var. Ne güzel, ne tatlı konuşuyor kız!.. Giyinişi göze çarpmasa insan köylü olduğuna inanmıyacakl... Neclâ, kızın gösterdiği yerden geçerek sarmaşıklarla örtülü kapıdan içeri giriyor.. Zemini taş döşemeli küçük bir antre... Sağa sola doğru açılan iki kapı ve tam karşıda küçük bir merdiven... Kız sağ taraftaki kapıyı gösteriyor. Buradan efendim. Neclâ giriyor. Küçük bir oda: Sandalyeler bir kaç koltuk beyaz tül perdeler ve sol tarafta bir karyola ile, duvarda asılı küçük bir ilkbahar tablosu... Köşedeki kanapede ihtiyar bir kadın oturuyor. Keten gibi bembeyaz saçları var Derin ve manalı çizgilerle dolu buğday renkli yüzü, insana yalnız itimad ve hür, 4 Nufus hüviyet cüzdanlarile terhis va ihtiyat vesikaları, şoför olanlar da ayrıca ehliyetnamelerile birer ikamet senedin| beraberinde getireceklerdir. 5 İstanbul dışında ikamet edenleriri bulundukları yerlerdeki şubelere müracaaij etmeleri veya yoklama defter numaramızı yazmak şartile şubemize mektub gönder * meleri ilân olunur. ' Ndrasteni, zaflyet re Chlorose \o. l AŞK VE MACERA ROMANI 1 ILK ve SON ESAD MAHMUD KARAKURD YAZAN: Yere tükürüyor. Böyle bir kadının parasile yaşamaktansa uyuz bir sokak köpeği gibi kaldırımların üzerinde kalarak sürünmeği tercih ederim!.. Ben sadece sâyimin hasıl ettiği kıymetin değerini alarak geçiniyorum. Anlayor musun, alnımın terini satıyor ve onun parasile yaşayorum!.. Neclâ kıpkırmızı oluyor. Bütün vücudü sarsılıyor, dolan gözlerinin yaşını göstermemek için birden bire başını çeviriyor. Yalnız titreyen bir sesle: lftira ediyorsunuz diyor, yalan söylüyorsunuz!.. Tanımadığınız bir kadın hakkında bu derece ağır konuşmak alçakhktır!.. Dudaklarım ısırıyor, yüzünü adama göstermemek için uzaklara bakıyor. İçinde bir şeyin acı acı yandığmı, kalbine bir ateşin damla damla döküldüğünü duyuyor, susuyor, ağladığını belli etmemeğe çali|arak gene kendi kendine: lftira; alçakça, namussuzca, sefilce bir iftira diye mırıldanıyor... Yürüyorlar... Ağaclardan dökülen yapraklara basarak, ayın yollara serdiği ışıkları çiğneyerek, titreyen gölgeler gibi ağır ağır ormanlann, dağın eteklerine kıvrılan köşelerine doğru yürüyorlar... *** Tam geceyansıdır. Dalları birbirine geçmiş iki büyük kestane ağacının geniş bir kapı gibi açılan aralığından, taş döşemeli bir avlıya giriyoruz... Sağda ahıra benzeyen bir takım binalar.. Solda söğüd ağaclarile çevrili büyük bir havuz... Havuzun önünde de ağızlarını gecenin beyazlığına açmış tembel tembel esneyen iki çoban köpeği I.. Işte burası Çobanlar çiftliğinin antresidir... lleride yana doğru yatmış duvan yıkık bir demir kapı görünüyor. Bu demir kapının daha ilerisinde de balkonu sağ tarafta uzanan bağlara doğru açılmış küçük tahta bir ev var. Evin yalnız damlanndaki kiremitler göze çarpmaktadır. Öbür tarafları tamamile sarmaşıklarla örtülü... Adam önde, kadın arkada bu evin kapısı önüne geliyorlar. Adam bağırıyor: Ayşe!. Ayşe!... Sarmaşıklarla renk renk çiçeklerin birbirine karıştığı gölgeli bir köşeden genc bir köylü kızı çıkıyor. Tahminen on altı, on yedi yaşlarmda var. Üzerinde kırmızı Bana bak diyor, sinirlerimi harab ediyorsun, tahammülüm tükeniyor diyorum sana!.. Yemin ederim bir daha bu şekilde konuşursan eğer, seni yolun ortasında bırakır giderim. Gözlerini iyi sç da yüzüme öyle bak; başında efendi taşıyacak bir adama benzeyor muyum ben?.. Dudaklarınm hiddetle titrediğini görüyoruz. Başmda efendi taşımamak için Allahın bu ıssız dağında, köküne kazma değmemiş yabani bir ot gibi yaşıyorum ben!.. Anlayor musun yabani bir ot gıbi tıpkı!... Dönüyor ve gene hiddetle yürdmeğe başlayor: Onun parasile geçiniyorum ha?... Hayatını babasının milletin kesesinden çalarak yaptığı milyonlarla, eski bir îsk^nderiye ordusu gibi, o delikanlı tv clelikanlı ile geciren bir kadının parasile yaşayorum ben öyle mi?.. met telkin eden tertemiz bir ışıkla yanıyor, Gözlerinde ince bakır tellerle kulaklanna, iliştirilmiş yuvarlak gözlükler... Gülerek yerinden kalkıyor, Neclâyad doğru yürüyor. Sanki evvelden ben onu) tanıyormuş gibi büyük bir şefkat ve heyecanla: Buyurun kızım diyor, buyurun yav* rum, şöyle buyurun!... Neclâ şaşkın ve mahcub, adamın Birtn na giydirdiği ceketi, iki elile iyice vücudüi ne sararak bu ihtiyar, güler yüzlü kadının yanına yaklaşıyor, hemen elini tutup hün metle öpüyor. Af buyurun hanımefendi diyor, ge^ ceyansı sizi rahatsız ettim, fakat mecbui riyet! Oğlunuzun sayesinde büyük biı; kazadan, tehlikeden kurtuldum. Onun iı çin size nasıl... Kadm hemen Neclânın sözünü keserek heyecanla atılıyor. Aman geçmiş olsun yavrum, ne oU du, nasıl kaza? O sırada kapının önünde duran uzun boylu, geniş omuzlu, meçhul adam ihtiyara doğru ilerliyor. Anne; hanım otomobille geçerken hendeğe yuvarlanmış. Ben de o sırada çiftliğin etrafını dolaşıyordum. Gördüm ve alıp buraya getirdim. İhtiyar kadın büyük bir şefkatle hemen Neclâyı omuzlarından tutuyor. (Devam ediyor).