27 Mart 1943 CUMHURlYET Hâdlseler arasında Müttefikler Amerikadan 1 milyar dolarlık tayyare satın alacaklar İngiliz tayyareleri Almanya üzerinde uçuşlarına devam ediyorlar Norveç Londrayı protesto etti Nevyork 26 (a.a.) Müttefiklerin •on model en iyi Amerikan askerî tay yarelerini satın almalarına müsaade edilmesi hakkmda Ruzvelt tarahndan veri len karan sureti umumiyede hükumete karşı tenkidkâr bir tarzı hareket ittihaz eden General Johnson kabul etmiştir. NeuYork World Tele&ram gazetesinde General, jöyle yazıyor: «Reisicumhurun Amerikan tayyarele rinin satılması hakkmda verdiği karar yüzde yüz diirüst bir harekettir. Çünkü seri halinde inşaata istinad eden Amerikan hava endüstrisi te;kilâtı bizi çok kuvvetlendirmiştir. lnşaatımız yalnız kendi ihtiyaclanmıza inhisar etseydi bu dere eeyi bulmak imkânı mevcud olmazdı. Kendi siparişlerimize inzimam eden müttefiklerin bir milyar dolarlık siparişleri bu neticeyi istihsal etmek imkânını vermiştir.» yalannın atışlannl sarahaten işitmişler dir. Evvelki gece saat 22 de ve sabaha karşı saat 2 de hüviyetleri meçhul tay yareler memleketin üzerinden uçmuşlardır. Diğer cihetten Moselle nehrini takiben uçmakta olan Fransız tayyarelerine karşı Alman tayyare defi bataryalarının ateş açması üzerine Remich şehrinin sokak lanna ve evlerin damlanna obüa parça » lan düşmüştür. Lahi 26 (a.a.) • Hükumet matbu at servisi, dün akşam ve gece şimalî Holanda üzerinde bir kaç yabancı tayyare görüldüğünü bildiriyor. Muhtelif yerlerde defi bataryalan faaliyete geçmiştir. Hariciye Vekilimizin beyanatı arîciye Vekilimiz Şükrü Saracoğlunun Daily Express gazetesine beyanatı, yalnız bir tngiliz muhabirinin sorgularına değil, dünyanın muhayyilesinde uyanan veya uyandırılan bazı şüphelere cevabdır. Brenner mülâkatının arkasından, ortalıkta gene bir alay rivayet koşturuldu. Bunlar, bir meçhulün içini dolduran en uzak ihtimallerin gıcıklayabileceğî şüpheleri istismar etmek istiyenlerin uydurmalarından başka bir şey değildi. Finlandiya dramının son perdesi kapandıktan sonra gözler Balkanlann sahnesine çevrilmişti. Türkiye kelimesinin peşine iki rivayet takıldı: Müttefikler, Sovyetler Birliği üstüne yürümek için Finlandiya yolunu kaybedince Türkiye ve Kafkasya yolunda görünecekler. Fraruadaki harb kabinesinin başka manası var mı? Mademki bugün için garb cephesinde bir taarruza geçmek mümkün değil ve mademki yeni Fransız Başvekili enerjisini ispat için yeni bir mücadele sahası, bir er meydanı tedarik etmek zorundadır, Sovyetlerin ihanetinden de bahsetmij olduğuna göre, bu saha yakın ve orta şarktan başka neresi olabilir? Türkiye emre amade. Müttefiklerin bir işaretile, canını dişine takıp yerinden fırlayacak. İkinci rivayet de bunun tersi: Finlandiya sulhundan sonra, Türkiye bilâkis, müttefiklere karşı giriştiği taahhud kıskacından kendini sıyırarak AlmanRus cephesine doğru tarkmağa zorlanıyor. Çünkü Türkiye için Finlandiyanın akıbeti, Polonyadan sonra ve Polonyadan daha canh bir ders olmuş. Hariciye Vekilimiz Şükrü Saracoğlu, İngiliz gazetesine beyanat verirken, bu rivayetlerden hiç birini düşünmemiş olabilir; fakat üstünde herhangi bir ibharmn ve tereddüdün bulutu dolaşmıyan bu kestirme ve açık cözler, Türkiyeye dair uydurulmuf ve uydurulabilecek her şayiayı topyekun yalanlamaya kâfL Balkanlarda fflân üç devletin nüfuz mıntakası kuracağından, müşterek tazyik yaphğından, yapacağından mı bahsediyorlar? Işte Hariciye Vekilimizin ağzından böyle bir ihtimalin en kestinne cevabı: Balkanlarda nüfuz mıntakası tesis etmek istemek harb demektir. Türkiyenin Ankara paktı çerçevesi dı$mda bir maceraya sevkedilmesi ihtimalini mi akla getiriyorlar ? Işte en kestirme cevabı: Harbin Balkanlara ve Ortasarka sirayetine ihtimal vermiyoruz. Hele böyle bir ihtimalde taarruz eden taraf biz olmıyacağız. Başvekil Doktor Refik Saydamın son nutkunda söylediği gibi, herkesin zihninden geçenlerî bilemeyiz ama biz böyle bir şey düşünmüyoruz. Fakat, ya başkaian düsünüyorsa ?.. Şükrü Sarncoğlunun bu ihtimalc karfi verdiği cevab da gayet açık: Fakat bütün hüsnü niyetimize, gayretimize rağmen buralarda herhangi bir sebeble harb çıkarsa mevziî kalmıyacakbr. Emniyet ve istiklâlimizi muhafaza için ne lâzımsa yapacağız. tngiltereye, Fransaya ve diğer Bftikan müttefiklerimize karşı taahhüdlerimîzi harfi harfine yerine getireceğiz. Hariciye Vekilimizin beyanatı, Başvekilimizin son nutkunu bir kaç aydınlık ve kesif cümle içinde hulâsa etmiş oluvor. Bu hulâsftdan da bir hulâsa çıkarmak istenirse şöyle denebilir: Ankara paktile kabul ettiğimiz taahhüdlere sadık kalacağımızdan şüphe edenler de, bu paktın cerçevesi dmnda maceralara gîrmemiz ihtîmalüıi düjünenler de aldanıvorlar. YENİ VERGILER İHEM Piyasaya yapması ihtimali olan tesirler Bir mütehassısın mühim îzahatı NALINA MIHINA En büyük enerjinin sarfı lâzım gelen yer I Holanda üzerinde uçuslar Son hafta hiç bir müttefik gemisi batmadı tngiliz tayyareleri Londra 26 (a.a.) Bahriye Nezaretinin resmen bildirdiğine göre, geçen hafLondra 26 (a.a.) Evenin% Standard ta içinde düşman harekâtile hiç bir İngigazetesinin tahmin ettiğine göre Kraliyet liz veya Fransız gemisi batmamıştır. hava kuvvetleri 25 mart akşamı Alman6 sı Danimarkalı olmak üzere 8 bitayanın şimali garbisi ve Prag üzerinde keraf vapur batmıştır. jif uçuşlan yapmışjardır. Bir ttalyan gazetesi tngiliz orduBu gazete jöyle yazmaktadır: «Hamburg, Berlin, Münih ve Prag sunu methediyor Tadyolan tam bir saat faaliyette bulunaRoma 26 (a.a.) Popolo di Roma, mamışlardır. Fakat bu hususta Londrada İngiliz ordusuna ve bu ordunun inkişaf henüz resmî bir haber alınamamıs.tır.» imkânlanna tahsis ettiği takdirkâr bir makalede İngiliz ordusunun gerek aded Norveçin protestont gerek vasıf itibarile yüksek kıymette olLondra 26 (a.a.) Reuter bildiri duğunu müşahede ediyor ve lngiltere tayor: rafından alman askerî tedbirlerin İngiliz Norveç hükumetî, Norveç karasulan ricalinin yenmek azminin manidar bir denm İngiliz harb gemileri tarafından ih lili olduğunu yazıyor. lâlini değil, mezkur sulann üzerinde İngiliz tayyarelerinin uçmuş olmasını pro Holandaya kaçan Südetli askerler Amsterdam 26 (a.a.) Havas ajantesto etmiştir. Filhakika İngiliz filosu sı muhabirinin bildirdiğine göre Südet'li karasularına girmiş değildir. Lüksemburg üzerinde tayyareler iki Alman askeri Holanda topraklanna kaçmıştır. Bunlar ifadelerinde AlmanyaLüksemburg 26 (a.a.) Öğleye dognm kat'iyyen harbi kazanamıyacağı müru 20 kadar ecnebi tayyaresi iki grup hataleasmda bulunmuşlardır. İinde Lükeemburg arazisi üzerinden pek Bundan birkaç gün evvel de bir Alman yüksekten uçmuştur. Lüksemburg şehri tayyareci çavuşu Holandaya kaçmıjtır. ahalisi sehrin şarkında hava defi batar Prag üzerinde ....».•«»••ıtıııııiNllımulllllUIIIIIIIIII lngiltere Fransanm Komedi Fransez heyeti Belgradda bir karan Müttefikler, Amerikadan Tiyatroyu dolduran halk bize yapılan sevkiyata ayağa kalkarak Fransız marşını söylediler ! müdahale etmiyecekler Londra 26 (a.a.) Röyter ajansı bildiriyor: 4909 tonluk, Amerika bandırah Exhibitor yiik gemisi, Maltada tevkif edildikten sonra, Türkiyeye mahsus olan demir yükü ile yoluna devam etmek üzere serbest bırakıL mıştır. Müttefikler, Birleşik Amerika dan Türkiyeye yapılan demir sevkiyatına devama müdahale etme meye karar vermişlerdir. BelgTad 26 (a.a.) Comedie Fran çaise trupu, dün Belgradın millî tiyatro sunda Moliere'in «Le Misanthrope> ismin deki eserile Alfred de Musset'nin «ll faut qu'une porte soit ouverte ou fermee» isimli eserini temsil etmiştir. Bu temsilde hazır bulunanlar arasında bilhassa Fransanın Belgrad sefiri Bur geres, Saray Mareşah Boskoşolakantiç, Maarif Nazın Maksimoviç, Belgrad Belediye Reisi Çuriçiç görülmekte idi. Halk meşhur kumpanyanın artistlerini heyecanla alkıslamıştır. PEYAMt SAFA Fransa lehine tezahürat Belgrad 26 (a.a.) Dün öğleden aonra Comedie Française artistleri tarafından verilen matineden sonra bir Fransız Yugoslav dostluk tezahürü vuku bulmuştur. Temsilden sonra salondaki halk artistler tarafından Marseyyez'in söylenmesini istemiştir. Artistler Yugoslav bitaAnkara 26 (Telefonla) Genelkur raflığına hürmet ederek tereddüd göstemay Başkanı Mareçal Fevzi Çakmak ya rince bizzat halk ayağa kalkarak Marnn (bugün) Etimes'ud tayyare plânör seyyez'i terennüm etmiştir. meydanına giderek tayyare ve plânör talimlerini teftiş edecektir. Mareşal Türkuju atölyesile pilot ve makinist mektebini de ziyaretle çalışmaları görecektir. Kızılordu Petsamo'yu tahliyeye başladı Kirkenes 26 (a.a.) Sovyet kıt'alan Finlandiyanın şimalinden çekilmeğe bajlamışlardır. Ric'at inkıtasız devam et mektedir. Potsamo'da tahaşşüd etmiş olan bu kıt'alar şarka gitmek üzere vapura irkâb edilmek üzere sıra beklemektedir ler. Mareşal Çakmak bugün havacılık müesseselerini teftiş edecek Nafıa Vekili Denizliye gitti Bugünkü Meclis Ankara 26 (Telefonla) Meclisin yannki toplantısında çay kanununun ikinci müzakeresi yapılacaktır. Roosevelt mühim bir nutuk söyleyecek Vaşington 26 (a.a.) Cumhur Reisi Roosevelt'in 20 nisanda, gene demokratlar birliğinde radyo ile büyük bir siyasî nutuk söyliyeceği haberi burada çok alâka uyandırmıştır. Vaşington Post gazetesi ve daha başka gazeteler, bu nutukta, Roosevelt'in, namzedliğini tekrar koyup koymıyacağını, memlekete nihayet bildireceği mütaleasım ileri sürüyorlar. Welles yarın Vaşingtonda olacak Nevyork 26 (a.a.) İyi haber alan mahfillerde hasıl olan kanaate göre Sumner Welles, Vaşingtona avdet ettikten sonra Ruzvelt Amerikayı yeni bir sulh taarruzuna sürüklemek teşebbüsüne sed çekmek üzere Hariciye Müsteşannın Avrupa seyahatinin neticeleri hakkında beyanatta bulunacaktır. Sumner Welles'in 28 martta Vaşingtona gelmesi beklenmektedir. Diplomatik mahfillerde Beyaz Sarayın geçen hafta Sumner Welles'in bir sulh plânı getirdiğine dair dolaşan şayiaları ısrarla tekzib ettiği hatırlatılmaktadır. Îzmir 26 (a.a.) Nafıa Vekili Ali Fuad Cebesoy dün öğleden sonra Belediye reisile birlikte Belediye müesseselerini, havagazi fabrikasını, mezbahayı, Karşıyaka yolunda kurutulması icab eden bataklıklan ve Çocuk yuvasmı gezmiştir. Dün akşam Şehir kazinosunda Belediye reisi tarafından Nafıa Vekili şerefine bir ziyafet verilmiş ve yemekte Vali ile kumandanlar ve nafıa mensublan bulunmuşlardır. General Cebesoy eaat 22 de trenle Denizliye hareket etmiştir. Vekil Izmir 26 (Hususî muhabirimizden) Denizli civarında Goncalıda trenden inerek o havalideki su tesisatını tetkik ede Amiral Mouren bugün şehirde tetkiklerine cek ve aksam tekrar Izmire dönecektir. devam etti. îzmir hafriyatında meydana çıkan kabirleri. tonozları tetkik etti. PaVekil, Nazilliye geçti sif korunma teşkilâtmda tam teçhizatlı Denizli 26 (a.a.) Nafıa Vekili Ge tecrübeler yaptırdı. Aksam Nazilliye gitti. neral Ali Fuad Cebesoy Çivrilin Işıklı Amiral cumaya îstanbula hareket edecekbarajını tetkik etmek üzere bu sabah lz tir. mirden trenle Denizlinin Koncalı istaa Bir soyguncu yakalandı yonuna gelmiş ve orada kendisini karşıÎzmir 26 (Hususî muhabirimizden) layan vali vekilimiz Orhunla birlikte otomobille Çivrile gitmiştir. Nafıa Vekilimiz Bergama civannda çifte ile yol keserek tetkikatını müteakıb gelmiş ve burada otomobil yolculannı eoyan Bahkesirin bir müddet istirahatten sonra Nazilliye Karacaören köyünden Mehmed Çağlar yakalandı. hareket eylemiştir. Helsinki 26 (a.a.) Moskovada 19 martta başlayan Sovyet Finlandiya müzakereleri devam etmektedir. Her iki memleket arasında iktısadî münasebetlerin ihyası da aynı zamanda tetkik mevzuu teşkil ediyor. Almanya, harb esnasında fasılaya uğrayan Finlandiya ihracatının azamî miktannı çekmek istediğinden, Finlandiya nazik bir mesele karşısında bulunmak tadır Almanya Finlandiya nikeli ve bakın ile bilhassa alâkadardır. Ruslar fazla miktarda Fin malı istiyorlar Amiral Mouren'in Izmirde tetkikleri bulunan Alman Tuna vapur kumpanyasınm müdürile Alman nehir nakliyatı kumpanyasının müdürü Bulgar Demir yolları Nazın ve nehir nakliyatı müdürlerile görüşmüşlerdir. Alman Bulgar müzakereleri Almanyaya kaçarken yakalanan Isviçre albayı Sofya 26 (a.a.) Halen Sofyada Berne 26 (a.a.) Askerî vesaiki hâmil olarak, Almanyaya gitmek üzere hududu geçerken tevkif edilen albay Fon Jalfaz hakkında takibat yapılmasına fe deral konsey tarafından izin verilmiîtir. ünkü yazımızda, müttefiklerin son günlerde kabul ettikleri «Harbi artan bir enerji ile seık ve idare etmek» parolasmdan bahsederken, onlann garanti verdikleri devletleri Ahvalin hükumeti mecbar ettiği fedakârlıklara halkın de müstacelen kuvvetlendirmeleri lâzım geldiğini yazmıştık. Bu çok mühim mevda nisbî yardımını tabiî saymak lâzımdır. Vaziyeti millî zua bu gün tekrar gelmek isteyoruz. . korunma kanunu tanzim edecektir. Almanya, müttefikleri vuramadığı için, gözü etraftadır. Tehdid ve tazyikle, icab ederse harben, sağda, solda hakimiyetini artırmak isteyor. Nazilerin kendilerine bir zahire ambarı ve petrol tankı telâkki etAlâkalı vatandaşların, Millî Korunma ve mükemmel bir hale getirmek, miktannı tikleri Rumanyayı misal olarak ele alakanunu ve vergilere yapılacak yeni zam artırmak, çeşidlerıni azaltmak veya ço lım. lar karşısındaki mali ve hukukî vaziyetle ğaltnıak için ne yapmalan lâzım geldiğini Rumanya, Alman tazyiklerine elinden rini şimdiden tespit etmek ihtiyacında bitaraf ve işin ehli olan mütehassıslar geldiği kadar mukavemete çalışmaktadır. kaldıklan ve tenevvür etmek için şuraya meccanen tayin edecektir. Hükumet, bu buraya başvurdukları görülmektedir. He himayeyi yalnız tavsiye ve nasihat şeklin Fakat, siyasî, coğrafî, sevkulceyşî vaziyesab mücehassısı avukatlarımızdan Lâmi de de bırakmıyor. Büyük, küçük san'at er ti çok naziktir. Almanya kadar Sovyftt Bundan Yener, dün bir arkadaşımıza, gerek Millî babına, ciddî bir alâka göstererek kredi Rusyadan da korkusu vardır. başka, Bulgaristan ve Macaristanla da Korunma kanununun hudud ve şümulüne açmak mecburiyetini bu kanunla kendigiren muhtelif meseleler ve gerek bazı sine bir borc addediyor. Bu kredi, ihtiya mevcud halledilmemiş toprak davalan, vergilere yapılması düşünülen zamlar et ra göre, nakid, ham madde, yardımcı Rumanyanm vaziyetini güçleştirmektedir. rafında vatandaşları tenvir edecek izahat madde şeklinde olacak ve artık iş sahib Sağdan soldan gelen tazyiklere mukavevermiştir. Lâmi Yener evvelâ, vergi zam leri bankalann, bankerlerin, naz ve istig met edebilmesi için manen sarsılmaz bir nalarına boyun eğmek mecburiyetinden halde olması lâzımdır. Sarsılmaz manelanna temas ederek demiştir ki: viyat ise, en ziyade maddî kuvvetlerîe « Gazetelerde okuduğumuz projeye kurtıılacaklardır. Ham maddeleri toplayıp saklayarak, temin edilîr. Yumruğuna güvenenin gözü göre, vergilerde yapılacak zamlan üç kısma ayırmak mümkündür. 1 lntikalî hem iş sahiblerini müşkül vaziyete sokan pek ve yüreği sağlam olur. Rumanyaya bir tecavüz vaki olursa imbir vergi mahiyetinde olan muamele ve ve hcm de istihsal seviyesini azaltan, fiatlan sun'î olarak artıran tedbirlere hüku dedına koşmayı taahhüd etmiş olan mütistihlâk vergilerîndeki zamlar. 2 Kazanc vergilerindeki zamlar. 3 Müstah met karşı koyacak, bu maddelerin bir el tefikler, bu garantilerile ona manen büde toplanmasma mâni olacak, fakat bu yük yardımda bulunmuşlardır. Fakat mademin vergilerindeki zamlar. Bugünkü fevkalâde ahval karşısında, mümaneat cebir ve zor ile değil, maliyet nevî hardım kâfi değildir; maddî yardımalmak mecburiyetinde olduğu tedbirler fiatına makul bir zam yapılarak parasım lar da lâzımdır. Fransızca Le Temps gazeyüzünden normal masrafı artan hükume verip almak suretile olacaktır. Ham mad tesinin askerî muharriri, Rumen ordusu timizin milletten de bu fedakârlıkta bir de stoku yapılmasını hükumet teşvik ve hakkında birkaç gün evvel yazdığı bir yahisse istemesi kadar tabiî bir jey olamaz. himaye edecek, bunları getirtecek olan zıda, bu ordunun eksiklerinden bahsediSebebli, sebebsiz artan mevaddı ticariye döviz, kredi ve akreditif açtıracaktır. Te yordu. Hava kuvvetleri, hava defi toplan, bedelinde vatandaşın fevkalâde hükumet darik ettiği ham maddeleri kârsız olarak tank defi toplan, motörlü ve zırhh vasıtamasarifini karşılayacak küçük bir hisse iş sahiblerine verecektir. En büyük fabri lar; ağır topçu bakımından olan bu eksikkabul etmesi bir vatan vazifesi telâkki kalardan en küçük san'at erbabına kadar leri, müttefiklerin sür'atle tamamlamaları, bütün iş sahiblerinin işçi kadrosunu mü Rumanyanm harb kudretini pek çok artıedilmelidir. tehaâsıs elemanlanm hükumet temin ede racaktır. Rumanyanm kuvvetlenmesi, ona cektir. Hükumet bu kanunla işçiliği, as taarruz etmek isteyenlerin cesaretini kıraMuamele ve is Muamele ve istihlâk kerlik gibi vatanî bir vazife ile bir tutuyor cağı gibi, böyle bir tecavüz vukuunda, vergilerindeki tihlâk vergileri lar, sanayici ve zam ve yüksek bir mevkie çıkanyor. Herhangi müttefiklerin filî yardımları yetişinccye tüc bir işçi, bir mütehassıs, bir makinist, bir cardan ziyade, müstehlikler tarafından ö mühendis, işini kabule şayan mazereti ol kadar, Rumen ordusunun dayanmasını denecek bir vergidir. Herkes daha ucuza madan terkedemiyecektir. Hükumet bü da temin edecektir. Tuna boyunda, Rualdığı bir malı, biraz daha pahalıya ala tün Türk vatandaşlannı, icabmda fabrika men ordusile müttefik ordulardan rhücak demektir. Bu, belki piyasanın hare larda normal bir ücretle çalışmağa mecbur rekkeb kuvvetli bir cephenin teşekkülü, Almanlar gibi Sovyetlerin de işine geîketine bir müddet için engel olabilir. Nis edebilecektir. miyeceği için, böyle bir cepheye esas ve peten yeni mubayaatta bulunacaklar, bir*¥* üs olacak kuvvetli bir Rumanyaya kolay az daha ihtiyath hareket ederler. latihlâklerini azaltmak çarelerini ararlar. Fakat İş sahiblerioden Bu büyük himayeye kolay taarruz edemezler. Bu da, Balkanbu tesir de muvakkattir. Bugünkü tereffü, mukabil, hükumetin larda sulhun ve statürkonun muhafazası beklenenler yarın tabiî bir hal alınca istihlâk nispetleri, iş sahiblerinden iste demektir ki müttefiklerin bunun aksini gene yavaş yavaş eskisine yaklaşacaktır. diği nedir? Dürüst, doğru ve samimî hare istedikleri iddia olunamaz. Bu tereffü, istihsalâtın şimdilik bir miktar ketten başka bir jey değil. Yalnız, bir iş «Harbi artan bir enerji ile sevk ve idare hzalmasina sebeb olabilir. Ancak muba sahibinin dürüst, doğru ve samimî olmak . ı J.".«.. . I » . • • giDi manevı evsarmı gorüp tayin edecek niz ordularının şiddetli ve azimkâr harebu tereffüden piyasanın fazla müteessir bir alet; bir nevi röntgen yokl Bu maneketlerde bulunmaları manasına gelmez, vî hassalarm bulunduğunu bir iş sahibi, olacağına ihtimal verilemez. •*» icabında nasıl ispat edebilir? lhmal, ve harbin siyasî, diplomatik, sınaî, iktısadî, lâübaliliğin, rakiblerinin, belki de haksız manevî ilâ... bütün cephelerinde, enerji Kazanc vergı Kazanc vergilerinde isnadlarının kurbanı olmamak kendilerini göstermek demektir. Askerî cephelerde, ki zamlara gelince: sindeki zam Bu vergi kazancdan bu kanuna muhalif hareket eden bir va taarruzî hareketlerin henüz kıvamı gelalınacağına göre, her kazanc sahibinin hü tan haini telâkki ettirmemek için iş sahib memiş olduğuna göre, diğer cephelerde kumetin fevkalâde masarifine kazancı nis lerinin de, şimdiden tedbir almalan ve daha büyük bir enerji sarfetmenin tam zamanıdır. En büyük enerji ise, müttepetinde iştiraki tabiî görülmek lâzımdır. hazırlık yapmalan lâzımdır. Kanunun 32 nci maddesinin saydığı ve fiklerin tecavüzlere karşı garanti verdikBeyanname üzerinden vergi verenler, zarar halinde normal iradlı verginin üçte yasak ettiği haller, her vicdan sahibi ta leri dost ve müttefik devletleri, azamî subirini vereceğine göre bu tereffüden za cirin zaten yapamıyacağı gayriahlâkî i; rette ve müstacelen kuvvetlendirmeleri rar gören teşebbüs erbabı da fazla müte lerdir. Gazetelerin ve halkın, «lhtikâr.. yolunda gösterilmek ve sarfedilmek icab essir olmıyacaktır. Bu fark, kazancı olan İhtikâr..» diye yaka silktiği şeyler şunlaT eder. Çünkü, onlar birer birer yıkılırlar, için, eskisinden bir miktar fazla vergi dır: Mevcud malı satıştan çekmek, mev mütavaat eder veya zayıflarlarsa, mütte. cudu varken kalmadı diye saklamak, fiat fikler de büyük zararlar görürler. vermekten başka bir netice doğurmaz. Yalnız iradlı vergi verenler, iş ve kâr yükselir ümidile malını kaçırmak, makul nispetleri bu maktu vergiye tahammül e bir sebeb yokken gümrükten çekmemek, dilmiyecek kadar ağır bir nispet teşkil e muvazaa yolile elden çıkarmak, lüzumundiyorsa, bu zarara ancak bir sene katlan dan fazla mal satın almak, müstehlikler mak mecburiyetinde kalırlar. Gelecek se veya müstahsiller aleyhine fiat birliği yapne, lieyannameye tâbi olmağı istiyerek mak, malı müstehlike arzetmeden, zincirtahakkuk eden kârlarmdan vergi vermek, leme usulile fiat yükselmesine sebeb olan zarar halinde asgarî vergi ile mükellef ol bütün haller., Bir tüccar, bunlan yapmadığını, yani mak suretile vaziyetlerini muhafaza edehüsnüniyet sahibi olduğunu nasıl ispat ebilirler. Kazanc kanunu, irad üzerinden vergi veren her mükellefin beyannameye debilir>.. Kanun, hükumete sanayi ve maadin tabiiyetini taleb etmek hakkını kabul etEdirne 26 (Hususî muhabirimizden)' miştir. Yalnız bu talebi gelecek kânunu müesseselerinin mamulât ve istihsalâtım normal maliyetlerine yüzde beş bir kâr Edirnenin Balkan Harbinde düşman elinS saniden evvel yapmak lâzımdır. geçtiği karagünün yıldönümünü her seneHizmet erbabımn fevkalâde zaman ha ilâvesile satın almak hakkını verdiği gibi ki gibi bu sene de şuur, heyecan ve va* sebile masrafları artmakla beraber gelir ham madde ve halk, ve millî müdafaa ihkarla yaşatıldı. Yetişecek neBİİlerin kar' leri artmadığım gözönünde tutan hüku tiyaclarına yarayacak bütün ticarî madşısına bir ibret levhası halinde dikilecefc metimiz, projede bu vergiye bir zam yap deleri değer fiatile satın almak hakkını olan bu tarihte her yıl toplanıp o kara gü* veriyor. mağı düşünmemiştir. Resmî ve hususî nün acı hatırasını anmayı millî bir vazife müesseselerde çalışanların ayırd edilmekŞu halde, kanunun sıklet merkezi mahaline koyan Edirneliler, bugün de Halksizin bu zamdan müstesna tutulması şa liyet fiatı ve değer fiattır. Gerek ticaret evinde ayni heyecanla toplanmış bulunu1" yanı teşekkürdür. ve gerek sanayi erbabımn bu maliyet fiyordu. Merasime tstiklâl marşile başlanYalnız herkes, millî müdafaa için elin atlarını her zaman ayan beyan gösterecek mış ve bunu müteakıb kürsüye gelen muden gelen gayreti yaparken, hizmet erba şekilde defterlerine aksettirmek suretile allim Şaban Taşkm, heyecanlı bir nutukla bına da küçük bir hisse aynlmasını. yüzde şüpheli nazarlardan kendilerini kurtaraEdirnenin kahramanca müdafaasını anlat* iki gibi küçük bir nispette alınan hava cakları tabiidir. tıktan sonra 26 mart faciasını doğuran s e kuvvetlerine yardım vergisinin bir misli Sanayi müesseseleri için tecrübe edilartırılmasını tabiî görmek lâzımdır. Bu miş mükemmel muhasebe usulleri vardır. beb ve amiller üzerinde durmuş ve şehid" zammı, en küçük hizmet erbabımn bile Bu usullerin esası bir olmakla beraber, lerimizin aziz hatırası önünde bir dakika: ayakta sükut edilmesini teklif ederek sözseve seve vereceğine kaniim. her san'at şubesine göre, ufaktefek değilerine nihayet vermiştir. Bunu müteakıb' *** şikliklerle tatbikı mümkündür. Sanayi mızıka matem havası çalmış ve bir heyet müesseseleri sahiblerinin ilk yapacakları İktısadî müda Eski devirlerin, tekâ şey, bu işleri bilen mütehassıs kimselere Karaağac yolundaki şehidliğe giderek alifi harbiye adı altınbideye çelenkler koymuştur. faa plânı da, itibarsız bir kâ danışıp muhasebelerini tesis ettirmek, ve ğıd parçasına mukabil bazan en lüzumsuz icab ettikçe onların kontrollarını temin eşyayı bile musadere etmesi gibi gayrita etmek olmahdır. Bu meyanda, sınaî ve ti burdur» kaydının, perakendecilerın Dİle biî hallere meydan vermemek için, hüku carî müesseselerin mükemmel bir ambar yüz kuruştan fazla satış için alelâde müsmetirniz, gayet geniş bir hüsnüniyetle ve defteri tutmak, ve hatta bu defteri sonra tehlik ve müşterilere fatura vermesi mec« millrtin müstahsil sınıflannı elele verdir dan uydurulmuş telâkki ve çüphesinden buriyetini tesis için konulduğu meydanmek maksadile iktısadî bir müdafaa plânı uzak bulundurmak için muavin bir defter dadır. Bunun yanlış tefsir edilerek tüccar hazırlamıştır. Millî Korunma kanunu işte olmak ve kanunî bir mecburiyeti bulun arasındaki alışverişlerde de, fatura verilbudur. Kanun, bitaraf ve insaflı bir gözle mamakla beraber notere tasdik ettirmek, mesinin ancak müşterinin talebine bağll olduğu manası çıkarıldığını ve maddenin tetkik edilecek olursa, ticarî, sınaî, inki şayanı tavsiyedir. birinci fıkrasındaki kat'î mecburiyetin ihşafa engel değil, bilâkis onu teşvik ve tevBu suretle kendilerine atfedilecek şüpsi edecek bir mahiyet arzettiği görüliir. heli nazarlan tüccar ve sanayici ancak mal edildiğini bazı istişarelerden anlayorum. Bunun çok tehlikeli bir içtihad olHükumetimiz, mütehassıs elemanlan mükemmel tutulmuş vesaika ve resmî kayıdlaTa müstenid ambar defterlerile ön duğunu ve böyle yanlış bir nazariye ile vasıtasile sınaî müesseselerin istihsal şemühim mes'uliyetlere maruz kalmak ihkillerini, kabiliyetlerini, zaten bilmekte leyebi'irler. timali bulunduğunu da tüccann nazan itidir. Bu bilgisini derinleştirmek için icab bara alması lâzımdır. Velhasıl, büyük küeden malumatı şimdiden toplayacak, her Fatura vermek Kanunun 3 1 inci mad çük hiç bir sanayici ve tacirimizin bu kasınaî müessesenin istihsalini artırabilmesi desi, toptancı, yarı mecbunyeti nunda gösterilen cezaî hükümlere hedef için programlannı hazırlayacaktır. Hükutoptancı ve peraken metin mütehassıslar elile tertib ve tespit deci tacirlerin aralarındaki satışlar için teşki! etmemesini bütün kalbimle temenedecfği bu programları edinebilmek için fatura itası mecburiyetini koymuştur. ni etmekle beraber, doğru, dürüst. samibu is sahiblerinin maddî ve manevî bir Kararnamenin son fıkrasında yüz kuruş mî ve hüsnüniyete müstenid hareketlerifedakârlık yapmalarına lüzum kalmıyor. tan fazla yapılan alışverişlerde müşterinin nin ispatı için tedbirler almalarmı da tav» Istihballerin cins ve nev'ini güzel, sağlam, talebi üzerine «satıcı fatura vermeğe mec siyeyi lüzumlu görürüm.» * Kara gün Dün Edirnede hazin merasim yapıldı