28 Eylfll 1939 CUMHURÎYET o ısr A E Büyük davalar Yeni bir sulhun ilk şartı: Havas ajansının bîr tebliğine göre, Almanya Dünkü sartıntılar hafif tktısadî muvazene geçti, yeni hasar yok yıldırım harbini göze alamadığı için, İngiliz Zelzele hafifledi Fransız blokunu yıkmağa çahşıyormuş Paris 27 (a.a.) « Hava» Ajansı aşağıdaki tebligatı neşretmektedir: Muhariblerin iaşesi meselesi gittikçc artan bir ehemmiyet almaktadır. ÇemberUyn ve Çörçil Frantız ve îngiliz İmpa ratorluklan tarafından mütearnza karşı açılan ekonomik muharebede şu iki esaslı noktayı bilhaıia kayıd ve işarct etmişlerdirî Birinci nokta, ablukanın Gçtincü Rayh'ltt a*kerî mekanizmasim felce uğratmaga matuf bulundugudur. îkinci nokta ise, bu neticenin zarurî olarak ağır istihsal edileceğidir. Zira uzun zamandanberi hazırlanan bu harb için Hitler hükumeti ıtoklar tesis eylcmiştir. Buna binaen bilhassa iptida Almanya İçin bu ıtoklann tecdidi meselesi mevzuu bahıola caktır. Alman Sovyet paktından evvel bu mesele kendiliğinden menfi bir tarzı hal karşısında idi. Almanyaya bütün iaşe mcmbalannı kapatmak için denizlere hâkim olmak kâfi bulunuyordu. Berlin ile Mofkova araıındaki teşriki mesai bu me»eleye yeni bir unsur ilâve etü. Bu untur meseleyi tnüspet bir şekilde ati olarak halledebilecek mahiyette midir? Hayır. Mesclâ petrolu ele alahm. Bugün cari ölan fikir, Amerikadan sonra en büyük müstahsil memleket olan Almanya nın 1938 deki sarfiyatınm beş misli iıtihsal yapan Rusyanm Al ihtiyadanna geniş bir turette rnan kâfi geleceği merkezindedir. Çabuk verilen bu hüküm bir çok lebeblerden do»layı hatalıdır. Bu «cbeblerden yalmz şu bir tanesi bile bu hükümdeki isabetsizliği göstermeğe kâfidir. Sovyetler Birligi yılda istihsal ettigi 28 milyon ton petrolun hemen hepsini kendisi sarfetmektedir. Endüıtrisinin inkişafı ve ziraat işlerinin makineleşmeıi ıcbebile, Spvyetler Birliğinin ihracata ayırdığı istihsal fazlaSJ ntihsali arttığı nispette azalmıştır. Bu istihsal fazlası halen «enede bir veya iki milyon tonu zorlukla bulabilmektedir. Bu rakam banş zamanındaki Alrnan ih tiyacımn yansmdan dahi azdır. J Yıldırım harbi HEM NALINA MIH1NA Sarbaros ve deniz hakimiyeti 1 Edirne 27 (a.a.) Trakya kız ve erkek talebe yurdlannın kadrosu bu sene biraz daha genJ?letilerek 200 e çıkarıla* nmflmıtlUlllllllllllllllllilinilllll rak burada açıldı. Fakat, fakir mekteb lilerin bUyük tehacümÜ karşıiinda bu sa1 yının 250 ye çikanlmas» için tedbirler alınmıştir. Bunuu İçin üçüncü bir daire da* ha kiralanmıştır. Büyük yardımlara daya nan ve Trakya gendiginin ve köylüsü » nün öz malı olan bu eier saglam ve di« siplinli bir hayat Ve ucuz bir İdare ile yürütülen fakir gendere okumâ imkânı verAnkara 27 (Telefonla) Hava hü mektedir. Burgos, 27 (a.a.) îkinci Milli Mec cumlanna karşı geceleyin korunma tecBir Fransız tayyaresi Sarlîtin açılışı münasebetile bir nutuk söylerübesi Türklyede ilk defa olarak bu dünyaya indi yen Başkumandan Franko, yeni bir siyaakşam Ankarada yapıldı. Roma 27 (•.».) «D.N.B.» Tunusıf yunta teşkil edeceğini ve bu yuntamn Saat 22 de düdüklerle verilen tehllkendisinin en yüksek siyasî meclisi olaca ke işaretile jehrin birdenbire bütün tan îstres'e gitmekte olan bir Fransiz ğlnı söylemiştir. Memleketin haricî mese ışıklannın sÖndürülmesi bîr oldu. Elek bombardıman tayyaresi motörü bozuldulclere karşı İâkayd kalmadığım iöyleyen trik cereyanı doğrudan doğruya ian gu için Sardünyanın şimal sahilindeki Franko şunları ilâve etmiştir: traldan keslldi. Sadecfc ana eaddelerde Torpe'de mecburî iniş yaprtlşbr. İtalyan « îspanya topraklarında ceteyan e hususî tertibatla yanan mavi fenerler makamlan Uyyareyi musadere etmişlerdir. Tayyaredeki altı kişi mevkuf tutulden muharebelerin dünyayı büyük bir kaıdı. Alârm işaretinden 15 dakika lonra, mustur. tehlikeden kurtardığına kaniim. Bundan •onra şimdiki Avrupa buhranı esnaîinda şehrin afakında tayyare filolan görünYeni bir şimendifer hattı milletlere sükunetîe hitab ederek tarihimi dü Bunu aktif müdafa tecrübe*i takib İkinci, yani ahlâkî sebebler meyanında, Riga 27 (a.a.) Letonya üe Rusya zin ve îspanyaya hâkim olan Katolik zih etti. Bu sırada hava korunması esna «ıasmda Zelupe ve Schech mevkilerini harbden sonra, ferdlerde oldugu kadar sında vazifede olan muhtellf ekiplerin yekdiğerlne bağlamak suretile yeni bir Oİyetin bize tahmil ettigi Vazifeyi yaptık.» milletlerde de kendini gosteren ahlâk teçahşmaJan kontrol edildi. Tecrübe bir şimendifer hattı tesis edilmiştir. sevvüşüne; muharib memleketlerin fakra saat südü. Avmpadan dönen talebeler duçar olmalanna, harb borclannı ödemek Amerikan donanmasının Ankara 27 (a.a.) Maarif Vekâletin hususunda uğradıklan maddî imkânsızlımanevratı den tebliğ olunmuştur: ğa mühim bir yer ayırmak lâzım gelir. Bu Tekirdağ, 27 (a.a.) YavuZ. Zafer, San Pedro, 27 (a.a.) «Kalifomia» Yabancı memleketlerde tahsillerine hal moratoryomlara, sonra düpedüz iflâsKocatepe ve Tınaztepeden mürekkeb fiAmerikan donanmaslna mensub 101 par devam etmekte iken Avrupadaki \azi lara yol actı. Hattâ, ötedenberi taahhüdlomuz bugün taat 12*30 da Amiral Şüça gemi ile 400 tayyare, 4 gün devam e veti ha7ira dolayısile yurda dönmüş bu lerine sadakat göstermelerile tanınmı» kür Okanla birlikte Tekirdağına gelmişlunan falebenin, durumlanm tespit etdecek olan gizli manevralarda bulunmak tir. Filomuz Tekirdağmda iki gün kalamek üzere, îstanbul Universitesinde memleketler arasında bile bu vaziyete düüzere San Pedro üssünden hareket etmişmüteşekkil talebe komisyonuna bizzat şenler oldu. caktır. tir. Mahevraya iştirak eden gemiler ara veya tahriren müracaat etmeleri lâ • Bu «uretle, sanayi memleketleri, dünya Bir îngiliz tayyaresi îzlan smda 10 zırhlı, 7 tayyare gemisi,. 10 ağır zımdır. harbinin neticelerinden ya doğrudan doğkruvazör, 11 hafif kruvazör, 43 muhrib, daya itıdi Urfa meb'usu Ali Saib öldü ruya, yahud dolavısile müteessir olarak, Kopenhag, 27 (a.a,) Reykjavik 1 ] tahtelbahir ve birkaç muavin gemi ve Adana 27 (a.a.) Urfa meb'usu Ali harice yatırılmış bulunan sermayelerinin mayn tarak gemisi Vardır. ten bildiriliyor: Bir îngiliz askerî tayya^ı Saib U.aavaş, dün gece vefat etmiç ve eridiğine ve oralardan temin ettikleri geresi dün ögleden «onra sis yüzündcn Izcenazesi bugün öğleden evvel merasim lir fftzlasinın elden gittigine sahid oldular. Ruzvelt'in beyanatı Fazla olarak, tam o sıralarda, yeni memle kaidmlmıştır. landanm doğu şimalindeki RaufarhofenVaşington, 27 (a.a.) Ruzvelt, galeketler sanayi sahasında rakib vaziyet alGlaskovda bir yangın de yere inmeğe mecbur kalmıştır. Tayya zetecilerle yaptığı bir mülâkat etnaMnda Londra, 27 (a.a.) Dün Glasgow mağa başlamış, ayni zamanda, borclu milre muBâdere edilmiştîr. îçinde bulunan Amerikalılara memleketin kendi müdafaa«ı için lâzım olacak eşyayı ecnebilere «at da bir süt ve balmumu deposunda yangın letlerden pek çoşunun acze düşmesi, bey9 kişi mevkuf tutulmaktadır. Ankarada avukatlarm hay mamalannı tavjiye etmiştir. Mumaileyh, çıkmıştır. Zarar, birkaç bin îngiliz liratı nemilel sermayelerin itimadsızhiından ve muzır bir atalet içine gömülmesipden mü«stratejik kıymetleri olan» bazi madenle na baliğ olmaktadır. •iyet divanı toplandı tevellid bir buhran tcvlid etmiş bulunuAnkara, 27 (a.a.) Avukathk ka ri tatmamak lâzım geldiği noktasına ihra Komünitt fırkası lâğvedilyordu. nununun 110 uncu maddesi mucibince catçılann nazan dikkatini celbetmiştir. dikten «onra Ve nihayet, daha umumî mahiyette bir temyiz mahkemeıi birinci reisinin baçkan Ruzvelt, Amerika hükumetinin harb ha* Paris, 27 (a.a.) Komünist Partisihğında biri temyiz ikinci reislerinden ve linde milli müdafaa için ihtiyat bir stok tıin ve bu Partiye bağlı teşekküllenn kal âmil olan, sanayi ve ziraat amelesi ücretikisi temyiz hâkimlerinden Üç zat ile bü teşkil etmek üzere bazı madenleri satin dınlmasına Nazirlar Meclisi tarafından lerindeki müsavatsizlık da, dünya iktısatün barolar tarafından gösterilmis olan 12 aldığını hahrlatmıs ve ezcümle ham lâstik, karar verilmesi üzerine birçok polis ko diyatının bugünkü muvazenesizliğınde namzed arasında Adliye Vekili tarafın manganez madeni, bakır ve krom gibi miserleri bu sabah bu teşekküllerin mer mühim bir rol oynamıştır. Son elli sene zarfında, ziraî istihsalât dan Beledive hukuk işleri ttıüdürü Ha tnaddelerin millî müdafaa icin lâzım ol kezlerine girerek icab eden tedbirleri alşartlannın, sanayi şartlan kadar müsâid san Ferid, îzmir barosundan Ve Maliye duğunu tebarüz ettirmiştir. Bu maddele mışlardır. inkisaflar kaydetmediği kabili inkar olmıhukuk müşavirlerinden Süleyman Faik rin ihracını meneden bir kanun mevcud yan bir hakikattir. Daha sarih söylemiş oltan mürekkeb haysiyet divanı dün ilk i'.ti* olmamasına rağmen Ruzvelt, matbuat vamaını yaDml» ve barolar tarafından veri «ıtasile yaptığı bu davetin nazan itibaParls 27 (Hususî) Paris borsastnin mak icin diyelim ki, ziraat isçisi, tanayi işçisinden daha az ücret almaktadır ve aylen diaiplin cezalarile avukatlarm ücret ra alınarak bundan sönra iptidaî madde bugünkii kapanış fiatları şunlardır: ve mecburî sigorta esaslanni tespit etmiş lerin ihrac edilmiyeceğine muhakkak naT.ondra 176 625, Nevyork 43,80, Bük ni derecede emek sarfetmek mukabilinde. bel 742, Amsterdam 2329, Cenevre 991. köylü, fabrika işçisinden daha düşük bir tir. zarile baktığını âöylemiştir. Şimdi, mütehassısların kanaatine göre. normal devrede yılda 7 milyon ton petrol sarfeden Almanyanın harb zamanında en az 25 ve en çok 35 milyon ton petrola ihtiyacı vardır. Bu azamî ffliktarin sebebi, Almanyanın Polonya harbinde geniş ve devamlı bir surette motörlü fırkalar kul • lanmış olmasıdır. Bu fırkalardan her biri beher kilometrede bin litre sarfetmektedir. Ruıyanın, ehemmiyete şayan bir ihracatçı olmaksızm büyük bir petrol müstahsili olmatına mukabil, Amerika, bilâVis, hemen hemen tükenmez bir depo teşkil eylemektedir. Filhakika Amerikanm istihsali senede 172 milyon tona yüksel mektedir. Petrol bir ham madde olduğu için, bunun Atlas aşın memleketler ta rafından satın alınmasile silâh ambargosu hakkında kongrede başlıyan müzake* relerin neticesi aratında hicbir münasebet yoktur. Amerikanın petrol hazinesi, altını olan ve denizlere hâkim bulunan her memlekete yani îngiltere ile Framaya açiktır. Burada bir mesele ortaya çıkar: Bitaraf bir memleket olan Sovyetler Birligi Amerikadan petrol satın alarak Almanyaya satamaz mı? Bu, ticarete engel oiacak maddî zorluklar bir tarafa bırakılsa dahi, bunun ziyadesile inkişafma mâni olacak esaslı bir engel mevcuddur. Al manyanm Sovyetler Birliğine verecek altını yoktur ve harbin sınaî ihtiyacatı bunun mukabilini mal olarak ödemeğe imkln bırakmamaktadır. Buna binaen, petrol meselesinîn halli Almanya için ne Moskova pakhndan evvel, ne de sonra mümkün olamamakta ve Almanya şu iki şıktan birini ihtiyar mecburiyeti karşisinda mahpuı kalmaktadır: Ya stoklann tükenmesinden evvel bir yıldınm zaferi, yahud sakınılması muhal bir hezimet. tşte Hitler bir yıldmm zaferine inanmadığı ve sakınılması muhal bir hezimetten de korktugu için olacaktır ki, muvaffakiyetini bizzat sezdigi Fransiz îngiliz blokunu inhilâl ettirmek için boş. manevraları birbirini takib eylemektedir. îzmir 27 (Telefonla) Gece saat 1.20 de ve sabâh sekizde İzmirde iki defa zelzele olmuştur. Çandarlı, Dikili, ve Bergamada da zelzele hafif devam ediyor, yeni zayiat yoktur. Dikilinin Bademli köyünde zelzelenin yaptığı tahribatı tetkik için kaymakam bu koye gitmiştir. Kızılay kurumunun gonderdiği ça dırlardan 300 ü şiradiye kadar Dikfltye gelmiş+ir. Kızılay umuml merkezi Bergama için de ayrıca 150 çadır gönder miştir. Dikili kazası dahüinde zelzelenbn merkez: sayılan Kabakum koyünde toprak yanlmış ve sütün hallnde havaya siyah sular fışkırmış, toprak üzerinde ıarı izler bırakarak ve nebatatı kurutarak denize doğru akmağa başlamıştır. Bu gu, kaynar vaziyettedir. Ciheti as keriyece Dikili enkazının kaldınlması İçin Menmenden 100 asker gönderil miştir. Yazan; PAUL ELBEL tnegölde zelzele tnegöl 27 (a.a.) Bu sabah birisi şiddetli ve diğeri hafif iki zelzele oldu. Hasar yoktur. Bir refikimizin hayvrlı t«ş»bbüsu îzmir 27 (a.a.) Anadolu gazeteâi Dikili felâketzedeleri için bu akşam hususî bir nüsha neşredecektir. Satış tan elde edilecek kâr, Dikili felâketzedelerine sarfedllmek üzere Kızılaya verileoektir. Ktztlayın göndtrdiği çadtrlar Ankara 27 (a.a.) Kızılay cemıyeti yer sartıntısından müteessir olanJara yapmakta oldugu yardun faaliyetine devam etmektedir. Cemiyet, Bergama havallsinde açıkta kalan felâketzedelerin iâkânı için îzmlre 150, Balıkesir vilâyoti dahilinde Altınova ve Gemeç nahiye merkezlerindeki felâketzedeler için de Balıksira 100 çadır gÖnderml«tir. Berlin Büyük Elçimiz itimadnamesini verdi Berlin 27 (a.ft.) Türkiyenin yeni büyük elçisl Hüsrev Gerede bugüa Hitler tarafından kabul edilerek ıtimadnamesıni vermlştir. Trakya Talebe Yurdu îspanyanın alacağ Ankarada yapılan pasif korunma yeni vazîyet General Franko bir nutuk irad etti Dün gece mühim bir tecrübe icra edildi 1914 harbinden evvel garbî Avrupa memleketlerinin ekseriai, dünyanın diğer memleketlerine nazaran imtiyazlı bir vaziyette buJunuyorlardı. Bunlar eski bir medeniyete sahib oluşlan sayesinde, h«*r 6ahada, emsalsiz birikmiş servetlerle ve eşi bulunmıyan fennî terakkilerle kendini gosteren bir ileri mevkie erişmişlerdi. Sanayi memleketi olarak, bütün dünyanın mamul eşya inhisarını ellerinde tutuyorlardı. Sermayedar memleket sıfatile. yeni yeni inkişaf eden memleketlerden alacaklı idiler ve her sene bunlardan mühim varidat temin ederlerdi. Borclulanna açtıklan krediler, başlı ba şma, metalarina mahrec temin etmeğe kâfi idi. Bu sayede, beynelmilel mübadele sahasında mal ve hizmet bakımından büyük bir faaliyet hüküm »ürüyordu. Bir taraftan, yeni memleketler, malî taahhüdlerini karşılayabilmek üzere, daima varidat fazlası gosteren bir ticarî muvazeneye sahib olmak zaruretinde idiler. Diğer taraftan, bunlann satışa arzettikleri iptidaî maddeler, sanayi memleketleri tarafından kolayca istihlâk ediliyordu. Diğer bir tabirle, malî sahada, sermayenin gayrimüsavi miktarlarda taksim ediîmiş olması keyfiyetini sermayedar milletlerle parasız milletler arasındaki gayet şümullü nakid tedavülleri düzeltiyor; iktısadî sahada, muhtelif memleketlerin faaliyetlerinde bir nevi ihtısas rıüşahede ediliyordu. Bir kısım memleketler esas itibarile sanayici, diğer bir kısım ise esas itibarile ziraatçi idi. Bununla beraber o devirde gereği gibt anlaşılamamış olmasma rağmen sanayici ve sermayedar memleketler tarafından devamlı surette ta\ib edilen yabancı memleketlere sermaye yatırma siyasetinin ve buna mukabil, yeni memleketlerin takib ettikleri iktısadî taazzuv siyasetinin, er veya geç bir muvazene bozukluğuna sebebiyet vereceği muhakkaktı. Sırf hareket sayesinde muvazene halinde durabilen bir bisiklet gibi, dünya iktısadiyatı da, ona hayat ve hareket veren sebebler, şu veya bu ârıza ile âtıl kalınca, elbette yıkılacaktı. Bu hâdise 1914 le 1918 arasında vukua geldi. Harbin en muhakkak neticelerinden biri, sermayelerin teda^lü ve mal» mübadelesi şartlarında husule gelen derin tahavvüllerdir. Dört sene zarfmda üstüste yığılan enkazı tamir etmek için sarfedilen bütün gayretlere ve yirmi sene süren emeklere rağmen, dünya, o tarihtenberi, mucibi memnuniyet bir muvazene hali bulamamıştır. Bu akametin, münhasiran iktısadî veya sadece ahlâkî olan müteaddid sebebleri vardır. îktısadî sebebler arasında, yeni memleketlerin, harb dolayısile âcil bir hale gelen sanayileşme hareketini sayabiliriz. Muharib milletler, faaliyetlerini askerî hedeflere hairetmek mecburiyetinde kalmışlar Ve ecnebi piyasalan doyurmaz olmuşlardı. Sulh teessüs ettikten sonra, bu piyasalan ebediyen kaybetmiş, yahud yeni rakiblere kaptırmiş olduklannı gördüler. iştira kabiliyetine sahib olabiliyor. Halbuki, insanın, toprak işinden elde ettigi gelirle fabrika işinden elde ettigi gelir arasında bariz bir muvazenesizliğin vücudü, mübadelelerin mütekabiliyeti esasına müstenid normal ticaret cereyanlannın teessüsü ile kabili telif değildir. Maraz görülmüş. teşhis edilmiş olmakla beraber, devası bulunamadığı için dünyanın iktısadî zorlukları nihayet 1929 buhranına dayandı. Artık, çıkmaza girilmişti. Bin türlü takyidat icad edildi. Her tarafta gümrük manialan yükseldi. Vahameti artan intizamsızlık, milletlerin, veni bir nizam tesisi için elele vermelerini, seneden seneye daha müşkülleştirdi. Bu yeni nizam için, beynelmilel sıkı bir elbirliği yapmak zaruridir. Münferid her tesebbüs muvaffakiyetsizliğe mahkumdur. Bütün devletlerin tasvibi ve elbirliğile yapılmıyan kurtarıcı her tedbir. engelleri çoğaltmaktan başka fayda vermez. Birleşik Amerikanın, pamuk ve buğday gibi bazı ziraî mahsulleri kıymetlendirmek maksadile sarfettikleri gayretin heba oluşu, bu bakımdan, çok mânidardır. Hulâsa, modern dünyanın rasyonel esaslar üzerine ve müsalemetçi tarzlarla tanzimi işi, daha başlangıcda, başarılması hemen hemen imkânsız müşküllerle karşılaşmıstır. Mevcud sistemler ikiden ibaretti. Biri köhne iktısadî liberalizm, öteki otarşi. Bu iki sistemin tezadı birçok kimseler nazarında o kadar kuvvetli ve o kadar izale edilemez mahiyette idi ki, bizzarure harbe müncer olacaktı. Bu korkunc menfaat ihtılâflannın, bundan başka çıkar yolu hakikaten yok muydu? Müşküllerin halli için bir çare olmıyan bu feci vaziyetten başka tarz bulunamaz mıydı? Eğer, yalnız geçmişi alâkadar eden bir mahiyet taşısaydı, bugün bu suali sormak abes olurdu. Halbuki, dün mevcud meseleler, yann da mevcud kalacaktır. Harbden evvel kendine intizam vermemiş olan Avrupayı harbden sonra tanzim etmek şarttır. Aksi takdirde, hiçbir ihtilâf hal ve fasledilmiş sayılamaz. Ateş, gene külün altında için için yanmağa devam edecek ve çocuklanmız, tıpkı bizim gibi, her an tutuşması beklenen bir yangmm tehdidi altında Ömür geçireceklerdir. 1919 daki hatalan tekrar etmİyelim. Dünkü hülyaları yannm hakikati haline koyabilmek için, iktısadcılara bazı vazifeler terettüb ediyor. Bu da, hiç değilse, rreseleleri parça parça hallederek, bunlann bir araya gelmesi sayesinde, sulh içinde tamamlanması icab eden iktısadî inkisafı hazırlamak ve tacil etmektir. arbaros ihtifali dün ikinci defa yapıldı. Bu ihtifal Preveze deniz zaferinin dörtyüzüncü yıldönüü münasebetile, Cumhuriyet'te yapbm teklif üzerine, geçen sene ilk defa ıym Celâl Bayarm emrile yapılmıştı. 3u itibarla Barbaros ihtifali gazetemizi bir eseridir. Vazifem icabı Ankarada tılunduğum için, dün. büyük amiralımii şerefine yapılan ihtifale iştirak edemeim. Fakat gönlüm, onun mezari önindetoplanan hürmetkârlarile beraberdi. tüyiklerini anmak her millct için bir vazfedir. Çünkü, milletlerin tarihini bü* yükrri yapar. Barbaros ise, Türkün e»siz ıillî kahramanlarından ve büyüklerinde» biridir. O, bir tek gemi ile enginlere îilarak, Akdenizin Afrika kıyılann* da, rristakil bir devlet kurmuş ve kurduğu dejeti, Türklüğe hediye etmiştir. Bu adar kahramanlıkla bu kadar feragati ıezcetmek, herkesin tac giymek hevesine oldugu derebeylikler devrinde, hemen emen eşi gorülmemiş bir büyük* lüktür. Türk ıarb gemilerine girerseniz, Barbarosun Denize hâkim olan dünyaya hâkim olt» «özünü geminin en mutena bir yerind görürsünüz. Bu söz hakikatin ta kendisicT. îngiltere ilr Fransa Büyük Harbde, dnize hâkim olduklan için, muzaffer ojular. Bu harbde de en büyük ümidleı, gene denize hakimiyetlerindedir. Deize hâkim olduklan için \*tikbale endiştiz bakıyorlar. Silâh, malzeme, asker, yiecek, ham madde, müttefikler herşeyiSu deniz hakimiyeti sayesinde temin eaceklerine ve muzaffer olacaklanna emüıdirler. Bugünkü îngiliz Fransiz, sevkülceyşinin temeli, Barbarosun vecizesidir. Ercije§e kar yagıyor Kayseri, 27 (a.a.) Zirvesi bütün mevsim kapai olan Erciyeşin «ırtlarım ku caklıyan yam»çlara bu yılin ilk karı düşmüştür. Erciyeşte kış sporlan yapılabilmesi için Vali.'bölge başkanı sıfatile tertibat almaktadıı Memleket gencliği ar^sında büyük ragjet görecek olan kış spb* ru muhitimizde ılâka ve memnuniyet uyandırmıştır. Fındık fiatları yükseldi Gireaun, 27 (a.a.) Eylulün birinci ve ikinci haftası içinde dört ve sekiz kuruş kadar düşen kabuklu fındık fiatlan. hükumetimizin aldığı tedbiıler sayesinde kabuklu tombul fındık on dört on beş kuruşa, iç fındık da 33 34 kunışa kadar yükselmiş ve bu fiatlar üzerinden büyük miktar ve mikyasta »atışlar olmuştur. Bu güne kadar yarım milyon lira kıymetirde 10.270 ton fındık içi, yetmiş dokuz bin lira kıymetinde 509 ton kabuklu fıncık ihrac edilmiştir. Fındık Tarım satı» kcoperatifleri birliği muhtelif pazar mahallerine memurlar göndererek köylünün gstirdiği fmdıkların eksik fiatla satılmasıca meydan vermemiş ve pazar mahallerine getirilen fmdlklann hepsini de yüksek fiat larla mübayaa etmek suretile futlarda nâzım rolünü mü^kemmelen yapmı^ır. Başvekil, Yunan sefirini kabul etti Ankara 27 (Telefonla) Başvekil doktor Refik Saydam bugün Yunan sefirini kabul ederek kendisile bir n.Üddet görîışmüjtür. BurSA mıntakatmda maden taharriyatı Bursa, (Hususî) Bursanin zengin bir maden ve maden suyu mmtakası olduğanu yerlerinde yaptığı muhtelif tetkikatla goren Valimiz Refik Koraltan, Ankara Maden Afcma EnstitüsÜ tarafın dan celbedilmiş bulunan su mütehassısı Salamon K&lvi'nin Bursaya büyük bi? şohret temin eden sıeak ve soğuk maden sularile diğer lçme suları üzerinde etüdler yapması için teşebbüslerde bulunmuştur. Bu maksadla Vilâyetten Maden A^ama Enstltüsüne re3men müracaatto bulunulmuş ye su mütehasaısı şehramue davet olunmuştur. Bursa muhltinin muhtelif «ervet ve şöhretleri üzerindf durarak bunlann azaml şekilde inkişaf ettirilınesi çarelerine tevessÜl ederek halkln refahını ilk plânda ele a'.ân Valimızin bu teşebbüsü de diğerlerine bi? zamime teşkil etmektedir. Filhakika maden sularımız ve içme sulanmız b;iyük bir mütehassıs tarafından îennî şekilde etüd edilirse, bunlann şöheti herhalde çok daha âlemşümul ve kat'i bir mah'yet alacaktır. Harb filomuz Tekirdağmda Alman hürriyet partisi namîna söylenen nutuk Londra, 27 (a.a.) Alman Hürriyet Partisi namına soz söylemeğe salâhiyettar bir zat, radyoda yeniden beyanatta bulunarak Almanyadaki gayrikanunî teşekküllerin bir gün bile faaîiyetten gerî kalmadıklarıni »öylemiştir. NaziHğin düfmanları mağlub olmuşlarsa da henüz silâhlarıni teilim etmemişlerdir. Bunlar yart yana askerî kontrol altında iiperlerde ve fabrikalarda çahşmaktadırlar Bu zat, sözlerine SÖyle devam etmiştir: « Müttehid olmadıgımız için mağlub olduk. Birleştiğimiz gün muzaffer olacağız. Askerler, işçiler, köylüler, Hit» ler'in aleyhinde olmak kâfi dejtildir. Birleserek onunla mücadele etmek lüzimdır.» Karadenizde fiddetli fırtmı PARİS BORSAS1 Trabzon, 27 (a.a.) Dün akşar sağnak halinde şiddetli yağmurlar yağmış ve bu arada ceviz cesametinde dolu Hüşmüşse de çok devam etmemiş ve şehirHırsız bir kadm de hasar yapmamıştır. Karadenizde nrtıBursa (Hususî) Kamberler ma na devam edîyor, vapurlar barınmak için hallesinde oturan Azime adında sabıkah Pulatnaya gitmişlerdir. bir kadm, dikiş dıktirmek maksadile AlArtvinde seylâb tıparmak caddesinde Salamonün evine Artvin, 27 (a.a.) Yağan şiddetlf gitmiş, ev tahibi Kadenin başkasila ko yağmurdan husule gelen sel Borçkanln mışmasindan istifade eden Azime, yatak odasmdaki yastık altinda bulunan 354 yanmdaki İçkale köprüsünü ızi dahi belli lira ile bir altını ve 120 lira kıymetinde olmiyacak şekilde yıkmış ve HopaBorçka bir altın kordonu, 200 kuruş nikel parayı yolu «üzerinde motörlü vesait münakalesı çalarak kacmı?tır. Polis bu sabıkah ka durmuştur. Bu köprü bir ay evvel büyük dını yakalayarctk tvrcikile Adliyeye Vcr bir sel yüzünden sakatlanmi) ve tamir edilmifti. miştir.