CUMHURÎYET 18 Eylul 1939 Zayıfın kuvveti! Adanada yeni imar isleri Şehrin güzelleştirilmesl için tedbirler ahnıyor RADYO Ramon Novarro Amerikaya döndü aksamki program^) Şahende Hanımefendi, arasıra gözlü uğrarsın.. Gorüşür, konuşursunuz.. AnTürkiye Radyodifüzyon Postaları ' ğünii düzelterek karşısındaki yakışıkh laşırsamz, ne âlâ.. Anlaşamazsanız, o da DALGA ÜZUNLUĞU delikanlıyı dikkatle dinliyordu. Genc, bahtınıza! 1639 m, 183 Kcs. 120 Kw, *** lâkırdısına fasıla verince: T. A. Q. 19,74 m. 15195 Kcs. 20 Kw. Adana (Hususî) Son günlerde şehrin T. A P. 31,70 m. 9465 Kcs. 20 Kw. Şahende Hanımefendinin Erenköyün Demek, dedi, oğlum tekrar evlengüzelleşmesi için Belediyemizce alınan 12.30 program ve memleket saat ayan V2,iZ deki köşkünde Şakir, Samiyeyi ilk gömek istiyorsun!. Türk muziği (Pl.) 1.'; memleket saat ayarı, tedbirler meyanında, mezbahadaki fi Evet, teyzeciğim, Avrupada ge rüşte pek sevdi ve dostluklan ileriledikç danlığın tevsii, şehir yollarınm tevsi ve ajans ve meteoroloji haberleri 13,1514 mvzik (kanşık program Pl.) 19 program ve çirdiğim iki üç sene çok şükür eski yara onda kendisine zevce olmaya lâyık bir tanzimi ve kanalizasyon işlerinin yolumemleket saat ayan 19,05 müzlk (oda müçok meziyetler keşfetti. Mahçub ve çe na konulması gibi mevzular vardır. larımın kapanmasmı temin etti. Yoksa ziği Pl.) 19,30 mü7ik (fasıl heyeti) 20,15 Paristen yazılıyor: Meziyetle anlaşamamazlık neticesi düş kingen olmasına rağmen arasıra son de Fılhakika, Yansen plânına göre şehirkonuşma (çocuk terbiyesi) 20,30 memleket saat ayan, ajans ve meteoroloji haberleri tüğüm vaziyet beni ebediyen kadınlardan rece ihtiyatkâr ve terbiyeli bir serbestleyiş; de ihdas edilecek yeşilyollar ve bu yol Sinema seyircilerinin vefasız însanlar 20,50 Türk müzigi. Okuyanlar: Radife Neyolduğunu kimse iddia edemez. Bir çok soğutmuştu. Ona karşı artık kalbimde bir de vardı. Gülüşü tatlı, konuşuşu çok hoş ların ağaçlanması için bir çok süs fidadik, Safiye Tokay. Çalanlar: Reşad Erer, Rufilm artistleri gibi Ramon Novarro'yu da kin bile hissetmiyorum. Kendisine tama tu. Ah, ne olurdu, Meziyetle evlenme nına ihtiyaç hâsil olacaktır. Lâkin, hali şen Kam, Cevdet Kozan. ı Numan Aga: BesParise hem gdirken, hem de giderken tenigâr peşrevi. 2 Bimen Şen: Bestenigâr mile lâkayd bir vaziyetteyim. Fakat, na den evvel Samiyeye rasgelmiş olsaydı. hazırdakı Belediye fidanlığı bu ihtiyacı şarkı (Her zaman serde havai zülfü canan karşılayamıyacak vaziyette olduğundan çok geniş bir kalabalık karşıladı ve teşyi sıl oldu da nişanlılık devresinde bariz Beyhude yere gencliğinin birkaç senesini eser). 3 İshak Varan: Bestenigâr şarkı mecvud fidanlığm tevsii takarrür et etti. Gelmesini ve gitmesini birlikte yazıkusurlarının farkına varmadım. Ah.. eza ve cefa içerisinde geçirmiyecekti miştir. Bu maksadla fidanlık ittisalin(Gönül sana çoktan bende). 4 Dede: Besteyorum, çünkü san'atkâr Fransız paytahnigâr şarkı (Ben seni sevdim seveli). 5 CevAh.. Ne belâ bir kadındı o yarabbi!.. Şakir, birgün köşkten aynlırken: deki sahadan 15 dekann istimlâki ve det Kozan: TJd taksimi. 6 Hikmet Bey: ŞevK Teyzeciğim, dedi, Samiye hoşuma fidanlığa ilâvesi için istimlâk muamele tında ancak üç dört gün kadar bir şey Mütehakkim, hodbin, yılışık, daima geefza şarkı (Ben esirihandenim). 7 Şevki Bey: kaldı. Geldiki zaman Saint Lazar istasvezeliğine ve zenginliğine mağrur.. Sat gitti. Eğer arzu ederse ben evlenmeğe sine başianmıştır. Bu muamele tamamŞevkefza şarkı (Yayılmış yareler). 8 Hamdi yonunda nasıl mahsur kaldığını görmeliyTokay: Kürdülihicazkâr şarkı (Aşkınla dolan hî maiumatmı her vesile ile kullanmak is hazırım.. Hakkın varmış, tam benim iste landıktsn sonra burada iklime uygun diniz. Genc kız'ar, delikanlılar, yaşlı kasineme el sürme). 9 Hamdi Tokay Bayati şarmuhtelif cins fidanlarm çogaltılması tiyen bir ukalâ.. Evde sanki bir kraliçe.. diğim kadın!. kı (Şahane gözlere gönül bağladım). ıo Hamdınlar ve erkekler hep birden etrafını çeÖteki gelişinde Samiyeye, onu sevdi suretile şehrin ağaçlanması kolayca tedi Tokay: Bayati şprkı (Yâr bağında üzüın Koca, onun her arzusunu, her kaprisini virmişlerdi. Bereket versin iki iri yarı povar). ı ı Hamdi Tokay: Hicaz şarkı (Şu yerine getirmeğe memur bir köle.. Çok ğini itiraf etti. Genc kız heyecanlandı, kı min ed'lmiş olacaktır. lis memuru geldi de kendisini bu tehıidağlar ulu dağlar) 21,30 konuşma (doktorun zardı ve gözlerini indirerek önüne baktı. şükür, yakamdan silkip attım.. Gene Yansen plânı mucibince inşası keli vaziyetten kurtardılar. Onu ertesi saatı) 21.45 müzik (melodıler Pl.) 22 müzik Sonra yavaş yavaş gözkapaklannı kaldı lâzım gelen ana yollardan bazılannın (küçük orkestra). Şef: Necıb Aşkın 23 son Hakkın var, Şakir, ben küçüklügün otelde sakin ve yalnız başına yakaajans haberleri, zıraat, esham, tahvilât, kamrarak tatlı nazarlarla Şakiri adeta baştan şirndiden tanzim ve inşası işi müteahğünde sana annen kadar, hatta ondan ladım. Ancak o zaman rahat rahat yübiyo nukud borsası (fiat) 23,20 müzılc daha yakın bulunduğum için huylarını aşağıya okşadı. Bu, hiç şüphesiz bir mu hidine ihale edilmiş bulunmaktadır. İ züne bakmaya ve birkaç lâkırdı etmeğe (cazband Pl) 23.3521 yannki program. hale edilen kısımlar; Taşköprü ile Sed çok iyi bilirim. Vakıâ, Meziyet tamamile vafakat cevabıydı! Ramon Novarro muvaffak olabildim. Ben Hur ve «ÇıpEvlendiler. İzdivaclarının ilk iki hafta ve Kuruköprü ile Hacıbayram kuyusu tasvir ettiğin şekilde bir mahluktu amma, lak âşıklar» daki siyah kadife rengindeki da Deanne Durbin'in hocası Serugolasmı Büyükadada geçirdiler. Kışın Şahen aralarıdır. Bunlar Toprakkale taşından senin de bazı kusurların yok değildi. Sen parke kaldırım haline getirilecektir. bakışları hiç değişmemis... Tebessümü de dan ders almış. İstikbalde şimdiye kadar MEVLİD dc aşağı yukarı fazla mağrur ve kendini de Hanımefendi, yeni kan kocayı pek az Bunlardan başka Belediyemiz, 9 yıllık birkaç sene evvel «Alhambra» ya gelip temsil ettiği musikili eserlerden daha beğenmiş bir insansın.. Taahhüd işlerinde gördü. Çünkü hemen her akşam meşgulSadıkzade Mustafanın mesai programına göre şehrin bütün şarkı söylediği gibi tatlı... Bu defa onun ciddisinde rol deruhde etmeği düşünüyor. kazandığın paralarla, tahsiline, terbiyene düler. Ya misafirleri vardı. Yahud da ana yollannm tanzimini ikmal etmek şarkılarından sade Paris halkı değil, bü Bir de şu nokta üzerinde durdu: Mevlidi çok güveniyorsun.. O sana tahakküm et gczmeğe gidiyorlardı. Şakir, yeni karısını mecburiyetinde bulunduğunu göz önüne tün dünya müstefid olacaktı. Niyeti bu Greta Garbo ile filim çevirmek Hazin ölümile pek genc yaşmda ebe« mek istediği, seni, arzusuna göre çevir bütün ahpablarına, dostlarına tanıtıyor alarak şehrin iç mahallelerindeki yol rada evvelâ «Sivastopol» filminde oynacidden hem zevkli, hem de istifadeli bir dij'ete intikal eden merhumun aziz rumek hulyasına düştüğü kadar sen de ona du. Samiye hayatından çok memnundu. mak, sonra «Saadet komedyası» nda rol iann da şimdilik yaya kaldınmlannm şey.. «Mata Hari» de oynadığım zaman huna ithaf edilmek üzere aym on sekihemen hemen her fırsatta dudak büküp Güzel bir apartımanda oturuyor, şık elbialmaktı. İşte bu ikinci filmde güzel şarsan'at noktasından manen ve maddeten zine müsadif pazartesi günü öğle namaseler giyiyor, pahalı mücevherler takıyor, yaptınlmasım karar altma almıştır. kılar söyleyecekti aksilik etmeğe kalktın!. zını müteakıb İstanbul Yenicamünde Sonra, piâna göre genişletilmesi lâzım çok ilerledim! dedi. Teyzeciğim, doğrusu erkeğe biraz eğlence yerlerinde gezip tozuyordu. Üs gelen şimdiki büyük asfalt caddenin senei devriyei vefat mevlidi okunacakOrtalık henüz karışmamışh. Tatlı eSonra mükâlememiz tekrar dönüp do tır. Arzu edenlerin bu dinî merasime telik fevkalâde dikkatli ve şefkatli bir mütehakkim olmak yakışır!. de garb tarafa rastlayan kısmının is mellerini şöyle anlatıyordu: laşıp «Sivastopol» la «Saadet komed ıştirak bujoırmasını rica ederiz. Evet, eskiden öyleydi, çocuğum.. kocaya da sahibdi. Genc adam, o andaki timlâkleri takarrür etmiştir. Belediye «Saadet komedyası» nda, dünyada Merhumun ailesi Fakat şımdı, bu bıraz modası geçmiş bir mevcudiyetinin bütün harikulâdelikleri mizce buırada yapılacak arsa istimlâki ne şekilde bir insan olmayı arzu ediyor yası» na gelmişti. Heyhat, bütün bu arkendi eseri olan karısını çok seviyor ve çok muamelesi intac edildikten sonra bu kı du isem o tarzda bir şahsiyeti temsil ede zular şimdi hep hayal oldu. Çünkü sanşey!. Ben şu sırada ortalıkta himayeye muhtac zayıf bir kadın göremiyorum. şımartıyordu. îlkbahar yeniden geldi. Şa sımda da bahçeli evler yapılması için ceğim... «Sivastopol» a gelince onda da atkâr Avrupanm karıştığını ve harb saCLÜM hası olduğunu görünce, burada çahşmak Maamafih, mademki tekrar evlenmeğe hende Hanımefendi gene Erenköyüne bir (Bahçeli Evler Kooperatifi) teşkili gene mühim bir rol oynayacağım. imkânı bulunmadığını anladı ve derhal Merhum kaymakam Mehmed Emin karar verdiğini söylüyorsun. Tahayyül et nakletti. Eski tertibi bozmuş olmamak ni düşünmektedir. Bu düşünce, fiil saBaktım, Ramon fransızcayı hatasız kızı ve (51ü operatör İzzet Fikrinin hem> için karı koca beş on gün kadar gidip bu hasına intikal edince, şehrimizin iman konuşuyor. Hatta şivesinde bile bir ya Amerikaya dönmeği tercih etti. tiğin şekilde bir arkadaş bulmaya çalışaşiresi vs deniz emekli yarbay Ahmed günkü saadetlerinin banisi ihtiyar kadın için esaslı bir adım daha atılmış ve ev bancıhk hissedilmiyor. Sesinin tatlıhğına cağım! •jr «Kâsif Stanlev ile Livvingston» fil Ergunun refıkası Bayan Servet Ergun buhranı kısmen önlenmiş olacaktır. Teyzeciğim, takakkümden bahset da kalmaya karar verdiler. Şakir de hafgelince, onda da mükemmel bir musiki minin Holivud'daki ilk temsili büyük 17/9/939 tarihinde vefat ettiğinden cena Şehrimizin diğer başlıca ihtiyaçlarınahengi var... tim diye beni eski müstebid paşaların zih tada ancak iki gün İstanbula inecekti. muvaffakiyetler kazanmıştır. Eseri, filmi zesi 18/9/939 günü saat 10 da Kadıköy dan bıri olan kanalizasyon işini de şimŞahende Hanımefendi, ilk geldikleri niyetinde bir adam sanma.. Kanmı hiçbir Artist bana şarkı söylemek hususunda yapan kumpanyanın rakibi şirketlerin di Talimhane Misakı Mıllî sokak 103 sayılı dilik kısmen halletmiş olmak maksadizaman bir halayık, bir cariye gibi kul günden itibaren yeğeninin huylarında bir le Belediyemiz, şif yakan gazojenli mo çok terakki ettiğini de bildirdi. Amerika rektörleri de uzıın uzun alkışlamışlardır. hanesinden kaldırılarak Eyübsultandatakım değişiklikler olduğunun farkına törle çslışan fabrikaların ihtiyaçlarını ki aile makberine defnedilecektir. Allanmak niyetinde değilim. vardı. Fakat, bunlar hangi noktada idi, bir araya toplayarak, şehir içinden Ağah rahmet eylesin. Hayır, oğlum, ne münasebet.. iyice kavTiyamamış, maamaf jh kendisine ba istikametirte geniş bir kapalı kanal Eşı deniz emekli yarbay Ahmed Yalnız senin huyuna uyacak, suyuna gö' ' ' " Ergun ° " " ! de birşey söylememişti. yaptınlmasım kabul ettirmiştir. Keşfi re hareket edecek, meziyetlerini takdir *•* Bir sabah, üçü birlikte babçede kah: esasen mevcud olan bu kanaldan civar ve hayranlıkla karşılayacak, kusurlarına Kimlerdlr ? * n / '" *"• ' J İstanbul Kız lLsesi öğretmenlerinden valtı ediyorlardı. Hizmetçi, gazetelerle ev sahibleri de istifade edebilecek ve da kısmen göz yumacak bir kız demek isLUks kadınları ... Aşk Kızları ... bu suretle fabrikaların fena kokulu pis "eride Aralp maalesef vefat etmiştir, Size bunları ; BETTE DAViS pek yakında tiyorum.. Dur bakayım.. Öyle birini de birlikte Şakire bir mektub getirdi. Şakir sularından mahalle halkmın bizar olmaCenazesi bugün öğleden sonra Vefadahatırladım... Hay Allah müstahakını ver zarfı açar açmaz: larının devamına imkân bıxakılmıya<i evinden kaldırılarak Eyübdeki aile sin, şu ana kadar nasıl oldu da aklıma Yarın akşam, dedi, îstanbulda yecaktır. mezarhğma defnedilecektir. Allah rahgelmedi. mek yemek mecburiyetindeyim.. Geç va^m gözleriniz önlerinde canlandıracaktır ^ met eylesin. kit dönmektense gider evde kalırım. Erte Kim, teyzeciğim, çabuk söyle.. Bu Çarşamba akşamından itibaren Samiye Meral.. amma, tanımazsm, si gün gelirim.. Bizim lstanbul lisesi me seden asabî akislerden anlaşılıyordu. Ege Tiyatrosu Temsilleri Şakir, muztarib ve pişman: zannediyorum.. Çünkü ancak ayda yılda zunlarınm senelik daveti.. Bütün mekteb MUREDDİN GENCDUR ve arkadaşlan bir kere beni görmeğe geliyorsun.. Bu ve sınıf arkadaşlarını hep bir arada gör Teyzeciğim, dedi, ona bu davete 2S eylul pazartesi akşamı vaziyette, konuştuğum insanlarla karşılaş mek imkânı bulunduğu için çok enteresan gitmek istediğimi sÖylemekle hata ettim, Kasımpaşa YAVUZ sinemasuıda bütün dünyanın büyük bir heyecanla beklediği mış olmanın imkânı yok ki.. Mütevazı bir oluyor.. değil mi? Zavallıcık, bana o kadar bağİ L E R İ banka memurunun kızı.. Fakat Allah Şahende Hanımefendi, sükunetle: ı ki böyle en küçük bir ayrılığm bile saiçin, annesi babası çok iyi terbiye vermiş Pekâlâ, yavrum, dedi, biz Samiye detine müthiş bir darbe vuracağını zanRAŞÎD RIZA ler.. Kat'iyyen şımartmamışlar.. Benim ile oturur, yün örer, laf atar, fal açarız!. nediyor. Müsaade edersen gidip biraz ( Silâh Başına ) E. SADÎ TEK tahminime göre yirmi iki, yirmi üç yaşlaGenc kadın, hiç cevab vermedi. Ara gönlünü alayım... emsalsiz güzellikteki mükemmel filme başlıyor. TİYATROSU rında kadar var.. Güzel, hatta çok güzel dan beş on dakika geçti. Samiye sık sık İhtiyar kadın sükunetini muhafazada Bu gece Üsküdarda Saadetinin müdafaasiyle sulh sebebi arasında cenkleşen bir dipdiyebilirim. Sanşın, ince yapılı, mah nefes alıp vermeğe başladı. devam ederek: Bağlarbaşı Hale'dp çub.. Tam sana göre biçilmiş bir kaftan, lomatın hayatını tasvir eden bu şaheserin baş rollerinde: Beş on dakika daha geçti. Samiye hıç Haydi yavrum, hemen koş, dedi, BEŞTE GELEN Şakirciğim!. kırıyordu. Yarm gece Suadiye Şenyolda gönlünü al, hem de oraya gitmekten vazŞakir telâş içinde sordu: Amma, teyzeciğim, herşeyden evDONANMA GECESİ geçtiğini kat'î surette söyle... Ne oldun Samiye, ne var yavrum? vel bir kere görüşmemiz, konuşmamız lâOdada yalnız kalmca güldü. Kendi Genc kadın gözlerini mendilinin uciyzım, değil mi? Bakalım, birbirimizden Eylul Cuma TAl^ÇTM Qİ\FFMAQÎ 22 Eylul Cuma kendine şöyle düşündü: elerinden itibaren * /\I\.O1İTİ O11^IIJİV1/\O1 Matinelerinden itibaren hoşlanacak mıyız.. Samiyenin, sırf evle le silmeğe çalışarak cevab verdi: Meziyet bütün kudret ve kuvvetine Kardeş Mısırın en büyük kadın san'atkârı Hevesin geçti, artık beni sevminecek bir adam buldum, diye bana varrağmen söz geçiremiyordu. Halbuki elinRADYO ve SAHNELER BÜLBULÜ, Arab diyarının ses kraliçesi yorsun... Öyle olmasa bırakıp gitmeğe tnasını da istemem doğrusu.. de gözyaşlanndan başka bir silâhı olmı Tabiî.. Tabiî.. Her yaz, annesi kalkar mıydın? Halbuki ben, budala, büSamiyeyi beş on gün kalmak üzere bura tün mevcudiyetimle her dakikamı sana yan şu saf kız, zâfile onu nasıl avcunun çine, aldı, hayret! ya gönderir.. Bu sene ben biraz daha hasretmek istiyorum. Nakleden: evvel davet ederim. Pazarlan sen de ge Dayanamadı. İçeriye gîrdî. Yatak oNURt REFİK lirsin.. Hafta arası vakit bulabilirsen gene dasma çıktığı, ahşab basamaklardan ak Fransaya «Sivastopol» ve «Saadet Komedyası» isminde iki filim çevirmeğe gelmiş olan artist buna imkân göremedi Damgalı Kadınlar LALE SiNEMASINDA SUMER SiNEMASI Hududlar Tehlikede MIREILLE BALIN ERICK Von STROHEIN ROGER DUCHESNE U UMİD ÜMMU Ş A R K I S I GULSÜM Edebi roman : 23 Galib birçok bakışların derhal üzerlerine çevrildiğmi hissetmişti. Sıkıntıh bir tavırla onu takib etmeye mecbur oldu. Tarasa çıktılar. Hakikaten mehtab güzeldi. İçerde tekrar müzik başlamıştı. Genc kadın yürümüş ve ilerdeki mermer sütunlardan birine şuh bir hareketle yaslanıvermişti. Gülümseyordu. Fakat bu tebessümde biraz kırık, biraz acı bir mana vardı. Üzerinde ışık parçaları oynaşan altın rengi saçları, küçük buklelerle, şakaklarına, alnma dökülüyordu. Üzerinde etekleri pembe bir bulut yığmını hatırlatan tülden zarif bir elbise vardı. Bu elbise onun dolgun ve mütenasib vücudünü çapkm hatlarla sarmaktaydı. Beline pembe büyük bir çiçek iliştirmişti. Galib tam onun karşısında durdu. Siyah iyi giyilmis fırağı ile tarasm loşluğunda vücudü daha uzun ve daha iri görünüyordu. Genc kadına nazik, fakat zo lerini açtı. Fakat derhal tabiî haline avdet ederek güldü: Çocuksunuz!. Genc kadın da gülümsedi. Bu acı bir tebessümdü. Gözbebekleri ise öfke ile koYazan : Peride Celâl yulaşmıştı. Dudaklannı oynattı. Fakat bir şey söylemedi. Sonra birdenbire yüzü raki bir tebessümle bakıyor ve susuyordu. değişti. Gerginliğini kaybetti. Uzandı, Şahende Hanırn da onu süzüyordu. Bir Galibin koluna girdi. Vücudünü bütün aaralık doğruldu. Belindeki çiçekle asabî ğırlığile ona yaslayarak derin derin içini parmaklarla oynamaya başladı. Sonra çekti. Şikâyet dolu bir sesle mınldandı: tarasm daha göîge ve karanlık olan kö Bunu inkâr etmek size yakışmaz şesine doğru yürüdü. Çıplak omuzlarmda galiba... İtiraf ediniz, evet, itiraf ediniz ay ışığı, ince çizg'iler halinde parlıyordu. ki, eskisi kadar benimle alâkadar değiiGalib ağır ağır onu takib etti. Tarasm ösiniz. nünde deniz şıkırdıyor, uzaklarda yekEvvelce böylc miydi ? Yanımda bupare bir ışık parcası dalgalanıyordu. Yan lunmaktan hele, benimle yalnız olmaktan yana parmaklıklara dayandılar. Galib ne kadar hoşlamrdınız. Şimdi ise benden yavaşça: bucak bucak kaçıyorsunuz. Galib anlamı Hakikaten güzel bir gece... diye, yor muyum sanıyorsunuz... Demin zorla mırıldandı. dansettiniz. Geçen haftadanberi o kadar Ve cevab bekler gibi sustu. Genc ka telefon ettiğim haîde bir kere yukarı, yadın birdenbire dönmüş, yüzünü ona çevir nıma çıkmak istemediniz. Hizmetçiyi gönmişti. Kaşları hafif çatılmıştı. Dudakları derdim. «Hastam var, çalışıyorum» denın ucunda acı bir tebessüm vardı. Ona mişsiniz. Halbuki hizmetçim ayaklannızı bakmaktan korkuyormuş gibi gözkapak uzatmış, sigara içmekte olduğunuzu görlarını indirerek: müş. Genc adam, Şahende Hanımın hâlâ Benden kaçıyorsunuz, dedi. Galib bu sözü beklemiyormuş gibi göz kolunda duran £İini yavaşça okşadı. Fazla sinirlisiniz bu gece. Zaten size erken yatmanızi her zaman tavsiye etmiyor muyum? Meselâ bu gece buraya gelmekte mana yoktu. Benimle bırlikte görünmek istemiyorsunuz Galib. Sıhhatimi bahane etmeyin. Anlamıyorum? Size ne dediier, benim için ne söyîediler? O kadar fena bir şöhretim mi var sanıyorsunuz? Rica ederim, böyle şeyler söylemeyin. Size karşı hiçbir suiniyet beslemediğimi bilmelisinız. Hakikaten işlerim bugünlerde fazla. Yoruluyorum. Sonra benim tabiatim biıaz garibdir. Arada sırada yalnız kalmak ve kendi kendime düşünmek isterim. Bu da benim için bir nevi meşguliyet demektir Şahsî bir zevkimdir. daha doğrusu... İşte böyle anlarımda da işbaşmda olduğum zamanlardaki gibi, rahatsız edilmekten hakikaten hoşlan Ne çok isleriniz var!. Sustu ve birdenbire ciddileşerek kendi Hastalarımın azlığmı mı ima edikendine konuşuyoımuş gibi mırıldandı: yorsunuz. Ne ise, siz de açık konuşma Aramızdaki şeyin ben daha yeni ya başladınız. Demin söylediğim sözü başladığmı sanıyordum. Halbuki başladıtekrar edeceğim: Ben boş kalmasını se ğı yerde bitiriverdiniz. ven insanlardan değilim. Hiçbir işim o'Genc adamın cevab vermediğini gömazsa yalnız başıma, kendi kendime kal rünce, başını kaldırdı. Gözlerini kısarak mak ve düşünmek isterim ve düşünmek ona baktı: de benim için bir nevi meşguliyettir. Başmızdan geçen bütün kadın hiGenc kadm onun kolunu bırakarak bir kâyelerinde böyle acele mi ettiniz? N " kaç adım geri çeküdi. Derin derin içini kadar merak ediyorum. çekti: Galib hafif bir sesle: Yazık, dedi. Bakuı benimle artık Neler söylüyorsunuz! diye güldü. nasıl konuşuyoısunuz! Sonra ben de bu Sonra telâşlı bir hareketle saatine baktı r kadar lâkayd ve müstehzi konuşan bir in O ! Biri geçiyor dedi. Ben müsaasandan neler ümid etmeye kalkıyorum. denizi isteyeceğım. Konuşan yalnız diliniz sizin. Söylediğiniz Genc kadın canlamvermişti. Hayretle: sözlerin kalbinizle hiçbir alâkası yok. Beni yalnız bırakıp gidecek misiniz.? Genc adam omuziarmı silkti: diye sordu. Ne yapayım, elimde değil. Obürie Sizi yalnız bırakmıyorum ki, burari gibi olamıyorum. Belki de bu bir suç da bir yığın ahpabınız var. mam. tur. Kadınlara fazla iltifat etmesini, on Sizinle beraber gelmek istesem mu Ne tuhaf konuşuyorsun Galib! İçimizden geçen şeyleri açıkça ko larla istediklerı gibi konuşmasını bilme hakkak memnun olmıyacaksmız... nuşmaya kalktığımız zamanlar, daima tu diğimi size ev/elce dc söylemiştim sanıyo Etrafta şiiphe uyandırmaktan korkhaf konuşmuş oluruz. Anlatabiliyor mu rum. maz mısmız? yum? Eğer size gelmedi isem, telefonîaŞahende H^nım öfkeli, öfkeli güldü: Bunu söyler söylemez gitmeye hazır* rınızı, mektublannızı arada sırada cevab Her an insanda hiddet uyandırı lanmıştı. Şahende Hanım hiddetle dudaksız bırakıyorsam, emin olun bunda hiçbir yorsunuz. dedi. Size nasıl kızdığımı bil larını ısırarak: gizli maksad yoktur. İşlerim, yahud... mezsiniz... Bununld beraber... (Arkasî var)