16 Eylui 1939 ısırın müdafaası Yazan: ABÎDİN Mısır ordusunun bugünkü mevcudu, Mısınn geniş topraklarını elbette müdafaaya kâfi değildir. İtalya harbe girerse bu 25,000 büyük bir gayretle 50,000 kişiye çıkarılabilirse de bu da mühim bir yekun tutmaz. Mısır ordusu, kuvvetle ninciye kadar, bu vazife, bilhassa İngiltereye ve kısmen de Fransaya teveccüh etmektedir. Şimdi Mısınn hududlarını ve nerelerden taarruza uğrayacağını tetkik edelim. Bugünkü vaziyette, Mısır şimalden yani Akdenizden ve şarktan yani Filistin ve Arabistandan, Kızıldenizden *. ciddî bir istilâ tehlikesine maruz değil dir. Akdenizden Mırıra yalnız hava hü, cumlan yapılabilir. Hava hücumlarile Mısır istilâ edilemez. Mısır için tehlike garbdan, yani Libya'dan ve cenubu şarkiden yani Sudan yolile «Eritre Ha beşistan Somali» İtalyan müstemlekelerinden gelebilir. CDMHURlYiT Italya harbe girmemiş olmakla beraber, her ihtimale karşı Süveyş ve Mısırın müdafaası temin edilmîstîr DAVER SUOAN HUOUDV Ward Price'in bir makalesi Yarıda kalan röportaj * 4 n Maruf İngiliz gazetecisi Gözümü açtığım zaman damlardan, pencereAlman liderleri arasmda ihtilâf olduğunu yazıyor lerden, hatta bahçelerdeki ağaclardan çengelli haç işareti taşıyan kırmızı bezler sarkıyordu Gözlerimi açtığım zaman trenimizin Danzig topraklanndan geçtiğini anlamak hususunda bir saniyelik tereddüde düşmedim. Etraf nazi bayraklarile süslenmişti. Damlardan, pencerelerden, balkonlardan, hatta bahçelerdeki ağaclar dan çengelli haç işareti taşıyan kırmızı bezler sarkıyordu. Oğlum Nadir, dedim, gördün mü şimdi başma ge'enleri! Daha Ribbentrop Moskova'ya varmadan Danzig kendini Almanyaya ilhaka hazırlanıyor. Bugün burada bir gürültü koparsa bitarafhğını tasdik ettirebilecek misin bakalım! Yatağı kaldırmak üzere kompartimana giren kondüktörü konuşturdum. Uç senedenberi bu serviste çalışıyormuş. Onun söyledikleri yüreğime biraz su serper gibi oldu. Bu civaı haftada birkaç defa nazi bayraklarile böyle gelin gibi süslenir, diyor. Ama sebebini sormayın! Ya bir nazır gelmiştir, ya bir vatandaş bir nutuk söylemiştir, yahud da bir çocuk «yaşasın Almanya!» diye bağırmıştır. En ufak bir vesile bütün bu havalinin tek kumanda ile donatı'masına kâfi gelir. Ben kendi hesabıma önümüzdeki manzarada bir fevkalâdelik göremiyorum. Danzig ile ilk temas ( Yazan ; NADÎR NADI ya Yahudisi! Nasıl, ömrünüzde Polonyalı Yahudi gördünüz mü hiç? İki elinin şehadet parmaklarını alnına götürdü, kesik kesik gülerek ilâve etti: Boynuzlanmız yok değil mi? Ne dersiniz bu işe? Adamcağızı yatışhrmak lâzımdı. Ömrümde ilk gördüğüm Polonyalı Yahudi olduğunu, kendisini sempatik bulduğumu söyledim. Gazeteci olduğumu öğrenince biraz sükunet buldu. Harh hakkındaki kanaatini kuvvetlendirmek istiyordu: Ne dersiniz, artık kavganın önüne geçilemiyecek galiba! Hitler imkânı yok artık durmayacak, Danzig'i bugün yarın mutlaka alacaktıı. Ah, dieser verfluchte Hitler! Peki, siz neden gidiyorsunuz? Almanyadaki Yahudilerin canı yok mu? Onlar da oradaki Almanlar gibi iyi kötü yaşıyorlar ışte. Üstelik Hitler sizi askere de almıyor. îster alsm, ister almasın; biz Almanyada yaşayamayız. Aylardanberi işlerimi devretmeğe çalışıyordum. Bundan sonra Danzig serbest şehir olarak kalsa bile ben oradan aynlmaya mecburum. Amerikaya gırmek müsaadesini alabilmek az saadet mi? Polonyada kalamaz mıydınız? Burada size fena muamele yapmıyorlar zannedersem! Polonya'ılar mı? İşlerine gelince bizi severler, sonra onlardan da bir tekme yiyerek kapıdışan aühnz. Bakıruz, geçen sene bunların Almanlarla arası iyi idi. Bizim yüzümüze bile bakmıyorlardı. Hemen hemen Almanyada olduğu gibi hakaret görüyor, bir numaralı değilse bile iki veya üç. numaralı halk düşmanı sayılıyorduk. Şimdi Almanlarla aralan açılmadı mı? Derhal bizimle barıştılar; hepimiz birer sevimli Yahudicik oluverdik. Hayır, hayu, Avrupada bize ekmek yo1: artık. Buradan gitmeliyiz. , Karşımdaki adamı hayretle seyrediyordum. Kirli ellerile sivri sakalını karıştmyor, hayatından memnun görünüyordu. îçinde doğduğu, büyüdüğü memlekeiini ' mukadderatile zerre kadar alâkadar değildi. Mahcub bir mavilikle önümüzde uzanan Baltık denizini hiç mi seyretmemişti? Şu koyun arkasındaki ağaclar, ona hiç bir şey fısıldamamışlar mıydı? Yaşadığı şehrin kaldırımlarında en uzak bir hatıranın akislerini olsun duyamaz mıydı ki bu adam şimdi, işini yoluna koymaktan memnun, kollarını sallaya sallaya yeni bir diyara gidiyordu? Gözlerinde, tek bir kinin tekâsüf etmiş kıvılcımı parlıyordu: K,endini mahvetmek isteyenlerin ezildiğini, yok olduğunu görmek arzusu. Bu dehşetli kinin ne Almanyaya, ne de Polonyaya karşı olmadığına eminim. Yahudi, bizzat millet mefhumuna düşmandır. O, cemiyet nizamına karşı daimî bir nefret duygusu içinde yaşıyor. DEMIRYOUAR* IIBYA ARABÎSTAN Ward Price Alman zimamdarlan arasındaki ihtilâf lara dair pek çok hâdiseler biliyorum. Fakat şimdiye kadar gazeteye bunları yazmadım. Çünkü eski dostlarım olan Almanlara karşı, bunun nezaketsizlik olacağmı düşünüyordum. Meşhur İngiliz gazetecisi Ward Price, Daily Mail gazetesinde neşrettiği bir makalede, nazi şefleri arasmdaki geçimsizliklerden bahsetmektedir. Ward Price, îngiliz gazetecileri arasında, Almanyayı en iyi tanıyan ve Alman ricalile çok yakından temas eden yegâne şahsiyet olmak itibarile, ifsaah hususî bir ehemmiyet taşımaktadır. İn giliz muharriri, nazi ricali arasmdaki ihtilâf ları şöyle anlatıyor: «Göring'in iki büyük düşmanı Göbbels ve Himmler'dir. Göbbels'ten nefret edişinin sebebi, Propaganda Nazırının, mevkiinden ve salâhiyetinden istifade ederek tiyatroya ve sinemaya mensub kadınlara karşı bazı yakışıksız hareketlerde bulunmasıdır. Propaganda Nazırile, sinema artisti Frohlich'in Çek tebaası olan güzel karısı Lida Barova arasmda geçen hâdise malumdur. Bu hâdiseden> sonra, Göring, Göbbels'e karşı açıkça cephe almış ve mevkuflar kampma ko nulan artisti, Prusya Başvekili sıfatile" tahliye ettirmişti. Göring'le bizzat Hitler arasında da bazı vak'alar geçmiştir. Alman ordusu Başkumandanı General Fritsch, bir aralık, Avusturyanm ilhakma itiraz etmişti. Hitler ve Göbbels, general aleyhinde gayet çirkin bir iftira tertib ettiler. Fritsch, bir haysiyet divanı kurularak orada muha keme edilmesini istedi. Haysiyet divanı. biri amiral, biri general olmak üzere iki azadan, reis olarak da Göring'den müteşekkildi. Muhakeme neticesinde Fritsch'in tamamen masum olduğu anlaşılmış ve kendisi beraet etmişti. O günden iti baren, Göring, Hitler'in gazabını bile göze alarak Fritsch'i bir askerî kampa gönderdi ve Gestapo'nun ajanları tarafından öldürülmesine bu suretle mâni oldu. Bu şerait dahilinde, Hitler, Göring'in son nutkunda söylediği sözlere rağmen, ona tamamile güvenemez. Göring'in, gerek Hitler'le, gerek en yakın iki muavinile görülecek pek çok hesablan vardır.» Ward Price, Von Ribbentrop hak kında da diyor ki: «Von Ribbentrop, bütün siyasî hayatını İngilterenin Almanya ile asla harb etmiyeceği vadine istinad ettirmişti. Onu, Südet buhranı arifesinde gördüm. Bit kin bir vaziyette idi. Ertesi gün, İngilterenin Münih an'aşmasını imzalamağa muvafakat ettiği haberinden sonra şörüüğüm zaman beşuş, memnun ve adeta gencleşmişti. Fakat artık otoritesmden eser kalmamıştır ve Hitler, hiç şüphesiz, onu bir hiç telâkki etmektedir.» Libya'ya karşı Şimdi, muhtelif nududlardan Mısırın müdafaasını tetkik edelim: Libya ile Mısır arasmdaki hudud Akidenizde Mısırın Sollum limanmdan başlıyarak cenuba doğru Sudana kadar 1000 kilometre imtidad eder. Bu hudud kâmilen çöldedir. Yer yer mevcud vahalarda İtalyanlar da, İngilizler de tahkimat yapmışlardır. İtalyanlann Libya'da 120,000 kişilik bir orduları olduğu söylenmektedir. Fakat bu kuvvet takriben müsavi iki grupa aynlmıştır. Grupun biri Tunusa karşı Trablusgarbda, ötekisi Mısıra karşı Bingazidedir. Bingazideki grupun, Sollum'un şimalinideki Cagbub yahud Carabub vahasm dan Mısıra taarruz edeceği düşünülmektedir. Burada Cagbub vahası bir taarruz üssü olarak hazırlanmıştır. İngilizler de buna karşı, Akdeniz kıyısındaki Mersa Matruh'tan çöla, Sıva vahasına doğru 300 kilometre derinliğinde bir müdafaa hattı hazırlamış'ardır. Bu hattm gerisinde İskenderiye Sollum demiryolu ta çöle kadar getirilmiştir. İtalyanlann tarafın da demiryolu yoksa da, bütün Libya sahillerini takib eden yeni bir yol vardır. İtalyanlar Deltaya ve Süveyş kanalına karşı taarruza geçtikleri takdirde, tek bir yol takibine mecbur olduklarından mutlaka bu müdafaa hattına çarpacaklardır. Daha şımalde, seyyar kum denizleri olduğundan ve Kahireden 350 kilometre mesafede İngilizler taraftndan müstahkem bir üs haline konulan Bahariye vahası bulunduğundan başka türlü harekete müsaid değildir. İtalyanlann Libya'da ve bilhassa Tobruk civarında yığdıklan malzeme, cepane, iaşe mevaddı ve benzinin, altı ay kifayet edeceği tahmin edildiğine göre, buradan Mısıra karşı sevkedecekleri 60,000 kişinin sür'atle İskenderiye Kahire ve Süveyşi ele geçirmesi lâzım gelmektedir. İngilizlerin, bu 60,000 kişiye karşı Mısırın garb hududunda nekadar kuvvet yığdıklan malum değildir. Gerçi İngiliz Mısır muahedesi, İngiltereye 10,000 kişilik bir kara kuvvetile 400 tayyarelik bir hava kuvveti bulundurmasma müsaid ise de, işler fanalaşmağa başladığmdanberi, Mısırdaki İngiliz kuvvetleri, mütemadiyen artırılmıştır. Almanlarla harb başladığı için, İngilterenin ihtiyaten bu kuvvetleri, İtalyanlarla müsavi bir hale getirmekte olduğu muhak kaktır. Yalnız İngilizlerin, Sudanda Hortum, İskenderiyede Ramle'de Bağdadda, Musulda, Basrada ve Kıbnsta Famagosta'da hava kuvvetleri vardır. Bu kuvvetlerin hepsi, karargâhı Kahirede bulunan Yakın Şark Hava Mareşallığma tâbidir. Di^er taraftan İngiltere, son zamanlarda, Yakın Şarkta bir kara ordusu sevkulceyş ihtiyatı teşkil etmiştir ki bu da İngilterenin Yakın Şark Kuvvetleri Baskumandanmın emrindedir. Libya hududunda vaziyet şöyle hu lâsa edilebilir: Simdilik İtalyan kara ordusu, sayıca bir miktar fazla olsa bile bu, üstünlük yakında ortadan kalkacaktır. İngilterenin dominyon ve müstemleke ordulan Mısırı müdafaaya hazırdırlar. AFRİKAStf S U D A N x HABEŞİSTAM BBLÇlkA KONGÖSü \ Mısırın, Sudan'm ve Libya'nın askerlik bakımından mühim mevkilerini gösterir harita lâh ve cepane sayesinde, Sünusiler, mücadeleye devam etmişler; Umumî Harbden sonra da senelerce İtalyanlan uğ raştırmışlardır. Mısıra iltica ederek Feyyum mınta kasma yerleşmiş olan Sünusiler, İtalyaya düşmandırlar. Cenubî Libya'daki îtalyan kuvet lerinin merkezi Kufra vahasıdır. Buraya toplanmış olan İtalyan kuvvet lerinin vazifesi, şimalî Libya'dakilerden ayrıdır. Libya'nın iki parçası arasındaki seyyar kum denizlerinden şimdiye kadar çöl otomobilleri dahi geçe memiştir. Kufra'daki İtalyan kıt'alan, Yukarı Mısır ve Yukarı Nil vadisine akınlar yapmakia mükelleftirler. Burada yarısı İtalyanm, yarısı Sudanm olan Uveynat vahasından Selima vahasına ve Hortum demiryolunun başlangıcı olan Vadii Halfa vahasına kadar, gitmek mümkündür. Çünkü arazide, iktihamı imkânsız hiçbir maiıia yoktur. Yapıla cak hava akınlarile Asvan barajım tahrib etmek ve bütün Aşağı Mısırı suya boğmak ihtimali, Kahirede fazla mubalâğalı endişeleri mucib olduğu için icab eden tedbirler alınmış, oraya hava defi bataryaları sevkediimiştir. Esasen, barajm hava bombardımanlarile kâmilen yıkılacak bir eser olmadığı muhakkaktır. Fakat Deltada ve Orta Mısırda, bazı su kemerleri, barajları ve köprüler vardır ki böyle bir tehlikeye maruzdurlar. İngiltere ile Mısır. Yukarı Mısırın müdafaası için de tedbirler almışlardır. İtalya, harbe girerse, burada İtalyanlann can düşmanı Sünusilerden istifade edileceği tabiidir. limanları ele geçirdikleri takdirde, Kı zıldeniz kıyılanndaki Arab memleket lerinde lehlerine çok büyük bir manevî tesir husule getrebilirler. Bu iki liman tam Cidde ve Mekkenin karşısındadır lar. Bu kıyıların ve Sudanm müdafaası, evvelâ Sudandaki mahdud İngiliz Mısır kuvvetlerine, sonra, Çad mıntakasmdaki Fransız çöl kuvvetlerine, daha sonra Uganda, Ktnya, Tanganyika îngiliz müstemlekelerinin gene mahdud muhafaza kıt'alarına ve nihayet Hindistandan gelecek büyük kuvvetlere düşmektedir. Bu kuvvetler, Hind Okyanusundan Umman denizinden, Ba bülmendebden, Kızıldenizden geçip geleceklerdir. Buralarda İtalyan Somali sinde, ağlebi ihtimal Dumeyre adasmda ve Eritre'nin şark kıyılarında, Assab ve Masawa gibi limanlarda bulunan İtal yan harb gemılerinin, bilhassa denizaltı gemilerinin ve tayyarelerin hücumuna uğnyacaklardır. Fakat buralarda, Aden, Perim gibi İngiliz deniz üsleri, İngiliz Somali'sindeki Zeyla limanı, Fransızlann Cibuti limanı ve üssü, Kızıldenizdeki Sudan ve Mısır kıyı!an ve limanları da, İtalyan kuvvetlerine karşı kullanılacaktır. İtalyanlar, Habeşistandaki ordulan nın 100 bin, hatta 200 bin kişi olduğunu söylüyorlar. İtalya, harbe girerse bu kuvvetler, Sudana saldırabilirler. Habeşistandaki İtalyan kuvvetlerinln mühim bir kısmı İngilizler tarahndan teslih ve tahrik edilecek olan Habeşlerc karşı kullanmak mecburiyetini unutmamalıdır. İtalya harbe girmemiş olmakla beraber, ingiltere ile Mısınn ihtiyaten Sudandaki kuvvetlerini artırmış olduklan şüphesizdir. Hulâsa, her ihtimale karşı Mısırın müdafaası temin edilmiştir. Bana Gdynia'yı gezdirecek olan Matbuat memurlarını Riviera Polska oteli nin taraçasında beklerken içim içime sığmıyordu. Dün akşamdanberi dünyayı altüst eden hâdiseler seyahatinin mahiyetini de değiştirmişti. Gdynia'yı görmek, burada on beş sene zarfmda meydana getirilen harikulâde tesisata dair malumat toplamak neye yarayacaktı! Avrupanın yakın istikbali hakkında son hükmü hazırlayan dakikalar yaşıyorduk. Ve bu karışık davanın düğüm noktası şuracıkta, otomobille yirmi dnkikalık bir mesafede bulunuyordu. Şimdi oradaki insanlar ne yapıyorlar? Yarım saat sonra orada neler olacak? Canlı hâdisenin bu kadar yakınında bulunup da bir liman tesisatını gezmeğe mahkum edilmek sinirlerimi sonuna kadar geriyordu. Gözlerim, sakin bir göl gibi uzanıp giden Baltık denizinin gökyüzile birleştiği renksiz çizgiye hcnüz dalmıştı ki yanımda kadın erkelc iki "kişinin almanca konuştuğunu duydum: Silberheim'iar bugün de gelmezlerse daha fazla bekliyemeyiz, diyordu kadın. Öteki postaya kalamam artık. Erkek acele vc sınirli bir sesle cevab veriyorduj Zaten biletleri değiştiremeyiz ki. Birazdan telefon edeceğim, geliyorlarsa ne âlâ. Yoksa bizden günah gider. Lâfa karıştım: Danzig'den mi? Diye sordum. Erkek acele ve sinirli sesile atıldı: Evet, oradan geliyoruz. Bir haftadanberi burada havateptili yaptık. Yann da Amerikaya hareket edeceğiz. Yahudi olduklan hallerinden belli idi. Alman değilsiniz galiba! Dedim. Sanki hakarete uğramış gibi NADİR NADI kızdı ve sinirlendi: [•] Birinci, ikinci ve üçüncü yazılar 11, Ha şunu bileydiniz, dedi, biz Al12 ve 15 tarlhli nüshamızda çıkmıştır. man değiliz, Yahudiyiz, hem de Polon îcra daireleri tapu dairesinde toplanıyor Münferid hâkim usulünün tatbikı münasebetüe asliye mahkemelerinin adedi /dyadeleşmiş ve bu yüzden bazı mahkemeler tapu dairesinin bir kısmına naklolunmuştu. Halbuki bu halin ashabı mesalih ve bilhassa avukatlar için mahzurlu olduğu anlaşılmıştır. Bundan dolayı yeni adliye sarayı inşa edilip bütün teşkilât bir araya toplanmcıya kadar icra dairelerinm olduğu gibi tapu dairesine nakline ve mahkemelerin de postane bnasmda toplanmasına karar verilmi^tir Bu karar bir kaç güne kadar tatbik edıleceHin Esnaf cemiyetlerinin bir müracaati Şehrimizdeki hamal, arabacı ve kayıkçı esnafımn her bölük ve iskelede bulunan idare memurlan büyük bir ihtilâfa vesile olmuştur. Bu esnafın cemiyetleri, Ticaret Odasma müracaatle işi olmayan bu gibi şahıslan beslemekten usandıklarını, k ^ di idare memurlarını kendi aralanndan/ seçmek istediklerini bildirmişlerdir. Oi da bu hususta Belediye ile temasa geçmiştir. Sudamn vaziyeti Şarkî Afrika darülharekâtında, Mı sırlılarla İngilizlerin, şimdiye kadar, askerî kuvvet bakımından en zayıf olduklan yer Sudandır. Burada, İtalyanlann «Eritre Habeşistan Somali» müstemlekesinde büyük kuvvetleri ve motörlü birlikleri vardır. Bunlar, Habeşistan seferi esnasında gönderilen kuvvetlerden orada bırakılantard'r. Sudanın merkezi Hortum, Habeş hududundan yalnız 500 kilometre mesafededir. Gondor ve Tana gölü rnıntakasındaki İtalyan hava kuv vetleri ve motbrlü birlikleri, Hortuma doğru akabilirler. Bu ileri hareket durdurulamazsa İtdlyaniar Yukarı Nil vadisi, Sudan demiryo!unu ve o mmtakanın en mühim meıkezîerinden birini el lerine geçirebilir'er. ABİDİN DAVER Karnından yaralanan kadın Kabakça köyünde oturan Faikın kansı Nazmiye çift öküzlü arabasile tarladan köyüne giderken öküzlerin ürkmesi neticesinde arabadan düşerek karmndan yaralanmıştır. Yarası ağırca olan Nazmiye, Edirneden gelmekte olan trenle berayı tedavi İstanbula gönderilmistır. Açıkgöz misafir Kurtuluş caddesinde Keşiş apartımanırıda oturan mütekaid Naimin evine. hiç tanımadığı bir adam gelmiş ve kendisile eski dost olduğunu söylemiştir. Nainı. Tanrı misafrini evine kabul ederek kendisine kahve pişirmek üzere odadan dışarıya çıkmıştır. Ev sahibi, misafirlne kahve getirmiş ve beraberce ıçmişleTdir. Fakat misafir gittikten sorüra Naim, biraz evvel masamn üzerinde durmakta olan gramofonla plâklann yerinde yeller esdiğıni görmüş ve derhal polise müracaat etmiştir. Hemen faahyete geçen polis ikinci şube merrurlan biraz sonra bu açıkgöz misafiri yakalamışlardır. Yapılan tahkikatta bunun sabıkah ve dolandırıcı ve kaldırımcı Said Cemil olduğu anlaşılmıştır. Gramofonla plâklar sahıbme iade edılmiş ve'sabıkah hakkında takibata başlanmıştır. Zehirlendi mi? Bakırkövünde oturan Handan, evvelki gün çalıştığı Metro hanmda öğle yemeğini yemiş, fakat akşam üzeri bir sancı ile kıvranmaya başlamıştır. Kadın Cerrahpaşa hastanesine kaldırılmıstır. Bursada pasif korunma tecrübeleri Bursa (Hususî) Hava taarruzlanj na karşı pasif korunma komisyonu son' yaptığı toplant'.da bazı mühim kararlari vermiştir. Bu kararlara göre, şehrin muh; telif yerlerinde örnek siperler kazılmak ] tadır. Hükumet arkasma kazılan bu sıj ğınaklar halka numune olacaktır. Halk] da bunlara benzer siperler kazacaktır.j Buralara levha'ar konarak bu siperlerin] örnek sığmaklar olduğu bildirilmiştir. Diğer taraftan zehirli gaz kurslannal hararetle devarrı edümektedir. Son defai halka mahsus umumî zehirli gaz kurslanj açılmaktadır. Araba otomobil musademesi Cenubî Libya hududunda Cenubî Libya hududu, Mısır Libya hududunun çöldp, Sudana doğru imtıdadından başka birsey değildir. Burası Sünusilerin memleketidir. İtalyanlar, Trablusgarb Bingaziyi ele geçirmek için yaptıkları uzun müoadelede en çok burada uğraşmışlardır. Büyük Harbde, Alman denizaltı gemilerinir. gizlice Bingazi kıyılarına çıkardıkları Türk zabitlerile si Evvelki akşam Eyübden gelmekte olan şoför îsmailir. idaresindeki otomobil Mustafanm idaresindeki yük arabasma çarumıştır. Araba hasara uğramıştır. Mustafanm oğlu Ali başmdan yaraDiğer taraftan, Kızıldenizde kâin ve lanmıştır. Çocuk, tedavi altına alınmış. sahili Kassala i'.e Vadi Halfa Hortum buçlu şoför yakalanmıştır. demiryoluna bağhyan şimendiferlerin başlangıc noktaları olan Suakin ile PortArkadaşını yaraladı Sudan, İtalyan müstemlekesi Eritre hu Galatada Berber sokağmdaki kahvedudundan 200 ve 250 kilometre mesafede çırakhk eden Halid, aralarında çıkan dedirler. Burada. sahili takiben gelecHc bir kavga esnasında arkadaşı Mehmedi İtalyan k j \ tlerini durduracak arazi çakı ile yaralamıştır. Suçlu yakalan>< maniası da yoktur. İtalyanlar, bu mıştır. Yaralandılar Evvelki akşam Çekmece istikametınden gelmekte olan ve içinde 12 amele bulunan şoför Alinin idaresindeki kamyonun Bakırköy tuğla harmanı önünde kazaen arka kaoağı açılmış, kapağa davanmış bir halde bulunan ameleden Hüseyin ile Abidm yere düşerek yaralanınışiardır. Bir müddettenberi takib edilmekte Erenköyünde Bağdad caddesinde Alilan eroin satıcılarmdan sabıkalı Hüsa1 nin odun deposunda çalışan Arif, dün odun keserken kazaen ayağını bıçkıya meddın ve arkadaşları Rifat, Muhaırrertf ve Kel Hüseyin, dün yakalanmışlardm kaptırarak yaralanmıştır. Ayağını bıçkıya kaptırdı Yakalanan eroinciler