KUçUk c Ulağan şeyler!.. CUHTHüRfTET 16 Eylul 1939 MEVLÎD Sadıkzade Mustafanın Mevlidi RADYO Harb filimlerine rağbet îtalyan artisti Isa Miranda ile Ray Milland'ın vücude getirdikleri «Hotel Imperial» Amerikada ve Avrupada merakla seyrediliyor aksamki program ) Turklye Radyodlrüzyon DALGA rjZUNLUGU 1639 m. 183 T. A. Q. 19,74 m. 15195 T. A. P. 31,70 m. 9465 Postalan Kcs. Kcs. Kcs. 120 Kw. 20 Kw. 20 Kw. 13,30 program 13,35 Türk müziği. Okuyanlar: Mustafa Çağlar, Mefharet Sağnak. Çalanlar: Fahıre Fersan, Cevdet Çağla, Zuhtii Bardakoğlu. Refik Persan. 1 Kâzım Us: Kürdilihicazkâr şarkı (Bir görüşte çeşmi mestin). 2 Rahmi Bey: Kurdilıhıcazkâr şarkı (Mahvoldu şevkim) müşterek. 3 Halk türküsü: (Misket gelıyor). 4 Bedriye Hoşgör: Kürdilihicazkâr şarkı (Mutrib tamı nalede mi). 5 Hicaz türkü (İndim yârin bahçesıne). 6 Halk türküsü (Esmerim kıyma bana) 14 memleket saat ayarı, ajans ve meteoroloji haberleri 14,1015 Muzık (dans müzigi) 15,1500 İbrahim Özgur ve Ateşböcekleri 18,30 program 18,35 müzık (küçük orkestra). Şef: Necib Aşkın I9,ıo Türk müziği (fasıl heyeti) 20 memleket saat ayan 20 temsil 20,40 ajans ve meteoroloji haberleri 21 Türk mü ıigi. Okuyan: Muzaffer tlkar. Çalanlar: Reşad Erer, Ruşen Kam, Eşref Kadri, Refik Fersan. ı Santuri Ethem: Mahur peşrevt 2 Refik Fersan: Mahur şarkı (Bir neş'e yarat hasta gönül). 3 Şükrü Şenozan: Mahur şarkl (Bu sevda ne tatlı yalan). 4 Râkım: Huzzam şarkı (Aşkın bana bir gizli elem). 5 Osman Nıhad: Nıhavend şarkı (Yine aşkı bana dudağınla sun). 6 Sadeddin Kaynak: Nıhavend şarkı (Gel göklere yükselelim). 7 Ruşen Kam: Kemençe taksimi. 8 İzmirli Zeki: TJşşak şarkı (Bir gün geleceksin diye bekler). 9 Sa deddin Kaynak: Buselik şarkı (Saçlarıına ak düştü). 10 Buselik saz semaisi 21.40 ko nuşma (dış politika hâaiseleri) 21,55 müzik (valsler) 22 haftalık posta kutusu (ecnebi dillerde) 22.30 müzık (dans müziği) 23 son ajans haberleri, ziraat, esham, tahvilât, kambiyo nukud borsası (fiat) 23,20 müzik (cazband Pl.) 23,3524 yannki program. Edmond Laudier çok müteessir görünü mektub.. Zehir zenberek.. Ben kızlarını yordu. Böyle zamanlarda bazılarınır alıp götürmüşüm.. Nerde olduğu belli dederdlerini deşmek iyi değildir ama, karşı ğilmiş.. Polise müracaat edeceklermiş.. larına geçerek onlardan daha endişeli su ilâh... Arkasından Maryse'den bir meksup oturmak da büsbütün yeislerini arttı tub... «Otomobilimiz devrildi. Müthiş bir kanr. Onun için sordum: Ne o, gene efkârlı görünüyorsun! za geçirdik... Çok şükür yaram hafiftir. Autun hastanesinde yatıyorum.. Anneme, Omuzlannı sılkerek cevab verdi: babama vereceğimiz müştrek cevabı ka Eh... Pek iyi vaziyette değilim... rarlaştırmak üzere lutfen geliniz!» Hayır ola!. Hay Allah müstahakını versin.. Gö Çok büyük bir felâket zannetme.. rüyorsun ya, başıma ne derdler açtım. Maryse Bomerau'yu tanırsın!. Şöyle böyle... Babası için çok zen Çarçabuk giyindim. Hemen garaja koşgindir derler ama, kendisi için de hiç iy tum, arabayı çıkardım. Saat dörde doğru Autun'a vasıl oldum. Maryse'i yatakta söylemezler!. biraz sararmış yüzlü buldum. Fakat ba Aleyhinde bulunanlann epeyce hak lan var... Geçen hafta Saint Raphael'e kışlarının tatlılığı, tebessümünün şuhluğu gitmiştim. O da ailesile birlikte orada imiş. ayni idi: « Ah, dedi, size karşı o kadar mahSık sık görüşmeğe başladık. Biraz da kur cubum ki sormayın.. Gösterdiğiniz samiyaptım. , miyet ve arkadaşlığa mukabil bakın ben Evlenmek niyetile mi? ne büyük budalalık yaptım.. Fakat çok Yok canım... Hoşça vakit geçirelim diye... Doğrusu güzel kız... Budala safiyane bir budalalık... Çünkü Lyon'dan hareket ettikten biraz sonra arabamız kada değil... zaya uğradı. Beş altı saat baygın bir hal Fakat kur mur derken galiba de kalmışım... Belki de ölebilirdim.. Aiateş bacayı sardı. Kız sana yapıştı. Şimdi esi, gelip onu almış.. Bana veda etmek ikurtulmanın çaresini arıyorsun!. çin hastabakıcılarla üstüste haberler gön Allah aşkına keramet savurmaya derdi ama, kat'iyyen yüzünü görmek iskalkıp sen de büsbütün canımı sıkma... ;emedim.. Öyle toy, aptal bir delikanlı ile Bana yapışsa gene iyi... Mesele büsbütün şim ne?.. çatallaştı... Maryse bir akşam koluma « Peki onu bırakm da, şimdi annenigirdi. Tatlı sesile bıcır bıcır «sizden, deze, babanıza ne diyeceğiz, bunu kararlaşdi, bir ricam var.. Beni arabanızla Parise kadar götürür müsünüz. Annemle babam tıralım! « Ne diyeceğiz, beraber olduğumuancak on beş gün sonra inecekler... Halbuki ben pazartesi orada bulunmak mec zu söyleriz. « Dünyada olmaz!.. diye bir feryad buriyetindeyim... Cumartesi akşamı buraioparmak üzere idim. Kendimi tuttum. dan hareket ederiz, olmaz mı?» ünkü yeniden yüzüme öyle tatlı baktı ve « Fakat anneniz veya babanızın bu j kadar şuhane güldü ki.. Sonra elimi tutkarannızdan haberleri var mı? « Canım, ben onları kandırdım, siz tu Değil mi, dedi, bu kadar kanşık işo hususu düşünmeyin... Yalnız cumartesi eri anneme, babâma anlatmaya ne lüve pazar akşamlarım nerede geçiririz... tum var... Beyhude yere zihinlerini çeSiz bunu bana söyleyin!. leceğiz. Kendisinden bahsedilmeğe değ« Nerede isterseniz ? mez bir çapkınm da ismini ortaya ataca« Meselâ Lyon'da... ğız... Bırak şu serseriyi Allah aşkına!. «Pekâla!.. Sersem bir de beni almaya kalkacak? Hiç «Hangi otelde kalacağımızı da bana ona varılır mı? Halbuki, Edmond'cuğum, «:espit ettirdi. Adres bırakcak, şayed mektub gelirse oraya gelmesini temin edecek ıen seninle evlenmek istiyorum... Daha sonra büsbütün tatlı bir sesle mımiş... Doğrusu, ikimizin de gösterdiği bu ıldandı: delice cesaretin ne gibi bir akıbet doğura Beni affet yavrucuğum! cağını düşünmedim. Babasından, annesinLaudier, benden bir tasdik hareketi, den nasıl izin aldı, onu da merak etmeıir teşvik cümlesi bekler gibi birden durdim... Cumartesi günü yola çıktık. Maryse, Lyon'a kadar çok neş'eliydi. Konuş u. Demin de söyledim ya, dedim, Mamalarımız çok eğlenceli ve nükteli idi. ryse'çok RÜZel bir kızdır. Bab.ası da çok Güldük, güldük... Ama ne kadar bilsen... Otelde âşık maşuk gibi başbaşa akşam ye engin... Ötekilere aldırma canım.. Bunmeğini yedik... Odalanmıza çekilirken be ar olağan şeyler!.. 1 Ndkleden: ni büyük bir samimiyet ve muhabbetle Ahmed Hidayet kucakladı. Ertesi sabah, sekizde garson kahvaltı ile birlikte bana Maryse'in bir îki îtalyan vapuru geldi mektubunu getirdi. Kızcağız, böyle ânî surette beni terkettiğinden dolayı özür diDün limanımıza Akdenizden iki İleyor ve yedide hareket eden trenle git talyan vapuru gelmiştir. Her iki vapurmek mecburiyetinde kaldığını bildiriyor, da da mühim miktarda ithalât eşyası sebebini sonradan anlatacağını da aynca i ardır. lâve ediyordu. Fakat ona hacet kalmadı. Fırıncılar telâşta! Garson, bana sabaha karşı gelen bir deliKepek, hükumetçe ithali memnu kanlının arabasile yola çıktığmı ağzından maddeler arasına konulmuştur. Bu sekaçırdı. Tamamile gülünc bir vaziyette eble kepek fiatlan haddi asgariye inkalmıştım. Garson yüzüme tuhaf tuhaf diğinden değirmenlerin esaslı bir varibakıyordu. Hiç bozmadım. dat membaı ortadan kalkmış, değirmenler de flatı idare ettirmek için un fiatla Ha, evet, dedim, ağabeysi.. Ne yapmak lâzımdı bilmem?.. Tekrar nna zamma başlamışlardır. Un fiatlannın böyle yükselmeye başSaint Raphael'e dönsem, Maryse'in anayışı fınncılan telâşa düşürmüş ve nesi, babası «kızımız nerede?» diye üstüme çullanacaklardı. Tabiî cevab vere emen Belediyeye baş vurmuşlardır. Vali, bu hususta Ticaret Borsasmdan miyecektim. Parise gitmeğe karar verdim. jazı malumat almıştır. Orada Maryse'i yakalayacak, her kuşun etinin yenmediğini ona anlatacaktım. HeBelediyeler Bankasından men evine telefon ettim. Yok cevabını alalınan para dım. Onu başka nerede bulabilirdim. Dün Belediyemizin Belediyeler Bankasınneydi, cuma, değil mi? îşte, düne kadar dan akdettiği istikrazm şimdiye kadar kendisinden hiçbir haber alamadım. Der •900.000 lirası alınmıştır. Teşrinievvelin ken. babasından bir mektub.. Ama, ne birinde 250,000 lira daha alınacaktnr. İtalyanm meşhur aktrislerinden İsa Miranda, Fernand. Gravey ile birlikte çevirdiği «Nına Petrovna'nın yalanı» filminde çok iyi oynadığı için Amerikan sinema şirketleıindcn Paramount'u idare edenlerin nazarı dikkatini celbetmiş ve uzun müddetli bir kuntrata bağlanarak Davet Holivud'a götürülmüştü. Orada yeni İstanbul C. Müddeiumumiliğinden: parlamış jönprömiyelerden Ray Mil îstanbulda bulunduğu anlaşılan Erland'la «Hote! împerial» eserini vücude zincan Sulh H. Hasan Fehmi Egemenin getirdi. Bu filmin vaktile yapılan sessiz hemen memuriyetimize müracaati. nüshasmda Poia Negri baş kadm rolünü temsi! etmişti. Hotel İmperiarin yeni versionu yaz sonlarında bitti ve bugünlerde Amerikanın ve Avrupanın muhtelif şe HAYDAR RIFAT hirlerinde oynanmaya başladı. Mevzuu Umumî Harbde Avusturyalılarla Rus lar arasında Galicia'da cereyan eden Yeni çıktı. Fiatı 35 kuruştur. muharebelere temas ettiği için halihazırKitabcılardan arayınız. da ekserisi harb havası içinde yaşayan dünyanın muhtelif köşelerinde büyük iki gündenberi Beyoğlundakl bir rağbete mazhar oldu. Isa Miranda ve Ray Milland Macera, anlatılmaya değer bir ehem«Hotel İmperial» filminde gürilltU; ne tayyare sesleri, miyette olduğu için hulâsa ediyoruz: ne yer sallantısıdır. Bu: Anna, kendi arzusile hayatına nihayet kadar gidiyor. Fakat kapının önünde vermiş olan ki7 kardeşinin tabutunu bü düşüp ölüyor. Tam Noel gecesi Ruslar yük bir teessür içinde takib ediyor. Cena dua ve eğlence ile meşgullerken AvusturSinemasmda gösterilen ze alayında Avusturyalı mülâzimlerden yalılar şehri tekrar aîıyorlar. Gizli gizîi Meşhur Nemassy de vardır. Anna, hemşiresinin biribirlerini sevmekte olan Anna (Isa ntiharına bu adamm sebeb olduğunu Miranda) ile Nemassy (Ray Milland) zannederek onu şüpheli nazarlarla süzü evleniyorlar. Hazin ölümile pek gene yaşında ebediyete intikal eden merhumun aziz ruhuna ithaf edilmek üzere ayın on sekizine müsadif pazartesi günü öğle namazını müteakıb İstanbul Yenicamiinde senei devriyei vefat mevlidi okunacak tır. Arzu edenlerin bu dinî merasime ıştirak buyurmasmı rica ederiz. Merhumun ailesi *** Merhum süvari albay Esad Avcmın ruhuna ithaf edilmek üzere 17 eylul pazar günü Nişantaş, Teşvikiye camiinde öğle namazını müteakıb mevlid okutturulacalctır. Tanıyanlarm, dostlann ve arzu edenlerin teşriflerini dileriz. A. ÇEHOF işler tıkırında gidiyor L A L E FERNANDELin Apartımanînîzı tutmadan bir defa Maçkada Vali Konağı caddesinde filmini gören binlerce halkın kahkaha tufanıdır. Dünyakahkaha kralı Fernandel'in en son ve en güzel filmi beş kuruşla devriâlemdir. BEŞ KURUŞLA DEVRİALEM Bugün Görülecek en güzel fılm Bugün saat 1 ve 2.30 da halk matinelerl CHARLES BOYER'in PIERRE RICHARD VILLM ile beraber oynadığı ve bu hafta SÜMER Sinemasının yor, Hotel împeriarin müdürü Elias ir öki satırla kimsesiz ve parasız kalmış olan Anna'nm müessesede çalışmasına müsaade ediyor. •jf Amerikada meşhur «Kargalar» Gene kız oda hizmetçiliği yapıyor. Ne eserinin şairi Edgar Poe'nin hayatı güzel tesadüf.. Kardeşinin ölümüne se beb olmakla itham ettiği zabit de 12 nu Warner kumpanyası tarafmdan filme amaralı odada oturuyor. Onun bütün ha Iınmak istenmektedir. Fakat henüz eserreketlerini gözden kaçırmıyor ve hakika de şairi temsil edecek bir artist bulunati meydana çıkarabiimek üzere Ruslar mamıştır. Zayıf, asabî ve heyecanlı bir şehri işgal ettiklerl sırada General Videnko şahsiyet olan Edgar'ı lâalettayin bir jönnun kendısme gösterdiği iltifatları muka prömiyenin yaşatamıyacağı muhakkak belesiz bırakmıyor. Ve bir aralık zabitin olduğundan intihabda güçlük çekilmek bütün evrakını tetkik ediyor ve şüphelen tedir. diği adamın o olmadığını anlıyor. Gene ^ 5 ar l°*nun hazırlamakta olduğu ral Videnko ile maiyetinin sıkı araştır «Büyük diktatör!» filminde yaşatılacak majarına rağmen Nemassy'yı tevkif etdıktatörlerden bırini bizzat meşhur komik tirmçmeğe ve k,ardeşiı\in ölümüne asjl setemsil edecek, diğer bir diktatör rolünü bebiyet vereni keşfe muvaffak oluyor. Bu, casus Kuprin'dir. Kuprin Avustur de Jack Oakie deruhde edecektir. Evvelyalıların muharebe plânlarını çalıp Ge ce haber verdiğimiz veçhile baş kadm roneral Videnko'ya götürmek niyetindedir. lüne Şarlo'nun karısı Paulette Goddard Nemassy bu hıyaneti haber aldığı için çıkacaktır. Eserde diğer on kadar meşhur Kuprin'i yaralıyor. Kuprin yarasmın teh Amerikalı sinema artisti de vazife alalikeli olmasına rağmen Rus karargâhma caktır. YAYLA apt. nın her türlü konforu havi dairelerini görünüz. l ( TEŞEKKÜR j Sevgili annemizin anî olarak vefatı dolayısile uğradığımız elem ve ıstıraba yakından ve candan alâka gösteren, telgraf ve mektubla taziye lutfunda bulunan saym doslanmıza karşı d u y duğtımtız şükran ve minnettariığımızı ayn ayn iblâğa teessürümüz imkân bırakmadığından bu vazifemizi ifaya muhterem gazetenizi tavsit eyleriz. Temyiz mahkemesi eski azasmdan ve sudurdan Neş'et Molla kızı ve müteveffa albay doktor Nasih eşi merhum Mevhibe Arkan evlâtlan. ATMACA U L 1/ Kemali muvaffakiyetle gösterdiği Bu akşam T U R A N Tiyatro ve Sinemasmda Cumartesi akşamı, Pezar gilndUz ve gece Hem Sinema, Hem Tiyatro, Hem varyete EGE TİYATROSU NURİ GENC VE ARKADAŞLARI 16 eylul cumartesi akşamı Karagümırükte ZAFER sinemasmda Filmidir. Bugün saat 1 ve 2,30 da tenzilâtlı matineler ^ ^ '" N A Ş İ T vearkadaşlan: ÜÇÜZLER Vodvil 3 perde Sinema Sekizde başlar. YUz Erkeğe Bir Kız DEANNA DURBiN Kasırga Piyes 3 perde Jaklar ve MitTa Bella varyetesi DENİZALTI AVCI GEMiSi Baş rollerde: Georges Bancroft Nansy Kelly Richard Freen Bugün saat 1 ve 2.30 da tenzilâtlı halk matineleri. Deniz muharebelerinde Denizaltı gemilerinin esrarlı maceraları, De g e m i l e r 5 n e k u r u l a n tuzaklar, müthiş ve mııazzam sahneler. i U ş RAŞÎD RIZA E. SADÎ TEK TİYATROSU Bu gece Tepebaşında Donanma Gecesi Vodvil 3 perde Yazan Reşad Nuri, hususî 50, mevki 30 kurus. MELEK Sinemasmda B UGU N Bugiin saat i ve 2,30 da tenzilâtlı halk ve talebe matinelerl bana öyle geliyor ki asıl şimdi başlıyar. yaraşmıştı. Bütün mevcudiyetinden gü * zellikten çok üstün, büyüleyici, cezbe Gene adam gülümsedi: dici birşey fışkmyordu. Bir müşkülünüz olduğu zaman her Kız yavaşça elini onun elinden kur i an emrinize am<ıde olduğumu unutmayıtardı. Otomobilden atladı, ve hafif bir nız. Elinî uzattı. Gene kız da elini verdi. sesle: «Teşekkür ederim, teşekkür ede rim» diye, mırıldandı. Parmaklan biraz sıcaktı. Galib: Galib şoföre dönmesini emretmışti. O Kimbilir anneniz nekadar sevinetomobil biraz uzaklaştı, manevra yaptı, cek, dedi, şimdi derhal koşup, onun boynuna atılın, yüzünü, gözünü öpün. Bu döndü ve birdenbire kızın önünden hızla gece sizin iştiha ile yemek yediğinizi, geçerek uzaklaştı. Nur otomobılin arkasından arkadaki güldüğünüzü ve yorgun bir çocuk gibi kırmızı ışığı yolun ucundan kayboluncıörtülere sarılıp rahat rahat uyuduğunuzu görmesi huzura kavuşması için kâfîdir. ya kadar baktı, sonra birdenbire döndü, Ve muhakkak lâzımdır. Üzüldüğü yeti parmaklıkları itti, ağacların arasından şir. Unutmayın ki annelerin en iyisidir. eve doğru koşmaya başladı. Hem koşuEğer benim annem olsaydı neler yapmaz yor, hem de sevincden, neş'eden titriyen bir sesle bağırıyordu: dım.. Anne, anneciğim, bak ben geldim.» Gene kızın e!i avcunda kalmıştı. O nun parmaklarını biraz sıktı: 1 Demin dediğiniz gibi doktorluğum burada bitti. Fakat dostluğumuz belki Dans biter bitmez Şahende Hanım şimdi başhyor. Sizi teselliye, size yardı Galibin kolundan çekerek: ma her zaman hazırım. Gelin canım, dedi, gelin, şuraya.. Gözleri ateş gibi yanıyor, sol yanağm Vallahi öyle güzel mehtab var ki.. da esmer densınin üzerindeki yara izi, Gene adama yalvaran gözlerle bakı oraya hafif bir ışık parçası vurmuş gibi yor, ve kolundan suh bir hareketle çekparlıyordu. Bu yara izi insanın eğilip o mekte devam ediyordu. rasını öpmek istiyeceği kadar bu yanağa {Arkası var) VEDA rollerde Joan Cravford Margaret Sullavan Melvyn Douğlas si olduğunu söylüyorlardı. Bunun yalan atte onun Tokaflıyanda bulunacağım naolmadığı da meydanda.. Geceyarısı ba sıl keşfettiniz? lığa çıkan kayıklardan biri, küreğe sarıl Size Müşfik isminde açıkgöz bir armış yarı baygın sürüklenen bir adam gör kadaşım olduğunu ve onun Mehmed müşler, alıp kıırtarmışlar, ayıltmak güç Münifi tanıdığım söylemiştim. Sustular ve artık otomobil kapının önüolmuş. Bir iki gün hastanede yatmış. Yazan : Peride Celâl Edebi roman : 2 2 Görüyorsunuz ya epey şey öğrenmiştim. ne gelinciye kadar konuşmadılar. Oto buki ben onun gibi düşünmedim. Kendi Siz dün gece bhini öldürdüm der demez mobil durunca gene kız Galibin inmesini Kız: Ah barışmahyız, muhakkak barış kendime şu Mehmed Münif hakkmda yüreğim ağzıma geldi. Mehmed Müni bekler gibi durJu. Fakat onun yerinden malıyız, diye, söylendi. Onsuz yapamam. bir de ben tahkikat yapayım dedim. Kız fin sağ olduğunu bildiğim için evvelâ öl kımıldamadığını görünce hayretle: İnmiyor muyuz, dedi? dürdüğünüz adamın benim bilmediğim Ve elindeki siearayı asabî bir hareket mıyorsunuz ya.. Galib: diğer biri olduçunu zannettim. Ama sonle pencereden uttı. Bir an düşündü. SonGene kız te'âşla: Siz iniyorsunuz, diye, cevab verdi. ra birdenbire dönüp, Galibin gözlerine Yok canım, dedi, artık hüsnüniye ra siz Mehmed Münifin ismini söyleyince ferahladım. Ben müsaadenizle döneceğim. Gece bir gözlerini dikti, sesini alçaltarak: tinizden şüphe edebilir miyim? Gayet sakin biı tavırla yarı ciddî, ya dostuma davetliyim. Bekletmek ayıb o Anlayamadığım birşey var, dedi. Gene adam onun telâşma gülerek dcrı alaylı konuşuyordu. Gene kız takdirle lur. Siz onun sağ olduğunu nasıl ve nezaman vam etti: ona bakarak: öğrendıniz ? Gene kızın hayalinde birdenbire Şa Sonra benim birçok tanıdıklarım Gene adanın dudaklarındaki tebes vardır. Bühassa Müşfik isminde bir ar Peki, size herseyi itiraf ettiğim za hende Hanımın şuh bakışlı pembe küçük süm müstehzi bir mana aldı. Omuzlannı kadaşım var. Girmediği delik yoktur. man niçin onun hayatta olduğunu söyle yüzü canlandı: yip de beni azabdan kurtarmadınız, de Ya! diye. mırıldandı, fakat hiç kaldırdı: Her meseleye burnunu sokar, herkesi taolmazsa.. Siz dün gece bana hâdiseyi anlat nır. Mehmed Münirten malumatı ondan di? tığımz zaman ben zaten herşeyi biliyor aldım. Adamcağ'.z gü! gibi yaşayıp du Gene adam birdenbire ciddileşerek ceGene adam onun sözünü keserek: ruyordu. O sırada sizin hastalığınızın o vab verdi: dum. Hem görüyorsunuz ki artık vazi Çünkü onu gözlerinizle görmenizi fem bitti, dedi. nu öldürdüğünüzü zannetmekten ileri Gene kız yerinden sıçramıştı: geldiğini ne biıeyim! Tabiî bunu bilsenı istiyordum. Benim sözlerime inanmamaNur onun yiizüne baktı, göz göze gel Fakat nasıl olur! size derhal haber verecektim. Yalnız bu nız ihtimah vardı. diler. Gene kız birdenbire yüzü ciddile Anlatayım. Anneniz evvelce bu Kız mahcub bir tebessümle: ş'erek: aşkın başlangıcını bana anlatmıştı. Fa adamm son günlerde bir deniz kazası geçirdiği dillerde doîaşıp duruyordu. Her Haklısınız, diye, mırıldandı. Fa Evet, dedi, vazifeniz yani belki kat o, hastahğinızın bu aşkla bir münasebeti olduğunu hiç zannetmiyordu. Hal kes bu kazanın biı gönül macerası netice kat birşey daha sormak istiyorum, o sa doktorluğunuz bitti. Fakat dostluğumuz Üçttncü kısım