CUMHUBÎYET 10 Eylul 1939 TAR1HI • ROMAN | Buhara Güneşi Yazan: ORHAN RAHMt ( Şehîr ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal İhtikâr hareketi ve Ev kiralarımn yiikseîtilmesine de mâni olmak lâzım! ihtikâr hareketinin, menşeleri yerîi olan maddeler, bilhassa gıda maddeleri iizerinden zail olduğu görülmektedir. Yalnız, halkın el'an yersiz ve lüzumsuiî bir rağbet ve alâka gösterdiği bazı maddelerin fiatları yüksektir. Meselâ 45 kuruş olan kuyruk fiatları 60 kuruşa kadar fırlamıştır. Zahıre ve hububat fiatlan normal haddedir. Bilhassa bu ayın sonuna kadar yeni rekolte piyasaya tamamen çıkınca daha fazla bir ucuzluk olacağı şüphesiz görülmektedir. Ben az, çok okudum Aybey. Altmdağı görmedim. Kurdu, Bozkurdu görmedim amma onun geçmiş yıllarım bilirim Kuş, tam tepeye gelmişti. Salak, biikülü bileğini, ustalıkla salıverdi. Yay boşandı ve hedefine doğru uçtu. Havada küçük bir hareket oldu. Hedef ikiye aynldı. Bir parçası dikine olarak düşmeğe başladı. Salak bir nara attı: İsterse öbürüsü düşmesinî.. Diye bağırdı. Oyle ya, asıl lâzım olan, kartalın avmı pençesinden kapabilmekti. Fakat kartalın pençesindeki avdan sonra, kartal da, yalnız, sağ kanadını oynatarak alçaldı ve inmeğe başladı. Ok, sol kanadına saplanmıştı ve bir değnek gibi sarkıyordu. Vah«i ku% arkada yirmi metre ileride bir kayanın üstüne düşmüştü . Pençesinden düşen şey de otuz metre ileride bir fundalık içine yuvarlanmıştı. Salak, oraya doğru koştu ve onu çarçabuk buldu: Oh, oh! Diye bağırdı. Bu, küçük bir o^laktı. Daha yeni can veriyordu. Hemen bıça ğını çekti ve kafasını kopardı: Çocuklara yiyecek çıktı! Ve onu dört ayağmdan yakalıyarak yürüdü. Yakar yeni uyanmıştı. Mağaranın ağzında duruyordu. Işıkh, çocuk gözlerile etrafına bakıyordu. Ormanın derinlik lerinden kuş sesleri geliyordu. Yüzü pembeleşmişti. Rahat ve bol bir uyku aldığı belliydi. Salak görününce ellerini çırptı ve ona doğru koştu: Ormanlar ne güzel Salak! Ve sonra başı kesilmiş mahluka baktı: O ne? Yiyecek! Tanrı iyi bir kısmet gönderdi. Biraz sonra, mağaranın ilerisindeki bir kuytuda, ikisi karşı karşıya gelmi.şlerdi. Oğlağı, bir kazığa geçirmişler, çeviriyorlardı. Yakar, kahkahalarla gülüyordu. Hayatında hic böyle isler görmemisti ve yapmamışh. Onların Çin saraylarında yaptıkları, muayyen zamanda okumak, bahçede dolaşmak, prenslerin huzıırunda ça'mak, taganni etmek ve oynamaktı. .... Salak, onu eğlendirmek için türlü şaklabanlıklar yapıyordu. Aybey daha uyuyor değil mi? Uyuyor Salak! Biraz dinlendiği iyi olur. Fakat sormak isterim: Biz bugün ne yapacağız ve nereye gideceğiz? Bana kalırsa, artık duramayız. Zaten her ikiniz de iyisiniz. Oyle de^il mi? Yalnız at üstünde rahatsız olursanız diye korkuyorum. Hayır, hayır! Ben de bir an ewel gittiğimizi isterim. Sizin yurdunuz kimbilir nekadar güzeldir. Güzel de lâf mı ya? Atalannızı anlatır mısm Salak? Salak .kulaklarına kadar kızardı. Çünkü adamakıllı bir şey bilmiyordu. Bana oyle bir şey sordun ki, altından çıkamam. Yalnız babamdan duy muştum. Bizim en büyük atamı?., Bu minkağan (Kağan Hakan manasınadır) imiş... O kadarcık mı bildiğin? O kadarcık ya! Salak, bir suç işlemiş gibi kıpkırmızı kesildi. Aybey tamamını bilir! Diye kabahatini örtmek istedi. Fakat bu sırada arkasından bir ses duydu: O da bilmez doğrusunu, o da biîmez Salak! Bunu söyliyen, bizzat Aybeydi. Delikanlı uyanmış, gelmiş, hiç görünmcden onlann yaptıklarını seyrediyor. konuş tuklarını dinliyordu. Bunu söylediktcn sonra ilâve etti: Bildiğim şeyler şunlardan ibaret Yakar. Bizim atalarımız demirci imişler. Altın dağ, zengin demir maden'erini bağ rında taşıyan bir ildir. Bizim kabilemiz. bu dağda otururmuş. Toprağı kazar, demiri çıkanr, ocaklarda işler ve Asyanm en iyi demir aletlerini yaoarlarmış. Vaktile küçük bir kabile oldukları için adları, sanlan okunmazmış. Sonra Cücenler Asyanm ortasında büyük bir hanlık kurmuşlar ve bizim altın dağ illerini de zaptetmişler. Dur, Aybey, sizin sancağınızda ne işareti var? Kurd başı. Bu nereden geliyor? lar eski şeylerdir ve yalnız bizim atalarımız bilir bunları, Ben bile yanm yamalak işittim. Yakar güldü: Ben, az çok okudum Aybey. Altm dağı görmedim. Kurdu, Bozkurdu görmedim amma, onun geçmiş yıllarım bilirim. Salak, abdal abdal onlara bakıyordu. Bir aralık: Aybey, dedi, Yakarla imtihana çıkıyorsun galiba! Dikkat et yiğitim, bu yaptığın, kılıç, bdlta oyunu değil ha! Aybey de bir taşın üstüne oturmuştu. Yakara dikilcn bakışlarında şimdi bir başkalık, hayrete, takdire benziyen bir bakış vardı: Bu kız yaman! Üniversitede pasif tedbirlerin neticesi korunma teşkilâtı Bu işlerle uğraşmak üzere bir komisyon faaliyete geçti J Üniversitede pasif korunma işlerilr uğraşmak üzere teşekkül eden komisyon faaliyete gecmiştir. Komisyon azaları, yarın, Rektörün başkanhğında bir toplantı yapacaklardır. Univer site merkezile fakülte, mekteb ve enstitülerde vücude getirilecek faal ekiplerin kuruluşu, bunların çalışma tarzları bir program halinde tespit edile" cektir. Üniversitede tedrisat başladığı zaman hazırlanan bu program dahilinde esaslı çalışmalara girişilecektir. Komisyon, ekipleri sıkı bir murakabe altında bulunduracak ve sık sık ekzersiz yamlacaktır. Mekteblerde kayıd ve kabul işleri Bundan sonra tasdikname ile müracaat kabul edilmiyecek Lise ve orta mekteblerde talebe kaydı na devam edilmektedir. Bu sene müracaat eden talebe miktarının fazla olduğu görülmektedir. Bazı mekteblerde, ancak haftanın muayyen günlerinde kayıd muamelesi yapıldığından, işler ağır yürümektedir. Talebe velileri alâkadarlara müracaat ederek bu mekteblerde her gün kayıd muamelesi yapılmasmı istemişierdir. Harb ve iktısadî boğuşma ehistandaki askerî harekât gittikçe genişlemektedir. Son Leh resmî tebliğinde düşmanm tazyikile Leh kuvvetlerinin Lodz, Potrkov, Rozany havalisinde gerilemekte oldukları kaydedilmiştir ki, bu kayıd, Vistül nehrinin garb tarafı tamamen boşalülmakta olduğunu anlatmaktadır. Lehistanın yükünü, ancak Fransız ordusunun garbda yapacağı büyük bir taarruz tahfif edecektir. Şimdi Fransız ordusunun piştarı; tabiî müdafaa hattı bulunan Ren nehrinin haricinde ve bu nehirle Lüksemburg arasında iki tarafm müstahkem hatlan önündeki «Sahibsiz» denilen mıntakayı geçerek ileri tarassud noktaları ve mitralyöz yuvaları içine girmiştir. Lehlilerin, garbdaki müttefiklerinden bekledikleri başlıca yardım, Fransız pişdarlarının Siegfried Alman müstahkem hattmı zorlamasmdadır. Almanlara göre bu hat bilhassa mezkur kısımda elli kilometre derinliğinde arka arkaya dizilmiş olup gerideki öndekini ateş altına alabilecek surelte hazırlanmış müdafaa manzumelerinden müteşekkildir. Bu hattın gerisinde gene elli kilometre arzmda hava barajı vardır ki havada herhangi noktaya ateş edebilecek hava defi toplarile baştan başa mücehhez demektir. Şimdi harbin mukadderatmı silâhla tayin işi Fransız ordusunun bu hattı yanp yaramamasına bağlı demektir. İngiltere ise en büyük silâh olan ablukayı daha doğrusu Almanyamn ya doğrudan doğruya, yahud başka memleketler yolile yiyecek ve ham madde almasını menedecek tedbirleri tatbik ederek Lehistana yardım etmek yolunu tutmuştur. Bu maksadla İngiliz donanması, Duvr, Cebelüttarık ve Hayfada üç kontrol noktası tesis etmistir. Manş denizinden, şarkî Akdeniz ve Süveyşten ve garbî Akdeniz ve Septe boğazından geçecek bütün ticaret gemileri, İngiliz harb gemileri tarafmdan durdurulup kontrol noktalarına götürülerek hamuleleri muayene ediiecek ve bu hamuleler alelâde zamanlarda nakledilen eşya ise vapurlar salıverilecektir. Aksi takdirde harb kaçafı addedilerek zaptedilecektir. Bu usul İtalyan gemilerine de tatbik edilecek ve tevkif ediı bu gibi gemilerin hamuleleri Italyanm alelâde ihtiyacma mahsus plm.adığı ve İtalya üztrinden Almanyaya gönderilmesi muhtemel bulunduğu takdirde zaotolunacaktır. İtalya, bu harekete ya muva fakat edecek, yahud etmiyecektir. Bunu şimdiden kestirmek kabil değildir. îngilterenin bu tarzı hareketine Amerika, Japonya ve büyük bitaraf devletlerin de razı olup olmıyacakları şimdilik birer meseledir. Şu kadar var ki îngiltere keyfiyetten Amerikayı evvelce haberdir ettiğini bildirmektedir. îngilterenin bu iktısadî bcğma silâhına karşı da Almanya, tahtelbahirîerile Büyük Britanyanın iktısadî hayatını saısmağa teşebbüsle mukabele edecektir. Alman tahtelbahirlerine verilen şiddetü emirler bunu gösteriyor. Almanlarla Fransızlar silâhla ve İngilizlerle Almanlar dahi iktısadî tedbirlerle sonuna kadar boğuşacaklar demektir. L ; Tasdikname ile kayıd ve kabul yapılmıyacak Harici menşe'li mallar Mmtaka Ticaret müdürlüğü ve Ticaret Odası, menşeleri Türkiye dışında olan laddelerdeki fiat yükselişinin de ne dereceye kadar makul ve mazur görülecek Diye mınldanmaklan kendini alamadı. sebeblere istinad ettığini tetkike başlamış Bak Aybey! Ben de bildiklf.imi lardır. Bilhassa, bazı mallar için stok söyliyeyim: kalmadığı iddialarının doğru olup o'.maSızın ashnız olan Orsenaya, ayni za dığı tahkik edilmektedir. manda Cineler de diyorlarmış. Bu, kuıt Cam meselesi manasına geliyor. Bozkurt, işte buradan Bir kısım camcılar, büyük cam ticaretçıkmış. hanelerinin kendilerine cam vermediğini, (Tukyo) nun sizdeki manası şu bildi cam fiatlarınm yüzde 25 nispetinde yükğimiz miğferdir. Çünkü siz atalarınızın seltildiğini ileri sürerek alâkadar makamoturduğu tepf, karşıdan bakmca tıpkı bir ara müracaat etmişlerdir. Ticaret Odası miğferi andınyormuş. derhal bu vaziyet hakkında büyük cam Salak, hayretle ağzını açtı: ıthalât firmalanndan îzahat istemiştir. Tann namına yemin ederim, öyle.. Dün bir muharririmiz, bu hususta, en Bak, bak, bak! Ben orada oturuyordum büyük firma olan Albert Siyon firmasile da farkında değilim.. temas etmiş ve şu izahatı almıştır: Yakar devam etti: « Avrupada vaziyetin kanşması ü Fakat benim duyduğuma göre, sizerine bugün için cam getirtmek imkânı zin hakikî adınız Tukyo değildir. mevcud değildir. Fakat bir taraftan Yu Ya nedir? nanistan ve diğer taraftan Italya ile te Türyodur. İlk bulunduğunuz yermastayız. Herhalde memleketi camsız bıler, koca Altay dağlarıdır. Bu dağlar, o rakmamaya çalışacağız. Fakat bir tarafkadar çetin ve zorludur ki, oralardan kolay kolay kuş bile uçmaz. Korkunç, tan sigorta harb rizikolan, diğer taraftan dar geçidleri vardır ki, kışın karlarla ör navlunlann yükselişi dolayısile yeni gelen tülüdür. «Eknekon vadileri buradadır.» ve yolda bulunan camların fiatı yükselHatta ben Çin sarayında, sizin ilk ha miştir.» Yeni kararnamenin tesiri nınız Birmin Hanm kendi elile dövüp yaptığı bir kıhç gördüm ve şaşakaldım. Hükumetimizin ihrac maddeleri hakGerçi, o kadar süslü değil, fakat kılıcm kındaki kararı üzerine ihracı memnu osağlamlığı, çalımı, Ubtacajepıkş^desle' lan maddelerden ihrac edilmek üzere olerinİ7İn bu işte nekadar ileri gittiğini a an partiler tevkif edilmiştir. Bu maddeçıkça gösteriyoı. ?VJ .IJOJO n . n lere artık fflenşe şehadetnamesi verilmiye Bizim iik hanımızın bir başka adı cektir. Lisansa tâbi olan ihrac maddeleri da vardı. Fakat ben unuttum.. için Vekâletin müsaadesi istenmeğe baş Öyleyse ben hatırlatayım: Tumen lanmıştır. kağan! Ev kiraları Hah, ta kendisi! Dünkü nüshamızda Firuzağa ve CiBu aralık Salak söze karıştı: hangirdeki ev ve apartıman sahiblerinin Evlâdlar; bizim marifet pişti, ko ortada hiçbir sebeb mevcud değilken kikusundan burun deliklerimin nekadar a ralara beşle on lira arasında zam japçıldığını görüyor musunuz? Hani, iki ta mak istediklerinden sikâyet edilmekte oîne elma soksanız, bu deliklerden içeri gi duğuna işaret etmiştik. recek. Ve, üstünde oğlak bulunan kazığı Öğrendiğimize göre bu mevzua dair kaldırdı: yapılan şikâyetler yalnız bu muhitlere in Siz, konuşadurun; ben her şeyi hahisar etmemektedir. Beyoğlunda, Osmanzırlıyayım, sizi çağırırım.. bey ve Şişli civarında da vaziyet aynidir. Yakar, gene anlatıyordu: Bu da gösteriyor ki kiralara zam yapmak Sizin ilk leleniz (beyiniz) Tumen hususunda hemen hemen şehrin bütün kağan, yakışıklı, kahraman bir babayi semtlerinde bir cereyan uyanmıştır. ğitmiş. Bir gün, size başbuğluk eden Cücenlerden «Juan Jiran» Hakanı, kızile ŞEHtR ÎSf.ER! beraber sizin illere gelmiş. Resmî müesseselerdeki Dağları, orukları «kabileleri», ma denleri dolaşıyormuş.. Nihayet Tumen'm sığınak tesisatı yanma gelmiş. Kızına: Vali ve Belediye reisi Lutfi Kırdar, İşte, demiş, bizim aslanlann en bazı resmî müesseseleri ve bilhassa haskahramanı budur. Kıhcı hem iyi döğer, taneleri gezerek sığınak tesisatmı ve hem de iyi kulİanır! pasif hava korunma tedbirlerini tetkik Cücen Hakanın kızı da çok güzelmiş. etmektedır. Tumen bu kıza âşık olmuş. Artık o günİstanbul sular idaresi müdürü Yusuf den sonra Tumen bir derdli gibi, hep o Ziya dün Valiyi ziyaretle İstanbul sukızı düşünürmüş. ları hakkında alman pasif korunma , ,| ı ' ( ' MÜTEFERRÎK Satılacak kitablar Şimdiye kadar lise ve orta mekteblerden mezun olan talebeler girecekleri mekteblere birer tasdikli vesika vermek sur?tile kaydolunmakta idiler. Maarif Vekâleti bu şeklin birçok yolsuzluklara meydan verdiğini tespit etmiş, bu sene diplomaları daha erken tasdik ederek mekteblere göndermiştir. Talebeler müracaat etlikleri mekteblere doğrudan doğruya dıplomalannı vereceklerdir. Sonbahar devresinde mezun olacak talebelerin diplomaları da derhal tasdik edilerek kendilerine gönderilecektir. tnşaat Usta mektebi Bu sene Mecidiyeköyünde yeni tesis Vahideddinin vereesi ile musahibi olunacak İnşaat Usta mektebinin teşkilâtı Yavere aid bir kısı mkitablar satılmak üzere defterdarlığa gönderilmiştir. Bun tamamlanmak üzeredir. Mekteb ay sonunda faaliyete gececektir. Talebe kaylardar işe yarayanlar satılacaktır. dına Buraya alınacak taleAlmanyaya gönderilecek beler başlanmıştır. mezunu olacak, yaşlan ilk mekteb tütünler 7 yi geçmemiş bulunacakbr. Almanyamn dört milyon markhk serbest dövizle almakta olduğu tütünDENÎZ tSLERt lerin manipülesyonu tamam olunca ihDün gelen vapurlar racat yapılacaktır. Bu tütünlerin siparişi Hüseyin Hayri, Mithat Nemli ve Cezayire kömür götürmüş olan SosHollanda firmalanna yapılmıştı. yete şilebin Demir şilebi gelmiştir. Tütünlerin Triveste volundan zivade Krom şilebi de yakında gelecektir. Dün İzmiıden gelen malumata göre trenle ve îtalva üzerinden gönderileceİtalyan vapurlannda ilki İzmire gelmişği anlaşılmaktadır. tir. VlLÂYFTTE İsveç bandıralı İsa, Transilvanya ve îtalyan konsolosunun zivareti Lovçen Akdenize gitmislerdir. Landov, Hriseras. Teodora, ve Patris isimli Yuİstanbul İtalyan konsolosu, dün Vali nan şilbelerile Dina isimli Yugoslav, ve Belediye reisi Lutfi Kırdan ziyaret Baceci isimli Rumen ve Oreste isimli etmistir. îtalyan vapurlan Akdenizden gelmiştir. • tınt Denizyollan idaresinin «Pendik» vasonra ••Salmatomrukta puruevvelki akşam saat 17,15 postasını Yusufa a^d şişe imalâthanesi müstemi yaparken Büyükadada karava oturmuş, lâtından İsmailin oturduğu odada bıra virmi dak'ka sonra kurtarılmıştır. kılan mangaldan sıçrayan kıvılcım yan Heybeli Yürükali postaları ğına sebebivet vermişse de vaktinde tatiledJldi vetişen itfaiye tarafmdan söndürülmüşDenin'Oİlan idaresi Heybeli Yürüktür. ali arasmda yaüilmakta olan rjostalan Bir fabrika da... tatil etmistir. Adalar tarifesinde de bazı Evvelki gece Nuruosmanivede Adna de?i=:iklikler vapılmaktadır. mn idaresindeki dokuma fabrikasmm Kötjrü önünde carmsma iç saçağı tutuşmuş, yanğm çıkmıştır. AYıldırım motörü dün köprü önünde teş. yetışen itfaiye tarafmdan söndürülmüştür. Makineler 5000 liraya sigor bir balıkçı sandalma çarpmış ve parçatalı bulunduğundan tahkikat vapılmak lamıstır. A.k<^*»nize eecen 300 Müsevi tadır. Bulgaristanın Varna limanmdan üç vüz küsur Musevi alan Bulgar banKavgacılar dıralı Rudnicr vatıuru evvelki gün liGalatada Necatibey caddesinde otumarnmızdan gererek Akdenize eitmisran Alinin kansı Sultanla avni semtte tir Vanur bu Musevileri Yafaya götüroturan Rafael kızı Ester. aralannda çımektedir. , kan bir mesele yüzünden kavga etmişler. birbirlerini dövmüşlerdir. n baslancrıçları Muharrem Feyzi TOGAY D^kmecîlere verîlen Nuruosmanive ve çarsı civanndaki İnşaat işlerine neden talib dökmeciler. dün Belediveye çaŞınlcıkmıyor? mıslardır. Bunlara dükkânlarını tablive Son siyasî hâdiseler dolayısile resmî İzmit (Hususî) Maliye tahsil şube etmeîeri icin son olarak bir ay mühlet insaata talib zuhur etmiyor. Defterdarsi şefi Şevki Öztürk, îstanbul maliye verilmlştir. hğın Mereanda inşa ettirecesi Maliye tahsilât şefliğine tayin olunmuştur. binasına da talib çıkmamıştır. İnşaat işMemleketlerine giden lerinin geri kalmaması için bazı tedbirYaralandı cÖDcüler ler almacaktır. Ortakcvde oturan Niyazi, SultanhaTanzifat amelesinin bir kısımı islerini mam caddesinden geçerken arkadan bırakıp memleketlerine gitmislerdir. A^açtan düşen cocuk Çinlilerin masallarmda deniliyor ki: tedbirlpri etrafmda kendisine izahat gelmekte olan Celâlin idaresindeki o İlende lüzum hasıl oldupu takdirde BeKücükpazarda oturan Ali oğlu 10 yakalmış lediye kadır. çöpçü de istihdam edecek sında İsmail, cıktığı ağacm dalı kınlın Tumen, emsali bulunmaz bir yiğit verrniştir. Müessesatta korunma hazır tomobilin sadmesine maruz tir. miş. Hem de güzel, bahadır bir gencmiş. lıklannm ikmaline sür'atle çalışılmak yaralanmıştır. ca düşmüş, başmdan yaralanmıştır. Uşaklığı, zilleti sevmezmiş, bu kıza âşık tadır. Lokantacılar itiraz ediyor! olduktan sonra cck acılar çekmiş, maden Atatürk kör»riîsünde parke Dün lokantacılardan mürekkeb bir ocaklarından fırlar, ata biner, ulu dağ heyet, Valivi ziyaretle son defa yüzde tefrişat ların tepelerine çıkarmış ve oralarda, deron nisbetinde tenzilât yapılması hakdini şarkılarla gbklere çıkarırmış.. Atatürk köprüsünün bütün tahta parkında vaki olan tebligata itiraz etmistir. keleri gelmiştir. Köprünün parke tefriAybey duramadı: şatı bu ay sonunda tamamlanacaktır. Yakar, diye mırıldandı, ne güzel SAYIN Elektrik tertibatı da ikmal edilmek üanlatıyorsun bunları sen!.. MÜSTERİLERÎMÎN zeredir. Sen başka bir kızmışsın. Seninle karNazan dikkatine: Köprünün her iki başına yapılacak şılaştığım için. bilmezsin, şimdi şu dakiMemleket piyasasında yer almış olan olan mesned duvarlan için lüzumu olan kada nekadar seviniyorum. YurdumuzÇapa marka müstahzaratı tekmil çeşitmalzemev' Belediye kendi vesaiti ile da öyle sevinecckler ki.. Çünkü çoğumuz yantıracaktır. leri üz^rinde en ufak bir fiat değişimi bunları bilmeyiz.. yapmaHığını gördüğü lüzum üzerine saYeşil s^hal^rda îstîmlâk vın müşterilerine bildirir. Her zamanki Yurdunu/un dağlarında ihtiyar bir satış fiatlarından gavri fiat talebinin edilecek yerler kişi otururmuş ki, kayıblardan haber veşiddetle reddedilmesini avnca rica eder. rir, yıldızlara bakar, havayı bilir, has Yeşil saha ittihaz edilen mahallerCapa marka müstahzaratı saVn'bi tahklardan birçoğunu geçirirmiş. Bunun deki arsa sahibleri Belediyeye müraca İstanbul Malive tahsilât şeflİRİ ı Semplon ekspresi ve dün dönen talebeler J oturduğu yer, maden dağlannın en sarp, en korkulu, en yüksek bir yerinde, kartal yuvası gibi en çıkılmaz yerlerde bir mağarada imiş. Hatırhyamadm galiba? Bir gün Tumen gene dağlara çıkmış. Oyle değil! Fakat, bir kadm vüGeze, dolaşa yürürken bir ağacın altınzünden, bir ihtilâl doğduğunu hatırîa da dinlenmeğe varmış ve sazını alıp çalrım da.. mağa başlamış: Evet, ben de bilirim onu. O şarkıyı bilmez misin Aybey? Bilirim mi dedın? Nasıl olur? BunfArkasi var) atle arsalarınm istimlâk edilmesini istiyorlar. Beledive bunların müracaatlerini karşılpmak üzere bir komisyon teşkil etmistir. M NTJRI ÇAPA Cumhuriyet Dün sabah gelen talebelerimiz, Sirkeci gannda... Dünkü ekspres de gene Milânodan gelmiştir. Bu trenle Almanyada bulunan beş talebemiz daha gelmiştir. Gelen talebenın verdikleri malumata göre Almanyada pel' az talebemiz kalmıştır. Cenevrede bulunan General Besim Ömerle Ahmed İhsan Tokgöz de yol bulamadıklan için gelememektedirler. Ancak yollar açıldıktan sonra gelebileceklerdir, Nüsbası 5 kurustuı Senelik Altı aylık Üc avlık Biı ayhk Bevhude emek! Bir adam Defterdarlığa müracaatle Mecdiye köyünde gömülü altm bulunduğunu haber vermiş, gönderilen memurlann nezareti altında hafriyat yapılmışsa da bir şey çıkmamıştır. Aboneşeraitil^r icin 150 » 1400 Kr. 750 » 400 • 2700 Kt. 1450 • 800 » ioktnr