24 Ağustos 1939 CÜMHURÎYET AKDBNİ*ZDE Bursanın müstakbel kazanc menbaı Uludağda yapılacak tesisatın plânları hazırlandı Bursa (Hususî) Bursanın kaplı cası, türbesi, kozası ve tabiî güzelliği ötedenberi dünyaya tanınmış ve şöhret bulmuş hususiyetleridir. Eski bir şehir ol mak bakımından Bursanın bu hususiyetleri kâfi derecede inkişaf ettirilmiş ve imkân nisbetinde tekâmüle doğru götürül müştür. Artık bunlar üzerinde daha fazla durmak bir bütce meselesi olduğu kadar tanınmış ve dünyanın birçok köşelerinde eşleri ve benzerleri bulunan kıy metlerle meşgul olmak demektir. Kaplıca ve tarihî eserler bakımmdan pek zengin olan Bursanın bu kıymetlerine yeni bir ilâve yapılmak lâzım gelse, ancak banyolu otellerin sayısım artırmak ve onlan her türlü istirahat esbabını câmi bir şekle sokmak icab eder. Bu iş ise şüphe götürmiyen bir hakikat olarak yalnız devlet elile ve devlet yardımile yapıla bilir. Şu hale nazaran; Bursanın sadece imarı cephesine muayyen plân ve etüd ler üzerinde devamdan başka yapılacak bir iş kalmamış demektir. San'at ve ziraat sahalarmda da Türkiyenin sayılı merkezlerinden biri olmuş bulunan vilâyetin yeni keşfolunan yepyeni ve emsal siz bir hazinesi vardır: Uludağ. Memleketin her köşesinden ve hatta dünyanın birçok yerlerinden Bursaya gelenler ar tık bu yeni şöhreti görmek ve oradan hayat, sıhhat ve genclik bulmak sevdasındadırlar. Bu sevdalannda elbet haklıd^lar. Çünkü, dünyanın hangi köşesinde böyle denize pek yakın bir mmtakada birdenbire 2500 metreye yükselen cen net kadar güzel bir dağ vardır? Asırlardanberi vücudünden istifade edilmiyen bu eşsiz hazine Bursanın istikbalini tayin eden ve aydınlatan bir varlıktır. Ona el atmak ve bu sayede Bursalıya en geniş manada bir refah getirmek için girişilen teşebbüs, uzağı gören kıymetli Valımizin işe başlar başlamaz üzerinde tevekkuf ettiği bir memleket davası olmuştur. Haftalarca süren tetkikat, Uludağın imarı, yani gittikçe artan ve yarın milyonları buraya çekecek olan rağbeti karşılamaya matuf tesisatın yapılması için ıhtiyar olunan esaslı ve plânlı bir harekettir. Bu maksadla yapılan tetkikata Ankara Imar müdürlüaü mütehassısile yeni Büyük Millet Meclisinin mimarı Holtz Mayster de iştirak etmişlerdir. Bunlardan Holtz Mayster, dağda yapılacak büyük tesisata dair mükemmel bir proje taslağı tanzim ederek Vilâyete göndermiş bulunmaktadır. Bu muazzam iş, Bursanın ilk plânda ele alınarak yapılacak hayatî işidir. Binaenaleyh böyle bir refah ve servet kaynağma el koyarak büyük mikyasta vapılacak imar hareketi için günlerce Ulu dağın her tarafında bizzat tetkikat yaparken hatta ayağı dahi burkulan Bursa Valisi Refik Kuraltanın bu davayı tahak kuk ettirmek yolundaki yorulmak bil miyen mesaisini Bursa hesabına takdir ve şükranla karşılamak borcumuzdur. Çünkü, artık Bursanm müstakbel ka zanc membaı olarak yegâne göze çar pan cazib varlık Uludağdır. BİR KAHtRE MEKTUBU İLİMKÖSESİ iHTiRALAR KESİFLER C Suriye Fransa için bir ayakbağı mı oldu? Yazan: E. Monroe ) uzaktan bir ilâh gibi görünen Fransa, vergi alan, asayişi muhafazaya çalışan, cezalandıran bir arzî realite haline gelince, harbden önceki sevgiyi pek çok kaybetmiştir. Gerçi, kültürel nüfuzu çok artmıştır. Meselâ Frans:z dili, bütün Suriye arazisine yayılmıştır. Suriyelilerin ekserisi, Fransız aleyhtan olmalarına rağmen, Fransanm memleket dahilinde nizam ve asayişi tesis ettiğini, yollar yaptığını, ticareti kolaylaştırdığım, kadastroyu tanzim ettiğini ve kendılerine memleket ıdaresini öğrettiğinı itiraf ediyorlar. Fakat, bütün bu itiraflar, bir sürü şikâyetten sonra gelir. Bunlar haricinde, Fransa bir hırsız ve bir zalimden başka bir şey değildir. Nefsi Suriyedeki müslümanların 1860 da başlayan kini, Fransız mandası altında büsbütün artmıştır. 1938 de, Türkiye ile Fransanm İskenderun sancağmı beynelmilelleştirmeleri Suriye için ağır bir muamele manası ifade etmiştir. Suriye müslümanlannm sempatisini kaybetmek, Fransanm en büyük kayıblarmdandır. Meşhur müslüman davulunun kuvvetli sesini herkes bilir. Şam gibi büyük bir dinî merkezin kini, şimalî Afrikadaki on dört milyon müflüman tebaası olan bir devlet için tehlikelidir. Sükun içinde geçmiyen bir yaz Eski ve yeni hayat Harb korkusu Borsa vaziyeti Fırkalar arasında Maddenin doğumu Eskiden madde ile radyasyon birbirinden tamamile ayrı olan iki varlık telâkki edıliyordu. Sonradan bu iki varlık arasında yakın münasebetlerin mevcud olduğu anlaşıldı. Modern fizikin temeltaşlarından biri olan bu münasebeti Einstein bul muştur. Einstein'ın foto elektrik muadeles: denilen bu prensipe göre bir radyasyon veya şuaın dalga uzunluğu ile husule gelen fizikî reaksiyondaki enerji tahavvülâtının miktarları arasında tam münasebet vardır. Bir radyasyon veya şuaın enerjisi yani (foton) dediğimiz enerji şuaın fre kansile bir (h) sabit miktarı hasıh zarbma müsa\idir. ( H ) miktarı jse yeni fizikin meydana çıkardığı sabit bir miktar olan kuvantumün kâşifi olan Plauch'un (kuvantum mitwirkung) dedıkleri miktar olup kıymeti bir erg saniyenin milyon X milyon X milyon X milyon X milyonda 6554 üdür. Bu halde bir şuam frekansını bu (h) miktarile zarbedersek bunun enerjisini erg yönünden bulabiliriz.. Meselâ güneş tayfının ortalarında (sarı mıntakasır.da) bir şuam dalga uzunulğu 5000 Angstron (*) olsun. Bunun frekansı (yani saniyedeki ihtizaz adedi) 600 milyon X milyondur. Şimdi bu rakamı (h) la zarbedersek enerji olarak bir ergin milyon kere milyonda 4 ü buluruz ki bu da bir kilogrametrenin milyon X milyon X milyon X milyonda 40,000 idir. Demek ki güneşin bu şuaı saniyede bize bu kadar enerji getiriyor demektir. Kozmik şuaların frekanslan daha büyük olduğundan bunların fotonîan da büyüktür. Vasatî koz mik dalgasınm fotonu (yani saniyedeki enerjisi) yukarıda misal olarak aldığım san şua fotonunun 10 milyon misli kadardır. Bu şua maddeyi tahrib etmekte ve bir }ekilden diğer şekle değiştirmektedir. Hesab edildiğine göre yeryüzünde bir santimetre mikâbmdaki atomların saniyede 1.5 i bu şua tesirile harab olmaktadır. Millikan'm bulduğu neticelere göre dalga uzunluklan birbirinden f arklı dört kozmik şuam (1) Helyum; (2) Oksijen ve azot; (3) Silis ve mağnezyum; (4) Demir atomlarının yaratılmasında rol oynuyorlar. Bu da müşahedeye uygun düşüyor. Çünkü kâinat yapısında bu elemanlara çokça tesadüf edilir. Arzla meteoritlerin büyük bir kısmı bu elemanlardan mürekkebdir. Bu elemanlar arz kabuğunun yüzde 81.5 inden falzasmı teşkil ederler. Kozmik şualar kâinatta maddenin yeniden teşekkül ettiğine bir delil oluyor. Belki bir gün fizikçiler diğer elemanlan yaratan kozmik şualan bulacaklardır. Millikan kozmik şualarla yıldızlarm gönderdiği enerjiyi mukayese etmiştir. Seares'm hesabma göre berrak gecede yıldız!ann gönderdiği ziya birinci kadırdan 1092 yıldız ziyasma muadildir. Arzm yıldızlardan aldığı enerji kozmik şualar dan aldığı enerjinin on misline yakındır. Gözlerımiz güneş ziyasma olduğu gibi kozmik şualara da hessas olsaydı gece manzarasına tahayyül edemiyeceğimız donuk lominesan bir renk inzimam ederdi. Suriye, sevkulceyş sahasında, beklenllen neticeyi tamamen vermiştir. Ne var ki, Fransanm Suriye mandasını istemesi, münhasıran strateji bakımından <kğıldır. Bu arzuya, hissî sebebler ve Yakınşarktaki Fransız menafiinin müdafaası endişesi de inzimam ediyordu. Bu sebebler müphem şeyler olduğu gibi, Fransız menafiinin, Suriye kıtaatı tarafından müdafaası keyfiyeti de müphem bir nokta idi. Fransız askerlerinin mahallî işleri zaten kâfi derecede fazla idi. Diplomatik menfaatlere gelince, onlar da kendi kendilerini müdafaa ettiler. Fransanm Şarkî Akdenizdeki başlıca ticarî menafii, Uzakşarkla olan muvasalasına ve şarktaki sermayesile ticaretine müteallik menfaatlerdir. Uzakşarkla yaptığı ticarî mübadeleler için, Suriyede mükemmel bir hava istasyonundan ve şark müstcmlekeleri yolu üzerinde bir radyo istasyonundan istifade etmektedır. Fakat, Fransanm Suriyede yerleşmiş olması, ticareti üzerinde veya Süveyş kanalı yolile yaptığı deniz münakalâtı üzerinde herhangi şekilde müessir olmuş değildir. Kanal, birçok noktainazarlardan, Büyük Britanya için olduğu kadar Fransa için de faydalıdır. Bununla beraber, kanaldan kolayca vazgeçebilir. Kanaldan öteki müstemlekeleri, îngiltereninkinden daha azdır. Saniyen, petrol bakımından, İrana olan ihtiyacı da o nispette hafiftir. Kanal, Fransa için, başta Hindi Çinî olmak üzere, Madagaskar dahil, birçok müstemlekelerine giden kestirme yoldur. Suriyede bulunuşu bu vaziyeti hiç değiştirmiş değildir. Şarktaki Fransız ticareti de, Suriye sayesinde, herhangi bir istifadeye mazhar olmuş değildir. Nefsi Suriyede, Fransız alış verişi bir miktar tezayüd etmesine mukabil, harbdenberi, alelumum şarkta azalmış ve Fransa, vaktile yalnız Almanya ile rekabet vaziyetinde bulunduğu muntakalarda bugün beşinci, altıncı dereceye düşmüştür. Alıcı olarak, başlıca satm aldıgı madde petroldür. Karadeniz metnleketleri ve Irak, Fransanm petrol ihtiyacmı, takriben yüzde elli beş nispetinde temin ediyorlar. Birinden kereste, ötekinden pamuk aldığı Rusya ile Mısınn yerini diğer herhangi bir müstahsil memleket tutabilir. Şarktaki diğer mübayaatından ekserisi, ancak satışlarınm müvazenesini temine yaramaktadır. Satıcı sıfatile, eski müşterilerinin ekseriyetini kaybetmiştir. Bu kayıplan, daha ziyade, mamul eşya satan diğer bilumum garb ihracatçılarını izrar eden sebeblerden ileri gelmiştir. Mahallî sanayiin inkişafı, Japon rekabeti, ve bılhassa döviz kontrolü bu sebebler meyanındadır. Suriyedeki Fransız kıtaatı, Fransız menafiinin üçüncü kategorisini teşkil eden şark memleketlerine yatırılmış sermayeyi müessir surette müdafaa keyfiyetini tahakkuk ettirdikleri de iddia edilemez. Fransa, dört sene müddetle, bundan çok daha kuvvetli bir hâmi olan kapitüiâsyonlara sığınarak, Osmanlı İmparatorluğunun ve Mısınn birinci derecede dâyini vaziyetini muhafaza etmişti. Bu destekten mahrum kalan sermayesi, diğer devletlerinki gibi, mahallî Nasyonalizm karşısında mutazamr oldu. Petrolü bir tarafa bırakacak olursak görürüz ki, Fransanm Suriyedeki mevcudiyeti, bu memleketteki Fransız sermayesini asla arttırmamış, harbden evvelki seviyesinden pek cüz'î bir nispette yükseltmiştir. Fransanm Suriye macerasına aid bir bilânço yapılacak olursa görülür ki, bu macera, ne maddî, ne askerî hiçbir fayda temin etmemiştir. Petrolden olan menafiine karşı gösterilen bir nevi garanti ve Hindi Çinîye yan yolda bir hava ve radyo istasyonuna sahib oluşu keyfiyeti bir tarafa bırakılırsa, Fransanm, bu memleketi asayişlendirmek ve orada intizamı muhafaza etmek maksadile sarfettiği, on yedi milyar franga baliğ olduğu mütevatir masraftan hiçbir menfaat elde etmediği tezahür eder. * Üçüncü sebebe, yani Fransayı, şarktaki hıristiyan ahali ile arasında mevcud tarihî bağlardan dolayı Suriyeyi üzerine almağa sevkeden âmile gelince, hissî tarafları galib gelen insanlar, onun Suriyede bulunması, bütün Yakmşarktaki manevî nüfuzunu arttırdığı kanaatini beslerler. Bu, bir dereceye kadar doğrudur. Fakat, Beyrut, uzaktan bakınca, onda anayurd parlaklığı gören gözler için, nefsi Suriyede bu parlaklık solar. Çünkü, Yazın hemen hemen bütün Mısırın toplandıgı İskenderiyeden bir manzara: Meşhur Kornişin başlangıcı olan nazlı bulvarı Kahire 17 ağustos . lahirenin bu seneki yaz hayatî her za.nanki gibi sükun içinde geçemedi. Harb korkusu, taarruza uğramak endişesi bir yandan, askerî hazırlıklar için mütemadiyen artan para ihtiyaclarına çare bulmak derdi ve borsalarda mütemadiyen düşüp giden Mısır esham ve tahvilâtının keselerde açtığı rahneler başka taraftan, hulâsa her taraftan gelen gaileler ve derdlerle Mısır ve Kahire bu yaz hayli bunaldı. Eğer buna pamuk fiatlarının da düşüşünü ilâve ederseniz Mısırlıların son zamanlannın nekadar gaileli olabileceğini tasavvur kabil olur. Vaktile bu memleket gayet rahat, belki de bütün memleketlere nispetle en rahat bi'r dünya köşesi idi. İhtiyacı zaten mefkud olan, medenî huzur ve refah denilen şeyleri zaten öğrenmemiş ve tatmamış olduğu için herşeyi hoş gören mütevekkil ruhlu fellâhı bir tarafa bıraktmız mı, Mısırın üst tarafı, ister arazi ve esham sahibleri, ister tüccarlar ve işsiz memurlar, hep huzur ve sükun içinde idi. Herkes kendisine göre geniş bir refah duygusu duyarak yaşarlardı. Mısınn sulhunu, haricî emniyetini İngiltere düşünür, hatta dahilî inzıbatını o temin eder, Mısırlılar da rahatça yaşarlardı. Ama, Mısrdan asjl çok istifade edenler İngilizler olurlarmış, ama Mısırın asıl kütlesini teşkil eden halk, fellâh, güneşin altnda çıplak baş ve yalınayak gezermiş, buna kimse aldırmaz, âyan ve eşraf, tüccar ve memur kendi keyiflerine bakarlardı. bu kanunun hiç olmazsa esaslı bir tadile uğramaksızın geçmesine lcarşı kat'î surette muhalif bir vaziyet almış olduğu için meşrutiyet usullerini ihlâl etmemeğe ehemmiyet veren hükumet, mevkiinden çekilmeğe karar verdi. Saray, halen istifa halinde bulunan Mahmud Paşa hükumetinin yerine yeni bir hükumet getirilmesi meselesile mesguldür. Fakat, Mahmud Paşa kabinesinin istifası, sade veraset vergisi kanununun âyanda uğradığı muhalefetten dolayı da de ğildir. Bu kabine, gerek haricî, gerek dahilî siyasetleri bakımından, muhalefetin çok şiddetli hücumlarına uğradı. Bilhassa bazı azasınm şahsî menfaatler peşinde koştuklan hakkında gazetelere kadar düşen bir takım dedikodular oldu. Daha çok yakında Nahas Paşa, kabine erkânından Ahmed Mahir Paşayı bir takım nüfuz suistimallerile itham ve çok şiddetli bir dile tenkid etmişti. Bu tenkidler ve ithamlar, işin mahkeme huzuruna kadar gitmesini mucib oldu. Ahmed Mahir Paşa, isifa eden hükumetin başlıca erkânından )lduğu için Mahmud Paşa hükumetinin efkârı umumiye huzurunda çürümesi bakımından bu hâdisenin hayli mühim tesiri de oldu. Şimalî Afrika Şimdi, Fransanm en büyük menfaatlere sahib bulunduğu garbî Akdenize avdet edelim. Şimalî Afrikadaki kuvvetlerin askerî ehemmiyeti o kadar malumdur ki, Paris caddelerinden birinde, bir Fransıza bu mevzu üzerinde lâkırdı açarsanız, Fransanm Akdenize aid bütün plânlarını bu şimal cenub yolu etrafında tanzim etmesinin sebebi, bu şimalî Afrika kuvvetlerinden başka bir şey olmadığı yolunda cevab vermesi ihtimali pek kuvvetlidir. Ingilizler için, Akdeniz nasıl Hindistan yolu ise, Frar.sızlar için de, seferberliğin anayoludur, başka birşey değil. Fransız halkı, Fransanm, şimalî Afrika ile olan irtibatını muhafaza etmesini icab ertiren diğer üç dört mühim sebebi daima meskut geçer. Fransa büyük devlet olarak mevkiini muhafaza etmek istiyorsa, bu hususta asıl hayatî sebeb, Cezayerin, Atlantikten Tunusa ve Akdenizden Senegale, Kongoya, Sudana kadar uzanan o geniş imparatorluk arazisinin anahtarı mesabesinde olmasıdır. Bununla beraber, Paris, Cezayeri nadiren bu zaviyeden görür. Zira, Fransızlar, emperyalist b?kımdan düşünmeğe alışık değillerdir. Saniyen, bu araziye verilen ehemmiyet henüz yenidir. Modern nakil vasıtaları sayesinde, Tunusa ve Fasa yeni bağlanmış bulunuyor. Fakat, bu sahadaki tekâmül gitgide hızlanmakta ve Cezayerin ehemmiyeti artmaktadır. Afrikanın Frar.saya en yakın toprağı burası olduğu için, fıkir, havadıs, emtia, yolcu itibarile alıcı ve verici bir merkez rolü oynamaktadır. Onun emniyet ve selâmeti, Fransız topraklarının geri kalan kısmındaki istikrarm muhafazası bakımımlan gitgide daha hayatî bir ehemmiyet arzediyor. Fransız Cezayeri olmasa, Fransız Afrikası olamaz. Fransa, Cezayerin, bir temeltaş! olmağa başladığını ıdrak etmektedir. (Deoatn edecek) MUSA ATAŞ Üç yankesici yakalandı Bilecik Valiliği Ankara 23 (Telefonla) Açık bulunan Bilecik Valiliğine birinci smıf mülkiye müfettişlerinden Ali Seyfi Plümenin tayini yüksek tasdikten geçmiştir. Hükumetin istifasının başlıca sebebi e rinden biri de haricî siyaset bakımından uğradığı hücumlardı. Vafd fırkası hüku meti, Mısırın istiklâlini muhafaza etme mekle, yeniden îngilterenin nüfuzuna tesim etmekle mütemadiyen o kadar şiddetŞimdi artık öyle değil. Mısınn da bale muahaze eti ki bu hücumlar karşısında şma gaile çöktü. Yahud, Mısırın demiyeartık hükumetin bütün nüfuz ve salâhiyeti lim de Kahire ve İskenderiyenin diyelim; muhtel olmuştu. Bunun için istifayı tercih ;imdi, onlar da gaile içindedirler. etti. İlk gaile harb ve Msınn taarruza uğRivayet edildiğine göre Mahmud Paraması derdidir. Aylardanberi, İngiltereşanm istifası sebebleri arasında sarayla onin yardımile Mısırın her tarafı muhtemel bir İtalyan taarruzuna karşı tahkim edili lan bazı ihtilâflı görüşlerin de tesiri varyor. Rivayete göre bugün bu tahkımat o dır. Bundan dolayı hükümdar tarafından kadar ilerlemiştir ki Mısırın herhangi bir istifanın geri alınması zımnında Başvekil sürprizle karadan istilâsı ihtimalleri kal üzerinde vaki olan ısrarlar neticesiz kaldı. mamış. Bununla beraber, daha tahkim e Bu ihtilâflarda, Divan Reisi Ali Mahir dilecek birçok noktalar olmak icab ediyor Paşanın şahsan rolü olduğu söyleniyor ve ki simdi de İskenderiye ile Mısınn garb yeni kabinenin onun tarafından teşkil edihududu arasında birkaç noktanın daha leceği anlaşılıyor. tahkimine karar verildi ve buun için bir Devlet işleri üzerinde hükümdarın daha hayli para tahsisi münasib görüldü. Ayni nafiz rol oynamasını temin edecek olan zamanda İskenderiye limanınm da tevsii bu hükumetin Vafd partisi tarafından dakararlastırıldı. îcabında büyükçe bir filoyu ha şiddetle hücuma uğnyacağı ve yavaş istiab eder bir hale getirilmesi için limanm yavaş bu fırka ile saray arasında halen geni'letilmesi icab ediyordu. Şimdiki hal gizli şekilde mevcud olan mücadelenin de, bir harb patlarsa bu limanı doldura büsbütün meydana çıkacağı hakkında ucak olan harb gemileri İngiliz bavrağını ta mumî bir kanaat hüküm sürmektedir. Bunsıyacak, fakat ayni zamanda Mısınn da dan dolayı gelecek hükumetin Nahas Pakendi bayrağını taşır bir filo yapmağa kaşa ve taraftarlarına daha ziyade muhasım rar vermiş olduğu malumdur. Bueünlerde bir kabine olacağı muhakkaktır. bu filonun ilk gemileri sipariş edilecektir. M. Teker Bu sene için bütçeden bu inşaata mahsus olarak bir milyon küsur Mısır lirası tahsis edilmiş bulunuyor. Fakat, iş bunlarla bitmiyor. Mısır, icabında, millî müdafaası için herşeyi haricden getirmeğe mecburdur. Şimdiki halde, herb patlarsa, Mısır, kendisini hiç olmazsa bir senelik başlıca ihtiyaclar itibarile teminat altma almaâa mecburdur. Bunun için ötedenberi kömür mevcudunu artır mıstı. Şimdi kömür stokunu bir miktar d^ha artırdı. Fakat, kömür kadar elzem olan benzin tarafından Mısır fakirdir. Bunu da yoluna koymak lâzım. Şimdi bir İngiliz şirketile müzakere yapılıvor. Deoolar, tasfiyehaneler tesis edilecek ve Mısınn ber>7m derdi bu suretle halledilmiş olacak. Ve ilâh... v >lâh... Fakat, bütün bunlar paraya muhtac dır. Halbuki Mısırın ticareti son senelerde tedricen düştü. Pamuk para etmez oldu. Borsa vaziyeti kötü. Mısırlılar da ötedenberi vergi vermeğe alışık değildirler. Hükumçt, devletin malî ihtiyaclarını karşılıyabilmek üzere birbiri üzerine bir takim yeni vergi kanunları çıkardı. Bunlardan bazılannın tatbikma bile geçildi. Fakat, son bir vergi kanunu hükumetle âyan meclisi, meb'usanla âyan arasında gayet şiddetli bir ihtilâfı mucib oldu. Veraset meselelerile bizzat alâkası malum olan âyan, Prof. Salih MURAD (*) Evvelce de bildirdiğim veçhile bir Angstron santimetrenin yüz milyonda bındir. Bursada koza satış kooperatifi kurulacak Bursa (Hususî) Şehrimizde bir koza' satış kooperatifi kurmak üzere tetkiklerde bulunmak için İktısad Vekâleti teşkılâtlandırma müfettişi Talât Kılıcoğlu şehrimize gelmiş ve Ticaret Odasında sanayi erbabile bir konuşma yapmıştır. Fabrikatorlarla koza tüccarlarmm, tohumculann ve tezgâh sahiblerinin iştirak ettiği bu toplantıda Talât Kılıcoğlu i Vekâletm maksad ve noktai nazannı i^ zah etmiş, ayrıca hazır bulunanların fi« kirlerini öğrenmek istemiştir. Tetkiklerini bitiren Talât, raporunu yazarak Ve | kâlete gönderecektir. Haber aldığımıza; göre: Bu tetkikleri neticesine göre: Kooperatifin tesisi muvafık görülürse teş '• kilâta yakın bir zamanda başlanacak v&\ gelecek koza mevsiminden evvel koopej ratif faalıyete geçmiş olacaktır. Kendisine memur süsii verıris Dil Tarih Fakültesi inşaatı bitti Ankara 23 (Telefonla) Ankara Dil Tarıh Fakültesine mahsus olmak üze~e mşa edilen 286 odalı bmanın inşaatı ikınal edilmiştir. tedrisat bu yıl bina dahilinde yapılacaktır. Boğazı geçme müsabakası Beyoğlu Halkevinden: 1 Evimiz spor şubesi tarafından tertib edilen HALK BOĞAZI GEÇME müsabakası 27 ağustos 939 pazar günü saat 9 da yapılacaktır. 2 Müsabaka Bebek Anadoluhisar arasmdadır. 3 Müsabakaya girmek istiyenlerin evimize veya müsabaka günü hakem heyetine müracaat ederek kaydolunmalannı rica ederiz. 4 Havanm muhalefetinden doîayı tehir edilen halk yüzme yarışlan da 27 ağustos pazar günü saat 14.30 da Heybeliada plâjmda yapılacaktır. Girmek istiyenlerin evimize veya plâjda î. Bakıra müracaat ederek kaydolunmalarını rica ederiz. İbrahim Ahmed Orhan Konyadan şehrimize gelerek Mahmudiye oteline inen Ahmed oğlu Ismail isminde birisi Gülhane parkı önünde dolaşmakta iken yankesicilik suretile cebinden 32 lirası çahnmıştır. Polis ikinci şube memurları yaptıklan araştırmada bu paranın sabıkalı Ahmed tarafından ça lındığını tespit ve Ahmedi yakalamış lardır. Ahmedin üzerinde bir altın saat de zuhur etmiş, bunu bir hafta evve! Galatada meçhul bir şahıstan çaldığmı itiraf etmiştir. Samatyada oturan Madam Terabelin içinde beş lira bulunan çantasını kacarak kaçan Orhan ve arkadaşı Çakır Ibra him namındaki iki yankesici de yakalanarak Adliyeye verilmişlerdir. Eski gazete ve mecmualar Bir kilo gazete varlığıle günde ıki yavr.ı dojurulur. Okuduğunuz gazeteleri Çocuk Esirgeme Kurumuna vermenizi Kurum sayğıyla diler. Kendisine memur süsü vererek esrar kaçakçılığı yapan bir şahıs dün suç üstünde yakalan mıştır. Bir müddettenberi Yüksekkaldınmda Tekirdağlı otelinde oturan Saim adlında bir şahsın belinde, boş bir Tevkif edilen polis tabanca kılıfı Saim ile dolaştığı ve Hüseyin admda bir şahsa da kendisinin polis memuru olduğunu, eğer para verirse serbestçe esrar nargilesi yakmasma müsaade edeceğini söylediği haber almmış; bunun üzerine Hüsevnin evinde bir cürmü meşhud tertib edilmiştir. Filhakika Saim, eve gelerek, evvelce numarası tespit edilmiş bir iki buçuk lirayı almak üzere iken saklı bulunan memurlar tarafından suç üstü yakalanmıştır. Beyoğlu cürmü meşhud mahkemesinde yapılan muhakeme neticesinde suçu sabit olan Saim 2 ay 20 gün hapse mahkum edilerek tevkif edilmiştir. j Zavallı amele Cıbalı caddesmdekı Yani Yuvanidis'inj kereste fabrikasında çalışan amelelerden i Mehmed Ertahn, fabrika dahilinde ça| lışırken elektrik lâmbalarından birinij ı tuttuğu sırada kendisini cereyana kap| tırmıştır. Baygın bir halde Balat hasta< nesine kaldınlmış ise de biraz sonra öl| müştür. Yurd yavrularma: Kış yaklaşıyor. Yoksul kardeşlerinizi kışın soğuktan, hasta olmaktan kurtarmak için eski elbise, ayakkabı, çamaşırlannızı bu gibi yavrulara verilmek üzere Çocuk Esirgeme Kurumuna vermenizi Kurum sayğıyla diler.