CUMHURtYET 28 Haziran 1939 Sarhoş.. Ch.. Ayakta durarruyacak bir haldeydi. Saat ona doğru evine döndüğü zaman, kendini mukavemet edecek gibi hissetti. Merdivenden çıkarken, bir yandan ve receği cevablan hazırlıyor, bir yandan da kollarında herhangi bir kadınm omuzlarını çökertecek kuvvet olup olmadığını anlamaga çalışıyordu. Eğer, bu akşam biraz fazla kaçırdıysa, ona kim karışa bilirdi? Anahtarile kapıyı açtı. lçeride lâmba yanıyordu. İki küçük kızı, karısı yataklarında mı§ıl mışıl uyuyorlardı. Karısı, her zaman, masanm üstüne bir tabak, bir bardak, bir de şarab şişesi koyardı. Kocasına akşam yemeğıni hazırlamak ıçin yalnız bir mutfağa gilmek işi kalırdı. Bu akşam. muhakkak kocasına kafa tutmağa niyet etmiş olacak ki, masa hazırlanmamıştı. Sarhoş karısını uyandırmak istedi. Yatağa yaklaştı, bağıracaktı. Fakat, ağzmı açtığı halde, bir kelime söyliyemedi. Böyle birşey olacağını hiç ummuyor du. Sabahleyin, işine giderken, karısının yüzü haddinden fazla kırmızıydı. fakat, buna sebeb, bu sabah her zamankinden fazla bağırmasıydı. Maamafih, içınde bir hararet duyduğunu da söylemişti. Herhalde, doğru olacaktı; çünkü, karısının üstüne eğilince, ve dikkat edince, öldügünü anlarruştı. Çocuklar yanında yattıgına, ve bütün gün onlarla meşgul olmak imkânını bulduğuna bakıhrsa, fazla hasta olmaması icab edeîdi. Geceleyin, yatağa girince, haddinden fazla yorulduğunu hissetmiş olacaktı. Birden bir sektei kalb... Uzun müddet, böyle bir vaziyet kar şısmda ne yapacağını bilemiyen bir adam gibi tereddüd etti. Aklına gelen ilk şey }U oldu: Oldu mu ya? Ben eve iştihala yemek yemek ümidile gelmişken! Sonunda, derhal hatırladı ki, geceleyin ölünün odasmda yapılacak bazı dinî merasimJer vardır. Vakit geçti, komşulara gidemezdi; bundan başka, komşularla her zaman o kadar çok hırlaşırdı ki, böyle bir zamanda onlardan nasihat uma mazdı. Hatıralarını yokladı, ailesinden ölenlere yapılan merasimleri düşündü, nihayet bunlar arasından ölü başmda sabahlamağa aid bazı teferruat çıkarabil di. Ölünün başını tam yastığm ortasına kovdu. Sonra, yorganla yüzünü örttü. G çi lâmba yanıyordu; fakat dini merasim ölünün başucunda mum yakılma smı emrediyordu. Ayaklarına hiç üşenmezdi; altı katı birer birer inip bakkalm kapalı olduğunu görünce, tütüncü dükkânına gitti; hasis de olmadığı için, tam bir paket mum aldı. Yolda hiç eğlenmedi, saat onda eve girmek için lüzumlu bütün kaidelere riayet etti, kapının zilini çaîdı, kapıcmın gelmesini bekledi, gece karanlığında merdivenleri tırmandı, el yordamile koridoru yürüdü; ölünün yanına geldiği zaman, vazifesinde kusur etmekten, kendini küçük düşürmekten korkarak, bir, iki, üç değil, tam dört mum yaktı. Hazırlıklar bitince, sadık koca olmak vazifelerine devam etmek istiyordu; fakat saat on buçuğu çalmıştı, ve hâlâ akşam yemeğini yememişti. Şüphesiz, on sene beraber yaşadığı karısının ölümünden duyulan ıstırablar arasında iştihanın büyük bir mevkii yoktu; fakat, açlık insanı bilinmedik bir yerinden öyle feci bir şekilde yaralar ki... Dayanamadı, birşeyler yemek için dışarı çıkmağa karar verdi. Kendisi yokken, annenin ve çocuklann rahatsız edilmemelerini düş.ünerek, kapıyı kilidledi. Saat on bire doğru çocuklardan bü yüğü uyanmca, hayret etti. Odada dört mum yanıyordu: Biri komodinin üstün de, biri büfenin üzerinde, ikisi de ocağın üstünde. Kızın adı Madeleine'di ve yedi yaşında idi. Madeleine bir bayram günü arifesi olduğunu ve odada ışık yandığını görünce çok sevindi. Kendısine akıl danışsalar daha fazla memnun olacaktı; çünkü, mumların renkli kâğıd fenerler içine konmasını söyliyecekti. Hele kır mızıları nekadar güzeldir! Yatağın içine oturdu ve etrafındaki manzarayı iyice seyretmek için mahmurluğunun geçmesini bekledi. Bu gece, belki de 14 temmuz başlıyordu.. Ah, ne iyi! Biraz sonra da, musiki dinliyecek. Ancak beş yasında olan küçük Marguerite de uyandı. 14 temtnuzun ne olduğunu anlamıyacak kadar küçüktü; fakat, annelerinin, kendileri uykuda iken hazırladığı bu güzel manzarayı büyük bir sevincle seyretti. Sevincini bunları yapana anlatmak için büyük bir arzu duydu, ve bağırdı: Anne, anr.e! Anne derhal çocuklarına cevab veremedi. Üstünde çalıştığı zamanki hali vardı. Fakat, iki küçük övle bir sabırsızlık içindeydiler ki, daha fazla bekleme; L. Philippe'ten •=& NOTLARI Karanlık oda Fotoğraf makinesinin diğer bir ismi demektir. Adesenize vâsıl olan tabiat sahnesini hassas tabakaya intikal ettiren bir kabul salonudur. En mükellef salonlardan daha itinalı bir tarzda döşenmelidir; ihmal edeceğiniz en küçük bir iğne deliği bile, eserinizin üzerinde öldürücü bir hançer yarası açar. Malum olduğu üzere, filimlein banyo edildiği ve kâğıda naklolunduğu küçük atölyeye de karanlık oda ismi verlir. 3urası; eserlerinizin doğum evidir. Binbir emek ve fedakârlıkla filmın bünyesine naklettiğiniz eserleriniz, burada doğar ve yahud doğarken ölür! Evinizde karanlık odanızın cografî vaziyetine dikkat ediniz. Binanın çokça güneş gören bir mıntakasmda ise, revelâtör güvetleriniz, filimlerinize bir izabe kazanı vazifesi görmüş olur. Karanlık oda, bütün bir fotoğrafhane demek değildir, küçük mikyasta bir kimya lâboratuarı kadar zengin çeşidli şişelerden ve kavanozlardan sızan karmakanşık tebehhuratla havası bozu'an böyle bir yerde filim ve kâğıd stoklannızı saklamayınız. Yabancı bir karanlık odaya girerseniz, dışarının ışığından birdenbire ayrıldığınız bu anda hemen filimlerinizi açmadan evvel, gözleriniz yeni muhite alsıncıya kadar bir dakika bekleyiniz. Tamamen karanlık zannettiğiniz halde belki bir kenara bir ince delik gizlenmiş olabilir. Karanlık oda; adesenizin yarattığı eserlerinizi dünyaya getiren bir beşik ve yahud onlan doğmadan ademe götüren bir mezar olabilir. RADVO Pek gec yapılan balayı seyahati Mary Pickford ile kocası Buddy Rogers tatil müddetlerini geçirmek üzere Londraya geldiler Londradan yazılıyor: Uzun zamandanberi beyaz perdede görünmemesine rağmen Mary Pickfordun şöhretinden bir zerresini bile kaybetmemiş olduğuna hükmedilebilir. Bu kanaati edinmek için onun Londraya muvasalatı esnasında hazır bulunmak kâfi idi. Kocası Buddy Rogers ile birlikte Waterloo istasyonuna çıktığı zaman kendisini karşılamaya gelenler sayılamıyacak kadar kalabahktı. Mary, hemen hemen hiç değişmemiş görünüyor, yırmi sene evvelki ayni şirin profil, ayni tebessüm, ayni sarışm bukleler ve ayni alaycı bakışlar... den, müsaade istemeden, kendileri için hazırlanmış bu bayramı yakından gör mek arzusile yataklarından fırladılar. Dört mum vardı, hepsi de yakılmıştı. İkisi ocağın üstüne, biri büfenin üstüne, biri de komodinin üstüne konmuştu. Her taraf apaydınhktı, mumun alevi arasıra dans ediyordu. Anneleri, muhakkak bu akşam sak lambaç oyunu oynamak istemişti. Yor ganı başına çekmiş, fakat vücudü yor ganm altında büyük bir tepe teşkil ettıği için, yumurcaklar onu bulmakta pek zorluk çekmediler. Çok hırçın olan Mar guerite bağırdı: Oh, seni görüyorum, yatağm içindesin! • ikisi de sevinerek kahkaha ile güldü ler. Ve annelerine oyunu kazandıklannı göstermek için, yorganı kaldırdılar. Bir veya iki saniye kadar, annelerinin saklambac oyunundan daha karışık bır oyun oynadığını sandılar. Bu oyunu da öğrenmekten büyük bir sevinc duyacak ları hissile mes'uddular. Anlamaga çalışıyorlardı. Fakat, birdenbire sabırsızlık larını gizliyemediler. Ayaklarına dokundular. Şimdi, sabırsızlıktan çok daha başka bir his duymuşlardı. Anneleri bembeyaz ve hiç kıpırdamıyan bir hayvan oluvermiş gibiydi. Bunu beğenmediler. Kimbilir, ya şimdi yatağmda ayağa kalkar, yemek için üstlerine atıhrsa! Bağnşıyorlardı! Lâkin, bağırırken ne söyliyeceklerini bilmiyorlardı. Yatakta annelerinin yerine kaim olan hayvandan korkarak artık: «Anne!» demege cesa ret edemiyorlardı. Her taraflarından çığlık çıkıyor gibiydi. Burunları akryor ve ağızları köpürüyordu, gözlerinde onlan bağırtan iki kanlı bakış vardı. akşamki program J Türkıye Radyodifüzyon Postaları DALGA UZUNLUÖU # OSt "SOH 881 nı 6S9I T. A. Q. 19,74 m. 15195 Kcs. 20 Kw. T. A. P. 31,70 m. 9465 Kcs. 20 Kw. 12,30 Program, 12,35 Türk müzigi Pl. 13,00 Memleket saat ayarı, ajans ve meteorolojı haberleri, 13,1514 Muzık (Rıyaseti Cumhur Bandosu Şef: Ihsan Künçer) 19,00 Program, 19,05 Muzık (VaLslar Pl.) 19,15 Türlc müzlği (Fasıl heyeti) 20,00 Memleket saat ayarı, ajans ve meteoroloji haberleri. ao.lî Konuşma, 20,30 Türk muziği (Müşterek ye solo teganni) 1 Nihavend peşrevi. 2 İsmail Hakkı Bey Nihavend ağır semai Seni hükmü ezel 3 Rakım Nihavend şar kı Ne yanan kalbime bafctı. 4 Ut takslmi 5 Salâhaddın Pınar Nihavend şarkı Hâlâ yaşıyor. 6 Sadeddin Kaynak Nihavend şarkı Gönul nedir bilene. 7 Nihavend şarkı Hatırımdan hiç çıkmıyor. 8 Artaki Nihavend şarkı Koklasam saçlarını. 9 Faiz Kapancı Nihavend şarkı Gel güzelim Çamlıcaya. 10 Refik Fersan Nihavend şarkı Kız sen geldin erkeşden. 21,10 Haftalık posta kutusu. 21,25 Neş'eli plâklar R. 21,30 Müzik (Oda müziği Pl.) 22 00 Müzik (Küçük orkeştra Şef: Necib Aşkml 23,00 Son ajans haberleri, zıraat, esham, tahvilât, kambiyo nukud borsası (flat) 23,20 Müzik (Cazband Pl.) 23 5524 Yarınki program. Operalar ve operetler 20,35 21,05 21,20 21,45 21,50 21,50 22,05 16,05 Sofya: Manon. Bruksel I: Truvalller kartacada. Menlik: Don Glovannl (plâk). Monte Ceneri : Falstaff. Iille: Arlane ve mavi sakaL Rennes: Lamson ve Daliler. Floransa: Alev. Büyük konserler Londra (Regional): Mozart, Hendel ve sair bestekârların eserleri. 16,20 Droıtvıch: Glinka, Bach, Beethoven ve sair bestekârların eserlerL 16,20 Droitvich: Glinka, Bach, Beethoven ve sair bestekârlarm eaerleri. 19,45 Droitvich: Mozart, Liszt, Wagner ye sair bestekârların eserleri. 20,10 Viyana: Respighi ve Verdl'nln eserleri. 2100 Hilversum I: Weber, Gounod ve sair bestekârların eserleri. 21,05 Droitvich: Dantoch ve WilUams'ııı eserleri. 21,20 Strassburg: Chabier, Ravel ve sair bestekârların eserleri. 21,35 Sottens: Roussel, Salnt Saens ve sair bestekârların eserleri. 22,05 Viyana: Wolf, Çaykovskl ve sair bestekârların eserleri. 22,45 Beromünster: Çaykovski'nin bir senfonisi. N.G. Komşular, sarhoşun bu defa kartsını pataklamakla hmcını alamıyarak, çocuklan da sıraya dizdiğini sanarak koşuştular. Herkes polis komiserliğine haber vermeği düşünüyordu. Adamlar tereddüd etmeden, cinayete mâni olmak için kapıyı zorla açtılar. Arkalarından kadınlar girdiler. Fakat, hayretten dona kaldılar! Çocuklar, bu insanların da kendilerine fenalık edeceklerini sanarak daha fazla Sıvas (Husubî) Yeni Valimiz Muhbağrışıyorlardı. Sarhoş eve döndüğü zaman saat sa tar Akman, şehrimize gelmiş ve vabahın ikisiydi. Gerçi, karısı ölmü§tü; eh, zifesine başlamış ne yapsın, ölikne karşı gelemezdi ya! tır. Valimiz, An Yemek yedikten sonra, epey de içmişti. karada kaldığı müd Yarın canı çok sıkılacaktı. Yarını bekie detçe şehir işleri mek için, mademki şimdi meyhanedeydi, üzerinde Vekâlet bari burada dükkân kapanıncıya kadar lerle temaslar yapmıştır. kalsm! Muhtar Akman. Evvelâ, kapıyı zorla açılmış bulduğu muhtelif işler hakiçin, sonra da komşular kendilerine aid kında bana şu be Yeni Sıvas Valisi olmryan bir işe burunlannı soktukları için yanatta bulundu: Muhtar Akman gürültü çıkarmak istemişti. Fakat uykusu f Bugünkü Sıvas, Umumî Harbde gelmişti. İçeriye kellifelli bir eda ile gir tanıdığım Sıvastan çok farklıdır. Mü di, etrafına hiddet ve nefretle baktı, nakalât Veküınin delâletile profesör sonra sandalyeye oturdu, dirseğini masa Vahner'e yaptırılan memleket imar plâya dayadı, ve başı avcunda derhal uyu nını Belediye, esas ittihaz ederek faaliyete geçecektir. Halen imar hareketlerı du. îstasyon tarafında başlamıştır. Çeviren: Bu cümleden olarak Münakalât Ve ŞERİF HULÛSİ kâleti. o civarda istimlâk ve mşaat iş lerine başlamış bulunuyor. İmar işlermÇakı ile oynarken... de muntazam ve semerelı çalısmak için Cağaloğlu lokantasında çalışan ve ay Belediye imar plânını parça parça tatni yerde yatan Mehmed. fazla sarhoş bir bik edecek ve kısımlar ikmal edıld:kçe halde, dükkânda sustalı çakı ile oynar diğerine geçecektir. Bu işin de her şeyken kazaen yaralanmış. berayi tedavı den evvel para meselesi olduğu malumCerrahpaşa hastanesine kaldırılmıştır. dur. Belediyeye bu işlerde kullamlmak üzere bi,r mütedavil sermaye bulmaya Jiletle yaraladı çalışacağız. Buna imkân olmazsa bir inSeyyar simıdci Fıkrı, Cağaloğlu yokuşaat şirketile anlaşma ve yahut da bir şunda Muharremin fınnında yatan Rı kooperatıf teşkili hususunu tetkik ede zayı jiletle yaralamıştır. Fıkri yakalan ceğiz. Her halde Sıvas. bu sene büyük mıştır. imar hareketlerine kavuşmuş olacaktır Bundan başka büyük ve modern bir Kardeş katili yakalandı Halkevi inşası ve anıd işleri de vardır. Elbistan (Hususî) Bundan beş ay Parti umumî merkezinin yardımile bunkadar evvel Elbistamn Karamağara kö lan da tahakkuk ettireceğiz. Mekteb biyünde işlenen bir cinayetin faili meyda nalanmız çok az, eski ve ihtiyacı karşına çıkarılmıştır. Karamağara köyü aha lıyacak bir halde değildir. Büyük bir irlismden Hacı oğlu Asaf. küçük kardeşi fan merkezi olmaya namzed Sıvasımızda Hacının karısı Fatmaya göz koymuş ve başlanan iki ilkmektebin bu yıl ikmal bu emelme muvaffak olabilmek için de lerile hitıyacın bir kısmma cevab verkardeşını öldürmeğe karar vermiştir. miş olacağız. Okuma hevesi yıldan yıla Asaf, kardeşinin başına bir demir vur büyük inkişaf göstermektedir. mak suretile öldürdükten sonra cesedini Lisemizin talebe mevcudü 6000, orta bahçeye gömmüş. üstüne de arpa ek okulun da 800 dür. Muallim mektebin miştir. Fakat aradan uzun müddet geçtiği halde Hacının köyde görünmemesi, den bu sene 50 genc muallim çıkacaktır. Ana vatanımıza gelen ve mmtakamıznazan dıkkati celbetmiş. jandarma tahda yerleştirilen göçmenler için Hafiğe kikata başlamış, Fatmanın isticvabmdan sonra. Asaf da sorguya çekilmiş. nihayet bu yıl 100 gbçmen evi yapılacaktır. Gekardeş katili, hakikati itıraf etmıştir. merekteki göçmen evleri de bitmek üzeredir. Sıvası kazalara ve yakm vilâyet Fatma ile Asaf tevkif edilmişlerdir. lere bağlıyan şoselerin düzenli bir hale getirılmesine büyük faaliyetler sarfedılYıldırımdan ölen bir köylü mektedri > İzmit (Hususî) İzmitin Çubuklu köTEŞEKKÜR ) yünde müthiş bir fırtma çıkmış, yağmur yağmış ve bu arada Hakkı isminde 30 Babamız Mustafa Saffet Atabinenin yaşlarmda bir köylüye yıldınm isabet ölümü dolayısile gerek cenazeye gel ederek ölmüştür. mek, gerek telgrafla, yahut muhtelif suretlerle taziyetlerini bıldirmek lutfun ÖLÜM da bulunan zevata ayrı ayn teşekküre Mülk ye müfettışı Cemal Günencin e imkân olmadığmdan gösterdıkleri bu saşi Melâhat, tedavi edilmekte olduğu mimî alâkaya karşı duyduğumuz minnet e şükrsna muhterem gazetenizin ta Fransız hastanesinde vefat etmiştir. Cenazesi bugün saat on birde hastane vassut lutfunu rica ederiz. den kaldınlarak Feriköy mezarlığma Sıvas meb'usu Remzinin eşi Ayşe Çiner Eski Kocaeli meb'usu Reşid Saffet defnedılecektir. Cemale beyani taziyet Atabinen ederız. Sıvasta imar faaliyeti başlıyor Yeni Vali, yapılacak işler hakkında izahat verdi Mary Pickford ve kocası Buddy Rogers Safa geldiniz! dar tahmin edilmektedir. Beyaz perdede Dedıkten sonra bu fikrimi kendisine görünmemesine rağmen sinema işlerile de söyledim: alâkadar olmaktan geri kalmamaktadır. Evct, diye cevab verdi, belki ha «Birleşik Artistler» şirketinin en nüfuzlu ricen fazla değişmedim, bunu ben de bi idare meclisi azasından biridir. liyorum. Holivud'daki stüdyomda sıra Bavullar bağajdan çıkanhp otomobilsıra dizilerek saklanmış eski filmlerimIere yükleninciye kadar mükâlememiz den bazılarını zaman zaman tekrar gödevam etti. Filmciliğin son vaziyeti hakrüyorum. Bir kısmmda on altı yaşında kında da fikrini sormayı ihmal etmedim: bir şeytan kız, bir kısmında yirmi yaşın Sinemanın, dedi, bugün en büyük da saf bir genc, diğer kısmında da otuz düşmanı, yeni inkişaf etmeye başlıyan yaşında olgun bir kadın tipi yarattığım o kordelâlardaki şahsiyet hakikaten ben televizyondur. Radyomuzun :kranında miyim, diye uzun uzun düşünüyorum. rahat rahat bir filmi seyretmek dururken O Mary Pickford ile bugünkü şahsiye kalkıp bir salona gitmek zahmetini ihtitim arasında çok ciddî söylüyorum hiç yar etmekten çekineceğiz. Bu suretle bir münasebet bulamıyorum. Onun için filmcilik sanayii mühim bir buhran gebaşımı çevirip maziye bakmamayı daha çirecek... Fakat asıl tehlike, yeniden £;eriye dönmemizdir. Çünkü televizyor.da ziyade tercih ediyorum. ilk zamanlar, şüphesiz büyük filmler Tabiî nezaketen Buddy ile de görüşmek icab ediyordu. Orkeştra şefliğinde gösterilemiyecek, ancak kısa, saçma kodevam edebilmek için sinema artistlığin mediler nakledilebilecek... Yalnız bir ümid var... O da renkli filmin halk araden vaz geçmiş olan üstad: Üç hafta kadar, dedi, îskoçya'da sında rağbet kazanmış olmasıdır. Güzel kalacağız... Sonra da Avrupanın muh renkli filmler yapılmaya devam edilirse, o zamjn filmcilik endüstrisinin televiztelif memleketlerinde dolaşacağız. yon yüzünden fazla zarara uğramasmMary Pickford da zevcinin beyanatıdan korkulmaz. na şu sözleri ilâve etti: Garın merdivenlerini yavaş yavaş i E\lendığimiz iki sene oldu. iki nerken Mary'nin bundan yirmi sene evdefa tatili beraber geçirmek firsatını bulduk. Yani sizin anlıyacağımz bu, bizim vel ijk defa Londraya gelişini hatırladım. O zaman Douglas'la evli ve beyaz peradeta balayı seyahatimiz oluyor. Biliyorsunuz ki, Holivud'da Douglas dedeki muvaffakiyetinin kemal noktasmFairbanks'la evli olduğu zamandanberi da idi. İstasyondan çıkmak için yanm devam edip gelen bir an'ane yüzünden saat beklediği halde gene ezilmek tehliPick fair ismi verilen mükellef bir sa kesine maruz kalmıştı. Acaba, bu manrayda oturan Mary, hemen hemen dün zara onun da gözünün önüne geldi mi? yanın en zengin kadınlarından b'ridir. Zannetmiyorum. Çünkü biraz evvel «BaSırf kendi sâyi neticesi topladığı bu pa şımı çevirip maziye bakmamayı daha ziranın miktarı bir milycn îngiliz lirası ka yade tercih ediyorum» dememiş miydi? Oda musikileri 18,05 18,35 19,35 19,35 Beromünster: Dvorak, Petyreb vv sair bestekârların eserleri. Berlin: Haydn ve Beethoven'ln eserleri. Frankfurt: Eski muslkl. Beromünster: Eski mıısikl. Konferans Eminönü Halkevinden: 29 haziran 939 perşembe günü saat 17,30 da Cağaloğlundakl salonumuzda Sosyal Yardım şubesi başkanı Dr. Süreyya Kadri Gür tarafından (Yaralanmalarda almacak tedbirler) mevzulu bir konferans verilecektir. Davetiye yoktur. Arzu edenler geleblllr. ( ASKERLÎK ÎŞLERÎ Hesab ve muamele memuru mektebine talebe alınıyor or u •^ Fransada sahtekârlık ve emmyeti suiisticnal töhmelile mahkemeye verilen filim amillerinden Natan'la arkadaşlarının muhakemesi hitam bulmuş, Natan dört, Hirsch üç, Joanides de iki sene hapse ve mahkeme masarifi olan 3 bin frankı tediyeye mahkum olmuşlardır. Mahkumların muhtelif sermayedarlaia aid milyonlarca frankhk serveti suiistimal ettikleri kat'iyetle meydana çıkmıştır. •Jf «Okyanustaki yangın» filminin baş erkek rolü için Rene Deltegen seçilmistir. •fc 1936 da Berlinde yapılan Olimpiyadlann fılmini muvaffakiyetle aldığı için Leni Riefenstahl'e Londradaki Beynelmılel Olimpiyad komitesi tarafından bir takdirname verilmiş ve 1940 ta Helsinki'de yapılacak Olimpiyadlarda da filim almasına müsaade olunmuştur. T^ Fransız artisti Victor Francen dün hareket eden Normandie vapurile Nev york'a gitmiştir. *Jc Avrupaya Amerikalı artistlerin akmı devam etmektedir. Birçok filmlerde oynamış olan zenci aktör Rex Ingram da Parise gelmiştir. Birkaç gün kaldıktan sonra Londraya gidecek ve film âmili Korda Korda'nın çevirmekte olduğu «Bağdad hırsızı» fılmindeki rollerden birini deruhde edecektir. • r Vaktile müteveffa Janie Marez ile " A Michele Simon'un başrollerini oynamış oldukları «Dişi köpek» filmi Holivud'da yeniden vücude getirilecektir. Kordelânın vücude getirilmesini Universal kum panyası deruhde etmiştir. Baş erkek rolünü Carv Grant oynryacaktır. •fr Holivud'da 10 yaşında güzel sesli yeni bir artist keşfedümıştir: Gloria Jean. Bir takımları ona «küçük Deanna Durbin» lâkabını takmışlardır. Bu küçük için hususî bir senaryo yazılnv.ştır. Çev rilecek filmin adı «Minimini bebekler» olacaktır. •jç Holivud'da Tyrone Povver, Myrna Loy ve George Brent'in vücude getir mekte oldukları «Yağmur geliyor!» filminin ismi «Hind rüyası» na çevrilmiştir. jf «Bitmemiş senfoni» de Schubert'in nişanlısı rolünü oynamış olan Louise Urlich Amerikan kumpanyalarından biri tarafından angaje edilmiştir. Yakmda Holivud'a gidecektir. •^ Frajısada Edvvıge Feuillere'in başrolünü oynamış olduğu «Ben bir macera kadını idim» filminin Amerikada yeniden çevrıleceğini yazmıştık. Bu yeni versionda Edvige Feuillere'in vazıfesini Myrna Loy deruhde edecektir. •^ Evvelce Fransada Fernandel ve NoelNoel tarafından vücude getirilen «Ademaî tayyareci!» filminin Amerikada tekrar çevrıleceğini ve bu yeni versionda bas.rolleri yeniden birleşen Laurel ve Hardy'nin temsil edeceklerini bildir miştik. Bu kordelânın adı Amerikahlar tarafından «Uçan şeytanlar» konmuştur. •^r Lılian Harvey Pariste, yeni çe«receği «Serenade» filminde Schubert'in meşhur baleti «Rosamunda» yı oynıya caktır. •jc Berlinde «Üç numaralı istasyondaki telâş» isimli bir film çevrilmektedir. Başrolleri Gustav Fröhlich, Jutto Freybe, Ksisten Heiberg oynamaktadırlar. Fatih Askerlik şubesinden: Yıldızda Harb Akademisi emrinde bulunan Hesab ve Muamele Memur okuluna talebe almacaktır. Asağıda gösterllen şeraiti haiz olup da şubede kayıdlı bulunan yedek subaylardan işbu okula girmeğe istekli subayların nüfus cuzdanlarile Fatih Askerlik şubesine muracaat etmelen ilân olunur. 1 İhtiyat zabiti olmak. 2 Yaşı 32 den fazla olmamak. 3 Diğer şerait kendisine şubece söylenecektir. Kısa hizmetlileri davet Eminonu Askerlik şubesinden: Eminönü şubesi halkmdan olup orta askeri ehliyetnameli kısa hi2metliler 1 temmuz 939 da Yedek Subay okulu hazırlüc kıt'asmda bulunacaklarmdan 30 haziran 939 da şubeye müracaatlerl İlân olunur. ( YENİESERLER Hasanın. Yavuklusu ) Kdylünün kalkmması için neşredilen bu eser, halkm anlıyacağı bir sadelikle yazılmıs ve halkınuzm çok sevdigi halk türküleri ve manilerile süslenmi^tir. Tavsiye sderiz. NAŞİD ÖZCAN r £ R r ü Ğ R U L SADİ TEK birlikte Büyükdere Beyaz parkta Bu gece HAYRET EFENDÎ Vodvil 3 perde. Okuyucu Aysel. TÜRK REVÜ OPERETİ EFENİN AŞKI Yazan ve besteliyen Muhlis Sabahaddin 1 temmuz cumartesi akşamı saat 9,30 da (Beşıktaş) aile parkında büyük orkeştra Bale, Görls ve Boys EGE TİYATROSU TEMSİLLERİ Nureddin Gencdur ve arkadaşları Tophanede Karabaş Yüksel tiyatrosunda 29 hazLran perşembe günü akşamı Süngü Arasında) Murad Şamil varyetesi C (İki