28 Haziran 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

28 Haziran 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHUKİYET 28 Haziran 1935» Şehir ve Memleket Haberleri Tarihî roman: 67 Yazan: Kadircan Kaflı Hoş geldin Ali! Bir anda attan yere athyan sipahiyi kucaklamış, sözlerine devam ediyordu: Hele ne yiğit delikanh oîmuşsun! Baban ve deden görmeliydi! Koca Hasan da gencliğinde işte böyle idı. Dilerim ki sipahilik sana yarasm!.. Çakır Ali köyünü ve evini nemH gözlerle seyrediyordu. Burası bir kat daha sefil ve bakımsız kalmıştı; köylüler hep şikâyet ediyorlardı. Deli Durmuş anlatıyordu: İçel yaylalanna dönsek diyoruz. Lâkin her yanda Celâliler var. Çıplağın bile hiç olmazsa derisini soymak isterler. Kalenderoğlu, Lala Mehmed Paşaya boyun iğmiş diyorlar; biraz ortalık yatıştı. Lâkin bilinmez, yann bakarsın ki gene kasıp kavurmaya başlar. Çakır Ali köylülerin hepsini birer ikişer soruyordu. Bu arada Deli Durmuş birdenbire gözlerini kırpmış, eîini delikanlınm omzuna koymuş, fısıldamıştı: Başdefterdar Ekmekçizade Ahmed Paşa seni sordu. Kiminle? Kendisi... Buraya gelmişti. Vergileri toplamak için çıkmış... Ne diye sordu? Burada olaydı bir devlete konardı ki her kula nasib olmaz, dedi. Kulağıma sokuldu da, sarayad bir haseki sultan mı ne varmış, ondan bahsetti. O kadm aratıyormuş seni... Öyle kadınmış ki dilediğini vezir edebilirmiş! Çakır Ali birkaç saniye kaşlarını çatarak düşünmüş, sonra yüzü aydınlanarak başını kaldırmıştı: Murtazadan ne haber? Derviş Paşa konağında imiş! Rukuş?.. Onu da Derviş Paşa haremine vermiş! Durmuş amca ben gid' v orum... Oğul, bu ne acele? Biraz dinlen!.. Hoşça kalm! Cakır Ali biraz sonra, kıvnla kıvrıla kaybolan ince yollarda, görünmez olmuştu. .4' .„...<,, .. , Çakır Ali köyünü ve evini nemli gözlerle seyrediyorMukavele esaslarını tes Fırıncılar başka, yapıcılar Ofisin hazırladığı bu du, burası bir kat daha sefil ve bakımsız kalmişti! pit için komisyon kuruldu başka türlü söylüyor tertib de beğenilmiyor İstanbuldadır. Lâkin konakta deMünakale Vçkili Ali Çetinkayanın ğil... Kethüdası ve çavuşlarla biriikte emrile Ingiltereye sipariş olunacak va Derviş Paşa sarayına gitmiştir. purlar üzerinde sür'atle tetkikat yapıp Niçin? yeni mukavele esaslarını tespit etmek ü Niçin olacak; tebrik için... Derviş zere şehrimizde bir komisyon teşkil olun Paşa sadrıazam olau... muştur. Bu komisyon Deniz Münakale Yaa!.. Ne zaman gelirler? idaresi reisi Ayet Altuğ, Denizyollar Bilmem... Umum müdürü İbrahim Kemal Bay Kapıcı başını çevirdi ve içeri girdi. bora, Denizyollan ve Liman riyaseti fen Çakır Ali kendi kendine söyle düsünheyetleri reislerile azalannm ve deniz iş dü: lerinde müstahdem yabancı mütehassıs Nasuh Paşa orada büsbütün kalardan mürekkebdir. Komisyona Alman lacak değil ya... Bu akşam gelir. Keleş yaya siparis edilen gemilerin p'.ânların Hamza da yann sabah buraya uğrar. ve Etrüskün tesellümünü yapan h;yet ri O zaman gelip aramalı... yasetiçde bulunduktan sonra Denizbank Rastgele yürüdü. İlk rastladığı adama tarafından Istanbula çağnlan mühendis Sadrıazam Derviş Paşa konağını sordu. Server de iştirak etmektedir. Bu bir ihtiyar adamdı. Delikanlıyı başKomisyon, dün ilk toplantısını Istantan ayağa kadar süzdü: bul Münakale Liman riyaseti binasında Oğul, nideceksin? ' •• * yapmış, bu içtima geç vakte kadar de Hiç... Görmek için... vam etmiştir. Bu içtima sırasında buraya Sen onun sipahilerinden misin? gelen Ali Çetinkaya komisyonun ilk gün Hayır... kü mesaisi hakkında izahat almıştır. O halde ne git, ne de gör... Komisyon, sipariş mukavelesi yenileSesini yavaşlatarak sözlerine devam necek olan 11 vapura aid sipariş esasetti: larını yeniden gözden geçirmektedir. Bir zalim kişidir, oğlundan şikâyetçiler gelmiş deyu bir eski beyıerbeyiŞEHİR tŞLERt nin boynunu vurdurmuş! Bir yiğit deliTaksim bahçesindeki inşaat kanlısın, yazıktır. Taksim bahçesindeki inşaat, CumAdamcağız h:zlı hızlı uzaklaştı. Çakır Ali onun ardından birkaç dakika ba huriyet bayramında tamamile ikmal edilmiş olacaktır. Bahçe kısmmm inşaatı ka kaldı; sonra gene yola düzüldü. bir aya kadaj bitirilecektir. Böyle bir adamın saraymda bulunan Taksim bahçesi bostanlara doğru ge Rukuşun başına neler gelebilirdi! Onun nişletilmektedir. Mete caddesi bu kıs her zaman bir çocuk gülümseyişine bü mm önünden geçecektir. rünen yüzünü, pınar parıltılı gözlerini, inDökmecilerin müracaati ce örgülü yumuşak ve parlak saçlarını, Dökmecilerin şehir haricine nakledil ince vücudünü hayalinde canland:ıdı. mesi için kendilerine tebliğat yapıldığıZavallı kızcağızm neye gücü yeterdi! O, bir kartal yuvasmda serçe, bir kurd pen nı yızmıştık. Bunlar, Belediyeye müracaatle demir ocaklannda kok kömürü çesinde kuzucuk gibiydi. yakmak suretile sıhhî mahzurları izale Acaba Murtazayı görmek miimkün edeceklerini, binaenaleyh yerlerinde bıolursa kızı Derviş Paşanın hareminden rakılmalarını rica etmişlerdir. geri almak için kandıramaz mıydı? Asfalt yolların plânı Sadrıazamın sarayına yaklaştıkça kaBelediye bütçesine konulan 1,100.000 labalık artıyordu. Bir sokağın başında lira ıle bazı caddeler asfalta çevrilecekdurdu, çünkü daha ileri bırakmiyorlartir. Yapılacak yollann plânlan hazır dı. Beş yüz adım kadar uzakta büyük lanmıştır. ve jçevii rengi bir kon*k vardı. Kapının önünde sıra sıra çavuşlar, kapıcılar, yeni Sıhhat cüzdanı olmıyan esnaf çeri ye sipahiler duruyorlardı. Koca kaEsnaf cemiyetleri birliği, Belediyeye vuklu, büyük sanklı; muhteşem kürklü, müracaatle, sıhhat cüzdanını hâmil bucübbeli veya kaftanlı birçak adamlar bir lunmıyan esnafın takib edilmesini rica taraftan giriyorlar, bir taraftan çıkıyor etmiştir. lardı. Sokağın iki ucunu birçok atlar dol Şehircilik mütehassısı Prost durmuştu. Karabükün imar plânını yapmak üÇakır Ali geç vakte kadar konağm zere mezkur mahalle gitmiş olan şehirsımsıkı örtülmüş olan pencerelerine uzun cilik mütehassısı Prost bugün şehrimize uzun baktı, hiç birşey göremedi, karan dönecektir. lık basıp da konaktaki kalabalık dağılBeyoğlundaki teftiş maya başladığı zaman oradan uzaklaşBelediye müfettişlerinden 7 kişilik bir tı. Ancak o zaman Ekmekçizadeye git heyet, dün, Beyoğlu mmtakasında tef meyi düşünebildi. Birisine sordu: tişler yapmıştır. Heyet, yalnız Belediye Yakındır. nizamlarma mugayir hareketlerle değil, Diyerek tarif ettiler. Orada da şu ce çirkinliklerle alâkadar olarak, bunlann izalesi için alâkadarlara tebligatta buvabı aldı: Belgrad'a gitmişti, neredeyse ge lunmuştur. Yeni asfalt yol lir! Genc sipahi Keleş Hamzayı bulmak Dünden itıbaren Denizyollan idares:ümidile Mahmudpaşa hanına yollandı. nin yanmdan Karaköye çıkan yolun asO sırada Şeyhülislâm mühürdarı Mol falt olarak yapılmasma başlanılmıştır. la Gıyaseddin saraya geliyor, kızlarağaDubalar tekrar boyanacak sını ziyaret ederek ihtiyar beylerbeyinin Atatürk köprüsü dubalannın boyalan idamını anlahyor, Sun'ullah Efendinin bozulmuş, Belediye, bunlann tekrar boyatılmasını istemişti. Köprüyü yapan şikâyetini bildiriyordu: Bu ne aceb adalettir! Padişaha şirket, buna muvafakat etmiştir. Dubaarz yok, şer'i şerife tatbik yok. Suçsuz lar tekrar boyanacaktır. Ekmek yapıcılar cemiyeti, Belediyeye bir rapor vererek fırıncılann müracaatler hilâfına ekmek imaliyc ücretlerinin az olmadığım, ekmek için yeni çeşni vücude getirilmesinin de manasız olduğunu bildirmiş, narkın tezyidinin doğru olamıyacağını, hatta fınncıların istişare heyeti tarafından tayin edilmiş olan amele yevmiyesini bile keserek daha az miktarda amele yevmiyesi vermekte olduklarını, bilhassa 1 7 çuvaldan fazla un işliyen ve ekseriyeti teşkil eden fırınların ekmeği daha ucuza mal ettiklerini iddialanna ilâve eylemiştir. Ingiltereye sipariş Acaba, işin içinden Buğday halitasm olunacak vapurlar nasıl çıkılacak ? daki yeni değişiklik ° Siyasî icmal Uzakşarktaki ihtilâf Toprak Mahsulleri ofisi, dün yalnız değirmenci ve kırmacılara verilen buğday halitasında yeni bir değişiklik yapmıştır. Yeni halita, iki beyaz, bir kızılca ve bir sert buğdaydan mürekkebdir. Fakat, bu halitada verilen beyaz buğdaylar kâfi randıman vermediğinden memnuniyeti mucib olmamıştır. ngijtere Başvekili Çemberlayn, Kardif'te söylediği nutukta demi5tir ki: «Hiçbir İngiliz kabinesi Ingiliz tebeasına, TienÇin'de yapıldığı haber verilen muamelelere razı olamaz ve başka devletlerin talimatı üzerig.e siyaset yürütemez. Herhalde Japonya hükumetinin böyle düşünccleri olmadığım zannetmeye hak veren ortada esaslı deliller var.» Bu sözler, Uzakşarktaki vaziyeti, Ingilterenin çok vahim gördüğünü ve maahaza Japonya ile anlaşmaktan henüz ümid kesmediğini ispat ediyor. D Haüc kıyısına çıktığı zaman acaba Ekmekçizadenin konağını mı sormalıydı, voksa Nasuh Paşa konağına ugrıyarak Keles Hamzayı mı aramalıydı? Enderun mektebini. oradan kaçısmı hatırladıkça yüreğini bir korku sarıyordu: Ya tanırlarsa?.. Fakat o zamandanberi birçok dcğişmeler olmuştu. Tanıyanlar bulunsa bile onların burunlanna kadar sokulup da: İşte ben geldim! Diyecek değildi ya... Hele aynaya baktığı zaman tanınmak Korkusunu büsbütün savuşturabiliyordu; çünkü kendisinin de, bu kısa zamanda, tanınmıyacak kadar değişmiş olduğunu görüyordu: Bütün soyunun sopunun olduğu gibi onun da bıyık ve sakah çabuk çıkmıştı. Sık sık üraş olmuş, birtakım yağlar sürmüş, gür bir hale koynfuştu. Şimdiden dudaklarımn üstü, şakaklan ve çenesi iyice kararmış bulunuyordu. Bundan başka son iki yıl onun asıl olgunlaşma zamanı olduğu için boyu uzamış, omuzlan genişlemiş, yüzü kemiklenmiş, kol ve bacakları kuvvetlenmişti. Hayatının en çok zamanı at üstünde ve kırda geçmiş, acarlaşmış, yüzü ve elleri yanmıştı. ve günahsız böyle bir zavallı boşyere Onu belki yalnız bir kişi, gözlerinin içiöldürüldü! Billâhi böyle başlıyan vezirne bakarsa tanıyabilirdi: Rukuş... liğin sonu hoş olmaz ve böyle bırakıldıkBu ise istenilen birşeydi. ça elbet ayni zulüm bizlere ve PadişaÇakır Ali Nasuh Paşa konağında Ka hımıza dahi uzanır. Haseki sultan efenyış Mehmedle karşılaşmak ihtimalini de dimize sığındık; kimse mahndan ve caayni ehemmiyetle düşünüyordu. O za nından emin değildir. man ne yapacaktı? İntikamını nasıl alaMustafa Ağa bu haberi telâşla değil, caktı? Ansızın kılıcını çekeıek dtşmanı belli belirsiz gülümsiyerek karşıladı: nın kafasına indirmek kabildi, belki böy Sun'ullah Efendi hazretlerine dile bir fırsat çok gecikmiyecekti; lâkin yesin ki sabreylemek gerekt;ı\ Anlann doğru olur muydu? Sonra kendisi ne o kılına zarar ulaşmaz. Eden dahi kendilurdu? Yoksa Kayıs Mehmedi bir kav ne eder. gaya mecbur ederek yiğitçe haklamak Mahfiruza anlatılınca genc kadın da mı lâzım gelecekti? Bu şekii Çakır Ali telâş etmedi: ye daha iyi ve uygun görünüyor, şimdi Hay zalim. Hele bırak ynpsın! den adeta tasarlıyordu. Allah böyle bir büyük günahı cezasız Dolasık sokaklardan; alaca elbiseli, komaz. sanklı, kavuklu, külâhlı, cübbeli, şalvar \Arkası ve kaftanlı bir halk kalabaîığının arasınBir iddia... ran geçti. Sora sora Nasuh Paşa konaKüçükpazarda oturan Behican. polise •7'nı buldu. Orası bomboştu. Kapıcıya somüracaat ederek, Çarşıkapıda çivici Akuldu. Keleş Hamzayı sordu. gobla dişçi Takfur tarafından dövülerek Bizde öyle adam yoktur. gözünden yaralandığını iddia etmiştir. Keleş Hamza ün'ü sipahidir; Suçlular hakkında kanunî takibata baş^anboladoğlunu bırakıp geldi, Nasuh lanmıstır. Paşa yanına girecekti. Karşıya geçiyordu... Bu sabah kırk elli sipahi geldi: Beşiktaşta Davudefendi sokağmda 2 onlar da kimseyi bulamayıp gittinumaralı evde oturan 8 yaşmda Hamdi, • er. dün sabah saat 9 da Beşiktaş tramvay Nereye? caddesinde karşıya geçmek isterken, şo Bir hana dönmüşlerdir; Kurşun för Enverin idaresindeki otomobilin sadlu hanına... Mahmudpaşa hanına... Sı mesine maruz kalarak vücudünün muh•^iS'Ier'n ındikleri yerlere... telif yerlerinden yaralanmıştır. Suçlu Nasuh Paşa burada değil mi? şoför yakalanmıştır. Değirmenciler ve kırmacılar bilhassa kızılcanm yumuşak buğdayla ofisin faturalarında ayrı ayrı yer almasma mukabil ayni fiata tâbi tutulmasına itiraz etmektedirler. Kızılcanın beyaz buğdaya nazaran daha çok küçük olmasına muFınncılar da aksi iddiada bulunmuş kabil ayni fiattan verilmesi, ekmeğin fılardır. Yarın yapılacak umumî toplanh rmcılara idare etmesinde başlıca âmil da fınncıların madde madde müracaat olarak gösterilmektedir. leri tetkik edilecektir. Son zamanlarda Belediyenin ekmek DENİZ İŞLERİ narkını artırmaması hakkında verdiği kaKüçüksu Bebek arasında rar dolayısile fırıncı esnafı aralannda birlik teşkil etmeye ve müşterek harekette araba vapuru işliyecek bulunmaya karar vermişlerdir. Şirketi Hayriye, Göksuda yaptırdığı plâjla Bebek arasında araba vapuru işNureddin Münşinin raporu Diğer taraftan Zahire Borsasının eski letmeğe karar vermiştir. Şirket, Bebek vapur iskelesinin yanına araba vapur iskimyageri Mühendis mektebi muallimkelesini yapmak istemişse de Belediye, lerinden Nureddin Münşinin Cumhur iskelenin ancak Bebek camiinin daha Riyaseti makamına hitaben takdim ettiilerisindeki kıyıda yaptmlmasını mü ği rapor, Belediyeye gönderilmiştir. Bu nasib görmüştür. raporda rakama istinad ederek bazı maIzmitlilerin arzusu lumat verilmekte ve İstanbulda ekmek îzmitliler, Denizyollan idaresine münarkınm yükselmesi değil, ekmeğin buğday fiatına ucuz satılması imkânlarının racaatle cuma ve cumartesi İzmit va pur postalannın Yalovaya da uğratıl dahi bulunduğu kaydedilmektedir. masını rica etmişlerdir. Denizyollan naNureddin Münşi Belediye îktısad mına verilen cevabda İzmite işliyen Umüdürlüğüne davet edilerek kenjdiiinden ğur vapurunun pek küçük, hatta İzmit malumat alınacakbr. ihtiyacına bile kâfi gelmediği cihetle şimdilik buna maddeten imkân bulun ADLlYEDE madığı, ileride kâfi miktarda vapur tedarik edildiği takdirde İzmit vapurlarıMevkuf ve mahkumların nın Yalovaya da uğramalarının temin 0istirhamları lunacağı bildirilmiştir. İstanbul Tevkifanesi ve cezaevi mev Şirketi Hayriyenin Kabataşta kuf ve mahkumlan, Reisicumhur înönüyaptıracağı inşaat ne, Büyük Millet Meclisi başkanlığma birer telgraf çekerek Hataym ana vataŞirketi Hayriye, Kabataş araba vapur na iltihakı dolayısıle sevinclerini izhar iskelesinin genişletilmesini, orada bir ettikten sonra, bu saadeti yaşayıp kut otomobil parkı inşasmı ve iskele civa lulamanın kendilerinden esirgenmeme rmdaki havuzun tathirini karar altı sisi ve aflanna müsaade edilmesi husu na almış, bunun için Belediyeye bir prosunu rica etmişlerdir. je vermişti. Belediye, bu projeyi tasdık etmiştir. Yakında insaat başlıyacaktır. •\*. Zavalîı Yahudi! Avram isminde altmış yaşında bir Musevi, köprünün Halic iskelesi tara fında dururken başı dönerek düşmüş, boğulmuştur. Cesedi çıkanlmış, kaza neticesi öldüğü kanaati hasıl olmuş, gö mülmesine izin verilmiştir. Fakat şimdiye kadar vaziyet değişmemiştir. TienÇin'deki İngiliz mıntakasının kara ve nehir yolları Japon askerleri tarafından sıkı abloka altında b^lundurulmakta ve buraya girip çıkanlardan en ziyade Ingilizler, çırılçıplak soyundurulmak suretile sıkı araştırmaya tâbi tutulmaktadır. Sahilden ÇanKayŞek'in Çin hükumetine silâh götürmeye müsaid son liman Svatov'da dahi Japon askerî memurlan, ingiliz mıntakasının iskelelerine telörgü çekmişler ve İngiliz vapurlannm karaya yük çıkarmasını ve başka gemilere aktarma yapmalarını menetmişlerdir. İngiltere hükumeti, Japonyanın bu hâdiseler karşısında neler d.üşündüğünü Tokyo'daki sefiri vasıtasile sordurmuştu. Sefir raporunu göndermiştir. Bunun îetkikinden sonra, İngiltere hükumetinin ne yapacağı belli olacaktır. Şimdiye kadar Ingil^renin Borneo, Malaka ve Hindistan limanlarını Japon ticaret gemilerine kapatmak ve Japon emtiasma ağır gümrük koymak suretile iktısadî mahiyette zecrî tedbirler alacağı bekleniyordu. Böyle bir hareket; Japonyanın bütün kendi limanlarını, Mançuryanın kapılarını ve Çinin iskelelerini İngiliz gemilerine karşı kapamasmı intac edeceğinden, İngiltere bu tasavvurdan feragat etmiştir. Metresini öldüren şoför anîatıyor Galatada Domuz sokağmda birkaç ay önce eski metresi Despinayı bıçakla öldürmekten suçlu otobüs şoförü Mahmud Nedimin muhakemesine, İstanbul Ağırceza mahkemesinde dün başlandı. Sor guya çekilen suçlu şoför, şunlan söy lemiştir: « Despina ile üç sene beraber yaşadık. Onu belâlılarından kurtardım, İz mit civannda bir köye götürdüm, yer leştirdim. Sonra bu kadm Salih adlı eski dostile kaçtı. Bir müddet onunla yaşa dıktan sonra da tekrar bana geldi. Ben, Domuz sokağmda meyhanede içiyor dum, «haydi birleşelim de tekrar eskisi ibi yaşıyalım> dedi. Ben, «olmaz, aramızda her şey bitti» dedim. Despina, bağınp çağırdı. Sarhoştu. Bunun üzerine kendisini dışanya çıkardım, bana sövdü, saydı. Derken elinde çakı gördüm. vurmasm diye kolunu tuttum, boğuştuk, yere yuvarlandık. Bu sırada kendi elindeki çakmın saplanmasile yaralanmış olacak her halde!> Muhakeme, başka güne kalmıştır. Belediye merkez teşkilâtındaki teftişler bitti Yalovada bulunan Vali Lutfi Kırdar, Elektrik direkleri meselesi bugün şehrimize dönecektir. Sokaklara dıkilmesine karar verilen bir kısım elektrik direklerinin Belediyeye 30 liraya mal edilmesi lâzım gelirken beher direk için 130 lira harcandığı yazılmıştı. Mülkiye müfettişleri bu işi de tetkike başlamışlardır. Belediye merkez teşkilâtınm teftişi ikmal edilmiştir. Konservatuar muamelâtınm teftişi de bitmiştir. Müfettişler, halen fen heyetile Belediye zat işleri muamelâtmı tetkik ve teftiş etmektedirler. Teftişlere aid fezlekeler Dahiliye Vekâletine kısmen gönderilmiştir. VtLÂYETTE Vali dönüyor Buna mukabil îngilterenin Fransa ile biriikte bahrî nümayiş yapacağından bahsolunuyor. Fakat buna da Uzakşark ve Hind sularındaki filolar kâfi gelmiyecektir. Çünkü Uzakşarktaki bütün îngiliz filosu on iki kruvazör, bir tayyare gemisi, on dört muhrib ile on yedi tahlelbahir gemisinden ibarettir. Bu fılonun içinde tek zırhlı yoktur. İngiltere mevcud 16 zırhlısırii Şima' denizinde Almanyaya karşı bulunduruyor. Bunlardan ancak birkaç tanesi Ak«Denizbank» levhası denizdedir. Halbuki Japonyanm modern Denizbank binası üzerinde 938 senesi dokuz zırhlısı Uzakşarkta toplu durmakbaşmdanberi duran levha, dün kaldırıl tadır. mıştır. Bu levha yerine 1 temmuzda İngilterenin bahriye mütehassıslanndan ıMünakale Vekâleti Limanlar Umum Beatty, Deyli Telgraf'ta yazdığı bir mamüdürlağü» levhası konulacaktır. kalede, Akdenizde İngilterenin bahren KÜLTÜR İSLERİ zayıf olması vaktile Habeşistanın istilâsına sebeb olduğu gibi şimdi de UzakBaşmuallimlerin içtimaı şarktaki zâfı yüzünden Japonyanm vaz:İlkmekteb başmuallimlerinin toplan tılan devam etmektedir. Dün de Fatih yete hâkim olacağını, Singapur bahrî üssü burada kuvvetli bir muharebe donanmmtakası başmuallimleri Maarif mü dürlüğünde toplanmışlardır. Bu toplan ması bulundurmadıkça büyük bir kıymetılarda her mektebin bütün senelik faa ti haiz olmıyacağını ve Uzakşarka büyük liyeti gözden geçirilmekte ve elde edilen bir donanma göndermek icab ederse 0 neticeler üzerinde mukayeseli bir suret zaman İtalyaya karşı Akdeniz donante tetkikat yapılmaktadır. Önümüzdeki masının ve Almanyaya karşı Anavatan ders senesi için ilâvesi lâzım gelen şu donanmasının ^ayıf düşmesi zarurî olabelerle mekteblerin ihtiyacları da tes cağını beyan etmiştir. pit edilmektedir. ingiltere ile Fransanın bütün ümidi, Ekalliyet mekteblerinin sene Amerikan donanmasının müdahalede bulik bütçeleri lunmasındadır. Singapur'da İngiliz ve Ekalliyet ve ecnebi mekteblerin sene Fransız askerî, bahrî ve hava erkânı talik bütçeleri hazırlanmaya başlanmış rafından akdolunan konferansta, Uzaktır. Bu bütçelerin fasılları üzerinde ma şaısia iki taraf kuvvetlerinin birleştirillumat vermek üzere dün bu mekteb mü mesi ve tek bir kumandan tarafından idürleri Maarif müdürlüğünde toplan daresi hakkında bir plân kararlaştırıldığı mışlardır. zaman Singapur'un her zaman AmeriGÜMRÜKLERDE kan donanmasma açık ve emrine amade Muhafaza Umum kumandanı bulundurulması hakkında da bir karar verilmiştir. Ayni zamanda Amerikan Şehrimizde teftişler yapan Gümrük müstemlekesi Filipin adaları merkezi muhafaza umum kumandanı İbrahim Lutfi Karabinar yann Çanakkaleye ha Manıla'nın ingiliz Fransız donanmasıreket edecektir. İstanbul mmtakası Mu na açık bulundurulması temenni edilmişhafaza Başmüdürü Hasan Koper bu se tir. yahatta umum kumandana refakat edeFakat şimdilik Amerika efkârı umucektir. miyesi ve hükumeti ne Avrupa ne de Uzakşark işlerine kanşmaya taraftar değildir. Motörlü vesaitin muayenesi devam ediyor J Muharrem Feyzl TOGAY MÜTEFERRÎK Şükrü Sökmen Süer Hatay Valiliğme tayini takarrür eden Emniyet umum müdürü Şükrü Sökmen Süer bugünlede şehrimize gelecektir. Kırılan camla... Galatada Şahkulu mahallesinde Galibdede caddesinde kahvecilik yapan Muharremle Bürhan, kahvenin vitrinlerile camını temizlemek için çıkardıkları sırada, cam anî surette üzerlerine düşerek kınlmıştır. Kırılan cam parçalarile Muharrem iki elinden, Bürhan da sağ elinden yaralanmıştır. Yaralılar Beyoğlu hastanesinde tedavi altma almmıslardır. Avrupaya gönderilecek genc san'atkârlar Dericilik, yünlü ve pamuklu mensu cat sanayiinde ihtisas yapmak üzere İstanbul. Bursa, Ankara ve İzmir san'at mektebleri mezunlan arasında, İktısad Vekâleti tarafından açılan Avrupa imtihanmm neticesi anlaşılmıştır. Bu imti handa Abdullah Arkun, Celâleddin Arkun, Nihad Ogen, İhsan Ergün, Mehmed öçkan ve Kâmil Yiğıter isimli altı Motörlü vesaitin kontroluna devam edilmektedir. Kontrol, bu sene daha genc kazanmışür. ciddî yapılmakta, bunları idare edenler sıkı bir imtihana tâbi tutulmaktadır. Bu gencler, ihtisas için muhtelif mem Kontrola gitmiyenler, 25 lira para cezasma çarptırılacaktır. eketlere gönderileceklerdir. Yukarıdaki resım, bir otomobilin mug^nesini göstermektedir. C u m h u r i y et Abone seraiti! T i i r ! d v e Senelik Alh ayhk Üç ayhk Bir aylık I Nüshası 5 kuruştur Harlc ıcın ıcin 1400 Kr. 2T0U Kr. 750 » 1450 » 400 » 800 > 150 » Yoktur

Bu sayıdan diğer sayfalar: