2 Haziran 193» CUMHURİYET Hfidiseter arasında SONHABER Bir tarih meselesi: Kıymetler ye molozlar ürk mimarisinin sıra dağlarından biri, Yenicami, ilâhî kitlesine ve şahane hacmine lâyık bir meydana kavuştuktan sonra yepyeni bir manzara ve hüviyet aldı. Düne kadar onu bir süprüntü ve moloz yığını halinde çeviren budalalık, inkılâbın kazmasını yedikten sonra, yerini geniş ve aydınhk bir mesafeye bıraktı. Eski halinde kalsaydı bu mabedin öz ve tam çehresi, toprak altında yatan keşfedilmemiş maden kıymetleri gibi saklanacaktı. Maksadım Eminönü meydanmın bu ortamalı hakikatini tekrarlamak değil. Yenicamiden bahsetmek istemiyorum. Acaba, diye sormak istiyorum, Yenicami gibi dikkatsizliğin, bakımsızlığın ve sersemliğin molozları altında kalmış başka bir sürü san'at, fikir, kafa, insan kıymetleri yok mu? Bana öyle gelir ki, var. Edebiyatta da böyle bir kıymet keşfi hâdisesine şahid olmadık mı? Yunus Emreyi de Yenicami gibi asır lardan sonra anlamıştık. İlkönce bir saygı çerçevesi içine aldı, sonra Bürhan Toprak onun manzumelerini, üstüne üşüşen çöplerden ve pisliklerden ayıklayarak ortaya çıkardı. Henüz tam edebiyat ve san'at tarihi yazılmamış bir memlekette keşfedilmemiş veya yerliyerine oturtulmamış kıymetler olmadığını kimse iddia edemez. Bana öyle gelir ki mimarinin de, edebiyatın da, musikinin de, resmin de Yenicamileri var. Mesud Cemil İstanbulda yaptığı ve Ankara radyosunda yapmağa devam ettiği klâsik Türk musikisi hamlesile bu kıymetlerden birkaçını rönesansa kavuşturmadı mı? Molotofun nutkundan sonra Sovyet Hariciye Komiserinin nutku kat'î bir cevab olarak telâkki edilmemekte ve bugünlerde resmî cevaba intizar olunmaktadır (Baştaraft 1 inci sahifede) karşisinda karşılıklı yardım teklif ettiğine gore, Sovyetler tarafmdan endişeye mahal kalmadığı tebarüz ettirilmektedir. Baltık devletlerine garanti vermek hususundaki Sovyet teklifine gelince: İngiliz hükumeti bu devletlerle müzakereye girişmiş bulunmaktadır. Bu vaziyet karşisinda, İngiliz Fransız tekliflerinin Soveyetler tarafmdan kabul edileceği kuvvetle ümid edilmektedir. Molotofla Stalin arasında bugün cereyan eden mülâkat esnasında Sovyet cevabının müzakere edildiği zannolunmaktadır. Paris tarafmdan kabul ve teslim edilmiştir. 2 Garantinin Baltık devletlerine teş mili hususunda ısrar edilmesi, Moskovanın itilâflann mer'iyet mevkiine konulmasınm bu devletlerin müracaatlerine bağlı kalmaması arzusunda bulunduğunu göstermektedir. 3 îstişareler yerine evvelden tespit edilmiş sarih taahhüdlere girişilmesi taIebi, Milletler Cemiyeti mukavelenamesinin 16 ncı maddesile istişhad edilmemesini isbhdaf etmektedir. îyi malumat almakta olan mebafil, şimdiki îngiliz Fransız plânının âkid üç devletin, bunlardan herhangi birinin doğrudan doğruya tecavüze maruz kalması, yahud kendisinden yardım talebinde bulunmuş üçüncü bir devlete karşı verilmiş olan garantiler yüzünden taarruza uğraması takdirinde birbirlerine mütekabilen ve Milletler Cemiyeti mukavelenamesinin ruhu dahilinde yardımda bulunacaklarını natık bulunmaktadır. Ayni mehafil, Milletler Cemiyeti mukavelenamesi, daha doğrusu bu mukavelenamenin 16 ncı maddesile yapılan istişhadın bu maddenin mezkur cemiyet konseyinin ittifakla rey vermesini zarurî addeden usulünün tatbikını hiçbir veçhile istilzam etmemekte olduğunu beyan et mektedir. Bu istişhad, daha ziyade halihazırdaki misakı, kollektif emniyeti tahakkuk ettirmek için evvelce sarfedilmiş olan mesaiye bağlıdır. Bu noktadaki ihtilâflar, ancak şeklî mahiyettedir. Ve mevcud yegâne müşkül, Moskovanın Baltık devletlerine, bu devletler tarafmdan müracaat vukuuna hacet kalmaksızın, otomatik surette yardımda bulunulmasını arzu etmesindenileri gelmektedir. Hükumetle yakından alâkası olan mehafil, bu ahval ve şerait altında müzakeratı tesri etmenin en iyi usulünün Molotof'un bizzat tekliflerde bulunması oldu5u mütaleasındadır. T İskender Zülkarneyn Yazan: ALt R1ZA SEYF1 Sabah gazetelerinden birinde bir tarihçinin imzası altında «Zülkarneyn» başlıklı bir yazı gördüm. Dikkatle okudum. Çünkü bu «İskender Zülkarneyn» meselesi hıristiyanlar ve müslümanlar için bilhassa müslümanlar için bin yıldan fazla bir vakittenberi uzanıp gelen ve fikrimce hâlâ halledilememiş bir din ve bir tarih meselesidir. Tarihte Makedonyalı Filip'in oğlu cihangir İskender vardır. Lâkin ikinci olarak bir de şark esatirine geçmiş ve Kur'an da da zıkredıldıği için müslümanlar tarafmdan inanılması lâzım gelmiş «İskender Zülkarneyn» yani «İki boy nuzlu İskender» vardır. Birinci İskender Makedonyalı bir putperesttir. Halbuki Kur'anda gördüğümüz «İki boynuzlu İskender» adeta bir velidir, Tanrının en büyük lutuflarına lâyık görülmüş mubarek bir zattır. İşte İskender adı çevresinde çözülmez bir bağ halinde duran din ve tarih meselesi de bu zıd vazivetten doğmuş, müslüman tarihçilerini ve Kur'an tefsircisi addedılen ulemayı uğraştınp durmuştur. Müslüman âlimlerin, Kur'an müfessirlerinin hemen hepsi bildiğimiz oldukça çılgın ve putperest ve müşrik «Aleksandr» ı Kur'anm veliler, nebiler gibi gösterdiği «iskender Zülkarneyn» ile bir saymakta, pek tabiî olarak, en büyük güçlüklerle karşılaşmışlardır. İslâmiyetin gerek yahudiliğe, gerek hıristiyanlığa bulduğu tek kabahat, onların bir takım cahiller ve ahlâksızlar tarafından öz temizliklerinden uzaklaştırılmış, esatirle karıştırılmış olmasıydı. îslâmiyet, hıristiyan şark imparatorluğu ile mecusi İran imparatorluğu harbederken hıristiyan imparatorluğun zaferini kendisine müjde telâkki etmişti. İşte bu telâkki iledir ki, hıristıyanların ve yahudilerin mukaddes kitablarındaki menkıbeler, nebiler ve veliler, salih insanlar Kur'anda da tabiî mevkilerini almışlardır. Eski müstebid hükumetlerden halka karşı muamelâtında hiç de daha fazla zalim olmıyan, belki de medenî hukuka ve ahlâka daha fazla riayetkâr bulunan Mısır Fir'avunlarının islâmiyette bu kadar mubalâğalı şekilde kötü görülmelerinin tek sebebi bile Beni îsrail le Mısır Fir'avunları arasında geçen ma:era, kısacası, Fir'avunun Beni İsraili çok sıkıştırdığına dair «Mukaddes Kitab» rivayetleridir. İşte tam bu vaziyetin aksi olarak «hak din» sahibi Beni İsraile iyilik :den zatlar da Beni İsrail tarihinde olduğu kadar islâmiyet kitabında da iyi, mubarek ve Tanrı sevgilisi kimseler sayılmıştır. İHEM NALINA MIH1NA Sinir harbini kazananlar Paris, 28 mayıs ariste bu defa benim hayret ve takdırimi celbeden şey eğlence ve eğlenenler bolluğu değildir; Avrupanm şu buhranh anlarında, Parisın, umumiyetle Fransanm gösterdiği soğukkanlılık ve neşedir. Belli ki Fransa, kendine ve müttefiklerine güveniyor; hiç istememekle beraber harbden pervası yoktur. Sonra, Fransızlar neşeli, alaycı bir millettirler. Olüme de asık suratla değil, yürekten gelen bir heyecanla neşe içinde, şakalaşa şakalaşa giderler. Bakınız, Pariste halka maskeler dağıtılmış, sığınak olacak yerler tayin edılrmştir. Bazı binalara girerken şöyle bir levha görürsünüz: «Bu evin mahzeni sığınak olarak kullanılacaktır.» Yannın harbi mütearrız tarafm bir hava baskınile başlıyacaktır. Bu baskmı yapacak tayyare filoIarı ise 12 saatlik mesafede emir bekliyorlar. Fransanın yalnız kendisi harb ilâhlarının komşusu olmakla kalmıyor; birçok taahhüdleri de vardır. Fransız topraklarından ve müstemlekelerinden başka İngiltere, Holanda, Belçika, İsviçre, Lehistan, Romanya, Yunanistan, Sovyetler bir taarruza uğradıklan takdirde, Fransa harbe girmeğe mecburdur. Türkiyeye tecavüz edildiği halde de ayni mecbunyet, İngiltere dolayısile, gene mevcuddur. Halk, bütün bunları biliyor; Danzig yüzünden kızılca kıyametin kopması ihtimalini unutmuyor. Buna rağmen Paris, bütün Parisliliğini yaşıyor. Hükumet, duvarlara yapıştırttığı, camekânlara astırdığı hitabeler, cevizelerle halkı, bilhasas iktısadî hareketsizhkten kaçınmağa davet etmektedir. Her yerde şöyle yazılar görürsünüz: «Alışueriş edin, memlekeie faydalı olursunuz!» «Satın almak, milli müdafaaya işürak elmekür.» «Beynelmilel mübadeleler vasıtasile ulh ve re/a/ı» Sonra, Maliye Nazırı Paul Reynand'ın hitabesi var. Harb tehlikesi, Fransızları yalnız birleştirmeğe yaramıştır; onlan endışeye ve korkuya düşürüp gündelik hayatlannı durdurmamıştır. Parisin meşhur büyük mağazalannda, «Alışveriş edin, memlekete faydalı olursunuz!» ihtarına riayet eden öyle büyük bir kalabalık var kı insanın gözleri kararıyor, başı dönüyor. Bu mağazaları, daha evvelki seyahatlerimin hiç birinde bu kadar geçilmez bir halde, görmemiştim. Cumartesi ve pazar günleri Pantekot yortularını geçirmek için binlerle Parisli, civar köylere ve sayfiyelere gittiler; sanki ayni maksadla Parise gelen îngilizlere yer bulmak ister gibi. Fransa, sinir harbini kazanmış olan demokrat milletler arasındadır. Kendi kuwetine ve dostlarmın yardımma güvenerek hâdiseleri emniyet ve sükun içinde karşılamaktadır. İngiliz sefiri Potemkirile görüştü Londra 1 (Hususî) Moskovadaki ingiliz büyük elçisi Sir Wiliam Secds bugün Sovyetlerin Hariciye Komiser muavini Potemkin'le yarım saat süren bir mülâkatta bulunmuştur. Mülâkat İngiliz plânı etrafında cereyan etmiştir. İngiliz elçisi bu mülâkattan sonra, Moskovadaki Fransız elçisini ziyaret etmiş ve vaziyet etrafında müdavelei efkârda bulunmuştur. Lord Halifaks'm temasları Londra, 1 (Hususî) Hariciye Nazırı Lord Halifaks bugün Leh, Rumen ve Portekiz elçilerini kabul etmiş ve uzun mülâkatlarda bulunmuştur. Nutkun Londradaki akisleri Londra, 1 (a.a.) îngiltere hükumeti mehafili, Sovyetlerle icrasına girişilmiş olan müzakerelerin, Moskova tarafından son İngiliz Fransız tekliflerine cevab verilmedikçe, devam etmıyeceğini beyan etmektedir. Bu mehafil, diyor ki: Molotofun nutku, hiçbir zaman Sovyetler tarafmdan verilmiş bir cevab telâkki edilemez. Molotof'un itirazlanndan hiçbirinin bir itilâf akdine karşı izalesi mümkün olmıyan bir engel teskil etmemekte olduğu söylenmektedir. Filvaki: 1 Teklif edilmekte olan itilâfların tedafüî mahiyeti, ötedenberi Londra ve •••"rnııiMiıınnıımuilUIIPIIllllllllllllll!ll!linillllHlllliniııııııiMMiımı<ım»> İspanyadan dönen Alman gönüllüleri Mareşal Göring, bir nutuk söyledi Hamburg 1 (a.a.) Mareşal Gö ring, îspanyadan avdet etmiş olan 4500 Alman lejyonerine hitaben söylemiş olduğu nutukta İspanyada Alman, îtalyan ve İspanyol askerleri arasında teessüs etmiş olan silâh arkadaşlığına işaret ettikten sjnra gönüllülere vatanm ve kendıleri için hususî nişanlar ihdas etmiş olan Führer'in selâmlarını bildirmiştir. Bu nişanların en büyüğü pırlantalı altın haç olup büyük askerî kahramanlıklar göstermiş olanlara verilecektir. Bu nişan, bizzat Mareşal tarafmdan Ceneral Speerle 32 zabite ve nefere tevdi edilmiştir. Mareşal Göring, bundan başka 6 haziranda lejyonerlerin Berlinde Führer'in huzurunda bir geçid yapacaklannı söylemiştir. Bir mektebde feci infilak Amerikada 42 talebe ve 2 muallim yaralandı Akron (Ohio) 1 (a.a.) Balberton kasabasında bir mektebde vukua gelen bir infilak neticesinde 6 ilâ 11 yaşmda 42 talebe ile 2 muallim yaralanmışlardır. Öğrenildiğine göre infilak, mektebin teshini için kullanılmakta olan gazin terakümü yüzünden vukua gelmıştir. Yeni mekteb binaıan inşa edilinceye kadar mekteb binası ittihaz edilmiş bir ev olan mekteb binası, yıkılmış ve çocuklar evin mahzenine düşmüşlerdir. Çocukların ekserisi, üzerlerine düşen enkaz yüzünden yaralanmışlardır. înfilâkin vukuu anında mektebde 75 talebe bulunmakta idi. San'at ve fikir tarihinin dününe ve bugününe mensub eski ve yeni bir çok eser ve bir çok kafa üstüne dikkatsizliğin, tenkidsizliğin veya kıskanclığın mezar toprağı yığılmış olduğuna hiç şüphe etmem; fakat bu toprağın altında müstehaseler değil, Yenicami gibi önü açılınca ayağa kalkan diri ve taze kıymetler yatıyor. Onlar burnumuzun dibindedir, hergün önünden geçeriz, hatta şeref ve kıymetlerinden bahsedildiğini çok duymuşuzdur. Fakat bunlara karşı hayranlığunızı tasasızlığa çeviren molozlar henüz kaldırılmamıştır. Kafa dünyasmda da meydanlar açmak ve bu abide kıymetlerini ortaya cıkarmak şart. PEYAMt SAFA Bir denizaltı gemisi daha battı İngiliz gemisinde 5 zabit ve 45 tayfa var Londra 1 (Hususî) Titus adındaki İngiliz tahtelbahri bugün ilk tecrübesini yaparken denize daldıktan sonra bir daha suyun yüzüne çıkamamıştır. Tahtelbahirde 5 zabit, 48 tayfa ve birçok mütehassıslar vardı. Cıvardaki harb gemileri, batan tahtelbahrin imdadına koşmuşlar, fakat kurtaramamışlardır. Tahlisiye işine devam edilmektedir. Titus x tahtelbahrinin inşaatına üç ay evvel başlanmış ve yeni ikmal edilmişti. Makedonyalı Büyük İskender, Beni İsraile iyilik etmiş hükümdarlardan biridir. Hatta yahudilerce îskender, yahudiBu güçlükler onlan iki yola çevirmiştir: ferin mukaddes kitabında bir vakit gele Ya «İskender Zülkarneyn» namına A ceği haber verilen mubarek bir şahsiyet birablar ve yakın doğu muhitinde eskiden le sayılmıştır! beri mevcud bir takım yalan yanlış rivaİskender İran Imparatoru Dârânın oryetlerden istifadeye çalışmak, yahud en dularını bizim Karabiga civarında, Grazayıf rivayet ve menkulâtı işlerine yarnr nicus (Kocaçay) yanındaki muharebede bir surette çevirmek... bozmağa başlıyarak İran imparatorluğuMakedonyalı İskendere aid bir takım nu yıktı, zaten pek kötü şekilde idare edimasal ve nakliyatın ya halk, yahud yarı len o ağır yükü yakınşarkın ezilmiş mübilgicler ağzında çok eski vakitlerdenberi 'etleri omzundan kaldırarak Kudüse doğşarkm ayrı ayrı muhitlerinde mevcud buru ordusile ileriledi. Kudüsteki yahudilelunduğuna şüphe yoktur. Hele bu muhitrin şimdi adını hatırlıyamadığım en büyük lerden bazılarında İskenderin işleri hak ruhani reisi bu yabancı fatihten ve bu iskındaki rivayetler tarihî bir mahiyet bile :ilâ ordusundan korkup karşı durmağa alır. çalışacağı yerde Kudüsün kapılanndan İskender, yalnız yakınşark milletleri a büyük bir kalabalıkla İskenderi karşıla rasında hikâyeler bırakmakla kalmamış, mağa çıktı, cemaatile beraber İskenderi bin yıldan çok fazla zamandanberi büyük bir kurtarıcı olarak karşıladı. İs orta Asya, şarkî Türkistan Türkleri arakcnder bu itimad ve teslimiyetten hayrete smda bile rivayetlerini, hikâyelerini dildüşerek «kötü bir muamele göreceklerinden dile gezdirmiştir. İran imparatorlu den korkup korkmadıklarını» sorunca büğunu yıktıktan sonra şimalî Hindistanda yük haham şöyle bir karsılık verdi: zaferler kazanan, orta Asyaya doğru or Niçin korkahm? Sizin geleceğiniz dularile yükselen bu cihangirin eski orta Asya Türklüğü arasında tanmdığını gös bizim mukaddes kitabımızda önceden hateren bir delili bugünden dokuz asır ön ber verilmiştir. Bize garb tarafmdan bir ce yazılmış olan «Divanüllisanüttürk» te erkek keçi (teke) zuhur edip mazlum bulabilirsiniz. Şu makalemi elimde hemen milletleri kurtaracağı bildirilmişti, işte o hiçbir kitab bulunmıyan bir yerde yazdı teke sizsiniz! ğımdan bu eserin sahife numarasını gösİskender, bu sözlerden çok hoşlanmış, teremezsem de o eserde Kâşgarh Mah ya hissî bir saika, yahud siyasî bir dümud Türkistanda İskenderle Türkler a şünce ile büyük hahama büyük saygı gösrasmda geçen harb ve muhabere macera termiş, yahudileri himayesine almış, Kularından bir safyayı nakletmektedir. İsti düs şehrine büyük iyilikler etmiştir. O halyenler bu esere bakabilirler. de böylece yahudi dinine ve an'anesine Ben burada iki İskendere, yahud «îskender Zülkarneyn» e aid uzun tetkik yapmak fikrinde değilim; zaten böyle bir tetkik için büyük bir fayda da göremiyorum. Yalnız bin üç yüz bu kadar yıldanberi uzanıp giden İskenderler işinin nasıl halledilebileceğini belki fikrimce göstermek istiyorum. Bundan kırk sene evvel kadar neşredilmiş olan «Risalei Hamidiye» de bu İskender meselesi uzunuzadıya münakaşa edilerek İskender Zülkarneynin Makedonyalı İskender olamıyacağma hükmedilmiştir. Halbuki: Arab âlimlerinin «tarih ve esatir dağarcığı» olduğu anlaşılan Yemene nisbet ettikleri «İskender Zülkarneyn» in Makedonyalı İskender olduğu bence şüphesizdir. Ule manm bunu bu vakte kadar kabul etmemelerinin yegâne sebebi ise putperst Makedonyalının Kur'anı Kerimde niçin bu kadar yüksek bir makam tuttuğunu anlıyamamalarından ibarettir. parlak, âlicenabane bir şekilde giren, ezilmiş bir cemaati kurtaran İskenderin gene o yoldan Kuranda zikrolunması pek tabiî değil midir? Hele İskenderin «erkek keçi» sayılmasile (iki boynuzlu İskender) isminin şimdiye kadar pek derin sayılan sırn ortaya çıkmıyor mu? Ayni zamanda büyük hahamın İskenderin kendilerince malum «erkek keçi» an'anesile tevfik etmesi, îskenderin zırh tulgasmm şeklinden, yahud bir takım madalyalardaki resimlerinde görüldüğü veçhile adeta iki yanmda boynuz şekli hasıl eden saç tuvaletinden de ileri gelmiş olabilir. Fon Papen geldi îki hafta kadar evvel Berlin'e giden Alman Büyük Elçisi Fon Papen, dün şehrimize avdet etmiştir. Fon Papen, gece Tokatlıyan otelinde verilen bir ziyafette de bulunmuştur. Büyük Elçi bir iki güne kadar Ankaraya gidecektir. Millî müdafaa mükellefiyeti kanun lâyihası Ankara, 1 (Telefonla) Meclise verilmiş olan harb mükellefiyeti kanun lâyihasının bütün esaslarını tafsilâtile bildirmiştim. Lâyiha encümenlerden geçerek Meclis ruznamesine alındı. Lâyihada mev cud hükümler arasında yalnız harb esnasmda değil, meselâ manevralar ve saire gibi seferberlik vâki olmadığı zamanlarda' da tatbikı icab edenler bulunduğundan encümen, lâyihanm ismini Milîî Müdafaa mükellefiyeti kanunu şeklinde değiştirmiştir. Lâyihanın bazı maddelerinde de tadilât yapılmıştır. îsviçrede iki sporcu öldü İspanyol Generali Berline gidiyor Madrid 1 (a.a.) General Queipo de Llano, yarın Berline gidecektir. Madridde çıkan bir gazeteye nazaran gene ral, memleketlerine avdet etmiş olan Alman lejyonerleri şerefine yapılacak olan şenliklerde hazır bulunacaktır. Torino 1 (a.a.) Budapeşte'den gelmiş olan ve her ikisi de 21 yaşında bulunan Jean Floris ve Leon Aeler adındaki iki Macar alpinisti Mont Blanc'a çıkmağa teşebbüs ettikleri sırada bir kazaya kurban gitmişlerdir. Kendilerine refakat etmekte olan bir İtalyan rehberi de telef olmuştur. Po nehri taştı 15,000 îtalyan gönüllüsü de tspanyadan ayrildı Kadiks 1 (a.a.) İtalyan kıtaahn dan takriben 15,000 kişi dün akşam Piemonte, Sicillia, Liguria, Sannia ve Ca labria nakliye vapurlarile îtalyaya hareket etmişlerdir. Bu kıtaatın hareketinden evvel veda merasimi icra edilmiştir. Umberia vapuru, daha evvel îtalyan kıtaatının bir kısmını hâmil olduğu halde yola çıkmış bulunuyordu, zira bu vapurun sür'ati yukarıda isimleri zikredi'en beş nakliye vapurunun sür'atlerinden az d.r. Çok sür'atli olan diğer iki vapur, yani Lombardia ile Sardeni bu sabah hareket edeceklerdir. İspanya Dahiliye Nazın Sarrano Suner ve İspanyadaki îtalyan kuvvetleri kumandanı General Gambara, bu sabah hareket edecek olan Duca di Aosta va purile gideceklerdir. Nevyorkta sıcaktan ölenler Nevyork 1 (a.a.) Dört gündenberi Amerikanın şark sahilinde hüküm sürmekte olan sıcak dalgası, dün biraz daha artmıştır. Termometre, 33 dereceyi göstermektedir ki, bu, mevsim için bir rekordur. Sıcaklar yüzünden Nevyorkta bir kişi ölmüştür. Hava şartları hakkmda neşredilen tebliğlerde bugünlerde bir değişiklik olmıyacağı bildirilmektedir. Torino 1 (a.a.) Suların birdenbire yükselmesi üzerine Po nehri üzerinde ve Torino'ya birkaç mil mesafede kâin Moscalieri'de bir köprü yıkılmıştır. Bir kişi ölmüştür. 30 kadar yaralı vardır. Ruzvelt seyahate çıkıyor Vaşington 1 (a.a.) Ruzvelt'in bu ay içinde milletin kendi siyaseti hakkındaki hissiyatmı bizzat öğrenmek üzere Alaska'ya kadar büyük Okyanus sahillerinde bir seyahat yapacağı haber verilmektedir. Portekiz askerî heyeti Londrada Londra 1 (Hususî) Altı Portekiz zabitinden mürekkeb askerî bir heyet, İngiliz Portekiz ittifakı hakkmda müza kerelerde bulunmak üzere bugün Londraya gelmiştir. İngiliz Müstemlekât Nazırı Cenevreye gidiyor Londra, 1 (Hususî) Milletler CePanama kanalında yeni miyeti mandalar komisyonu önümüzdeki tahkimat hafta zarfmda Cenevrede toplanarak FiVaşington 1 (a.a.) Âyan meclisi, Yeni Sovyet elçisi Varşovada listin meselesini müzakere edecektir. Müs Varşova 1 (a.a.) Yeni Sovyet bü temlekât Nazın M. Makdonald, Filistin Panama kanalında ilâveten bir takım yük elçisi Charonov, itimadnamesini 2 hakkmdaki tngiliz plânı hakkmda izahat müteharrik sedler inşasına dair olan kahaziranda Reisicumhura takdim edecek vermek üzere salı günü Cenevreye gi nunu 16 reye karşi 50 reyle kabul etmiş,decektir. itir. tir. Bu, ikinci derece ehemmiyeti haiz bir meseledir, hatta İskenderin muallim ve mürebbisi büyük hakim Aristo'nun, İs kender Zülkarneynin veziri olduğu rivayet edilen (Hızır) olduğunu bile düşünmak yanhş olmaz. «Abı hayat »ı bulan Aristo olmasaydı, binlerce yıllardanberi Diğer cihetten müdekkik Ömer Rıza aramızda bulunur ve bugün de yaşar mıynm (İskender Zülkarneyn) in îran hü dı? kümdarlarından biri olması lâzım geleceBu bakımdan Kur'an İskenderi, ehli kiğine hükmetmesi de kabul edilemez. Aşağıda vereceğim izahat bunu meydana taba göründüğü hayırlı ve yüksek sima ile ve etrafında toplanan an'anelerle zikretkoyacaktır. Evvelâ şunu düşüneliyiz ki, her iki İs mekte haklıdır. Bazılannın sandığı gibi kenderden birinin muhakkak tarihî, biri İskender Zülkarneyn bahsi Kur'anm hanin de dilden dile dolaşan hurafat şeklin kikî kıymetini zerre kadar tenzil etmez, deki hikâyeleri birbirinin hemen hemen çünkü, bir cemaati ikna için söylenilecek aynidir. Makedonyalının tarihî vak'aları sözler o cemaatin anlıyabileceği mefhumnı ve onların akislerini ötekinin menkıbe lardan, misallerden teşekkül etmiş olmak lerinden alıverirsek ortada «İskender lâzım gelir. Ali Rıza Seyfi Zülkarneyn» adına bahis mevzuu olabilecek hiç birşey kalmaz, isim olduğu gibi havada kalır. İkinci olarak cihangir İskenderin Kuranı Kerimde parlak vasıflarla zikrolun ması imkânsız değil, pek tabiî görülmelidir. Bizden önce gelenler, işte bu «tabiiLondraya gitmesi evvelce takarrür eliği» farketmedikleri için meselenin hal den askerî heyetimiz, dün akşam Ankalinde müşkülâta düşmüşlerdir. Herkes bi radan hareket etmiştir. Heyete riyaset eIir ki, islâmiyet ortaya çıktığı gündenbe den Orgeneral Kâzım Urbay, akşam şehri ancak iki ana prensip üzerine yürümüş rimize gelmiştir. Heyetin bugünlerde Lon tür: Tek tanrıya tapınmak ve «hukuku draya müteveccihen hareket etmesi muhibad» denilen camaati ahlâk vazifeleri... temeldır. Atlantikte buz dağları tehlikesi Vaşington 1 (a.a.) Bahriye Nezaretile sahil muhafazası servisleri, dün akşam Atlas Okyanusundaki bütün ge milere «A» yolunu yani Avrupa ile Amerika arasında her zaman takib edil mekte olan yollann biraz cenubundaki yolu takib etmelerini bildirmişlerdir. Sebebi, bu yollarda pek mühim mik tarda aysbergler bulunmasıdır. tngiliz hükümdarlarının seyahati NewWestminister «İngiliz Kolom .biyası» 1 (a.a.) İngiltere Kral ve Kraliçesi, saat 18,23 te Prince Robert vapurile Victoria'dan ayrılmışlar ve Vancouver'e gitmek üzere tekrar Georgie boğazmı geçmişlerdir. Kral ve Kraliçe saat 22,05 te Van couver'den trenle Jasper'e gideceklerdir. Londraya gidecek askerî Beynelmilel köylü kadınlar kongresi heyetimiz' geliyor Londra 1 (a.a.) İtalya sefiri Grandi ile refikası, dün îtalya sefarethanesi salonlarında îtalyan kadın façyolan müfettişi ve bugünlerde Londrada akdedilmekte olan beynelmilel köylü kadınlar kongresinde İtalyan başmurahhası Markiz Medici del Vascelli şerefine bir resmikabul yapmı ,lard''